Katalog

Salı 6 Aralık 2016 6 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Rasih Nuri İleri anıldı Türkiye sosyalist hareketinin önde gelen isimlerinden Rasih Nuri İleri aramızdan ayrılışının 2. yılında dün Aşiyan’daki mezarı başında anıldı. Anma etkinliğine Rasih Nuri İleri’nin torunu sosyolog Esin İleri, gelini Mahmure İleri, Komünist Parti Merkez Komite üyesi Aydemir Güler, 68’liler, Komünist Parti (KP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), İşçi Kardeşliği Partisi üyeleri, Türkiye Komünist Hareketi (TKH), İlerici Kadınlar Derneği (İKD) ve solsosyalist harekette yer alan isimler katıldı. Komünist Parti Merkez Komite üyesi Aydemir Güler, Rasih Nuri İleri’nin yaşına rağmen üretkenliğini koruduğunu belirterek, işçi çalışmaları üzerinde örgütlenmiş olduğu için övündüğünü kaydetti. Güler, “Onun için bir belgesel çalışması hazırlıyoruz” dedi. İleri’nin torunu sosyolog Esin İleri de “Bugün yaşadığımız karanlık dönemde dedem ile babam olsaydı hiç umutsuzluğa düşmezdi. Dedem örgütlü olmaya önem verirdi. Bir gün okulda babamın, annemin mesleğini sormuşlardı. Ben de ‘komünistler’ dedim. Öğretmenler annemi okula çağırmıştı” ifadelerini kullandı. Zulmedene Yezid denir AABK Onursal Başkanı Öker, cumhurbaşkanına hakaretten ifade verdi FETÖ İTİRAFI Bir gecede 4 milyon TL ‘himmet’ Adana’da FETÖ soruşturması kapsamında 35’i tutuklu ve 14’ü firari 103 iş adamı hakkında 25’er yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianamede Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, tanık olarak ifade veren E.K., hakkında yakalama kararı bulunan örgütün “Adana imamı” Ömer Ekinci’nin 60 bin olarak verdiği himmeti ısrarlar üzerine 100 bin liraya çıkardığını, A.K. isimli bir iş adamının da 350 bin lira himmet sözü verdiğini, bir sohbet toplantısında ise 4 milyon lira himmet adı altında bağış toplandığını söyledi. Konya’da da “ByLock”u kullandıkları iddiasıyla 21 kamu personeli hakkında yakalama kararı çıkarıldı. 15 kişi gözaltına alındı. l DHA YUNANİSTAN 3 askere iade yok Darbe girişimi sonrası Yunanistan’a firar eden sekiz askerden üçü için Ankara’nın iade talebinin reddedildiği bildirildi. Reuters haber ajansının askerlerin avukatı ve mahkeme yetkililerine dayandırdığı habere göre, darbe girişimiyle bağlantılı oldukları iddiasını reddeden askerlerin iade edilmesi talebi geri çevrildi. Avukat Stavrula Tomara, “Karardan çok memnunum, iade edilmemeleri gerekiyordu. Mahkeme tarafsız davrandı” dedi. AFP’ye konuşan bir kaynağa göre mahkeme, askerlerinTürkiye’ye dönmeleri halinde kişisel güvenliklerinin tehdit altında olacağına hükmetti. Ayrıca Türk yetkililerin askerlerin darbe girişimine karıştığına dair yeterli kanıt sunamadığı da belirtildi. l Dış Haberler DOĞRUDAN BAŞVURMUŞTU Temizöz’e AYM’den ret Şırnak’ın Cizre ilçesinde görev yaptığı 19931995 yılları arasındaki faili meçhul cinayetler ve kayıplarla ilgili 25 Mart 2009’da Kayseri Jandarma Komutanı iken tutuklanan Albay Cemal Temizöz, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 12 Eylül 2014’teki kararıyla tahliye edildi. Temizöz, 31 Temmuz 2014’te “tutukluluğunun kanunda öngörülen makul süreyi aştığı, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği” iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne doğrudan başvuruda bulundu. Mahkeme kararında, “Kanunda öngörülen azami süreyi veya makul süreyi aştığının tespiti halinde görevli mahkemece başvurucu lehine tazminata da hükmedilebilecektir. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilmez olduğu oybirliğiyle karar verildi” denildi. l Haber Merkezi ALİ AÇAR Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Onursal Başkanı Turgut Öker, Kahramanmaraş olaylarının 37. yıldönümünde geçen yıl yaptığı konuşmada cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla hakkında açılan kamu davası sebebiyle Kartal’daki 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ifade verdi. Cumhurbaşkanı ile kişisel bir sorunu olmadığını ve hakaret etmediğini söyleyen Öker, “Bizde zulmeden, baskı eden kişiye inancımız gereği Yezid denir. O gün poliste iktidar eliyle saldırdığı için bize zulmetmiştir. Ben de onun için kendisine Yezid ifadelerini kullandım” dedi. Kahramanmaraş’ta açılan kamu davası nedeniyle dün sabah Turgut Öker, Türkiye’den ve Avrupa’dan gelen Alevi örgütlerinin temsilcileri, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş ve çok sayıda yurttaş ile birlikte Kartal Anadolu Adliyesi’ndeki 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim Meh Turgut Öker ve avukatları ifade sonrası açıklamalarda bulundu. di Komşul’a ifade verdi. Öker, “Anmamıza katılan insanlara yönelik şehir girişinde ve şehir içerisinde baskı yapılarak, saldırılarak en masum insanlara bile müdahale edilmiştir. Bizim Alevi inancımıza göre insanların inancını, özgürlüğünü yok edeni, kısıtlayanı, zalimlik ve zulüm yapanı inancımız yezidlik olarak tanımlamaktadır. Bugün ülkemizi yöneten ve iktidar erkini elinde bulunduranlar, kendisi gibi düşünmeyen diğer kesimlere zulm ve baskı uygulamaktadır. Doğal olarak ötekilere baskı yaptığı için bizim gözümüzde Yeziddir. Kişisel bir suçlama değildir”dedi. Hâkim Komşul’un “Yezid” ifadesini kabul ediyorsunuz yani sözleri üzerine Öker, “Az bile söyledim” diye yanıt verdi. Husumeti yoktur Öker’in avukatı Erdal Doğan ise “Cumhurbaşkanı ve yönetiminin, müvekkilimin başında bulunduğu kurum ve inancı ile uzun yıllardır bir husumeti bulunmaktadır. Bunu mitinglerde belirtmekten de çekinmemektedir. Cumhurbaşkanı, kamunun tepesinde yer alan, her türlü davranışlardan halka karşı sorumlululuğu olan ve aynı zamanda kullandığı dil ve yaklaşım konusu ile ilgili eleştirileri tolere etme özelliği olan bir makamdır” ifadelerini kullandı. Avukat Ali Haydar Konca da Öker’in sözlerinin fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Avukat Seyit Sönmez ise Öker hakkında açılan davanın Alevi örgütlerini baskı altına alma davası olduğunu söyledi. Mahkemenin ardından Alevi örgütlerinin temsilcileri adliye önünde basın açıklaması yaparak davanın geri çekilmesini istediler. l İSTANBUL/Cumhuriyet Büyükelçi hızlı başladı ERDOĞAN’A GÜVEN MEKTUBU VERİP ARDINDAN ANKARA’DA RESEPSİYON DÜZENLEDİ DUYGU GÜVENÇ İsrail’in yeni Ankara Büyükelçisi Eitan Na’eh, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a güven mektubunu sunar sunmaz Ankara’daki görevine hızlı başladı. Na’eh’in düzenlediği resepisyona çok sayıda AB Büyükelçisi’nin yanı sıra Dışişleri Bakanlığı adeta çıkartma yaptı. Mavi Marmara krizi nedeniyle İsrail Büyükelçisi olarak atanmasına karşın göreve başlayamayan ve Başbakan’ın Başdanışmanlığına getirilen Kerim Uras, yeni İsrail Büyükelçisi olarak atanan Başbakan’ın eski Başdanışmanı Kemal Ökem resepsiyona katıldı. Na’eh resepisyonda yaptığı konuşmada, bugünün ilk adımı oluşturduğunu belirtti. 19 yıl sonra Ankara’ya Ökem Na’eh Uras Kemal Ökem, İsrail Büyükelçisi Eitan Na’eh, Kerim Uras resepsiyonda. büyükelçi olarak dönmekten duyduğu memnuniyeti anlatan Na’eh, “Yapacak çok şey var, iyi bir başlangıçtı. Daha iyi ilişkiler kurmak için geri dönmek güzel” diye konuştu. Ankara’da eski dostlarla kar şılaştığını belirten Büyükelçi, “İlişkileri geçmişte olduğu gibi kurup daha da ileriye götürmeyi hedeflediğini” söyledi. Görevine önümüzdeki günlerde başlayacak olan Türkiye’nin yeni İsrail Büyü kelçisi Ökem de, yeni mevkidaşı ile fotoğraf verirken “Hedef ilişkileri daha ileriye götürmek” dedi. Ökem ve Uras’ın yanı sıra başta Protokol Genel Müdürü Şevki Mütevellioğlu olmak üzere, bakanlıktan çok sayıda personel katıldı. Saray’da kabul Na’eh, resepsiyon öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu takdim etti. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleşen kabulde, Na’eh’in, bazı büyükelçilik mensuplarını Erdoğan’a takdiminin ardından hatıra fotoğrafı çektirildi. Ailesiyle törene katılan Na’eh ve büyükelçilik mensuplarının yakasında Türk ve İsrail bayraklarının yan yana olduğu rozetler dikkati çekti. l ANKARA Erdoğan bazı Batılı ülkelerin askeri malzeme satmama kararına tepki gösterdi ‘Ambargolar hırsımızı artırıyor’ Erdoğan’ın katılımıyla Akıncılar tesisinde düzenlenen törende, fırlatma anı canlı izlendi. Göktürk1 uydusunun, Fransız Guyanası’ndan fırlatıldığı sırada Ankara’da düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “Bazı Batılı ülkelerin savunma ürünlerini satmama kararı aldığını görüyoruz. Atalarımızın lafı var, kötü komşu adamı hacet sahibi yapar. Bu tür faaliyetler hırsımızı arttırıyor” dedi. Erdoğan’ın katılımıyla Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı ev sahipliğinde Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ Akıncılar tesislerinde düzenlenen törende, fırlatma anı canlı izlendi. Törende konuşan Erdoğan “Bugün uzaya fırlattığımız uydudaki yerli katkı oranı yüzde 20. Yarım metreye kadar hassas görüntüleme kabiliyetiyle, deniz kirliliğinden rekolte tahminine kadar kullanılabilecektir. Hedefimiz daha gelişmiş uydular fırlatmak” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Yerli ve milliyiz... İşte bir posttruth, gerçek ötesi daha... Sosyal medyada Harf Devrimi konusunda bilgi paylaştığımızda, aklıevvellerin hücumuna uğradık. Yalanlardan biri “bir gecede dilsiz kaldı millet” idi. Atatürk devrimlerine hatta Kurtuluş Savaşı’na bile karşı çıkan salak görünümleri altında Türkiye ve Kuruluş düşmanlıklarını gizlemeyi amaçlayan liberaller de yayıyor(du) bu yalanı. Neyse ki önlerine, aslında milletin yüzde 16’sının, okuma yazma bildikleri sayıları kondu da, biraz sustular. Ama iktidar etekleri altındakiler bu mavrayı hem de tırmandırarak sürdürüyor. Ya rejimin tam kara cahilleri ya da tutulmuş tetikçiler. Yaptıkları ise, siyasette yalanı baş tacı edenlerin modası, “posttruth”, yani gerçeği yalanla yer değiştirme görevi. Bakın bunlardan biri ne diyor: “Millet mezar taşlarını bile okuyamaz oldu”. Tamam bu eski bir masal... Osmanlının âlimler cenneti olduğunu yazan da vardı! Evet, fazla âlimlerden battı imparatorluk! Önemli mezar taşlarının hepsinin okunmuş olduğunu yazsak faydası olur mu? Ne kadar yerli ve milliyiz? Şimdi ikinci bölüme geçiyorum. Cumhurbaşkanı, adeta Amerika’nın dünyada imparatorluğunu ve simgesi doları yıkacak. Esnafa çağrı yapıyor, dolarlarını bozdur diye. Millette 510 milyar dolar mı var, yastık altlarında ve banka hesaplarında? Varsa ve bunları bozdururlarsa, iktidarın dolar ihtiyacını bir ay karşılar mı? Ben de soruyorum: Siyasi zevattan bozduran var mı? Merkez Bankası neden bozdurmuyor!? Bozdursun ve dolar ihtiyacını da TL ile karşılasın! Rusya, Çin, İran’a... “Aramızda kendi paralarımızla alışveriş yapalım” devreye girdiğine göre! “Çöken bir ekonomi, yükselen Amerikan ekonomisine ve dolar imparatorluğuna karşı!” İyi film olur bundan! Cumhurbaşkanı “biz yerli ve milliyiz” sloganı ile süsledi bu “yeni ekonomi politikasını”! Maksat dolarları çekmek olunca, fena slogan değil! Yaratıcı! Ama ne kadar doğru... Mesela ekonomimiz ne yerli ne de milli! İhtiyacımız olan yüksek değerli malları (orta ve yüksek teknoloji ürünleri) burada üretmeyen ve ithal eden bir ekonomi iktidarı, yerli ve milli olabilir mi? Hamallık yapıp kamyonlarca malı üretip dışarıya satıyoruz, sattıklarımızı adamlar mesela iki kamyon yüksek teknoloji malla geri ödüyorlar, üstelik paramız yetmiyor ve her yıl 4050 milyar dolar açık veriyoruz! “Yerli ve milli iktidar”, 15 yıldır bunu sürdürüyor. Çünkü bir tüccar iktidar. Paranın hızla dönmesi, siyasetin finanse edilmesi, malın hemen alınıp satılması gerekir. Bu nedenle de sanayi düşüyor ülkede! İnşaatçı iktidar, sanayi inşa edemez. Sanayi geriliyor Bakın: Sanayi üretimindeki gerilemeye: Gayri Safi Milli Hasıla’da imalat sanayiinin payı nasıl geriledi: 2000: yüzde 20.1; 2013: yüzde 15.4... Yerini ticaret, hizmet ve inşaat sektörünün yükselişine bıraktı! Şimdi bir de milli şirketlerimize bakalım. ‘Yerli ve milli’ şirketler 400 milyar dolar borçlu Financial Times gazetesinden bu tablo, mali sektör dışındaki şirketlerin dış borçlarını gösteriyor. Daha doğrusu, bu borçların GSYİH içindeki payını ve artışını... Çin’den sonra ikinci sıradayız. Türk şirketlerinin dış borçları 400 milyar doları aştı. Büyük bir risk, hele bu krizde. Dünya bile, bizim yüzümüzden krize girebilir! Acaba iktidar, bu borçların TL ile ödenmesi için bir girişimde bulunur mu? Veya bu devlet borcu değil, şirketler batarsa batsın mı der. Bugün Türkiye ekonomisinin şirketlerden oluştuğunu unutarak! Hepsi “dış sermaye” ile ayakta duruyor. Tıpkı bu iktidarın yıllardır ülkeye akan trilyon dolarlara dayanarak, sözde “2023’te 10. Büyük Ekonomi” posttruth gerçekliği yaratması gibi. C MY B