17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 SAGLIK Pasifik ahtapotu bir karidesi ağına düşürüyor. Doğuştan işitme engelli olan ve 2 ay önce geçirdiği ameliyat sonrasında, beynine yerleştirilen cihazla duymaya, konuşmaya başlayan 5 yaşındaki İrem Su Umar’ın işitme cihazını kaybetEDITÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 5 yaşındaki İrem’in duyma sevinci yarım kalmadı mesiyle yaşadığı hüzün, bir hayırseverin 13 bin lira değerindeki cihazı almasıyla yeniden mutluluğa dönüştü. İşitme cihazı satan bir firma tarafından aranan baba Hasan Umar, ismi açıklanmayan bir hayırseverin cihazı aldığını söyledi. Umar, “İsmi açıklanmayan o hayırsevere çok teşekkür ediyorum. Duamız onunla” dedi. l ÇORUM/AA Cuma 14 Ağustos 2015 Ahtapotun gen haritası çözüldü htapotun gen haritası çözüldü. Uzun süredir ahtopotun DNA’sı üzerine çalışmalar yapan uzmanlar deniz canlısının insandan 10 bin daha fazla geni olduğunu ortaya çıkardı. Independent gazetesinin haberinde, araştırmaların sekiz kavrayıcı kolu, büyük beyni ve sorun çözme yetenekleri ile ahtopotun diğer hayvanlardan, hatta diğer yumuşakçalardan bile farklı olduğunu gösterdiğine işaret edildi. Chicago Üniversitesi’den Dr. Clifton Ragsdale, ah Göçmenler A tapotlarda başka hayvanlarda örneği olmayan yeni pek çok gen bulduklarını söyledi. Ahtapotların insanlardan 10 binden fazla, yani yaklaşık 33 bin gene sahip olduğu ortaya çıkarılan bulgular arasında. Ahtopotun tehlike, avlanma esnasında renk, şekil değiştirmesine de vurgu yapan kimi uzmana göre, ahtopotlar gezegendeki “ilk akıllı canlı” olabilirler. Uzmanları şaşırtan bir diğer bulgu ise ahtapot türlerinden Pasifik çizgili ahtapotun avına doğrudan saldırmak yerine arkadan dürterek şaşırtıp kollarına düşürmesi. Yedi bulaşıcı hastalık tekrar ortaya çıktı CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, Suriyeli göçmenlerle Türkiye’de daha önce kontrol altına alınan sıtma, şark çıbanı, çocuk felci, tüberküloz, kızamık, tifo ve bruselloz hastalıklarının tekrar görülmeye başladığını söyledi. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen İrgil, “Suriyeli göçmenlerle Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarına göre, şu anda Suriye’de görülmeyen, bizde de kontrol altına alınan ve görülmeyen 7 bulaşıcı hastalık tekrar sahneye çıktı. Bunlar sıtma, şark çıbanı, çocuk felci, tüberküloz, kızamık, tifo ve bruselloz. Bu 7 hastalık Türkiye’de elimine edilmişti, görülmez olmuş, kontrol altına alınmıştı. Fakat son yıllarda şark çıbanında bir artış görüyoruz” diye konuştu. Sağlık Bakanlığı’nın birtakım önlemler aldığını, doktorların gayretli bir çalışma yürüttüğünü, Suriyelilerin kaldığı kamplarda vakaların kontrol altında olduğunu aktaran İrgil, ancak kampların dışında şehirlerdeki çocukların aşısız olduğunu tahmin ettiklerini söyledi. l AA Doktorlar rapor alıyor hasta evden çıkamıyor atışmalı bölgelerde sağlıkçıların gerilimli ortamdan uzaklaşmak için rapor İKLİM aldığı, pek çoğuÖNGEL nun da istifa etmeyi düşündüğü ortaya çıktı. Cizre, Silopi ve Nusaybin’de incelemelerde bulunan TTB heyetinden Şeyhmus Gökalp, “Ortamdan hem sağlık çalışanları hem de sağlık hizmeti olumsuz etkileniyor. Sağlıkçılar korkuyor. Doktorlar istifayı düşünüyor” diye konuştu. Kamuoyuna ambulansların, hastanelerin taranma haberleri yansırken, bölgede hizmet veren sağlıkçılar da bu gerilim ortamında işini yapıyor. Bu iddiaları yerinde duymak ve görmek için TTB, SES, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Türkiye Psikiyatr Derneği ile bölge tabip odaları adına iki heyet incelemelerde bulundu. Bir heyet Van ve Tatvan’a giderken, diğer heyet de Nusaybin, Cizre ve Silopi’de görüşmeler yaptı. İkinci heyetin içinde bulunan TTB Merkez Konsey Üyesi Şeyhmus Gökalp, iddiaların doğruluğunu teyit etme gereksinimi duyduklarını için inceleme yaptıklarını kaydetti. Cizre’de kaymakam ve devlet hastanesinin başhekimi ile görüştüklerini söyleyen Gökalp, “20 Temmuz’dan sonraki olaylarda hastanelerde güvenlik güçleri tarafından bazı so Doğu ve Güneydoğu’daki gerginlik sağlık çalışanlarını ve hastayı da etkiledi. Halk, gözaltına alınma korkusuyla hastaneye gidemiyor, doktor da hasta da tedirgin Ç runlar yaşanmış. Acil servisin önünde havaya ateş edilmiş, sağlık çalışanları yüzükoyun yere yatmak zorunda kalmış” dedi. Hastanelerde bulunmaması gereken Emniyet araçlarının acil servisin önünde durduğuna dikkat çeken Gökalp, Cizre kaymakamına durumu ilettiklerini ancak tedbir amacıyla bunun gerekli olduğunu söylediğini belirtti. Özellikle Nusaybin ve Cizre’de sağlıkçıların gerilimden fazlasıyla etkilendiğini dile getiren Gökalp, “Sağlıkçıların pek çoğunda istifa düşüncesi gelişmiş. Silahlar, çatışmalar sağlıkçıları korkutuyor. Aralarında bu ortamdan uzaklaşabilmek için rapor alanlar var” dedi. Cizre Devlet Hastanesi’nde başhekimin aktardığına göre ambulans tarama olayının gerçekleşmediğini vurgulayan Gökalp, “Gerilim ve çatışma ortamı sağlık ortamını etkiliyor. Hem hasta hem de doktor tedirgin” uyarısında bulundu. İnsanların gözaltına alınma korkusu nedeniyle hastanelere gelemediğini, evde kendi imkânlarıyla tedavi olduğunu söyleyen Gökalp, “Bu nedenle yaralı sayısına ilişikin net bilgi yok. İnsanlar sağlık hakkından mahrum kalıyor dedi. Rapor alıyorlar Dünyanın en yaşlı ikizlerinden uzun hayatın sırrı: eçen ay 102. yaşlarını kutlayan Belçikalı ikiz kardeşler Pieter ve Paulus Langerock uzun yaşamın sırrını açıkladı: Günde bir kadeh şarap ve hiç evlenmemek. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasından önce doğan Langerock kardeşler, “Sırrımız çok çalışmak, dakiklik ve her gün bir ka G deh iyi kırmızı şarap” diyor. Sağlıklarına pek özen göstermediklerini itiraf eden Paulus “Bazen ikimiz oturup bir gecede bir şişe viski içerdik” diyerek hiç evlenmemiş olmalarının da uzun yaşamalarında payı olabileceğini belirtiyor. Uzun yaşamak isteyenlere “Vaktinizi boş işlere harcamayın, çok Bir kadeh şarap ve evlenmemek yemek yemeyin, kadınların peşinden koşmayın” tavsiyelerini veriyor. Yaşamlarının büyük kısmını birlikte geçiren kardeşler, 99 yaşında taşındıkları huzurevinde de aynı odayı paylaşıyor. İkizler doğumgünlerini de birer kadeh kırmızı şarapla kutlamayı ihmal etmedi. l REUTERS 200’ü çocuk Kimlik sorgusu 1500 Suriyeliye protez TÜRKİYE’DE AMELİYAT EDİLDİ 9 kiloya düşen Hamza annesinden alınan böbrekle hayata döndü A zerbaycan’ın başkenti Baku’da yaşayan 4 yaşındaki Hamza Guliyav’ın doğuştan böbrekleri gelişmemişti, kronik böbrek yetmezliği hastasıydı. Bu nedenle ciddi kemik gelişimi bozukluğu sorunu yaşıyordu. Yaşıtları 1617 kilogram olan Hamza, hastalığı nedeniyle 9 kiloya kadar düşmüştü ve yürüyemiyordu. Kilosunun düşük olması nedeniyle kendi ülkesinde ve daha sonra yönlendirildiği İran’da ameliyat olamadı. Türkiye onlar için umut oldu. Ravana ve Hikmet Guliyav çifti, tesadüfen, Baku’ya böbrek nakil ameliyatı için giden Prof. Dr. Ayhan Dinçkan ile tanıştı. Aile İstanbul’a gelmeye karar verdi. Özel bir hastanede yapılan tetkiklerden sonra Hamza’nın annesinden böbrek alabileceği ortaya çıktı. Ameliyatla oğluna bir böbreğini veren anne Ravana “Doktorlar, oğlumun böbrek nakli olması gerektiğini söylemişlerdi ama 9 kilogram olduğu için kimse bu ameliyatı yapamadı. Ayhan Hoca’yı bulduk. Böbreğimi, oğluma verebileceğimi öğrenince çok mutlu oldum, sağlığına kavuştu, inşallah yürüyeceği günü de göreceğiz” diyerek duygularını dile getirdi. Bugüne dek 500’e yakın çocuk hastaya nakil ameliyatı yapan İstanbul Yeniyüzyıl Üniversitesi Fıp Fakültesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Organ Nakli Bölüm Başkanı, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Dinçkan, “Kendisi 9 kilo ve iç organları çok küçük. Annesinin böbreği kendi karaciğerinden daha büyük. Karnı yetişkin bir organı barındırıyor. Murat 124’e Mercedes motoru takmış gibi oluyor. Küçücük bedene, yetişkin organ taktık ve çok güzel çalışıyor” diye konuştu. l SİBEL BAHÇETEPE atay’ın Reyhanlı ilçesinde kurulan protez merkezi, Suriyelilerden savaşın izlerini silmeye çalışıyor. Merkezde 2.5 yılda 200’ü çocuk 1500 Suriyeliye protez kol ve bacak takıldı. Suriyeli işadamlarının Suudi Arabistan’daki Sema ile Avrupa’daki Syria Relief ve Every Syrıan vakıfları, iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınanların yoğunlukta olduğu Reyhanlı ilçesine 2013 yılının başlarında protez merkezi kurdu. Suriyelilerin savaşta kaybettikleri uzuvların yerine protez takılması amacıyla kurulan merkezde 15 protez uzmanı görevlendirildi. Merkezin müdürü Raif el Mısrı, merkezin tüm masraflarının 3 vakıf tarafından karşılandığını belirterek, protezlerin de merkezde üretildiğini söyledi. Mısrı, şöyle devam etti: “Suriyeli işadamlarınca desteklenen ve her türlü gideri ile malzemesi sağlanan merkezimize başvuran Suriyeli vatandaşlarımızın eksik olan kol ve bacaklarını takıp, psikolojik destek veriyoruz. Yaptığımız bu hizmet karşılığında kendilerinden ücret almıyoruz.” l HATAY/DHA H C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle