18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 10 Ekim 2016 10 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN KYAIL1T0DLÖEİAKNMİMÜINMINÜ haber Orada savaş var, sizde yok mu? Kolombiya’da 50 yıllık savaş barışla sonuçlanacakken referandum engeline takıldı. FARC (Kolombiya Silahlı Devrim Güçleri) gerillaları ile Kolombiya devleti arasında uzun ve zahmetli bir “müzakere süreci”nin ardından, gerillalara af, topraksız köylülere toprak, FARC’ın yasal bir parti kurması ve seçimlere katılması gibi hakları içeren bir anlaşma imzalanmıştı. Anlaşma halkoyuna sunuldu. Çok düşük katılım oldu (yüzde 37) ve kıl payıyla da olsa barış anlaşması reddedildi. Oysa beklentiler yüzde 60 hatta yüzde 65 “evet” oyu çıkacağı yönündeydi. Kolombiya üstüne uzman sayılması gereken gazeteciler, “barışa hayır” diyenlerin ülkenin savaştan etkilenmeyen kesimleri olduğu kanısındalar. Uzman onlar. Herhalde söylediklerinde doğruluk payı yüksektir. Yineleyelim: Kolombiya’da ülkenin savaştan etkilenmeyen kesimleri barışa hayır dediler!.. Polis Bursa’da 36 kişiyi gözaltına aldı. Anmaya ters kelepçe HHH Peki, bir ülkede savaştan etkilenmeyen kesim ne demektir? Polis, Bursa’daki gösteriye sert müdahale ederken çok sayıda kişi yere yatırılarak gözaltına alındı Coğrafi olarak: Savaş ülkenin bir bölgesinde sürüp gitmekteyse ve ülkenin geri kalan bölgelerinde sokağa çıkma yasakları ilan edilmiyorsa; kentler, kasabalar “hendek Ankara Tren Garı önünde geçen yıl 10 Ekim’de barış mitingine yapılan çifte canlı bomba saldırısın Bombalama sanığı: AKP Devletin savaşları” sırasında ve sonrasında haritadan kazınmacasına tahrip edilmiyorsa; kent ve kasabaların içinde, girişinde, çıkışında kurulu polis karakolları, askeri kışlalar, insanlar bombalı araçlarla yok edilmiyorsa; o kentte ya da kasabada yaşayan yurttaşlar, askerler, polisler patlamalarda can vermiyorsa… O kent ve kasabalar ülkenin savaştan etkilenmeyen kesimleridir… Ekonomik olarak: Bakkal, manav, berber, terzi, lokanta gibi küçük dükkânından tutun da fabrikasına, ithalatihracat şirketlerine kadar uzanan işyerlerinin sahibi olanların sokağa çıkma yasakları, patlayan bombalar, yakın kırsaldaki ya da kentin içindeki silahlı çatışmalar, savaşın yarattığı aşırı yoksullaşma gibi nedenlerle işleri yokuş aşağı gitmiyorsa… Onlar savaştan etkilenmeyen kesimlerdir… Sınıfsal olarak: Oğlunu bir yolunu bulup (o yol genellikle bulunur) çatışma ve savaş bölgelerinde askerliğe yollamayanlar; oğullarının, yakınlarının tabutları başında cenaze namazına durmak zorunda kalmayanlar; “şehit haberleri” geldiğinde yüreği korkuyla hoplamayanlar… Savaştan etkilenmeyen kesimlerdir… HHH Bu kadar mı? Kişinin (“toplumsal kesimlerin” değil, kişinin) savaştan etkilenmesi, korkması, iğrenmesi, vicdanının kanaması ve savaşa karşı barışın yanında dimdik durması için ille de ve sadece bölgesel, ekonomik, sınıfsal aidiyetler mi belirleyicidir? Dün Şemdinli’de “Nerede asker görülürse patlatılan bomba yüklü araç” yüzünden 18 yurttaşımız can verdi; 27 yurttaş yaralı. Önceki gün Yüksekova’da “Kürt görünce kendiliğinden ateş açan makineli tüfek” yüzünden dört yurttaşımız öldü, iki yurttaş da yaralı. Bölgesel olarak ekonomik olarak, sınıf da ölenler, Ankara, İstanbul, Bursa ve birçok ilde anıldı. Polis bazı merkezlerde anmaya katılanlara sert müdahale ederken Bursa’da çok sayıda kişi yere yatırılarak ve ters kelepçeyle gözaltına alındı. Saldırının üzerinden geçen bir yılda yaralar sarılamazken, patlamada yitirilenler aileleri, sevenleri ve yaralanan arkadaşları tarafından gömütleri başında anıldı. Ankara’daki anma programı kapsamında, 10 Ekim’de yaşamını yitiren Korkmaz Tedik, İdil Güneyi, Sevgi Öztekin, Uygar Coşgun, Ali Kitapçı’nın gömütlerine karanfiller bırakıldı. Ölen Korkmaz Tedik’in annesi Zöhre Tedik, Gar önünde yapılacak anmanın hiçbir kuvvet tarafından engellenemeyeceğini belirterek sorumluların yargı önüne çıkarılmasını istedi. HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş da bugün saat 10.04’te Ankara’da Tren Garı önünde yapılacak 10 Ekim Barış Mitingi Katliamı anmasına katılacaklarını açıkladılar. Valilikten alternatif anma Ankara Valiliği, Tren Garı önünde bugün yapılacak anma programının yasaklanmasının ardından kendi anma programını duyurdu. Valilik, saldırının gerçekleştiği yerde, bugün 08.45’te Ankara Valisi Ercan Topaca öncülüğünde bir anma ziyareti gerçekleştirileceğini duyurdu. 101 siyah balon Kadıköy İskele Meydanı’nda dün bir Gençlik Kolları üyesiyim OZAN ÇEPNİ Gar saldırısı faillerinden Mehmedin Baraç’ın, emniyetteki ifadesinde IŞİD örgütlenmesine ilişkin çarpıcı bilgiler yer aldı. AKP Gençlik Kolları üyesi olduğunu söyleyen, IŞİD’e üye olmak ve 10 Ekim katliamıyla ilişkilendirilerek 6 Mart 2016 tarihinde yakalanan Baraç’ın 7 Nisan 2016’daki ifadesi, Bingöl’de IŞİD’in nasıl örgütlenerek Suriye ve Türkiye’de nasıl hücre evleri kurduğunu gözler önüne serdi. İfadesinde Suriye’deki çatışma bölgelerine kaçak yollarla üç kere geçtiğini ve orada IŞİD, Nusra, Ahraruş Şam, Türkmen Ordusu, Tacik Grubu, Özgür Suriye Ordusu ile görüştüğünü söyledi.Siyasi parti üyeliğini sorusuna, “Bingöl AK Parti Gençlik Kolları üyeliğim vardı. Ancak pek gitmiyorum. Başkada her hangi bir yere üyeliğim yoktur” cevabı veren Baraç, diğer IŞİD üyesi olarak aranan ve ya öldürülen kişiler ile çocukluğundan gelen ilişkilerini anlattı. l ANKARA araya gelen çok sayıda kişi “Ankara katliamını unutmadık. Unutturmayacağız”, “Katliamların hesabını soracağız” sloganları attı, “1 yıl oldu unutmadık, affetmeyeceğiz” yazılı pankart açtı. Anmada, hayatını kaybedenlerin anısına gökyüzüne 101 siyah balon bırakıldı. Yaşamını yitiren Dicle Deli, Silivrikapı Mezarlığı’ndaki mezarı başında anıldı. Bursa’da sert müdahale Bursa’da dün yaşamını yitirenleri anmak için CHP ve HDP temsilcileri ile sivil toplum kuruluşları bir anma töreni yapmak istedi. Setbaşı’ndan Heykel’e yürümek isteyen gruba OHAL gerekçesiyle izin vermeyen polis, sert müdahale etti. Katılımcıları yerlere yatırarak üzerlerine oturan, kafalarına basarak tartaklayan polis 36 kişiyi ters kelepçe takarak gözaltına aldı. CHP Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir, 10 Ekim katliamı anmasına polisin sert müdahalesine tepki göstererek, “Bursa’da son dönemlerde hiçbir demokratik etkinlik başvurusuna izin verilmemesi, izin almak için yapılan randevu taleplerinin karşılıksız kalması sonucu yaşanan bu olayın sorumlusu demokratik hakkını kullanmak isteyen yurttaşlar değil, OHAL’i keyfi uygulamalarda da kullanan iktidardır” dedi. Gözaltına alınan ÇHD Bursa Şubesi üyeleri Arzu Sertan ve Çağatay Budak polis kontrolünde Bursa Barosu Genel Kurulu’nun yapıldığı Akademik Odalar Yerleşkesi’ne getirilip oy kullandırıldı, ardından yeniden emniyete götürüldü. Seçimlere katılan avukatlar, meslektaşlarının gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Mersin’de de yaşamını yitirenler için anı fidanlığı oluşturuldu ve her biri katliam kurbanlarının adını taşıyan 101 fidan toprakla buluştu. gözü önünde katliam ALİCAN ULUDAĞ 7Haziran seçimleri sonrası AKP’nin tek başına iktidarı kaybetmesiyle çözüm sürecinin durduğu, yeniden çatışmaların şiddetlendiği bir ortamda “Barış” talebiyle 10 Ekim 2015’te Ankara’ya gelen binlerce kişi, Ankara Tren Garı Meydanı’nda buluştu. Saat 10:04:29’u gösterirken meydan büyük bir patlamayla sarsıldı. Derken 10:04:32 sıralarında ikinci kez patlama yaşandı ve Gar Meydanı cehenneme döndü. Patlamadan önce alanda güvenlik önlemi almayan polis; yerde onlarca ölü varken, yüzlerce yaralı kurtarılmayı beklerken alana tazyikli su sıktı, biber gazı attı. Gün biterken manzara netleşmişti: 100 ölü, 391 yaralı... Tanıdık isimler Patlamanın ardından başlatılan soruşturmada kendini patlatan canlı bombanın birinin Adı sal olarak kim olursanız olun, dünkü ve önceki günkü ölümlere kayıtsız, duyarsız kalıp, Alanya’da provokasyon yamanlı Yunus Emre Alagöz olduğu belirlendi. Alagöz, devle devlete dönüp “Kendi kendine ateş alan ma Öte yandan Sendika.org’un haberine tin yakından tanıdığı biriydi. kineli tüfek” masalının hesabını sormuyorsan; PKK’ye dönüp “Patlayıcı yüklü araçlarla asker, polis, yurttaş öldürerek nasıl bir sonuç alacağını umuyorsun” sorusunun cevabını istemiyorsan “Barış mı, savaş mı” seçenekli bir halkoylamasında ya sandığa gitmezsin ya da savaşa “evet” dersin… Tıpkı Kolombiya’da olduğu gibi… Korkmaz Tedik’in annesi Zöhre Tedik, sorumluların bir an önce bulunmasını istedi. göre, Antalya’nın Alanya ilçesinde Eğitim Sen’in 10 Ekim’de yaşamını yitirenler için düzenlediği anma sonrasında bir grup, sendika binasını basarak Türk bayrağı astı. Grup daha sonra yaşamını yitiren Hasan Baykara, Fatma Batur ve Bedriye Batur’un mezar taşlarına da Türk bayraklı tişörtler giydirdi. l Haber Merkezi IŞİD’in Adıyaman grubuna bağlı olan Alagöz’ün kardeşi Şeyh Abdurrahman Alagöz de 20 Temmuz 2015’te 35 kişinin öldüğü Suruç katliamına imza atmıştı. Alagöz kardeşler, devlette “terör nitelikli kayıp şahıs” olarak aranıyordu. Adıyaman’daki İslam Çay Ocağı’na gelip giden kar İstihbarata rağmen 100 kişi öldü deşler, ailenin tüm şikâyetine karşın gözaltına alınıp serbest bırakılmışlardı. Kamera kayıtlarını inceleyen polis, Yunus Em re Alagöz’ün Antep’ten geldiğini Daha geçen yıldı... Türkiye çözüm sürecinde ANALİZ rüyüşünden önce Sıhhiye Meydanı araç ve yaya trafiğine kapatıldı, Ab barışın tadını kısa bir süre di Ipekçi Parkı ve çevresinden olu liğine de olsa tatmış, 7 Ha şan toplanma alanı bomba arama ziran seçiminde AKP yüzde sının ardından yürüyüşçülere açıl 40’a düşerek iktidarını res dı. Farklı güzergâhlardaki 7 arama men kaybetmişti. HDP, yüz noktasında üst araması yapılarak de 13’le 80 vekil çıkarmış, ülkede bambaşka bir hava esmeye başlamıştı. Devlette ve iktidar partisinde seçim KGEÖMKATLAŞ alana girilebiliyordu. Miting çevresi ve yürüyüş güzergâhında 6 bin polis konuşlandırılmıştı. “Vatandaş” için alınan önlemler üst düzeydi ve sonuçlarından duyulan rahatsızlık ken ne güzel ki bu yürüyüş hiçbir sorun dini hemen göstermiş, çözüm sürecinin çıkmadan tamamlanmıştı. biteceği aşikâr hale gelmişti. Ülke önce 20 Temmuz’da Suruç’ta gen “Barış” için gelmişlerdi cecik çocukların bedenlerini parçalayan 10 Ekim’de ise bu defa ötekiler, söz bombayla sarsıldı. “10 yıl Suruç’u konuşa de vatandaşlar, çok geç olmadan “Barış” cağız” derken savaş başladı. 7 Haziran’da talebini güçlü bir sesle duyurmak için ki umudun yerini savaşın karanlığı almış Ankara’ya gelecekti. Öz vatandaşları için tı. Savaşın başlaması toplumda sorgula böylesi önlemler alan devlet, “sözde va nıyor, şehit cenazeleri protestolara sah tandaşların” katılacağı 10 Ekim Barış mi ne oluyordu. Havayı dağıtmak ve “terör tingi içinse bambaşka bir hat izledi. Gü le mücadele” söylemiyle kitleleri iktida venlik toplantısında Vali’nin “Mitingin rın arkasında toplamak gerekiyordu. Bu yapılmasında bir sakınca var mı? İzin ve amaçla 10 Ekim’den sadece 23 gün önce, rilmezse ne olur?” sorusuna polis mü 17 Eylül 2015’de Ankara’da büyük bir mi dürleri “marjinal gruplar olay çıkarabi ting yapıldı. HakIş, MemurSen, MÜSIAD, lir” yanıtını veriyordu. Oysa eldeki en az Barolar Birliği, TESK, TİSK, TOBB, Türk 62 istihbarat notu ve DiyarbakırSuruç bir risk haline gelmişti. 14 Eylül’de Istihbarat ve Terörle Mücadele Daire başkanlıklarından Ankara Emniyeti’ne gelen bir istihbaratta IŞID’in miting gibi kalabalık yerlerde “çok sayıda canlı bomba” patlatabileceği belirtiliyordu. Bu istihbarat ilgili birimlere ve üstlere iletilmemişti. Kontrolsüz alan yaratıldı Tertip Komitesi miting için 08.3016.00 saatlerini istemesine rağmen 12 16 arasında izin verilmişti. Böylece toplanma alanı olan Ankara Garı korumasız hale gelmişti. Güvenlik planlanmalarında bazı grupların ‘çevreye zarar verebileceği’ üzerinde odaklanılıyor, dışardan yapılabilecek saldırı riskleri gündeme bile gelmiyordu. Mahkemeden Gar önünü de kapsayacak biçimde önleme araması kararları alındığı halde, arama noktaları oluşturulmamış ve kontrolsüz toplanmaya izin verilmişti. Alanda görevli 2 bin 44 polisten sadece 129’u Gar çevresinde görevliydi. Patlama anında 10 bin kişinin bulunduğu Gar çevresinde sadece 76 polis vardı. Nitekim olayda yaralanan polis de olmadı. Ankara Emniyeti, 9 Ekim akşamı 22.0024.00 saatleri arasında yaptığı yol uygulamasına 24’te ara verip miting günü 9’da civarında Ankara’ya girmişti. Polis sadece kendini korudu Emniyet birimlerine gönderilen tedbir yazısında “personelin öncelikle kendilerine yönelik olası ‘canlı bomba’ konusunda duyarlı olmaları” talimatı verilmişti. Emniyet, IŞİD’in HDP ve sol çevreleri hedef aldığına ilişkin çok sayıda istihbarat raporuna rağmen bu uyarıyı kendi personeli ile sınırlı tutmuş, tertip komitesine hiçbir bilgi vermemişti. Canlı bombalardan Yunus Emre Alagöz’ün eylem yapacağı ve ailesiyle helalleştiğine ilişkin istihbarat bilgileri ağustos başından beri Emniyet’e geliyordu. IŞİD yöneticisi İlhami Balı’nın saldırı emrini 2013’ten beri dinlenen telefon hatları üzerinden verdiği tespit edilmişti. Bu dinlemeler sırasında eylem talimatları “atlanmıştı.” Göz göre göre gelen Gar katliamının ardından ikt idar faili belirsizleştirerek “kokteyl terör” kavramını kullanıyordu. Medya ve algı operasyonları başarılı oldu ve seçmenin oyu 1 Kasım’da yeniden AKP’yi tek başına iktidar yaptı. Anketler Gar patlamasının ve savaşın, seçim sonuçlarını önemli ölçüde etkilediğini gös belirledi. Soruşturma derinleştirildikçe devletin katliam olacağını bilmesine karşın hiçbir önlem almadığı ortaya çıktı. Yunus Emre Alagöz ile Suriye uyruklu eylemciyi Ankara’ya getiren araca eskortluk yapan fırıncı Yakup Şahin’in ifadesi, bombacıların ellerini kollarını sallayarak Ankara’ya ulaştıklarını ortaya koydu. 10 Ekim katliamı sonrasında Gaziantep’teki hücre evine düzenlenen operasyondan kıl payı kurtulan ve mayıs ayındaki operasyonda ise kendisini patlatan Yunus Durmaz’ın bilgisayarından çıkan notlar, eylemin çok rahatlıkla organize edildiğini gösterdi. Durmaz, IŞİD’in emiri İlhami Balı’ya gönderdiği mailde Gar katliamı için izin istedi ve aldı. Gar katliamı dosyasına göre IŞİD Antep’i merkez olarak görüp örgütlenirken, emniyet ise “uyudu.” Durmaz ve Balı’nın istihbarat ve emniyet birimlerince takip edilmesine rağmen Gaziantep’te faaliyet Iş, TÜRMOB, TÜSIAD gibi “sivil” örgüt patlamaları göz önüne alındığında, bom tekrar başlamıştı. Canlı bombalar da yol teriyordu... Bir de sözde vatandaşlardan lerine neden göz yumulduğu ise lerin “Teröre Hayır, Kardeşliğe Evet” yü balı saldırı, ihtimal olmaktan çıkıp ciddi uygulamasına ara verilen saatlerde, 8.30 100’ü eksilmişti... l ANKARA merak konusu. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle