18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 11 Ekim 2016 10 ANKARA haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Türkiye’yi dönüştüren katliam Yakın tarihimizde başka hiçbir terör saldırısı, Türkiye’yi 10 Ekim 2015 Ankara katliamı kadar dönüştürmemiştir. En kanlı terör eylemiydi bu. Yerli IŞİD’ci teröristlerin Türkiye’nin başkentindeki bombalı çifte intihar saldırısında 101 kişi öldü. Saldırı benzersiz bir şoka neden oldu. Siyaseti ve dolayısıyla ülkeyi dönüştürmek bakımından tayin edici olan ise şokun zamanlamasıydı. Saldırı düzenlendiğinde 1 Kasım 2015 genel seçimlerine sadece 21 gün kalmıştı. Ülke seçimlere, katliamın neden olduğu şok ve dehşet atmosferinde gitti. Ankara katliamı, seçmen eğilimleri üzerinde hem ani hem de oluştuğu anda tespit edilmesi güç, saptırıcı bir etkide bulundu. 7 Haziran’da AKP’yi terk ederek parlamentoda azınlığa düşmesine neden olan memnuniyetsiz muhafazakâr seçmenin 1 Kasım seçimlerine günler kala yeniden AKP’de hizalanmasına neden olan bir etkiydi bu... Ve hakkını verelim, ansızın ve güçlü biçimde ortaya çıkan bu “AKP’de toparlanma” eğilimi, sadece A&G kamuoyu araştırma şirketi tarafından tespit edilebilmişti. Adil Gür’ün şirketi A&G’nin 2425 Ekim 2015 tarihlerinde 252 mahalle ve köyde, toplam 4 bin 536 denekle yüz yüze konuşarak düzenlediği araştırmanın sonuçları, AKP’nin yüzde 47.2 gibi yüksek bir oranla yeniden iktidara geleceğini göstermişti... Sonuçta AKP bunun da üzerine çıktı; fiiliyatta zaten değişmeyen tek başına iktidarını, oyların yüzde 49.5’ini alarak korudu. Ne kadar ilginçtir ki A&G’nin yüzde 47.2’lik tahmini, bir kısım iktidar medyası tarafından bile fazla iyimser bulunmuştu. Mesela Yeni Akit’in internet sitesindeki 30 Ekim tarihli haber, “1 Kasım seçim sonuçlarına yönelik hayli riskli bir tahminle ortaya çıkan Adil Gür...” diye başlıyordu. Ondan 10 gün önce, 20 Ekim’de BBC’nin Türkçe servisi tarafından yayına konulan değerlendirmenin ilk cümlesi de 1 Kasım genel seçimleri hakkındaki umumi beklentiyi yansıtıyordu: “Genel kanı, partilerin oy oranlarında çok büyük değişikliklerin olmayacağı yönünde...” Ankara katliamının üzerinden 10 gün geçtikten sonra, oy dağılımının üç aşağı beş yukarı aynı kalacağı yönündeki kanaati aktarabilmenin bir dayanağı vardı tabii: 19 araştırma şirketinin 2015’in haziran ve ekim ayları boyunca yaptığı seçim anketlerinin ortalamaları... Buna göre 7 Haziran’da yüzde 40.8 alan AKP, ekim başında oylarını ancak yüzde 42.4’e çıkarmış görünüyordu. Diğer partilerde de biriki puanlık oynamalar göze çarpıyordu. O halde A&G hariç araştırma şirketlerini 1 Kasım tahminlerinde yanılgıya sürükleyen faktör neydi? Bu şirketler ekim başına kadar toplu halde çuvallayıp AKP’nin gümbür gümbür geldiğini mi görememişlerdi? Bu varsayımı kabul etmek mümkün değildir. Demek ki ekim ayında yaşanan bir gelişmenin seçime etkisi bu şirketlerin radar ekranlarına yansımamış olmalıdır. Ne olabilir bu gelişme? AKP’nin ekimde fark yaratan herhangi bir kampanya başarısı mı söz konusu olmuştu da bu parti 1 Kasım’da oylarını ortalama tahminlerin 7 puan üzerine, yüzde 49.4’e zıplatabilmişti? Veya AKP’den 7 Haziran’da kaçan seçmen, partinin aday tercihleri ve vaatlerinin ne kadar isabetli olduğunu idrak etmek için ekimin son günlerini mi beklemişti? Ya da ülkenin sorunlarını çözemeyip biriktirdiği için 7 Haziran’da oylarının yüzde 20’siyle birlikte parlamentodaki çoğunluğunu da yitiren AKP iktidarı, ekim ayında bu meselelerden bazılarını mı halletmişti? Muhalefetin 1 Kasım’a özgü kampanya yapmayı becerememesi, öncesinde değil de ekim ayında mı AKP’ye fayda sağlar olmuştu? Yok; bu sorulara da olumlu cevap vermek imkânsızdır. Ekim ayında AKP lehinde büyük oy sapmasına neden olan tek olay, tek gelişme vardır: 10 Ekim Ankara katliamı. Bu saldırı, PKK’yle çatışmasızlık halinin temmuz sonunda yerini savaşa terk etmesi sonucunda muhafazakâr tabanda zaten oluşmaya başlamış ve fakat oy oranlarına belirgin biçimde yansımamış olan terör ve kaos algısını birdenbire büyütmüş ve seçmen, değişim taleplerini erteleyerek gücün etrafında yeniden konsolide olmayı tercih etmiştir. AKP böylece Meclis çoğunluğunu geri almıştır. Şu anda 10 Ekim Ankara katliamının sonucunda dönüşen Türkiye’de yaşıyoruz. Türkiye tarihinde hiçbir tekil terör saldırısı 10 Ekim Ankara katliamı kadar stratejik sonuçlara yol açmamıştır. Bu katliam bütün yönleriyle aydınlatılmadan Türkiye asla huzur bulmayacaktır. NECATİ SAVAŞ Polisin sert müdahalesi ile karşılaşan çok sayıda eylemci tartaklanarak ve ters kelepçeyle gözaltına alındı. Polis müdahalede yoğun gaz kullandı. Ölüme, acıya değil anmalara önlem Ankara’daki kanlı saldırıda yaşamını yitiren barış eylemcileri için anma etkinliğine polis izin vermedi. Katledilenlerin yakınları, ‘Bu önlemleri geçen yıl neden almadınız’ diye isyan etti Geçen yıl 10 Ekim’de 101 kişinin yaşamını yitirdiği Ankara Tren Garı önündeki terör örgütü IŞİD’in canlı bombalı saldırısının yıldö nümünde emniyet toplu anmaya izin ver medi. Kanlı saldırının gerçekleştiği ala na girmek isteyen grupla ra TOMA, tazyikli su, bi ber gazı, gaz bombası, cop, plastik mermi ile müdaha le edildi. Çok sayıda kişi ters kelepçe takılarak gö MUSTAFA ÇAKIR zaltına alındı. Polis sabah saatlerinden itibaren geçen yıl “Emek, Barış, Demokrasi” mitingine katılmak için gelenlerin toplandıkları, saldırının gerçekleştiği tren garı önünde yoğun gü venlik önlemleri aldı. Gar önüne çıkan bütün caddeler kapatıldı. Özel harekât polisleri de garın üzerinde ve çevresinde önlem aldı. Bir polis helikopteri havada devriye gezdi. Hiç kimse gar önüne yak laştırılmadı. Biletli tren yolcularına da önce izin verilmedi. Birçok yolcu tren se ferlerini kaçırdı. Hızlı tren ile Konya’ya üniversiteye gitmek isteyen öğrenci ler de önce gara alınmadı. Yolcuların da ha sonra biletlerine bakılarak ve üzerleri aranarak gara geçişlerine izin verildi. Protokol anması Gar önünde önce Ankara Valisi Ercan Topaca ile rektörler saldırının gerçekleştiği yere karanfil bıraktı. Vali Topaca, “Bazı riskler” nedeniyle toplu anmaya izin verilmeyeceğini söyledi. Topaca, sembolik anlamda, küçük gruplar halinde anmaya izin verileceğini belirtti. Daha sonra sadece saldırıda yaşamını yitirenlerin birinci derecede yakınlarının alana girmesine izin verildi. Saldırıda yaşamını yitiren Özver Gökhan Arpaçay’ın ablası Deniz Hazan, “Geçen yıl bu önlemler alınmış olsaydı insanlar ölmezdi” dedi. Patlamada yaşamını yitiren Fevzi Sert’in ağabeyi emekli öğretmen Sadettin Sert de, “Keşke bu önlemler patlama yaşanmadan alınsaydı. Katliamı planlayanlar aylar öncesinden bilindiği halde tedbir alınmamış. Antep’ten buraya kadar ellerini kollarını sallayarak gelmişler” dedi. KESK Başkanı Lami Özgen, TMMOB Başkanı Emin Koramaz, TTB Başkanı Raşit Tükel beraberindeki grupla birlikte Talatpaşa Bulvarı üzerinden alana girmek istedi. Polis başkanlar ile saldırıda yaşamını yitirenlerin birinci derecede yakınlarının gar önüne gidebileceğini ancak onlar dışındakilerin alana girişlerine izin verilmeyeceğini söyledi. Bunun üzerine konfederasyon ve meslek örgütü başkanları, “Acısı olan herkesin alana BATMAN Ankara katliamında yaşamını yitiren 9 yaşındaki Muhammed Veysel ve babası İbrahim Atılgan, Batman’ın Gercüş ilçesindeki mezarları başında anıldı. KILIÇDAROĞLU: BARIŞ GELSİN İSTEDİLER CHP’nin, 10 Ekim katliamında yaşamını yitirerek Malatya’da toprağa verilen 12 gencin hikâyesini anlatan ‘Baba ben de gideyim mi’ belgeselinin gösterimi ile Bizim Çocuklar kitabının tanıtımı dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı programla gerçekleşti. Belgesel gösteriminin ardından yaşamını yitirenlerin aileleri sahneye davet edildi. Tüm konukların ayakta alkışladığı aileler sahneye çıkarken, “Anaların öfkesi katilleri boğacak”, “Barış şehitleri ölümsüzdür” sloganları atıldı. Etkinlikte konuşan Kılıçdaroğlu, “Bir daha bu toplum acıları yaşamasın diye, bu ülkeye kardeşlik, barış gelsin; demokratik hakkını kullanan gencecik çocuklarımızın hayatlarını kaybetiği bir Türkiye olmasın diye yola çıkanlar, geride koca man bir acı bıraktılar” dedi. Belgeseldeki küçük Sıla’nın gözlerindeki ifadeye dikkat çeken Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Onun gözlerinde umut vardı. Küçük Sıla’nın bize bıraktığı dersi unutmayacağız. Onun umudunu yaşatmak, yeşertmek hepimizin ortak görevi. Çocuklarımız diyorlar ya ‘Ankara’ya, Anıtkabir’e gideceğiz, Gençlik Parkı’na gideceğiz. O umutları sürekli kılmak bizim görevimiz” dedi. Buldan’a başsağlığı Öte yandan Kılıçdaroğlu, yeğeni Yüksekova’da polis aracının kule kısmındaki silahın ateş alması sonucu hayatını kaybeden HDP milletvekili ve TBMM Başkanvekili Pervin Buldan’ı telefonla arayarak başsağlığı diledi. l ANKARA / Cumhuriyet girmesine izin verilmesini” istedi. Ancak polis kabul etmedi. Grupların alana girişine izin verilmemesi nedeniyle başkanlar da alana girmedi. Bu sırada Opera tarafından gar önüne gitmek isteyen gruba da polis müdahale etti. Aynı anlarda HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ da polis barikatı önüne geldi. Onlar da toplu içeri alınmamasına tepki göstererek alana girmedi. ‘Valiye açık, aileye kapalı’ Yaşamını yitiren Dicle Deli’nin babası Faik Deli, “Bu önlemleri o zaman alsalardı belki katliam olmayacaktı. O alan valiye açık, çocuğunu kaybedenlere, ailelere kapalı” dedi. Demirtaş da “Ankara’nın göbeğinde devlet içinden destek almadan böyle bir vahşeti kimse gerçekleştiremez” dedi. Toplu anmaya izin verilme mesine tepki gösteren Demirtaş, “Devletin içine sızmış en kirli odak AKP’nin kendisidir zaten. IŞİD, Fethullah paravandır. Asıl tehlikeli zihniyet AKP zihniyetidir” diye konuştu. Bu arada alana Tandoğan tarafından girişte de polis müdahalesi oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile emniyet amiri arasında sert tartışma yaşandı. Müdahalenin ardından Ağbaba, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ile bazı CHP ve HDP milletvekillerinin de bulunduğu grup alana girdi. DİSK Genel Başkanı Kani Beko ile DİSK yöneticileri de alana girenler arasında yer aldı. Polis 60’ı aşkın kişiye ters kelepçe takıp gözaltına aldı. ‘Barıştan feragat lüksümüz yok’ Tutuklu gazeteciler için başlatılan ‘Özgürlük Nöbeti’nin 14. haftası sürerken dilbilimci Necmiye Alpay ve yazar Aslı Erdoğan’ın 10 Ekim katliamında yaşamını yitirenler için gönderdikleri mektuplar okundu. Necmiye Alpay mektubunda, “10 Ekim Ankara barış mitinginin katli: Barışçıların içi ne zaman rahat olur? 1) Ateşkes sağlandığında. 2) Müzakereler başladığında. 3) Temel hak ve özgürlükler içselleştirme yoluna girildiğinde. Bundan uzağız. Sizler barışın nöbetçilerisiniz” dedi. Yazar Aslı Erdoğan da mektubunda, “Bir katliamı anmak ya da yazmak. Bu bi Alpay Erdoğan le suç bugünlerde! Ankara Garı’nda katledilenlerin yakınlarının, yaralıların acısını paylaşıyorum. Türkiye’de ‘hukuk’ adı altında siyasi tetikçilik artık sıradan olmuşsa, bizim artık temel kavramlarımızdan, barış gibi, dayanışma gibi, feragat etmek lüksümüz kalmadı” ifadelerini kullandı. Hırka verildi Dünkü nöbette konuşan Aslı Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’nden arkadaşı Hülya Demirer, Aslı Erdoğan’a uzun süren çabaların ardından hırka verildiğini belirtti. CHP İstanbul İnsan Hakları komisyonu üyesi avukat Tuğba Torun da, “Susturma ve baskılar ile karşı karşıyayız. Düşünce, ifade, laiklik karşısında olan bütün uygulamalar karşısındayız. Savaştan değil barıştan yanayız” dedi. l Haber Merkezi KaranfilleRLE bezenen mezarlar Yaşamını yitiren Fatma Esen, Serdar Ben, Günay Doğan İstanbul’da Gazi Mezarlığı’ndaki mezarları başında düzenlenen törenlerle anıldı. Ben’in ağabeyi Ali Ben, “Söyleyecek pek bir şey yok, öfkeliyiz” dedi. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencisi Günay Doğan ise Çekmeköy Taşdelen Mezarlığı’nda bulunan mezarı başında anıldı. HDP Avcılar İlçe Örgütü de ilçe yöneticisi olan Binali Korkmaz’ın mezarı başında anma töreni düzenledi. ‘Acılı insanlara saldırıyorlar’ Eğitim Sen: KESK’e bağlı Eğitim Sen üyeleri “Bu vahşi katliam, başta hayatını kaybedenlerin yakınları olmak üzere, çoğumuzun üzerinden uzun süre atamayacağı kadar acı ve derin izler bırakırken, katliamda hayatını kaybedenleri anmak isteyenlere saldıracak kadar acımasız olanların kimin tarafında olduğunu bir kez daha gördük” dedi. ‘Unutmadık unutmayacağız’ GAZİANTEP: DİSK Gaziantep Şubesi öncülüğünde sendika binasında toplanan STK temsilcileri yaşamını yitirenler için anma töreni düzenledi. Saygı duruşunda bulunulurken, ortak basın açıklaması okundu. DİSK Bölge Temsilcisi Ali Güdücü, saldırıyı unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını söyledi. Saygın, Şiirler ve TürkülerLE ANILDI SİVAS: HDP Gebze İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Ziya Saygın Düzova köyündeki mezarı başında anıldı. Halkevleri Sivas Şube Başkanı Adnan Yılmaz, “Ortamı terörize ederek; halkı baskı ve korkuyla yıldırarak siyaseti dizayn etmeye çalışan güçler daha önce de aynı senaryoyu Diyarbakır’da ve Suruç’ta denediler” dedi. Daha sonra Saygın’ın sevdiği şiirler okunup türküler söylendi. Polisten sert müdahale İSTANBUL: İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) dün yapılmak istenen iki anma törenine de polis müdahalede bulundu. Sabah saatlerinde Edebiyat Fakültesi’nde, katliamda yaşamını yitirenlerin anısına şiir okumak isteyen öğencilere polis “şiir okumak yasak” diyerek müdahale etti. 15’e yakın üniversiteli gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında 10 Ekim katliamında yaralanan üniversite öğrencisi Uğur Erman Karakoç’un da bulunduğu belirtildi. İÜ Hukuk Fakültesi’nden yapılmak istenen anmada da polis 30’a yakın öğrenciyi darp ederek gözaltına aldı. ‘YASTAYIZ İSYANDAYIZ HESAP VERECEKLER’ ADANA: Patlamanın meydana geldiği saat 10.04’te, saldırıda ölenlerin anısına yaptırılan Barış Anıtı önünde toplanan yüzlerce kişi, ellerindeki karanfilleri anıta bıraktı. Katliamda ölenlerin anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunan katılımcılar, yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını taşıyıp sloganlar attı. Marşların söylendiği anma etkinliğine, CHP ve HDP milletvekillerinin yanı sıra saldırıda ölenlerin yakınları da katıldı. Adana Tabip Odası Başkanı Ali İhsan Ökten, “Biz yastayız, isyandayız. Unutmadık, unutturmayacağız. Katliamın sorumluları hesap verene kadar susmayacağız” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle