Katalog

Pazartesi 14 Eylül 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY 4 Ersoy ve Suriyeli sığınmacılar ir oturuşta 2.5 kilo et yeB mesiyle “Türk magazin tarihi”ne geçen şarkıcı Bülent resinde divan üyesi seçildi. Üç gün önce gazete basıp, camını çerçevesini indiren birini, yasal bir partinin divan üyesine seçmenin, “Aferin iyi yaptın, sen bu yolda devam et” demekten başka bir şey olmadığını çocuklar bile bilir. Boynukalın da, yaptıklarından sonra ödüllendirildiğini görünce dün yeni bir twit atmış, Hürriyet’e “Kırılan camlarla bileklerimi kessem barışır mıyız cnm?” diye yazmış. Twit’teki “nezaketsizlik ve kabalık” bir yana, aslında Kaçak Saray’a, Abdurrahim Boynukalın’ı Abdurrahim Boynukalın’a İçişleri Bakanlığı yakışır ürriyet gazetesine saldırının H öncüsü AKP milletvekili Abdurrahim Boynukalın, AKP kong Ersoy’a, Türkiye’deki Suriyeli mültecilere yardım edip etmediğini sormuşlar. “Hayır, etmiyorum” demiş ve eklemiş: “Ben onların gelmeleri taraftarı değilim. Benim kanım, canım, vatandaşlarım dururken, zannetmiyorum ki oraya yardım edeyim.” Bu konuda hiçbir şeyden haberi olmadığı anlaşılan Ersoy’un istediği kişiye yardım edip etmemesi kendi bileceği iş. Ancak bir noktayı gözardı ettiği anlaşılıyor. Suriyeliler Türkiye’ye kendi istedikleri için ya da Suriye’de canları sıkıldığı için ya da keyifle rinden gelmiyorlar. Canlarını kurtarmak için istemedikleri halde evlerini, barklarını, taşını toprağını bırakıp geliyorlar. Ve Suriyelilerin ülkelerini terk etmek zorunda bırakan gelişmelerde, Ankara’nın hatalı dış politikalarının da etkili olduğu biliniyor. Sağolsun 80 milyonluk Türk halkı da, yıllardır sayıları 2 milyonu bulduğu söylenen Suriyeli konukları öyle ya da böyle içinde barındırıyor, tek Suriyelinin açlıktan öldüğünü duymadık. Boynukalın Hürriyet’e saldıran gruba konuşma yapıyor. İçişleri Bakanı tayin etmek yakışır. Yapsın ki, Boynukalın göze girmek için daha başarılı “öncülüklere” imza atsın. Daha da yükselsin. Bu fotoğrafı Erdoğan görmesin Anadolu değil AKP ajansı nadolu Ajansı, haA ber vermeyi bırakmış, abonesi olan ve her ay kendisine para ödeyen ÖNCE Sözcü gazetesini, “Fethullahçı terör örgütü” ve “PKK” yanlısı olmakla suçlamış. Ajans eskiden de siyaseSONRA tin çiftliğiydi ama bu kadavirdi. Şimdiki Genel Müdür Şerını hiç duymamıştık. nol Kazancı’nın, Bilal Erdoğan’ın Bu iktidar döneminde ajans loimam hatip arkadaşı, AKP Gençlik gosundaki “Kurucusu Mustafa Kolları Başkanı ve 17 Aralık tapeKemal Atatürk” ibaresini bile çılerinde, kendisinden kasa istenen kardılar. kişi olduğunu da hatırlatalım. AKP, ajansı kendi ajansına çe aşbakan Davutoğlu, AKP B kongresini Erdoğan’dan kaçırmak için “Türkçe Konuşan Ülkeler Zirvesi”nin Kazakistan’da yapılacağı günlere getirdi. Türkiye, 10 yıldır bu zirveye hep katılıyordu, Erdoğan’ın da gideceği sanılıyordu. Ama Erdoğan böyle ufak oyunlara pabuç bırakır mı! Kendisini davet eden Ka zakistan Devlet Başkanı Nazarbayev’i çok kızdırma pahasına, gezisini iptal etti. Sonra da kendi adamlarını listelere koydurdu AKP kongresinde. Böylece AKP, “Sarayın partisi” olarak kaldı. Ancak bazı AKP’liler hâlâ bunun farkında değiller. Burası, AKP Diyarbakır İl Başkanı Av. Muhammed Akar’ın makamı. 1 Eylül’de çekilen fotoğrafta, makamda Bakan Cevdet Yılmaz oturuyor. Arkasında, devasa bir Ahmet Davutoğlu fotoğrafı asılı. Anlaşılan Diyarbakır İl Başkanı, “saray”dan hiç korkmuyor. Bugünlerde Diyarbakır’da yaşayan birisinin, korkusuz olması şart ama yine de büyük cesaret. ‘Bu kum fırtınası da geçer’ AB “Barış süreci devam etmeli” diyen AB Konseyi Başkanı Tusk’a, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cevabı “Üstesinden geliriz” oldu Yönetimde büyük değişiklik e 9 yeni y ’ K Y M P AK ağ genel d z o B . im is ardımcısı başkan y EMİNE KAPLAN Bozdağ Kaya Çelik Özhaseki Ağbal da “Bu kum fırtınası Konseda geçer, üstesinden yi Başkanı geliriz” mesajı verdiDonald Tusk, Cumği öğrenildi. Erdoğan, hurbaşkanı Tay“Türkiye Kürt politiyip Erdoğan’a bakasını inkârından vazrış sürecinin deDUYGU geçti ama PKK hâlâ vam etmesi gerektiGÜVENÇ aynı yöntemleri, ayğini söylerken, Ernı söylemleri kullanıdoğan, yaşananlayor” dedi. rı “kum fırtınası”na benzetti Tusk görüşmelerde, “Türkive “Bu da geçer” mesajı verdi. ye’deki çatışmalardan çok enErdoğan’ın, “PKK insan hakları için savaşmıyor, bölünme dişeliyiz. AB’nin PKK’ye karşı yeni bir bakışı yok, bizim için savaşıyor” vurgusu yapiçin terörist örgüttür. Parti bitığı görüşmede, bölgeye yanalarına ve gazetelere yönepılan yatırımlara ve PKK’nin lik saldırılardan endişeliyiz” bu yatırımlara yönelik saldırılarına işaret ettiği, ardından dedi. HDP’Yİ ŞİKÂYET ETTİ aşbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın belirlediği Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyelerinin arasından Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerini seçti. Yalnızca 3 genel başkan yardımcısı yerini koruyabilirken, 14 kişilik kuruldan 9’u yeni isimlerden oluştu. Erdoğan’ın danışmanı eski Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, seçim işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı oldu. Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ile seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop’un yanı sıra ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Muş, halkla ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, mali ve idari işlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati, araştırmageliştirmeden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem liste dışı kaldı. Kongrede delegeden en fazla çizik yiyen Soylu’nun yeni yönetimde yer almaması, seçim sonucunun faturası olarak değerlendirildi. MYK’de yerini koruyabilen üç isim ise Mehmet Ali Şa B ÜSTÜN’E GÖREV TEPKİ ÇEKTİ AKP’de Ayhan Sefer Üstün’ün İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’na getirilmesi sosyal medyada tepki yarattı. Üstün’ün, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı iken yaptığı açıklamaları sosyal medyada yeniden gündeme geldi. 2012’de dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın tecavüz sonucu hamile kalan kadınların çocuklarını doğurması gerektiğini söylemesinin ardından Üstün “Tecavüz bir suç. Tecavüzcü ağır bir şekilde cezasını çekmeli. Bosna’da kadınlar tecavüze uğradı ama doğurdular. Anne karnında hepsi öldürülseydi o tecavüzcülerin yaptığından daha büyük bir suç ortaya çıkacaktı” demişti. hin, Nükhet Hotar ve Abdülhamit Gül oldu.  Erdoğan’ın danışmanı Bekir Bozdağ seçim işleri; Başbakanlık döneminde danışmanlığını yapan Fatma Betül Kaya araştırmageliştirme; Mehmet Ali Şahin, siyasi ve hukuk işleri; eski Maliye Bakanlığı Müsteşarı, Bayburt Milletvekili Naci Ağbal ekonomi; eski Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı, Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki yerel yönetimler; Mustafa Ataş teşkilat işleri; eski Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik tanıtım ve medya; eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dış ilişkiler; Nükhet Hotar sosyal politikalar; Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ sivil toplum ve halkla ilişkiler; Bitlis Milletvekili Vedat Demiröz mali ve idari işler; eski TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün insan hakları; Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan çevre, şehir ve kültürden sorumlu genel başkan yardımcısı olurken, Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül de genel sekreterlik görevine getirildi. MYK’de Nükhet Hotar, Fatma Betül Kaya ve Çiğdem Karaaslan’la birlikte daha önce 2 olan kadın sayısı 3’e çıktı. Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, eski yöneticilere teşekkür etti. usk ile Erdoğan’ın geçen hafta yaptığı görüşme yaklaşık 2 saat sürerken, Davutoğlu ile görüşmesi 1 saatten az sürdü. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre, her iki görüşmenin ardından da basının soru sormaması için talep Türk tarafından geldi. Erdoğan, açıklamasının biraz uzun olacağını T da Tusk’a belirtti. Erdoğan, Güneydoğu’da bazı sandıklardan yüzde 100 HDP’ye oy çıktığını ve örgütün bu partiye oy verilmesi için zorlama yaptığını da belirtirken, AB’den bu örgüte yüklü miktarda para transferi olduğuna işaret etti. AB üyesi ülkelerin, PKK’nin finans kaynaklarına karşı gerekli önlemleri almadığını belirtti. epresyon”, çökme demek. Çöküntü, çökkünlük. Bir tıp terimi olarak ruhsal denge bozukluğu. Ekonomide de kullanılıyor. Yaşamı tehdit altına sokulmuş bir toplumun çaresizliği söz konusu olunca depresyona şaşılır mı? Günümüzün Türkiye’si her alanda olumsuzluklarla kuşatılmış. Sosyal yaşam, çatışmalarla, vuruşmalarla kana ve acıya boğulmuş. Yıllarca “çözüm süreci” diye açıklanmayan görüşmelerle, gizlenen buluşmalarla oyalanan toplum bugün bir savaş alanıyla karşı karşıya. Her gün şehit askerler, polisler, öldürülen PKK militanlarının haberleri ekranlarda, gazete sayfalarında. Etnik köken ayrımcılığı kentlere yayılmış. Muhalif basına karşı sokak kalabalıkları harekete geçirilmiş. Toplumsal güven ortadan kalkmış. Herkes kendini kime ve neye karşı koruyacağını şaşırmış, sokaklarda etnik kimlik soruşturmaları yapılıyor. Toplumun en üst düzeydeki yetkilisi, olan biteni “400 milletvekilinin tek partiden seçilmeyişine” bağlıyor. Hükümetin başı ipin ucunu kaçırdığının farkında. Kendisinin de inanmadığı belli şiddet söylemini yineleyip duruyor. HHH Toplumsal depresyona neden şaşalım? Yıllar önce bir “Uluslararası Psikiyatri Kongresi”nde kürsüdeki konuşmacı “depresyon belirtileri”ni anlatıyordu. Kötümserlik, yaşama sevincinin azalması, Daha önce ilgi duyduğu şeylere karşı ilgi kaybı, isteksizlik, Enerji kaybı, harekete geçememe, Kararsızlık, verdiği kararlara güvenememe, Uyku bozuklukları, uykusuzluk ya da aşırı uyuma, İştah bozuklukları, yemek yememe ya da aşırı yeme, Dikkat bozukluğu, konsantrasyon bozulması, Bunları duyarken yanımdaki delegeye dönüp “Bu durum bizim insanımızın normal hali değil mi?” demiştim. O da gülümsemişti. Gerçekten de kabul etmemiz gerekir ki “yaşam kültürümüz depresyona daha yakın”. Aslında depresyonu yaratan da “umutsuzluk, çaresizlik duygusu, kararsızlık, harekete geçememe durumu”. Depresyondan kurtulmak da aynı yollardan geçiyor: Umudunu yaratan kararlılık, Çarenin kendi olduğu bilinci, Harekete geçme, mücadele etme, risk alma. Bunları yapamamanın, yapmamanın bedelidir depresyon. Aslında “depresyon”, yaşamla uzlaşmanın bir yolu. Bedel ödemekten kaçınmanın bedeli. Görmezden gelmenin, sorumluluktan kaçmanın bir sığınağı olmaktadır depresif durum. Bireyin ruhsal çökkünlüğü dediğimiz durum da sosyal koşulların dayatmasının büyük rol oynadığı bir ruhsal denge kaybı. Bu çöküntüden çıkışın yolu da “sosyal mücadele”den geçiyor. Asla umutsuzluğa düşmemek, “Ben tek başıma ne yapabilirim?” mazeretine sığınmamak, Örgütlenmek, çoğalmak, gücünü arttırmak, Asla yılgınlığa düşmemek, Şiddet yöntemini akılla boşluğa düşürmek, Sosyal mücadeleyi kesintisiz sürdürmek... HHH Ekonomik depresyon çarşıda, pazarda yaşanıyor. Taze fasulyenin kilosu 8 lira. Domates 5 lira. Bir tencere yemekte yağı var, tuzu var, pişirmek için gazı var. Sonuçta bir tabak yemeği kaç kişi yiyecek. Her köşe başında çocuklu bir Suriyeli aile. Hani sizin Ortadoğu politikanız. Bu insanların yerini yurdunu neden karıştırdınız? Sosyal depresyonun da, ekonomik depresyonun da çözümü “politik depresyon”dan kurtulmaktır. Politik depresyon bu siyasal iktidardır. Kurtuluş da bu iktidarın değişmesidir. Güç, artık vatandaşın ellerinde... Toplumsal depresyon... “D Süryanilerden Midyat’ta anma Mardin’in Midyat ilçesindeki Süryaniler, 1915’te arabuluculuk yapan ve bölgede yaşayan çok sayıda Süryani’nin hayatını kurtaran Müslüman din adamı Şeyh Fethullah Hamidi’yi Sulh Günü’nün 100. yılında andı. Ayınvert Köyü’ndeki Mor Hadbşabo Kilisesi’nde düzenlenen ayine Diyarbakır Meryem Ana Kilisesi Papazı Yusuf Akbulut, Süryani Dernekler Federasyonu Başkanı Evgil Türker ile İsveç, Almanya, Hollanda’dan yaklaşık 200 kişi katıldı. Seyfo Komite üyesi Tuma Çelik “Barışın egemen olduğu bir ülkede yaşamak istiyoruz” dedi. l MARDİN / DHA ÖSO’YA DESTEK umhurbaşkanı, Türkiye’nin artık IŞİD’e karşı uluslararası koalisyona aktif olarak katıldığını, hava operasyonlarında görev aldığını ve eğit donatın parçası olduğunu belirterek, “Suriye’de hava desteğiyle ve silahlarla desteklenecek en uygun grup Özgür Suriye Ordusu’dur” mesajı verdi. Güvenli bölge ve C Kadın sayısı arttı ya uçuşa yasak bölge oluşturulması konusunda ABD ile görüşmelerin devam ettiğini belirten Erdoğan, “Bu bölgenin oluşu mülteci krizinde yeni bir kapı açacak. Mülteciler buraya yerleştirilecek ve bu yerleştirme sürecinde AB’nin de maddi olarak buna destek olmasını bekleriz” mesajı verdi. l ANKARA C M Y B