19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 10 Ocak 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 5 evgili, Pazartesi günü toprağa verdiğimiz yazaravukat, tiyatrocu Yiğit Okur, sanat yaşamına daha lise yıllarında atılmış ve kendini de Haldun Taner’in tilmizi (öğrencisi) ilan etmişti. Yeteneklerin elinden tutmayı görev bilen Hoca da itiraz etmemişti. Yiğit Okur son kitabı “Buralardan Geçerken”de anlatıyor: “Adını hatırlamadığım bir piyesi seyrediyorduk. Perde aralığında Hoca sordu: Siz niye düz yazı denemiyorsunuz? Efendim biriktiriyorum, bekliyorum. Ya demek bekliyorsunuz. Beklemeye koyulduysanız daha kırk yıl beklersiniz.” Hoca’nın kehaneti aynen çıkmış, Yiğit Okur kırk yıl aradan sonra yazmaya başlamış ve birbiri ardından gelen 13 kitabından birindeki öykülerle 2003’te Haldun Taner Ödülü’nü kazanmıştı. Yiğit Okur’un lisede en ünlü şiiri de “Elizabeth’in donu”dur, daha doğrusu çoğu kişi gibi ben de öyle sanırdım. Olay şöyle: Yiğit Okur 11. sı S Elizabeth’in donu nıfta kimyadan ikmale kalmıştır. Bir arkadaşının defterini almak için yaz tatili sırasında okula gider. Boş olan sınıflardan birinin kara tahtasında “Elizabeth’in donu” diye bir şiir görür. (O günlerde ünlü oyuncu Elizabeth Taylor’un donunun bir hayır müzayedesinde bin dolara satıldığına dair bir haber yayımlanmıştır gazetelerde). HHH Şiir şöyledir: “Elizabeth’in donu bin dolar seninkine Kezbanım, pire dolar, bit dolar” Yiğit şiiri çok beğenmiştir. Hemen Çiçek Pasajı’na koşar, oradaki arkadaşlarına okur. Herkes kendisini tebrik eder. O her ne kadar ısrarla “Ben yazmadım” dese de kimseyi inandıramaz. Şiir üstüne kalmıştır, ne yapsa ne etse, derdini anlatamaz. Küçük sınıfta bir tıfıl olan ben de yıllarca onu Yiğit Okur’un şiiri sandım. Bütün bunların üstüne bir de “iyi saatte olsunlar”, şiirde komünizm propagandası koklamasınlar mı? Yiğit Okur derdini güç anlatır, yakayı zor sıyırır “Birinci Şube”deki sorgusunda. Görüyorsun Sevgili, bu memlekette Aziz Nesin’ler tesadüfen çıkmıyor. Bir de dayım Yavuz Işılay’ın bir Yiğit anısı var. Aktarıyorum: HHH “Bir seferinde 1988’de galiba, Yiğit ve Faruk Süren ile Paris’e gittik. Bir gece hafif çakırkeyif dolaşırken Theatre des Champs Elysee’nin tam boşalma saatinde önünden geçerken bir de baktık ki, başrol oyuncusu Michele Morgan tiyatrodan çıktı, minik bir arabanın direksiyonuna geçti. Malum Paris’te arabalar tampon tampona, yapışık park ettiklerinden, nasıl çıkacak diye merakla bakıyorduk. Morgan kan ter içinde uğraşırken, hayırsever Yiğit aracın camını tıklatarak, yardım edeceğini söyledi ve ‘avant, arriere, gauche, droite’ diye umutsuzca bir mücadeleye girişti. Araba dar bir alana park edilmişti ve çıkması imkânsız haldeydi. Yiğit yardımı kesmiyordu, ancak Fransızcayı bir yana bırakmış vazife aşkıyla bizim park bekçileri gibi, elini kolunu sallayarak Türkçe sesleniyordu: ‘Sağ yap ablacığım! Hop şimdi sol!... Sol!... Hoop! Biraz ileri yap ablam!..’ Faruk’la ikimiz bu komedi karşısında yerlere yatıyorduk. Sonunda, önden ya da arkadan bir araba gitti de Morgan hareket edebildi. Hemen arabasından indi, iki yanağından öperek Yiğit’e teşekkür etti. Aliciğim, seni okuyorsa söyle! Kendisine bir şişe Chateauneuf du Pape borcum var. Unutmadım. Gittiğimde ifa edeceğim, hurilerin arasında...” Yiğit Okur’u çok arayacağız. Neyse ki, yazar ardından kitaplarını bırakıyor da onlarla yetiniyoruz... Cehaletin fırtınası... erin bir gecenin içindeydik... Geçmişe dönük anılarımız vardı, tutkularımız, hüzünlerimiz, özlemlerimiz, acılarımız, faili meçhullerimiz... Çok uzaklarda yıldızlar vardı, kendi sessizliğini çığlıkla bozan sevdalarımız. Gecikmiş dostları, arkadaşları bekler gibiydik... Düş yorgunuyduk, üstelik uykusuzduk. Savaş çığlıkları atanları, intikam duygusuyla beslenenleri, bunlardan siyasal rant sağlayanları yakından tanıyorduk. Taştan, uykudan gelen sesler yıkık bir yaz yağmuru oluyor, sonra demir çelik kan pıhtısına dönüşüyordu. İnsanlığa karşı cehaletin fırtınasına yakalananlar, Hitler’i demokrasi kahramanı olarak görüyordu. Rusya’nın koyduğu ambargo, Irak’ın “topraklarımızdan TSK’yi çekin” tepkisi, topluma unutturulmuştu. Dolar üç liranın üzerine çıkmış, ekonomi sarsılmaya başlamıştı. Osmanlıcılık oynayanlar bu ülkeyi nereye götürmek istiyordu? Bu soruyu sormak bile suç sayılırdı güzel yurdumda! Can Dündar ve Erdem Gül 44 gündür Silivri zindanında yatıyordu yazdıkları haberlerden ötürü. Bir ülke düşünün, tüm komşularıyla neredeyse düşman. İçeride terör belası... Sağında PKK, solunda IŞİD... Suriye’nin ve Irak’ın içişlerine karışacaksın, bu fırsattan yararlanıp Selefiliği öne çıkaracaksın... Sonrası? Ortadoğu’da lider olacaksın! Bu işlerin, “van münit” çekmekle olmayacağını, Rusya, İran ve Çin’in devreye girmeyeceğini önceden sezinlemezsen Suriye ve Irak sınırın yolgeçen hanı olur... HHH Görkemli bir maskaralığı izliyoruz hep birlikte. Gecenin orkestrasında flütü aldatan parmaklarından maviye çalan hayatı öğreniyoruz. Çıngıraklar gibi sesler veren sevinçler içimizden çıkıp gitti ansızın. Hukukun üstünlüğü, adalette eşitlik ve dürüstlük ilkesi... Ne oldu bunlar? D Ülke ‘kara’racak KP’nin Afyon kampında bazı milletvekilleri, İçişleri Bakanı Efkan Ala’yı eleştiri yağmuruna tutarken, “Örgüt bu işleri yapana kadar devletin nasıl haberi olmadı, önlemler neden zamanında alınmadı” sorularını yöneltti. Ala, çözüm sürecinde ‘müsamaha’ gösterildiği, örgütün de bunu kötüye kullandığını belirterek kendini savundu. Ala, operasyonların bitiminin ardından Ankara ve İstanbul’un da aralarında bulunduğu baEMİNE KAPLAN zı büyükşehirler ile bölge illeri ve ilçelerinde “tahkimatı güçlü, kalıcı karakol gibi güvenlik merkezi kurulacağını” belirterek kalekolları işaret etti. Başbakan Davutoğlu, bölgeden 22 il ve ilçe başkanını özel olarak kampa çağırarak toplantı yaptı. AKP’li milletvekillerinin eleştiri yağmuruna tuttuğu İçişleri Bakanı Ala, Ankara, İstanbul ve bölge illerinde yeni ‘KALEKOL’lar kurulacağını açıkladı A En fazla ilgi gören oturum, Bakan ‘UCUZ ATLATTIK’ Kaynarca, Fatma Benli, Ayşe Sula Köseoğlu ve Sena Nur Çelik de dün kampa katıldı. Ala’nın yer aldığı güvenlik oturuKaza yapan aracı kullanan Çelik, kazayı ucuz atlattıklarını söyledi. Köseoğlu ise kaza sırasında büyük korku yaşamu oldu. Ala, Sur’un üçte ikisinin dıklarını, ancak emniyet kemerleri bağlı olduğu için muhtemel bir facianın önüne geçildiğini söyledi. terör örgütünden temizlendiğini, Silopi’nin bitmek üzere olduğunu, AKP Cizre’de ise yarı oranında bir başaAFYON rı sağlandığını söyledi. Ala, 35 güne kadar hendeklerin kapatılabiKAMPI leceği bilgisini verdi. Bundan sonra güvenliğin tamamen sağlanması için Türkiye genelinde çalışma yapıldığını belirten Ala, Ankara, İstanbul başta olmak üzere bazı büyükşehirler dahil hassas il ve ilçelerde “tahkimatı güçlü, kalıcı karaDavutoğlu, yeni anayasa konusunda Cumhurbaşkanı’na laf söyletmedi kol gibi güvenlik merkezi” kurulaKP’nin Afyonkarahisar ni zayıflatmaya yönelik bu hamnalım. Hiçbir önşartımız, hiçbir cağını söyledi. Ala, “Bölgede giriş kampı, dün Davutoğlu’nun önyargımız yok, her türlü tarleler, taşeronlaşma ve piyon olçıkışlar kontrol edilecek. Güvenlik açılış konuşmasıyla başladı. Dama arzusunu da çok net göstertışmaya açığız” diyen Davutoğve özgürlük dengesinin sağlanması vutoğlu, yeni anayasa konusunmektedir. AK Parti, darbecilere lu, Cumhurbaşkanı’nın yıpratıliçin her türlü önlem alınacak” dedi. da hem “Hiçbir önşartımız, önması üzerinden siyaset yapılma ve vesayetçilere boyun eğmemiş, ‘Geçen yıl uyarmıştık’ yargımız yok, her türlü tartışma sının kabul edilemeyeceğini vur üç beş terör şakşakçısına hiç boBazı vekiller terör örgütünün şeya açığız” dedi hem de başkanlık guladı. Davutoğlu, “Bilinsin ki, yun eğmez.” hirlerde örgütlenmesi konusunsistemi üzerinden Cumhurbaşbiz bütün yıpratma çabaları karda gerekli önlemlerin zamanınkanı Tayyip Erdoğan’ı yıpratma şısında dimdik durduk, durmaya Başika yorumu da alınmamasını eleştirerek, “Devçabaları karşısında dimdik dudevam edeceğiz” dedi. Başika kampıyla ilgili son geletin nasıl haberi olmadı, istihbaDavutoğlu, şöyle devam etti: racaklarını söyledi. HDP’yi sert lişmeleri değerlendiren Davurat nerdeydi? Zamanında neden önbir dille eleştiren Davutoğlu, “Üç “Hele Meclis çatısı altında olan toğlu, “Bu saldırılar, Türkiye’nin lem alınmadı?” görüşlerini dile gebeş terör şakşakçısına boyun eğ siyasetçilerin buna çanak tutma Musul’un hemen yanında oratirdi. Sorular üzerine Ala, “Çözüm sı kabul edilemez. Terör örgümeyiz” dedi. daki kardeşlerimizle dayanışSüreci’nde müsamaha gösterildiğitü sözcülüğüyle kendilerine siya ma için kurmuş olduğu ve ikMuhalefet partilerinin anani, örgütün ise bunu istismar ettiğisi bir güç devşirecekleriyasa tartışmalarını sadelim kampının korunmasına ilişni” söyledi. Geçen yıl Kasım’da yani düşünüyorlarsa ya kin aldığı tedbirlerin ne kadar ce başkanlık eksenipılan kampta “yığınak yapıyorlar, nılıyorlar. Dünyane çekerek polehaklı, ne kadar gerekli olduğupervasızca davranıyorlar” diye uyanın hiçbir ülkesin nu ortaya koyuyor. Askerlerimik konusu halirıda bulunulduğunu dile getiren de şiddeti bu kane getirmeye çamiz, Musul, Arap, Türk, Türkbazı milletvekilleri, “O zaman Çödar savunan bir lıştığını söyleyen men kardeşlerimizin kendi şezüm Süreci’ni savunan arkadaşlar tutum kabul ediDavutoğlu, başhirlerini korumaları ve kurtarbize tepki göstermişlerdi. Çözüm lemez. Dünyanın ması için uluslararası çerçevede kanlık sisteminin Süreci’nin ne faydası oldu” dediler. hiçbir yerinde te alınan kararlar bağlamında eğiCumhurbaşkanı’nın rör siyasetçiler ta‘Operasyon uzamamalı’ şahsı etrafında tartim faaliyeti vermektedir. Irak’ın rafından böylesitışılmasını “nezameşru güçleri geldiğinde kendiAla da Çözüm Süreci’nin halkın ne teşvik edilemez, ketsiz bir tutum” dilerine büyük memnuniyetle oraterör örgütüne topyekün desteğiyüceltilemez. ye niteledi. “Gelin tüm daki eğitim kampını tevdi edeni engellediğini savunarak “Halkla Türkiye’nin eliönyargılardan arıriz” dedi. bütünleşmiş olsalardı işimiz zordu, işin içinden çıkamazdık” dedi. Bazı Rusya’ya eleştiri bölge milletvekilleri, “Operasyonlar Rusya’yı eleştiren Davutoğlu, uzamamalı, psikolojiyi terse çeviSuriye hava sahasına girip sivilrebilir. Halkın desteği bizimle ama vutoğlu, partinin milletvekili çıampa gelişleri sırasında traleri bombalayanların insanlıktan uzarsa destek zayıflayabilir” görükaramadığı Hakkâri, Şırnak ve fik kazası geçiren AKP’li 4 kanasibini almadıklarını söyledi. şünü dile getirdi. Bazı milletvekilleTunceli’ye 2’şer milletvekili gödın milletvekiline geçmiş olDavutoğlu, “Afganistan tecrüberi de HDP’lilerin dokunulmazlıklarevlendirildiğini açıkladı. Davusun dileklerinde bulunan Davurının kaldırılmasıyla ilgili tartışmasinden ders almayanlar, bir kez toğlu, 3. köprünün açılışının toptoğlu, arkada ya da önde emlara değinerek, “Çözüme katkı sundaha yakın tarihlerine bakmak lu nikâhla yapılacağını, köprünün niyet kemerinin kullanılmasının maz. 1990’ları hatırlatır. Bölgede durumundadırlar” dedi. yapımında çalışan bekâr işçilerin çok önemli olduğunu belirteçalışmamızı zorlaştırır” ifadelerini l AFYONKARAHİSAR evlendirileceğini belirtti. rek yurttaşlara çağrı yaptı. Dakullandı. l AFYONKARAHİSAR ‘Giriş çıkışlara kontrol’ Afyonkarahisar kampına gelirken yolda trafik kazası geçiren AKP milletvekilleri Tülay Basın özgürlüğü diye bir şey kaldı mı ortada? Laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin altı oyulurken hep birlikte seyrettik! Toplum ötekileştirilirken “özgürlükler geliyor” diye halay çektik! Anayasa kültürü olmayan toplumlarda hukuka inanç olmaz... Yasama, yürütme ve yargı organlarının anayasanın “emredici hükümlerine” uymalarını gerekli kılar. Demokrasiler laiklik temelinde yükselir, toplumun özgürce yaşamasını sağlar... Hukuk bilinci anayasaya saygılıdır... Bugün içinde yaşadığımız sorunların nedeni hukuk bilincinin hayata geçmemesinden kaynaklanıyor. Buyrukçu bir anlayış ülkeyi bilinmedik bir yolculuğa çıkarıyor. Siyasal iktidarın izlediği dış politika doğru mu, değil mi? İran’la Suudi Arabistan arasındaki bunalımda Riyad’dan yana tavır alması kanımca doğru değil. Tek mezhep eksenli bir çizgi Türkiye’nin dengesini iyice bozar... Unutmayın, Güneydoğu yangın yeri, bölgede açıklanmamış, adı konulmamış bir sıkıyönetim var. Devlet hendekler kazılıp, duvarlar çekilirken göz yumdu PKK’ye... Şimdi, hendekleri dolduramıyor, duvarları yıkamıyor. HHH Sevgili Can ve Erdem... Taştan, uykudan gelen sesler, yıkık bitik yaz yağmuru olurken, gecenin orkestrasını dinlerken, sahnedeki görkemli maskaralık devam ediyor. Çıngıraklar gibi sesler veren sevinçler yok oldu... Düşlerimde Nezval’ın yalnızlığı var sadece. Hep söylediğim gibi, umutlar paramparça. Sakın ha umudunuzu yitirmeyin siz... Ve benim gibi mırıldanın hücrenizde sabaha karşı uyandığınızda: “... Bu gece senin için uykusuzluk gecesidir. Gökte tek bulut yok çünkü. Yalnız sabah yıldızı açık edecek bana gün ağarırken ağladığını...” Bir uykusuzluk gecesinin yerini sabah yıldızı alıyor. Metin Göktepe 20 yıl önce öldürülmüştü biliyorsunuz... Katiller nerede? Önşartımız yok ama Erdoğan’ı yıprattırmayız A CHP’li FAİK Öztrak: Türk askeri Katar’a mı gidiyor? leceğini, kara kuvvetlerinin yanında hava, deniz, askeri eğitim ve özel harekât birliği gibi unsurların da kurulacak askeri üste görev alacağını açıkladı. Büyükelçi ayrıca, Türkiye’nin ve Katar’ın diğer ülkelerin belirsiz politikalarından kaygılandığını ve iki ülkenin ortak düşmanlarla karşı karşıya olduğunu ifade etti. Öztrak, önergesinde şu soruları yöneltti: “Türkiye’nin Doha Büyükelçisi’nin haberde sözünü ettiği ve askeri üssün kurulmasına gerekçe gösterilen ‘ortak düşman’ kimdir? Katar’da kurulacak bahse konu askeri üs ne zaman faaliyete geçecektir? Tugay büyüklüğündeki askeri birliğimizin Katar’a ne zaman gönderilmesi planlanmaktadır? Suudi Arabistan ve İran arasında yaşanan son krizle, bölgede tansiyon yükselmişken, binlerce Türk askerinin bu gerilimli coğrafyanın tam ortasına gönderilmesi kararınızı tekrar gözden geçirecek misiniz? Anlaşma kapsamında Katar’ın da Türkiye’de asker konuşlandırması söz konusu olacak mıdır? Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan teröre karşı İslam ittifakı ile Katar’da asker konuşlandırmamız arasında bir bağlantı bulunmakta mıdır?” l ANKARA / Cumhuriyet 3 İLE ‘GÖLGE’ MİLLETVEKİLİ K Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Türkiye’nin Katar’a asker göndermesini de içeren Askeri İşbirliği Anlaşması’nı TBMM gündemine taşıdı. Öztrak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından yanıtlanması talebiyle Meclis’e verdiği soru önergesinde Arap ve Kuzey Afrika coğrafyasında devam eden siyasi kaosun boyut ve kapsamının her geçen gün genişlediğini, Suudi Arabistan ve İran arasında yaşanan krizin bölge ülkeleri arasında mezhep temelli saflaşmayı başlattığını ifade etti. Bu gerilimli ortamda Türkiye’nin Ortadoğu’daki anlaşmazlıklarda taraf olduğu görüntüsü veren faaliyetlerinin arttığını belirten Öztrak, Türkiye’nin Katar’a asker göndermesini öngören 2014 tarihli anlaşmaya dikkat çekti. CHP’li Öztrak’ın soru önergesinde verilen bilgilere göre Türkiye, 2014 yılında Katar ile “Türk askerinin Katar’da konuşlanması”nı da içeren bir askeri işbirliği anlaşması imzaladı. Anlaşma 2015 yılında TBMM tarafından onaylandı ve Resmi Gazete’de yayımlandı. Anlaşma hakkında geçen günlerde bir haber ajansına konuşan Türkiye’nin Doha Büyükelçisi, Katar’a anlaşma çerçevesinde binlerce Türk askerinin gönderi CHP Ortak düşman kim? C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle