Katalog

Cuma 7 Ağustos 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY 14 Nuh Köklü Nuh Köklü’nün, kartopu yüzünden öldürülmesiyle ilgili dava başladı. Sanık Serkan Azizoğlu, “Bıçağı ben saplamadım, kendisi üzerine düştü” diye ağız değiştirdi uruşmayı izlemeye gelenlerin bazıları “Nuh Köklü burada bizimlesin” yazan tişörtler giymişti. Tuhaf, hakikaten başka biri böyle bir cinayete kurban gitseydi Nuh orada olurdu. İkinci bir tuhaflık daha var, insanın arkadaşının katilinin yargılandığı duruşmayı yazması. Bu ülke böyle PINAR soğukkanlılıklar bahşetÖĞÜNÇ ti bize zaman içinde. Başından beri “kartopu davası” olarak anılıyor. Bir insan kartopu oynadığı için nasıl canından olabilir? Buna kimse bir akli zemin bulamıyor tabii. Nuh bile gitmezden evvel “bu bir rüya olsa” demiş. Haklı. O kadar saçma. Erdoğan’a mektup: O zaten Gezi’ciydi den bir şeyler geçiriyor. Küfür ediyor belki. Belki mi? Bütün bunlar bir mektupla daha da anlamlı olacak. PROF. DR. ALAEDDİN ASNA SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI D 17 Şubat tarihli cinayetin ardından 10 Mart’ta aslen Başbakanlık’a şikâyet servisi olan BİMER’e Barış Azizoğlu imzalı fakat Cumhurbaşkanı’na hitaben bir mektup düşüyor. Sanığın abisi, Nuh Köklü’nün “Gezi olayının öncülerinden” olduğunu ve AKP milletvekili Metin Külünk’ün çoktan haberNun dar edildiği bu davayla onun da ilgiKöklü’nün lenmesini istiyor. Bağlı olduğu şeyannesi hin adını da anıyor, gönül verdiği Çiğdem Erdoğan’a. Köklü. Bu mektubun müdahil avukatlarca bulunduğunu tahmin etmiştim, yanılmışım. Böyle bir rica mektubu, İşimde gücümdeyim BİMER’den bir yetkili tarafından daAslında hiç saçma değil. Aslında buvayla ilgili dosyaya birden eklenivefonla konuştuğunun birçok tanığı, hat masının da etkisiyle çok net ve akılnun adı kartopu davası falan da deriyor. Bu şu mu demek? Gereği yapılcı detaylarla anlatıyor. O gün kartota görüntüleri varken... Bir de kavğil. Ailesi, dostları, gözlemci avukatsın. Köklü’nün avukatları zaten bu kiga sırasında ayırmaya girdiğini söyle pu oynayan herkes Gezi sonrası olular, yine lüzumundan küçük bir saşi hakkında adil yargıyı etkilemekten yen ama hareketleriyle Azizoğlu’nun şan mahalle inisiyatiflerinden Yellonda tıklım tıkış iddianameyi dinlisuç duyurusunda bulunacaklar. Bir yoruz. İfadelere göre bütün kalabalıtekrar bıçağa ulaşmasını sağlayan ka değirmeni Dayanışması’nın üyesi ve de Azizoğlu’nun bıçaklama sonrası ğa basbas “Hepinizi s... Hepinizi öldın kuaförü Nazım Coşanar var. O da bir süre önce yerel esnafı desteklekimi aradığı meselesi var. Gülümsedidürürüm, raporum var, anında çıkamek üzere yapılan “AVM’den alışve ğini gören var konuşurken. “işimde gücümdeyim” diyor, her esrım” diyen adam, sanık Serkan Azinaf gibi. Bunun yeteceğini onlar da bi riş etme” kampanyasının afişini, koYine kafalara takılan bir soru, böyzoğlu gri takım elbiseleri içinde. Evin liyor. ca Yeldeğirmeni’nde camına asmayan le “kendi halinde” bir aktarın gece yaden işe, işinden evine giden biri oldubirkaç esnaftan biri de sanık. Mahal rısı bulduğu ilk avukatı, daha evvel Evet bu hikâyenin içinde kartopu ğunu söylüyor çocuklarını, ailesini sı var. Ama olayın tanıkları sesleri titre le takımı için yapılan esnaf ziyaretle Sedat Peker’in avukatlığını yapmış, kıştırıyor araya. İlk ifadesinde çöpten yerek, küfürleri yinelemekten utana rini de ekleyince Doğan, kim oldukAKP’den milletvekili aday adayı olbulduğu bir metal parçasını savurdu rak konuştukça bunun her mevsimin larını bilmemesinin imkânsız oldumuş biri, Halil İbrahim Serbest. Şimdi ğunu söylüyordu, şimdi bıçağı kabul davası olduğunu anlıyorsunuz bir kez ğunu söylüyor. Yine şikâyetçi, tanık mahkemede “benim ne alakam olur ediyor ama şöyle: Bıçağı ben saplama daha. Bir kere Azizoğlu’nun baharatElif Kireşçi’nin Ali Ismail Korkmaz siyasetle” minvalinde konuşuyor. dım, kendi üzerine düştü. Parkı’yla ilgili afişi dükkânının yakınçı dükkânının camına kartopu isabet Tamam insanlar şaşkınlığından ve Salon homurdanıyor. ettiren bu grubu asla tanımadığı bilgi larına bir direğe asarken sanığın yap çağrıştırdığı naiflikten dolayı “kartoKasten insan öldürmek suçundan tığı itiraz var. Çevresindeki jandarma pu davası” diyor ama bu son yılların si doğru değil. Diyelim Nuh’un kediyargılanan sanık Azizoğlu hiçbir şeköpek için aldığı kuru mamalar aklın lar az açıldığında onları dinlerken su en özet, en politik davalarından biri. yi hatırlamıyor, içeri kaç kez girip çık da kalmadı. Cinayetin en yakın tanık ratını görüyorum Azizoğlu’nun. MiGörüntülerin de izleneceği bir sontığının, bıçağı temizleyip biriyle telelarından olan Tamer Doğan, avukat ol lim kadar dudaklarını oynatarak için raki duruşma 21 Ekim’de. BİMER’e mektup Herkes onun öğrencisiydi alkla ilişkiler mesleğinin Türkiye’deki duayenlerinden, gazeteci ve akademisyen Prof. Dr. Alaeddin Asna (75) Teşvikiye Camisi’nde düzenlenen törenin ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Tedavi gördüğü Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’nde geçen salı günü yaşamını yitiren Prof. Dr. Alaeddin Asna, dün düzenlenen törenin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Teşvikiye Camisi’nde düzenlenen cenaze töreninde, Asna’nın eski eşi Sibel Asna taziyeleri kabul etti. Cenaze törenine, Asna’nın yakınları ile Hrant Dink’in eşi Rakel Dink ve iş kadını Ümit Boyner, gazeteci Yalçın Bayer, Mustafa Mutlu, Yazgülü Aldoğan ile çok sayıda öğrencisi katıldı. Sibel Asna “Gazetecilik camiasında herkes onun öğrencisiydi. Çok değerli bir insanı kaybettik, üzgünüm” dedi. Asna’nın cenazesi, öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Asna’nın eski eşi Sibel Asna taziyeleri kabul etti. H Prof. Dr. Asna Tecavüz skandalı derneği kapattı stanbul Kağıhane Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nde teknik eleman olarak görev yapan Rafet Ermiş, memleketi Sinop’un Gerze ilçesinde Gençlik İlim ve Hikmet Derneği adıyla bir dernek kurdu. Derneğin Kuran Kursu’na giden 78 yaşlarında 4 erkek çocuğun ailesi Ermiş’in çocuklarına cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla geçen hafta suç duyurusunda bulundu. Gerze Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturmanın ardından Gerze Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul’da bulunan Rafet Ermiş hakkında tutuklama kararı verdi. İstanbul’ta gözaltına alınan Ermiş, tutuklanarak Sağmalcılar Cezaevi’ne konuldu. Gençlik İlim ve Hikmet Derneği’nin faaliyetleri de durduruldu. Gerze Belediye Başkanı CHP’li Osman Belovacıklı, Gençlik İlim ve Hikmet Derneği’nin bir yıldır faaliyette olduğunu, cinsel taciz olayını savcılık soruşturması sırasında öğrendiklerini söyledi. l SİNOP/ DHA İ Yeşil Yol hançeri dan, ABD’deki Michigan Devlet Üniversitesi İletişim Sanatları Bölümünde iletişim konusunda yüksek lisans eğitimini tamamladı. İş yaşamına TRT’de radyoculukla başlayan Asna, Yeni İstanbul ve Vatan’da da gazetecilik yaptı. Devlet Planlama Teşkilatı ile Sağlık Bakanlığı Nüfus Planlaması Genel Müdürlüğünde de çalışan Asna, Koç Holding’de halkla ilişkiler müdürlüğü görevini yürüttü. Halkla İlişkiler Derneği’nin kurulmasına öncülük eden Asna, burada 2 dönem başkanlık yaptı. Asna, mesleki kariyerinin yanında akademik çalışmalara da ağırlık verdi. 1994’te doçent, 1999’da ise profesör olan Asna, akademisyen olarak 1993’te çalışmaya başladığı Marmara Üniİletişim FakülTürkiye’yi PR ile versitesi tesinde dekanlık görevitanıştırdı ni de üstlendi. Asna’nın Türkiye’yi halkla iliş“Halkla İlişkiler”, “Radkiler (PR) kavramı ile ta yo ve Eğitimi”, “Bankacınıştıran Asna, 1940 yılar İçin Beşeri İlişkiler”, lında İstanbul’da dünya “Public Relations”, “Önya geldi. Ankara Üniver ce İletişim Vardı”, “İletisitesi Siyasal Bilgiler Fa şim Hayattır” gibi birçok kültesi Ekonomi Bölümü eseri bulunuyor. nü bitiren Asna, ardınl İSTANBUL İHD’NİN RAPORU: CİNAYETİN ÜSTÜ ÖRTÜLMEK İSTENİYOR Nazaryan: Maritsa’yı ben bıçaklamadım aradeniz Bölgesi’nde 8 ilin K yaylalarını birbirine bağlayacak olan 2 bin 600 kilometre lik Yeşil Yol projesi kapsamında Rize’nin Çamlıhemşin İlçesi Yuka rı Kavron ve Samistal yayla yolundaki genişletme çalışmaları sürüyor. Yaylaları hançer sokulmuş gibi ikiye bölen taş duvarlar, doğal güzelliğe de darbe vuruyor. Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinin 2 bin 300 rakımlı Yukarı Kavron ve Samistal yaylaları arasındaki bağlantı güzergâhı, DHA tarafından havadan görüntülendi. uzla’da halk arasında kezzap olarak bilinen nitrik asit üretimi yapan bir fabrikada önceki gün sabah 20 tonluk tank delindi ve sızıntı meydana geldi. Sızıntı 5 saat kontrol altına alınamadı. Çevre Mühendisleri Odası ve Kimya Mühendisleri Odası tarafından dün yapılan ortak açıklamada hükümetin kimyasal sızıntılara müdahale planı olmadığına dikkat çekildi. Odalar adına ortak basın açıklamasını okuyan Kimya Mühendisliği Odası üyesi Serkan Küçük “Kazada rüzgâr ve sıcaklık verileri dikkate alınarak tanktan 2.1 kilometre mesafeye kadar asit yayılımı olabileceğini hesapladık. Pek çok sanayi tesisi ve yerleşim yerini kapsadığını gördük. Bu hesap kazadan sonra 5 dakika içinde yapılabilecek bir hesaptır. Ama ne oldu, hemen fabrikalar boşaltıldı. Asit buharı dışarıdayken insanların solumalarını engelleyemeyeceğiniz için dışarıya çıkarılan insanla Tuzla, nükleer felaketin habercisi T UZMANLAR: GÜVENLİK NASIL SAĞLANACAK? Tuzla’daki sızıntı 5 saatte kontrol altına alınabildi. rı riske atarsınız. Ya yerinde korursunuz insanları ya da rüzgâr yönünün tersine insanları tahliye edersiniz. İstanbul’da deprem olduğunda bu tarz sanayi kazaları daha fazla olabilir. Gerekli önlemler şimdiden alınmalı. Kimya sanayisinden kaynaklı bu tür kazaların önlenmesine yönelik düzenlemeler ülkemiz koşullarına uygun olarak hükümetler tarafından hayata geçirilmelidir” dedi. Çevre Mühendisleri Odası üyesi Kübra Ayçiçek kimyasal atıklar için özel önlem alınması gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Nitrik asit canlılar için solunum yoluyla tahrip etkisi büyük sonuçlara neden olabiliyor. Nitrik asit gazının havada ağır olması sebebiyle bu gazın kısa zamanda doğaya inmesiyle canlı yaşamını ciddi tehlike atabilir. Böyle kazalar 10 bin yılda bir olabilir. Bizde 2011 yılından beri her yıl oldu. Bu bir yönetim biçimi hatası. Peki böyle bir durumda nükleer santralın güvenliği nasıl sağlanacak? Teknolojisi bizden çok ileri ülkelerde bile nükleer kazalar oluyor. Bu koşullarda Nükleer Santral bir felakete dönüşebilir.” amatya’da yaşayan Maritsa Küçük’ü (84), 28 Aralık 2012’de bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu yargılanan Murat Nazaryan, olay günü yanında 3 kişinin olduğunu, cinayeti kendisinin işlemediğini, katil damgası nedeniyle yaşamaya uzun süre devam edemeyeceğini söyledi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon’un, Küçük’ün öldürülmesine ilişkin ikinci raporu açıklandı. Raporda, Nazaryan’la, 8 Temmuz’da Silivri Cezaevi’nde yapılan görüşmeye ilişkin notlar yer aldı. Komisyondan avukat Eren Keskin ile görüşen Nazaryan, şun S ları anlattı: “Ben yapmadım. Cinayet günü tanımadığım kişiler bıçakla parmağımı kesip fatura benzeri bir kağıda kanımı bulaştırdılar. Aldığım haplar nedeniyle her şeyi bulanık görüyordum. Çok az hatırlayabiliyorum. Saçsız ve esmer değillerdi, orta boylu bir kişi vardı” dedi. Maritsa’nın yakınlarının bulduğu kanlı örtü üzerinde yapılan incelemede, Nazaryan dışında bir kişiye ait DNA örneğine rastlandığı anımsatıldı. Raporda, “Samatya saldırılarının sorumluluğu bu olayı tek başına örgütlemesi imkânsız bir Ermeni’ye yüklenerek, üstü örtülmeye çalışılıyor” denildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Cengiz İnşaat: Restorasyon için prosedürü bekliyoruz Cengiz İnşaat’tan yapılan açıklamada “Hüseyin Avni Paşa Korusu’sunda iş makinelerinin çalışmaya başladığı ve Mehmet Cengiz’in koruya 10 villa yapmak istediği” yönündeki haberlerin asılsız olduğu belirtildi. Açıklamada “Hüseyin Avni Paşa Köşkü’nün restorasyonu için prosedürün sonuçlanması beklenmekte; iş makineleri koruda bekletilmektedir” denildi. Kanser riski yok Türk Toraks Derneği de yaptığı yazılı açıklamada bölge halkının bir süre dikkatli olması gerektiği ifade edildi. Ayrıca açıklamada sızıntının kansere yol açmayacağı belirtildi. İSTANBUL/Cumhuriyet Ya nükleer? C M Y B