23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 14 Ağustos 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY haber 3 İstanbul 230 /3 2 0 Ankara 200 /3 4 0 İzmir 240 /3 4 0 Bursa 210 /3 4 0 Antalya 270 /3 2 0 Adana 250 /3 5 0 Trabzon 250 /3 1 0 Artvin 210 /3 1 0 Çanakkale 240 /3 4 0 42 37 33 29 25 22 19 16 13 11 Bu yöne dikkat BalıkesirDursunbey yolunun 3536. kilometrelerinde patlamalı yol yapım çalışmaları nedeniyle yarına kadar 14.0016.00 saatleri arasında ulaşım sağlanamayacak. Balıkesir 190 /3 4 0 Sivas 170 /3 5 0 Diyarbakır 210 /4 0 0 Mersin 280 /3 5 0 Erzurum 150 /3 3 0 Eskişehir 180 /3 3 0 Aydın 220 /3 8 0 Gaziantep 230 /3 8 0 Konya 200 /3 4 0 Gök gürültülü yağmur Atina 260 /3 5 0 Berlin 210 /3 6 0 Girne 250 /3 4 0 Londra 170 /2 3 0 Moskova 150 /2 5 0 Paris 170 /2 5 0 Madrid 160 /3 1 0 Amsterdam 190 /2 5 0 Roma 210 /3 2 0 Çok bulutlu TARİHTE BUGÜN 1910: Türkiye’nin ilk kadın gökbilimcisi Nüzhet Gökdoğan, İstanbul’da doğdu. 1956: Alman tiyatro adamı ve şairi Bertolt Brecht, 58 yaşında Berlin’de yaşamını yitirdi. Güneşli Parçalı bulutlu Yağmurlu Karla karışık yağmur Asbest her yerde Dünya Sağlık Örgütü’nün kanserojen madde listesindeki asbest 2010’da yasaklandı. Türkiye’de yüz binlerce ton var ama nerede olduğu bilinmiyor İKLİM ÖNGEL ‘Cambaza bak’tırıp seçime gittiler 4 günde toplam 41 saat görüştüler. Biz koalisyon pazarlığı yaptıklarını sanıyorduk. Meğer hiç koalisyon konuşmamışlar. Türkiye devrik bir hükümetin kontrolündeyken, her gün ölüm haberleri gelirken, yangın gün be gün büyürken, AKP’liler CHP’ye bir koalisyon teklifi bile yapmamış. Ya ne yapmışlar onca gün, bunca saat? CHP’liler fikirlerini anlatmış, AKP’liler sessizce not almış. Sonra da geçen pazartesi Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’na gelip “Çok iyi bir insansınız. Ama sizinle uzun süreli bir ilişkiye yokum. İsterseniz 3 ay takılalım” demiş. “Ben uzun vadeli bir birliktelik düşünmüştüm” cevabını alınca da teşekkür edip gitmiş. Hepsi bu… Yani “istikşafi görüşme” dedikleri bir “cambaza bak!” oyunundan ibaretmiş. Biz görüşmeleri izlerken Erdoğan, kafasında kurguladığı oyunu ustaca yönetti ve perde gerisinden seçimi dayattı. Güvendiği şey kamuoyu yoklamalarıydı: Çözüm masasını devirdikten sonra diline doladığı milliyetçi söylem ve artan gerilim, partisinin oylarını hafif kımıldatmışa benziyordu. Ama iş uzarsa hem olaylar çığırından çıkabilir, hem beklenen ekonomik kriz, sandığı vurabilirdi. O yüzden en kısa zamanda seçime gidilmeliydi. Görev vermeyi geciktirerek, görüşmeleri torpilleyerek istediğini elde etti. İki liderin buluşmasından hemen önce muhtarlarını topladı; masanın altına mayın döşer gibi, bu koalisyonun olamayacağını, seçimden kaçılamayacağını ilan etti. Şimdi ikinci bölüm başlıyor: Seçimi garantiye alması için, iktidarı bırakmaması lazım. Normal olarak görevi Davutoğlu’ndan alıp Kılıçdaroğlu’na vermesi, o da hükümet kuramazsa ülkeyi seçime, Meclis’teki bütün partilerin üye vereceği bir geçici seçim hükümetinin götürmesi gerekirken, bunu da engelleyecek. Seçime, AKP hükümeti ile gidilmesi için tehlikeli, engebeli yollar deneyecek. Bir anlamda, iktidarı gasp edecek. Önümüzdeki 3 ay çok kritik… Olaylar daha da tırmanırsa, Saray entrikasıyla hükümetsiz bırakılmış ülke ve ekonomi hepten sallanırsa, seçim kampanyasında her hafta Saray’da topladığı muhtarlara “Gördünüz mü bensiz olmuyor” diyen bir Başkan adayı ile gidebiliriz seçime… 2 ünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) “kanserojen maddeler” listesinde yer alan, Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye’de 2010’da yasaklanan asbestin, bu tarihe kadar son 10 yılda 130 bin ton ithal edildiği ortaya çıktı. Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Başkanı (ÇESAM) Baran Bozoğlu, “Bu miktara, önceki yıllar ve Türkiye’de üretilenler de eklendiğinde bugün yaşam alanlarımızda yüz binlerce ton asbest bulunuyor” dedi. Sanayide yoğun olarak kullanılan bu atıklarını, nerede olduğunun bilinmemesi tehlikeyi daha da artırıyor. ÇESAM Başkanı Bozoğlu, 2010 yılında kullanımı ve ticareti Bakanlar Kurulu kararı ile yasaklanan asbeste dikkat çekti. Yasaklanana kadarki 10 yılda 130 bin ton asbest ithal edildiğini söyleyen Bozoğlu, daha önceki yıllar da dikkate alındığında Türkiye’de yüz binlerce ton asbset olduğunu söyledi. Asbestin hayatın her alanın D Zararları SAY SAY BİTMEZ Asbest, solunum veya içme suyu yoluyla vücuda girdiğinde başta kanser, akciğer zarları arasında sıvı toplanması, kireçlenme, akciğer zarı kalınlaşması ve akciğer dokusunda bağ dokusu oluşumu hastalıklarına neden oluyor. Ayrıca ciltte yaralara neden olabiliyor. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), kanserojen maddeler listesinde asbest maddesi, kesin kanserojen tanımlanması ile 1. grupta sınıflandırıyor. Sağlığa dair kayıtlar uygun tutulmadığı için ülkemizde asbest nedeniyle kanser olan ve yaşamını yitiren insan sayısı net olarak bilinmiyor. ‘Cambaza bak!’ Kuito gemisi de Aliağa’da söküme alınmadan önce asbest yönünden incelenmemişti... da olduğunu dile getiren Bozoğlu, bulunduğu alandan söküldükten sonra tehlikeli atık olarak tanımlanan asbestin Türkiye’de kaydının sağlıklı tutulmadığını kaydetti. Eski yapıların, endüstriyel tesislerin yıkılması veya restore edilmesi sürecinde asbestin nereye gittiğinin “beyan” üzerinden takip edildiğini belirten Bozoğlu şu örnekleri verdi: “Kuito gemisi Aliağa’da söküme alınmadan önce asbest yönünden incelenmedi. Karacabey/Bursa’daki fabrika binalarında hiçbir önlem alınmadan, çatılar, kazanlar, konserve teneke kutu baskı hattı her şey asbestli olmasına karşın, denetimsiz asbest uzmanı olmadan söküldü. Ambarlı’da EÜAŞ’a ait Fueloil fabrikasının neredeyse tamamında yoğun asbest bulunuyor. Raporlarda da yer alan bu bilgiye rağmen herhangi bir önlem alınmadı. Bu fabrikada çalışan işçilerin kanser olduğu biliniyor. Pendik’de Cargill’in eski fabrikasının 2013 yılında kontrolsüz sökülmesine göz yumuldu. Daha da vahimi sökülen malzemelerin nereye gittiği bilinmiyor.” Yalnızca söküm işinde çalışan işçilerin değil, halkın ve doğanın da tehlike altında olduğuna söyleyen Bozoğlu, risk altında çalışanları şöy ‘Beyan’ edilmiyor Herkesi tehdit ediyor le özetledi: “Madeni üretim işçileri, araba tamircileri, kaynakçılar, altın, gümüş üretim sanatkârları, buhar kazanı, ateş kazanı yapımcılarını, kimyagerler, itfaiyeciler, gaz istasyonunda, yağ rafinerisinde çalışanlar, jeneratör operatörleri, elektrik santralında çalışanlar, demiryolu işçileri, tersane işçileri, yanmaz kumaş tekstil işçileri, yer döşemecileri, inşaat mühendisleri.” l ANKARA ‘Bensiz olmuyor’ Cihangir’i tırtıllar sardı thal orman ürünleri ile Türkiye’ye geldiği tahmin edilen “Anoplophora spp” (Turunçgil uzun antenli böcek) cinsi ağaç yiyen böcekten sonra şimdi de zehirli tırtıl ağaçlara ve bitkilere zarar vermeye başladı. Geçen yıl Zeytinburnu’nda ortaya çıkan ve ağaçları kemirerek kurutan böceğe bu yıl da Fatih ilçesinde rastlanmış ve belediye ekipleri hasta ağaçları keserek önlem alma yoluna gitmişti. İ Uyuyakalınca uçağını kaçıran Cezayirli yolcu, camları kırdı, aprona atladı, kaçırdığı uçağın peşinden koştu. (Fotoğraflar: DHA) Kime yarar? Havalimanını birbirine kattı ezayirli Chıha Djallal (29), C İstanbul’dan Cezayir’in Batna kentine gitmek için Türk Hava Yolları’nda işlemlerini yaptırdı. Daha sonra pasaport kontrolünden geçen Djallal uçağının kalkacağı 222 NO’lu köprüye yakın bir yerde uyuyakalınca anonsları duymadı. Uyandığında uçağın hareket halinde olduğunu gören Chıha Djallal köprüye koştu. Cam kapının kilitli olduğunu görünce de eline geçirdiği bir cisimle camı kıran Djallal, hızla köprünün aprona açılan bölümüne geldi. Buranın da kapalı olduğunu gören Cezayirli yolcu, bu kez köprüyü uçağa bağlayan panjuru eliyle zorlayarak açtı ve aprona atladı. Bu sırada uçak köprüden ayrılmış ve piste doğru yönelmişti. Cezayirli Chıha Djallal tam koşmak isterken orada bulunan Apron Güvenlik görevlileri tarafından yakalandı ve havalimanı polisine teslim edildi. 29 yaşındaki Cezayir Batna’lı Djallal ailesinin kendisini Cezayir’de beklediğini ve mutlaka gitmesi gerektiği için panik halinde bunu yaptığını söyledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Bu kumarın sonucu ne olur? Seçmen, 70’lere özgü, “Bir eli sopalı gelsin/ bu gidişe dur desin” tekerlemesini söyleyerek bu tuzağa mı düşer, yoksa “Sen mesajımı almadın galiba” diyerek bu iktidar gaspına daha ağır bir ceza mı keser? “Bozan taraf biz olmadık” diye övünen CHP’yi ödüllendirir mi, yoksa “Ama oyunun uzamasına alet oldunuz” diye cezalandırır mı? Soruların cevabı, biraz da önümüzdeki ateşten sonbaharın siyasi, ekonomik gelişmelerine bağlı… İşte o yüzden uyanık olmak zamanı… Bitirirken bir kulis verelim: Kılıçdaroğlu, milletvekillerini bilgilendirme toplantısında yazarımız Prof. Dr. Emre Kongar’ın 31 Temmuz’da yazdığı “AKP’nin çok tehlikeli oyunu” başlıklı köşe yazısına atıf yapmış ve gidişat konusunda hepsini uyarmış. CHP liderinin kaygısını daha iyi anlamak için, bu yazıyı, o yazının finaliyle noktalayayım: “Kamuoyunun, ‘Bunlar seçim kaybetse de gitmez’ gibi son derece tehlikeli bir düşünceye doğru kaydığına işaret etmek istiyorum: Bu yargı geniş kitlelere yerleşirse, Türkiye için felaket olur!” ‘Felaket olur’ İstanbul’un yeşiline uzun antenli böcekten (altta) sonra bu kez tırtıllar göz dikti! Ölüme mi terk edildiler? Yunanistan Sahil Güvenliği’nin botlarını batırdığını ve Türk balıkçıların kendilerini kurtardığını söyleyen göçmenlerin bu iddiasını, yayımlanan görüntüler doğruluyor unanistan üzerinden Avrupa’ya kaçak geçişin ilk durağı Ege’de, bu yıl 12 Ağustos’a kadar Sahil Güvenlik ekipleri 857 arama kurtarma operasyonuna çıkarken bu operasyonlarda 31 bin 846 göçmen kurtarıldı, 47 kaçakçı yakalandı. Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından verilen bilgiye göre, son olarak Seferihisar Doğanbey önlerinden Yunan adalarına geçmeye çalışan bir grup kaçağın lastik botu battı. Operasyonda 35’i Suriye, 12’si Irak uyruklu 47 göçmen kurtarıldı. Sahil Güvenlik, kurtarılan göçmenlerin, Yunanistan’a ait askeri botun kendilerini durdurduğu, benzin bidonlarını ve motorla Şimdi de özellikle Cihangir semtindeki ağaç ve bitkilerde görülen zehirli tırtıl ile mücadeye başlandı. Belediye, kuşların bile yemekten kaçındığı tırtılları etkisiz hale getirmek için alarma geçti. İnsan sağlığına zarar vermeyen ilaçlar kullandığını belirten belediye, Cihangir’in hemen her mahallesinde çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Tırtılların insan sağlığına zarar vermedikleri düşünülüyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet Kuşlar bile yemiyor Y Deniz ortasındaki yaşam mücadelesi ve sonrasındaki insanlık dramına tanıklık yapan Türk balıkçılar bu anları kaydetti. (DHA) rını alarak botlarını patlattığı yönünde bilgi verdiğini aktardı. Karaburun açıklarından Sakız’a geçmek isteyen bir grup göçmene Yunan sahil güvenlik ekiplerinin gerçekleştirdiği uygulamanın balıkçılar tarafından çekilen görüntüleriyle doğrulandı. Görüntülere göre, Yunan sahil güvenlik ekipleri, üzerinde 50 kişilik Suriyeli grubun bulunduğu botun yanına gelerek bir süre kaçaklarla konuşuyor. Kaçakların botla ilerleyişini durduramayan ekipler, zodyak botu patlatıp hızla uzaklaşıyor. İhbar üzerine bölgeye Türk Sahil Güvenlik Botu gönderiliyor. Çevredeki balıkçılar ise göçmenlere yardım elini uzattı. l İZMİR/Cumhuriyet Jiletli saldırgan tutuklandı Boğaziçi Üniversitesi Kız Yurdu’na 8 Ağustos’ta girerek jiletle bir öğrenciyi yaralayan saldırgan Yasin P. tutuklandı. Kardeşi Şeref P. ise savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Jiletli saldırganın adliye girişinde kendisini görüntüleyen gazetecilere ‘Çek çek güzel çıkalım, yakışıklı çıkalım’ sözleri dikkat çekti. Yasin P., basın mensubunun “Neden kızlara saldırdınız” sorusuna “Kızlara saldırmadım. Tecavüz mecavüz, yalan” dedi. Yasin P., “Ne işiniz vardı orada” sorusuna ise “İçtim kafam güzeldi” diye yanıt verdi. l İSTANBUL /Cumhuriyet C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle