18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 11 Ekim 2016 4 haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK 4 halkalı çözüm önerisiCHP lideri “İslam Dünyasındaki Meseleler” sempozyumunda konuştu hAüBsDr’anninı Tayyip Pazar günkü Cumhuriyet’in bildirdiğine göre WikiLeaks, ABD başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti adayı Hillary Clinton’ın kampanyasını yürüten John Podesta’ya ait 2000 civarında elektronik posta yayımlamış. Sızan epostalar arasında Tayyip Erdoğan ile ilgili olanlar da var. Hillary Clinton’ın dış politika danışmanının, ABD’li diplomatların görüşlerini de içeren Tayyip Erdoğan ile ilgili epostaların içeriği genelde şaşırtıcı değil. Bunların çoğunluğu ABD’nin Tayyip Erdoğan konusundaki hüsranını dile getirmekte. ABD’nin, bir zamanlar büyük umutlar bağladığı ve iktidara taşımak için büyük çabalar harcadığı Tayyip Erdoğan konusunda uğradığı hüsran, artık kimsenin meçhulü değil. AB’nin de Tayyip Erdoğan konusunda ABD ile aynı duygu ve düşünceler içinde olduğu bilinmekte. Oysa yüzyılın ilk yıllarında, Tayyip Bey ABD ve AB tarafından ne büyük umutlarla desteklenmiş, ne büyük bir özenle sarılıp sarmalanmıştı. Büyük destekçilerinin Tayyip Bey konusundaki hüsranları nereden kaynaklanıyor? Eleştirilerin afişe edilmesi gerekçesi, Tayyip Bey’in baskıcı, tek adam rejimiyle demokrasiyi rafa kaldırmış, temel hak ve özgürlükleri, pervasızca çiğnemeye koyulmuş olmasıdır. Tayyip Bey’in sözü geçen çevrelerce bu gerekçelerle çokça eleştirildiği, bu eleştirilerin de gerçeklik ve haklılık payından yoksun olmadıkları herkesin malumudur. HHH Ancak, ABD’nin bütün dünyada ve de Türkiye’de liderler ile olaylara yaklaşımına bakıldığında şu gerçeği görmemek de mümkün değildir: Politik emellerinin gerçekleştirilmesinde, kullanmayı tasarladığı ülkeler ve kişilerin demokrat olup olmamaları, ABD’nin hiç umurunda değildir. Saddam bu olgunun en çarpıcı örneğiydi. George W. Bush’un demokrasi karşıtı, kitle imha silahlarına sahip, “terör ihraç eden liderler” arasında bulunduğu gerekçesiyle ülkesini işgal edip devirdiği Irak diktatörü Saddam, Washington’un hesaplarına çok uyan, Irak’ın İran’a yönelttiği silahlı saldırıyı sürdürürken, Irak “terör ihraç eden ülkeler” listesinden çıkarılmıştı. Sonra da kurt kuzuyu yeme zamanının geldiğine hükmedince, Bağdat’ın kitle imha silahları olmadığının dünya âlemce bilinmesine karşın savaş başlatılmıştı. Tayyip Bey konusunda da öyle olmuş, Türkiye’de uydurma davalarla, insanlar hukuka aykırı biçimde içeri alınırlar ve sahte davalar rezaleti ayyuka çıkarken, ABD, bu girişimlerin ülkede dengeleri kendi işine gelir biçimde değiştirdiği sürece, hukukun çiğnenmesine seyirci kalmanın ötesinde, moral destek de vermişti. Tayyip Bey’in ılımlı İslamının yeterince “uyumlu” olmadığı görüldüğü andan itibaren ise demokrasi, hukuk kavramları anımsanır ve çokça kullanılır olmuştur. Sözü edilen belgelerde, Tayyip Bey’in Türkiye’yi daha İslamcı bir çizgiye çekmesinden yakınılması, onun yeterince “ılımlı” olmamasından değil, beklendiği kadar “uyumlu” olmamasından kaynaklanmaktadır. ABD bu hüsranı yalnız Tayyip Bey özelinde değil, birçok olayda “ılımlı İslam” genelinde yaşamıştır. HHH Diyeceğim o ki, ABD’nin denetimde tutulmasını güç bulduğu Tayyip Bey’e yönelik eleştirileri, içeriğinde haklı olsa bile Washington’un Türkiye’de veya herhangi bir bölge ülkesinde, demokrasiyi savunduğu anlamını taşımaz. Tam tersine, bölgenin de Türkiye’nin de ortasında debelendiği büyük kaosun ve savaşın baş sorumlusu ABD’dir. Ne var ki rejim hakkında söylenenlerin içeriğinin doğruluğu, Tayyip Bey’in, “Bu eleştirilerde art niyet var” çıkışındaki haklılığı ortadan kaldırmaz. Eleştirilerdeki art niyet de Reis rejiminin diktatoryal niteliğini ortadan kaldırmaz ve Tayyip Bey’i de kendiliğinden emperyalizme karşı mücadele veren yiğit mevkiine çıkarmaz. Kısacası, ABD’nin Tayyip karşıtı tavrı, Washington’un Türkiye’de demokrasiyi savunduğu, Tayyip Bey’in Amerika’ya karşı tepkisi de Reis’in antiemperyalist politika güttüğü anlamını taşımaz. Kürtçe okul kapatıldı Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde 2 yıl önce açılan ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “Özel okul statüsü” tanınan Ferzad Kemanger Eğitim Destek Evi, Diyarbakır Valiliği’nin kararı ile önceki gün kapatıldı. Yaşları 511 arasında değişen çocuklara Kürtçe eğitim verilen binada inceleme yapan Milli Eğitim müfettişlerinin raporu doğrultusunda eğitim destek evinin kapatıldığı belirtilirken, kapısına mühür vuruldu. Eğitim destek evinin kapısına vurulan mühürde yer alan tutanakta, şöyle denildi: “Diyarbakır Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 9.10. 2016 tarih ve 14211706/663.07/ 10998529 sayılı ‘Ferzat Kemanger Eğitim Destek Evi’ konulu yazılarına istinaden, İlimiz Bağlar İlçesi sınırları dahilinde Şeyhşamil Mahallesi 571 Sokak Bağlar adresinde faaliyet gösterdiği tespit edilen Ferzat Kemanger Eğitim Destek Evi’nin ‘Milli mevzuata aykırı olarak faaliyet yürütmesi’ nedeniyle kapatma işleminin uygulandığına dair iş bu kapatma tarafımızdan tanzimle birlikte imzalanmıştır.” l DİYARBAKIR/ Cumhuriyet Kılıçdaroğlu çözüm olarak sunduğu 4 halkayı, demokratikleşme, din ve vicdan özgürlüğü, sosyal devlet ve hukuk devletinin yüceltilmesi olarak açıkladı ‘10 Ekim’ protestosuna yaka paça gözaltı “Günümüz İslam Dünyasındaki Meseleler ve Çözüm Yolları” konferansı dinleyici olarak katılan Halk evleri üyesi 7 kişilik grup, Ankara Garı patlamasıyla ilgili gösteri yaptı. Ayağa kalkan ve “Ankara’yı unutturmayacağız” şeklinde sloganlar atan 7 kişi, polisin müdahalesiyle yaka paça salon dışına çıkartılıp gözaltına alındı. Buradan karakola götürülen Halkevleri üyeleri, CHP’lilerin şikâyetçi olmaması üzerine serbest bırakıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kartal’da düzenlenen “Günümüz İslam Dünyasındaki Me seleler ve Çözüm Yolları” isimli uluslararası sempoz yumda yaptığı konuşmada “10 askerimiz şehit oldu, bombayla. İnanç üzerin den, etnik kimlik üzerinden şiddet neye yarar, ne ALİ AÇAR ye katkı verir. Türkiye üze rinde, İslam dünyası üzerinde hesapları olanların hesaplarını güçlendirir” dedi. Kartal Belediyesi tarafından Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde düzenle nen sempozyumda konuşan Kılıçdaroğ lu, “Neden kan akıyor islam dünyasında? Çözümsüzlüğün çözüm olmadığını, çö zümsüzlüğün, acı, kan, gözyaşı olduğunu hepimizin kabul etmesi lazım” dedi. So runların çözümü için birlik olmak gerek tiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, “İnanç üzerinden, etnik kimlik üzerinden şiddet neye yarar, neye katkı verir. Türkiye üze rinde, İslam dünyası üzerinde hesapları olanların hesaplarını güçlendirir. İnanç, kimlik ve yaşam tarzı üzerinden siya set olmaz. Bunun için bu toplantıya çok önem verdim” diye konuştu. ‘Çözüm paketi’ BAHÇELİ’DEN BOZDAĞ’IN ‘HERKES FETÖ’CÜLERİ ARAŞTIRSIN’ SÖZÜNE YANIT ‘Adım Devlet diye ben mi araştırayım?’ SELDA GÜNEYSU MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “FETÖ’ye karşı herkes kendi içini temizlesin” diyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a, “MHP’deki milletvekillerinde toplu iğne başı kadar bulsunlar, yarım saatte partiden atayım. Adım Devlet diye onu da mı ben araştırayım?” yanıtını verdi. Yargı yılı açılışı, YÖK’ün akademik yıl açılışlarını Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılacak olmasını da değerlendiren Bahçeli, YÖK’ün açılışına ilişkin kendilerine henüz bir davet gelmediğini belirtirken, “Ben Kılıçdaroğlu’nun sözlerini hatırlattı (HDP’lilerin zorla ifadeye götürülmesi): Bizi de çağırdılar, biz gittik. Sen milletvekili değil misin? Senin de dokunulmazlığın kalkmış, benimki de. Gitmiyorsan, devlet seni götürecek. O zihniyetin FETÖ’den farkı yok (CHP Yenikapı ruhunu bozuyor mu?): Türkiye’nin önceliği artık beka sorunu olmuştur. Beka sorununu çözebilmek için milli birlik ruhu gereklidir. Biz AKP ile bu gibi konularda çatışmaya girdik. Kime ne faydası olacak? Burada MHP’yi haksız yere kimse bilmem neyin stepnesi arka tekeri falan içerisinde partiden atayım. Adım “Devlet” diye, onu da ben araştırayım? Yöntem seçim olabilir (AKP kendisini görmüyor mu?): Kendilerini görüyorlar da yöntem arıyorlar. Tabii bu yöntem seçim de olabilir. Diyelim ki çok sayıdan FETÖ’cü milletvekili, bakan veya parti yöneticisi var. Bunları FETÖ davası kapsamına alıp ayıkladığınız vakit, siyasi iktidarın 276’nın altına düşmesi hali başka türlü sıkıntılar yaratır. Böyle bir durum karşısında partiyi tamamen FETÖ’cülükle suçlayıp, millet huzuruna çıkmak yerine, FETÖ’cülüğü daha ilan etmeden millet huzuruna çıkıp işte kıştı, yazdı deyip... Hangisini Saray’ın çok mu meraklısıyım?” diye sordu. zannetmesin. tercih edeceksiniz? Eğer bu yolu Affa yeşil ışık (Parti içi muhale Bahçeli, HDP’lilerin tercih eden fet): Bazı arkadaşlarımız 7 aydan be zorla ifade vermeye götürülmesi tar ler varsa, o ri MHP’yi çok aşırı derecede meşgul etzaman darbe tiler. Herhalde onlar da bazı gerçekle tışmalarını ise teşebbüsünün ri görmüştür. Nitekim de bazıları gel “Devletseniz, ge sonuç almasın mektedirler, bazı yanlışlıklar olduğu tireceksiniz” diye dan aşırı derece nu ifade etmektedirler. Artık yapılacak rek yanıtladı. Bah üzüntü duyup, bir şey var, o da ülkücü iradeye başvur çeli, hükümetin FETÖ tekrar mak. Korsandı, teli tutarak değil de nor ile mücadele için 1725 mal bir sandık içerisinde divan teşek Aralık’ı milat almasını ise kül etmiş, herkesin konuşma hakkını al “Onun 25 tarihini milat ola dığı bir ortam olsun. MHP de bunu başa rak kabul ediyoruz. (Gülüyor) racaktır. 9 Ekim’deki kongre bizim için 4 bakan var. Konuşulsun da sa yeni bir karar değil. dece FETÖ’yü unutup, orayla sap Ecevit’in ağzından tek bir söz lantı hale gelmek de doğru değil” duymadım (Gülen, Ecevit’i sever derken, “17/25’i gösteren saatin di iddiaları): Bülent Ecevit’in ağzın 17 25 saati duruyorhâlâ makam odasında durduğunu” açıkladı. dan bir tek kelime dahi duymadım. Herhangi bir konuda bir tel syösngdsYdbShld(aSiYaoaçnüoiiiaaea,aunğ.M‘SaarıarrlenprrC:lmBuiiasttaaargımandİttHşiagysmyiyrınneerüeerınınlaa’ıPt’nsinnimısldadiınyıidvnuadaRneazştlaab’ıieenieaıa,atritbronditaşxlldyrb,nbi’aliaaabeçleaoleahouçeşaairkrrmiıtşnsnpzloaçnlıieadişıkane,eıuellOışlDdkdöüillrediammnımmnnisiyıteeşnrimlkeaeoylmvmbaıamdayselilnnkolsueiassaoai:eeed.eaşruilşımprıktmlmdBmsak)abamuibı:iBvu.rituelğyneliieYraaeeHaaş.rkılısgidclurta.rthBâoieiö“iSaeaaırnKçyçnlctölermnğkagdçbmaemieüyildırlınuımzailııdlnlaresigzyayıiıenrğ’şyoymmkaıenıkeıpuevyllbol’lrabiaadtıva.eiıminn”mbrsryerrarmesı,ttiılsıi.nırirni?iaf?arBkulnmıbdbuogaeabpb2vushderia5ruCbraa1kotm4lrai7nmvilbuetlevozmevıuabuığmeş,nma2airgrşndaeıpiyrrs5uinhdiehekadkabnaıaonauseanilaımpribnda1lrzranl7smlrttankii.üb.isıaanağımmvmOıKmsuaeezt2ynsiaüişmoeşnl5ageidıebrloşklasapnuö.nıaeişilaumdztredlYmdnntntanibnaevFaoiuaamlrzrıadueamEh’rarriylnablabkazımeTnaesunndıdra.iesnÖsoiFrryaneasaSliniııEknk)obhtem’tkoe(c:hseteTiesarldknBüaeaasşamoÖkinriauy,slisyaeaezaglebş’nıgtnianodtnbnneeölşusecdıiıeeradby)ziyarldasdmanr,yeeadüeivgğuuunbonandvsduufdenıyriapallüarniubaiuitlbdaryşduanhauicyezickkekkocyireleya?oğoaliıtasaorlmkorzikiripungyBtkdnr?idsşrea(olzm.isheiaıurBıezetk“k.kTınmnnrnzTlaay(ğlsüatbıeisi.GızaşumiiıyzinrişinBrl.ymkrsbkr.?üeo.ıuak.ati4hzyOıtlSayrkepüonn.eâamietynmytzulYnlkrıaâ’ııukodnd,ulmatdsinnbırreemıHaek”n)ıien,,deaanarmşeı”yny(kmrkksğrğbşMyidKeaieiııaiiaeimnıAinlykaBAıylnryözy.lTkiyılieiidldaıçloÇargüyadtımıonissdripsöıoFnlrüllvyaa.ık’dalrkklEÖsÖtreabksaAesuarsü.iTıryıinkonlıylkdğsalrlÖanidısmaesiğumivlstmnşalüab’ü’unlbaacdüevu,Ö.nzizalvniuüyeşlabe’rmnkiugubllirbddskhaüFzusiny.eıöaebeiirüişEnkouBmçlyüintkzogrTsyruıldzbkdlaiöüü,.ÖdboaeaidrdigiBsnyrbiir’mmvryryeaciö,oueiiannloüaoerfhsrniölosiert.rdeaeeandtkats.l“i)rldeporhumaihÖ:eMümanğyü2nniibbcdsr.açpİ:7dusaüeıtTBabBlüofirzdrı’eiıeianü.renl lığa düşürmek Türkiye’yi sıkıntıya ko Dostluklar eriyor ama bitmiyor ne yıktık. Bulunursa ne olacak? Adam, yuyor. Benden evvel kim Saray’a gitmiş (Türkeş’in 15 Temmuz araması üzeri “Ben bu işlerle alakam yok, benim şa se, o gün orada yoktu. Ben neden ora ne): Eski partilimiz, dava arkadaşımız hitlerim var, tarla almaya gitmiştim, daydım? Saray’ın çok mu meraklısıy Tuğrul (Türkeş) aradı beni. Düşüncemizi iki tane de tapu senedi hazırlamıştım” dım? Bu gibi durumları bazı ortamlar almak istiyor. Biz kendisini merak etti dese ne olacak? Kazan’dan da iki şahit da iyi düşünmek lazım. Acaba başkanlık ğimiz gibi o da bizi merak etmiştir. Fark çıkar herhalde. sistemine doğru bir kıvrılmanın ön ant lı siyasi alanlarda olmak, dostlukları eri “Gel bakalım enişte” diyecekler renmanları mı yapılıyor? YÖK’ün akade tiyor ama bitirmiyor. (Cumhurbaşkanı kimden öğrendi): mik yılı açılışının Saray’da yapılmasına Yarım saatin içinde partiden ata Bunların hepsi mahkeme aşamasına ge ilişkin bir davetiye de bize gelmedi. rım (Adalet Bakanı’nın sözleri üzeri çildiği zaman herkese sorulacak. “Gel O geldi mi ben kalkarım (Liderler ne): Bizim teşkilat olarak FETÖ ile ilişki bakalım enişte” diyecekler. “Neyin nesi zirvesi): Liderler toplantısında, “Efen si vardır diye gönderdiğimiz kimse yok. bu” diyecekler. Ortada daha bir şey yok. dim, filan parti de olması lazım” denili Yalnız Adalet Bakanı’nın bir açıklaması Yeniden adaylığı yakışık almaz (Ok yor. Ama o parti olmaktan çıkmış, PKK vardı. “Herkes temizlesin” diyordu. Ada tay Vural’ın yeniden grup başkanvekili ile iç içe girmişse, Türkiye’nin bekasına let Bakanı içimizdeki FETÖ’cülerle ilgi olabilme ihtimali): Herhangi bir kırgın sorun olan bir zihniyetle ben niye otura li bir toplu iğne ucu kadar sahip olduğu lık yok. Yeniden aday olması yakışık al cağım? O geldi mi ben kalkarım. delil varsa bana göndersin yarım saatin maz. l ANKARA İslam dünyasının sorunlarını 15 başlıkta paylaşan Kemal Kılıçdaroğlu, 4 halkadan oluşan bir çözüm önerisi paketi de bulunduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu 4 halkayı şöyle sıraladı: “Birinci halkamız demokratikleşmedir. Demokrasisi gelişmiş ülkeler her zaman hızla büyüyen ülkelerdir. Siyasetçinin halkına hesap verdiği ülke demektir. İkinci halkamız din ve vicdan özgürlüğüdür. Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi ise laikliktir. Laiklik sadece devletin dine saygısını, dini koruyan, dinlere eşit mesafede olan durumunu tanımlamaz. Laiklik aynı zamanda bireylerin ve cemaatlerin IŞİD ve FETÖ gibi terör örgütlerine karşı müslim ve mümin olanın da hakkını korur. Üçüncü halka sosyal devlet. Sosyal devlet işsizlik ve yoksullukla mücadele ederken insan onurunu koruyan devlettir. Dördüncü halkamız da hukuk devletidir. Adalet ilahi ve beşeri olarak eşitlik, dürüstlük, tarafsızlık, haksızlıkların son bulması olarak tanımlanır” ifadelerini kullandı. SARAÇ, SARAY’A DAVET ETTİ Kılıçdaroğlu’ndan adli yıl açılışıyla yanıt İKLİM ÖNGEL CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç görüşmesinde; Saraç, Kılıçdaroğlu’nu Saray’da gerçekleşecek Akademik Yıl açılış törenine davet etti. Kılıçdaroğlu ise davete Saray’da gerçekleşen Adli Yıl Açılış Töreni’ni anımsatarak, “Saray’da adlı yıl açılışını yanlış bulduk katılmadık” yanıtını verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile YÖK Başkanı Yekta Saraç, CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre basına kapalı olarak 1 saat süren görüşmede Saraç, CHP liderine kapanan üniversitelerin öğrenci ve öğretim üyelerine ilişkin bilgi verdi. Saraç, “Biz üniversiteleri arayarak şunları ihraç edin demiyoruz. Özlük dosyaları üniversitelerde, yetki rektörlerde, onların verdiği listeler üzerinde işlemler yapıldı” dedi. Kılıçdaroğlu ise görüşmede ‘Barış İçin Akademisyenler’ bildirisine imza atan öğretim elemanlarının durumunu gündeme getirdi. “21. yüzyılda bir bildiriye imza attığı için, düşüncesini açıkladığı için akademisyenlerin ihraç edilmesi kabul edilemez” diyen Kılıçdaroğlu, ayrıca kapatılan 15 vakıf üniversitesinde öğretim gören 65 bin 216 öğrenci ve 2 bin 892 öğretim üyesinin sorunlarına ilişkin olarak da “Bu öğretim üyeleri fişlendi, mimlendi, iş bulamıyorlar. Yeni bir güvenlik soruşturması yapılabilir. Bunların ayıklanıp, güvenlik soruşturmalarından olumlu yanıt gelenlerin ayıklanması lazım” diye konuştu. MECLİS’TE OYLANACAK Gündemde OHAL ve KHK’ler var 15Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen ve süresi 18 Ekim’de dolacak olan Olağanüstü Hal’in (OHAL) 3 ay daha uzatılmasını içeren Başbakanlık Tezkeresi bugün TBMM Genel Kurulu’nda oylanacak. Başbakan Binali Yıldırım’ın Meclis açılır açılmaz görüşüleceğine ilişkin söz verdiği ilk OHAL Kanun Hükmünde Kararname’sinin (KHK) ise çarşamba ve perşembe günü gündeme alınması planlanıyor. KHK komisyonu ile ilgili partiler arasındaki temasın ise bugün Meclis genel kurulu çalışmaları sırasında gerçekleşmesi bekleniyor. Partiler arasında uzlaşma sağlanması halinde Danışma Kurulu kararıyla 667 sayılı KHK’nin görüşülmesine başlanacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle