Katalog

Cuma 16 Aralık 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ AkademisyeneMkarihtkikekmaerdaern ceza yolu kapandı haber 7 Ankara 4. Bölge İdare Mahkemesi, YÖK’ün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen düzenlemeye dayanarak ceza veremeyeceğine hükmetti Ankara 4. Bölge İdare Mahkemesi, üniversite öğretim üyelerinin 2 Aralık 2016’ya kadar işle dikleri disiplin suçlarından ceza verile meyeceği sonucunu doğuran çok önem li bir karara imza attı. Mahkeme, Anaya sa Mahkemesi’nin disiplin cezalarına ilişkin usul ve esasların YÖK tarafından belirlenecek yönetmelik le düzenleneceğine ilişkin düzenlemeyi iptal etmiş KEMAL GÖKTAŞ olması nedeniyle, bu düzenlemeye dayanılarak çı karılan Disiplin Yönetme liği ile karar verilemeyeceğine hükmet ti. Karar, AYM’nin YÖK Kanunu’ndaki iptal kararını verdiği 14 Ocak’tan son ra, disiplin yönetmeliğinin yasal daya naktan yoksun kalması nedeniyle hiç bir akademisyene bu yönetmeliğe da yanılarak ceza verilemeyeceği anlamı na geliyor. Karar, Barış İçin Akademis yenler grubunun “Bu Suça ortak Olma yacağız” başlıklı bildirisine imza attık ları için haklarında disiplin cezası veri len akademisyenlere de disiplin cezası verilememesi sonucunu doğuracak. Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, 2 Eylül 2015 tarihinde, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde araştırma görevlisi olan Ozan Değer’e, Twitter paylaşımları nede niyle YÖK Disiplin Yönetmeliği uyarın ca kınama cezası verdi. Değer’in avuka tı Oya Aydın, cezanın iptali istemiyle An kara 2. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme, davacı tarafından paylaşım ların kendi Twitter sitesinden yapıldığı nın teknik olarak ispat edilemediği iddia edilse de “suç unsuru olan paylaşımla rın kendisi tarafından yazılmadığına da ir açık bir beyanı ve inkârı olmadığı” ve idarenin teknik bir ispat yükümlülüğü nün de bulunmadığı gerekçesiyle dava nın reddine karar verdi. Değer, karara Ankara 4. Bölge İda re Mahkemesi’nde (BİM) itiraz etti. BİM kararında, YÖK Kanunu’nda disiplin iş lerinin düzenlendiği ve 1 Mart 2014’te değiştirilen 53/b maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından 14 Ocak 2015’te iptal edildiği hatırlatıldı. İptal edilen bu kanun hükmüne dayalı olarak hazırla nan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nde disiplin suçlarının ve cezalarının düzenlendiği kaydedilen ka rarda, AYM kararının bu yönetmelik üze rindeki hukuki etkisinin değerlendiril mesi gerektiği belirtildi. BİM kararında, “AYM’ce bir kanunun tümünün ya da belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edil miş olduğu bilindiği halde eldeki davala rın Anayasa’ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenme si Anayasa’nın üstünlüğü ve hukuk dev leti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemez” ifadelerini kullandı. Karar da, bu nedenle AYM’nin iptal kararının bu karardan önce açılmış bulunan ve he nüz sonuçlanmamış olan bütün davalara uygulanması gerektiği vurgulanarak iş leme dayanak olan kanun hükmünün ip tal edilmiş olması nedeniyle dava konu su işlemin de yasal dayanağı kalmadı ğı belirtildi. Mahkeme bu gerekçeyle kı nama cezasının iptal edilmesi gerektiği ne hükmederek yerel mahkeme kararını bozdu ve işlemi iptal etti. AYM’nin iptal ettiği düzenleme ye rine yeni yasal düzenleme 2 Aralık 2016’da yürürlüğe girdi. Böylece 2 Ara lık 2016’ya kadar işlenen fiiller nedeniy le akademisyenlere disiplin cezası verile meyecek. l ANKARA Fazıl Say, eserLERİni şehitlere ve terör kurbanlarına itHaf etti Fazıl Say, Bursa Nilüfer Uluslararası Piyano Yarışması ve Festivali kapsamında verdiği konser sonunda dakikalarca ayakta alkışlandı. Nilüfer Belediye Başkanı Bozbey de Say’a çiçek verdi. Notalar terör kurbanlarına Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, bu yıl ilk kez düzenlenen Bursa Nilüfer Uluslararası Piyano Yarışması ve Festivali’nin kapanışında bir konser verdi. Fazıl Say, konserinde Ulvi Cemal Erkin, Ahmed Adnan Saygun, İlhan Baran’ın eserlerine yer verdikten sonra geçen yıl Ankara katliamının ardından bestelediği “In Memoriam” adlı eseri çalmadan önce kısa bir konuşma yaptı. Say, “Zor bir 21. yüzyıl başladı. Hiç beklemediğimiz şekilde şavaşlar, terör olayları ve ölümler hayatımızı mahvetmiş vaziyette. 10 Ekim 2015 tarihi size neyi hatırla tıyor? Bu Ankara Garı’ndaki terör olayıydı. 100’den fazla insanımızı kaybettiğimiz bombalı saldırıda benim dostlarım da vardı. O kadar etkilendim ki o görüntüler ve o korkunç vahşetten bunu müziğe dökme ihtiyacı hissettim. Sadece Ankara’daki terör olayı olmadı. Paris’te Brüksel’de Nice’te, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da oldu. Bu terör olayları korkunç bir şey. Yitirdiğimiz tüm şehitlerimize, tüm terör kurbanlarına ithaf etmek istiyorum” dedi. Fazıl Say ardından da “Sarı Gelin” ve Türk edebiyatında önemli bir dönüm noktası sayılan Sait Faik Abasıyanık’ı notalarda ölüm süzleştirdiği “Sait Faik’ isimli eserini seslendirerek konseri tamamladı. Konser öncesi konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, geçtiğimiz günlerde İzmir’de Say’ın konserine yönelik saldırı girişimini kınadı. Bozbey, “Ülkeler, sundukları bu değer ölçüsünde çağı yakalar, bugünlerini olduğu kadar geleceklerini de sağlam temel üzerine oturturlar. Ne zaman ki bir ülkede durum tersine dönmüştür, işte o zaman sanat ve sanatçı, özgürlükleri ve yaşamlarına yönelik tehditler açısından zor koşullar altına girer. Bu durum kabul edilemez” dedi. l BURSA / Cumhuriyet Alevilerden ortak hareket Türkiye’nin önde gelen Alevi örgütlerinden Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Vakıflar Federasyonu ve Alevi Dernekler Federasyonu ile bileşenleri Kartal Cemevi’nde bir araya gelerek son dönemde yaşanan terör saldırıları ve Alevilere yönelik baskılara karşı ortak hareket etme kararı aldı. Kartal Cemevi’nde önceki gün gerçekleştirilen toplantının ardından yapılan açıklamada, Türkiye’de son dönemde Alevilere yönelik tehdit ve baskılar ile terör saldırılarının ele alındığı belirtildi. Toplantının ardından ortak hareket etme kararı aldıklarını açıklayan Aleviler, “Özel harekât polisleri tarafından gözaltına alınan Alevi Kültür Dernekleri Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi Başkanımız ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Örgütlenme Sekreteri Zeynel Odabaş’ın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” açıklamasını yaptı. Taleplerinin OHAL bahane edilerek ötelenmesini asla kabul etmediklerini vurgulayan Alevi örgütlerinin açıklamasında “Yeni anayasa çalışmalarında, inanç özgürlüklerinin ve Alevilerin eşit yurttaşlık talepleri göz önünde bulundurulmalıdır” denildi. Açıklamada, 24 Aralık 2016 Maraş Katliamı anmasının ortaklaşa yapılacağı belirtildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet DEMOKRASİ İÇİN BİRLİK’TEN KAMPANYA ‘OHAL değil, demokrasi’ Demokrasi İçin Birlik, OHAL’in kaldırılması, KHK’lerle yaratılan hak ihlalleri ve toplumsal mağduriyetlerin sona erdirilmesi hedefiyle, kampanya başlattı. Birlikten yapılan açıklamada, OHAL uygulamasının kaldırılmasını hedefledikleri belirtilerek “Yaşanan toplumsal mağduriyetlere, hak ve özgürlük ihlallerine, OHAL koşullarında getirilmeye çalışılan tek adam yönetimine dikkat çekmek istiyoruz” denildi. Demokrasi İçin Birlik’e katılım çağrısı da yapılan açıklamada, Türkiye’nin OHAL’in uzatılmasına değil barışa ve demokrasiye ihtiyacı olduğu vurgulandı. Birlik, OHAL’in amacı olarak gösterilen “darbe ile mücadele” hedefinin, hızla hak ve özgürlükler üzerinde yoğun bir baskıya dönüştüğünü belirterek “Demokrasiyle ilgili en temel gerçek şudur ki, OHAL koşullarında ne rejim ne anayasa değişikliği tartışılabilir. Oysa Türkiye’nin ihtiyacı; tek adam yönetimi değil, katılımcı çoğulcu laik bir parlamenter demokrasi ve barıştır” denildi. Açıklamada, KHK’lerle 200’e yakın ajans, televizyon ve radyo kanalı, gazete ve derginin kapatıldığı, 146 gazetecinin tutuklu olduğu ve her yeni KHK ile bu sayı nın arttığı kaydedilerek “Doğru haber alma hakkı tümüyle ortadan kaldırıldı. Binin üzerinde dernek ve vakıf hiçbir gerekçe gösterilmeden kapatıldı. Proje okul uygulaması adı altında binlerce öğrenci mağdur edildi, yüzlerce öğretmenin yeri değiştirildi. Yüzlerce akademisyen ülkeyi terk ediyor. Halk iradesi ile seçilmiş milletvekilleri tutuklanıyor. 24 saatlik gözaltı süresi 30 saate değil, 30 güne çıkarılıyor. Tutuklananlara hapishanelerde kötü muamele yapılıyor. Kadınların özgürlüğünü kısıtlayan yasalar gündeme getiriliyor. Alevi yerleşimlerine ve toplumuna yönelik baskılar artmakta, kamusal alandaki varlıkları daraltılmakta. Çocukların tecavüzcüleriyle evlendirilmesinin yolu açılıyor. LBGTİ bireylere yönelik hakaret, ölüm tehditleri ve cinayetler gün geçtikçe artıyor. Dolar rekor üstüne rekor kırıyor, yeşil alanlar, ormanlar yok ediliyor. Demokrasi ve hukuk devletinde olması gereken bu değil...Tüm renk ve çeşitliliğimizle birlikte yaşamamızın olmazsa olmazı barış içinde demokratik, laik bir toplumsal düzen. OHAL’e değil demokrasiye ihtiyacımız var. OHAL’i uzatma! ” l İSTANBUL / Cumhuriyet Hilal Nesin Türkiye’yi terk ediyor Dünyaca ünla yazar Aziz Nesin’in oğlu yazar Ah Ben ‘c’ demek zorunda kaldım” ifadesini kullandı. met Nesin’in eşi, yazar ve ti Hilal Nesin’in sosyal medya yatro eğitmeni Hilal Nesin, hesabındaki paylaşımları şöy Türkiye’yi terk etme kara le: “Suya sabuna dokunmamış rı aldı. Antalya’nın Muratpa kimsenin kuyruğuna basma şa Belediyesi’nde tiyatro eğit mışsın, bir söylemiş on sus meni olarak çalışan Hilal Ne muşsun. İki bayrak sallamış, sin, Fransa’ya yerleşme kararı nerede ne yediysen onunla be nı sosyal medya hesabı üzerin Hilal Nesin zemişsin sayfanı, Vahim olay den duyurdu. Hilal Nesin payla larda sayfanda inzivaya çe şımında, “Üç seçenek vardı: a) Susacak kilmişsin yada milim bi laf atıp bir kaç sın b) İçeri gireceksin c) Gideceksin. gün ortalarda görünmemişsin....Varla yok arasında yoksun, ne aranmış ne sorulmuş ne tehdit almışsın, ne işini yapamamış, ne aşına gidememişsin. Senin ‘erkek’ olarak yapman gerekenleri ben kadın başıma yapmaya kalkışmışım. Sicilin çamaşır suyuyla yıkanmış gibi bembeyaz. Bir de bana bak ne ‘dur’ dediklerinde durmuşum ne de durağa gelince inmişim. Üstelik ben bide susmaz sinmez gazeteci yazar Ahmet Nesin’in eşiyim. Duuuur dahası var, daha fenası var üstelik Aziz Nesin’in konuşan geliniyim, siz kolay mı sanıyor sunuz bu ülkede Aziz Nesin’in konuşan gelini olmayı.” Hilal Nesin hakkında sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla soruşturma açılmıştı. Hilal Nesin’in eşi Ahmet Nesin, Özgür Gündem gazetesine destek amacıyla başlatılan “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmeni” kampanyasına katıldığı için “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklanmış, 1 Temmuz’da serbest bırakılmıştı. l Yurt Haberleri l BEŞ GÜNDÜR GÖZALTINDA Avukat Bek’e darp ve ters kelepçe HDP’ye yönelik operasyonda 5 gün önce gözaltına alınan Adana Barosu Cezae vi Komisyonu Başka nı Avukat Tugay Bek’in gözaltında polisler ce darp edildiği ve zor la ters kelepçe takıldığı Tugay Bek belirtildi. Bek’i Emniyet Müdürlüğü’nde ziyaret eden Avukat Taylan Özgür Eker, Evrensel gazetesine yaptığı açıklamada Bek’in önce ki gece sağlık kontrolü için Adli Tıp Kuru muna götürüldünü, dönüşte Bek’e ters ke lepçe takılmak istendiğini, Bek’in bunu ka bul etmeyeceğini belirtmesi üzerine polis lerin Bek’i darp ederek zorla ters kelepçe taktığını söyledi. Adli Tıp doktorunun ya nına girerek durumunu belgelemek iste yen Bek’in buradan çıkışta bir kez daha ye re yatırılıp ters kelepçe takılarak darp edil diği ve zorla araca bindirilerek Emniyet’e götürüldüğü iddia edildi. l Yurt Haberleri l CHP’Lİ KILIÇ DAVAYI KAZANDI Ajanlık iddiasına tazminat cezası CHP’li Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ı ajanlıkla suçlayan gazete ve internet siteleri, tazminata mahkum edildi. Davayla ilgili Yargıtay kararında, yayının gerçekliğinin kanıtlanmadığı ve Kılıç’ın kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu belirtildi. Karar, “Başka yayın organlarında yayınlanan haberin, haber kaynağı olarak gösterilerek yayın yapılmış olması, hukuka aykırılığı ortadan kaldırmaz. Yayında yer alan olayla ilgili herhangi bir delil sunulmadığından, gerçek bir yayından da söz edilemez. Dava konusu yayının gerçekliğinin kanıtlanmamış olması ve başka bir basın organında yayınlanmış olmasının da hukuka aykırılığı ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekir” ifadeleri kullanıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B