Katalog

10 DUNYA EDİTÖR: PINAR ERSOY Britanya ordusundan Jeremy Corbyn’e askeri darbe tehdidi Britanya’da İşçi Partisi’nin liderliğine seçilen sosyalist Jeremy Corbyn’in kraliyet, ordu, nükleer silah ve NATO karşıtlığına askerden tepki geldi. Adı açıklanmayan görevdeki üst düzey bir general, Sunday Times’a, Corbyn başbakan olup bu politikalarını hayata geçirmeye kalkarsa genelkurmayın izin vermeyeceğini söyledi. “Hangi araçla, ne pahasına olursa olsun bunu önlerler. Tüm rütbelerde toplu istifa olur, hatta ihtilal yapılır” diyen general, Corbyn’in IRA’yı kınamayı reddetmesinin de pek çok askerde tiksinti yarattığını dile getirdi. Pazartesi 21 Eylül 2015 TASARIM: BETÜL BERİŞE Yunanistan’da yine yeniden Çipras Komşuda yapılan erken seçimlerde halk SYRİZA lideri Çipras’a güvenoyu verdi Kim önce gidecek? ürkiye’yi yöneten siyasal İslamcı aklın “İhvan kuşağı yaratma” fantezisiyle Suriye’de 4.5 senedir yürüttüğü mezhepçi yıkım politikalarına itiraz edenler gayet iyi anımsarlar. Bir ara sosyal medyada dönen bir temenni vardı: “Erdoğan, Esad’dan önce gidecek” diye... İlkini kestirebilmek için 1 Kasım seçimini bekleyeceğiz. İkincisinin ise bir mucize filan olmazsa “uzun vadeye” kaldığı artık netleşti. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry geçen hafta, IŞİD ve cihatçı Selefilerin bileğini bükmek ve Suriye’de siyasi çözüm için Rusya ile askeri/diplomatik kapsamlı işbirliğini teyit ederken şöyle dedi: “Odak noktamız IŞİD’i yok etmek olmaya devam ediyor ve ayrıca Suriye’de Esad’ın uzun vadeli varlığıyla başarılabileceğine inanmadığımız siyasi anlaşma. Ortak zemin bulmak için yollar arıyoruz.” Bu sözler Esad’ın gidişinin kısa ve orta vadede öncelik olmaktan çıktığının bugüne kadarki en net ifadesi. Ortadoğu’da uzun vadeyi ise kim nereden bilebilir! HHH Geçmiş yazılarımızı okuyanlar, bu noktaya gelinmesine şaşırmayacaklardır. Satranççı Ruslar, İranlılarla elbirliği içinde IŞİD’le mücadele koalisyonuna bölge rasyonalitesine uyan ve kaçınamayacakları bir gündem dayattılar. Batı’nın entelektüel kibrinin sahayı doğru okuyamamak olarak tezahür eden körlüğünden yararlandılar. Beğenin yahut beğenmeyin hem tutarlı durdular hem de uluslararası hukukun sınırlarını aşmama ustalığını sergilediler. Salt bu yazki son aşamaya bakmak kâfi: Bir: Obama yönetimi Sünni müttefiklerinin fantazisi olan “ılımlılık” safsatasıyla cebelleşti. Neocon odakların Amerika’ya El Kaide uzantısı Nusra ve türevi Ahrar’ı “ılımlı” diye pazarlama çabası da sonuç getirmedi. Rejim değişikliği ajandasıyla savaşın devamı Batı’ya zorlayıcı bir sığınmacı maliyeti çıkardı. İki: Rusya yaz başında diplomatik cephede IŞİD ve cihatçı Selefi virüsün temizlenmesi için büyük güçler, bölge güçleri ve sahada tek etkili güç olan Irak ve Suriye orduları eşliğinde yürütülecek bir çözüm planı sundu. Üç: Batı’da yine “Rusya yakında Esad’ı terk edecek” safsataları havada uçuşurken Moskova askeri ağırlığını koydu. ABD yönetimi 12 aydır bir terör oluşumunu “Şam’ın oluruyla” vurmak durumunda kalmışken, Ruslar BM’de Suriye’yi temsil eden bir yönetime yasal askeri anlaşmalar uyarınca desteği artırdı. İncirlik’e karşı Lazkiye’yi devreye sokup Ortadoğu’daki ilk kez hava üssü edinecek uzun vadeli bir etkinliğe ulaştılar. Dört: Devlet Başkanı Vladimir Putin eylül başında Esad’ın “kapsayıcı bir geçiş hükümeti kurulmasına da yeni seçimler düzenlemeye de hazır olduğunu” duyurdu. Yani Kerry’nin bugün çözümün Esad’lı olacağını teslim ederken “Esad müzakere masasına oturursa...” türü söylemini baştan boşa düşürdü. HHH Artık rasyonel zemine dönülüyor. ABD yönetimi, bu kez doğrudan müdahil olmayıp bölgedeki vekilleri aracılığıyla yürüttüğü rejim değişikliği ajandasından geri adım atıyor. Nihayet IŞİD’e ve bölgeyi tüm renklerinden arındırmayı hedefleyen cihatçı Selefi zihniyete karşı hakiki bir uluslararası seferberlik olasılığı beliriyor. Sonuç alınır mı, nasıl ve ne zaman kestirmek güç. Suriye’nin de fakto bölünmesi senaryosuna başvurulmayacağının henüz tam garantisi yok. HHH Maalesef bunlardan payımıza düşenler vahim. Zira çözüm olasılığı belirmesi ancak Türkiye ve Suudi Arabistan’ın oyundan büyük ölçüde düşmesiyle mümkün oldu. Suudiler Yemen bataklığında kıvranmakta, Türkiye ise kendi kaşıdığı Kürt yarasıyla uğraşmakta. Bizim irrasyonel aklıevveller de “İslamofobik terör ortaklarına acımasız direniş” başlıklı yazılarıyla palavralar sıkmakla meşgul. Her zamanki gibi kendi sebep oldukları felaketleri başkalarının sırtına yıkabilecekleri hesabıyla... Ne diyelim, fıtrat meselesi. T PORTRE İZLENİM i d iz s it m ü e v ın k ık b Seçmen B aaaa u yıl ikinci defa yapılan erken genel seçimlere katılım oranı, bıkkınlık ve isteksizlik nedeniyle daha düşüktü. Ocaktaki genel seçimlerde ve ülkenin kreditörlerinin sunduğu ekonomik önlemler anlaşma planının oylandığı 5 Temmuz referandumunda yaşanan heyecanın ardından sokaklarda umutsuz bir bekleyiş ve sakin bir ortam vardı. Güneşli ve sıcak bir Eylül gününde, Atina halkının bir bölümü de sandık yerine kumsallara gitmeyi tercih etmişti. Seçimler genel olarak olaysız geçti. Atina merkezindeki sandıklarda büyük bir kalabalık gözlemlenmedi. Sandık çıkışında yorum yapan seçmenler ise umutsuzluklarını vurguladılar. Genel kanı seçimlerden kim galip çıkarsa çıksın, yeni hükümetin kemer sıkma tedbirlerini uygulamayı sürdürmek durumunda kalacağı yönündeydi. 40 yaşındaki Zinovia Sapouna “Özellikle oy kullanmadım. Referandumda, halkın memorandumlara ‘hayır’ demesine rağmen kreditörlerle anlaşılmasından sonra bu seçimlere destek vermek gibi bir niyetim yok” dedi. Adının açıklanmasını istemeyen 60 yaşındaki bir başka seçmen ise oy kullandığını belirterek “Hangi partinin kazandığı önemli değil. Normale dönmek için çok uzun bir zaman geçmesi gerekiyor” dedi. emer sıkma politikalarına son verme vaatleriyle sekiz ay önce iktidara gelen Radikal Sol Koalisyon (SYRİZA) partisi lideri Aleksis Çipras’ın geçen ay başbakanlıktan istifa etmesinin ardından dün yapılan erken genel seçimlerin galibi yine SYRİZA oldu. İçişleri Bakanlığı’nın ilk resmi sonuçlarına göre SYRİZA yüzde 35.42, muhafazakar Yeni Demokrasi partisi (ND) yüzde 28.31 düzeyinde oy aldı. Oyların yüzde 70’e yakınının sayılmasından sonraki sonuçlar, Ekim 2009 genel seçimlerinde marjinal bir partiyken, ekonomik krizin de etkisiyle popülerliğini artıran, göçmen karşıtı ve aşırı milliyetçi söylemleriyle tanınan Altın Şafak’ın (Hrisi Avgi) yüzde 7.06 oy aldığını gösterdi. Yine aynı sonuçlara göre ‘Demokratik İttifak’ (Dimokratiki Simparataksi) adı altında blok olarak seçimlere katılan merkez soldaki Panhelenistik Sosyalist Hareket (PASOK) ve Demokratik Sol (Dİ MAR) yüzde 6.4 oranında oy alarak meclise dördüncü sıradan girdi. İçişleri Bakanlığı’nın tahminlerine göre Komünist Parti (KKE) yüzde 5.43 düzeyinde oy alırken, Avrupa Birliği yanlısı merkez görüşlü To Potami (Nehir) partisi yüzde 4 düzeyinde oy alarak dördüncü sıradan altıncı sıraya düştü. Aynı verilere göre Panos Kammenos’un Bağımsız Yunanlar (ANEL) partisi ise yüzde 3.66 düzeyinde oy alacak. Katılım geçen seçimdeki yüzde 64’ten 55’e düştü. K 150 yılın en genç başbakanı 2 Katılım azaldı 5 Ocak erken genel seçimlerinde tarihi seçim zaferine imza attıktan sonra başbakan olmasının ardından 8 ay sonra istifa eden SYRİZA lideri Aleksis Çipras (41), ülkenin 150 yıldır başa geçen en genç başbakanı oldu. Sıkı bir Che Guavera hayranı olan Çipras, Temmuz 1974’te Atina’nın dış mahallelerinden birinde dünyaya geldi. Doğum yılı Yunanistan’da solcu ve komünistleri ezip geçen yedi yıllık diktatörlüğün çöktüğü döneme denk geliyordu. Genç bir komünist aktivistten başbakanlığa uzanan siyaset yolunda ülke Çipras’in ismini ilk olarak 1990 yılında 17 yaşındayken okuduğu okuldaki oturma eylemiyle duyurmuştu. O vakit kendisiyle söyleşi yapan televizyon muhabirine, “Dersleri kaçırma konusuna kendimizin karar verme hakkını talep ediyoruz” demişti. ŞİMDİ NE OLACAK? ’ ız s n â k im i ğ li ir b D N A iZ R ‘SY lıkların altını çizdi. Aynı zamanda Alexis Çipras’ın kuzeni olan Yorgos Çipras, “Örneğin onlar kamu sektöründe insanları işten çıkarmak istiyorlar, biz onları korumak istiyoruz. Özellikle istihdam piyasası alanında görüş farklılıkları var. Hangi partiyle koalisyon kurulacağı yalnızca SYRİZA’ya bağlı değil ama Çipras başbakan olacak ve en kısa sürede hükümet kurulacak” dedi. SYRİZA’nın aşırı sağcı Altın Şafak partisi ile olası koalisyon görüşmeleri için aynı masaya oturması mümkün görülmüyor. Bunun yerine geçen seçimden sonra olduğu gibi ANEL ile anlaşacağı tahmin ediliyor. Hükümet kurulamaması halinde Yunanistan tekrar seçime gidecek. umhurbaşkanının hükümeti C kurma görevini SYRİZA’ya bugün vermesi bekleniyor. ND lideri Evangelos Meymarakis SYRİZA ile gerekirse işbirliğine gidebileceğini söylemişti. Ancak Çipras’ın başbakan olmamasını şart koşuyordu. SYRİZA lideri Aleksis Çipras ise ND ile hükümet kurmayı ‘doğa dışı’ olacağı gerekçesiyle baştan beri reddediyordu. ANEL ile pazarlık Nitekim dün sonuçların açıklanmasının ardından Cumhuriyet’e konuşan SYRİZA Merkez Komitesi üyesi Yorgos Çipras NDSYRİZA koalisyonunun söz konusu olamayacağını söyledi ve iki partinin programları arasındaki farklı Çipras’ın ocak ayında başbakan olduktan sonra iktidardayken ülkenin kreditörleriyle yürütülen çetin müzakere sürecindeki pazarlık stratejisi Avrupa Birliği liderlerinin tepkisine yol açmıştı. Kreditörlerin dayattığı önlemlerin büyük bir ‘Mücadeleye devam’ bölümünü kabul etmesinin arSeçim sonrası, Kammenos’un yadından, partisinin bölünmenında Atina’nın merkezindeki Klaftye gitmesi ve memorandum hmonos meydanında konuşma yapan karşıtı söylemleriyle oy topÇipras, “Halk bize 7 ay önce başlatladığı seçmenlerin partiden tığımız mücadeleyi sürdürme yetkisi uzaklaşması da tabaverdi” dedi. “Mücadeleye 4 yıl daha denı tarafından eleşvam edeceğiz” diyen Çipras, ülkenin tiri konusu oldu, önünde zorluklar olduğunu vurgu‘u dönüşü’ yaplayarak “potansiyel de var” dedi. makla suçlanSeçim sistemi, birinci gelen dı. Ancak Çippartiye 50 sandalye prim veriyor. ras, ülkenin İçişleri Bakanlığı’nın ilk tahminiflasa sürüklerine göre SYRİZA 145, ND 75, lenmesi ve Altın Şafak 19 sandalye alacak. Avro’dan Bir önceki hükümette SYRİZA çıkma riski ile koalisyon kuran ANEL’in altında yeni 10 milletvekili çıkarması bekbir kurtarma leniyor. SYRİZAANEL koapaketini kabul Meymarakis lisyonunun mecliste toplam etmekten başka seçimi kaybetti. 155 sandalyesi olacağı tahseçeneği kalmamin ediliyor. l ATİNA dığını savunuyor. ‘U dönüşü’ yaptı Türkiye’de eğitilen 75 muhalif Suriye’ye gizlice geçti BD’nin Türkiye’de eğitip donattığı Suriyeli muhaliflerin Suriye’ye gönderilmesinde ikinci etaba geçildi. İki ay önceki ilk etapta 54 eğitdonatçının Kaide kolu Nusra’ya yem olması “fiyasko” diye manşetlere çıkmıştı. Dün muhaliflerin Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, ABD’lilerin Kırşehir’de eğittiği 75 muhalifin daha IŞİD’le savaşma misyonuyla cuma gecesi ile cumartesi sabahı arasında Suriye’nin Bab el Selam sınır kapısından geçip Halep vilayetine girdiğini duyurdu. Gözlemevi, A 12 araçlık konvoyla hareket eden muhaliflerin hafif silahlarla mühimmatının bulunduğunu ve ABD öncülüğündeki koalisyonun havadan koruması altına alındığını aktardı. Ankara’nın Bab el Selam’dan Halep’teki isyancılara kurduğu lojistik hat, çok sık IŞİD saldırılarına uğruyor. İkinci eğitdonat grubu, ABD destekli iki birime takviyede bulunacak. Bunlar 30. Tümen ile Sukur el Cebel (Dağ Kartalları). Programın 500 milyon dolarlık bütçesine rağmen ilk gruptan 45 kişi kalmıştı. FBI Rezzak’a dokunacak alezya’da Başbakan Necip Rezzak’ın yüz milyonlarca dolar hortumladığı iddia edilen kamu fonu 1MDB hakkında ABD’de soruşturma açıldı. Wall Street Journal, FBI’ın 1MDB’de kara para aklandığı iddialarına ilişkin araştırma başlattığını duyurdu. Öncesinde Malezya’da gözaltına alınan iktidar partisinin eski bir üyesinin ABD’ye gidip 1MDB’deki yolsuzluk iddialarına ilişkin suç duyurusunda bulunacağı öne sürülmüştü. M C M Y B