23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 25 Ağustos 2015 EDiTÖR: CAN DOKER haber 5 KILIÇDAROĞLU KOALİSYON SÜRECİNİ PM’DE ANLATTI: Saray’daki adam koalisyon istemedi Kılıçdaroğlu, “Başbakanlık’taki görüşmeye kadar ihtimalin yüzde 10 olduğunu düşünüyordum. O görüşmeden sonra yüzde 1’e indi” dedi. CHP Parti Meclisi toplantının ardından 8 maddelik bildirge yayımladı Akan kanın hesabını verin!.. azılanlar, söylenenler hep tekrardan ibaret... Sıra sıra dizilmiş tabutlar, 30 yılda 40 bin ölümüz! Ağlayan analar, babalar, çocuklar, eşler, kardeşler... Yoksunluklarımız, belirli arzularımız kanla sulanan topraklarda, karanlığın izdüşümü, kötülüklerle yok oluyor. Ölü bir gövdeden tek kalan ruhun küllerinde boğuluyoruz insan olarak. Kör terör canımıza okurken, çocuklarımızı öldürürken, siyasal rant peşinde olanların kan gölüne balıklama daldığına tanık oluyoruz... Öfkeyi kara kötülüklerden arıtıp, tanyerinin ağarmasını, hayatın sevgiyle, kardeşlikle kucaklaşmasını beklemek zor geliyor hepimize. Kaç yıldır bekledik o aydınlık sabahları... Yine şehit haberleri, etkisiz hale getirilen gençler... Bir dağın eteklerinde... Bombalı bir tuzak Silvan’da, Silopi’de; karakol baskını sınır boylarında... Kuşak kuşak gelen ölüm, acı, gözyaşı! Yaşamın tükenmeyen sularını görmek, masmavi gök altında yürümek; yürürken bile uzun uzun düşünmek... Şehit düşenler, etkisiz hale getirilenler hep yoksul ailelerin çocukları... 32 yaşındaki şehit Yüzbaşı Ali Alkan’ın ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan’ın yürekleri yakan çığlığı: “Şimdi neden savaş?” HHH 19952015... Tam tamına koskoca bir 20 yıl geçmiş aradan... 1995 yılında doğan Mehmetlerimiz sınır boylarında, bombalı tuzaklarda şehit düşüyor 2015 yılında... İktidarlar gelip geçmiş, başbakanlar, bakanlar değişmiş... Demirel’den Ecevit’e, Tansu Çiller’den Mesut Yılmaz’a, Necmettin Erbakan’dan Erdoğan’a, Ahmet Davutoğlu’na dek... Hep aynı tümceler... Oyalamaca, kandırmaca... Demişler ki: “Hepsi bizim çocuklarımız, canımız ciğerimiz... Dağda olsun, sınırda olsun evlatlarımız onlar... Türkiye bu kanlı çatışmadan çok Y HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP ile sonuçsuz kalan koalisyon görüşmeleri konusunda Parti Meclisi’nin kapalı bölümünde yaptığı konuşmada, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “müzakereleri başlatalım” sözünün hemen ardından Kültür ve TuFIRAT KOZOK rizm Bakanı Ömer Çelik’in “müzakere değil ön görüşme diyelim” dediğini belirterek “O zaman anladık ki bu iş olmayacak. Erdoğan’ın talimatıyla böyle bir çıkış yaptığı izlenimi edindik” dedi. 7 Haziran seçimlerinden önseçimle gelen milletvekillerinin erken seçimdeki durumlarını ele almak üzere toplanan CHP PM’de koalisyon süreci de ele alındı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, PM üyelerinin görüşmelere ilişkin sorularını yanıtladı. CHP Lideri “Ülkenin içinde bulunduğu koşullar nedeniyle sonuna kadar masada oturmaya devam ettik. Karşı tarafın samimiyetini herkes gibi biz de biliyorduk. Zannedilmesin ki AKP bizi oyuna getirdi. Biz tavrımızla onların oyunlarını bozduk” mesajlarını verdi. Kılıçdaroğlu’nun toplantıda 13 Temmuz’da AKP ile koalisyon görüşmelerinin başlaması sürecine ilişkin de bilgi verdiği öğrenildi. Bu çerçevede, Başbakan Davutoğlu’nun ilk görüşmede “müzakereleri başlatalım” dediğini, ancak hemen ardından heyetteki Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Kültür ve Turizm Bakanı C Ömer Çelik’in “Ön görüşme diyelim” dediğini belirten Kılıçdaroğlu, “O zaman anladık ki bu iş olmayacak. Erdoğan’ın talimatıyla böyle bir çıkış yaptığı izlenimi edindik” görüşünü dile getirdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Başbakanlık Resmi Konut’taki görüşmeye kadar, ihtimalin yüzde 10 olduğunu düşünüyordum, o görüşmeden sonra yüzde 1’e indi. Koalisyonu kaçak saraydaki adam istemedi” diye ekledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, PM’nin basına kapalı bölümünde koalisyon görüşmeleri konusunda detaylı açıklamalar yaptı. PM’den 8 maddelik bildirge Haziran’dan itibaren Türkiye’nin güçlü bir koalisyon ile ülkenin bütün sorunlarını çözmesi noktasında her türlü fedakârlığa hazır olduğumuzu ilan edip ‘Önce Türkiye’ diyerek yapıcı siyaset izledik. İlk günden itibaren halkımızın verdiği mesajı çok iyi anladık ve bunun gereğini yapan tek parti olarak son derece kararlı davrandık. Ülkemizin bu kadar ağır sorunu varken seçime gitmeyi doğru bulmadık. Hiçbir ön şart, koşul ve kırmızı çizgi öne sürmeden masaya oturduk. Ancak Cumhurbaşkanı milletin iradesini tanımadığını her fırsatta açıklamış ve koalisyon kurulmasını engellemiştir. Kaçak Saray’ın vesaye4 ti altında olduğu anlaşılan 1 inat seçimine gitme kararı almıştır. Yaşadığımız kaosun, şiddetin ve terörün arkasında bu inat bulunmaktadır. Genel Başkanımıza Hükü5 met kurma görevi verilme 2 mesi milli iradenin gaspıdır, demokrasi geleneğine çok ciddi bir darbedir. Siyasi tarihimiz; anayasayı, demokratik geleneği, teamülleri hiçe sayan bu davranışı not etmiştir. CHP Parti Meclisi olarak bu tavrı kınıyoruz. nuda kararlı olmak, net tavır almak, cesur davranmak zorundayız ve biz CHP olarak bu konuda sonsuz bir kararlılık içindeyiz. Çünkü biz bu meseleye siyasi çıkar odaklı bakmıyoruz. Barışın, demokrasinin ve gençlerimizin yaşam hakkının her şeyin, her türlü siyasi kaygının üzerinde olduğunu biliyoruz! AKP ülkemizin iç ve dış barışını dinamitlemektedir. CHP olarak, teröre, şiddete, gençlerimizin yaşamını kaybetmesine asla izin vermeyeceğiz. Şehitlerimizin cenazelerinde yükselen feryadı duyuyor ve bu konuda üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getireceğimizi kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. Demokrasi ve hukuk dev8 letine darbe vuran, Ülkemizi 7 3 ülkemizi yeniden te6 rörAKP, ve şiddet ortamına sü AKP, Türkiye’yi hükümetsiz bırakmak, içinde bulunduğu ateş çemberinde ülkemize bir yıl daha kaybettirmek pahasına bir rüklemiştir. Türkiye’nin en temel meselesini, her gün gençlerimizi toprağa vermemize neden olan meseleyi kısa vadeli siyasi çıkarından ibaret gören bir zihniyet var karşımızda. Şimdi partimize tarihi bir sorumluluk düşmektedir. Biz bu sorumluluğun bilincindeyiz. Terörü ve şiddeti bir an önce sonlandırmak, Kürt meselesinin demokrasi ve adalet zemininde kalıcı biçimde çözülmesi için inisiyatif almak, bu ko ateş çemberine iten bu iktidar anlayışına karşı bütün örgütleriyle, seçmenleriyle, Cumhuriyete ve demokrasiye inanan tüm yurttaşlarımızla seçime hazır olduğumuzu ilan ediyoruz. ‘Hastalar serbest bırakılsın’ FIRAT KOZOK 8 bakana 45’er bin TL Ö.Çelik Yıldız Arınç F.Çelik Canikli Çavuşoğlu Eker Babacan şey kaybetti...” Sonra bir şeyler olmuş, bu coğrafyada yaşayanlar sevinmiş: “Türkiye bir daha o kanlı çatışma sürecine dönmeyecek, barış için adım atılacak, çözüm sürecinden ödün verilmeyecek, topraklarımız kanla sulanmayacak. Muhalefet o kanlı günlerin özlemi içinde, ama buna fırsat verilmeyecek.” 7 Haziran’da seçimler yapılmış, AKP tek başına iktidar olamayınca ne olmuş? Kör terör ortaya çıkmış... Birileri çığlık atmış: “Bunlar hain, çözüm süreci bitti artık...” İmralı’da yapılan görüşmeler, akan kanın durması içindi değil mi? Ya Dolmabahçe mutabakatı neydi, söyler misiniz? Hani çözüm süreci, barış, kardeşlik Türkiye’nin önünü açıyordu, tanyeri ağardığında insanlar birbirleriyle kucaklaşıyordu? HHH Barış umudu verenler şimdilerde savaş çığlıkları atıyor... Tamam, teröriste terörist diyoruz; terörün, nereden gelirse gelsin bir insanlık suçu olduğunu söylüyoruz... Türk, Kürt ne fark eder! Etkisiz hale getirilenler, şehit düşenler yoksul evlerin çocukları... Barış umudunu kana bulayanlar sadece dağdakiler mi? Daha düne dek Ergenekon, Balyoz gibi benzeri uyduruk davalarla askerleri, gazetecileri, bilim insanlarını “darbeci” diye zindana atan, beş yıl sonra ise “kumpas” diyen siz değil misiniz? O rezillikleri, kepazelikleri yapanlara “efsane savcı, kahraman polis” diyen ben miyim, siz misiniz? Ya şu sözleri söyleyen kim? “Hocaefendi’ye söz söyletmem. O hizmet getiriyor her yere. Okullar, dershaneler açıyor. Türk okullarının dünyada bir benzeri yok.” Pensilvanya seferleri, yalvarmalar... Hepsini siz biliyorsunuz siz! İmralı’yı, Kandil’i her yeri bilen siz! 13 yıldır iktidardasınız, akan kandan siz sorumlusunuz... Şimdilik bu kadar! Yumruklu kavgayı dış politika eleştirisi çıkardı FIRAT KOZOK HP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, denetimli serbestlikten yararlanabilmek için üst sınırın genişletilerek 1 yıldan iki yıla çıkarılmasını öngören yasa teklifi hazırladı. TBMM Başkanlığı’na sunulan teklif, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasa’da değişiklik yapılmasını öngörüyor. Teklife göre, denetimli serbestlikte üst sınır genişletilerek 1 yıldan 2 yıla, çocuk hükümlüler ile 06 yaş grubunda çocuğu olan kadın hükümlüler için 2 yıldan 3 yıla, ağır bir hastalık, engellilik ve kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyenler için ise 3 yıldan 4 yıla çıkarıVeli Ağbaba lıyor. Teklifin gerekçesinde şunlar kaydedildi: “Cezaevlerindeki hasta mahpuslar, zor şartlar altında bulunmakta ve sağlık durumları her geçen gün daha kötüye gitmektedir. Cezalandırma müessesesinin amacına uygun olarak bu kişilerin yaşam hakkının sınırlandırılmaması ve cezaevinde zor şartlar altında hayatını sürdüren hasta mahpuslar ile tek başına yaşamlarını sürdürmekte zorluk çeken engelli ve kocamış hükümlülerin mümkün olduğunca denetimli serbestlik müessesesinden yararlandırılması gerekmektedir. Üst sınırın tüm hükümlüler için 2 yıla, çocuk hükümlüler ve 06 yaş grubunda çocuğu olan kadın hükümlüler için 3 yıla, ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyenler için 4 yıla çıkarılması amaçlanmaktadır.” C 7 Haziran seçimlerinde milletvekili olmayan ancak yeni hükümet kurulamadığı için de görevlerine devam eden 8 bakanın maaş sorunu çözüldü. Bakanlara 45’er bin lira ödendi. Yeni kabine kurulamadığı için görevlerine devam eden AKP’deki 3 dönemlikler, başbakan yardımcıla rı Bülent Arınç ve Ali Babacan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli ile Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik 15 Haziran’dan bu yana maaş alamamışlardı. Maliye, 8 bakana, milletvekili olmadan, dışarıdan kabineye giren bakan formülüyle maaş ödenebileceğini bildirdi. Bu kapsamda 8 bakana üç aylık maaş tutarı olarak yaklaşık 45’er bin lira ödendi. l ANKARA / Cumhuriyet ABD’deki Türkiye algısı: Savaş ülkesi, gidilmez FIRAT KOZOK CHP Parti Meclisi (PM) toplantısı sırasında Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik ile eski Mil Özbolat letvekili Durdu Özbolat arasında yumruklaşmaya varan kavga, partide günün konusu oldu. Kavgayı Özbolat’ın partinin dış politikasına yönelik eleştirilerinin ateşlediği öğrenildi. Her iki isim de dün konuyla ilgili yorum yapmadı. İstifa söylentilerinin de doğru olmadığı anlaşıldı. Edinilen bilgilere gö re önceki günkü PM toplantısında Özbolat ile bir PM üyesi, seçim kampanyasında ABD’li Benenson firmasıÖzçelik na ödenen parayı gündeme getirerek Özçelik’i hedef aldı. Haluk Koç, rakamların gerçeği yansıtmadığını anlattı. Özbolat, Özçelik’in yanına giderek tepki gösterdi ve yumruk attı, ancak yumruk isabet etmedi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kavganan rahatsız olduğu, konunun MYK’de gündeme gelebileceği öğrenildi. BD’den gelen New Hampshire Eyalet Meclisi heyeti CHP’yi ziyaret etti. Heyet Türkiye ziyaretini planlarken çevrelerindeki birçok kişinin kendilerine “Türkiye’ye gidilir mi, savaş ortamında ne işiniz var?” diye sorduğunu ifade etti. Eyalet milletvekili Jack Balcom başkanlığındaki heyet, CHP Genel Merkezi’nde Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ile görüştü. Çakırözer görüşmede heyete CHP’nin Türkiye ve dünya gündemindeki konulara bakışını anlattı. Edinilen bilgilere göre görüşmede A heyetle ilginç diyaloglar da yaşandı. Bu çerçevede görüşmeye katılan bazı milletvekilleri, Türkiye ziyaretini planlarken çevrelerinden gelen tepkilere işaret ederek “ABD’de insanlar gazetelerden Türkiye’de olup bitenleri okudukları için, bize ‘ne yapıyorsunuz, Türkiye’ye gidilir mi? Orası savaş ortamı’ dediler” ifadesini kullandılar. Musevi asıllı bir başka milletvekili de bazı arkadaşlarının kendisine “Türkiye’de Musevilere karşı politikalar var. Erdoğan, antisemitik bir söylemle İsraillileri düşman görüyor” ‘İstisnalar olabilir’ dediğini aktardı. Çakırözer ise zaman zaman istisnalar olabileceğini ancak Türkiye’nin bir hoşgörü ülkesi olduğunu belirterek, “Önümüzdeki seçimlerden sonra kurulacak olan CHP iktidarında dış politika barış, huzur, kardeşlik gibi temel ilkelerine dönecektir” yanıtını verdi. Heyetle görüşmede Türkiye’deki koalisyon süreci de gündeme geldi. Bu çerçevede Balcom, siyasi istikrarın neden sağlanamadığını sordu. Çakırözer ise CHP’nin süreci ciddiyetle ele aldığını ama tüm çabalarına karşın koalisyonun kurulamadığını belirtti. l ANKARA Baykal: Seçilseydim koalisyon kurulmuştu Haziran’daki genel na mı gitmelidir’di. Ben seçimlerden sonra Türkiye’nin koalisyona Cumhurbaşkanı Tayyip yönlendirilmesi gerektiErdoğan’la yaptığı görüşğini söyledim. Yaklaşımeyle bütün dikkatleri mım kabul gördü.... Ne üzerine çeken CHP Anzaman o seçim Cumhurtalya milletvekili Deniz başkanı için de sürpriz Baykal, koalisyon süre Baykal olacak şekilde, bir AKP’li ciyle ilgili olarak “Eğer Meclis Meclis Başkanı’nın seçilmesiyBaşkanı olsaydım bugün bir ko le sonuçlandı, ne zaman ‘koalisalisyon hükümeti mutlaka kuyonu hayata geçirirler’ diye dürulmuştu. Erdoğan seçim değil, şünülen partiler dağınık görünkoalisyondan yanaydı” dedi. tü verdiler ve MHP’nin katkısıyVatan Gazetesi’nden Murat la AKP’li Meclis Başkanı seçildi; Çelik’ Baykal, Erdoğan’la yaptığı o andan itibaren Erdoğan’ın tavgörüşme hakkında şunları söyrı değişti. Bunu görünce, Cumledi: “Görüşmede temel konu, hurbaşkanı da dedi ki: “Bırakın ‘Türkiye seçime mi, koalisyokoalisyonu, seçim.” 7 C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle