23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 21 Eylül 2015 4 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Çok çalışın, HDP’yi baraj altında bırakın’ İzmir’de Roman aday rekabeti CHP’nin adayı Purçu, AKP’nin demokrasi için değil çıkarı için aday gösterdiğini belirtti. HP İzmir adayı olarak girdiği 7 Haziran’daki seçimlerde TBMM tarihinin ilk Roman milletvekili olan Özcan Purçu, AKP’den gelen “Roman hamlesini” umursamıyor. AKP’nin, geçen seçimde 7. sıradan aday Özcan Purçu gösterdiği Roman aday Cemal Bekle’yi bu kez 5. sıraya yerleştirdiğine dikkat çeken Purçu, “Cemal’i kazanamayacağı yerden koydular. Onlar bu seçimde 3’ü bile ancak alacaklar. 5’e yazdılar, bir de karşısında ben varım” dedi. AKP’nin Edirne ve KocaCemal Bekle eli’deki Roman adaylarının da seçilemeyecek sırada olduğunu kaydeden Purçu, Bekle’nin de seçilemeyeceğini ileri sürerek “Romanlar oyuna gelmesin” diye konuştu. Purçu, şunları söyledi: “AKP’nin politikası bellidir. Demokrasi için değil de kendi çıkarları için bu sıralamayı yapıyorlar. Ama ben Roman kardeşlerime sesleniyorum. Romanlar oyuna gelmesin artık. Gerçek neyse ona inansınlar. CHP, aldatmaca, katakulli yapmadan demokrasinin gereğini yapmıştır. İnsan hakları ve özgürlük düşünülerek gerçek temsiliyet noktasında bir adım atmıştır. Bu bağlamda AKP de Romanlardan oy almak için bunları yapmıştır.” l İZMİR / Cumhuriyet Alanda Cumhurbaşkanı Erdoğan maskesini takan kadınlar ilginç görüntüler oluşturdu. Teröre karşı miting AKP gösterisine dönüştü. Erdoğan yurttaşlardan ‘yerli ve milli 550 vekil’, Davutoğlu ise AKP’yi tek başına iktidar yapmalarını istedi C ivil Dayanışma Platformu (SDP) tarafından teröre karşı Yenikapı Meydanı’nda düzenlenen “Milyonlarca nefes, teröre karşı tek ses” mitingi AKP’nin propagandasına dönüştü. Mitingte konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, üstü kapalı olarak HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı eleştirdi. Erdoğan, “Çıkmış birisi ne diyor? BayALİ rağa diyor saldırı mı var AÇAR diyor. Cesetlerini kendilerine ait paçavraya sararlar ve ondan sonra da bayrağa saldırı mı var? Zorla kongrelerinizde bayrağımızı astınız. Zaman geldi bayrağımızı indirmeye kalktınız. Ama şimdi bazı beyaz Türklerin destekleriyle ayakta kalmaya çalışıyorsunuz” dedi. S Kılıçdaroğlu’ndan ‘şarkılı türkülü miting’ tepkisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da düzenlenen mitinge tepki gösterdi. Twitter üzerinden paylaştığı mesajında Kılıçdaroğlu, “Terörü besleyip büyüten, terörün araştırılmasını reddedenler, terörle şarkılı türkülü miting yaparak mücadele edildiğini sanıyorlar” dedi. ‘Etnik değil terör sorunu’ Etnik kökeninden dolayı bu zamana kadar hiç kimseyi dışlamadıklarını söyleyen Erdoğan, “Benim ülkemde etnik sorun değil, terör sorunu vardır. Bizim mücadelemiz de herhangi bir etnik gruba değil, terör örgütüne karşıdır. Biz terör örgütünün desteklemiş olduğu siyasetçilere rağmen gittik yatırımlarımızı yaptık. Ama her şeyi yaktılar, yıktılar buna rağmen yaptık. Ancak artık teröre ve teröriste karşı en küçük bir müsamaha göstermeyeceğiz. Dağ taş demeden, bunların inlerine girerek kovalayacağız” dedi. Mitinge yüz binlerce kişi katıldı. Miting için alanda yoğun güvenlik önlemleri alındı. ‘Hangi partiden olursa...’ Türkiye’de bayrağa sahip çıkan herkesin milli ve Türkiyeli olduğunu söyleyen Tayyip Erdoğan, 550 milli vekil isteyerek şunları söyledi: “Benim bugün buradan milletimden bir ricam olacak. 1 Kasım seçimlerinde TBMM’ye hangi partiden olursa olsun fark etmez, 550 tane yerli, milli bedeni ve kalbiyle bu ülke için çalışacak milletvekili göndermenizi istiyorum. Şu anda Türkiye’nin tek ihtiyacı budur. Siz sandıkta iradenize sahip çıkan, Meclis’e yerli ve milli vekil gönderirseniz gerisi çok kolay.” PKK’nın Gezi olaylarından sonra geri çekilmeyi bıraktığını ve 2 polisin öldürülmesiyle savaş başlattığını söyleyen Davutoğlu, “ Nevruz mesajı na rağmen silahlı gruplar Türkiye’yi terk etmedi. Dış odaklar, kardeşi kardeşe kırdırmak isteyen odaklar Gezi provokasyonlarını başlattı. Çekilmeye başlayan gruplar, bunu bıraktılar. Daha sonra 1725 Aralık kumpası kuruldu. Mademki bize savaş ilan edilmiştir, hak ettikleri cevabı alacaklar dedik ve 23 Temmuz günü huzur ve demokrasi operasyonunu başlattık” diye konuştu. Ahmet Davutoğlu konuşması sırasında sık sık “Mecliste PKK istemiyoruz” sloganları atılması üzerine ise şunları söyledi: “O zaman 1 Kasım’da çok çalışacaksınız, bunları baraj altına bırakacaksınız. Ve Melis’te yeniden birliğin sembolü olan AK Parti’yi tek başına iktidara getireceksiniz. 1 Kasım’a giderken seçim güvenliğini de alacağız, huzur operasyonuna devam edeceğiz. Bütün çeteler, bütün yapılanmalar, dağlarımızdaki bütün teröristler temizlenip, ülkenin her yerinde huzur hâkim olana kadar bu mücadele sürecek.” l İSTANBUL Erdoğan’ı dinlemediler l Eczacıların yeni başkanı Sarıalioğlu Cenap Sarıalioğlu başkanlığındaki İstanbul Eczacı Hareketi listesi seçimleri kazandı. stanbul Eczacı Odası’nın yeni başkanı Cenap Sarıalioğlu oldu. Sarıalioğlu, 20072009 yılları arasında İstanbul Eczacı Odası’nın genel sekreterliği görevinde bulunmuştu. 4 dönemdir oda başkanlığı yapan Semih Güngör 55 oy farkla seçimleri kaybetti. 7 bin 925 üyesi olan İstanbul Eczacı Odası’nda eczacılar yeni yönetimi belirlemek için dün Nişantaşı Nuri Akın Anadolu Lisesi’nde sandık başına gitti. Seçimlerde dört farklı liste yarıştı. İstanbul Çağdaş Eczacılar Meclisi’nin adayı Levent Şadi Alemdar “Çağdaş Eczacılar” listesi ile seçimlere girerken; bu gruptan ayrılan Semih Güngör’ün başkanlığındaki liste “Çağdaş Eczacıların Birliği”; Cenap Sarıalioğlu’nun başkanlığındaki liste ise “İstanbul Eczacı Hareketi” ile seçimlere girdi. AKP’ye yakınlığı ile bilinen İsmail Gönen’in başkanlığındaki liste “Yeniden Eczacılık Kolektifi” adı ile seçimlerde yarıştı. Oy sayma işleminin tamamlanmasının ardından Cenap Sarıalioğlu’nun başkanlığındaki İstanbul Eczacı Hareketi 743 oy alarak seçimleri kazandı. Seçimlerde, Semih Güngör’ün bulunduğu Çağdaş Eczacıların Birliği listesi 688; Levent Şadi Alemdar’ın olduğu Çağdaş Eczacılar listesi 678; İsmail Gönen’in Yeniden Eczacılar Kolektifi listesi de 264 oy aldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet ‘Operasyonlara devam’ İ ‘PKK savaş başlattı’ Mitingde bir süre “Kahrolsun HDP” sloganı atıldı ancak bir süre sonra yapılan uyarı üzerine slogan kesildi. l Diğer mitinglerde olduğu gibi çok sayıda otobüs, belediye araçları ve teknelerle miting alanına insan taşındı. l Konuşmalar öncesinde AKP’den aday gösterilmeyen İstanbul Milletvekili Uğur Işılak, sahneye çıkarak şarkılarını söyledi. Işılak, şarkısının ardından Erdoğan’ı öven açıklamalar yaptı. l Mitinge katılanlar geçmiş dönemlere göre attırılan sloganlara daha az eşlik ederken, Erdoğan’ın konuşması sırasında alanda bulunanların bazılarının ayrıldığı görüldü. ‘Ahan da sarıyı çizdim’ aşbakan Ahmet dile getiren Türkeş, “1999’da Davutoğlu’nun bakanREFAHYOL iktidarının arkalık teklifini kabul ettikten sonsından toplum mühendisliğira MHP’den ihraç edilen ve sonnin, Türk halkının, Türk seçrasında AKP’den Ankara milletmeninin, Türk insanının istevekili adayı olan Başbakan Yarmediği bir siyasi yapılanmadımcısı Tuğrul Türkeş, MHP liya gittiği” değerlendirmesinderi Devlet Bahçeli’nin açıkladığı de bulunarak, “DSP ile ANAP’ı “4 kırmızı çizgisine”, “Benim kırbir araya getirmeye çalıştılar. mızı çizgim var, mor çizgim var. Bunun arkasında halk desteği, Tuğrul Türkeş Ahan da buraya da sarıyı çizdim. halk oyu olmadığı için MHP’yi Geçsem ne yapacaksın? Yapacak güde bu eğreti dama payanda yapmaya cün var mı?” eleştirisinde bulundu. kalktılar. Bu yanlıştı” dedi. Türkeş, MEB Şura Salonu’nda düzenKırmızı da var mor da var lenen AKP Ankara İl Danışma Meclisi Toplantısı’ndaki konuşmasına “besO zaman da MHP’den istifa ettiğimele” çekerek başladı. Kendisiyle ilgini belirten Türkeş, “kuru söz ve hali birçok yorumla karşılaşabilineceğini maset ile siyaset yapılmayacağını” di skerler, polisler, siviller, gençler, çocuklar, kadınlar, erkekler. Türkler, Kürtler, Iraklılar, Suriyeliler, vuruşanlar, göçenler, kaçanlar... Ne çok kurban var. Ölenler, yaralılar, sakat kalanlar, yerinden yurdundan olanlar. Behiç Ak’ın karikatürü: Akdeniz’in üzerinde bir sözcük, Auschwitz. Akdeniz, artık bir Nazi toplama kampı. Savaş ülkelerinden kaçanların botlarla geçmeye çalışırken boğuldukları deniz. Neden mi bütün bunlar? Bütün bunlar, dünyanın yağmalanmasından. Petrol, doğalgaz kaynaklarının ele geçirilmesinden. Su savaşlarından. Bütün bunlar, iktidar hırslarından. Irak’ı yağmalamak için. Suriye’yi parçalamak için. Ne yazık ki bizim ülkemiz de bu kargaşanın dışında kalamadı. İslam toplumlarına lider olmak hevesi ile Ortadoğu kargaşasına ortak oldu. Suriye’ye müdahale etti. Irak olayına ortak olmaya çalıştı. Sonuçta hem saygınlığını kaybetti hem de bizim ülkemize bela bulaştırdı. Olan bitenden AKP iktidarı birincil derecede sorumludur. PKK olayı da Ortadoğu olaylarının bir parçasıdır. Ne çok kurban var. HHH Çözüm süreci “analar ağlamasın” diye başlamıştı. Şimdi, “şehit olmak nimettir” noktasına gelindi. Bir bakan “şehit olmak istiyorum” dedi. Nereden nereye? İşler sarpa sarınca Allah’a sarılmak kolay geliyor. İyilikler sizden, bütün belalar Allah’tan. Bina çöker, çocuklar ezilip ölür, “Allahın takdiri”dir. Sel gelir, alır çocukları götürür, “Allah’tan gelen” olur. Tarım işçilerinin kamyonu devrilir, katliam gibi kazadır, “işin icabıdır, Allah böyle istedi”dir. Maden göçer, yüzlerce işçi ölür, “bu işin fıtratında vardır, Allah’a isyan edilmez”. Kâbe’de vinç çöker, yüzden fazla hacı adayı ölür, “kutsal mekânda kutsal ölüm” diye yorumlanır. İnsanların hatası, insanların yanlışı, denetim yokluğu, bilgi yetersizliği ne akla getirilir ne de sorumlusu bulunur. Allah’a sığınmak bütün suçların temizlenme yolu olmuştur. İnsanlar da “Neden bütün bunlar bizim başımıza geliyor da şu gâvurlara böyle belalar gelmiyor” diye düşünmediklerinden, hesap sormayı bir türlü akıl edemediklerinden olan bitenler gerçekten de “takdiri ilahi” olmalı. HHH Şu göçmen olayları da tuhaf değil mi? Ülkelerinden kaçanlar Müslüman. Iraklılar, Suriyeliler, Libyalılar vb. İyi de neden bu Müslümanları İslam ülkeleri almıyor. Suudi Arabistan bir tek göçmen bile almıyor. Katar almıyor. Kuveyt almıyor. Birleşik Arap Emirlikleri almıyor. Neden bu ülkeler almıyor da, göçmenler Avrupa ülkelerine gitmek uğruna ölümü göze alıyorlar? Neden bizimkiler Avrupa ülkelerine çatıyor da İslam ülkelerine hiç ses çıkarmıyor? Müslümanlar neden din kardeşlerine sığınmıyor da kâfir ülkelerine kaçmaya çalışıyor? Bilen varsa söylesin de biz de anlayalım. HHH Ne çok kurban var. Bilesiniz ki, siz önce toplumdaki “güven duygusu”nu kurban ettiniz. Yalanlarınızla, bu yalanları örtbas edişinizle, toplumu zorla susturarak kurban ettiniz “güven duygusu”nu. Sonra, “adalet”i kurban ettiniz. Önce cemaatinizle işbirliği yapıp, sonra da kendi kabilenizle “adalet”i kurban ettiniz. “Dürüstlük” kurban edilmemeliydi ama edildi. Entrikalar, gizli görüşmeler, kapalı kapı anlaşmaları, tehditler, şantajlar, zorbalıklar yoluyla “dürüstlük” kurban edildi. “İnsanların inançları” kurban edildi. Doğru bir geleceğe duyulan inanç, ülkesinin elbirliğiyle, dayanışmayla güzel günler göreceğine ilişkin inanç kurban edildi. Şimdi neyin bayramını yapacaksınız? Bütün bunlarda bayram yapacak bir şey buluyor musunuz? HHH Koçları kesin. Koyunları daha kolay gütmek istiyorsunuz. Ama aslanlarla kartallar da var. Hesabı onlar soracak... Ne çok kurban var... A Tuğrul Türkeş’ten Devlet Bahçeli’ye üstü kapalı ‘kırmızı çizgi’ eleştirisi B le getirerek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıkladığı “partisinin kırmızı çizgilerine” üzeri kapalı olarak “Benim kırmızı çizgim var, mor çizgim var. Ahan da buraya da sarıyı çizdim. Geçsem ne yapacaksın? Yapacak gücün var mı? Ben, bunu kabul etmem. Etmezsen kara yere kadar. Seni kale alan yok ki bu ülkede” göndermesinde bulundu. Vatan için ölmenin kolay olduğunu, ancak “uğruna ölünecek bir vatan yaratılıp, yaratılmadığına bakmak gerekli geldiğini” ifade eden Türkeş, uğruna ölünecek vatanı “insanların mutlu yaşadığı, çocukların iyi eğitim gördüğü, sağlıkta iyi hizmet götürüldüğü vatan” olarak tanımladı. l ANKARA / Cumhuriyet Yıldırım: Kocaoğlu çileli bir başkan AKP’nin İzmir 1. bölge 1. sıradan milletvekili adayı gösterdiği Binali Yıldırım, adaylığının AKP oylarını artırmayacağını öne süren CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na yanıt verdi. Kocaoğlu’nun seçimleri karıştırdığını, 1 Kasım’da genel seçimlere gidildiğinin farkında olmadığını öne süren Yıldırım, “Benim oy hesabımı yapacağına İzmir’in işlerine kafa yorsun. Ben kendi işimi hallederim. Sağ olsun, beni düşünüyor ama hizmeti düşünmesi kent için daha yararlı olur. Kendisi zaten çileli bir başkan. Belediye hizmetleri için gayret içinde ama ekibi olmadığı için başarılı olamıyor” dedi. l İZMİR / DHA C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle