16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 18 Ağustos 2015 yorum TASARIM: İLKNUR FİLİZ 18 Özgen Acar Bazı notlar ve satranç gerçeği ep söyledik. İki büyük güvencesi var: l Halktaki bellek zayıflığı! l Anayasanın “Halkı eşek yerine koymayı suç saymaması”! Belki de tüm günah danışmanlarında. O’nu hep zorda bırakan danışmanları. Dün yazıp söylettiklerinin bugün tersini yazıp söyletiyorlar. Misal çok... “Dil Konferansı” toplanıyor... “Türkçeyi yetersiz bulmak ırkçılıktır!” diyor! Bir süre geçiyor. Bu kez TÜBİTAK toplantısı oluyor: Bu kez de ona “Türkçe, felsefeye uygun bir dil değil!” dedirtiyorlar. Nasıl danışman bunlar? Paralel mi, yoksa terelelli mi? Bu yoksul milletin kesesinden aldıkları maaşlar jöle olup başlarına değil ateş olup bedenlerine yapışsın, öteki dünyaya kalmadan bu dünyada yanıp kavrulsunlar... Desek eminiz ilahi adalet bir gün tecelli edecek ama bu arada da adımız telekineziciye çıkacak... Neyse... HHH Danışmanları geçen yıl en vahşi sözleri önüne koyup ona nutuk attırmışlardı: “Bir yıldır gençler ölmüyor ya, bundan çok rahatsızlar. Çünkü bunlar kandan beslenen vampirler!” (21 Şubat 2014) Önceki gün de bir eli şehit komiser Ahmet Çamur’un bayrağa sarılı tabutunda, öteki eli mikrofonda şunları söylüyordu:: “Şehadet makamına ulaşmış bu şehidi uğurluyoruz. Ne mutlu onun ailesine, ne mutlu tüm yakınlarına!” “Allah söyletiyor!” diyemeyiz. Dersek geçen yılki sözleri için de “Şeytan söyletti!” demek zorundayız. Ki bir cumhurbaşkanının şeytanla işi olmaz. Onun şeytanı olsa olsa jöleli jölesiz, ona nutuk yazanlardır. HHH Ayıp değil anımsatması, laikliğe inanmayan bir cumhurbaşkanımız var. Böyle birinin Kuranıkerim üzerine, el basarak “1924 Anayasası’ndaki gibi ‘Vallahi, Tallahi’ diye ve hatta çocuklarının başı üstüne yemin etmesi gerekir” diye yazmıştık. (9 Temmuz 2015, Cumhuriyet) Bazı sanal ortam köşedaşları ile birlikte MHP lideri Devlet Bahçeli öneriyi çok beğenmiş olmalı ki, koalisyon şartlarını sıralarken Tayyip Bey’in Kuranıkerim üzerine yemin etmesi gerektiğini açıklamıştı. (31 Temmuz 2015) HHH Aslında aynı gereklilik önümüzdeki seçimler için de var. Tayyip Bey şimdiden meydanlara çıkacağını ilan etti bile. “Gayri yasal çalışmıyorum” demek o demek. Her şehit için düzenlenen cenaze töreni artık onun için bir meydan nutku vesilesidir. Hemen ardından yaptığı “PKK ile mücadelemiz kıyamete kadar sürecek!” sözü ile Davutoğlu’nun “Evlatlarımızı feda etmeye hazırız” lafları ibretliktir. Hele TV’lere ve gazetelere yansıyan bir eli şehit tabutunda, öteki eli mikrofonda cumhurbaşkanı görüntüsü ile Tayyip Erdoğan’ımız 92 yıllık cumhuriyet tarihinin Sultan Kâbus’u olacağının garantisidir. HHH Can Dündar dün “Cumhuriyet’in Öz ile imtihanı” diye yazdı. Aslında, imtihan Öz ile değil, Erdoğan iledir. Savcı Zekeriya Bey, Ergenekon’un tetikçi savcısı, piyonu idi. Asıl savcı, bizzat itiraf ettiği üzere “Ben bu davanın savcısıyım!” diyen Tayyip Bey’dir. Ergenekon, aydınlar, silahlı kuvvetler, medya üzerine oynanan bir satranç, bir oyundu. “Oyun bitince şah da piyon da aynı kutuya girer!” diye bir söz var. Piyon “kutuya” girmemek için kaçtı. Bakalım günü gelince şah ne yapacak?! 18 AĞUSTOS 2015 SAYI: 32822 H 0 Temmuz’dan bu yana [email protected] Türkiye’de turizmin çöküşüwww.ahmettan.com ne dikkati çekmeye çalışıyoruz. Rusya’da rublenin değer yitirmesi kuşkusuz çok önemli bir olaydı. O olay, o ülkenin sorunuydu. Ama biz yazılarımızda ülke içinde uygulanan, izlenen yanlış siyasaları ve yöntemleri vurguladık. Bindiğimiz dalı kestiğimizi somut Kavşakyazdık. örneklerle Terör olayları yokken otellerin satılmasına başlanmıştı. “Sahibinden” adıyla satış yapılan bir internet sitesinin açıklamasına göre, otel satış ilanları bir yılda yüzde 129 arttı. Kentlere göre bir yıllık satışlarda Muğla’da yüzgelirler, bayanlar türbanlarını çıkarıp bide 650, İstanbul’da 225, İzmir’de 133, kinilerini giyerek “özgürce” denize girer Antalya’da 48 oldu. 5 yıldızlı otellerde Doğu ve Güneydoğu’daki olaylar yöresatış ilanı yüzde 157’lik, 4 yıldızlı otelde otobüslere de sıçrayınca İran Erzulerin satış ilanı adedinde yüzde 160’lık rum Başkonsolosu “Türkiye’ye karayoartış gözlendi. lundan gelmeyiniz uyarısı” yaptı! Terör olayları öncesindeki turizmHHH de düşüş TÜİK’in ekteki çizelgesinde Eski Turizm Bakanı Bahattin Yüaçıkça görülüyor. cel, “TurizmKüçük Oteller Derci, Türkiye’nin neği Başkanı Faruk terörle anılmaBoyacı, “Sektördesından rahatki sıkıntıları görmesızdır!” dedi. mek için herkesin Bir an için bıkafasını kuma gömrakın Doğu’yu, meyi tercih ettiğini” Güneydoğu’yu… Turizmde düşüş. söyledi. Turizmin başkenHHH ti Antalya’nın gözbebeği Alanya’da paBu olguları Doğu ve Güneydoğu’da zar günü turistlerin gözleri önünde bir başlayan terör olayları yokken irdelemeydan savaşı yaşandı. meye başlamıştık. Son yazılarda da bu Terörden zarar gören Alanyalılar bu terör olayları konusunda İngiliz, Ameolayları kınama amacıyla Türk bayrakrikan hükümetlerinin “Türkiye’ye aman larıyla yürüyüş düzenlediler. Karşıt gögitme!” niteliğindeki resmi uyarılarını rüşlü 50 kişiyle aralarında çıkan tartışanımsattık. ma, çatışmaya döndü. Polis biber gazı İranlı turist, yol yakınlığından ve kullandı. Biri polis, 15 kişi yaralandı. ucuzluğundan otobüslerle Akdeniz’e HHH 1 r a c A n e g Öz Kavşak Turizmde kara bulutlar! (11) Van’daki Elite World Oteli Genel Müdürü Gürkan Akbay, son ay içindeki iptaller hakkında “Sadece konaklama anlamında değil, toplantı ve kurumsal düzenlemelerde yüzde 70’lere varan düşüş gözlemliyoruz” dedi. Van Rescate Bir okurdan. Oteli’nin Genel Müdürü İrem Tinli Angün, “Yüzde 90’lardaki doluluk oranının 30’lara düştüğünü, haftalık kaybın en az 100 bin lira olduğunu” söyledi. Turist rehberi Engin Pişkini, her yıl eylül ayının 2. pazarında Akdamar Adası’ndaki Ermeni Kilisesi’nde özel izinle düzenlenen törene turist gelmesi yerine iptal geldiğini açıkladı! HHH Koalisyon görüşmelerini de turizm gibi çöktüren Bakan Ömer Çelik, müjde verdi! “Uçak başına nisanmayıs döneminde verilen 6 bin dolar yakıt desteği 15 Eylül – 30 Kasım’da da uygulanacak(mış)!” Helal olsun böyle çözüme… “Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB)” Başkanı Başaran Ulusoy, nisanda “fiyat kırmayın” uyarısı yapmıştı. Cumhuriyet’te Şehriban Kıraç’ın dizisinin pazar günkü başlığı “Fiyatlar yüzde 50 düştü, yine de Ruslar gelmedi” idi. Üstelik terör olayları öncesinde! Dün bir gazetede, bir TV kanalında “Rusya’dan gelen turist sayısındaki ciddi azalmanın irdeleneceğinin” haberini okudum. Rusya olayı, o ülkeden kaynaklanan bir sorun… Asıl irdelenmesi gereken ülkemizdeki kanlı savaştır. Sultan hazretleri, Suruç olayından sonra, “IŞİD’i yok edeceğim” diye uçaklarını gönderip Suriye’yi bombalamaya kalktı. Ama her nedense uyuyan yılan PKK hedeflerini bombaladı. Askerlikte temel bir kural vardır: “İki cephede savaşılmaz! Sonuç hüsrandır…” Sultan’ın MİT TIR’ları ile silah gönderdiği IŞİD, şimdilerde zevkten göbek atıyordur. Bırakın turizmin çökmesini, masum insanlar ölüyormuş, ekonomi çöküyormuş, umurunda mı Sultan hazretlerinin! Fiks MÖNÜ Kıllı Kol Böreği Zenginar Dolması topus Resmi maçlarda futbolcu kardeşlerim kareli ceket giysin!.. ADAMLAR ÇALIŞIYO!.. Deprem İstanbul’da olmasın diye İstanbul’u bitirdiler. HAFTANIN SANAT ÇİZELGESİ Parayı veren düdüğü çalacak. KÜRESEL SÖZLER Görünen saray kılavuz istemez! Çökerken bile yürüyen sistem ürkiye’deki düzen ve sistem çökerken de fiilen yürümektedir. Tuncay Güney’lerin Zekeriya Öz’lerin bir silah gibi kullanılarak yapılan sivil darbeler, Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında olduğu üzere, çökmelerine karşın etkileri (sonuçları) halen yürümektedir. Uygulayan iç siyasal odaklar ve küresel ortakları Türkiye’de ve bölgede “orta vadeli amaçlarına ulaşmışlardır”. Şimdilerde de sonuçlandırma çabası içindeler. Zekeriya Öz’ler birey olarak tartışılmalarına rağmen onları kullanan örgütler ve siyasiler tartışılmıyorlar. Meclis darbe yapan siyasileri korurken, hatta affederken Tuncay Güney ve Zekeriya Öz gibi maşalar göz göre göre kaçırılmaktadır. T Argodan al haberi PENCÜDÜ ATMAK: Yalan söylemek KAYIŞ DİLİ: Hırsızlar arasında kullanılan argo HASAR TESPİT KOMİSYONU Sistem çöktüğü için hasar tespiti yapılamamaktadır. Tuncay ve Zekeriya Ülkede cesur hukuk adamı var mı? Erdoğan’ın gündeme damgasını vuran talihsiz “Fiili durum şu andaki rejime uymuyor, tez değiştirile!” emirlerinin yankıları devam ediyor. Bir kısım gazeteci veya Levent Gök gibi siyasi arkadaşlar, Erdoğan’la darbe rejiminin lideri Evren’i kıyaslamaya başladılar. Aslında pek kıyaslanacak tarafları yok. Evren hiçbir zaman iktidarı sivillere devretmenin önünü kapamadı. Kendi desteklediği MDP’nin lideri Sunalp kaybedince üzüldü ama seçimler tekrarlansın demeyi de aklına getirmedi! Bırakın Evren’i, demokrasiyi yerle bir etti dediğimiz MenderesBayar ikilisi bile buna benzer rejim siparişine açıkça yeltenmediler. Var olan hukukun içinde antidemokratik entrikalar çevirirken Tahkikat Komisyonu gibi bir garabetle son raydan çıkmayı yaşadıklarında bile teorik olarak çuvala sığdırmaya çalıştıkları bir mızrak vardı. Bu durum onları da aşacağa benziyor. RTE’nin güç anlayışı şundan ibaret: “Fors bende, AKP emrimde, polis ve asker de emir erlerim konumunda. Gerisinden bana ne? Karşımda teorik olarak bile herhangi bir caydırıcı güç var mı?” Demokrasi, kaba kuvvete kimin sahip olduğundan ibaret bir komedya oluveriyor! Evren ve Menderes’ten daha ağır! den arta kalan saniyeleri tüketmekle meşgul... Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’nun “Cumhurbaşkanı yerine başkan seçmiş olsaydık, bu kaos yaşanmazdı” sözleri ise, şimdiden demokrasi tarihinin arka kapısından ibretlikler arasına girdi... Cumhuriyeti’nin devlet yapısına doğrudan çomak sokan ağır bir ihlalinin adını koyacak bazı hukuk insanları umarım bu ülkede vardır. Yargı ya görevini yapmalı ya da “ben artık bitmişim” diyerek toptan istifa etmelidir! İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu l Haber l Ekonomi: Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörü Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni Onur Tunalı Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Ceyda Karan Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Grafik: Ahmet Sungur l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Ahmet Rasim İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Halit Ziya Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Bulvarı 1352 S. 2/3 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent Yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Cumhuriyet Caddesi Beşler Apartmanı No: 44 Kat:3 Daire:4 34367 Elmadağ/İstanbul Tel: (0212) 251 98 74 75 81 82 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.31 04.20 04.33 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.09 13.1 5 17.01 05.56 13.00 16.45 06.19 13.25 17.11 Akşam 20.09 19.52 20.13 Yatsı 21.38 21.1 9 21.44 RTE’nin buyruğu hukukdışıdır. Halkın iradesini, anayasayı ve sevdiği deyimle “seçilmişleri” yok sayan bir tehdittir. Açık bir “oldubittiye getirme” çabasıdır. Yani “Anayasayı tağyir, tebdil, ilga” suçlarına girer. Dolayısıyla Yargıtay Onursal Başsavcısı Kanadoğlu’nun, “Erdoğan hakkında Meclis soruşturması açılabilir, Yüce Divan’a sevk edilebilir” sözleri ciddi bir içerik ve anlam kazanmaktadır. Bu kadar sorumsuzca yapılan ve Türkiye Yargı ya görev yapsın ya istifa etsin! AKP’lilerin bile RTE’yi doğru dürüst savunamadıklarını görüyoruz. Öte yandan AKP’li milletvekilleri kendilerini ıskartaya çıkaran bu tavra karşı “gık” deme cesaretini hâlâ bulamıyorlar! Allah affetsin! RTE’nin neoliberal destekçileri çoktan çekildi. Hatta Taha Akyol bile kendisini destekleyemez hale geldiyse, siz anlayın durumu. Affedersiniz ama Bahçeli bile “Yerli Hitler istemiyoruz” deyip yine herkesi şaşırtarak kendini yeniden muhalif (!) gösterme peşinde! İyi sıhhatte olsunlar! Bakalım RTE’den aferin almak için yine hangi son dakika golü hazırlıyor? Acaba o bile anladı mı “Savaşın bir seçim oyuncağı, bir RTE cankurtaranı” haline dönüştürüldüğünü? Konunun HDP’yi baraj altında bırakıp, RTE’yi kurtarma operasyonu olduğunu? Yoksa bu zaten kendilerinin de arzuladığı senaryo mu? HDP düşmanlıklarının RTE’ye muhalefet etme kararlarını geride bıraktığını biliyoruz artık! Bakın bu 45 gün özetle nasıl kullanıldı: Oyalama, zaman kazanma bir yandan, savaş çığırtkanlığı diğer yandan! Ve tabii “fiili hukuksuzluk hazırlığı” dört bir koldan! Ben bu satırları yazarken, Başrehin Davutoğlu, Bahçeli ile beraber 45 gün Tepkiler bile ne diyeceğini bilemiyor Hani bir savcı vardı ya, esip gürleyen! Atatürkçüleri, askerleri, Fenerbahçelileri hapislere tıkan? Hani bir başbakan vardı... “Ben o davanın savcısıyım” demekten çekinmeyen... İşte şimdi o savcı, İlhan Selçuk’ların, Aziz Yıldırım’ların, Tuncay Özkan’ların öngördüğü gibi kaçacak delik arıyor ve bulamıyor. Eski büyük dayanışma partneri, onu “saklandığı inden bulup getirmeye” yemin etmiş! Ne öğreniyoruz bu tarihi dersten: Asıp keserek hukuksuz yöntemlerle kükremek, hiç kimse için güvenilir bir liman değil. Demek ki bundan istisnasız herkes kendine bir ders çıkarmalı! Dün fezlekeler ve baskınlarla ortalığı birbirine katarken birden İnterpol’ün Wanted listesine girip kırmızı bültenle aranabilirsin! Şu hayatta, ben neymişim demeyeceksin, önünü göreceksin, körleşmeden. Şu devlete borçlu olduğun, içtiğin su, oturduğun koltuk, müsrifçe kullandığın tüm nimetler, hepsini hazmetmen gerekecek. Biraz kadirşinas ve mütevazı olmak, her siyasinin unutmaması gereken hayat dersi... Hani “kandırıldık” diyorlar ya... Umuyorum bu halk da onları öyle bir kandıracak ki... O seçimi yaptıklarına yapacaklarına pişman olacaklar! Ama yeter ki tüm partiler bilsin ki bu tarafgir ve devrini doldurmuş, düşmüş hükümetle seçime de gidilmez! Zekeriya Öz olayının öğrettikleri... Tuncay Güney ve Zekeriya Öz, Türkiye’yi tersyüz edip devşirmek ve parçalamak için kullanılan küçük maşalar arasındaydılar. Ergenekon ve Balyoz sivil darbeleri (kumpasları), Türkiye Cumhuriyeti’ni tersyüz etmek için tasarlandı ve uygulandı. Bu arada Tuncay Güney’ler, 1725 Aralık’lar, AKPCemaat savaşı, Suriye skandalları, Zekeriya Öz’ün kaçış düzenlemesi ve tabii, AKP’nin 7 Haziran’da azınlık durumuna düşmesi kötü gidişi yine de etkilemedi. İçerde (PKK ve KCK) başkaldırı noktasına gelmiş, silahlı çatışmaları yaygınlaştırmışlar. ABD (ve AB) Barzani ve PYD üzerinden “Kürdistan siyasetini” açık, meşru ve fiili bir konuma getirmişler. KCK temsilcisi Zübeyir Aydar, Türkiye içi çatışmada, ABD’nin üçüncü göz (hakem) olmasını istemiş. ABD, Ankara (ve Erdoğan) ile anlaşarak İncirlik Üssü’nün kullanımını, 1991 Çekiç Güç operasyonunda olduğu gibi, yeniden elde etmiş. Irak’tan Akdeniz’e uzanacak koridorun (Kürdistan’ın) bütün koşulları hazırlanmış. Bütün bunlar olurken Türkiye’nin (Ankara’nın) konumu fiilen, Erdoğan’ın kendi bireysel maksimizasyon modeline göre yürümektedir. En azından Kasım 2015’e kadar, işin böyle gideceği anlaşılıyor. Zekeriya Öz, BOP, Tuncay Güney, Ergenekon, Balyoz, IŞİD, PKK, Barzani, Çekiç Güç, İncirlik, Ankara’daki iktidarlar ve tabii kimi küresel güçler bir bütünün ayrılmaz parçalarıdır. Zekeriya Öz ile Kürdistan arasındaki bağı kurmazsak hiçbir şey anlayamayız. Lütfen bütünü görelim Son derslere gelince: 7 Mart 2002’de Harp Akademileri’ndeki bir sivil ve açık seminerde TürkiyeBatı ilişkileri için sunduğum tebliğe MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, “Ben de altına imza atarım” deyince kızılca kıyamet koptu, düğmeye basıldı. Askerin de “ilişkileri sorgulaması” NATO’cu tutuma aykırı idi. Bunun ayrıntılarını yazdım .(*) Türkiye’yi değiştirmek isteyen diğer iç güçlerle birlikte Ergenekon ve Balyoz sivil darbeleri, BOP ile bütünleştirilerek, “ortak hedefler doğrultusunda kumpaslarla gerçekleştirildi”. 2007’de çıkan “ABD, Ordu, AKP Üçgenindeki Türkiye” kitabımda yazılanlar, bugün Türkiye’yi yeni üçgenlere getirdi. “PKK, AKP, Batı Üçgenindeki Türkiye”ye ulaşmış olduk. Zekeriya Öz mü? Tetikçilerden, beni de Silivri’ye gönderenlerden sadece biri. Bir atasözü vardır; “Hiçbir silah sahibine sadık kalamaz”… (*) E.Manisalı, “Avrupa’nın Askerle Kavgası”, (sayfa 275330) Cumhuriyet Kitap, 2009 7 Mart 2002’de basılan düğme ON NUMARA 07, 14, 16, 17, 19, 24, 28, 29, 31, 36, 43, 49, 54, 55, 56, 57, 58, 60, 62, 69, 72 ve 76 10 BİLEN: 252 bin 228’er TL (1 kişi) 9 BİLEN: 2 bin 669’ar TL 8 BİLEN: 130.25’er TL 7 BİLEN: 24.15’er TL 6 BİLEN: 4.20’şer TL HİÇBİR NUMARAYI DOĞRU TAHMİN EDEMEYEN: 3.10’ar TL C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle