25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA AB’yi İtalya tedirginliği sardı Renzi hükümetinin anayasa referandumunda sandıkta kalması AB içinde de kaygılara yol açtı. Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, İtalya’daki durumu yakından takip ettiklerini, olası bir hükümet krizine karşı endişeli olduklarını söyledi. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ise “İtalya bir reformu oy ‘Gitme vakti’ diyerek istifa etti Yeni Zelanda Başbakanı John Key, sürpriz bir kararla istifa ettiğini açıkladı. 2008’den beri bu koltukta oturan, kamuoyu desteği yüksek olan Key, gerekçe olarak ailevi sebepleri gösterdi. “Ailemle daha fazla zaman geçireceğim” dedi. Merkez sağdan Key, “İyi lider ladı. Bunu Avrupa bazında değerlendirmek hatalı olur” dedi. ler gitme vaktinin geldiğini bilenlerdir” diye konuştu. Key Salı 6 Aralık 2016 Statükoya karşı isyandishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM:MÜGEKAYGUSUZ 13 Avusturya’da kutlamalar Batı ülkeleri birbiri ardına sağ popülistlerin eline geçerken Avusturya’da cumhurbaşkanlığı seçimini liberal kanadın adayı Alexander Van der Bellen’in kazanması büyük sevinç yarattı. Aşırı sağcı Norbert Hofer’i sandığa gömen 72 yaşındaki ekonomi profesörünün destekçileri masalara çıkıp dans ederken kimi mülteci sonuca şükretti. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz “Milliyetçiliğin ve Avrupa karşıtı gerici popülizmin ağır yenilgi aldığını” belirtirken Fransa lideri François Hollande Avusturyalılara “Avrupa’yı ve açıklığı” seçtikleri için teşekkür etti. Van der Bellen ise “Açık fikirli, liberal ve her şeyden önce Avrupa yanlısı bir cumhurbaşkanı olmaya çalışacağı” sözü verdi. Valls beklenen adaylığını açıkladı Sosyalist Partili Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın gelecek yılki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayacağını açıklamasının ardından parti içindeki yarış da kızıştı. Başbakan Manuel Valls dün beklenildiği üzere Sosyalist Parti’nin adayları arasında yer alacağını duyurdu. Bu kararıyla birlikte başbakanlık koltuğundan istifa edeceği de gündeme yansıdı. Hollande’ın kararını açıklamasının ardından düzenlenen bir ankette Valls’in ismi Sosyalist Parti’nin favori adayı olarak çıkmıştı. Sosyalistlerin cumhurbaşkanı adayı ocak ayında düzenlenecek ön seçimin ardından belli olacak. Dokuz aday adayı arasında eski Ekonomi Bakanı Arnaud Montebourg ve eski Eğitim Bakanı Benoit Hamon da bulunuyor. Valls, Montebourg ve Hamon. Almanya’yı sarsan cinayet Almanya’da Avrupa Komisyonu’nda üst düzey yetkili olarak çalışan avukat Clemens Ladenburger’in kızı Maria’nın (19) tecavüze uğradıktan sonra öldürülmesiyle ilgili olarak 17 yaşındaki bir Afgan sığınmacının tutuklanması ülkeyi karıştırdı. Freiburg kentinde tıp okuyan Maria Ladenburger’in sığınmacı merkezinde gönüllü olarak çalıştığı ve 16 Ekim’de bir öğrenci partisinden ayrıldıktan kısa bir süre sonra saldırıya uğradığı, boğularak öldürüldüğü belirtildi. Göçmen karşıtı AfD Partisi uyarılarının dikkat alınmadığını öne sürerken Alman hükümetinden sükunet çağrısı geldi. Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, “Böyle korkunç cinayetler Afgan ve Suriyeli sığınmacılar gelmeden önce de işleniyordu. Suçlu kim olursa olsun tahriklere izin vermeyeceğiz” dedi. Öte yandan Almanya İçişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü, Afganistan ve Almanya arasında sağlanan anlaşmaya göre Almanya’dan sınırdışı edilecek Afganların bu ay içinde ülkelerine gönderilmeye başlanacağını kaydetti. Finlandiya’da silahlı saldırı Finlandiya’nın Rusya sınırı yakınlarındaki Imatra kenti, önceki gece yarısı düzenlenen silahlı saldırıyla sarsıldı. Sosyal Demokrat Belediye Başkanı Tiina WilenJäppingen ile beraberindeki iki kadın gazeteci, restoran çıkışında uğradıkları saldırıda can verdi. Gözaltına alınan 23 yaşındaki saldırgan Jori Lasonen’in önceden sabıkası bulunduğu, ilk belirlemelere göre saldırının siyasi ya da aşırılıkçı bir sebebi bulunmadığı belirtildi. Finlandiya, suç oranlarının düşüklüğüne karşın bireysel silahlanmanın en yüksek olduğu ülkelerden. Gece yarısına doğru sandıklar açılıp sonuçlar açıklandığında bir “evet”çi ailenin evindeydim. Bütün gece referandumun konuşulduğu akşam yemeğinin ardından sonuçlar bomba gibi ortama düştü. Yüzler asıldı. Konuşmalar bıçak gibi kesildi... Vakit geçirmeden kameralar karşısına geçerek istifa ettiğini açıklayan İtalya’nın merkez sol hükümet başkanı Matteo Renzi’nin TV’deki sesi, artık fezadan geliyor gibiydi... İnsanları birden korkular sarmıştı: Borsa ve Avro acaba ne olacaktı? Yeni hükümeti kim kuracaktı? Baş bakanlığının yanı sıra Renzi sosyal demokratların liderliğini de bırakacak mıydı? Sosyal demokratlar lider kavgasına düşerse bu durum, güçlenen sağın ve popülistlerin ekmeğine büsbütün yağ sürmez miydi? “Popülizm” denince akla hemen kamuoyu yoklamalarında destek oranı yüzde 30’lara varan komedyen Beppe Grillo’nun 5 Yıldız Partisi geliyordu. İtalya’nın geleceğine bundan böyle bu parti mi hükmedecekti? Sağı arkadan kim durduracaktı? Faşistlerin coşkusu Keyfi tamamen kaçan ev sahiplerini bırakıp da sokağa çıktığımızda; ellerinde bayraklarla kutlama yapıp marşlar söyleyen faşist “Fratelli d’Italia/ İtalya’nın Biraderleri” partisi taraftarlarıyla kaşılaştık. Oylarışimdilikyüzde 4 civarında olan “faşistler”, Renzi’yi koltuğundan eden “yüzde 60”lık “Hayır zaferini” büyük bir taşkınlıkla kutluyor ve “Sizlerin dünyası yıkılıyor, bizimki kuruluyor” diyen Fransa aşırı sağı Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen’in çıkışıyla İtalya’da anayasa referandumunda sandıktan hayır çıktı. Başbakan Renzi vaat ettiği gibi yenilginin ardından istifasını duyurdu Renzi’nin en büyük hatası, “krizzede”lerin çığlığını okuyamamak oldu. Son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yüzde 40 oyla popülarite rekoru kıran 41 yaşındaki genç Başbakan, kişisel desteğine çok güvendi. Anayasa değişikliğine karşı olanlar sonucun ardından kutlama yaptı. etrafa “Geç olmadan bize katılın! Gelecek biziz!” diye sataşıyorlardı. Çizme’de çok seçim izledim. Hiç bu kerte tedirginlik ve belirsizliğin hâkim olduğu bir seçim sonrası atmosferi hatırlamıyorum. Ekonomi gerçi beklendiğinden sağlam tepki verdi. Avro beklenenden az düştü, borsada da çok büyük bir deprem olmadı. Normalde İtalya’daki anayasa reformu, teknik bir konu olarak kalabilirdi. Referandumun teması “senato”nun sandalye sayısının azaltılması ve görevlerinin yeniden tanımlanmasıydı. Böylece hem bir tasarruf öngörülüyor, hem de alınan ka rarların hızlandırılması hedefleniyordu. Seçmenler, “yüzde 60 hayır”la özde bu kurumsal reforma karşı çıktı. Kişiselleştirdi Ama Renzi’nin referandumu, tıpkı Britanya’nın eski Başbakanı David Cameron’un Brexit (Britanya’nın AB’den çıkışı) örneğinde olduğu gibi kişisel plebisite dönüştürmesi; Avrupa’nın genel asabiyet ve belirsizlik ortamında büyük bir kriz havası yarattı. “Fransa Cumhurbaşkanlığı yarışında komşudaki referandum sonucunu kendisi için umut kapısı” olarak değerlendiren Le Pen başta olmak üzere Avrupa’nın tüm sağcıları; Çizme’nin “hayır”ının üzerine atladılar. Ve konuyu alabildiğine araçsallaştırdılar. İtalya’da “hükümete evet/hayır” oylamasına dönmesinin ötesinde çıkan sonuç, Eski Kıta’da “statüko karşıtı çevrelerin zaferi” şeklinde görüldü. “La Stampa”nın dünkü başyazılarından biri “İsyan eden halkın attığı omuz” başlığını taşıyor ve şu yorumu yapıyor: “Hayır oyu verenler, krizle fakirleşen ve çocuklarının, torunlarının refahı için hiçbir umudu olmayan orta sınıf aileler. Britanya’da Brexitçiler ve ABD’deki Trumpçılar gibi İtalya’da da ‘hayır’ di yenler, maaşlarıyla ay sonunu getirmekte zorlananlar, işlerini yitiren gençler ve göçmenleri tehdit olarak algılayan işçiler. Bu nedenle konu sırf yeni hükümeti kurmaktan ibaret değil. Aynı zamanda isyan eden halkın çığlığına kulak vermek gerek.” Cumhurbaşkanı’ndan ‘istifayı dondur’ talebi Renzi, dün istifasını sunmak üzere Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’yı ziyaret etti. Mattarella’nın Renzi’den 2017 bütçe görüşmelerinin bitmesine kadar istifa kararını dondurmasını istediği savunuldu. Üç yıllık iktidardan sonra koltuğunu bırakmak zorunda kalan Renzi’nin yerine yeni başbakan adayı olarak ekonomi bakanı Pier Carlo Padoan, “Zeytin Ağacı”nın eski lideri Romano Prodi ve Senato Başkanı Piero Grasso’nun adı geçiyor. Büyük olasılıkla bütçenin onaylanması ve seçim yasasındaki bazı değişikliklerin ardından ülkenin 2017’de seçime gitmesi bekleniyor. Brexit’te söz yargıda Britanya’nın haziran ayındaki referandumda alınan karar ile Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılması sürecindeki yetki tartışmasını çözecek olan hukuki süreç dün başladı. Temyiz Mahkemesi’nin 11 yargıcı, hükümetin parlamento onayı olmadan AB’den ayrılma müzakere lerine başlama yetkisi olup olmadığına karar verecek. Yüksek Mahkeme, geçen ay ülkenin AB’den çıkmasına yönelik müzakerelere parlamentonun onayı olmadan başlanamayacağına hükmetmiş, Başbakan Theresa May cephesi ise kararı temyiz edeceklerini açıklamıştı. Dört gün sürecek mahkemenin ardından kararın ocak ayında açıklanması bekleniyor. Dün mahkeme binası önünde bir grup AB yanlısı da gösteri düzenledi. Trump krize ara vermiyor Mladiç davasında sona doğru Bosna’daki savaşta sivillere yönelik yaptığı katliamlardan dolayı Lahey’deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanan eski Sırp general Ratko Mladiç’in davasında sona yaklaşıldı. Ömür boyu hapisle yargılanan Mladiç, 19921995 arasında insanlığa karşı suç işlemekle ve aralarında çocukların da bulunduğu sekiz bin Boşnak erkeğin Bosnalı Sırp gruplar tarafından katledildiği Srebrenitsa katliamının emrini vermekle suçlanıyor. Dün kapanış konuşmasını yapan davanın savcılarından Alan Tieger, Sırp generalin katliamın sorumlularından biri olduğunu belirtti. 15 Aralık’ta sona erecek davanın kararının gelecek yıl açıklanması bekleniyor. Tayvan lideri ile yaptığı telefon görüşmesiyle Pekin’in tepkisini çeken ABD’nin müstakbel başkanı, bu kez de Çin’in politikalarını eleştiren tweeti’yle gündemde ABD’de başkan seçilen Donald Trump, Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ingwen ile telefon görüşmesi bileceği yorumunu yaptı. Kerry’den tepki ki gösterdi. Trump’ın yabancı ülke liderleri ile görüşmeden önce kendilerini bilgilendirmediğini söyleyen Kerry, “Din nin ardından Çin ile yaşanan ufak çap Trump’ın, Çin ve para birimiyle ilgi leyin ya da dinlemeyin ama bu konuda lı krizin yansımaları henüz dinmemiş li attığı tweet’lerin ardından üç gündür çok uzun zamandır çalışan insanlara ha ten bu kez de twitter hesabından Pekin yükselen yuanda düşüş yaşandığı kayde li hazırdaki durumla ilgili tavsiyelerini hükümetine verdi veriştirdi. Trump ön dilirken günlük basın toplantısında ko sormak kıymetli” dedi. ceki günkü mesajında “Çin para birimi nuşan Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Bu arada Trump, Cumhuriyetçi nin değerini düşürüp ABD şirketlerinin Trump ve geçiş ekinin söz konusu tele Parti’nin başkan adaylığı yarışında ra rekabet gücünü kırarken, ürünlerimize fon görüşmesi hakkında Çin’in tutumu kiplerinden biri olan emekli beyin cer yüksek vergi koyarken ya da Güney Çin nu bildiğinin altını çizdi. ABD Dışişle rahı Ben Carson’ı İskân ve Şehircilik Ba Denizi’nin ortasına askeri üs inşa eder ri Bakanı John Kerry de görüşmeye tep kanlığı için aday gösterdi. ken bize sordu mu? Hiç sanmıyorum” yazdı. Trump’ın geçen hafta ABD’nin “Tek Çin” politikası kapsamında Sirte IŞİD’den temizlendi1979’da diplomatik ilişkilerini kestiği Tayvan’ın lideri Tsai ile telefonla gö rüşmesine Çin’den tepki gelmişti. Trump’ın başkan yardımcılığı göre vini yürütecek olan Mike Pence bunun bir nezaket görüşmesi olduğunu söyleyerek tepkileri yatıştırmaya çalışmıştı. Ancak Washington Post (WP) gazetesinin haberine göre bu görüşme Trump’ın ekibi tarafından haftalar öncesinden planlandı. 8 Kasım’daki seçimlerin ardından ekibin görüşülecek liderlerin listesini çıkardığı ve bu listede Tayvan’ın da bulunduğu belirtildi. WP, Trump’ın geçiş ekibindeki Çin karşıtı, Tayvan dostu isimlere dikkat çekerek ABD politikasında bir değişim sinyali ola Musul ve Rakka’da kuşatma altındaki IŞİD’in, Libya’daki kalesi Sirte’den tamamen çıkarıldığı bildirildi. BM destekli Libya hükümetine bağlı milislerin sözcüsü Reda İssa, “Sirte’yi kontrol altına alan güçlerimiz bölgenin güvenliğini sağlıyor” dedi. ABD’nin havadan desteklediği Sirte operasyonu yaklaşık 7 ay önce başlamış, operasyona katılan milislerden 700 kadarı ölmüştü. Sirte, 2011’de halk ayaklanmasının ardından NATO müdahalesiyle devrilen Muammer Kaddafi’nin memleketi. Trablus’u isyancıların ele geçirmesi üzerine Sirte’ye sığınan Kaddafi burada linç edilerek öldürülmüştü. Alevlerden ‘çarşaf merdivenle’ kaçış Pakistan’ın Karaçi kentinde bir otelde dün sabaha karşı çıkan yangında 11 kişi yaşamını yitirdi, 75 kişi yaralandı. Dört yıldızlı bir otelde meydana gelen yangın birçok konuğun uykuda olduğu sırada meydana geldi. Duman ve alevlerle birlikte paniğe kapılanlardan bazılarının pencerelerden atladığı, kiminin ise çarşafları birbirine bağlayarak aşağıya inmeye çalıştığı belirtildi. Yangının çıkış nedenine ilişkin soruşturma sürerken binada yangın alarmı ve acil çıkışlara ilişkin sistemin yetersiz olduğu, itfaiyenin bölgeye geç gittiği de iddialar arasında. Rus jeti denize düştü Rusya’nın Suriye’deki operasyonlar için kullandığı Akdeniz’deki Amiral Kuznetsov uçak gemisine iniş yapmaya çalışan bir jet piste inemeyerek denize düştü. Pilotun kurtulduğu belirtildi. Bu arada Halep’te bir Rus hastanesine cihatçıların roketli saldırıda bulunduğu, bir doktor ve bir hemşirenin öldüğü bildirildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle