02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 20 Kasım 2016 6 evinde 3IŞ4İDs’ıirnmhiülitcarenKbimouldlkiğiuşiğilteuerstinpahihtmâelâidniAleendmtieleiypyo’etren Ankara katliamının planlandığı Antep’teki hücre evinin kamera kayıtlarında kimliği tespit edilemeyen X Y kodlu 34 örgüt üyesi halen yakalanamadı 100 kişinin öldüğü Ankara katliamına ilişkin açılan davanın eklerinden saldırı hazırlığının yapıldığı IŞİD’in Ga ziantep’teki hücresinin kamera kayıtları çıktı. Kayıtlar, Gazian tep emiri Yunus Durmaz’ın saldı rı planına 3 gün öncesinden baş ladığı, 789 Ekim 2015 tarihle rinde hücre evine yoğun giriş çı kışların olduğunu gösterdi. Gö rüntülerden Yunus Durmaz, yar dımcısı Halil İbrahim Durgun, IŞİD’in “kimyacısı ve bombacısı” olarak bilinen Talha Güneş gibi çok sayıda örgüt üyesinin kimliği tespit edilirken, görüntülere yan sımasına rağmen kimlikleri belirle nemeyen 34 IŞİD’li, X ve Y olarak kod landı. Katliamın üzerinden bir yıl ALİCAN ULUDAĞ geçmesine karşın yakalanamayan ve kimliği tespit edile meyen 34 kişinin, halen Antep’te olduğu tahmin ediliyor. 36 kişi hakkında açılan Anka ra katliamı dosyasına giren kame ra görüntüleri, IŞİD’in Antep hüc resini ortaya çıkardı. Kamera gö rüntülerinden elde edilen fotoğraf lar üzerinden, hücre evine giren örgüt üyelerinin kimlik tespiti tek tek yapıldı. Fotoğraflar saldırının nasıl planlandığı, IŞİD militanları nın Gaziantep’te nasıl rahat hare ket ettiklerini gözler önüne serdi. Fotoğraflarda Gar saldırısını plan layan, saldırı talimatı veren, can lı bomba eylemcilerini Ankara’ya getiren IŞİD’in Gaziantep emiri Yunus Durmaz’ın, Güneykent Ma hallesi, Alya Sitesi’ndeki dairesini hücre evi gibi kullandığı görüldü. X23 Metin AKALTIN Yunus DURMAZ Halil İbrahim Durgun X4 Mehmet Kadir CEBAEL Yunus Abdulmuttalip DEMİR X4 Üç emir aynı karede Fotoğraflarda IŞİD’in Gaziantep yapılanmasının önemli isimleri Yunus Durmaz, yardımcısı Halil İbrahim Durgun ile sonradan Antep emiri olan Mehmet Kadir Cebael’in de bir arada olduğu görülüyor. Bu isimler, yapılan operasyonlarda kendilerini patlatmıştı. Dosyanın eklerinde ayrıca Antep yapılanması içerisinde yer alan IŞİD’lilerin Suriye’de çekilmiş fotoğrafları da yer aldı. Bu görüntüler Yunus Durmaz’ın bilgisayarından çıktı. Görüntülerde Yunus Durmaz, Halil İbrahim Durgun, Hacı Ali Durmaz, Mehmet Kadir Cebael, Metin Akaltın, Talha Güneş, bombacı Yunus Emre Alagöz gibi IŞİD üyelerinin kimliği tespit edildi. 34 sır IŞİD’li Ancak hücre evlerine ve patlayıcıların tutulduğu depolara giren 34 kişinin kimliği tespit edilemedi. IŞİD’in sözde Gaziantep emiri Yunus Durmaz’ın evine, örgütün hücre evleri ile depo ve atölyelerine girip çıkarken görüntülerine ulaşılan IŞİD militanlarının kimlikleri belirlenemediği için dosyada “X” ve “Y” şahıslar olarak kayda girdi. Dosyada yer alan 30 X şahıs ile 4 Y şahısın kimliğinin belirlenmesi için çalışmalar halen devam ederken, bu kişilerden X17 olarak kayda geçen IŞİD militanın çok aktif olarak hücre evlerine, depo ve atölyelere girip çıktığı görülüyor. Yoğun giriş çıkış Kimlikleri tespit edilemeyen Y1 ve Y2 olarak fotoğrafları adlandırılan 2 IŞİD militanının 7 Ekim tarihinde patlayıcıları poşet içerisinde Durmaz’ın evine getirdiği, ardından 89 Ekim tarihlerinde IŞİD’in “kimyacısı ve bombacısı” olarak bilinen Talha Güneş’in eve girdiği görülüyor. Güneş’in burada patlayıcı ve bomba düzeneğini hazırladığı belirtilirken, 789 Ekim tarihlerinde IŞİD militanlarının sürekli Durmaz’ın evine giriş çıkış yaptıkları, yoğun bir görüşme trafiğinin olduğu da yine elde edilen görüntülerden ortaya çıktı. Durmaz’ın evinde 3 gün saldırı planı yapılıp, patlayıcılar hazırlandıktan sonra 9 Ekim tarihinde ise canlı bomba eylemcileri Yunus Emre Alagöz ile Suriye uyruklu canlı bombanın eve geldiği, ardından aynı günün sabaha karşı ise evden çıkış yaptıkları görülüyor. Evi boşaltmışlar IŞİD emiri Durmaz’ın saldırının ardından yine aynı sitedeki evine girip çıkarken görüntülerine de ulaşıldı. Buna göre Durmaz, saldırıdan sonra 15 Ekim tarihine kadar 5 gün yine aynı evi kullandığı görülüyor. Saldırıdan sonra siteye girip çıkarken tedirgin olduğu, etrafını kontrol ettikten sonra evine girip çıktığı görülen Durmaz’ın 15 Ekim tarihinde ise elinde 2 büyük bavulla evden çıktığı görüldükten sonra ortadan kayboluyor. IŞİD militanlarının da saldırının ardından yine aynı eve girip çıktıkları da görüntülerden elde edildi. Alevi köyleri haritası Dijital verilerin çözümünde IŞİD’in, Alevi Köyleri, askeri noktalar ve NATO alanlarına saldırı planladığı belirlendi. Afyonkarahisar, Amasya, Gaziantep, Sivas ve Adıyaman’da Alevilerin yoğun yaşadığı köylere ait haritalar, Kürecik’teki NATO radar üssü ile Antalya’da turistlerin ilgi gösterdiği alanların fotoğrafları da elde edildi. IŞİD militanlarının bu bölgelerde keşif çalışması yaptığı, saldırı planladığı da belirlendi. l ANKARA İZDİHAMDAN 6 KİŞİ YARALANDI Aleyna Tilki konserinde patlama Diyarbakır’da genç şarkıcı Aleyna Tilki’nin konser verdiği bir kafeye kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından patlayıcı ile saldırı düzenlendi. Saldırıda 6 kişi yaralanırken, Aleyna Tilki’nin durumumun iyi olduğu öğrenildi. Merkez Kayapınar İlçesi Diclekent semtindeki bir restoranda dün akşam sahneye çıkan Aleyna Tilki şarkı söylerken patlama meydana geldi. Patlamada ilk belirlemelere göre 6 kişi izdiham nedeniyle yaralandı. Polis, patlamaya el yapımı patlayıcının neden olduğunu belirtti. Genç şarkıcı olayın ardından “Biz iyiyiz arkadaşlar” tweetini paylaştı. Aleyna Tilki’nin menajeri Melek Sarıgil, saldırının mekâna giremeyen seyircilerden bir ya da birkaçı tarafından yapıldığını söyledi. l Haber Merkezi Erzurum Valisinden mezarlık övgüsü ‘İnsanın neredeyse ölesi geliyor’ Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin As ri Mezarlık’ta yaptırdığı hiz met binası ile Kuran kürsüsü nün açılış töre ninde Vali Seyfet tin Azizoğlu, “Açı lıştan önce ken di aramızda konu şurken, ‘Burası o kadar güzel, nezih bir mekân ol Azizoğlu muş ki insanın neredeyse ölesi geliyor’ dediler. Ama ben şim di paltomu çıkaramadım. Hava soğuk, ölmeye de niyetim yok şimdilik” diye konuştu. Geri gönderme merkezinde toplu firar Kumkapı’da bulunan İl Göç İdaresi’ne bağlı Geri Gönderme Merkezi’nde kalan yabancı uyruklular olay çıkardı. Eşyaları ateşe verenlere polis müdahale etti. Kapıyı kıran 123 yabancı uyruklu koşarak kaçtı. Polis kaçanların arkasından havaya ateş açtı. Daha sonra kaçanların 20’si yakalandı. Geri Gönder me Merkezi’nde kalan yabancılar dün sabah saat 11.00 sıralarında yabancılar yaşam koşullarını protesto ederek eşyaları ateşe verdi. Bunun üzerine polis ekipleri olaylara müdahale etti. Ancak ilk müdahale yetersiz kalınca olay yerine çok sayıda polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. Bu sırada karışıklığı fırsat bilen sınır dışı edilmek üzere bekletilen 123 yabancı kaçtı. Polis grubu durdurmak için havaya ateş açtı. Ancak gruptakiler kayıplara karıştı. O anlar bir yurttaş tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. İçeride kalanlara ise yurttaşlar su göndererek yardım etti. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ederek söndürdü. İstanbul’da 7 bin 277 şüpheli hakkında işlem Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’ndan Sorumlu Başsavcıvekili İsmail Uçar koordinesinde yürütülen “FETÖ/ PDY Silahlı Terör Örgütü’ne” yönelik soruşturma kapsamında, bugüne kadar 53 kamu davası açıldı. Bu davalardan 43’ü İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 10’u ise İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanacak. Darbe girişimine ilişkin ise öncelikle ölümle sonuçlanmayan soruşturmalara davalar açılacak. Yıl sonuna kadar tüm soruşturmaların tamamlanması bekleniyor. “FETÖ/ PDY Silahlı Terör Örgütü’ne” yönelik tüm soruşturmalar kapsamında aralarında asker, akademisyen, öğretim üyelerinin bulunduğu toplam 7 bin 277’i şüpheli hakkında işlem yapıldığı, 2 bin 225’inin tutuklandığı, 1602 şüpheli hakkında ise adli kontrol ka rarı verildiği belirtildi. 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili olarak meydana gelen olaylarla ilgili tutuklu dağılımı şöyle: 4 TRT binasının işgal edilmesi olayı 24’ü tutuklu, 26 şüpheli. 4 TRT Ulus, Digitürk ve Vodafone binasının işgal edilmesi olayları 56’sı tutuklu 105 şüpheli. 4 İMKB binasının işgal edilmesi olayı 11’i tutuklu, 13 şüpheli. 4 AKP İl Binası’nın işgal edilmesi olayı 11’i tutuklu 74 şüpheli. 4 Taksim Bölgesi’nde meydana gelen olaylar 12’si tutuklu 86 şüpheli. 4 Seyrantepe Bölgesi’nde meydana gelen olaylar 13’ü tutuklu 17şüpheli. 4 Okmeydanı Bölgesi’nde meydana gelen olaylar 4’ü tutuklu 9 şüpheli. 4 Atatürk Havalimanı’nda meydana gelen olaylar 5’i tutuklu 6 şüpheli. 4 Haliç Köprüsü’nde meydana gelen olaylarla ilgili 1’i tutuklu 24 şüpheli. 4 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Selimiye Kışlası, Telekom, Çengelköy, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Kartal Köprüsü, Sabiha Gökçen Havalimanı ve diğer yerlerde meydana gelen olaylar 706’sı tutuklu, 1103 şüpheli. 4 Baştabya Kışlası, Atatürk Havalimanı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Belediye Lojistik Destek Üssü, AKOM, Bayrampaşa Çevik Kuvvet, İstanbul Valiliği, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Hasdal Kışlası, Mahmutbey Gişeler, Esenler Birlik Köprüsü, CNN Binaları’nda meydana gelen olaylar 260’ı tutuklu 1200 şüpheli. 4 Ankara ve İstanbul illeri başta olmak üzere yurt geneli ile ilgili yürütülen “AbiAbla” diye tabir edilen örgüt mensuplarıyla ilgili 201’i tutuklu, 304 şüpheli. haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Güle güle Aykut Bey... Dünya beyefendisi ve çok zarif bir insan. Yazarken de kılı kırk yaran, Türkçenin sevdalısı, Türkiye’nin de... Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji dergisinde 15 yıl “PolitikBilim” köşesinde yazdı. TÜBİTAK’ta üstlendiği görevlerde; danışmanlıklarda, kongrelerde yüzlerce sunumunda, ülkemiz ekonomisinin ancak ve ancak bilimsel ve teknolojik üretim temelinde dönüştürülmesiyle ekonomik çıkmazlardan kurtulabileceğini döne döne anlattı. Ülkemiz bilim ve teknoloji tarihini iyi bilir, dünyada çağdaş ülkelerin hepsinin ulusal bilim politikaları ve hedefleri olduğunu anlatır ve anlatırdı. Mesela Güney Kore’nin, 1960’ların başında aynı ekonomik göstergelere sahip olduğumuz halde, bugün dünyanın sayılı ekonomik ve elektronik devlerinden biri haline dönüşmesi, sadece ve sadece ulusal bilim ve teknoloji hedefleri koyması ve bunları uygulamasıyla gerçekleşmişti. Çin’in ABD’yi devirme noktasına gelmesini de bu sayede başardığına işaret ederdi. Bizim günlük politika yapan, kendi kişisel çıkarlarını düşünmeyi ön plana alan iktidar partilerine on yıllardır bunu anlatabildik mi, Aykut Bey? Henüz değil. Anlatabilseydik, bugün ülke ekonomisi yeniden kronik krizine doğru koşmazdı. ‘Ürkütücü kaotik durum’ Umutsuzluğa kapıldığı oldu mu? Belki son zamanlarında. Atatürk, bu ülkeyi bilim ve teknoloji üretici temelinde, aklı, devlet ve ülke yönetimine egemen kılarak çağdaşlaşmayı hedeflemişti ve bunu da “Hayatta en hakiki mürşit bilimdir, fendir” veciziyle dile getirmişti. Aykut Göker, son yazılarında, ülkenin kuruluş felsefesini reddeden bu güçler üzerine şöyle yazmıştı: “Kaotik ortam u¨rku¨tu¨cu¨... Zaman, bu gidis¸e itirazı olanların potansiyel gu¨c¸ ve degˆerinin farkına varma ve o potansiyeli kuvveden fiile c¸ıkaracak o¨rgu¨tlu¨ gu¨cu¨ yaratabilme zamanı...” Üzerine düşeni en iyi şekilde yaptı. Tüm dostları, ülkenin kaderini değiştirecek hakikatin “bilim ve fen” olduğu bilinciyle çalışıyorlar ve çalışacaklar. Uğurlar olsun.. ‘Tecavüzcü halk kültürü yaşasın ki biz de yaşayalım’ Baktığınızda söylemlerine “müthiş namuslu”lar. Namus, öncelikle tabii ki “kadın meselesi.” Kadının görüntüsü konusunda son derece hassas lar. Neredeyse el ele tutuşmayı da “namus torbası”na tıkacaklar. Sevişmek, mini etek, saç teli, aşkmeşk, hepsi takipleri altında. Öyle ki trende bir “sevişme olayı” faillerini yurt çapında arıyorlar. Trenin namusu gittiği için de herhalde aklayıp paklamışlardır... Ama mesela 6 yaşındaki kızla evlenilebilir diye coşan “İslam âlimleri”ne ekranları açarlar. “Âlimimizi yedirmeyiz” diye de kampanya açarlar. 13 yaşındaki kızların evlenebileceğini savunurlar. Artış korkunç Kız tecavüz olayları 2009’dan beri düzenli artıyor, 12.635 olay, 2014’te 18.104’e yükseldi. Tecavüz olaylarına iktidarın gösterdiği siyasi hoşgörü, “toplumun kültürü, ne yapalım” anlayışlarında kaynağını buluyor. Yani kendilerini bu kültürün bir parçası görüyorlar. Tıpkı kadın cinayetlerinin artması gibi.. (Tıpkı işçi cinayetlerinin dur durak bilmemesi gibi..) Hoşgörüleri, ülkeyi kadınlar için yaşamı cehenneme dönüştürdü. Tabii sormak gerekir: Hangi kadınlar için? Bu hoşgörü sahibi kravatlı takım elbiseli siyasi zevatın eşi, kızı, dostu vs hepsi güvende. Başlarına böyle bir şey gelme olasılığı zayıf. Ama oy aldıkları halkın başına gelebilir. Bu “ülke kültürü”. “Ne yapalım yani tecavüz etti diye hapiste mi kalsın.. Evlensin, olay da kapansın..” İktidar, bir suçu suç olmaktan çıkarmanın pratiğini yapıyor. Adalet Bakanı, her zamanki gibi, bu kez de bu suçu ortadan kaldırmak isteyenlere kılıf üretmekle meşgul... İlkel kültürün esareti Ne mi olur? Tecavüz olayları katlanarak artar. Sapık yakalanırsa, hadi evlen kurtul denir. Kız çocuklarımız, alçak düzenin, alçak ilkel yapının, insan altı türün ve bu türü destekleyen siyasilerin sürekli kurbanı olmaktan kurtulamazlar ve “ne yapalım kültürümüz” sürer gider. Milletvekilleri, kendilerine bahşedilen bu rütbenin gereği olarak parmaklarını kaldırır, eveeeeeet diye bağırır. Kabul edenler, etmeyenler, kabul edilmiştir. Sonra “siyasileri yıpratmayın, saygınlığını koruyun...” palavra lafları. Ne saygınlığı! Onlar her türlü ilkelliğin savunucuları rolünde! “Halk tecavüz kültürü”ne boyun eğiyorsanız.. Cinayet de bir “halk kültürü”, kadın dövme ve öldürme de, hırsızlıklara hoşgörü göstermek de. Kendilerini tarif ediyorlar: “Bu kültür yaşasın ki biz de yaşayalım!” Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin korumalarına bylock gözaltısı Ankara Emniyet Müdürlüğü kadrosundan “bylock kullandığı gerekçesiyle” açığa alınan 170 polis memurundan ikisi siyasi liderlerin koruması çıktı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun koruması İ.Ü ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin koru ması M.A’nın açığa alındığı belirtilirken, her iki korumanın da 15 Temmuz sonrası siyasi liderlerin korumasının artırılması için gönderilen polisler olduğu, liderlerin yakın koruma ekibinde yer almadıkları öğrenildi. l ANKARA /Cumhuriyet FETÖ’den tutuklanan öğretmen cezaevinde intihar etti Karabük’te, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan öğretmen Behçet Emdi (43), cezaevinde koğuş tuvaletinde kendisini ayakkabı bağıyla asarak intihar etti. Sağlık görevlilerinin yaptığı kontrolde Emdi’nin öldüğü belirlendi. Evli ve 2 çocuk babası Behçet Emdi’nin cesedi, yapılan inceleme ardından otopsi yapılmak üzere Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Behçet Emdi’nin FETÖ soruşturması kapsamında açığa alınmasının ardından psikolojik tedavi gördüğü ve ilaçlar kullandığı ileri sürüldü. Emdi’nin hemşire eşinin de aynı soruşturmada meslekten ihraç edildiği öğrenildi. l İHA Eskipazar kaymakamı açığa alındı Karabük’’ün Eskipazar İlçesi Kaymakamı Murat Irgatoğlu, FETÖ soruşturması kapsamında açığa alındı. Kaymakam Irgatoğlu, 7 Mart 2016 tari Irgatoğlu hinde göreve başlayan ve 17 Haziran 2016’da Ankara’da stajını tamamlamak üzere ayrılan Hülya Yavuz’un yerine atanmıştı. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle