21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Gülsün Karamustafa’ya ARTİST onuru Çağdaş sanatçı Gülsün Karamustafa, TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. imzasıyla bu yıl 26’ncı kez düzenlenecek Uluslararası ARTİST İstanbul Sanat Fuarı’nın Onur Sanatçısı olarak ilan edildi. Fuar kapsamında toplam 25 galerinin katılımının yanı sıra “Umulmadık Topraklar” isimli çok küratörlü geniş bir sergi de sanatseverlerin ilgisine sunulacak. Pazartesi 10 Ekim 2016 EDİTÖR: EVRİM ALTUĞ TASARIM: ZARİFE SELÇUK [email protected] 15 ‘Edebiyat, hayır demenin bedelini göze almaktır’ Zeynep Cemali Edebiyat Günü’nün altıncısı, önceki gün Kadir Has Üniversitesi Cibali Salonu’nda ger Zeynep Cemali Edebiyat Günü’nde söz alan Sema Kaygusuz ve Mario Levi, Türkiye’deki politik ve edebi gündeme dair çekleşti. Konferans, 6, 7 ve çarpıcı tespitlerde bulunarak eleştirilerini paylaştı. 8’nci sınıf öğrencileri için Sancı ve Özgür Kalyoncu Akın ile Semih Gümüş ve Irmak Zileli dışında Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı, yazarımız Metin Celâl’in düzenlenen Öykü Yarışması 2016 Ödül Töreni ve kokteylle sonlandı. Açılışını yazar ve şair Gülsüm Cengiz’in maktan daha önemli olduğunu gösterir” derken, edebiyat ve politikanın gündemine de şu sözlerle değindi: “Bir gazeteci ya da yazarın düşüncele gan Yüzü: Hayat” başlıklı konuşmasında edebiyat ve güzellik ilişkisinden söz etti. “Edebiyat, sadece hezeyan değildir, aynı zamanda hezimettir. Edebiyat, öle de katıldığı konferansta söz alan proje başkanı Müren Beykan ise, yarışma yaptığı etkinlikte kürsüye çıkan yazar Mario Levi, “Edebiyat, hayır demektir. Hayır demenin rinden ötürü tutuklanmasına sonuna kadar karşı çıkıyorum. Irkçılık haricindeki tüm düşünceler dile getirilebilmeli. Öte yandan, edebiyatımızda “senin bilen bir şey değildir,” diyen Kaygusuz, sözlerine şöyle devam etti: “Gelgelelim, güzelliği olmadan, edebiyata katlanamayız. Nedir bu güzellik? ya katılan öğrencilerin toplumsal sorunlara duyarsız kalmadı bedelini göze almaktır. Bunu yaparken, kibirden uzak yazarın, benim yazarım” meselesi var. Birtakım yazarlar parlatılırken, hapishanedeki yazarlara sessiz kalınmasını kabul etmiyorum. Bu, edebiyat onuruna Bir sırdır. Güzellik, ruhun bilgisidir. Ülkenin en iyi huylu gençlerinin bombalandığı; gazetecilerin, yazarların tutuklandığı böyle ortamlarda güzellik ister ğından söz etti. Zeynep Cemali Edebiyat Günü’nün ye Sema Kaygusuz ve samimi olmalı yakışmaz. Sen ben yoktur, sadece ede istemez tartışmalı hale gelir. Bugün eli yız. Bu, bir başkasını din biyat vardır.” mizdeki yazı, buhranlı bir edebiyattır.” lemenin kendini anlat Sema Kaygusuz ise “Edebiyatın Kırıl Yayıncılar Sevengül Sönmez, İrfan dincisi, 30 Eylül 2017’de olacak. Mario Levi AB kültür fonu krizinin kaynağı, 1915 ağıdı çıktı Alman gazetesi Bild am Sonntag, Türkiye’nin Aghet projesi nedeniyle sanatı teşvik amaçlı Yaratıcı Avrupa Programı’ndan ayrıldığını ileri sürdü Almanya’da yayımlanan haftalık Bild am Sonntag gazetesine demeç veren AB Komisyonu’ndan bir sözcü, “Türkiye tek taraflı olarak Yaratıcı Avrupa Programı’ndan (YAP) ayrılma kararı aldı” dedi. Deutsche Welle’in konuya ilişkin dünkü haberinde, Türkiye’nin programdan ayrılma nedeninin, ‘Ermeni Soykırımı’nın 100’üncü yıldönümü’ nedeniyle hazırlanan Aghet(AğıtBüyük Felaket) adlı konser projesi olduğu ileri sürüldü. YAP, Aghet konser projesine fon ayırmıştı. Bilindiği gibi, Türkiye’nin iki yıl önce Avrupa Birliği Bakanlığı nezdinde imzaladığı ve kültür, sanat ile medya projelerine AB’nin 1 milyar 460 milyon Avro’luk bütçesinden payın aktarıldığı YAP işbirliği, Türkiye’nin talebiyle sona erdirilmiş ve ilgili bürokratik çalışmalar dondurularak, yetkiler Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmişti. AB ‘hoş karşılamıyor’ Alman medyasında geçen Nisan ayında da, Türkiye’nin Dresden Senfoni Orkestrası’nın düzenleyeceği Aghet konser projesine tepki gösterdiği ve projeyi engellemek için baskı yaptığı iddiaları yer almıştı. Orkestra kurucusu ve başkanı Markus Rindt, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin AB Büyükelçisi’nin uluslararası projelere verilen desteğin kesilmesini talep ettiğini söylemiş ve bu girişimin “ifade özgürlüğüne bir saldırı” olduğunu belirtmişti. Dresdner Neuste Nachrichten gazetesi AB Komisyonu Eğitim, Görselİşitsel ve Kültür Yürütme Ajansı’nın buna rağmen projenin arkasında olduğunu bildirmişti. Rindt ayrıca ajansın Türkiye’den gelen baskıdan sonra, etkinliğe ilişkin bilgileri internet sayfasından kaldırdığını söyleyerek, “Bu durumu hoş karşılamıyoruz” diye konuşmuştu. Avrupa Parlamentosu’ndaki bir grup milletvekili de bu gelişmeyi protesto etmişti. Aghet, Türk, Ermeni ve Alman üç sanatçı olan besteci Zeynep Gedizlioğlu, Vache Sharafyan ve Helmut Oehring’in imzasını taşımaktaydı. YAP, AB Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel ile AB Komisyonu adına Xavier Prats Monnè tarafından 2014’te imzalanmıştı. l Kültür Servisi BU KÜLTÜREL KRİZ, BİR ‘İLK’ DEĞİL Benzer bir kriz de iki yıl önce Türkiye’nin temsil edildiği 56’ncı Uluslararası Venedik Bienali’nde yaşanmıştı. Sarkis’in ‘Respiro’ (Nefes) sergisinin kitabında, katledilen Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in eşi Rakel Dink’in kaleme aldığı yazıda yer alan ‘Ermeni Soykırımı’ ifadesi Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ile organizasyona destek veren bazı katılımcıların tep kisini çekmiş, kitaplar pavyonun açılışından hemen önce ortadan kaldırılmış, bu duruma seyirci kalmayan Sarkis, ‘sakıncalı’ bulunan kitabın 144 kopyasını kullanarak ‘Kriegschatz Leidschatz’ (Savaş Hazinesi Acı Hazinesi) başlıklı bir iş üretip sergiye dahil etmişti. Konuya ilişkin haber, ilk olarak Cumhuriyet’te yayımlanarak yankı uyandırmış ve bu kitap da daha sonra logosuz halde, yeniden basılmıştı. GEDİZLİOĞLU KİMDİR? 1977’de İzmir’de dünyaya gelen Zeynep Gedizlioğlu’nun annesi, oyuncu Şahika Tekand, babası ise mimar Levent Gedizlioğlu. Müziğe 11 yaşında konservatuvarın obua bölümünde başlayan sanatçı, Mimar Sinan Üniversitesi çıkışlı. İlhan Usmanbaş, Erçivan Saydam, Babür Tongur, Meliha Doğuduyal ve Hasan Uçarsu’dan da dersler aldı. 2000’de konservatuvardan mezun oldu. 12 yıl boyu birçok burs, ödül ve eser siparişleri alan sanatçı, 20102011 arasında, Paris’teki IRCAM’da liveelectronic ve elektroakustik müzik üzerine çalışmalarda bulundu. 2012’de Almanya’daki Ernst von Siemens Müzik Vakfı tarafından İngiliz besteci Luke Bedford ve Alman besteci Ulrich Kreppein’le birlikte Yılın Genç Bestecisi ödülüne layık görüldü. Gedizlioğlu, bu ödülü alan ilk Türk besteci. [email protected] Ülkü Aybala Sunat ‘Artiz Kahvesi’ (Kabak & Lin Records) “Artiz Kahvesi”, şarkıcı, besteci Ülkü Aybala Sunat’ın ilk solo çalışması olarak piyasaya sürülmüş olsa da, içinde söz, beste ve düzenlemelerle çok büyük bir katkı sunan gitarcı Eylül Biçer’in, yüzde 49’luk bir hisse payı var. İyi müzik camiasının tanıdık siması Ülkü. Aslen Konyalı, 2010 yılından beri de İstanbullu. Çalışkan, üretken, mütevazı, kolektif bir karakter; yıllarca Social Inclusion Band’den Jeff Buckley Şarkıları’naçeşitli projelerde sahne tozu yuttu, sevdiği isimlerin albümlerine katkıda bulundu. Şimdi de solo çalışmasıyla besteci yönünü sergiliyor. Dördü enstrümantal 13 parçadan olu şan albüm, fikren önceki projelerin içinden doğmuş. Onlara hem uzak, hem yakın; poptan rock’a cazdan alternatif tınılara kadar uzanıyor. Edip Cansever şiiri “Anısındayım” dışında, farklı şarkılarda da olsa tüm söz ve müzik Ülkü ve Eylül’ün elinden çıkmış. Basta Volkan Topakoğlu, saksofonda Tamer Temel, trompette Bulut Gülen, davulda Erdem Göymen ve piyanoda Ercüment Orkut yer alırken Çağıl Kaya ile Çağlar Sualp üç parçada vokale eşlik etmiş. Çok ölçülüp biçilmiş şarkıların yanı sıra doğaçlama faslının öne çıktığı parçalar da var. Sıradakileri insana bekletecek kadar ümit verici bir ilk albüm. Kharoon / Ölülerin Kayıkçısı ‘Uzaklar’ (Ada Müzik) Kharoon adını taşıyan proje, hikâye içerikli şarkılardan oluşuyor. Ya da sahibinin ifadesiyle: uzakların bıraktığı izlerden söz eden şarkılardan... Sahibi Hüseyin Murad; çocuk yaşından yani seksenlerden beri şarkı biriktiren, doksanların başında da İzmir’den İstanbul’a göçen bir divane. Kaydedilemeyen şarkılarla ve yapılamayan albümlerle geçerken zaman, 2012 yılında menajer Serkan Fidan’ın devreye girmesiyle düğmeye basılmış. Şarkılar düzenlenmesi ve hayata geçirilmesi için (albümde tuşlu çalgıları kullanan) Baki Duyarlar’ın emin ellerine teslim edilmiş. Şarkıları seslendiren Murad’a gitar da Erdem Sökmen, davulda Cem Aksel ve basta Kağan Yıldız’ın eşliği işleri sağlam kazığa bağlarken, çok sayıda renk sazının dahli müzikaliteyi yükseltmiş. Sözlerin müziğe duyduğu doğal ihtiyaçtan kaynaklanan Kharoon şarkıları, mutluluk, acı, zafer ve yenilgi gibi insanlık halleriyle kişisel yüzleşmelerin sonucu. Bunu sadece bir CD değil, biyografik bir roman ya da insan hikâyeleri anlatan duygusal bir sanat filmi olarak da görebilirsiniz. Neticede Murad’ın burada gerçekleştirdiği eylem, kendi yaşamsal temalarını ifade etmek. Bülent Ortaçgil, Yeni Türkü, İnce Saz ve Hüsnü Arkan’ın yakın akrabası Kharoon. Çizgi: Necati Abacı 2003 İlhan Berk şiirlerini ‘görebilen’ sergi’ Borusan Contemporary, İstanbul Arnavutköy’deki Perili Köşk binasında 29 Ekim’den itibaren şair, ressam İlhan Berk’in dize ve imgelerinden yola çıkan özel bir sergiye kapılarını açacak. Binanın ofis katları ve geçici sergi alanları dışındaki bölümlerine yansıyacak “Yazıt” başlıklı sergi, küratör ve sanat eleştirmeni Necmi Sönmez’in, Berk’in şiirleri üzerinden Borusan Contemporary Çağdaş Sanat Koleksiyonu’na getirdiği bakışı yansıtacak. Daha önce Leyla Erbil, Tezer Özlü gibi yazarların yapıtlarından yola çıkılarak hazırlanan koleksiyon sergilerinin yeni esin kaynağı Türk şiirine yeni bir soluk getirmiş olan İlhan Berk (19182008), aynı zamanda kadını merkeze alan soyut resimleriyle de biliniyordu. 19 Şubat’a dek yer alacak ve yalnızca hafta sonları 10.0020.00 arası ziyaret edilebilecek sergi aynı zamanda şairin “Yazıt” başlıklı şiirlerini de kendine odaklıyor. Etkinlikte Boru san koleksiyonundaki video, fotoğraf, ışık heykeli, yerleştirme gibi çalışmalar Berk’in desen, el yazısı ve şiirleriyle birlikte görülecek. Bilgi: www.borusancon temporary.com Ahmet Öğüt Okayama Sanat Trienali’nde Japonya’nın Okayama kentinde, Liam Gillick artistik direktörlüğünde, “Gelişim” (Development) teması ile bu yıl ilki yapılan çağdaş sanat trienali Okayama Art Summit, dünyanın farklı yerlerinden 31 çağdaş sanatçının işlerine yer verecek. Kasım ayı sonuna değin yer alacak Trienal’e katılan sanatçılar arasında Türkiye’den Ahmet Öğüt de bulunuyor. Che’nin oğlunun sergisi İstanbul’da İstanbul Talimhane’deki Piramid Sanat Merkezi, Arjantinli devrimci Küba lideri Ernesto ‘Che’ Guevara’nın oğlu Camilo Guevara March’ın ‘Tabu’ başlıklı ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapacak. 26 Ekim’de Küba Büyükelçiliği katkılarıyla açılacak sergide, Che’nin beş çocuğundan biri olan Kübalı sanatçının fotoğraf ve yerleştirme sanatını bir araya taşıdığı yeni eser dizisi izlenecek. Sanatçı, sergisinde kadın bedeninin gizemini, kullandığı sanatsal ifade araçlarının hünerleriyle bir araya taşıyacak. March bu sergisinin en kapsamlı kişisel sergisi olduğunu vurgularken, serginin dünya çapında da izlenmesi bekleniyor. Sergi nedeniyle 29 Ekim 2016’da da Piramid Sanat’ta bir panele katılacak olan sanatçı adına, ressam Bedri Baykam’ın hazırladığı bir yayın da sanatseverlere sunulacak. March, halen Küba’daki Che Merkezi’nin de yöneticilerinden biri olarak tanınıyor. Sanatçı daha önce de altı farklı ülkede kişisel sergiler açmıştı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle