Katalog

‘ Pazartesi 3 Ekim 2016 haber 11EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU ‘öDlüomğugmüngüüngüibdiyedğiilMURATÖZYAŞAR’AAVUKATGÖRÜŞÜYOK Sibel Oral Gözaltına alınan öğretmenler arasında bulunan Murat Özyaşar’ın gazeteci eşi Sibel Oral, 22 günlük bebeğiyle haber bekliyor. ‘Sadece gözaltında olduğunu söylediler’ MAHMUT ORAL OHAL kapsamında çıkarılan KHK’ler ile açığa alınan 16 öğretmenin Diyarbakır’daki “gizli” sorgusu sürüyor. Yunus Nadi ve Haldun Taner öykü ödüllerinin sahibi olan yazar ve öğretmen, 22 günlük Mavi Lorin bebeğin babası Murat Özyaşar’ın da arasında olduğu öğretmenler, gizlilik kararı gerekçesiyle avukatları ile görüştürülmüyor. EğitimSen Diyarbakır Şubesi ise duruma tepkili. EğitimSen Diyarbakır 1 Nolu Şube Eşbaşkanı İkram Atabay “Serbest bırakılan arkadaşlarımıza sevinemeden yeni bir gözaltı dalgası yaşanıyor” dedi. Öğretmenlere yönelik Diyarbakır merkezli düzenlenen operasyonlarda 3 gözaltı dalgasında bugüne kadar, aralarında 10 günlükten 2 yaşına kadar emzirme çağındaki bebekleri olan annelerin de olduğu en az 65 öğretmen gözaltına alındı. Bu öğretmenlerden 11’i, “PKK üyesi olmak”, “PKK propagandası yapmak” ya da “örgüt üyesi ol mamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” gibi suçlamalarla tutuklandı. Öğretmenlere dönük son gözaltı dalgası önceki gün sabah saatlerinde gerçekleştirildi. Öğretmenlerin ailelerine, avukatla görüştürülmelerinin yasak olduğu süre boyunca, emniyet tarafından telefonla sadece gözaltında olduklarına ilişkin bilgi veriliyor. 12 saniyelik görüşme Gözaltına alınan öğretmenler arasında Özyaşar da bulunuyor. İstanbul’daki evinden gözaltına alınıp doğrudan Diyarbakır’a getirilen Özyaşar’ın eşi gazeteci Sibel Oral, “Beni Diyarbakır’dan bir numaradan aradılar ve emniyetten olduklarını söylediler. Eşimin gözaltında olduğunu söyleyip kapattılar. Görüşme sadece 12 saniye sürdü. Şimdi o numarayı arıyorum ama faks sinyali alıyorum. Merak ediyorum onu” dedi. l DİYARBAKIR AĞBABA: TUTUKLULARIN SUÇUNA BAKILMAZ Metiner: FETÖ’cülere işkence incelenmeyecek TBMM Cezaevi Alt Komisyonu Başkanı AKP’li Mehmet Metiner’in önceki gün yaptığı ‘15 Temmuz darbe girişiminden sonra cezaevlerinden gelen kötü muamele ve işkence iddialarıyla ilgili inceleme yapmayacakları’ açıklaması tepki çekti. Cumhuriyet’e konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Veli Ağbaba, böyle bir kişinin Cezaevi Alt Komisyonu Başkanı olmasının Meclis için hakaret ve şanssızlık olduğunu söyledi. Cezaevi komisyonunun adı üzerinde olduğunu belirten Ağbaba, “Bu komisyonun görevi cezaevindeki koşulları, şartları incelemektedir. Bu yapılırken de kimsenin dini ne, diline, ırkına, siyasi görüşüne, toplumsal statüsüne, işlediği suça bakılmaz, sorulmaz da. Bunu sormak etik ve ahlaki değildir” dedi. Metiner ne demişti? AKP’li Metiner, FETÖ operasyonlarında tutuklananlarla ilgili soruşturmaların devam ettiğini ifade ederek, ‘FETÖ’cü tutukluları ziyaret etmeyeceklerini ve işkence iddialarıyla ilgili inceleme yapmayacaklarını’ açıklamıştı. Metiner, işkence iddialarını gündeme getiren CHP’yi de eleştirerek “Hiç kimse FETÖ’cü teröristler üzerinden siyasi propaganda yapmaya kalkmasın. Onlar mağdur edilen değil, mağdur edenlerdir” demişti. HDP EŞ GENEL BAŞKANI FİGEN YÜKSEKDAĞ: FTutuklu gazeteci Murat Aksoy doğum gününü ethullah Gülen cemaatine yönelik operasyonlar kapsa eşiyle cam panelin böldüğü görüş odasında kutladı. mında tutuklanan gazeteci Murat Aksoy’un önceki gün do Hediyesi olan tek gül yaprağını da çok gördüler ğum günüydü. Doğum gününü aralarındaki cam panelin ar CANAN dından kutlamak zorunda ka COŞKUN Darbe soruşturması kapsamında lan Şehriban Aksoy ile eşinin tutuklanan gazeteci Aksoy’un tutukluluğunu konuştuk. Şehriban Aksoy eşi, çocuklarına babalarının bir nemli gözlerle “Doğum günü hediyesi olarak kampa gittiğini söylemiş. bir gül götürdüm. ‘İçeri almazlar’ diye sade ce bir yaprağını cebime sakladım. Onu bile çok gördüler” diyor. CHP Grup danışmanlığını da yapan gazete ci Murat Aksoy, 2 Eylül’de Fethullah Gülen ce maatine ilişkin soruşturma kapsamında tu tuklanarak Silivri Cezaevi’ne konulmuştu. Bir gün önce eşini cam panelin ardından gör mek zorunda kalan Şehriban Aksoy’un gözle ri nemliydi, sesi titriyordu. Aksoy sorularımı zı yanıtlamadan önce eşinin gazetemize bir de mesaj yolladığını söyledi: Hapis yatma pahasına... ‘Babanız kampta’ Vedat ARIK kampa götürdüler, n Çocuklarınız çok özlüyordur birkaç ay kaldı gelmesine’ diyorum. babalarını. Emre babasının fotoğrafını öpüyor. Babalarına düşüncesini sevmedikleri, Kalbine koyuyor fotoğrafı. Gözaltına eleştirel yazılarından dolayı alındığı gün Emre’nin sünnet düğünü sevdiklerinden biraz ayrılma cezası vardı. Eğer 1 ay daha kalırsa Emre’yi de verildiğini söyledim. ‘Uzak bir yerde Duru’yu da götüreceğim açık görüşe. Kalem kâğıt bile yasak n Morali nasıl? Adapte olabilmiş mi? Morali kötüydü. Koğuştakiler antidepresan ilaçları kullanmak istiyorlar. Geçen hafta psikoloğa gidiyorlardı. Bu hafta biraz daha kötüydü. Koğuşta Atilla Taş ve Gökçe Fırat ile birlikte kalıyor. En azından bir ses, bir nefes var yanında. Mektupları vermiyorlar, tahliye olduğunda teslim ediyorlar. Mektupların yalnızlığını gidermesine izin vermiyorlar. Kağıt kalem vermiyorlar. Dursun Çiçek “Sabırlı olun, kitap okuyun, kitap yazın” diyor. Öyle kırıldım, öyle üzüldüm ki. “Siz nerede yaşıyorsunuz? Sizin dünyadan haberiniz yok” demek istedim. Bir A4 kâğıdı vermiyorlar insanlara. Umudum kalmadı artık benim. Tutukluluğa yaptığımız itirazlar hep aynı şekilde reddediliyor. Millet gazetesinden teklif geldi ve “ben almayayım” deme lüksü yoktu. Savcı “Neden orada yazdın” diyor. Murat da “İşsizdim, borcum vardı, çocuklarım var benim” dedi. Çok ciddi sağlık sorunları yaşıyordum ben de o dönem. Gözlerim hep nemli benim artık. Böyle de gidecek. n Avukatınız var mı? Avukatımız Meriç Eyüboğlu idi. Ancak çok yoğun olduğu için bırakmak durumunda kaldı. 1 aydır avukatımız yoktu ama şu an Prof. Dr. Yaman Akdeniz yardım ediyor. Ali Deniz Ceylan ve Sevgi Kalan da avukatlığımızı yapacak. Zaten dosyada gizlilik kararı olduğundan ne olup bittiği ile ilgili bilgim de yok. AKSOY Gazeteci Murat Aksoy “örgüte üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan 2 Eylül’de tutuklandı. Hâkimlik tutukluluğa kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir somut deliller bulunmasını ve delillerin toplanmamış olmasını gerekçe gösterdi. “Fikirlerim zaten yazdıklarım. Hapishaneye kapattıklarında fikirlerimden farklı bir şey beklemesinler. Çıktığımda bunların çok daha netini, çok daha güçlü bir sesle, gerekirse yeniden hapis yatma pahasına yazacağıma emin olsunlar. Ben susmayacağım.” n Eşiniz yeni yaşına cezaevinde, görüş günü girdi. Ne hissettiniz görüşte? Çok romantikti (gülerek). Kocaman şeffaf bir cam, telefonla konuşuyorsunuz. O kadar. ‘Görüş başlamıştır’ deniliyor, kapılar bir bir kapanıyor. Bir saat sonra ‘biiiip’ sesi ile görüşme kesiliyor. Doğum günü değil de ölüm günü gibi bir şeydi bu. Duru babasına camdan okuması için küçücük bir kâğıda not yazdı. Babasını sevdiğini, doğum gününü kutladığını, sınavdan 100 aldığını yazmıştı. Onu da almadılar, çok gördüler. Sadece ‘doğum günün kutlu olsun. Sana hediye alamadım, kusura bakma’ dedim. Hediye olarak bir gül götürdüm. İçeri almazlar diye sadece bir yaprağını cebime sakladım. Onu bile çok gördüler. Yanağına bir öpücük kondurmayı çok gördüler. Orada bir kapı var. Kapının ucuna getirseler bir sarılsak, o kadar... O da mümkün değil. Bir gün önce de oğlunun doğum günüydü. n Polisin gelişi ve gözaltı nasıl oldu? Sabahın 45’iydi sanırım. Gümbürtü patırtı... Bir taraftan zile basıyor bir taraftan kapıyı tekmeliyorlar. Çocuklar ağlıyor. Polise “Biraz sessiz olabilir misiniz? Çocuklar uyuyor” diyorum. Bana “Uyusunlar, uyanırlar” diyor. Çocukların odasına dahi girdiler, yataklarını kaldırdılar, hikâye kitaplarına bile baktılar. İğrenç torbalarına Murat’ın elektronik cihazlarını koydular. n Eşinize Gülen cemaati üyeliği iddiası yöneltiliyor. Alevi olduğunuzu biliyorum, doğru mu? Ben Sivas Hafikliyim. Aleviyim. Murat da Erzincan Çayırlılıdır. Alevidir. Ocakları Kemal bey (Kılıçdaroğlu) ile aynıymış. Tunceli’den gelme Murat’lar. Biz de Malatya’dan göç etmişiz. Cemaat bizim yaşam tarzımıza zıt. Yıllarca Yeni Şafak’ta çalıştı Murat. Alevi olduğunu da hiçbir zaman gizlememiştir. ‘Gülen’in suç ortağı iktidardır’ ‘Darbeyi nimet bilip özgürlüğü kısıtladılar’ OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kapatılan televizyon ve radyoları ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, iktidarın darbeyi bir fırsata çevirdiğini belirterek, “Özgürlük alanlarından elinizi derhal çekin” dedi. Yüksekdağ dün bir grupla birlikte önce KHK ile kapatılan Özgür Radyo’yu ziyaret etti. Yüksekdağ, “Özgür Radyo iktidar tarafından biat etmeye zorlandı. Özgür Radyo teslim olmadı, onlara benzemedi. İşte Özgür Radyo gibi yayını durdurulan 23 basın kuruluşunun da tek suçu bu olduğu için hedef haline getirildi” dedi. Özgür Radyo’nun Genel Yayın Koordinatörü Derya Okatan da “Bugün kapımıza mü hür vursalar da direneceğiz. Özgür Radyo mutlaka yayınını sürdürecek” diye konuştu. Özgür Radyo’nun ardından Figen Yüksekdağ ve beraberindekiler İMC TV’yi geçti. Kanalın Genel Koordinatörü Eyüp Burç ve Genel Yayın Yönetmeni Defne Asal tarafından karşılanan Yüksekdağ, “Darbeyi nimet bilip özgürlük ve demokrasi alanlarını kısıtlamaktan vazgeçsinler. Darbeyi iktidar nimet haline dünüştürdüler ve hâlâ kullanıyorlar dedi. Eyüp Burç da “Bize uygulananlar engizisyon kanunlarıdır” ifadesini kullandı. Yüksekdağ ve beraberindekiler daha sonra Hayat TV ve TV 10’u da ziyaret ederek dayanışma duygularını iletti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Yargıçlar Sendikası üyesiyken ihraç edilen hâkim ve savcılar kendilerine yapılan uygulamalara isyan etti 15Temmuz darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilen Yargıçlar Sendikası üyesi hâkim ve savcılar, yaptıkları açıklamada, “Fethullahçı Terör örgütü üyeliği suçlaması iftiradır. Her zaman hukuktan yana olduk” dedi. Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından meslekten atılan 20 hâkim ve savcıdan bir kısmı ile basın toplantısı düzenledi. Açıklamaya kapatılan YARSAV’ın başkanı Murat Arslan ile Yargıçlar Sendikası yöneticileri de katıldı. Karadağ, kendilerinin 2007 yılından beri yargıdaki cemaat oluşumunu, hukuksuzluklarını dile getirdiklerini, bunun soruşturulması gerektiğini belirterek, “Ama 15 Temmuz’dan sonra bizim arkadaşlarımız ihraç edildi. Biz hiçbir zaman Fethullah Gülen cemaatine bitsin bu hasret demedik. Siyasi iktidar, Gülen cemaatini bu devletin içerisine soktu. El birliği ile bütün hukuksuzlukları yarattı. İktidar, Gülen cemaatinin suç ortağıdır. Şimdi iki suç ortağından birisi diğerini soruşturuyor. Bu tam sözde soruşturmadır. Asıl cemaat üyesi olanlar dışarıdadır. Bizim arkadaşlarımızın Gülen cemaatiyle hiçbir ilgisi yoktur. Bizim arkadaşlarımız hukukun üstünlüğüne, bağımsız yargıya inanmış kimselerdir. Biz onların yanındayız” dedi. ‘Baskıya karşı direnmeliyiz’ Hakkında Gezi eylemlerine katılmak ve Cumhurbaşkanı’na hakaret etmek suçlarından dava açılan Tuncay Elarslan, Şanlıurfa hâkimi olarak görev yaparken HSYK tarafından ihraç edildiğini söyledi. 21 yıllık yargıç olduğunu be lirten Elarslan, aydın bir birey olarak hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığı, demokrasiyi ve eşitliği her zaman savunduğunu, hep adalet yaratmak için mücadele ettiğini bildirdi. Elarslan, hükümetin OHAL’den aldığı yetkiyle tüm muhalefeti sindirmeye yöneldiğini ifade ederek, “Bu baskıya karşı hep birlikte direnmeliyiz” dedi. ‘Kararlarını hükümet sevmedi’ Ankara Vergi Mahkemesi üyesiyken açığa alınan hâkim Zeynep Yüksel Durmaz, eşi Danıştay Tetkik Hâkimi Murat Durmaz’ın da 21 Temmuz’dan bu yana tutuklu olduğunu kaydetti. 17 Temmuz gecesi üç gün gözaltında kaldığını, adli kontrol kararıyla serbest kaldığını anlatan Durmaz, FETÖ’yle herhangi bir bağlantısının olmadığını vurguladı. Eşinin idare mahkemesindeyken baktığı bazı dosyalar nedeniy ‘Karşı darbe girişimi...’ Kapatılan Yarsav’ın başkanı Murat Arslan, yapılan operasyonların cadı avına döndüğünü belirterek, “Şu anda tüm muhalifleri sindirmeye döndü soruşturmalar. OHAL’in tekrar uzatılacak olması, bu sürecin daha da büyüyeceğini gösteriyor. Tüm muhalif güçlerin bir araya gelip buna dur demesi gelir. Darbe gecesi halk darbeye karşı çıktı. Ama bunun karşısında demokrasi kazanmadı. Muhaliflere yönelik karşı darbe girişimi başladı. Buna ses çıkarmazsak hepimiz bu enkazın altında kalırız” değerlendirmesini yaptı. le tutuklandığını söyleyen Durmaz, “3. havalimanı ihalesi, MİT görevlilerinin soruşturulması kararlarında iktidarın sevmediği kararlar verdi. İktidar taraftarlarının şu şekilde karar verin dediği dosyalarda hukuk neyse o şekilde karar verdiği için bu dosyaya dahil edildi” ifadesini kullandı. Hâkim eşi tutuklanan Trabzon Vergi Mahkemesi Üyesi Naciye Doğan da “Bizim hakkımızdaki dosyada ne olduğunu bilmiyoruz. İki meslektaşın iftirası ile bunlar başınıza gelebiliyor” dedi. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ‘Aleviyim diye cemaat sürdü’ Sena Şahsuvaroğlu Ünlü, Bingöl Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaparken, tercih dışı Niğde’ye tayinlerinin çıktığını, göreve başlamadan henüz Antalya’da tatildeyken darbe girişimi olduğunu söyledi. Burada önce açığa alındığını, sonra ihraç edildiğini belirten Ünlü, “Ama gerçek şu ki: Önceki ‘Cemaat HSYK’ döneminde Alevi olduğum için yemediğim tokat, geçirmediğim soruşturma kalmadı. Eşimle birlikte bu dönemde Bingöl’e sürüldük. Burada iki yıl görev yaptık. Sadece kişisel husumetler nedeniyle, kripto cemaatlerin iftiraları nedeniyle ihraç edildik. Eşimle ben aklanacağız” diye konuştu. C MY B