15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 6 Aralık 2016 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Servetleri açıklayalım Yazarımızın yazısı teknik bir nedenle elimize geçmediğinden yayımlayamıyoruz. Bir ‘arkadaşa bakıp’ çıktı... TBMM Genel Kurulu’nda dün başlayan bütçe görüşmelerine, ancak “fotoğraf ları” ile Meclis kürsüsü ve sıralarını doldu ran tutuklu milletvekili ve gazetecilerin göl gesi düştü. Her ne kadar “ekonomi” ile ilgi li görünse de aslında bütçe görüşmeleri hü kümet ve muhalefetin “siyasi bilek güreşi” yapmalarına olanak sağlayan ortama dö nüşür. İktidar ve muhalefet partilerinin li derleri, diğer zamanlarda genellikle “ken di sahalarında” karşı tarafa verip verişti rirken, bütçe görüşmele İZLENİM rinde, yüz yüze bakarak “kozlarını” paylaşma ola nağı bulur. O nedenle li derler günler öncesinde bütçe konuşmalarına ha zırlanır, gazeteciler, kö şe yazarları Meclis’e akın ASayyşıen eder, canlı yayın araçları Meclis bahçesini doldurur. Oysa dünkü manzara, “sıradan bir Genel Kurul toplantısı”nın ötesine geçmedi denilebilir. ‘İlk ve tek Başbakan’ “Başkanlık” için anayasa taslağını “ha bugün ha yarın” getirmesi beklenen, hatta ortada bitmiş bir metin olmasa da AKP’lilerin “hazır imzalarını” toplayan Binali Yıldırım ise “başbakan” olarak hükümetinin bütçe tasarısının görüşüldüğü Genel Kurul’a “şöyle bir bakıp, çıktı.” Zira görüşmelerin başında bütçe tasarısının sunumunu yapan Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın konuşmasını dinleyip, verilen arada Genel Kurul’dan ayrıldı. Muhalefetin bütçe üzerindeki eleştirilerini yanıtlaması gereken Yıldırım, MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye “bi çay içimlik ziyaret” yapıp Moskova ziyareti için yola çıktı. Kulislerde, “Eğer başkanlık sistemine geçilirse, Yıldırım hükümetinin bütçesinin üzerinde konuşamayan tek başbakan olarak kayıtlara geçecek” esprileri yapıldı. Demirtaş fotoğrafıyla Görüşmeleri baştan sona izleyen ve kürsüde konuşan tek lider CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olurken, Bahçeli, partisinin sözcüsünün konuşmasına yakın saatlerde Meclis’e geldi, kısmen “tutuklu milletvekilleri” tartışmasına tanık oldu. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “ileri demokrasi” koşullarında Edirne Cezaevi’nde “zorunlu ikamete” tabi tutulduğundan, partisini ancak “fotoğrafıyla” temsil edebildi. Milletvekillerinin “tutuklanması”nı eleştiren “tek bir açıklama yapmaması” nedeniyle HDP’lilerin sert tepki gösterdiği TBMM Başkanı İsmail Kahraman ise birçok ülkede bakan ve milletvekillerinin tutuklanabildiğine örnekler verdi. Ancak bir “eksikle” ki bunu da HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, TBMM Başkanlığı’nın hazırladığı kitapçığın son bölümünü anımsatarak tamamladı: “Bu araştırmaya göre incelenen dünya ülkelerinde sadece yolsuzluk, rüşvet, yüz kızartcısı suçlar dışında konuştuğu için tutuklanan yalnızca İsrail cezaevlerinde Filistinli milletvekilleri vardır.” Günün kürsüye çıkan tek lideri olan Kılıçdaroğlu, çarpıcı çıkışını “ekonomik kriz”e karşı “dolarlarınızı bozun” önlemini geliştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve tüm siyasi liderlere yönelik çağrısıyla yaptı. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “Albaraka Türk’teki 200 bin dolarını bozdurup bozdurmadığı”nın merak konusu olduğuna dikkat çekti. Ve ekledi: “Hepimiz servetlerimizi açıklayalım, kimin doları, kimin yok görelim.” l ANKARA Balbay: Çekin elinizi Cumhuriyet’ten Bütçe görüşmeleri sırasında AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, gazetemizin haberlerini örnek göstererek Cumhuriyet’i terörle ilişkilendirmeye çalıştı. Muş’a yanıt veren CHP’li Mustafa Balbay, “Cumhuriyet gazetesiyle ilgili gazetedeki fikir tartışmasına dayalı bir gerilimi, buradan terör üretmesini tam da AKP’nin hukuksuzluğuna uygun bir davranış olarak görüyorum. Cumhuriyet gazetesinden elinizi çekin. Bu gazetenin 10 yazarını ve yöneticisini tutuklamaya hakkınız yok. Yarın iktidardan düştüğünüzde en çok başvuracağınız gazetelerden biri Cumhuriyet olacak. Bu gazete tarihi boyunca çok darbeler gördü, çok yazarı tutuklandı, öldürüldü ama ayakta kaldı. Hakan Kara’nın, Kadri Gürsel’in, Musa Kart’ın terörle ne ilgisi olabilir, FETÖ’yle ne ilgisi olabilir? Cumhuriyet gazetesinin yazarlarının, yöneticilerinin bir an önce serbest bırakılmasını istiyorum ve Cumhuriyetçileri birbirine düşürmeye yönelik hiçbir planınız tutmayacak” dedi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın ‘dolarlarınızı bozdurun’ çağrısına yanıt vererek ‘Ben birikimimi dolara yatırmadım. Siz 200 bin dolarınızı bozdurdunuz mu merak ediyoruz’ dedi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, “Hükümete çok açık sormak istiyorum: Sizin darbeden önceden haberiniz var mıydı yok muydu” diye sordu. Kılıçdaroğlu, tüm liderlere seslenerek, “Ben dahil servetlerimizi açıklayalım. Ben birikimimi dolara yatırmadım. Dolar nerede vardı? Ayakkabı kutusuna istif edilmişti” dedi. 2017 yılı bütçe görüşmelerinde konuşan Kılıçdaroğlu şu görüşleri dile getirdi: Uzlaşmayı bozan bakanlar: 25 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Saray’a davet etti, gittik. Bana göre 2 konuda uzlaşma sağlandı. Birincisi adalete vurgu yaptım ve bugün yargının bağımsız olmadığını söyledim. Görüş birliği sağlandı, komisyon kurulması ifade edildi. İkinci konu; 15 Temmuz’da 3 asker linç edildi. Sorumlu olan komutandır. Onların yargılanması lazım. ‘Evet doğrudur’ dediler. Ama uzlaşma komisyonu iki toplantının ötesine geçmedi. Uzlaşmayı bozan biz değiliz, arkada oturan bakanlar. Tokmağı Saray vuruyor: Her bakanın davulu vardır ama ses çıkaracak kimse Saray’dadır. Bunu kabul etmeyiz. Yürütmenin iradesine kimse gölge düşürmemeli. OHAL’e “Hayır” dedik. Eğer bir hükümet işkenceyi savunursa, orada Türkiye’nin saygınlığına gölge düşer. İnanmayın: Hükümet ‘Bu öyle bir örgüt ki haberimiz yoktu. Bize ihanet ettiler’ diyor... Bunlara inanmayın, bunların tamamının haberi vardı. Türkiye’yi adım adım darbeye hazırlayan kim? Siyaset kurumu. 2 temel örnek vermek isterim. Biri Mehmet Dişli. Akıncılar’da darbeyi yöneten kişi. FETÖ’nün asıl sorumlusu Mehmet Dişli’yi orada tutan mı yoksa Bank Asya’ya para yatıranlar mı? Çocuğunu cemaatin yurduna gönderenler mi suçlu yoksa YAŞ’ta FETÖ’cülerin ihracını engelleyenler mi suçlu! Sorumlu bu arkada gördüğünüz hükümettir ve daha önceki hükümetlerdir. Aldatıldıysan namusunla şerefinle çekilirsin köşene. Öksüz’ü kim kontrol ediyor: Adil Ök ‘Bütçe anayasaya aykırı’ Kılıçdaroğlu “Bütçe, anayasaya, iç tüzüğe aykırı. Anayasa açık ve net, Bakanlar Kurulu’na, “KHK ile bütçede değişiklik yapma yetkisi verilemez” diyor. Biz bıraktık hükümeti, bütün yetkileri maliye bakanına veriyoruz. İstediği ödeneği alıyor, istediğini veriyor. O zaman bu parlamentonun iradesi nedir? Bu anayasaya aykırı” dedi. süz olayı. Merak etmiyorsunuz kim bu? Herkesin eli kelepçelenirken bu beyefendinin eli neden kelepçelenmiyor. Hükümete çok açık bir soru sormak istiyorum: Sizin darbeden önceden haberiniz var mıydı yok muydu? Adil Öksüz sıradan gariban bir adam değildir. Kontrollü bir insandır. Kim kontrol ediyor onu? Putin yetinmedi: Cumhurbaşkanı, “Devlet terörü estiren zalim Esed’in hükümdarlığına son vermek için girdik” diyor. Bir gün sonra MGK toplandı ve kendi başkanını yalanladı. Putin bununla yetinmedi. Çıkacaksın açıkça söyleyeceksin. Çıktı bir gün sonra “Fırat Kalkanı’nın amacı ülke veya kişi değil teröristlerdir.” Benim ağrıma gidiyor. Kıbrıs’ta gizli anlaşma: 18 adamız işgal altında. Milliyetçilik nerede? Bir zamanlar ayaklarının altındaydı. 18 adada Yunan bayrağı dalgalanıyor. Komisyonda soruyoruz neden müdahale etmiyorsunuz diye, istişare ediyoruz diyorlar. Kıbrıs’ta yüzde 29’a düşürüyorlar toprağı, pazarlıklar gizli kapaklı yapılıyor. Cumhurbaşkanı dolarlarını bozdurdu mu?: Dünyada kriz yok. Türkiye’de siyasette yaşanan kriz ekonomiyi vuruyor. Sayın Cumhurbaşkanı dolar bozdur ma çağrısı yağıyor. Kendisinin Albaraka Türk’te 200 bin doları var. Kendisi bozdurdu mu merak ediyoruz. Bozdurduysa dekontunu açıklasın. Bütün liderlere sesleniyorum. Ben dahil servetlerimizi açıklayalım. Ben birikimimi dolara yatırmadım. Ama bu ülkenin cumhurbaşkanı birikimini dolara yapmış. Dolar ayakkabı kutusunda: Döviz üzerinden borçlanma hakkı getirdiler. Şimdi de doları bozdurun. 1 kuruşluk dolar maliyeti, 2 milyar 100 milyon lira. Dolar nerede vardı? Ayakkabı kutusuna istif edilmişti. Hani diyorlardı ya, “Oğlum paraları bozdurdun mu” getirsin bozdursun. Bozdağ dekontu vermedi Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından Adalet Bakanı Bozdağ, Erdoğan’ın döviz hesabıyla ilgili olduğunu söylediği dekontu göstererek, “Cumhurbaşkanı’na vurmak kaybettirir” dedi. Bozdağ, CHP’lilerin ısrarları üzerine “Aksini ispat ediyoruz hâlâ bunu ver diyor, elimde size gösteriyorum” dedi, ancak dekontu vermedi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Ne zaman bozulmuş, nerede bozulmuş? Milletin vekiliyiz, bize yollayın dekontu görelim” dedi. DARBE GİRİŞİMİNİN 12 sonucu Kılıçdaroğlu konuşmasında karşı darbe sonuçlarını ise şöyle sıraladı: 1. OHAL kararnameleriyle TBMM devre dışı bırakılmış, iradesi istismar edilmiştir. Buna başta TBMM Başkanı göz yummuş, uyarı dahi yapma gereği duymamıştır… 2. Bu süreçte “kolektif suç” yaratılmış, açıkça evrensel hukuk kuralları çiğnenmiş, Türkiye’nin itibarı ile oynanmıştır. 3. OHAL ile muhalif medya susturulmak istenmiş, gazeteler televizyonlar, radyolar kapatılmış, hapishanelerinde 146 gazeteci ile Türkiye dünyada kara listeye alınmıştır… 4. 12 Eylül döneminde akla gelmeyen, cesaret edilemeyen hukuk dışı uygulamalara başvurulmuştur. 5. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez, Hükümet, BM’ye başvurarak, OHAL uygulaması ile “adil yargılamayı” rafa kaldırdığını, “tutulanlara insanca davranmayacağını” dünyaya resmen duyurmuştur. 6. Darbe girişiminde bulunanlarla mücadele hukuk zemininden çıkmış, mücadele, adeta bir kişinin kin ve öfke nöbetlerine teslim edilmiştir. 7. İş dünyası, STK’ler, sendikalar konuşamaz noktaya getirilmiş, dünyada karşı darbe algısı güçlenir hale gelmiştir. 8. Üniversiteler susturulmuş, darbe girişimiyle hiçbir ilgisi olmayan yüzlerce akademisyen ya hapse atılmış ya da görevlerine son verilmiştir. 9. Yaratılan atmosfer nedeniyle suçlu suçsuz demeden, araştırmadan hâkim, her önüne geleni tutuklamıştır. Çünkü tutuklamasa FETÖ terör örgütü ile irtibatlandrılacağı endişesine kapılmıştır. 10. Şu anda Türkiye’de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Herkes her an tutuklanabilir, gözaltına alınabilir, mal varlıklarına el konulabilir. 11. Türkiye hukuk devleti olmaktan çıkmıştır. Hukukun üstünlüğü kuralı çalışmamaktadır. Türkiye bir istihbarat devletine dönüşmüştür. 12. Güçler ayrılığı ilkesi fiilen çalışmamaktadır. Yetkilerin tek elde toplanması gerçeği, Türkiye’ye ve demokrasisine ciddi zarar vermektedir” Meclis TV’den HDP sansürü HDP’lilerin kürsüye çıkıp konuşmaya başladığı sırada Meclis Demirel, “Fotoğrafların ekranda görünmemesi talimatını siz almak yoktur, lütfen düzeltiniz. Rehin diye bir müessese Türk TV yakın plan çekime geçerek, cezaevlerindeki HDP’lilerin mi verdiniz? Rehin tuttuğunuz arkadaşlarımızın fotoğrafların hukukunda yok. Tutuklama vardır. Türkiye’de bir iç savaş fotoğraflarını kadrajdan çıkardı. Genel kurulda tartışma dan mı korkuyorsunuz” diye konuştu. TBMM Başkanı İsmail yoktur. Bu televizyonda yayın meselesinde hiçbir talimatım Kahraman ‘savcı’ gibiyaratan olay üzerine söz alan HDP Grup Başkanvekili Çağlar Kahraman ise buna karşılık şunları söyledi: “Ortada bir rehin yoktur. Meclis Televizyonu kendi yayınını yapmaktadır.” Meclis Başkanı Kahraman bütçe görüşmelerinde, HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş ile ilgili iddiaları kürsüden okudu. HDP’liler Kahraman’a ‘Sen savcı mısın’ diye tepki gösterdi TBMM Genel Kurulu’nda, bütçe maratonunun ilk gününde bir aydır tutuklu olan HDP’li milletvekilleriyle ilgili TBMM Başkanı İsmail Kahraman, adeta savcı gibi konuştu. Divandan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili suçlamaları tek tek okuyan Kahraman, “Türkiye bir bütündür, bu bütünlüğü bozdurmayacağız” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda, bütçe maratonu başladı. Önceki yıllardan farklı olarak bütçe görüşmelerine lider ilgisi sınırlı oldu. Başbakan Binali Yıldırım, ilk bütçesi olması karşın Rusya ziyaretini gerekçe göstererek konuşma yapmadı. Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın sunuşunu izlemekle yetinen Yıldırım, muhalefet partilerinin bütçe üzerindeki değerlendirmelerini dinlemedi. Yıldırım’ın yanı sıra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de konuşmazken tek konuşan lider CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. HDP’li milletvekilleri tutuklu eşbaşkanları ve milletvekillerinin fotoğraflarıyla protesto gerçekleştirdi. Görüşmelerin açılışından itibaren 10 dakika boyun BAKAN dolardaki artışı Trump’a bağladı Maliye Bakanı Naci Ağbal, ABD’de Trump’ın seçimi kazanması riskleri de artırmıştır” dedi. 15 Temmuz darbe girişiminin, terör saldırıla nın “global ekonomi ve finans piya rı, turizmdeki daralma, zayıf dış talep salarına ilişkin belirsizlikleri” önem ve finansal piyasalardaki kırılganlık li ölçüde artırdığını kaydetti. Bu be ların yılın ikinci yarısındaki büyüme lirsizlik sonucu doların, gelişmiş ve yi sınırlandırdığını kaydeden Ağbal, gelişmekte olan ülke para birimleri büyümenin tekrar ivme kazanacağı ne karşı önemli derecede değer kazandığını savunan Ağbal, gelişmek Ağbal nı tahmin ettiklerini söyledi. İşsizliği 2017 yılında yüzde 10.2’ye düşürmeyi te olan ülkelerden sert sermaye çıkışlarının hedeflediklerini kaydeden Ağbal enflasyon gözlendiğini ifade etti. Ağbal, “ABD seçim için, “Hedefimiz 2017’de yüzde 6.5; 2018’de sonuçları, gelişmekte olan ülkelere ilişkin ise yüzde 5’e indirmektir” dedi. ca tutuklu 10 milletvekilinin fotoğraflarını ayağa kalkarak gösteren milletvekilleri, daha sonra fotoğrafları boş bıraktıkları ön sıralara koydu. HDP grubu adına konuşan Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, konuşmasında milletvekillerinin rehin alındığı bir dönem yaşandığına işaret ederek, TBMM Başkanı Kahraman’a “Sizin bu konuyla ilgili bir demeç vermemeniz, haberinizin olmadığıyla alakalı mı; ya değilse, sizin bu Meclis’in ta mamının Başkanı değil de sadece iktidar partisinin Başkanı olmanızla mı alakalı bir durumdur” diye sordu. Eşbaşkanların soru önergesi verip veremeyeceğini de soran Yıldırım, “Eş Genel Başkanımız bir kanun teklifi ve soru önergesini posta aracılığıyla Meclis Başkanlığı’na gönderiyor, kendisine iade ediliyor. Acaba Siz cezaevi müdürlerini kendinize eşbaşkan atadınız da parlamentonun haberi mi yok” diye konuştu. Eleştiriler üzerine önce İçtüzüğe göre görüş açıklayamayacağını söyleyen TBMM Başkanı Kahraman, daha sonra tutuklu vekillerle ilgili henüz kesin bir hüküm verilmemesine karşın Demirtaş hakkındaki iddiaları Başkanlık Divanı’ndan tek tek okumaya başladı. Kahraman’ın bu tavrına HDP’liler kürsüye vurarak “Sen savcı mısın?” diyerek tepki gösterdi. AKP sıralarından alkış alan Kahraman, “Türkiye bir bütündür, bu bütünlüğü bozdurmayacağız” dedi. ‘Hapishanenin şartları’ Demirtaş’ın soru önergesi vermesinin cezaevi yönetimi tarafından engellendiği eleştirilerini Kahraman, hapishanelerin kendi şartları olduğunu belirterek, “Onlara uyacaksınız, istediğinizi yapamazsınız” diye yanıtladı. Kahraman, Yıldırım’a tekrar 1 dakikalık bir süre verirken, “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” dedi. Sıralara vurarak tepki gösteren HDP’lilerden “başsavcı” eleştirisi gelmesi üzerine Kahraman, “Vatanımı bayrağımı severim” dedi. l ANKARA Haber ve Fotoğraflar: EMİNE KAPLAN, MAHMUT LICALI, SELDA GÜNEYSU, İKLİM ÖNGEL ve NECATİ SAVAŞ C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle