22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 6 Ekim 2016 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber Metiner başkanlıktan alınabilir F. Gülen yerli üründür Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz, 15 Temmuz darbe girişimini, dünyaya anlatmak misyonunu yüklendi son günlerde. Konumu gereği, girişiminin dünyada yankı yapması beklenir ama iktidarın uygulamaları ona ne derece yardımcı olur bilemem. Mesut Bey, Hürriyet’ten Cansu Çambel ile yaptığı söyleşide ise global görevi olduğunu belirttiği Fethullah Gülen hakkında şunları söylemiş: Bana göre Gülen milli değil, uluslararası bir projedir. 170 ülkeye el atması kendisine verilen global görevin gereğidir. Fethullah Gülen’in, dünyanın dört bir yanına dağılmış okulları, Mesut Yılmaz’ın yukarıda ileri sürdüğü görüşlerin birçok kişi ve çevre tarafından da paylaşılmasına neden olmakta, Fethullah Gülen CIA ilişkileri uzunca bir süredir dillendirilmiş bulunmakta. Dünyanın neresinde “ılımlı İslam” etiketli bir hareket baş gösterse, ABD’nin CIA aracılığıyla, bunlarla ilgilenip ilişkiye girmesi, Fethullah Gülen’in kendisine Pensilvanya’yı ikametgâh seçmesi ve nihayet cemaatin evrensel emelleri, Gülen Hareketi’nin uluslararası proje olduğu savını güçlendiriyor. HHH Gerçekten de, Washington’ın, bütün dünyada ve özellikle ülkemizdeki “ılmlı İslam” akımları ile içli dışlı ilişkileri yukarıdaki savı destekler niteliktedir. 2. Dünya Savaşı ertesinde, ABD, Truman Doktrini ile Türkiye’yi kendi etki alanı içine alırken dinci akımlarla da, özellikle komünizm ile mücadele dernekleri aracılığıyla yakın ilişkiye girmiştir. 40 yıl içinde bir cemaatten bir imparatorluğa dönüşmüş olan Fethullah Gülen Hareketi’nin de ABD’nin bu ilgi ve desteği dışında kalması beklenemezdi. Ancak Gülen Hareketi’nin filizlenip boyatmasında Türkiye’deki iç siyasal ortamın ılımlı İslamın (ılımlı İslam yazılır, ama uyumlu İslam olarak okunur) elverişli yapısını da görmezden gelmemekte yarar var. Başka bir deyişle, Türkiye’nin, Stalin’in 2. Dünya Savaşı öncesi ve ertesinde Ankara’ya ilettiği taleplerinin de tetiklediği iç dinamiklerin itisi olmasaydı, salt ABD’nin ilgi ve desteği ne özelde Fethullah Gülen Hareketi’nin ne de genelde “ılımlı İslam”ın bu kadar gelişmesini sağlayabilirdi. İç dinamiğin, İslamcı akımları güçlendiren etkenlerinin başında, yapısı gereği tutucu Anadolu sermayesi ile mahcup laik İstanbul sermayesi gelmekte. Bunların siyasal arenadaki yansımalarının başında ise, laikliğin önemini asla kavrayamamış, laik düzeni, laik eğitimi bir türlü özümseyememiş, başlangıçta dinci siyaseti, kendine dayanak olarak görürken zamanla kendisi siyasal İslamın dayanak asası haline düşmüş sağ partiler gelmektedir. Laikliği kendi varlık nedeni olarak görmek ve bu ilkeye inanmakla birlikte, çeşitli nedenlerin etkisiyle, “daha dindar görünmek” zorunluluğunu duyan 1947 sonrası CHP’si ve onun türevi mahcup laik siyasi partiler de, laik siyasetin, politik alanda sesini yeterince yükseltememesine neden olmuştur. Cumhuriyetin ve laikliğin önemini bir türlü kavrayamayan bir kısım yeminli Mustafa Kemal karşıtı “sol” da dinci hareketleri ideolojik destekleriyle meşrulaştırma yolunu tutmuşlardır. Genelde başlangıçtaki ılımlı görünme kaygısından, süratle vazgeçen “ılımlı İslam” da, özelde Gülen Hareketi ile benzerleri de, iktidarı kimse adına değil, bütünüyle kendi için istemektedirler ve kendilerini var eden koşullar sürdükçe de var olacaklardır. Ve herkesin görmesi gerekir ki, Gülen Hareketi’ne can veren koşullar hâlâ canlılıklarını korumaktadırlar, her türlü “ılımlı İslam” hareketi sürdükçe de, kendi içinden Gülen benzeri hareketleri doğurmaya adaydır. Gülen Hareketi’yle ne ılımlı İslam, ne siyasal İslamı baston olarak görüp sonra da kendisi onun bastonu haline gelen antilaik sağ, ne mahcup laikler, ne de baş hedefleri Cumhuriyetin kazanımları olan yeminli Mustafa Kemal karşıtı “sol!” mücadele edebilir. Bu ancak laik siyasetin başarabileceği bir iştir ve kabul de etmek gerekir ki, bu ortamda onların da işi çok zordur. Erdoğan ve Putin telefonla görüştü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin dün telefon görüşmesi yaparak ikili ilişkileri ve Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirdi. Görüşmede ikili ilişkiler, Suriye’deki son gelişmeler, Putin’in İstanbul ziyareti, Akkuyu Nükleer Güç Santralı ve Türk Akımı projelerine değinildiği öğrenildi. İpek için iade talebi Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Gülen cemaati ile ilgili 73 kişi hakkında açılan ‘çatı’ davasının yurtdışındaki firari sanıklarından, Akın İpek’in de aralarında bulunduğu 4 sanığın iadesine ilişkin talep yazısını Adalet Bakanlığı’na gönderdi. MAHMUT LICALI TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki Cezaevi Alt Komisyonu’nun Başkanı AKP’li Mehmet Metiner’in 15 Temmuz sonrası cezaevlerindeki işkence ve kötü muamele iddialarının incelenmeyeceği açıklaması üzerine muhalefetin talebiyle komisyon bugün toplanacak. Edinilen bilgiye göre TBMM İnsan Hakları Komisyo nu Başkanı Mustafa Yeneroğlu başkanlığında toplanacak komisyonda özellikle cezaevlerindeki işkence ve kötü muamale iddiaları ele alınacak. Muhalefet üyelerinin Cezaevi Alt Komisyonu Başkanı Metiner’in yaptığı açıklamanın kabul edilemez olduğunu belirterek, Cezaevi Komisyonu’nun bu yapıda çalışamayacağını ifade etmesi bekleniyor. Muhalefet partileri; Metiner’in bu açıklamasından sonra Cezaevi Alt Komisyonu’ndaki başkanlık görevini yerine getiremeyeceği görüşünü dile getiriyor. Komisyon Başkanı Yeneroğlu ve diğer AKP’li üyelerin de Metiner’in yaptığı bu açıklamaya tepki gösterdiği iddia edilirken, Cezaevi Alt Komisyonu’nun başkanlık görevine AKP’li Metiner yerine başka bir üyenin getirilebileceği de ifade ediliyor. l ANKARA Siyasi ayağa örtbas çabası OHAL’in uzatılmasını MYK’de gündemine alan Kılıçdaroğlu, ‘Yapılmak istenen siyasi ayağın tartışılmasını engellemek’ dedi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, OHAL’in 90 gün daha uzatılmasıyla ilgili ola rak “Amaç: Siyasi ayağı tartıştırma mak”’ dedi. TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun bir an önce devreye gi rerek işkence iddiaları nı araştırması gerektiği ni söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu Türkiye’nin itibarını sarsar. Kurunun yanın da yaşın yanması mevzu İKLİM ÖNGEL sunda da giderek artış yaşanıyor. Bu mağduriyet lerle FETÖ meşruiyet sağ lamaya çalışabilir” uyarısında bulundu. CHP MYK Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Basına kapalı gerçekleşen toplantıda gündemdeki ge lişmeler ele alındı. Edinilen bilgiye göre; CHP lideri Kı lıçdaroğlu, OHAL’in 90 gün uzatılma sına ilişkin, “OHAL’in uzatılması doğ ru bir karar değil. OHAL’in bir an ön ce sonlandırılması gerekiyor. OHAL’in uzatılma nedeni siyasi boyutunun tar tıştırılmaması. Konunun siyasi ayağına mutlaka girilmeli. AKP bundan imtina ediyor” dedi. FETÖ terör örgütünün her yerde olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Emniyete girdi, adliyeye girdi, sağlığa girdi, eğitime girdi. Siyasi ayağı olma dan, bu iş olmaz” diye konuştu. İşkence iddialarının da araştırılması için TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun bir an önce devreye girmesi gerektiğini söyle yen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Bu Türkiye’nin itibarını sarsar. İşken ce iddiaları mutlaka araştırılmalı, ciddi yetle sorgulanmalı. Kurunun yanında ya şın yanması mevzuunda da giderek ar tış yaşanıyor. Bu mağduriyetlerle FETÖ meşruiyet sağlayamaya çalışabilir. Bu nedenle incelenmeli. Başka okul olmadı ğı için cemaat okuluna gidenler açığa alı nıyor, BankAsya’ya hesap açtıranlar tu tuklanıyor. Türkiye kendine güvenen bir ülke, 2016’da işkence kabul edilemez.” Böke: AKP himaye derdinde CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Selin Sayek Böke, MYK toplantısının ardından basın toplantısı yaptı. AKP’nin tek derdinin kendi içindeki FETÖ’cüleri himaye etmek olduğunu söyleyen Böke, “Siyasetteki ve Meclis’teki FETÖ’cüleri korumak için Meclis’in ayağına pranga vurmayı tercih ediyorlar’’ dedi. Türkiye’nin başına FETÖ belasını açan, Meclis’in ve milletin bombalanmasına zemin hazırlayan siyasetçilerin korunduğunu belirten Böke, “Kimse siyaseten zarar görmemek için OHAL rejimi arkasında sığınarak içindeki FETÖ’cüleri himaye edemez. AKP ve hükümete şu soruları yöneltme ihtiyacı duyuyoruz; içinizdeki FETÖ’cüleri ne zaman temizleyeceksiniz? Devleti FETÖ’ye teslim etmiş olan AKP’lileri, FETÖ’cüleri daha ne kadar koruyacaksınız? Siyaset içindeki FETÖ’cüleri araştırmak üzere teklif ettiğimiz Meclis komisyonunu neden reddettiniz? Neden korkuyorsunuz? OHAL’i içinizdeki FETÖ’cülere can simidi yapmaya daha ne kadar devam edeceksiniz?” CHP’de ‘kuma’ tartışması! Eski CHP Kadın Kolları MYK üyesi ve geçmiş dönemde CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı’na aday olan Düriye Taş’ın sosyal medyada mevcut Kadın Kolları Genel Başkanı’na ilişkin yaptığı paylaşım tartışma yarattı. Taş, CHP Kadın Kol ları Genel Başkanı ve eski CHP Adıyaman milletvekili Şevket Köse’nin eşi Fatma Köse’nin kuması olduğu iddiasında bulundu. Fatma Köse ise Taş’ı muhattap kabul etmediğini bu nedenle de iddialarına yanıt vermeyeceğini söyledi. 43.gününde11. şehit Kocatepe Camii’nde kılınan cenaze namazına CHP lideri KIlıçdaroğlu ve CHP’li vekiller de katıldı. ODTÜ’nün ‘Himmet Abi’si uğurlandı ODTÜ’ye yönelen her bir saldırının karşısında, öğrencilerden, akademisyenlerden, eşitlik, özgürlük ve demokrasiden yana tavır alan, aynı zamanda 2006 yılından bu yana ODTÜ Mezunlar Derneği’nin başkanlığını yürüten Himmet Şahin, kanser mücadelesine yenik düştüğü 3 Ekim gününün ardından dün son yolculuğuna uğurlandı. Şahin için ilk tören ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Tesisleri’nde yüzlerce se veninin katılımıyla gerçekleştirildi. Törende ODTÜ’nün en büyük şanslarından birisinin Himmet Şahin olduğunu belirten ve üzüntüsü nedeniyle konuşmakta zorlanan ODTÜ eski Rektörü Ahmet Acar “Kaybımız büyük, yokluğunu hissedeceğimiz bir insan, Himmet Şahin’in anılarını yaşatalım” dedi. Şahin Cebeci Asri Mezarlığı’nda son yolcuğuna uğurlandı. l ANKARA / Cumhuriyet Suriye’de yürütülen operasyonun 43. gününde 1 asker daha şehit olurken 4 asker yaralandı. Çatışmalarda 28 IŞİD militanı öldürüldü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) militanlarıyla Suriye’ye yönelik başlattığı Fırat Kalkanı Harekâtı 43. gününü geride bıraktı. IŞİD militanları ÖSO kontrolündeki Ziyara’ya sızma girişiminde bulundu. Çıkan çatışmada 23 yaşındaki Uzman Çavuş Ali Gölge şehit oldu, 4 asker de yaralandı. Harekâtın başından beri şehit olan asker sayısı 11’e yükseldi. Çatışmada yaralanan 4 Türk askeri, tedavi için Kilis’e getirildi. Bölgedeki çatışmada 28 IŞİD militanının öldürüldüğü ifade edildi. YPG iddiası Fars Haber Ajansı, Suriye ordusu ile YPG’nin geçen pazartesi günü eski adı El Nusra olan Şam’ın Fethi Cephesi’ne karşı ortak operasyon düzenlediğini belirtti. Haberde, ortak operasyonda Şam’ın Fethi Cephesi’nin Halep’in kuzeydoğusundaki El Şefik bölgesinden tamamen çıkarıldığı duyuruldu. Mehmet Metiner CHP’de ‘potansiyel’ artış var AKAM’ın araştırmasına göre CHP’nin potansiyel seçmeni yüzde 45’ten yüzde 52.6’ya çıktı MAHMUT LICALI 15 Temmuz darbe girişiminin ardından seçmenin tercihlerinde büyük bir değişiklik yaşanmasa da, partilerin potansiyel oy oranlarında CHP açısından büyük bir artış yaşandığı belirlendi. 15 Temmuz sonrası liderlerin performansında da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ilk sırada yer alırken, Başbakan Binali Yıldırım’ın az bir farkla da olsa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı geçmesi dikkat çekti. Avrasya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi’nin (AKAM) 30 il, 78 ilçede, 6 bin 440 kişiyle yüz yüze mülakat yöntemiyle gerçekleştirdiği ‘Eylül Ayı Gündem Araştırması’nda, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında seçmenin siyasi partilere yönelik tutumunda bazı değişiklikler dikkat çekti. Araştırma kapsamında “Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz” sorusu karşısında seçmenin yüzde 16.8’inin kararsız olduğunu, yüzde 17’sinin ise oy kullanmayacağını ifade ettiği belirlendi. Oyların dağılımı Kararsızların standart modelleme ile dağıtımı yapıldığında AKP’nin yüzde 49.7, CHP’nin yüzde 26.9, MHP’nin yüzde 9,1, HDP’nin ise yüzde 10.2 oy oranı aldığı hesaplandı. Araştırma kapsamında kararsızlar ve oy kullanmayacağını ifade eden kişilerin “kendilerini yakın hissettikleri partilere” göre dağılım yapıldığında ise AKP’nin yüzde 46.4, CHP’nin yüzde 27.8, MHP’nin yüzde 11.6, HDP’nin de 10.9 oranında oy aldığı belirlendi. Araştırmada “Darbe girişiminden sonra oy vereceğiniz parti konusunda düşünceleriniz değişti mi” sorusuna seçmenin yüzde 95.5’i “hayır değişmedi” yanıtını verirken, yüzde 4.5’i ise “evet değişti” yanıtını verdi. Bu sonuçlara göre; darbe girişiminden sonra seçmenin oy tercihlerinde büyük bir değişiklik yapma eğiliminde olmadığı sonucu ortaya çıktı. Araştırma kapsamında katılımcılara hangi partiye asla oy verip vermeyeceği yönünde sorular yöneltildi. Bu kapsamda çıkan sonuçlarda seçmenin özellikle CHP’ye yönelik oy verme potansiyelinde artış yaşandığı belirlendi. Araştırma sonuçlarına göre seçmenin CHP’ye asla oy vermeyeceğini söyleyenlerin oran ı yüzde 47,4 olurken, bu oran MHP’de 55.5, HDP ise yüzde 75.5 olarak gerçekleşti. 7 Haziran Genel Seçimleri öncesi CHP’ye asla oy vermeyeceğini söyleyenlerin oranının yüzde 55 olduğu dikkate alındığında bu sonuçlara göre CHP’nin son dönemde kendisine oy verebilecek potansiyel seçmen oranının yüzde 45’ten yüzde 52.6 seviyesine çıktığı belirlendi. CHP’den merkez hamlesi Araştırmanın koordinatörü Kemal Özkiraz, “CHP’nin AKP ile arasında maksimum oy kapasitesi açısından 4 puan gibi az bir fark kaldı. Bu durum CHP’nin merkeze doğru önemli bir hamle yaptığını gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu. Kılıçdaroğlu birinci Araştırma kapsamında katılımcılardan liderlerin performanslarını değerlendirmeleri istenildi. 1 ile 5 arasında yapılan puanlamada Kılıçdaroğlu 3.74, Yıldırım 3.71, Erdoğan 3.70, Bahçeli 2.91 puan, Demirtaş ise 2.55 puan aldı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle