22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 27 Ekim 2016 6 Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının, oluşmasına, kiminde önayak olduğu, kiminde de desteklediği fiili durumları, yasa kapsamına alarak geçerli kılma çalışmaları hız kesmeden sürüyor. Tabii en tepede başkanlık (?) var. Öylesine önemseniyor ki “en büyük reform” diye niteleniyor. “Milli ‘İradeye ‘Paydos’ Zilleri” başlığıyla çıkan önceki yazıyı yazdıktan sonra “acaba bunu neler izleyebilir?” sorusuna yanıt aramaya koyuldum. Sorunumu büyük ölçüde okurumuz Hüseyin Uzerli eksikleri de olduğunu belirterek çözdü. Yazıyı okuduktan sonra gönderdiği iletide şöyle diyordu: “Bugünkü Milli İdareye ‘Paydos’ Zilleri... yazınızda, iktidarın ve destekleyicilerinin, anayasaya aykırı durumu anayasal sınıra çekeceğine, fiilen uygulanan ama anayasaya aykırı olan başkan O zaman fiili duru ma uygun çıkarılacak yasa: Tüm trafik işaretleri nin kaldırılması! Fiili Durum (Kadı na Şiddet): Türk erkeği bilindi ği gibi ‘hem severim, Çözüm Bekleyen hem döverim, hem de keserim’ diyor. O zaman fiili duru Fiili Durumlar(!) ma göre çıkarılacak yasa: Erkeklerin bu dav lık sisteminin anayasa kapsamına ranışlarının dokunul alınmak istenmesini eleştirdiniz... mazlık kapsamına alınması! Bu ‘made in Turkey’ hukuk Fiili Durum (Temizlik): mantığının türevlerini düşündüm. Camilerin, şehir hatları vapur Eğer Türkiye’deki tüm fiili durum larının, birçok orta sınıf lokan lar bu mantıktan hareketle yasa tanın ve umumi helâ /tuvalet/ kapsamına alınsaydı, acaba hangi WC’leri bilindiği gibi leş gibi ko yasaları çıkarmak gerekirdi!: kuyor. O zaman fiili duruma göre Fiili Durum (Trafik): çıkarılacak yasa: Türkiye’de trafik yasalarını iple Buraları kontrol eden memur memek bilindiği gibi fiili durum. lukların kaldırılması! Fiili Durum (FETÖ): Bilindiği gibi devletin her yerine iktidarın bilgisi ve desteği çerçevesinde sızmışlar. O zaman bu duruma göre çıkarılacak yasa: İktidarın bu durumdan hiçbir zaman sorumlu tutulamayacağı! Fiili Durum (Eğitim): Bilindiği gibi eğitim sistemi imamlaştırılıyor. O zaman bu duruma göre çıkarılacak yasa: Laikliğin gâvur icadı olduğundan anayasadan çıkarılması! Ve tabii Türkiye’deki yasalara aykırı daha akla gelebilecek birçok diğer fiili durumlar ve bunların yasa kapsamına alınması(!). Ondan sonra aynı anda devreye giren onon beş TV kanalında şöyle bir gerinip ‘İşte milli iradenin istediği!’ denilip bu fiili durumları eleştirenlere ve direnç gösterenlere veryansın edilmesi, olmadı TOMA gönderilmesi, ol madı bileklerine bilezik takılması, olmadı infaz edilmesi...” HHH AKP’nin fiili durumu yasal duruma getirmesinin en önemli örneğini de unutmayalım. Eski Ceza Yasası’nda şöyle bir madde vardı: “Madde 261 Kanun ve nizamlara aykırı olarak mektep veya dershane açanlar, açılan mektep ve dershaneler kapatılmakla beraber altı aydan iki seneye kadar hapis ile cezalandırılır. Ruhsatsız öğretmenlik edenlerle bunları istihdam edenlere (çalıştaranlara) de aynı ceza verilir.” Bu madde 2005 yılında yeni ceza yasası yapılırken buharlaşıverdi. Gizlice eğitim veren medreseler ve kurslar da suç olmaktan çıkarıldı. Fiili durum yaşama geçirileli tam 11 yıl olmuş! O günlerde uyuyanlara selam olsun... ASIT YAGACAK IŞİD’in Musul’da yaktığı kükürt fabrikasında oluşan gaz yüklü dumanlar Türkiye’ye doğru ilerliyor. NASA tarafından görüntülenen gaz bulutu için uzmanlar uyardı IŞİD’in Musul çevresinde yaktığı kükürtten yükselen dumanların, rüzgârın güneye dönmesiyle Türkiye’ye doğru ilerlediği belirtildi. NASA, dev duman bulutunu, uydudan görüntüledi. Duman bulutunun Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da görülecek yüksek nemle birlikte asit yağmurları yaratabileceği endişesi oluştu. Asit yağmuru, yalnızca insanları değil, doğadaki tüm canlıları olumsuz etkileyecek. Özellikle tarım alanları büyük zarar görebilir. Uzmanlar, kapı ve pencerelerin kapatılması gerektiğini belirtirken “Solunum sistemi, kalp ve dolaşım sistemi sorun ları, alerjisi olan kişiler nefes almada zorlanabilir. Asit yağmurlarının ciltle temas etmesi halinde ise deriyle ilgili sorunlara neden olur” dediler. Yağmur suyu zararlı İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, asit yağmurlarından etkilenmemek için yağmur suyunun fazla kullanılmaması gerektiğini belirterek “İlk dakikalarda yağmurdaki asit oranı fazla olacak. Volkanik patlamalarla eşdeğer olacağı söyleniyor, böyle panik bir durum söz konusu değil fakat yağmur suyunu fazla kullanma maya ve dışarıda spor yaparak tenimizi asite maruz bırakmamaya özen göstermeliyiz. İnsanlara verdiği zararın yanında asitin deniz canlılarına, tarihi eserlere, binalara, arabalara kadar zararı vardır.” ‘Ölümcül olabilir’ Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kayıhan Pala, asit yağmurlarının ölümle sonuçlabilecek sağlık sorunlarına ve özellikle alerjisi olan kişilerde sorunun büyük olabileceğini belirterek “Bunlar solunum sistemi, kalp ve dolaşım sistemi sorunları, alerjisi olan kişiler nefes almada zorlanabilir. Asit yağmurlarının ciltle temas etmesi halinde ise deriyle ilgili sorunlara neden olur” dedi. Kezzap iddiası NTV meteoroloji Editörü Gökhan Abur ise Musul’dan gelecek sodyum dioksit gazının nem oranının artmasıyla sülfürik asit’e dönüşeceğini belirterek “Bu da halk dilinde kezzap” dedi. IŞİD kükürt fabrikasını yaktı Musul operasyonunun başlamasının ardından koalisyon uçaklarının uçuşunu engellemek için ham petrol yakan IŞİD, bu kez de Mişrak bölgesindeki bir kükürt üretim tesisini ateşe verdi. Kayyara’ya 25 kilometre uzaklıktaki Mişrak’ta bulunan kükürt üretim tesisinin yanmasının ardından sülfür dioksit ve hidrojen sülfür açığa çıktı. Zehirli gaz bulutu nedeniyle en az iki kişi hayatını kaybetti. 100’den fazla kişi de nefes darlığı şikâyetiyle hastanelere başvurdu. CENTCOM’dan İbadi’ye brifing Operasyonun çıkış noktası ve yönetildiği karargâh olan Musul’un güneyindeki Kayyara’daki askeri üssü ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Joseph Votel ziyaret etti. Votel’e IŞİD karşıtı uluslararası koalisyonun komutanı Korgeneral Stephen Townsend ve gazeteciler eşlik etti. ABD Başkanı Obama’nın, IŞİD’le Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk, Twitter’dan Irak Başbakanı İbadi ile Townsend’in fotoğrafını paylaştı. l Dış Haberler IŞİD kaçışa hazırlanıyor Musul’u kurtarma operasyonunun 10. gününde, kentteki IŞİD militanlarının sakallarını kestiği ve saklanma yerlerini değiştirdikleri belirtildi. AFP’ye konuşan Ebu Saif adlı Musullu, “Bazı IŞİD’liler sakallarını keserek kıyafetlerini değiştirmişti. Korkmuş olmalılar, muhtemelen şehri terk etmeye hazırlanıyorlar” dedi. Askeri yetkililer ise örgüt üyelerinin Suriye’ye kaçış yollarına daha yakın bölgelere gittiğini kaydetti. l Dış Haberler Adana’da ‘canlı bomba’ baskını Adana’da polis, istihbarat üzerine Seyhan ilçesine bağlı Yeşilyurt Mahallesi’nde bir binanın zemin katındaki eve IŞİD’e yönelik operasyon düzenledi. Operasyonda IŞİD’in canlı bombası olduğu iddia edilen 2 kişi bu evde, bunlara yardım ettiği iddia edilen 5 kişi ise farklı yerlerde yapılan operasyonlarla yakalandı. Gözaltına alınan Suriyeli 2 kadın, yanlarındaki yaşları 210 arasında olan 6 çocukla birlikte emniyete götürüldü. Evde patlayıcıya rastlanmadı. l DHA Şam ile El Bab restleşmesi Rejim güçleri, ÖSO’yu Tel Nayif’te vurdu. Türkiye, tehditlere karşın Fırat Kalkanı’nın El Bab’a uzanmasında ısrarlı. Çavuşoğlu ‘Operasyon sürecek’ dedi DUYGU GÜVENÇ TSK’nin öncülüğünde başlatılan ve 64 günü geride bırakan Fırat Kalkanı operasyonunda önceki gün rejim güçlerinin ÖSO’yu Tel Nayif’te vurduğu belirtildi. Varil bombalarının kullanıldığı saldırıda 2 muhalif öldü, 5 muhalif yaralandı. Hükümet, operasyonun El Bab’a uzanacağını söylerken Şam, ÖSO’nun El Bab’a ilerleyişine karşı çıktığını açıkladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Tel Nayif ve Ak Burhan’daki saldırılara ilişkin ola Ankara’dan Tel Afer çıkışı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sorulması üzerine “Buradaki geliş Irak’ta “Haşdi Şabi” olarak bilinen meler güvenliğimizi tehdit ederse Şii milislerin Türkmenlerin de kendi güvenliğimiz için gerekli yoğun olarak yaşadığı Tel Afer’e tedbirleri alırız. Bu bizim hakkımız gireceği iddiaları anımsatılarak dır. Oradaki Türkmenlere yönelik, “Türkiye’nin buna yönelik bir kara zulme yönelik bir saldırı olursa da operasyonunun olup olmayacağı” buna da duyarsız kalamayız” dedi. rak “Suriye’de rejim ve destekçilerinin bugüne kadar DAEŞ gibi bir derdi olmadı. Kime saldırıyorlar? Ilımlı muhalefete, yani DAEŞ’la mücadele eden güçlere saldırıyorlar. Ajandalarını açıkça görüyoruz. Tek amaç bu böl geden DAEŞ’i temizlemek. Bu operasyon El Bab’a kadar ilerleyecek, bu operasyonun devam etmesi gerekiyor ve edecek” diye konuştu. Çavuşoğlu “Rejim ve destekçilerinin aslında Halep’in barış ve güvenliğinin sağlanması için değil, kenti ele geçirmek için El Nusra’nın çekilmesini istediğini” söylerken “Fırat Kalkanı operasyonunun tek amacı bu bölgeden DAEŞ’ı temizlemektir” dedi. Kilis’e yine roket Öte yandan Dabık’ın alınmasının ardından Türkiye için artık Suriye’den roket tehdidinin engellendiği öne sürülmesine karşın dün saat 13.25’te yine Kilis’e roket atıldı. Elbeyli’ye atılan Katyuşa füzesi Suriyeli tarım işçisi bir kadının yaralanmasına neden oldu. l ANKARA RAKKA OPERASYONU Washington YPG’de ısrarlı ABD ve Britanya Savunma Bakanları Ash Carter ve Michael Fallon IŞİD’in Suriye’deki kalesi Rakka’yı kurtarma operasyonunun birkaç hafta içinde başlayacağını söylerken, IŞİD’le savaşan koalisyonun ABD’li komutanı Stephen Townsend YPG’nin Rakka’yı tecrit etme operasyonunu yürütecek güçlerin bir parçası olacağını söyledi. Reuters’in aktardığına göre Townsend, YPG liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) vurgu yaparak “Türkiye bizi SDG ile hiçbir yerde operasyon yaparken görmek istemiyor, bilhassa Rakka’da” diyerek ekledi: “Türkiye ile görüşmeler yapıyoruz ve bu işi adım adım yapacağız.” Townsend, “SDG, kısa vadeli takvimde bunu becerebilecek tek güç” dedi. l Dış Haberler Zkoarvuunşlmu a Musul’dan sivillerin kaçışı sürüyor. Operasyonun başlangıcından bu güne kadar bölgeden 10 bin 500 sivil ayrıldı. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi başkenti Erbil’e 40 kilometre uzaklıktaki Aksi Kalak kampı yakınlarındaki sığınmacı kampına iki yıl önce yerleştirilen Musulluların akrabalarıyla buluşması savaşın kötü yüzünü bir kez daha gösterdi. bakan Fikri ışık Uçaklarımız göreve hazır Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, NATO Savunma Bakanları Toplantısı kapsamında ABD Savunma Bakanı Asthon Carter ve Fransa Savunma Bakanı JeanYves Le Drian ile Brüksel’de bir araya geldi. Bakan Işık, Musul, Telafer ve Rakka’nın demografik yapısının bozulmamasının önemini vurguladı, diğer iki bakan da bu durumu teyit etti. Görüşmede, Musul ve Rakka’nin yerel halklar tarafından yönetilmesinin öneminde mutabık kalındı. Işık’ın, “Koalisyonun Irak hava harekâtlarına iştirak etmemizin önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Hava Görev Yönergesi’ne ülkemizin de eklenmesinden memnunuz. Uçaklarımız göreve hazırdır. Haşdi Şabi kesinlikle Musul operasyonunun hiçbir safhasına katılmamalıdır” dediği öğrenildi. l Haber Merkezi haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ ‘Seni başkan yaptıracağım...’ Dramatik eşik Aslında Devlet Bahçeli’nin damdan düşer gibi RTE’nin başkanlık meselesini gündeme getirmesinde neden açıktı. Bunun “seni başkan yaptıracağım”dan başka bir anlamı yoktu... Bahçeli’nin devlet anlayışına uygun bir devlet görevi olarak görülmektedir. Çözümü “devlette çok başlılık ve kargaşa ortaya çıktı, o zaman bunu giderelim ve RTE’ye istediği başkanlığı vererek, bu kargaşadan kurtulalım” olarak görmektedir. Bu anayasal kargaşayı, anayasayı askıya almayı, parlamenter sistemi işlemez hale getirmeyi ödüllendirme politikasıdır. Bahçeli’nin yaptığı, bir siyasi parti lideri olarak, hiç de doğal bir davranış değildir. Bu ancak gizli açık, sonuna kadar ittifak politikasının, dahası, bir bütünleşme politikasının, inanılmaz bir özveri göstermenin göstergesidir. Kendinden fedadır. Yakınındaki Semih Yalçın’ın, “Meclis’te evet, referandumda hayır diyeceğiz” sözleri üzerine, Bahçeli, Yalçın’ı yalanladı. Yani Bahçeli RTE’yi başkan yapmakta kararlı. Olur mu olmaz mı ayrı mesele. Belli ki Semih Bey farklı düşünüyor. Semih Bey orada kalır mı, ne kadar kalır bilemeyiz. Durum gayet saydam, açık ve net. Beklenti ne? MHP, milliyetçiİslamcı cephenin bir unsuru oldu genellikle. Bu cephe şimdi RTE ile “gerçek lideri”ne mi kavuştu? RTE’yi başkan yaptırırsa, parti olarak bundan yararı şu olabilir mi: Pek çok devlet kadrosu vb. partililere açılır... Dahası, parti lideri de başkanın yanında önemli bir post üstlenir... Kendi partisinin iktidar seçeneği olmasından umutsuzluk mu veya tek iktidar seçeneği bu yol olarak mı görülüyor... Hepsi olabilir. Tabii biz burada birtakım düşünceler ileri sürüyoruz. Yanıtlarını ise pratik verir, görürüz. Ama bu kararın olağanüstü, tarihsel ve Türkiye’yi altüst edecek bir sonucu olacak... Şimdi ona bakalım. MatHlaPtakcöatkü üblikreeyşeik! Bu eşik, Cumhuriyeti ve kazanımlarını yok sayma, parlamentonun yerine tek adam rejimi koyma eşiğidir. AKP, Cumhuriyeti, Kuruluş’u reddeden siyasal İslamcı bir partidir. Kurtuluş konusunda da mırın kırın etmenin ötesinde bir tavrı vardır. Bu tavır, özellikle Abdülhamitçilikte vücut buluyor. Abdülhamit’i benimsemenin iki önemli noktası var: İlki, Meclis’i feshederek 33 yıl diktatörlüğünü ilan etmesidir. İktidar lider(ler)inin en beğendiği yönüdür bu. Tüm ruhuyla benimsemektedir adeta Abdülhamit dönemini. Namık Kemal’in yerden yere vurduğu “Ulu Hakan”la kucaklaşmanın anlamı başka ne olabilir? Şimdiki iktidar pratiğinde ve politikalarında geldikleri aşama da, Meclis’in işlevsizliğidir. Adım adım. Dinci politika/partilerin bugüne kadar başka bir pratiği mi görüldü? Meclis, sözde bir demokrasinin ve sözde bir parlamenter sistemin, iktidarın yaptırımlarını onayladığı sürece orada kalmasında bir sakınca olmayan içi boş vitrinidir. Orada bir muhalefetin cılız seslerinin olması da, bu vitrini tamamlayıcı nitelikte olur. Önemli olan, ele güne karşı zevahiri kurtarmaktır. Nasılsa işler, bu perde altında tıkır tıkır yürütülüyor. Yani fiili olarak yaşanan bir tek adam rejimi, yasal bir statüye kavuşacaktır. Bunu Ata bile yapamadı. Ama mesele Ata’yı her yönden aşacak yeni bir rejim kurmak zaten! Daha büyük kaos yaratır İkincisi, Abdülhamit, Atatürk’ü Kurtuluş ve Kuruluş’u ve onun yerine kurulan tüm Cumhuriyeti ideolojik reddetme isteğidir. Cumhuriyet, Kurtuluş ve Kuruluş, zaten “iki ayyaş”ın marifetidir! Üçüncüyü de ekleyelim: Bugünkü iktidar, Abdülhamit döneminde, sona doğru patlayan, Suudi Arabistan’ı, Hilafeti, dinciliğin en kadim kurallarını iktidar uygulaması yapmakta direnen dini cihatçıların izdüşümüdür. O çizgi, bugün yurttaşlığı, Cumhuriyetçiliği şu veya bu şekilde, geçici de olsa yenmiştir veya yenmenin eşiğindedir. Büyük bir dönüşüm yaşıyor ülke. Bu dönüşümü ne çağdaşlık, ne ülkenin bugüne kadarki kazanımları, ne gelecek perspektifi kabul edebilir. Şunu demek istiyorum: bu yol ülkeyi hiçbir yere götürmez. Sadece bir kargaşa ve umutsuzluğu körükler. Zaten iktidarın fetihçi dış politikası da, ülkeyi bilinmezliğin içine sürüklüyor. Özetle MHP, “anayasal kaosu önleme” perdesi altında, ülkeyi daha büyük bir çıkmaza sürüklemenin eşiğinden adım atmak üzere. Bir uyarı da Almanya’dan Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen, Türkiye’nin Musul’u kurtarma operasyonuna müdahale etmesini eleştirdi. Yabancı devletlerin egemenliğine saygılı olunması gerektiğini söyleyen Von der Leyen, Paris’te yapılan Musul toplantısında bu görüşün benimsendiğini belirtti. l Dış Haberler C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle