Katalog

Pazartesi 12 Aralık 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HER YERDE ACI teröre teslim olmayız 5 Vatan’daki törende aileler tabutların başından uzun süre ayrılamadı. Şehitler için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tören düzenlendi. Törene Erdoğan, Yıldırım, Kurtulmuş, Gül ve bakanlar da katıldı İstanbul’da gerçekleştirilen terör saldırısında yaşamını yitiren 30 polisten 5’i için Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tören düzenlendi. Törende konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Yarından tezi yok, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvenlik güçlerinin birinci öncelikli işi bunu yapanlardan intikam almaktır. Karada havada denizde yerin neresinde olursa olsun, hangi güce sığınmışlarsa sığınsınlar, Türk milleti bu kanı yerde bırakmayacaklardır. Maliyeti ne olursa olsun bu hesap görülecektir”dedi. Terör saldırısında şehit düşen polislerden 3. sınıf emniyet müdürü Vefa Karakurdu, emniyet amiri Kadir Yıldırım, polis memurları Adem Oğuz, İlker Uylaş ve Hasan Bilgin için dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Bakanlar ile siyasi parti temsilcileri, mülki ve idari yetkililer ile çok sayıda polis ve asker katıldı. Törene katılan dini temsilciler arasında Hahambaşı İshak Haleva da hazır bulundu. Cenaze töreni sırasında bazı şehit yakınları baygınlık geçirirken, hazır bekletilen sağılık ekipleri tarafından anında müdahale edildi. Şehitlerin tabutuna kapanan aileleri uzun süre gözyaşı dökerken, bir annenin “Anneni bırakıp nereye gidiyorsun. Ah selvi boylu evladım benim” diyerek ağlaması yürekleri yaktı. Çalışkan’dan sert sözler Şehitler için yapılan saygı duruşunun ardından konuşan İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, gerçekleştirilen saldırıda 38 kişinin şehit olduğunu belirterek “Ciğerlerimizi yakan bu saldırıya karşı dimdik ayakta duracağız. Buradan tüm terör örgütlerine sesleniyorum; Vermek istediğiniz adi mesaj anlaşılıyor. Ancak 15 Temmuz’da çok konuşulan bir cümle vardı ‘siz kimin kimlerin köpeğisiniz’. Şimdi biz de soruyoruz; siz kimin kimlerin köpeğisiniz bize onları söyleyin. Bu alçak saldırı ile en ufak ilişkisi olanlar en kısa sürede tespit edilerek hak ettikleri cezayı alacaklar. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” dedi. ‘Bunu yapanlardan intikam alacağız’ İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise yaptığı konuşmada “Hâlâ siyaset peşindeler, hâkimiyet peşindeler. Hiç lafı dolandırmaya gerek yok. Vefa da Kadir de Adem de İlker de Hasan da bütün şehitlerimiz bilsin. O insanlıktan çıkmış alçaklara şunu söylüyoruz: Yarından tezi yok, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvenlik güçlerinin birinci öncelikli işi bunu yapanlardan intikam almaktır. Karada havada denizde yerin neresinde olursa olsun, hangi güce sığınmışlarsa sığınsınlar, Türk milleti bu kanı yerde bırakmayacaklardır. Maliyeti ne olursa olsun bu hesap görülecektir” diye konuştu. “40 yıldır kuracağınızı hayal ettiğiniz ülke nerede” diye soran Soylu, “Geberip gittiğinizde arkanızdan ağlayacak, hayır duası edecek kimse var mı?” ifadelerini kullandı. ‘Artık saflar bellidir’ Artık teröre karşı safların belirlenmesi gerektiğini söyleyen Süleyman Soylu, “Bunu yapanları kürsüden, medyada, internetten aklamaya çalışanlara, mazeret göstermeye çalışanlara söylüyoruz. Bunun mazereti yoktur, artık saflar bellidir. Allah yolunda, vatan yolunda millet uğrunda çarpışanlar ve onun karşısında olanlar. Devletin kılıcı uzundur. Bugün burada gözyaşı döken, içi sızlayan herkesin yüreğine su serpecek şekilde bu eşkıyalardan tek tek hesap soracağız. Bulundukları bütün delikleri başlarına yıkacağız” dedi. l İSTANBUL TARİFİ BEDEL ÖDEYECEKLER n Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’daki patlamada yaralananları hastanede ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra yaptığı açıklamada “Şunu bilmeleri lazım ki bunları yanına koymayacağız. Daha ağır bedelleri ödeyecekler, bunu bir defa bilmeleri lazım” dedi. Yıldırım: Aynı derecede alçak n Binali Yıldırım da yaralıları hastanede ziyaret ettikten sonra saldırıyla ilgili olarak gazetecilere yaptığı açıklamada, “Hangi örgütten gelirse gelsin, insanın canına, birliğe, beraberliğe, kardeşliğe kasteden bütün örgütler bizim YOKiçin aynı derecede alçaktır, mücadele edilecek güruhlardır” ifadelerini kullandı. EVLERE ACI DÜŞTÜ, AİLELER YASA BOĞULDU Adem Serin’in yakınları acıya boğuldu. Süleyman Sorkut Şanlıurfa’da defnedildi. Bombalı saldırıda şehit olan polislerin ve sivillerin acı haberiyle yurdun dört yanındaki aileler yasa boğuldu. 4 ay önce evlenmişti HATAY Şehit polis İlker Uylaş (27) dört ay önce evlenmişti. Babası Behçet Uylaş ise Hatay Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bekçiydi. Baba Uylaş’a acı haber emniyet görevlileri tarafından verildi. Oğlunun şehit haberini alan anne Havva Uylaş fenalık geçirdi. Uylaş’ın ağabeyi de polis. MALATYA Şehit polis Okan Doğan (23) iki yıl önce İstanbul’da görev yapmaya başladı. Hain saldırıda hayatını kaybeden Okan Doğan, Malatya’nın Battalgazi İilçesinde bulunan baba evine acı haber düştü. Doğan’ın evine Türk bayrağı asılırken, yakınları gözyaşlarına boğuldu. En zor teşhis MANİSA Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görev yapan ve şehit polis Ali Aksoy 3 yıl önce göreve başlamıştı. Kara haberi alan Aksoy’un ailesi, çocuklarını teşhis için dün sabah İstanbul’a geldi. Anne Medine Aksoy’un ve çiftçi baba Ömer Aksoy’un gözyaşları sel olup aktı. Yavrum, Yasin’im KAYSERİ Saldırıda şehit olan özel harekât polisi Yasin İke’nin (24) acı haberi, Kayseri’de yaşayan Üzeyir GAZİANTEP Şehit Adem Serin’in (24)’in acı haberi, Gaziantep’te yaşayan ailesini yasa boğdu. Şehidin temizlik işçisi babası Şefik ile annesi İsminur Serin’in önceki gece telefonla aradıkları oğullarına ulaşamamaları üzerine İstanbul’a gittikleri belirtildi. Mahalle Muhtarı Vakıf Turak, şehidin 1 ay sonra nişan töreni için memleketine gelmeyi planladığını söyledi. İke’ye yetkililer tarafından verildi. Oğlunu kaybetme acısına dayanamayan Üzeyir İke fenalaştı ve sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Tedavinin ardından sonra polis aracıyla evine götürülen baba, “Yavrum, Yasin’im” diyerek ağladı. ŞANLIURFA Şehit polis memuru Süleyman Sorkut (23), memleketi Şanlıurfa’da son yolculuğuna uğurlandı. Siverek İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde resmi tören düzenlendi. Şehidin babası Cuma ve annesi Remziye Sorkut, evlatlarının tabutuna sarılıp gözyaşı dökerken, Didim Cumhuriyet Savcısı olan ağabeyi Yunus Feryat Sorkut ise cenaze törenine katılarak şehit kardeşini son yolculuğuna uğurladı. Şehidin cenazesi Abdulkadir Geylani Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Siverek Asri Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedildi. l DHA/İHA Teröre teslim olmayalım “Teröre teslim olmayalım”, kuru lafta kalmamalı, gereği yapılmalı. Asıl mesele ise “gereği”nin ne olduğu. Gereği sadece güvenlik tedbirlerini artırmak değil, gereği mevcut “terörle mücadele” kafasını değiştirmek. Güvenlik, bilhassa can güveliği, zaten devletin vatandaşlarına karşı en büyük sorumluluğu, ama ötesi var. Güvenlik, teknik tedbirlerden ibaret bir mesele değil, onun ötesinde siyasi ve toplumsal bir mesele. Hani, “terörün kaynağını kurutmak” deniliyor ya tam da o. Hiç kuşkunuz olmasın, terörün kaynağını kurutmanın yolu daha fazla demokrasi, tersi değil. Yani terör gerekçesi ile özgürlükleri kısıtlamak, otoriter tedbirleri artırmak değil. Aklı demokratik yöntemlere değil, şiddet ve teröre yatanlara, demokrasiden ödün vererek cevap vermenin hiçbir karşılığı yok. Nitekim, bugüne kadar olanlar, çözümün bu olmadığının en büyük ispatı. Otoriter yöntem, teröre “Hodri meydan, elinizden geleni ardınıza koymayın” demek, öyle olduğu için ortalığı savaş alanına çeviriyor. Teslim olmamanın en sağlam yolu, “Siz ne yaparsanız yapın, demokrasiden, hak ve hukuktan vazgeçmeyeceğiz, amacınızı gerçekleştiremeyeceksiniz” demek. “Teröre karşı birlik” çağrısının gereği, siyasi ve toplumsal barışı merkeze alan bir siyaset çizgisi izlemek. Muhalefet partilerini ve dahi iktidara muhalefet eden herkesi susturmak, “terörist” ithamı ile hapse tıkmak, işinden atmak, canından bezdirmek değil. Türkiye’de halihazırda tam tersi yapılıyor, müthiş bir baskı ve sindirme politikası ile toplumsal barış zedeleniyor ve bunun terörü engellemeye hiçbir faydası olmadığı, tam tersine ak ve karanın seçilemediği puslu bir ortam yarattığı bir türlü görülemiyor, görülmek istenmiyor. O puslu ortamda, hiçbir fani vatandaşın kavrayamadığı işler oluyor. Otoriter siyasetin tırmanışını “terörle mücadele” gerekçesi ile meşrulaştırmanın anlamsızlığı, haksızlığı, hukukuzluğunun en yakın örneği, bizim gazetenin başına gelenler; tutuklanan gazeteci arkadaşlarımız... Ne alakası var, bunların terörle mücadele ile? Sahiden, gazeteci arkadaşlarımızın terörle alakası olduğuna inanan var mı, varsa nasıl bir akıl bu? “Terör amacına ulaşmasın” diyenlerin önce, “terörle mücadele”yi muhalefetin sindirilmesine gerekçe yapmaktan vazgeçmesi lazım, yoksa terör amacına ulaşıyor, toplumsal barışı bozuyor, kafaları karıştırıyor. Siyasetin daha da otoriterleşmesi, demokrasinin zayıflamasına en büyük hizmeti terör, şiddet yolu ile iktidarı devirmeyi, zayıflatmayı hedefleyenler yapıyor, orası malum. Ama madem hedef Türkiye, demokrasi, istikrar, o halde terörle mücadele adına yapılanların da habire bu amacın gerçekleştirilmesine alan açtığını görmek lazım. Son terör saldırısının, Yeni anayasanın Meclis’e sunulmasına denk gelmesi tam bir facia. Böyle yöntemler ile siyasi gidişini etkilemeye çalışanların eseri ise, bunlar sadece gaddar, cani değil, kuş beyinli olmalı. Zira, bu yöntemler olsa olsa, “Yeni Türkiye’nin inşası” adına otoriter bir rejime gidişi meşrulaştırıp hızlandıracak. Kaos yaratarak Türkiye’yi bir felakete sürüklemek isteyen her kimlerse hiç kuşkusuz amaçlarına ulaşıyorlar. Teröre teslim olmayalım, demokrasiden vazgeçmeyelim, yeni bir rejim inşası adına toplumsal barışı kurban etmeyelim. Terörle mücadelenin yolunun daha fazla otoriterleşme olduğunu düşünmek, iktidarın aklının buna yatması, kimsenin hayrına olmayacak. Tam tersine bu ülkeyi felakete götürecek, götürüyor. Böylesi, terörün amacına ulaşmasından başka bir sonuç vermeyecek, teröre teslim olmayalım. ‘Baba maça gidiyoruz’ VAN Şehit polislerden Soner İdil’in (27), memleketi Van’a da ateş düştü. Van’ın Çatak ilçesi nüfusuna kayıtlı olduğu öğrenilen İdil’in 3 ay önce gö reve başladığı öğrenildi. Şehidin babası Mikdat İdil, “Dün öğle telefon açtım ‘Baba maça gideceğiz. Seni sonra arayacağım’ dedi. Sonra aradı, konuştuk, saat 21.00’den sonra ulaşamadım” dedi. Acısı ifade edilemiyor İZMİR Şehit polis Hüseyin Dalgılıç’ın İzmir’in Bornova ilçesindeki evine acı haber ulaştı. Şehidin kendisi gibi polis olan eşi Çiğdem Dalgılıç’ın ikinci kız çocuklarına hamile olduğu öğrenildi. Çiftin kızları 1.5 yaşındaki Karaca Dalgılıç’ın ise ailesiyle İstanbul’da bulunduğu bildirildi. Şehidin kardeşi Atilla Dalgılıç, “Bunun acısı ifade edilemiyor” dedi. 6 aylık bebeği babasız ADANA Adana’nın Aladağ ilçesi nüfusuna kayıtlı olan 6 yıllık polis memuru Adem Oğuz (31) da, ilk görev yeri olan İstanbul’da düzenlenen bombalı saldırıda şehit oldu. Şehit polis memuru Adem Oğuz’un Belkıs Oğuz ile 1.5 yıl önce evlendiği ve Fatih Selim adlı 6 aylık bir oğlu olduğu öğrenildi. Oğuz, 5 yıl önce İstanbul’da göreve başlamıştı. n Polis memurları Hamit Şahin (23) memleketi BAYBURT’ta, Bora Çelik (24) NİĞDE’de, Mehmet Zengin (21), Yakup Çapat (20) ve Çetin Sarıkaya (30) ANKARA’da, İlker Uylaş (27) HATAY’da, Okan Doğan (22) ve Hamdi Dikmen (28) MALATYA’da, Ali Aksoy (26) MANİSA’da, Mustafa Kemal Devrilmez (21) ve Uğur Ürker (29) YOZGAT’ta, Durmuş Öcal (21) ISPARTA’da, Mustafa Öztürk (27) SAMSUN’da, Metin Düzgün (27) KONYA’da, Emniyet Amiri Kadir Yıldırım KAYSERİ’de uğurlanacak. C MY B