23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 29 Ağustos 2015 EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK haber 11 ‘Bize ödev verin öğretmenim’ İki lise öğrencisi, fındık toplamak için Batman ve Mardin’den gelen tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitim alması için ‘yaz okulu’ hazırladılar arım sezonunda çalışmak için aileleriyle birlikte göçmek zorunda kalan çocukların büyük bir çoğunluğu, kasım ayından önce okula dönemedikleri için devamsızlıktan sınıfta kalıyor. Geçenler de yaşıtlarından çok geride kalıyor, 5. sınıfa gidip okuma yazma bilFİGEN meyen çocuklar ATALAY bile olabiliyor. Sonraki yıllarda okula gitseler de yaşıtlarına yetişemediklerinden eğitimi tamamen bırakmak zorunda kalabiliyorlar. Özel Enka Lisesi öğrencileri Nazlı Nur Tamer ve Selin Sarı, bir yıl önce televizyonda izledikleri bir programla mevsimlik tarım işçisi çocuklarının eğitim ihtiyaçlarının farkına vararak, “Eğitim Hasadı’’ adlı bir proje başlattılar. Projenin başlangıç öyküsünü Tamer anlatıyor: “Araştırdık, genellikle Doğu illerinde yaşayan bu çocukların okula döndüklerinde akranlarının gerisinde kaldığını öğrendik. Elimizden geleni ardımıza koymadan ‘acaba nasıl bu boşluğu kapatırız’ sorusunu yanıtlamaya çalıştık. Pilot projemiz için İstanbul’a yakın olduğundan Sakarya ilini seçtik, hazırlıklarımıza başladık. Hazırlık sürecimizde Kuyumculu muhtarı Mustafa Çalık, bize kapılarını sonuna kadar açan Şehit İsma AkP’nin kadrolaşma Girişiminin Son Noktası... elefona bir ileti geldi. “Basın Kartı Komisyonu 1718 Ağustos’ta toplanacak” diyordu. “Hangi dağda kurt öldü” dedim. Çünkü AKP’nin Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, hoşlanmadıkları gazetecilere Komisyonca sürekli kart verilmesine kızmış, kararı yürürlüğe sokmamıştı. O yüzden 90’a yakın kıdemli gazeteci de sürekli basın kartlarını alamayarak cezalandırılıyordu. Süre yaklaştı, bir ileti daha aldım. “Başvuruların yoğunluğu yüzünden toplantı ertelendi.” Salı sabahı da Resmi Gazete’ye erken ulaşan arkadaşlar müjdeyi (!) verdiler. “Basın Kartı Yönetmeliği değiştirilmiş ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş.” Ben 1981 ile 2013 arasında Komisyon’a Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası adına katıldığım için en uzun süre görev yapan ikinci gazeteciyim. İlk habersiz, dolayısıyla gizlice ve nezakete aykırı değişiklik basınla ilişkili Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu tarafından yapılmış, 4 Ekim 2001’de Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Değişiklik Karakoyunlu’nun kendisine sürekli basın kartı vermesiyle sınırlıydı. Karakoyunlu kendisine sürekli basın kartı veren ilk devlet bakanı oldu. “Madem bakana basın kartı veriyorsunuz”, “Devlet Bakanı” demeyin de Bakan deyin. Çünkü Genel Müdürlük eskiden Turizm ve Tanıtma Bakanlığı’na bağlıydı. Onlara haksızlık oluyor dedik, dinletemedik. Son değişiklikle gördük ki Yalçın Akdoğan da kendisine sürekli basın kartı veren ilk Başbakan Yardımcısı olmuş. HHH AKP’nin kadrolaşma ve ayrımcılık siyasetinin son noktası, Basın Kartı Komisyonu’nun çil yavrusu gibi dağıtılmasıyla gerçekleştirilmiş oldu. 13 kişilik eski komisyonda Genel Müdürlük 4 üye belirlerken 9 üyeyi meslek örgütleri gönderiyordu. Şimdi üye sayısı 15’e yükseltilen Komisyon’un 7 üyesini doğrudan, 3 üyesini de örgüt tanımlaması getirdiğinden, dolaylı olarak Genel Müdürlük belirliyor. En ilginç görevlendirme ise şöyle olacak. Genel Müdürlük, Anadolu’daki gazete sahiplerinden üç Basın İlan Kurumu Genel Kurul üyesini belirle T T ları 613 arasında değişen mevsimlik tarım işçisi çocuklarına İngilizce, matematik, okumaanlama, yazı çalışması gibi akademik çalışmaların yanında Beden eğitimi ve sanat ile zenginleştirilen bir program sunuyoruz. Her sabah saat 09.00’da bizi okul kapısında ‘öğretmenim, öğretmenim’ çığlıklarıyla karşılayan öğrencilerimizin kalpleri temiz, öğrenme istekleri ise boylarından büyük. Matematik dehası bir minik ‘Hayalimiz gerçekleşti’ Karasu ilçesi Kuyumculu köyündeki ilkokulda eğitim gören çocuklar, derslere ve ödevlere doymuyor. il Hakkı Yılmaz İlköğretim Okulu müdürü Murat Yüksel ve adeta emniyet kemerimiz olan Özel Enka Lisesi, hayallerimizi gerçekleştirenler oldu. Ardından valilik iznimiz ve cömert sponsorumuz ile Batman ve Mardin’den öğrencilerimiz ile buluşmaya hazır hale geldik.” Nazlı Nur Tamer ve Selin Sarı, özellikle İngilizce ve matematik derslerinde akranlarının gerisinde kaldığı gözlenen öğrenciler için beş gün sürecek bir kamp programı oluşturdu. Tamer ve Sarı’ya, arkadaşları Alptuğ Karapür ve Harry Şentürk ile iki öğretmen de katılınca çocukların altı öğretmeni oldu. Tamer’in kaleminden yaz okulu günleri: “Kuyumculu köyündeki Şehit İsmail Hakkı Yılmaz İlköğretim Okulu’nun sıcak ortamında her gün yaklaşık 1820 öğrenciyi ağırlıyoruz. Yaş Çocuk işçi olarak çalıştırılmak yerine kalemlerine sarılan küçükler ve onları her sabah ‘Çocuğum sana emanet hoca’ diyerek bizlere teslim eden anneleri, bu projeyi yapma nedenimizi bir kez daha hatırlattı bizlere. Çocukların her sabah gülümseyerek, koşarak gelmesi, ‘bize ödev verin, bunu da öğrenelim’ dilekleri ile bizler de mutlu oluyoruz. Kendi seviyelerine uygun sınıflarda ders yapan öğrenciler, geometrik şekillerden basit İngilizce kalıplarına, toplama işleminden deyim ve atasözlerine bir hafta içinde olabildiğince çok bilgilenmek istiyor. Yırtık terlikleri ile okula gelen çocukların hikâyeleri yüreklerimizi yakıyor. ‘Akşam ne yedin?’ sorusuna ‘Hiçbir şey’ diye cevap veren öğrencimiz matematik dehası mesela. Bu beş gün içinde hem eğlenip hem öğrenmelerini hedeflediğimiz öğrencilerimizin kalplerine en ufak şekilde bile dokunabilirsek ne mutlu bizlere.’’ mek için seçim yapacak, sonra da o gazetecileri, üye olarak Komisyon’a çağıracak! HHH Epeyce şenlikli bir durum ama en vahimi Anadolu Ajansı’nda çalışan gazetecilerin yasal haklarından yararlanmasını engellemek için getirilen tanım. Basın kartı alabilmek için çalışan gazetecilerde aranan ön koşul, Basın İş Yasası dediğimiz 5953 sayılı yasa kapsamında çalışıyor olmaktır. Daha önce ele geçirilmiş olan Anadolu Ajansı’nda yöneticiler istediklerini 4857 sayılı İş Yasası kapsamında çalıştırarak basın kartı aldıracaklar ama kıdem tazminatlarına sınır getirmek, yıllık izin sürelerini kısaltmak, en kötüsü de tazminatsız kovmak olanağına kavuşacaklar. HHH Değiştirilen yönetmelik yayımlanmadan Genel Müdürlüğün hukukçuları, bir daire başkanı, bir genel müdür yardımcısı ve Akdoğan’a sunulacağı için genel müdür tarafından okunmuştur. Başbakanlıkça yayımlanacağı için de Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı tarafından hem okunmuş hem de denetimden geçirilmiştir. Ama sonuç içler acısıdır. Bir anonim şirket olduğu için öteki ajanslar gibi 5953 sayılı yasayı zorunlu olarak uygulaması gereken Anadolu Ajansı’na ayrıcalık tanınmıştır. Yasa, Akdoğan’ın imzası ile yürürlüğe giren yönetmelikle değiştirilmeye kalkışılmıştır. Yasaya aykırılık bununla da sınırlı değildir. Akdoğan’a sürekli kart “Başbakan Yardımcısı” olduğu için verilmektedir. Böyle bir bakanlık yoktur... Doğru tanım “Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısıdır.” Bu aksaklık olasıdır ki bürokrat yalakalığı sonucudur. Ama daha önce sürekli kart almış devlet bakanlarının da kartları iptal edilmiş olmaktadır. İşte Akdoğan’ın “hükümlerini yürüteceği yönetmelik” böyle bir hukuk rezaletidir. HHH Kamuda hukuk sadece noterlerde kaldı demek sanırım yanlış olmaz. Ama onların görev alanları da daraltılıyor ve kimi yetkileri, ele geçirilen kamu kurumu yetkililerine aktarılıyor. İşte size, AKP’nin hukuk devletinden yeni örnekler... ERGÜN YIlDIRIM’IN ‘ADRESE TESlİM İlANI’NI 30 HAzİRAN’DA DuYuRMuşTuk Tartışmalı Yeni Şafak yazarı dekan oldu usuf Devran’ın görevden ayrılmasının ardından yaklaşık bir yıl sonra Marmara üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığı’na “adrese teslim ilan” tartışmalarıyla gündeme gelen Yeni Şafak yazarı Prof. Dr. Ergün Yıldırım atandı. Cumhuriyet, Yeni Şafak yazarı Prof. Dr. Yıldırım’ın dekanlığa getirilmek istendiğini geçtiğimiz haziran ayında yaptığı haberle kamuoyuna duyurmuştu. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) önceki gün yaptığı toplantıda devlet üniversitelerinden 47 fakülteye dekan ataması yapıldı. Bu atamalardan en ilginci Marmara üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığı’na yapılan atama oldu. YÖK’ün atamasıyla Prof. Dr. Ergün Yıldırım, Marmara üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığı’na atandı. Yıldırım’ın ismi Yusuf Devran’ın görevden ayrılmasından yaklaşık bir yıl sonra “adrese teslim ilan” tartışmalarıyla gün Y deme gelmişti. Yusuf Devran dekanlık süresi boyunca öğrencilere ve akademisyenlere açtığı soruşturmalar, jüriye yüksek lisans sınavında okula kabul edilecek öğrenciler için bir liste verdiği ve bunu kabul etmeyen öğretim üyesini tehdit edip fiziksel şiddet uyguladığı iddialarıyla basına yansımıştı. 7 Temmuz 2014’te Yusuf Devran’ın görevinin sonlanmasının ardından görevi Prof. Dr. Selma Ulus’un vekâleten yerine getirilmişti. üniversitede dekan tartışmaları, rektörlüğün ilanıyla tartışma yaratmıştı. İlanda, Gazetecilik Bölümü/Genel Gazetecilik Ana Bilim Dalı’na atanacak profesörde “siyaset, din, kültür ve bilgi sosyolojisi alanlarında ça lışmış olma” koşulunu aradığı açıklanmıştı. İLMED, “Dışarıdan dekan istemiyoruz” başlıklı açıklamasında rektörün ilanını “adrese teslim” olarak nitelendirmiş ve Ergün Yıldırım’ı işaret etmişti. Cumhuriyet bu tartışmayı 30 Haziran 2015 tarihinde yaptığı haberle kamuoyuna duyurmuştu. Bu arada YÖK Genel Kurul’da yapılan seçim sonucunda Eskişehir Osmangazi üniversitesi’nde yapılan seçimle belirlenen altı aday arasından sırasıyla Prof. Dr. Hasan Gönen, Prof. Dr. Adnan Şahin ve Prof. Dr. Hasan Tosun’un isimlerinin Cumhurbaşkanlığı makamına sunulmasına karar verdi. l İSTANBUL\Cumhuriyet TED’den Kanada’ya ED Rönesans Koleji, Kanada Nova Scotia değişim programı ile öğrencilerine yurtdışında eğitim alma fırsatı yaratıyor. Türk Eğitim Derneği, Kanada Nova Scotia Eğitim Bakanlığı’nın imzaladığı anlaşma çerçevesinde okullarında, Kanada Nova Scotia bölgesindeki okullarla öğrenci değişim programı olanağı sunuyor. Kültürlerarası öğrenci değişim programına katılıp denkliklerini alan öğrenciler ise, hiç yıl kaybetmeden, bir üst sınıftan yeniden Türk Eğitim Derneği okulların TED okulları öğrencileri Kanada’daki okullarda öğrenim görebilecek. da eğitimlerine devam edebiliyor. MADDİ oLANAKLArı SıNırLı ÇocuKLArA T Bilim kampı A ile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Filli Boya işbirliği, TüBİTAKTüsside desteği ile maddi olanakları sınırlı çocuklar için Bilim Kampı düzenlendi. Proje ile kurum bakımına alınmadan, aileleri yanında desteklenen akademik başarısı yüksek çocukların, gözlem, keşif, sorgulama, problem çözme ve model oluşturma becerilerini geliştirmeleri hedeflendi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle