16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 22 Aralık 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 20 Yıl SONRA KAR Sibirya soğukları etkisini sürdürmeye devam ediyor. Erzurum’un Tekman ilçesne bağlı Hacıömer köyü sıfırın altında 32 derece ile Türkiye’nin en soğuk yerleşim birimi oldu. Mersin’in Mut ilçe merkezine ise 20 yıl aradan sonra ilk kez kar yağdı. Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 7/1 Ankara 1/4 Trabzon 8/3 İzmir 8/3 Antalya 6/3 Mersin 10/6 Diyarbakır 4/4 Kars 10/24 Bursa 50/ 2 0 Adana 100/4 0 Artvin 30/ 2 0 Çanakkale 50/0 0 Balıkesir 50/0 0 Sivas 50/ 1 1 0 Erzurum 60/ 2 4 0 Eskişehir 20/ 5 0 Aydın 100/1 0 Gaziantep 20/1 0 Konya 20/ 5 0 Atina 100/5 0 Berlin 40/0 0 Girne 120/9 0 Londra 70/3 0 Moskova 20/ 1 0 Paris 80/5 0 Madrid 120/3 0 Amsterdam 70/3 0 Roma 150/4 0 New York 80/0 0 Tokyo 150/9 0 TARİHTE BUGÜN 1914: Harbiye Nazırı ve Erkânı Harbiye Umumiye Reisi Enver Paşa’nın, Rus işgali altındaki toprakları kurtarmak ve Rusya içlerine ilerlemek amacıyla planladığı Sarıkamış harekâtı başladı. Harekât yaklaşık 90 bin askerin ölümüyle sonuçlandı. Merdiveni unuttu topu itfaiyeye attı Yurt müdürünün eşi, Aladağ’daki faciayla ilgili ifade verdi; itfaiyenin yetersiz olduğunu ve geç geldiğini öne sürdü, yangın merdiveniyle ilgili soruları ise yanıtsız bıraktı Aladağ’da 11 öğrenci ile bir çalışanın hayatını kaybettiği Aladağ Özel Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’ndaki yangınla il gili soruşturmada ifade veren yurt müdürü Cu ma Ali Genç’in eşi Ayşe Genç, yurdun nasıl yö netildiği konusunda çar pıcı açıklamalar yaptı. Kemal GÖKTAŞ Genç, can kayıpları için itfaiyeyi suçladı. İtfaiyeyi 4 kez arama larına rağmen cevap ve rilmediğini söyleyen Genç, itfaiyenin geç geldiğini ve araçlarının yetersiz olduğunu ileri sürdü. Yangında kızını kaybeden Genç, yangın merdiveniyle ilgili soruları ise yanıtlamadı. Aladağ Cumhuriyet Savcılığı’nda pazartesi günü ifade veren Genç, öğ renci sayısının artması üzerine kızı nın arkadaşları olan 3 kişiyi bellet men olarak aldıklarını anlattı. Bellet menlerin gerekli bilgi ve deneyime sahip olduklarını söyleyen Genç, ser tifikalarının olup olmadığını ise bil mediğini söyledi. Misafir ağırlıyorlarmış Yangının çıktığı akşam yurttaki personel odasında misafir ağırladıklarını anlatan Genç, çocukları kurtar YANGINDA 1Ö1 LÇMOÜCŞUTKÜ mak için büyük çaba sarf ettiklerini, elektrikler kesildiği ve yoğun duman olduğu için 3. kata çıkamadıklarını söyledi. Hocalardan Merve Mete’nin 4 kez aramasına rağmen itfaiyenin cevap vermediğini ileri süren Genç, bunun üzerine dışarıda olan müdür eşi Cuma Ali Genç’in arandığını söyledi. Kendisini itfaiye görevlisi olmayan birinin kurtardığını anlatan Genç, bahçede itfaiye aracına hortum takmaya çalışan bir itfaiye görevlisine diğerinin “Hortumu bu araca takma, ‘HTAÜTP?IR?VL?AARMMIYIOYROUKMM’ U Yangın tatbikatı yapılıp yapılmadığını, yangınla ilgili işaret ve levha olup olmadığını, denetleme yapılıp yapılmadığını bilmediğini ileri süren Ayşe Genç, “Yangın giriş kapısının kilitli olmadığını biliyorum. İkinci katta yangın merdivenine açılan kapı kollarının olup olmadığı hususunda bilgim yoktur. Olay günü yurtta yangın tüpü olup olmadığını hatırlamıyorum, ancak öncesinde tüp olduğunu hatırlıyorum” dedi. Genç, savcının yangın merdivenlerine açılan kapıların neden yasal standartlardaki demir yerine plastikten yapıldığı ve yangın merdivenlerinin kapılarının önünde neden perde olduğu” sorularını ise yanıtlamadı. bunda su yok, araç geri gidecek’ dediğini söyledi. Genç, komşuların ve vatandaşların çocukları kurtarmak için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini ve pencerelere taş attıklarını belirterek “Ancak itfaiye erleri içeri giremiyorlardı. Bu itfaiyecilerin gaz maskeleri, yangına dayanıklı kıyafetleri yoktu. Yangın söndürme ekipmanları ve teçhizatları eksikti, bu sebeple içeriye giremediler, gerekli müdahaleyi yapamadılar. Dolayısıyla 3. katta bulunan çocukları kurtaramadılar. İtfaiye geldiğinde zaten yangın 3. katın çatısına sirayet etmişti, çatı alev alev yanıyordu” dedi. İtfaiyeden şikâyetçi Olayda bir kusuru olmadığını savunan Genç, “Yangın söndürme ekipmanı ve teçhizatı olmayan, uzun merdiveni bulunmayan ve yangına zamanında müdahale etmeyen itfaiyeden ve itfaiyenin bağlı olduğu kurumdan şikâyetçi olduğunu” ancak yurdun bağlı olduğu dernek yönetiminden şikâyetinin olmadığını söyledi. l ANKARA Kuran kursunda tecavüz Meclis’te CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Giresun’da bir Kuran kursunda çocukların tecavüze uğramasının araştırılması için önerge verdi. Giresun’un Alucra Belediyesi’nde çalışırken müftülüğe bağlı Alucra Erkek Yatılı Hafızlık Kuran Kursu’na müftülük oluruyla yardımcı öğretici olarak alınan Halil İbrahim U., kurstaki çocuklara tecavüz ettiği gerekçesiyle tutuklanmıştı. Suça ortak olan iki öğretmen daha olduğunu kaydeden Yarkadaş önergesinde “Kursta hafızlık yapan kişiler öğrencilere baskı yaparak şikâyet etmemeleri için şantaj yaptı. M.Y. ve S.U. adlı öğretmenler de tacizin örtbas edilmesi için uğraşmışlardır” dedi. l İSTANBUL Şoförün ihmali çocuğu öldürüyordu İstanbul Okmeydanı’nda durağa gelmeden yolcu indiren İETT şoförü aynı esnada yolcu almaya başladı. 6 yaşındaki S.’yi annesi Fatma Ermiş otobüse bindirdi. Bu sırada İETT şoförü trafiğin hareket etmesiyle yoluna devam etti. Kapı açık şekilde hareket eden belediye otobüsü ilerlerken, annesinin otobüse binmediğini fark eden küçük çocuk panikleyince otobüsten aşağıya düştü. Hareket halindeki otobüsün altına düşen küçük kız ezilmekten şans eseri kurtulurken, otobüsün lastiği kızın ayağının üstünden geçti. Ayağı parçalanan çocuk vatandaşların yardımıyla hastaneye götürüldü. Otobüs şoförü Ahmet Y. ise gözaltına alındı. Bakanlık müfettişine rüşvetten suçüstü 15 gün önce Düzce’de bir temizlik firmasında denetim yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda iş başmüfettişi olarak görevli M.S.A., firma sahibine, “Açığınızı buldum. Bu da size 500 bin lira cezaya mal olur” diyerek 35 bin lira karşılığında raporu temiz hazırlayacağını söyledi. Firma sahibinin şikâyeti üzerine harekete geçen polis odaya yerleştirdiği kamerayla zanlıyı suçüstü yakaladı. l DHA YALILARA METRELER KALMIŞTI Boğaz klasiği KILAVUZ ŞART Emekli kılavuz kaptan Saim Oğuzülgen, “İstanbul Boğazı’nda en önemli ve kaza ihtimali en yüksek olan yer bu Yeniköy dönüşüdür. Çünkü gemi kaptanları çoğunlukla içinde bulunduğu akıntıya bakarlar. Anafor akıntısının kendilerine ne zaman etki edeceğini bilmezler onu da kılavuz kaptanları bilir” dedi. İstanbul Boğazı’ndan geçen Star Harmony isimli yük gemisi, Yeniköy’de sahildeki yalılara metreler kala karaya oturdu. Ukrayna’nın Odessa Limanı’ndan Mısır’a gitmek üzere hareket eden Panama bayraklı 189 metrelik gemi 47 bin 500 ton mısır yüklüydü. Karaya oturan gemiye İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri tarafından müdahale edildi. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, mısır yüklü Star Harmony isimli geminin yarattığı herhangi bir can kaybı ve çevre kirliliğinin rapor edilmediğini açıkladı. Kurtarma çalışmaları süresince İstanbul Boğazı’nın çift yönlü olarak kapatılacağı da duyuruldu. TAedklimTıepc’ai ssaeldvkırgeadnildiAragdçyniılatkidkkmTaaeaırperlıvalaa’zutmrscaıyeakaaki CANAN COŞKUN Otobüste yolculuk yapan Ayşegül Terzi’ye şort giydiği için tekme atan ve ilk duruşmada tahliye edilen Abdullah Çakıroğlu, akıl hastası olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi. Mahkeme yargıcı, delillerin önemli ölçüde toplandığını belirterek tutuklanması yönündeki talepleri reddetti. Çakıroğlu, Adli Tıp’taki randevusuna gitmezse, hakkında yakalama kararı çıkarılacak. Gelecek celse, 18 Ocak 2017’de yapılacak. İstanbul Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün yapılan ikinci oturuma, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”, “hakaret”, “kasten yaralama” ve “inanç, düşün ce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme” suçlarından, 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanan özel güvenlik görevlisi Çakıroğlu, memleketi Trabzon’da tedavi olduğu gerekçesiyle katılmadı. ‘Sağlam raporu var’ Çakıroğlu’nun avukatı Şemsi Dak, müvekkilinin İstanbul’da sokağa çıkamadığını ifade ederek, “Tehdit ediliyordu. Ailesinin yanına gönderdik. Çaykara’da akıl ve ruh sağlığı hastanesi var. Orada ayakta tedavi yeterli görüldüğünden ilaç yazılıp gönderildi” dedi. Mahkeme yargıcı, “Bağışık tutmadığımız için duruşmaya katılması gerekir. Diğer türlü kaçma eğilimi olarak algılanır” dedi. Yargıç, celse arasında Çakıroğlu’nun Ad li Tıp Kurumu’na sevki için yazı yazıldığını, kurumun da 16 Ocak 2017 tarihine randevu verdiğini belirtti. Çakıroğlu’nun Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Mart 1 Nisan 2014 tarihleri arasında yatarak tedavi gördüğüne dair raporlar dosyaya ulaştı. Hastanenin raporunda, sanığın tedaviyi yarım bırakarak hastaneden ayrıldığı belirtildi. Terzi’nin avukatı Bahar Ünlüer Öztürk, Çakıroğlu’nun güvenlik görevlisi olduğuna ilişkin evraklarda, psikolojisinin sağlam olduğuna ilişkin sağlık kurulu raporu olduğuna dikkat çekti. CMK’nin, tutuklama nedenlerinin düzenlendiği 100. maddesinin değiştirildiğini belirterek tutuklama talep etti. l İSTANBUL haber 3 Enkazı temizleyin Sonradan düzeltmeye çalıştıysa da Erdoğan “Suriye’ye Esed’in hükümdarlığına son vermek için girdik, başka bir şey için değil” demişti. Uluslararası hukuka göre bir devletin cumhurbaşkanı, başbakanı ve dışişleri bakanının sözlerinin devleti bağladığını hatırlatalım. Bu görevdeki şahısların bu basit hukuk kuralını her sabah tıraş olurken aynanın önünde kendi kendilerine tekrar etmesi gereği açık. Kasaba meydanında nutuk atmakla, devlet yönetmek arasındaki farkı popülizm belası sebebiyle sıklıkla göz ardı etmekteler. Rus uçağının düşürülmesinden sonra dönemin Başbakanı Davutoğlu’nun “Emri ben verdim” demesi de benzer bir ciddiyetsizlikti. Darbe girişimi sonrası yana yakıla aslında ben öyle demek istememiştim diye kıvranmasına rağmen o sözü maalesef kayıtlara geçti. Neyse, şimdilik bu cihan pehlivanı Davutoğlu Ahmet Bey’i bir köşeye bırakalım. Daha sonra bıraktığımız köşeden kaldırıp tozunu alarak gündeme taşımak üzere elbette. Zira bugün içinde bulunduğumuz bataklıkta rolü az değildir. (Şarkısını hatırlayan var mı?) Esad aşağı Esad yukarı diye diye geçen senelerden sonra bırakalım hükümdarlığına son verme kabadayılığını Moskova bildirgesinde Türkiye, Rusya ve İran’la birlikte Suriye’de bir rejim değişikliği hedefi olmadığını açıkladı. Bir yabancı uzmanın değerlendirmesiyle “nadir görülecek kamusal bir aşağılanma” idi. Bir devletin siyasi pozisyonunu çalımdan beli kırılmış bir halı saha oyuncusu gibi böylesine bir süratle değiştirmesi hakikaten nadir görülecek bir olaydır. Hele Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın dünkü açıklaması: “Halep’in militanlardan kurtulması için çok başarılı bir operasyon sürüyor.” Bıraksanız Esad ordusuyla beraber, Rus uçaklarının eşliğinde Kasım Süleymani’yle beraber Doğu Halep’i fethedecek. İktidarın sosyal medya ayağı önceki güne kadar Halep de Halep diye inler, iktidar medyası Halep’in yasını tutar, Ankara’da devlet okulunda duvarlara katil Putin diye posterler asılırken bugün Rusya’ya bağlılıklar sunuluyor. İslamcı taban şaşkın. Mavi Marmara’da yaya bırakıldıktan sonra şimdi de Halep’te terk edildiler. Belki Emevi Camii’nde namaz kılınamadı ama örgütlü İslamcılar Emevi Camii’nin avlusuna bırakılıp kaçıldı. İktidarın Arap Baharı’ndan itibaren soyunduğu rol artık yok. Filmin yönetmeni ve senaristi değişti. Haliyle oyuncu kadrosunda da önemli farklar var. Soğuk Savaş’ta pasif bir konuma itilen Türkiye artık bölgesinde iddia sahibiydi değil mi? Ortadoğu’da bize sorulmadan yaprak kımıldamazdı değil mi? Artık o eski monşerlerin Türkiyesi yoktu, kendine güvenen, oyun kuran Türkiye vardı değil mi? Hatta göklerden gelen bir karar vardı. Bütün bunların ham bir hayal olduğunu, ülke sınırlarını bulanıklaştırmanın, cihatçı tehlikeye göz yummanın bedelinin ağır olacağını, dış politikanın ergen İslamcı fantezilerinizi kaldırmayacak bir alan olduğunu yazıp çizenlere neredeyse vatan haini muamelesi yaptınız. Şimdi Moskova’da Putin’in yamacında Esad’ın Halep operasyonunu övüyorsunuz. Biz böylesine yetersiz, beceriksiz ve ilkesiz bir siyasetle yönetilmeyi hak etmiyoruz. Dünya beşten büyüktür, doğru. Türkiye de sizden büyüktür. Ama öyle kaçmak yok. Önce yarattığınız enkazı temizleyeceksiniz. ŞIRNAKLI ÇOCUKLARA ENGEL Yardıma ‘devlet otoritesi’ yasağı Şırnak’ta öğretmenler tarafından bireysel olarak sosyal medya üzerinden öğrenciler için başlatılan kampanya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Valilik tarafından yasaklandı. Dihaber’in haberine göre İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 6 ilçe müdürlüğü ile merkeze bağlı okul müdürlüklerine bir yazı gönderildi. Yazıda yardım kampanyasının “Devlet otoritesine zarar verme amacı güttüğü” gerekçesi yasaklandığı belirtildi. Kademe durdurma tehdidi Valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün imzası ile okullara gönderilen yazıda öğretmenlere 1 ile 3 yıl arası kademe durdurulma tehdidinde de bulunuldu. Eğitim Sen Şırnak Şube Başkanı Serhat Uğur, yardım için İngiltere’den bile yardım etmek için insanların aradığını vurgulayarak, “Gelen çok sayıda kışlık elbiselere el konulmuş” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle