18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 10 Ekim 2016 yorum 13 Beyin göçerse! İçinden geçilmekte olan OHAL döneminde giderek yoğunlaşan bir uygulamayla suçlu oldukları kanıtlanmamış binlerce eğitilmiş çalışan işlerinden uzaklaştırılıyor. Ülkenin işgücünün büyük nitelik kaybı ve bunun doğuracağı ekonomik kayıplara ek olarak bu süreçte yaşanan hukuksuzluklar; insan yıkımları ve bunların yansımaları çok derin bireysel ve toplumsal yaralar açıyor. Yaşananların çok daha olumsuz ve kalıcı etkisi beyin göçünü tetiklemesi, yani ülkenin eğitilmiş insan gücünün yitirilmesine neden olmasıdır. Özellikle bilim insanları ve öğrenciler kitlesel olarak Türkiye’yi terk ediyor. Nereden? Türkiye 1930’lu yıllarda toplam sayıları yüze yaklaşan, Nazi Almanya’sından ayrılmak zorunda kalan bilim insanlarının göç ettiği ülkedir. İlginçtir, A. Einstein bu sürece Türkiye hükümetine yazdığı bir yazıyla aracılık etmiştir. Hemen her bilim dalında dünyaca önde gelen bilim insanları, Türkiye’ye akın etmiş; üniversitelerinde görev almış; yetiştirdikleri öğrenciler, yaptıkları bilimsel araştırma; yayın ve konferanslarla bu ülkede bilimsel bilginin gelişmesine büyük katkılar yapmıştır. O yıllarda beyin göçü Türkiye’ye doğrudur; neden? Çünkü Türkiye’de bilimsel çalışma özgürlüğü ortamı vardır; o yılların Türkiye’si, Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nin önyüzünde işlendiği gibi bilime verdiği önem bakımından gelişmiş ülkedir. O yıllarda ülkenin bulunduğu yere bakar mısınız? Nereye? Geçen hafta yayımlanan bir derleme habere göre Türkiye üniversitelerinden 743’ü bilim insanı, 210’u da destek çalışanı olmak üzere toplam 953 kişi uzaklaştırılmış bulunuyor. (Bianet, 5 Ekim) Şurası bir gerçektir ki, içlerinde barış isteyenler de bulunan bu bilim insanlarının tamamına yakını yalnızca düşünceleri nedeniyle işlerinden kovulmuşlardır. Burada birkaç noktanın altı çizilmelidir. Önce, bir kişi de olsa bir bilim insanı yalnızca düşüncesi nedeniyle işinden kovuluyorsa bu kayıp niteliksel olarak önemlidir; çok yönlüdür; bilim insanının, kendisi için de, öğrencileri ve kurumu için de, toplumu için de bir büyük kayıptır ve birikimli yıkımdır. Öğrencilerin öğretim üyesi eksikliği nedeniyle yaşayacakları ağır ve kalıcı kayıplar; ülkenin bilimsel gelişmesinin alacağı ağır yara; ülke ekonomisinin kısa ve uzun dönemli sayısal ne niteliksel kayıpları ve toplumsal yaşamın sürükleneceği kalite düşüşleri hiçbir hesaba vurulamayacak kadar büyüktür. Sonra, İngiltere’de yayımlanan Financial Times (28 Eylül), Türkiye’de bilim insanlarının işine son vermeler beyin göçünü yoğunlaştırıyor; daha çok öğrenci yurtdışına gitmeye bakıyor; Bilim İnsanı Kurtarma Fonu (Scholar Rescue Fund) gibi yardım kuruluşlarına Türkiye’den başvurular artıyor dedikten sonra, 93 üniversiteden 2 bin 350 bilim insanının uzaklaştırıldığını belirtiyor ve genç, eğitimli ve varlıklı Türklerin, ülkelerini bir daha geri dönmemek üzere terk etmekte olduğunu vurguluyor. Daha korkuncu ve bu ülke için utanç verici olanı, yazıda, Nazi Almanya’sına benzer bir bilim insanı kaçışından söz edilmesidir. Ülkenin getirildiği yere bakar mısınız? Unutulmamalı; beyin göçerse ülke de göçer! Himmet Şahin Geçen hafta ODTÜ Mezunları Derneği Genel Başkanı Himmet Şahin’i sonsuzluğa uğurladık. Şahin, mezunların örgütlenmesi yoluyla ODTÜ’nün özgürlükçü bilimsel çalışma ortamının güçlendirilmesinde ve korunmasında; bilimin, eğitimin tüm basamaklarını kapsamasına ve yaşamın her alanında kültür ve sanatla birleşerek egemen olmasında; toplumsallaşmasında ve toplumsal duyarlılığının artmasında unutulmaz ve örnek katkılar yaptı. Işıklar içinde olsun. Eşi Şule’nin, sevenlerinin ve ODTÜ topluluğunun başı sağ olsun! 10 EKİM 2016 SAYI: 33241 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler Mine Esen Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.38 05.23 05.46 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 07.03 12.58 16.05 18.40 06.47 12.43 15.51 18.26 07.08 13.05 16.16 18.50 Yatsı 19.59 19.43 20.06 kurumun baskısı eklenmektedir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Hu kuk Danışmanı Gökhan Küçük, bu yeni düzenlemeyle birlikte iktidarın kendisine muhalif olanları susturmak istediğini söyledi. Küçük, Yönetme liğin anayasanın çalışma özgürlüğü ve basın özgürlüğü ile ilgili madde lerine, Basın Kanunu’na, masumiyet karinesi ilkesine aykırı olduğunu vur guladı. Düşünce özgürlüğünün kısıt Basını Boğma Girişimlerinde landığını aktaran Küçük, yönetmeliklerin, kanunlara, anayasaya aykırı olamayacağını bu nedenle yeni dü Yeni Bir Halka zenlemenin Danıştay tarafından iptal edilmesi gerektiğini belirtti. Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Aslında yorumsuz aktarmak da yeterli olurdu. Türkiye’yi ideolojik heveslerine göre bi Yönetim Kurulu tarafından 195 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinde belirtilen süreyi geçmeyecek şekilde ya Erinç de “davanın açılmış olması” “mahkum olmuş” sayılması için yeterli görülerek ekonomik baskının somutlaştırıldığının altını çizdi. Erinç, çimlendirmek, kendileri için dikensiz yınlama hakkı durdurulur. (...) “Terörle Mücadele Yasası da dahil gül bahçesine çevirmek isteyenlerin Asgari fikir işçileri kadrosunda yer gazete sahiplerinin cezasal sorum yeni bir adımıdır. OHAL koşulların alan kişilerden herhangi birisi hakkın luluğu yoktur. Hatta Anayasa Mah da itiraz olanakları ne kadar kısıtlan da birinci fıkrada belirtilen suçlar kap kemesi, Terörle Mücadele Yasası’na mış, sonuç almak ne kadar zorlaşmış samında ceza davası açılması halin sokuşturulmaya kalkılan, ceza so olursa olsun, sessizlikle geçiştirilebi de, görev alanlarına göre Kurum Ge rumluluğu getirmeye yönelik ibare lecek bir durum değildir. Basın mes nel Müdürlüğü veya ilgili valiliğin ya yi de iptal etmiştir. AKP’nin yöne lek kuruluşları da sessiz kalmadılar. zılı bildirimi üzerine, bu kişi ya da ki timini oluşturduğu BİK, şimdi yö Basın İlan Kurumu’nun geçen gün şiler, yazılı bildirimin muhatabı gaze netmelik düzeyindeki kararı ile hem lerde Resmi Gazetede yayımlanarak teye tebliğ tarihinden itibaren beş iş sahipleri hem de çalışanları kulla yürürlüğe giren yönetmelik değişikli günü içerisinde asgari kadrodan çıka narak muhalif gazeteleri ekonomik ğinden söz ediyoruz. Pek çok yeni ve rılır. Aksi takdirde bu Yönetmelik hü baskı ile yola getirme niyetini açık kısıtlayıcı maddenin yanı sıra özellik kümleri uyarınca ilgili gazetenin ya ça ortaya koymaktadır” diye yazdı. le Çeşitli Hükümler başlığı altında yer yınlama hakkı durdurulur.” Basın İlan Kurumu’nun “zamanın alan 110. madde şöyledir: Vahimdir. Kısaca insan hakları ruhuna uyma” konusunda geride kal “Resmi ilan yayınıyla alakalı süreli na, hukukun temel ilkeleri arasında mak istemediği anlaşılıyor. Ama ga yayının içeriğinden veya imtiyaz sa yer alan masumiyet ilkesine aykırı zeteler, gazeteciler zamanın ruhuna hibi gerçek veya tüzelkişilerin, ortak dır. Amaç açıktır; iktidarın hoşuna uymak değil onunla mücadele etmek larının çoğunluğunun ya da varsa tü gitmeyen yerel ve ulusal basın yayın sorumluluğunu taşırlar. Bu hukuk dı zelkişi temsilcisinin fiillerinden dolayı organları, gazeteler resmi ilan gelirle şı uygulamadan bir an önce vazge haklarında (...) Türk Ceza Kanunu’nda rinden mahrum bırakılarak susturul çilmesi gereklidir. Meslek kuruluşla yer alan Anayasal Düzene ve Bu Dü mak istenmektedir. Gazete ve gaze rı, gazeteler, gazeteciler, öteki baskı zenin İşleyişine Karşı Suçlar veya (...) tecilere yönelik soruşturma, gözaltı, yöntemlerine eklenen bu uygulama Terörle Mücadele Kanunu kapsamın tutuklama vb. baskılara, özel şirket ya karşı hukuk alanında savaş verme daki suçlar nedeniyle ceza davası açıl lere yapılan “muhalif gazetelere ilan li, iktidarın niyetlerinin somut bir gös ması halinde, bu süreli yayının görev vermeyin” dayatmalarına yasa gere tergesi, halkın haber alma hakkına bu alanlarına göre Kurum Genel Müdür ği belirli ölçülerle yerel ve ulusal ga hukuksuz saldırı hakkında halkı, okur lüğü veya ilgili valiliğin teklifi üzerine zetelere ilan aktarmak zorunda olan larını bilgilendirmelidirler. Yargının Saray merakıhâkimsavcıların kura töreni külliye’de yapılacak Yargıtay’ın adli yıl açılış töreni Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapmasının ardından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndan da (HSYK) de tartışma yaratacak bir karar geldi. HSYK, adli yargı hâkim ve cumhuriyet savcı adayları ile idari yargı hâkim adaylarının kura törenini, Cumhurbaşkanlığı Sarayı yerleşkesinde bulunan kongre merkezinde yapılacağını açıkladı. Törende toplam 1069 hâkim ve savcı adayının yeni görev yeri belli olacak. Törene Cumhurbaşkanı’nın katılıp katılmayacağı ise açıklanmadı. Oysa HSYK daha önceki törenlerini Yenimahalle Belediyesi’ne ait Nâzım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde yapmıştı. HSYK ise Saray’ı tercih etmesiyle ilgili soruları yanıtsız bıraktı. Yargıtay Başkanlığı, 1 Eylül’deki adli yıl açılış törenini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içerisindeki Beştepe Millet ve Kongre Kültür Merkezi’nde yapmış yüksek yargı üyeleri, Erdoğan’ı salona girişinde ayakta karşılamış, konuş AVRUPA HSYK’Yİ ASKIYA ALIYOR Avrupa Birliği’nde yasamayürütmeden bağımsız olan ve yargının bağımsızlığı için çalışan kurumları bir çatı altında buluşturan Avrupa Yargı Kurulları Ağı (ENCJ), Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) gözlemci statüsünü askıya almayı değerlendiriyor. Bu adım, Türk yargısının artık bağımsız ve tarafsız olmamasıyla gerekçelendirildi. ENCJ web sitesinde yayımlanan açıklamada, Türkiye’deki darbe girişiminin koşulsuz kınandığı, can kayıplarının affedilemez olduğu, sorumluların uluslararası standartlara uygun biçimde açık, adil ve tarafsız yargı süreciyle hesap vermesi gerekti ği belirtildi. Açıklamada, hem darbe öncesi hem de darbe sonrasında HSYK’nin yargıçların atanması, askıya alınması, görevden alınması ve kovuşturulmasında yargı bağımsızlığı ilkelerine uygun davranmadığından endişe edildiği ve bunun da defalarca HSYK’ye bildirildiği ama sonuç alaınamadığı belirtildi. HSYK’nin yasamayürütmeden bağımsız olma koşullarını yani Türk yargısının bağımsızlık şartını artık karşılamadığı sonucuna varıldığını açıklayan ENCJ, yönetim kurulunun HSYK’nin gözlemci statüsünün askıya alınmasını genel kurula teklif etmeyi oybirliğiyle kararlaştırdığı belirtildi. Toplantı Aralık 2016’da yapılacak. masını da sıkça alkışlamıştı. Bu durum, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda sert eleştirilere neden olmuştu. Yargıtay’ın bu tavrına YÖK de uymuş ve 2016 2017 Yükseköğretim Akademik Yılı açılışını 18 Ekim’de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştireceğini açıklamıştı. l ANKARA /Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Göçmüş bir kültürün simgesi: Giovanni Scognamillo Rastlantı bu yaTolga Gümüşay’ın Galata ve Levanten kültürü için eşsiz bir ağıt diye de nitelendirilebilecek “Hiç Kimsenin Kenti” kitabının (Altın Kitaplar, 2. Basım, Kasım 2015) derinliklerinde yüzerek geçirdiğim bir gecenin ardından sabah Gioavanni Scognamillo’nun ölüm haberi ile karşılaşıyorum. “Hiç Kimsenin Kenti” ile İZ TV’de izlediğim nefis bir belgeselde tanışmıştım. Ve şimdilerde bu kitapla yaşıyorum. Hemen her sayfasında: “Ya herkes gibi olamamak acı veriyor size… ya da herhangi biri olmak…” gibisinden tokatlar yiyerek! Ve ardından Giovanni Scognamillo. İstanbul’un Levanten kültürünün bu son temsilcisinin her iki acıyı da yaşamış olduğundan adım gibi eminim. Çünkü hem artık epeydir çöküp gitmiş bir kültürün üyeliği ve sözcülüğü onun çevresindeki “herkes” gibi olmasını önlemişti, hem de bu durumdan belki bir çıkış yolu olarak “herhangi biri” olmak hiç elinden gelmemişti. Zaten öyle olmayı istediğini de düşünemiyorum. Haldun Taner’den bir alıntı… Yıllar önce, KadıköyKöprü seferini yapan bir sabah vapurunda, Haldun Taner ile karşılaşmıştık. Beyoğlu’ndaki Markiz Pastanesi kapanalı daha yeni olmuştu. Benim yakınmama Haldun Taner şu yanıtı vermişti: “Ne önemi var? Oraya gidenler kalmış mıydı ki!” Acı gerçek: Kalmamıştı. Tıpkı Giovanni Scognamillo’nun artık var olmayan bir kültürün temsilcisi ve sözcüsü kimliğiyle yaşamak zorunda kalışı gibi! İstanbul’un Levanten kültürü, her kozmopolit, yani çokkaynaklı kültür gibi, İstanbul adına gerçek bir zenginlikti. Yeri gelmişken bir noktayı belirteyim. Bugün satışta olan kimi Türkçe Sözlük’lerde “kozmopolit” sözcüğünün karşılığı “ne idüğü belirsiz” diye verilmekte! “Ne idüğü belirsiz”, kültürümüzün bugünkü hali için kullanılabilir. Aynı karşılığı “kozmopolit” için kullanmak ise cehaletin ta kendisidir. Değişim mi, yıkım mı? Evrim Altuğ’un pazar günkü Cumhuriyet’te Scognamillo için hazırladığı nefis sayfada, bu eleştirmen, tarihçi, ressam ve araştırmacı kültür insanının eski bir röportajında Beyoğlu’ndaki dönüşüm için söylediklerinden şu alıntı var: “Bütün kentler değişiyor. O bir ilerlemedir. Yeni yaratılan bir Beyoğlu’nun, bir İstiklâl Caddesi’nin amacı ne? Nasıl bir sonuç verecek ve neden böyle bir sonuca varılmak isteniyor? Bu soruları göz önünde tutmak gerekiyor…” Scognamillo’nun bu satırlarla ve nazik bir üslupla dile getirmek istediği olgu ne değişimdir ne de dönüşümdür – sözcüğün tam anlamıyla bir yıkımdır. Başka deyişle ve işin gerçeği, eski bağlamında her türlü değişimi ve ilerlemeyi artık yıkım olarak kavrıyoruz. Bu düşünüldüğünde, bir Giovanni Scognamillo’yu yitirmiş olmanın acısı sanırım çok daha büyüyor… TGS’de yönetim yenilendi Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) seçimleri dün yapıl dı. Sendika genel başkanlığına İs tanbul Şube Başkanı olan Gökhan Durmuş seçildi. Gökhan Durmuş TGS 21. Olağan Genel Kurulu 89 Ekim tarihlerinde yapıldı. Cağaloğlu’ndaki TGS Ge nel Merkezi’nde önceki gün yapılan genel kurula ka tılan Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJIFJ) tem silcisi Mehmet Köksal, basın özgürlüğü ihlallerinin Avrupa’da yakından takip edildiğini belirterek “Mes lektaşlarımız için endişeliyiz” dedi. İlk ziyaret kapatılan tv’lere Kongrede, genel başkanlığa Gökhan Durmuş, genel sekterliğe İlkay Akkaya, genel mali sekreterliğe Can Uğur, genel başkan yardımcılığına Seyhan Kurtman, genel örgütlenme sekreterliğine Mustafa Kuleli, genel eğitim sekreterliğine Olcay Büyüktaş Akça seçildi. Genel kurulun ardından Avrupa Gazeteciler Federasyonu Temsilcisi Mehmet Köksal ve DJV Genel Başkanı Frank Überall ve sendika temsilcileri, kapatılan Hayatın Sesi TV, IMC TV, Özgür Radyo, TV10 temsilcileriyle görüştü. l İSTANBUL/ Cumhuriyet ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI Tahir Elçi’nin yerine Özmen seçildi [email protected] Sur ilçesinde geçen yıl Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürül mesinin ardından Diyarbakır Baro su, 45. Olağan Genel Kurulu’nu dü zenledi. Kongrede, Tahir Elçi’nin yardımcısı Ahmet Özmen ve HDP Ahmet Özmen Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın eşi Av. Mesut Beştaş, başkanlık için ya rıştı. Yapılan seçim sonucunda Ahmet Özmen, 33 oy farkla yeni baro başkanı oldu. Öte yandan 2223 Ekim’de gerçekleştirilecek İstan bul Barosu Genel Kurulu’na girecek olan Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu (ÖÇAG) tek listede başkan adayı Several Ballıkaya’yı belirledi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle