02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 2 Kasım 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 5 ‘Devleti peşkeşCHP LİDERİNDEN CUMHURİYET’E OPERASYONA SERT TEPKİ: çekenlere sor’ Kılıçdaroğlu: FETÖ’cüleri devlete Cumhuriyet mi yerleştirdi? Şehirlere bombalar yerleştirilirken “Bunlara dokunma” diyen Cumhuriyet miydi? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Cumhuriyet’e yönelik operasyo na sert tepki gösterdi. “FETÖ’cüle ri devlete Cumhuriyet mi yerleş tirdi? Şehirlere bombalar yerleşti rilirken “Bunlara dokunma diyen Cumhuriyet miydi? diyen Kılıçda roğlu, “Cumhuriyet gazetesini FE TÖ ile, PKK ile ilişkilendirmek şe ref yoksunu kişilerin yapacağı bir iştir” ifadesini kulllandı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisi nin grup toplantısında yaptığı ko nuşmada, gözaltına alınan gazete miz yöneticilerinin isimlerini tek tek sayarak “Bir haksızlık yap mış savcı, IŞİD’i unutmuş, hem FETÖ’cü, hem PKK’li hem IŞİD” dedi. Cumhuriyet’in her darbe son rası bedel ödediğine dikkat çe ken Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet gazetesi, basın dünyamızın akademisidir. Görüşü ne olursa olsun, CHP’nin grup toplantısında milletvekili sıralarının üzerinde Cumhuriyet’in dünkü sayısı yer aldı. Kılıçdaroğlu’nun konuşması sırasında izleyiciler, Cumhuriyet’i ellerinde tutarak gazetemize yönelik operasyona tepki gösterdi. her insan acaba ne yazdı diye sa bah Cumhuriyet’i eline alır. Cum cıları, dekanları Cumhuriyet mi nü Cumhuriyet mi atadı? Şehirlere adamı değilsin, birilerinin maşası huriyet fikir gazatesidir, aydınlan yerleştirdi” diye soran Kılıçdaroğ bombalar yerleştirilirken “Bunlara sın. Soramıyorsan izzetü ikbal ile ma gazetesidir. Cumhuriyet ödün lu, şöyle devam etti: “Yüreğin ye dokunma” diyen Cumhuriyet miy o makamdan ayrılırsın.” vermeyen bir gazetedir. İktidar be tiyorsa ‘Ne istediler de vermedik’ di? Bu soruyu sorma hukuk nanim lehime çalışır mı diye düşün diyen adama soracaksın, devletin musun var mı? Sormuyorsan bü ‘Başkanlık fragmanı’ meyen, özgürlüğü, Cumhuriyet’i nesini peşkeş çektin diye. Zekeri yük bir handikapın içindesin. İk Cumhuruyet’in doğruyu yazdı savunan bir gazetedir ve Cumhu ya Öz’e kurşun geçirmez arabayı tidarda olanların borazanlığını ya ğını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bun riyet, Cumhuriyet ile yaşıttır. Adı Cumhuriyet mi tahsis etti? Tahsis pıyorsun. ‘Meclis’te FETÖ’ye çe lar başkanlık rejimlerinin frag nı da Mustafa Kemal Atatürk ver eden adama soru sorma yüreğin te demek ihanettir’ dedi biri. Bu manları. Başbakan, başkanlık gel miştir. Cumhuriyet gazetesini FE var mı senin. Hukuk namusun var nu kim söyledi diye soramıyorsun mezse Türkiye bölünür diyor. Yani TÖ ile, PKK ile ilişkilendirmek şe mı senin? 2004’te MGK kararına korkuyorsun. Gülen’in sümkür Türkiye’yi bölünme noktasına ge ref yoksunu kişilerin yapacağı bir geçersiz diyen Cumhuriyet miydi, düğü mendili saklayan Cumhuri tirdiğini itiraf ediyor. Türkiye’nin iştir” diye konuştu. bunu diyene soru sorma cesaretin, yet miydi, Başbakan Yardımcısı’nı bölünmesinden söz eden biri baş “FETÖ’cüleri devlete Cumhuri hukuk namusun var mı? 81 ilin Pensilvanya’ya gönderen adama bakanlık koltuğunda oturamaz” Teslim olmadığınız içinyet mi yerleştirdi, o hâkimleri, sav 76’sına FETÖ’cü emniyet müdürü hesap soramıyorsan sen hukuk edi. l ANKARA / Cumhuriyet HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gazetemize destek ziyaretinde bulundu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş gazetemize yönelik başlatılan operasyonun ardından Ankara Büromuza destek ziyaretinde bulundu. HDP’li vekiller Sırrı Süreyya Önder, Celal Doğan, Ayhan Bilgen’in de katıldığı ziyarette Demirtaş, Ankara Temsilcimiz Erdem Gül ile sohbet etti. Ziyaretin ardından gazetecilere açıklama yapan Demirtaş, Cumhuriyet’e yapılan operasyonun siyasi bir operasyon olduğunu belirtti. Türkiye’de uzun süredir anayasa, evrensel hukuk ilkeleri ve yasaların askıya alınmış durumda olduğunu belirten Demirtaş, “15 Temmuz darbe girişiminden sonra bunu Allah’ın lütfuna çevirmek isteyen saraydaki anlayış ile hükümet el ele verip KHK’lerle bütün temel hak ve hürriyetlerin askıya alındığı yeni bir süreç başlattılar” diye konuştu. Demirtaş, şunları dile getirdi: “Toplumdaki zulmün görülmemesi için yapılması gereken şey muhalif medyayı kontrol altına almaktır. Bu geçmiş iktidarların da sık sık denediği ve dünyada birçok baskıcı hükümetlerin, diktatörlerin denediği bir yöntemdir. Bugünler elbette bitecek. Önemli olan böylesi zor günlerde özgürlüklerden yana olan, demokrasiye inanan herkesin dayanışma içerisinde olmasıdır.” Demirtaş, Cumhuriyet’in “Teslim olmayız” manşetiyle çıktığını belirterek, “Evet, en önemli şey budur. Belki bugün itibarıyla AKP bütün devleti ele geçirdiğini zannedebilir; ama önemli olan teslim olmadığımızı her fırsatta gösterebilmektir. Cumhuriyet gazetesi teslim olmadığı için saldırı altında” diye konuştu. Türkiye’nin tek Kürtçe yayın yapan gazetesi Azadiya Welat ve kadın haber ajansı JINHA ile DİHA’nın kapatıldığını anımsatan Demirtaş, “Görünen o ki; TRT’nin ilk günlerindeki gibi tek kanallı Türkiye’ye dönülmek isteniyor. Kanal ve gazete sayısı kaç BASINA DARBE SÜRECİ Demirtaş, grup toplantısında yaptığı konuşmada gazetemize yapılan operasyona işaret ederek medyaya ağır bir sansür uygulandığını söyledi. Gazetemizin dünkü sayısındaki “Teslim olmayız” manşetini gösteren Demirtaş, “Bir kişinin cesaretinden herkese cesaret bulaşır diye, muhalefetin sesi hiçbir yere ulaşmasın diye basına yönelik darbe süreci büyük bir hızla devam ediyor. Cumhuriyet gazetesinde yazıp çizen yönetici olan bütün köşe yazarları, yaşına, hasta lığına bakılmaksızın gözaltına alınıp hücrelere konuldu. Şimdi Cumhuriyet gazetesiyle ilgili kayyım atayarak nasıl ele geçirebiliriz diye hesap yapıyorlar” diye konuştu. Çok daha ağır bir dönemin gelebileceğini söyleyen Demirtaş, “Teslim alınmamış tek bir odak bile onun açısından tehdittir” dedi. Demirtaş, ilk sandıkta Türkiye’ye alternatif bir demokratik seçenek sunulması gerektiğini belirterek, “Bu tür demokratik muhalefet bloglarına kapalı değiliz diye konuştu. l ANKARA olursa olsun hepsi hepsi saraydakine biat manşetleriyle çıksın istiyorlar” dedi. Bunun imkânsız olduğunu söyleyen Demirtaş, “İnsanlığın Ay’da Mars’ta şehir kurmaya çalıştığı, bunun arayışlarının olduğu bir çağda basını sansürleyebilmek teknik olarak mümkün değil, hem de bu kadar inançlı ve direngen insanın, milyonların olduğu bir ülkede herkesi teslim almak ve biat ettirmek mümkün değil” dedi. ‘Hemen bırakılmalılar’ Demirtaş, gözaltındaki yazar ve yöneticilerimizin hemen serbest bırakılması isteyerek, “Sağlık durumlarının son derece ciddi olduğu dikkate alınarak tamamı serbest bırakılmalı” dedi. Demirtaş, avukatlarla görüşme yasağının getirilmesinin son derece hukuksuz olduğunu kaydetti. l ANKARA SİZ ‘hazret’ derken o ‘fetö’ diyordu HDP’nin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın darbe girişiminin ardından hak ihlallerini önleyemediği iddiasıyla verdiği iki gensoru önergesi TBMM Genel Kurulu’nda reddedildi. Bozdağ, “OHAL uygulamalarının anayasal ilkeler çerçevesinde uygulamalar olduğunu” iddia ederek, “Her şey şeffaf bir şekilde ve OHAL’le ilgili, zorunlu, acil ve orantılı” dedi. Gensoru görüşmelerine Cumhuriyet operasyonu damgasını vurdu. CHP’li Muharrem Erkek, AKP’li vekillere, “Sizleri tebrik ediyorum, siz ‘Fethullah Gülen Hoca Efendi Hazretleri’ derken ‘FETÖ’ diyen Hikmet Çetinkaya’yı gözaltına aldırdınız. Çetinkaya’nın ‘Fethullah Gülen’in 40 Yıllık Serüveni’ adlı kitabı ki bu serüvenin önemli bir bölümünde siz de aynı menzile birlikte yürüdünüz” dedi. HDP’li Filiz Kerestecioğlu, “Gazetecilikten başka hiçbir şey yapmayan 75 yaşındaki Aydın Engin gözaltında ve Adalet Bakanı’ndan bununla ilgili tek cümle duyamıyoruz. Duyduğumuz cümleler ne oluyor? ‘Mahkemeler bağımsızdır’ Bu gerçekten trajikomik bir durum. Mahkemeler bağımsız falan değil” diye konuştu. BAŞBAKAN’DAN AVRUPA’YA YANIT Yıldırım: Çizgine mizgine bakmayız Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında gazetemize yönelik operasyonu değerlendirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hukuki işlem başlattığını savunan Yıldırım, “Gazetenin yöneticileri ve vakfına yönelik bazı ithamlar var. İthamlar şu: Bu vakfın 2013 yılından beri, iki grup arasında davalı olduğunu biliyoruz. Bundan dolayı bir şikâyet sözkonusu ve ağustos ayından beri takibat yapılıyor. Yani iki boyutu var, bir tanesi gazeteyi çıkaran vakfın yöneticilerinin yanlış işlemlerinden dolayı başlatılan kurumsal bir takibat. Diğeri de terör örgütlerine üye olmadan teröre destek vermek suçlamasıyla başlatılan bir takibat” dedi. Koro halinde Gözaltılar yapıldıktan sonra hemen koro halinde “Basın özgürlüğü elden gidiyor” denildiğini kaydeden Yıldırım, şöyle konuştu: “Biz buna alışığız. Basın özgürlüğüne sonuna kadar sahip çıkacağız, basın özgürlüğü ile bir meselemiz yok. Zaten bizim Avrupalı dostlarımızla anlaşamadığımız konu bu. Terörle mücadelede attığımız adımlarda hemen önümüze basın özgürlüğünü getiriyorlar. Bugün de kalkmış Avrupa Parlamentosu’nda birisi, ‘bu gazete ile gözaltılar bizim kırmızı çizgimizdir...’ Kardeşim, senin çizgine mizgine biz bakmayız, kırmızı çizgiyi millet çizer bize millet. Senin çizginin ne hükmü var? Senin çizginin üzerine bir çizgi de biz çizeriz. Bırakın bu işleri. Türkiye salvolarla, tehditlerle hizaya getirilecek bir ülke değildir. Türkiye gücünü milletten alır, hesabını da mil lete verir.” AP’yi çifte standart uygula makla suçlayan Yıldırım, terör örgütlerinin mesajının meydanlarda okutulurken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mesajına mahkeme kararıyla yasak getirildiğini söyledi. Yıldırım, “Ondan sonra da basın özgürlüğü diye mangalda kül bırakmıyorlar. Bırakın bu işleri, çifte standartla bir yere varamazsınız. Dürüst olacaksınız, dürüst. Kendinize gelince böyle, Türkiye’ye gelince farklı, yok böyle bir şey. Basın özgürlüğünün ne demek olduğunu sizden öğrenecek değiliz. Sonuna kadar varız ama suçluyu, suça iştirak edeni, bölücü terör örgütüne, FETÖ terör örgütüne alenen destek verenleri de masum görecek değiliz. Şehitlerimize, gazilerimize karşı sorumluluğumuz var. Onun için bırakalım yargı işini yapsın, zaten bir şeyleri yoksa ortaya çıkar, ondan sonra da düzelir. Ne zamandan beri yargıyı yönetmeye kalkıyorsunuz? Bırakın işini yapsın, hukuk devletinde herkese düşen, hukukun verdiği kararları saygıyla karşılamaktır, içinize sinmese de” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet BAHÇELİ: NİYE RAHATSIZ OLDUNUZ? MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ise partisinin grup toplantısında gazetemize yönelik operasyona “destek vermesi” dikkat çekti. Bahçeli, “Yayınlarıyla teröre destek veren dergi, gazete ve televizyonlar da tahammül ve sabrın bir sınırı olduğunu görmeli ve bilmelidirler. Her alanda FETÖ ve PKK’nın ayıklanmasıyla ilgili faaliyetler devam ederken, medya ayağına dokunulması neden birilerini rahatsız etmektedir? Adında Cumhuriyet olup da, Cumhuriyet değerlerine en çok zarar veren, Türkiye karşıtı oluşumları sevindirip umutlandıranların medya özgürlüğüne sığınmaları inandırıcı görülemeyecektir” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet l HÜKÜMETİN YARGI EZBERİ ‘Soruşturmanın sonucunu bekleyelim’ Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerine yönelik operasyonun ardından hükümet, alışılmış bir açıklama yaptı. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Devam eden hukuki bir süreç var. Siyaset olarak şöyle böyle olsun dememiz mümkün de değil doğru da değil” dedi. Türkiye’nin gündemine oturan yargılama süreçleri ile ilgili iktidar partisi kaynakları benzer açıklamalar yaptı. 2010 yılında, Balyoz Darbe Planı iddiaları üzerine eski kuvvet komutanlarının gözaltına alınması üzerine ilk yorum dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, “Güvenlik teşkilatlarımızın gerçekleştirdiği bir operasyondur ve 40’ı aşkın kişi gözaltına alınmıştır. Olay yargı ile ilgilidir ve yorum yapmam doğru değildir. Yargı olayları değerlendirecek. Biz de sonucu öyle göreceğiz” diye konuştu. Ergenekon davasındaki gözaltı işlemleri ile ilgili olarak Tayyip Erdoğan, “Bunların hepsi onların (yargının) tasarrufudur. Burada bizim karışma yetkimiz de yok. Benim sadece söyleyeceğim bir şey var. Bu süreçlerin süratle neticelendirilmesidir, kısa zamanda bitirilmesidir. Bu da bizim arzumuzdur” ifadelerini kullandı. 17 Aralık yolsuzluk ve rüş vet soruşturması kapsamında eski bakanların çocukları Barış Güler, Kaan Çağlayan ve Rıza Sarraf’ın da aralarında bulunduğu 5 kişinin tahliye edilmesine, hükümet kanadından ilk yorumu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan geldi. Bozdağ, “Yargının kararıdır. Tutuklama ve tahliye kararları mahkemelerin takdirinde olan bir karardır. Soruşturma devam ettiği için şu aşamada bir şey söylemem uygun olmaz” dedi. ‘Yargı bağımsız işliyor’ Gazetemizin eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül 26 Kasım 2015’te tutuklandı. Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu’nun ardından gazetecilerin sorusuna, “Biz yürütme tarafıyız, yargı tarafı tamamen bağımsız olarak işliyor. Keşke tutulama olmadan bu süreç yürütülebilseydi” dedi. Sözcü Kurtulmuş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Gültan Kışanak’ın gözaltına alınması ile ilgili “Devam etmekte olan mahkeme süreci vardır. Bilgiler yavaş yavaş ortala çıkacak. Biz de mahkemenin atacağı adımları bekliyoruz. Soruşturmanın sonucunu bekleyelim” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle