Katalog

Salı 11 Ekim 2016 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK Alevileri önce iftara çağırdı sonra iptal etti Başbakan Yıldırım’ın Alevi iftarı ‘yüksek enerji hattına’ takıldı Enerji Konferansı nedeniyle Başbakan Binali Yıldırım, Muhar Alevi iftarını programına alıp sonradan iptal edilmesi şaşkınlık ya rem Orucu nedeniyle Alevi rattı. Harbiye’deki Kong kurumlarını önce iftara da re Merkezi’nde düzenle vet etti, bir gün sonra da ip MİYASE tal etti. Başbakan Yıldırım İLKNUR nen Enerji Konferansı’nın dünkü programında yer dün akşam İstanbul Dolma alan liderler zirvesi 13.30 bahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde ile 15.30 arasında gerçekleştiril birlikte iftar yapmak için bir di. Oruç açımının ise 18.49 saa çok Alevi kurumunun yöneticile tinde olması, Başbakan’ın konfe rine yaptığı daveti iptal gerekçe ranstan sonra iftarın yapılacağı si olarak Enerji Konferansı’na ka Dolmabahçe’deki Ofisine rahat tılacak olmasını gösterdi. Yeni lıkla yetişebileceğini göstermesi bir tarih de vermeyen Başbakan ne rağmen davetin iptal edilmesi Yıldırım’ın iptal gerekçesini pek farklı yorumlanmasına yol açtı. inandırıcı bulmayan Alevi kurum yöneticileri, davetin iptali konu ‘İnandırıcı bulunmadı’ sunda “Yüksek makamlardan bir 12 Ekim’e kadar sürecek olan uyarı gelmiş olabilir” ihtimaline muharrem orucu için başka bir dikkat çekiyorlar. gün de vermeyen Başbakan Bina Enerji Konferansı’nın progra li Yıldırım’ın davetini geri çekme mının aylar öncesinden bilin sine ve programı önceden belli mesine rağmen Başbakan Bi olan Enerji Konferansı’na katıla nali Yıldırım’ın dün akşam için cak olmasını gerekçe göstermesi Alevi kurumları tarafından pek de inandırıcı bulunmadı. Alevi kurumlarında, davetin iptali yönünde daha yüksek makamlardan bir telkin gelmesinin daha güçlü bir olasılık olduğu düşüncesi hâkim. Bu arada Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de önceki gün Alevilere Eyüp’te Bahariye Mevlevihanesi’nde birlikte iftar yapmak için davette bulundu. Alevi kurumlarının büyük çoğunluğu bu davete katılmayı reddetti. Alevi kurumlarının Diyanet İşleri Başkanı’nın davetini reddetmesinde Başkan Görmez’in cemevlerine yasal statü tanınmasına karşı aldığı tavır etkili oldu. Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet Görmez, aslında kendisi bir iftar daveti yapmak yerine bir cemevini ziyaret ederek birlikte iftar yapmayı planlamıştı. Bunun için de Bağcılar Cemevi seçilmiş, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı da Bağcılar Cemevi yönetimini arayarak bu talebi iletmişti. Ancak Bağcılar Cemevi yönetimi, bu ziyaret talebini Diyanet İşleri Başkanı’nın cemevlerini ibadethane olarak görmeyen açıklamalarını anımsatarak geri çevirdi. Başkan Mehmet Görmez, bu gelişme üzerine kendisi Eyüp’te Alevi kurumlarına bir iftar davetinde bulundu. Ancak bu davete de çağrılı bulunan Alevi kurumlarının önemli bir kısmı icabet etmedi. Başbakan Yıldırım ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in iftarına davet edilen kurumlar arasında Karacaahmet Sultan Derneği, Şahkulu Sultan Vakfı, Erikli Baba Derneği, Gazi Cemevi, Kartal Cemevi, Alevi Vakıflar Federasyonu, Garip Dede Derneği, Bağcılar Cemevi ve Alevi Dernekler Federasyonu ile Cem Vakfı da bulunuyordu. Avrupa kapısı kapanıyor AKPM’de Türkiye’deki durumun perşembe günü tartışılması kararlaştırılırken Avrupa Yargı Konseyleri Ağı, HSYK’nin gözlemci üyeliğini askıya almaya hazırlanıyor DUYGU GÜVENÇ Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin sonbahar oturumunun gündemine Türkiye’deki gelişmeler damga vurdu. Türkiye’deki durumun acil olarak tartışılması yerine genel bir tartışma içinde ele alınması kararlaştırılırken, ilk tepki yargıç ve hâkimlerin oluşturduğu birliklerden geldi. AKPM’nin ilk gününde Türkiye gündemiyle toplanan hâkim ve savcıların çatı örgütleri HSYK’nin, Avrupa Yargı Konseyleri Ağı’ndaki (ENCJ) gözlemciliğinin aralık ayındaki genel kurulda askıya alınacağını duyurdu. Bu kararla HSYK, Avrupa’daki en büyük çatı kuruluştan dışlanmış olacak. Genel Kurulun açılışında Türkiye’deki son gelişmelerin nasıl ele alınacağı da tartışıldı. Liberal Demokratlar’ın ‘acil gündemle’ ele alınmasına karşı yapılan oylamada “Darbe girişimi sonrasında Türkiye’deki Durum” başlıklı oturumun perşembe günü “güncel tartışma” olarak yapılması kararlaştırıldı. Genel Kurulun açılışında konuşan muhafazakâr gruptan Norveçli Parlamenter Ingjerrd Schou ise darbe girişimini canlı izlediklerini belirtirken “Türk hükümetinin tepkisi sertti. Böyle bir darbeye verilecek yanıt orantılı olmalı” diye konuştu. yİlkartgeıpçlkairhdâaknim ve Avrupa Yargıçlar Birliği Başkanı Christophe Regnard, HSYK’nin 3 binden fazla hâkim ve savcıyı hiçbir kanıt göstermeden açığa aldığını anımsatarak, “HSYK’nin ENCJ’deki gözlemcilik yapması yasaklanacak” dedi. Regnard, “KHK ile el konulan mal varlıklarının geri verilmesini, Avrupa standartlarında hapishane kurallarının uygulanmasını ve YARSAV ile ilgili kapatma kararından vazgeçilmesini ve üyelerinin derhal serbest bırakılmasını” istedi. Regnard, Türkiye’de hâkim ve savcılara yönelik baskının 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlamadığını belirtirken, “Bu kötüleşme darbeden önce, yolsuzluk skandalının (17/25) ardından HSYK’deki değişikliklerle başladı” dedi ve HSYK’deki seçimler sırasında hükümet tarafından desteklenen gruba her imkânın sağlandığını belirterek, “Bu seçimler bağımsız ve adil değildi” diye konuştu. Avrupa İdari Yargıçlar Birliği Başkanı Edith Izzo ise hapse atılan birçok hâkim ve savcı ile ilgili mektup ve raporlar aldıklarını belirtirken, mağduriyetlerine ilişkin örnekler de sundu ve kanıtların bireysellikten uzak olduğunu vurguladı. Bu iddialara karşı AKPM üyesi olan ve Strazburg’da bulunan milletvekillerinin aksine Türkiye’nin AK’deki Daimi Temsilcisi Erdoğan İşcan, söz alarak yanıt verdi. İşcan diyaloğun önemli olduğunu vurgularken, “Her şeyin mükemmel olduğunu söylemiyorum ama işkence ya da kötü muamele iddialarıyla ilgili elle tutulur bir kanıt yok” diye konuştu. l STRAZBURG Ekmek arası bellekAntalya’da FETÖ soruşturması kapsamında 15’i kadın, 61 şüpheli adliyeye sevk edildi. Kars’ta FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan sohbet hocası, flash belleğin bölge sorumlularına ekmek arasında ya da peçeteye saklanarak götürüldüğünü itiraf etti. Kars’ta FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan, sohbet hocası olan N.P. Emniyet’teki ifadesinde, içinde önemli bilgi bulunan flash belleğin bölge sorumlularına götürülürken, ekmek arasına ya da peçeteye sakladıklarını itiraf etti. N.P. şunları söyledi: “Emniyet teşkilatıyla ilgili bilgileri emniyet mensupları, kendi sohbet hocalarına bildirir. Sohbet hocası da aldığı bilgileri Emniyet imamına iletirdi. Emniyet imamı bu bilgileri yazılı bir ortamda hazırlar ve metin haline getirir. Yükleme yapılan flash bellek ve SD kartlardaki dosyalara müzik ve film görünümü verirdik. Bunlar ‘TrueCrypt’ sistemiyle şifrelenir. Bu şifreyi sadece bölge sorumlusu açabilirdi. Şifrelenen bu kartlar bölge imamına ulaştırılmak üzere tedbir amacıyla ekmek arasına veya peçeteye sarılarak muhafaza altına alınırdı. Yolda bir aksaklık olması durumunda o peçeteyle burnumu silip yere atar gibi bırakırken içindeki kartı kırardım.” 66 öğretmene gözaltı Samsun’da Aktif Eğitim Sen üyesi olan, FETÖ soruşturması kapsamında daha önce görevden uzaklaştırılan ve ihraç edilen 45 öğretmen gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerin haberleşme sistemi “ByLock” kullandıkları öğrenildi. Mardin’de 12, Batman’da 9 öğretmen gözaltına alın dı. Zonguldak’ta FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan 5 öğretmen adliyeye sevk edildi. oApbelaravseyaobnilere Antalya’da FETÖ soruşturmalarında merkez, Alanya, Manavgat, Demre, Serik, Gazipaşa ve Finike ilçelerinde örgüte ait İrfan, Toros ve Işık isimli şirketlerin eğitim kadroları içinde ve bazı kamu kuruluşlarında çalışıp örgüt içinde “abla” ve “abi” konumunda 15’i kadın 61 şüpheli adliyeye sevk edildi. Bursa’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, kanun hükmünde kararname ile kapatılan Aktif EğitimSendikası’nın 14 yöneticisi gözaltına alındı. Atilla Taş cezaevinde evlendi FETÖ’nün medya yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan sanatçı Atilla Taş’ın, dün tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde Meltem Güler ile evlendiği öğrenildi. Attilla Taş’ın (41), dün saat 14.30’da Meltem Güler (35) ile Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda hayatını birleştirdiği öğrenildi. Dün evlenen Atilla Taş, 3 Eylül 2016 tarihinde çıkarıldığı mahkemece, “FETÖ örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmek” gerekçesi ile tutuklanarak Silivri Ceza İnfaz Kurumu’na konulmuştu. l İstanbul/Cumhuriyet haber 5 Acının rengi yok... Yine eli kanlı PKK saldırısı... 10 askerimiz şehit düştü, 8 sivil yaşamını yitirdi, 26 kişi yaralandı. Bomba yüklü bir araç Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde saldırı düzenledi kimlik kontrolü noktasına. Bir sonbahar sabahıydı. Alçaklık Şemdinli’ye yedi kilometre uzaklıktaki ana yolda olmuştu. İçimden bir şeyler koptu, yüreğim acıdı... Güz türkülerini unutmuş, sevdalarımızı bir kenara itmiş, acılar ırmağının kıyısındaydık... İçimden geçenleri yazmak istedim bir pazar sabahı... Dedim ki: “Beyazdır ölümün güneşleri, çocuklarımızın saçları gibi.” Hıçkırıkların şehit çocuklarımızın viran olmuş evlerinden de yükseldiğini biliyordum. Biliyordum evlat acısının ne olduğunu. Sevgiyi, sevgisizliği... Umutla umutsuzluğu... Puştluğu, kalleşliği... Şairin dediği gibi hıçkırığımız benim, sizin boğazınızda düğümlüydü. Ölümsüz güneş zamanın alevinde cayır cayır yakıyordu bedenlerimizi. Sönmüş gözleriyle, büyük kapının önünde bir çalılığın dibinde, bir annenin, babanın, eşin gözlerinde dalga dalga olan bir çığlık oluyorduk hep birlikte. Kör terör durmak bilmiyordu. Ölümlerle yatıyor ölümlerle kalkıyorduk. Gecesinin sisi içinde darmadağın oluyorduk. Evet bir pazar sabahı yine şehitlerimiz, ölülerimiz vardı... Zaten parmaklarımız sonbahar olsa bile çoktan buza tutuklu gözlerimiz alev alevdi. Alışkındık katliamlara, teröre... Binlerce çocuğumuzu kara toprağın altına yatırmışız, binlerce çocuğumuz babasız kalmış. HHH Şafak vakti arayıp öğleden sonra yitirdiğimiz paramparça olmuş umutlarımız ve yüreklerimizle acının tam orta yerindeydik... Birden yerimden kalktım ve bağırdım: “Lanet olsun kör teröre!” Oysa umuda doğru bir yolculuğa çıkmak, sevmek sevilmek, insanca yaşamak istiyoruz bu coğrafyada. Barış gelsin istiyoruz, demokrasi, özgürlük, dayanışma... Barış yerine ölüm geliyor, bu topraklar kanla sulanıyor. Barışçı bir müzakereyi, demokratik çözümü dillendir mekten çekinmemeliyiz. Bunu evlatlarımız için yapmalıyız, acılarımızın sonlandırılması için. Elbet devletin ordusu, polisi silah bırakmaz... Terör örgütü, örgütleri bırakır. Biz yaşarken, güneşin altında yürürken, ağaçlar yapraklarını dökerken ölen, şehit düşen insanlarımızın sayısını bile bilmiyoruz. Kim zarar görüyor bu kirli terörden, çatışmalardan? Türkler ve Kürtler... Yoksul aileler ve onların çocukları.... Ankara katliamının birinci yıldönümüydü dün. Ne çabuk geçmiş 365 gün... Dedim ya ölülerimizi saya saya bitiremiyoruz, ölümleri ve katliamları çok çabuk unutuyor, kaybettiklerimizi bile doğru dürüst anamıyoruz. Kimi zaman yüreklerimiz titriyor, kimi zaman üşüyoruz... Ne diyor şair dostum Abdullah Nefes: “Acının rengi yok Böyle doğacaksa güneş Doğmasın...” Neden böyle olduk biz, neden kin, intikam, nefret sarmalında yaşıyoruz?.. Niçin birimiz diğerimizi ötekileştiriyoruz? Şemdinli’de yüreklere düşen ateş, yaşamla ölüm arasındaki o ince çizgi, ağaçlarını döken yapraklar, bir güz sancısı... Yine bayraklı şehit cenazeleri, çocuklar, kadınlar, gözü yaşlı analar, babalar. Aklıma gelmişken sorayım: “Askerin nedir en büyük riski?” Ya terhisine 10 gün kalmış, ya izinden üç gün önce dönmüş, ya karısı yeni doğum yapmış... Ölümden öte risk yok... Türkiye, çocukları için, insanları için gözyaşı döküyor... Türkler ve Kürtler birlikte ağlıyor... Haykırıyor: “Terör nereden gelirse gelsin bir insanlık suçudur...” HHH Artık yeter, bitsin bu acı!.. Gelin bir sonbahar sabahında hep birlikte düşünelim. Tarihin ve uygarlığın boy verdiği topraklarda dayanışma içinde yaşayalım, üretelim... Destanlar yazarak ölüme alkış tutmayalım... Yazık olmasın bu ülkenin çocuklarına, gelin “kana kan intikam” diyenlerin tuzağına düşmeyelim. Teröre lanet olsun! Ahmet Altan’ın tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi 23 Eylül 2016 tarihinden beri Silivri Cezaevi’nde tutulan gazeteciyazar Ahmet Altan’ın tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi. Ahmet Altan’ın avukatları 28 Eylül’de İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliği’ne verdikleri ekleri hariç yirmi sayfalık dilekçede, Altan’ın “silahlı terör örgütü üyeliği” ve “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapması nı engellemeye teşebbüs’’ suçlarından tutuklanmasına itiraz etmişlerdi. Altan’ın tutukluluğuna son verilmesi talebini içeren dilekçe, İstanbul 2.Sulh Ceza Hâkimi Durmuş Karaçalı tarafından, itirazdan on gün sonra tek cümlelik bir gerekçeyle reddedildi. Hakim Karaçalı, ret gerekçesini sadece “tutukluluk kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından itirazın reddine” ifadesiyle açıkladı. Gözaltına alınan astsubay intihar etti FETÖ soruşturması kapsamında Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na yönelik Eskişehir merkezli operasyonda gözaltına alınan Eskişehir 1. Ana Jet Üssü Komutanlığı’nda görevli Astsubay Kıdemli Başçavuş Ö.I. (39), nezarette bulunduğu sırada ekiplerin gözetiminde ihtiyacını gidermesi için tuvalete götürüldü. Tuvalette bulunan temizlik malzemelerini içtiği belirtilen Ö.I. yere yığıldı. Ö.I., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. l ESKİŞEHİR / İHA Boydak’tan Gülen’e: Yakamızdan düşün Annesi Huriye Boydak’ı yitiren Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Başkanı Mustafa Boydak, taziye mesajı gönderen Fethullah Gülen’e “Türkiye’ye düşmanlık besleyen FETÖ liderinin taziyesini ne şahsım ne de kardeşlerim kabul etmiyoruz. Yakamızdan düşün artık. Bizim bunlarla ilgimiz bağımız yok” ifadeleriyle tepki gösterdi. Boydak, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, FETÖ soruşturmaları sonrasında tutuklu kardeşleri Hacı ve Memduh Boydak’ın cenazeye katılmalarını sağlayan Adalet Bakanlığı yetkililerine ise teşekkür etti. C MY B