14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 16 Aralık 2016 2 İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) asansör kazasında 10 işçiye mezar olan Torunlar Center’dan otoparkını istedi. 2007 yılında Galatasaray Kulübü, Me Bizim otopark cidiyeköy’deki Ali Sami Yen arazisine karşılık Seyrantepe’de ya pılacak yeni stad için TOKİ ile protokol imzaladı. Aynı zamanda deprem toplanma alanı da olan arazide Torunlar İnşaat tarafından re zidans projesi için inşaata başlandı. 3 kuleden olu Mecidiyeköy’de 10 işçiye mezar olan Torunlar, anlaşma gereği bodrum katı İSPARK’a verecekti. CHP’li Meclis üyeleri hatırlattı, Topbaş 1.5 ay sonra Torunlar’dan istedi: NE OLDU? şan proje için imar planla HAZAL OCAK rı hazırlandı. İmar planlarında rezidanstaki otopark olan 5. bodrum kat KEŞAN’DA HAVA KİRLİLİĞİ mülkiyetinin İBB’ye devredileceği belirtil di ancak devredilmedi. CHP’li Meclis üyeleri Hüseyin Sağ ve Hakkı Sağlam’ın da bulunduğu 13 mec lis üyesi geçen 19 Temmuz’da verdi ği soru önergesiyle Torunlar’ın, İBB’ye devretmesi gereken otoparkı sordu. İBB, Meclis üyelerine verdiği yanıtta İS PARK tarafından işletilecek otoparkın devri için TOKİ’ye yazıldığını fakat tüm arazinin 2014 tarihinde TOKİ tarafın dan Torunlar’a devredildiği belirtildi. Belediye otoparkın İBB’ye devri için 31 Ağustos tarihinde Torunlar Gayrimen kul Yatırım Ortaklığı A.Ş.’den talepte bulunduğunu ifade etti. Talebin mec lis üyelerinin önergesinden 1 buçuk ay sonra yapılması dikkat çekti. İhale süreci TOKİ tarafından Mayıs 2010’da düzenlenen ihaleye Aşçıoğlu tek başına girdi ve 461.5 milyon liralık teklif vererek araziye proje yapma hakkını kazandı. Projeyi gerçekleştirmek için ortaklık görüşmeleri yapan Aşçıoğlu Ekim 2010’da Torunlar GYO ve Kapıcıoğlu ile ortak oldu. Ortaklıkta hisse yapısı Torunlar GYO’nun yüzde 65, Aşçıoğlu’nun yüzde 30 ve Kapıcıoğlu’nun yüzde 5 oldu. Daha sonra Aşçıoğlu İnşaat hisselerinin tamamını Torun Yapı’ya devretti. Kapıcıoğlu da projeden ayrılınca Torunlar projede tek başına kaldı. 10 işçiye mezar olmuştu Mecidiyeköy’de, inşaatın neredeyse bittiği ancak henüz açılışının henüz yapılmadığı Torun Center’da 2014’te meydana gelen asansör kazasında, 10 işçi hayatını kaybetmişti. Kısa bir süre inşaatı durdurulan gökdelenlerin yapımına daha sonra tekrar başlanmıştı. Ankara’da Eymir tartışması ‘Gökçek, intikam mı almaya çalışıyor?’ Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek ODTÜ’de yapılacak Eymir Sempozyumu hakkında “Artık herkes şunu kabullenmeli, Eymir artık halka açılacaktır. Bunu Büyükşehir gerçekleştirecektir” ifadeleriyle başlayan Eymir tartışmasına ilişkin CHP milletvekili Necati Yılmaz, “Gökçek, intikam mı almaya çalışıyor” diye sordu. CHP’li Yılmaz, Gökçek’in Eymir’i halka açma planlarını Meclis gündemine taşıdı. Yılmaz, Gökçek’in Eymir ile ilgili ifadelerine “ODTÜ’nün mülkiyetindeki Eymir Gölü’ne yıllardan bu yana el koymaya çalışan Gökçek, bu girişimiyle ODTÜ ve ODTÜ’lülerden muhalif kimlikleri dolayısıyla ‘intikam’ mı almaya çalışmaktadır?” karşılığını verdi. ODTÜ’lüler ise ‘Eymir Sempozyumu’ düzenledi. Sempozyuma, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. l ANKARA/Cumhuriyet Nefes almak çok zor Kömür kavgası Edirne’nin Keşan İlçesi Kent Konseyi Yürütme Kurulu tarafından ilçede hava kirliliğinin önlenmesi için 5 bin 600 ve üzeri kalorideki ithal kömürün yakılması yönündeki kararın, İl Mahalli Çevre Kurulu tarafından 1 yıl ertelenmesi kararı üzerine Edirne Bölge İdare Mahkemesi’ne açılan davada yürütmeyi durdurma ve iptal istemi reddedildi. Yeni karar doğrultusunda daha önce kalitesiz bulunan 4000 kalorili, kükürt oranı yüksek yaklaşık 6 bin ton yerli kömür, Keşan’da, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Keşan Kent Konseyi karara itiraz edecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Hava Kalitesi İzleme İstasyonları’nın ölçümlerine göre Keşan’daki hava kirliliği değerleri, soğukların bastırmasıyla birlikte özellikle akşam saatlerinde ‘hassas’ ve ‘kötü’ seviyeye ulaşıyor. Kentte solunum yollarına bağlı hastalıklar artış gösterirken, vatandaşlar bazen kirli hava nedeniyle nefes almakta bile güçlük çekiyor. GAZDAŞ’ın şehirdeki alt yapı çalışmaları sürerken, doğalgaz kullanımına önümüzdeki yıl kış aylarında geçilmesi planlanıyor. Paramotor Pilotu Yılmaz Özkaya, kentte yaşanan kirliliği havadan görüntüledi. Şehir üzerinde uçuş yapan Özkaya, gün batımına yakın kalorifer kazanı ve sobaların yakılmasıyla bacalardan çıkan duman nedeniyle oluşan duman tabakasını görüntüledi. l DHA Kentin yeşil oranı yüzde 2.20 Beton İstanbul TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleştirilen Orman ve Su İşleri Bakanlığı 2017 Bütçe görüşmeleri sırasında bir konuşma yapan CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na “Betonkente dönüştürdüğünüz İstanbul için vicdani ve manevi olarak suçluluk duygusu hissediyor musunuz” sorusunu yöneltti. Sondan ikinci “Plansız büyüme, çarpık kentleşme ve partinizin yıllardır bitmek bilmeyen rant ve beton sevdası yüzünden dünyanın en güzel şehri, İs tanbul, kuraklık tehlikesine adım adım yaklaşıyor” diyen Didem Engin, İstanbul’da halka açık yeşil alanların azlığına değindi. Halka açık yeşil alan açısından dünyadaki metropolleri kıyaslayan uluslararası bir araştırmaya göre İstanbul’da yeşil alan oranının yalnızca yüzde 2.20 olduğunu söyleyen Didem Engin, bu oranın Londra’da yüzde 33, Madrid’de yüzde 35, Singapur’da yüzde 47, Moskova’da yüzde 54 olduğunu sözlerine ekledi. Engin, incelenen 33 metropol içerisinde İstanbul’un sondan 2. sırada yer aldığını vurguladı. Çin’in başkenti Pekin’de hava kirliliği nedeniyle 1721 Aralık Pekin’de alarm tarihleri arasında kırmızı alarm verildi. Pekin’de bu geceden itibaren 6 gün boyunca hava kirliliği bekleniyor. Mevsimin en yoğun hava kirliliğinden sadece Pekin değil, ülkenin 22 kenti etkilenecek. Kırmızı alarm süresince inşaat çalışmaları askıya alınacak ve bazı bölgelerde eğitime ara verilecek. Başkent Pekin’de araç trafiğinde tek ve çift plaka uygulaması başlayacak. Ülkede hava kirliliği alarm sisteminde mavi, sarı, turuncu ve en üst düzeyde kırmızı olmak üzere dört aşama uygulanıyor. l Haber Merkezi Beş köyün muhtarı, Yeşildere Vadisi’ne yapılmak istenen HES için ÇED sürecinin yeniden başlatılmasını protesto etti Halkı bilgilendirme toplantısı halksız haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY Terör nasıl önlenir 1984’te ilk PKK eylemleri başladığından beri... Söylemekten dilimde tüy bitti... Yazmaktan mürekkebim tükendi: “Bir terör örgütü, dış ülkelerden, özellikle de komşulardan destek görüyorsa, ayrıca tutarlı bir etnik, mezhepsel veya siyasal ideolojiye sahipse, onunla başa çıkmak çok zordur!” HHH Türkiye’nin başı etnik terörle belada... Ne yazık ki 14 yıllık AKP iktidarı bu terörü önleyecek iç ve dış önlemleri almakta başarılı olamadı. Bir uçtan öbür uca savrulan, sürekli değişen iç ve dış politika söylem ve eylemleri, bu terörü besledi, büyüttü... Şimdi de bu terör, rejim değişikliğinin gerekçesi olarak kullanılmak isteniyor: Sanki Parlamenter Rejim değiştirilip, tek adam yönetimini öngören, adına “Cumhurbaşkanlığı Rejimi” denilen “Türkiye’ye Özgü Başkanlık Rejimine” geçilirse, terör hemen bitecek! Oysa bu terör belasını, fiilen uygulanan bu tek adam yönetiminin yaptığı hataların besleyip büyüttüğü yadsınamaz bir gerçek; en canlı örnek Suriye olayında yaşandı ve yaşanıyor. HHH “Ortadoğu’nun istikrarsızlaşması, Türkiye’yi de etkiler, terörü tırmandırır” diye kırk defa söyledik, yazdık... “Ortadoğu’daki devlet yapılarını güçsüzleştirmek, Türkiye’yi olumsuz etkiler” dedik! Türkiye’deki etnik terörün, Suriye gibi, Irak gibi, İran gibi komşu ülkelerle olan yakın ilişkileri herkesin malumu: Bu ülkelerle ters düşen politikaların doğrudan doğruya ülkemizdeki terörü tırmandırıcı etkisini kestirmek için kâhin olmaya gerek yok. Ayrıca eski Esad, yeni Esed, kendisine karşı olumsuz politikalar uygulamak üzere hazırlanan Türkiye’yi bu konuda açıkça uyarmış, ülkemizi istikrarsızlaştıracak sonuçların ortaya çıkacağını belirtmişti. Nitekim, Türkiye’nin Suriye politikası olumsuza dönünce ilk iş olarak Güney sınırımızı boşaltmış, bu bölgeyi Kürtlere terk etmişti. Türkiye, Esad’a karşı savaşıyorlar diye önceleri Kürtlere destek de vermiş hatta, savaşa katılmaları için Kuzey Irak’tan gelenlerin Suriye’ye geçişine bile yardımcı olmuştu. Amerika da, önceleri Esad’a karşı başlayan sonra IŞİD’e karşı dönen savaşta Kürtleri temel vurucu kuvvet olarak kullanmaya başlayınca, Türkiye’nin PKK ile aynı gördüğü PYD/YPG güçlenmiş ve sınırımızı kontrol etmeye başlamıştı. Bütün bu kargaşa ortamında, Esad’a karşı savaşıyorlar diye IŞİD’i oluşturanlara da, bir süre “Öfkeli gençler” diyen Türkiye, şimdi Suriye’de birbiriyle savaşan her üç gücü de karşısına almış görünüyor: Hem Esad’ı, hem IŞİD’i hem PYD/ YPG’yi karşısına alan Türkiye, üstelik sınırını da tam kontrol edemediği için tırmanan terörle mücadelede zorlanıyor! Nitekim Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, hepimizi yasa boğan Dolmabahçe katliamını yapan teröristin Suriye’den geldiğini açıkladı. Üstelik artık karşımızda sadece Suriye’deki üç güç değil, birlikte “idare edilmeleri” son derece zor olan ABD, Rusya ve İran da var! HHH PKK terörüyle mücadelede, iç politika kadar, dış politikaya da ağırlık verilmeli, özellikle komşulardan teröre verilen destek mutlaka, ama mutlaka önlenmelidir. MEHMET MENEKŞE Yöre halkı adına hukuk müca Amasya ve Tokat il sınırında Yeşilır delesini sürdüren Avukat Erdem Türem, “Amasya Çevre İl Müdürlüğü bu mak üzerine, Yeşilde konuya son derece du re Vadisi’ne yapılma yarsız davranarak fir sı planlanan hidroe ma yetkilileri gibi ha lektrik santralı inşaa reket ediyorlar. Bi tı Samsun İkinci İdare zim elimizi dahi sık Mahkemesi tarafından Bölge halkı maktan imtina eden İl geçen ekim ayında dur sürece tepki Çevre Şehircilik İl Mü durulmasına karşın Hatko gösterdi. dürlüğü ile karşı karşı Enerji Elektrik Üretim ve İnş. yayız. Samsun İkinci İdare A.Ş. yeniden ÇED süreci başlattı. Mahkemesi bu projeye kesin ola Albayrak köyü mevkiinde bir benzin istas rak dur dedi. Şimdi yangından mal kaçı yonun lokantasında halkı bilgilendirme top rır gibi yeni baştan bir ÇED süreci önü lantısı düzenlendi. Çevre Bakanlığı, Çevre müze getiriliyor. Bölgenin idam ferma ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve firma yetkili nı anlamına gelen projenin durdurulması lerinin katıldığı bilgilendirme toplantısına için mücadele edeceğiz” dedi. bölge halkından bir kişi bile katılmadı. Çev Keçili köyü Muhtarı Rıza Güngör, “Beş kö re ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri top yün muhtarı olarak buradayız. Bilgilendir lantı için tutanak tutarak projenin hayata me toplantısına girmedik protesto ediyoruz. geçmesi için ilk adımın atılmasını sağladı. Bu projeyi yaptırmayacağız” dedi. l AMASYA Yerli karanfil Likya Her yıl anaç ve fideleri İsrail, Hollanda, İtalya ve İspanya’dan ithal edilen karanfile yönelik yerli ıslah çalışmaları olumlu sonuç verdi. Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitütüsü Müdürlüğü (BATEM) bünyesinde üretilen ilk yerli tür için ‘Likya’ adıyla tescil başvurusu yapıldı. Proje lideri ziraat mühendisi Ayşe Serpil Kaya, karanfilin anavatanının Anadolu olduğunu belirtti. Kaya, “Yabancılar bugüne kadar bizim endemik türlerimizi kültüre alıp tekrar bize satıyordu. Artık biz kendimiz üretiyor olacağız” dedi. Anavatanı Türkiye olan karanfilin 1800’lü yıllardan itibaren Anadolu dağlarındaki kültürleri yabancı bilim adamları tarafından yurtdışına götürülmüş. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle