16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 8 DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURİYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 2.7920 0.1 kuruş TASARIM: SERPİL ÜNAY 3.0580 0.3 kuruş 10.04 0.1 puan 77.495 1197 puan 666.75 3.02 lira 98.60 0.45 lira EDİTÖR: PELİN ÜNKER Salı 11 Ağustos 2015 Maliye memurun zammına direniyor Maliye, hükümet ile memur sendikaları arasındaki toplusözleşme görüşmelerinde yüzde 3+3’ün üzerindeki her artışa karşı çıkıyor. ükümet ile memur toplusözleşme görüşmelerinde Maliye Bakanlığı, yüzde 3+3’ün üzerindeki her artışa karşı çıkıyor. Maliye, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nda (KPDK) kabul edilmesine karşın 4B ve 4C’li personelin kadroya alınmasına da itiraz etti. MUSTAFA Hükümet ile meÇAKIR mur konfederasyonları 3.2 milyon kamu çalışanı ile 1.9 milyon emeklinin 20162017 mali ve sosyal haklarının görüşüldüğü toplusözleşmenin geneli üzerinde bugün ikinci toplantıyı gerçekleştirecek. Geçen hafta hizmet kollarına ilişkin komisyon toplantılarının yapıldığı toplusözleşmenin bugünkü toplantısında hükümetin yüzdelik zam önerisini masaya getirmesi bekleniyor. Toplusözleşmede yetkili konfederasyon olan MemurSen 2016 için yüzde 8+8, 2017 için de yüzde 7+7 zam istemiş, ayrıca 2016’da 150, 2017’de de 100 li Kasko zorunlu trafikle karışıyor asko sigortası yaptıranların söz konusu sigortan en çok kaza anında hızlı bir şekilde destek görmek ve fiyatlarının düşük olması bekleniyor. Aksigorta’nın Yöntem Araştırma şirketine yaptırdığı araştırma önemli ipuçları verdi. Araştırmaya katılan her 100 kişiden 23’ü “kaza/hasar durumunda yapılacaklar hakkında bilgilendirilmeyi” bekliyor. Katılımcıların yüzde 72’si kaskoyu gerekli buldu. Ancak Türkiye’deki yaklaşık 19 milyon araçtan sadece 5 milyonu kasko poliçesi güvencesi altında bulunuyor. Araştırma, her 10 kişiden birinin kasko ile zorunlu trafik sigortasının aynı ürün sandığını, 100 kişiden 14’ünün de fikri olmadığını ortaya koydu. H K ra taban aylığa zam talep etmişti. Türkiye KamuSen öncelikle 2014 ve 2015 kayıpları karşılığında 2 bin lira ödenmesini, yüzde 10 telafi zammı verilmesini istemişti. Türkiye KamuSen 2016 için de yüzde 6+6, taban aylığa 100 lira zam, 2017 için de yüzde 10+10 zam, 150 lira da taban aylık zammı istemişti. KESK en düşük maaşın 2 bin 900 liraya yükseltilmesini, kamu emekçilerine aylık 290 lira aile/eş yardımı, çocuk başına aylık 232 lira çocuk yardımı, aylık 276 lira yemek yardımı, aylık 395 lira kira yardımı, ulaşım için aylık abonman bilet, asgari ücret tutarında yılda iki ikramiye öden 2900 lira olsun SİGORTA 4 Kontrol edilemeyen yangınlar: Lloyds’a göre, 2002 er geçen gün ortaya çıkan güvenlik açıkları, anti küreselleşme ve doğal afetlerin aslında bu gibi konularda güvence sağlayan ve bu durumlarda daha çok aranan sigorta sektörü için de tehdit olacağı öngörüldü. Swiss Re’nin yeni Sonar raporuna göre, önümüzdeki yıllarda sektörü tehdit edecek riskler arasında anti küreselleşme, doğal felâketler ve internetin yoğun kullanılmasının doğuracağı güvenlik açıkları bulunuyor. Swiss Re, beklenen riskleri ve sigorta sektörüne olası etkilerini şu şekilde sıralıyor: 4 Süper afetler: Doğal felâketler arttıkça ekonomi için oluşturdukları tehdit de büyüyor. Bu durum toplumda ve çevrede önemli kayıplara neden oluyor. 19972006 arasında ABD’de yaşanan aşırı sel ve yoğun kar yağışı sonucunda hayatını kaybeden 1 milyon kişi buna örnek olarak gösterilebilir. ABD’de yaşanacak muhtemel bir kar fırtınasında 400 milyar dolarlık hasar meydana gelebilir ve bu durum 2030 milyar dolarlık sigortalı hasara neden olabilir. 4 Anti küreselleşme: Son yıllarda Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Doğu Asya’da meydana gelen siyasi çatışmalar gittikçe arttı. Meydana gelen yaptırımlar ve diğer müdahaleci politik araçlar sermaye akışında, ticarette ve uluslararası dolaşımda durgunluklara neden oldu. Aynı zamanda, ekonomik sıkıntılar popülist ve milliyetçi partilerin sıçramasına yol açtı. Bu durum ileride daha korumacı düzenlemelerin ve kanunların ortaya çıkma tehlikesini artıracak. Örneğin, Avrupa’da İskoçya ve Katalonya gibi toprakların ülkelerinden ayrılmasına neden olacak ve Avrupa Birliği gibi entegrasyon projeleri zayıflayacak. Ekonomi ve yatırımlardaki olumsuz gidiş, sigorta prim üretiminde düşüşe neden olacak. 4 Önleyici bakım: Teknolojinin gelişimi ve internet kullanımının yükselişe geçmesiyle birlikte elektronik cihazların kullanımı artıyor. Geliştirilmiş güvenlik ve daha bakımlı makineler ortaya çıkacak, böylelikle bina ve işyeri hasarları azalacak. Bu durum ise uzun vadede hayat dışı ve sorumluluk sigortası talebini azaltacak. ve 2011 arasında ABD’de meydana gelen yangınlar toplam 7.9 Olcay aş Büyükt Küresel olaylar sigorta için de tehdit H 4 Salgın hastalıkların artışı: Virüslerin hızla yayılması ve bireylerin antibiyotiğe bağışıklık kazanmasıyla birlikte sigorta penetrasyonunun yüksek olduğu Kuzey Amerika, Japonya, Avrupa gibi bölgelerde virüsten kaynaklanan tıbbi tedavi ya da hayat sigortası ödemelerinin etkilenmesi bekleniyor. Öte yandan bilim adamları bilinçsiz ve çok sık kullanılan antibiyotiklerin bundan sonraki hastalık süreçlerinde virüslerin azalmasında etkisi olmayacağını söylüyor. Bu noktada bundan antibiyotiklerin virüsleri yok etmede etkisi olmayacağı gibi, daha büyük salgınlarda iyileştirici özellikleri ortadan kalkmış olacak. 1967’de dünyada virüsten ölenlerin sayısı 3.5 milyonken, 2010’da 7 milyona ulaşarak antibiyotiklerin gittikçe azalan faydasını ortaya koyuyor. 2013’te ise ABD’de vücudu antibiyotiğe direnç gösteremediği için yaklaşık 23 bin kişi hayatını kaybetti. milyar dolarlık kayba neden oldu. Yangınların yüzde 90’ı insan kaynaklıyken, kalan yüzde 10’una yıldırım ve lavlar neden oldu. Orman yangınlarının sıklığı ve büyüklüğüne göre prim gelirleri ve tazminatlar arasındaki denge bozulabilir. mesini istemişti. Ancak Maliye Bakanlığı’nın yüzde 3+3’ün üzerindeki her artışa karşı çıktığı öğrenildi. Maliye’nin KPDK’de uzlaşmaya varılmasına karşın 4B ve 4C’li personelin kadroya alınmasına da ek maliyet getireceği gerekçesiyle itiraz ettiği öğrenildi. Bir derece konusunda toplusözleşmenin ilk gününde uzlaşmaya varılmasına karşın Maliye’nin ek maliyeti gerekçe göstererek 2005 sonrasında göreve başlayan memurlara 1 derece verilmesine de olumlu bakmadığı ifade ediliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın sendikaların taleplerine daha sıcak yaklaştığı ancak Maliye’nin itirazlarının aşılamadığı belirtildi. Maliye’nin itirazlarına karşın 2015 yılı için kamu işçilerine yüzde 6+5 zam verildiğine dikkat çeken kaynaklar, hükümetin memurlara da benzer bir zam teklif edebileceğine işaret ediyor. Yüzdelik artışın yanı sıra işçilere 500 lira da denge ödeneği verilmişti. Kaynaklar benzer bir ödeneğin memurlara da verilmemesi halinde sendikaların buna karşı çıkacaklarına da vurgu yapıyor. Maliye’nin memur zammını sınırlı tutacağının ilk işaretini Maliye Bakanı Mehmet Şimşek vermişti. Şimşek geçen günlerde yaptığı açıklamada, bütçenin yaklaşık yüzde 30’unun memur maaşlarına gittiğini belirterek, “Ülkenin imkânları sınırlı, ihtiyaçlar sınırsız. Taleplere saygı duyarız ama bu bir müzakere sürecidir. İmkânları değerlendiririz, elimizden gelenin en iyisini yaparız ama ‘seçim belirsizliği var’ diye de Türkiye’nin ileride ödeyemeyeceği bir faturayı da millete ödetmeyiz” demişti. Şimşek, yoktan var etmenin Allah’a mahsus olduğunu, olmayan bir imkânın dağıtılması halinde o ülkenin çocuklarının borçlanacağını ifade etmişti. l ANKARA İşaret verilmişti Maaşlarını az bulan memurlar bordrolarını yakmışlardı Palandöken: Turizmde her şey dahil sistemi bitmeli Turizm gelirlerinin yılın yarısında yüzde 9 azaldığını belirten Palandöken’e göre bu durumun nedeni küresel gelişmelerin yanı sıra her şey dahil sistem ürkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, turizm gelirlerinin yeniden artabilmesi için her şey dahil sistemine son verilmesi gerektiğini söyledi. Bu yılın ilk 6 ayında turizm gelirlerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 azaldığını belirten Palandöken, her şey dahil sisteminin turistik yörelerdeki esnafa büyük zarar verdiğini savundu. Palandöken, Yunanistan’daki kriz nedeniyle bu ülkede tuün dünya ekonomisinde düşük büyüme eğilimine, “Küreselleşme”den dağılmaya geçiş sürecine işaret ettikten sonra, Yükselen Piyasalar (Emerging Markets) kavramına değinmiştim. Bu kavram küreselleşme konusuyla eşzamanlı ve o olgunun önemli bir bileşeni olduğundan, “emperyalizmin” yerine geçen “küreselleşmenin” hikâyesinin sonuna getiriyordu. Nokia cep telefonuna dönüyor Mobil cihaz üretim birimini 2013’te Microsoft’a satan Nokia, yeniden cep telefonu ve tüketici elektroniği üretimine dönmeye hazırlanıyor. Şirketin bu amaçla yazılım uzmanlarını işe aldığı, yeni ürünler denediği ve satış ortakları aradığı bildiriliyor. Geçmişte cep telefonunda dünyanın bir numarası olan Finlandiyalı Nokia, akıllı telefonların piyasa çıkmasıyla Apple ve Samsung’un gerisinde kalmıştı. Şirket cep telefonu üretimine dönmek için Microsoft ile yaptığı “aynı alanda rekabete girmeme” anlaşmasının biteceği 2016 sonuna kadar beklemek zorunda. l Ekonomi Servisi T Bendevi Palandöken rizmin çok ucuzladığını ve Türkiye’ye fiyat avantajını kaybettirdiğini, bu nedenle turizmde zor bir dönem geçirildiğini Fiyat avantajı bitti ifade etti. Bu yılın ilk 6 ayında sadece Rus turist sayısının düşmediğine dikkat çeken Palandöken, Rusların yanı sıra Fransız, İtalyan, Avusturya ve Norveçli turistlerin sayısında da büyük düşüş olduğunu söyledi. “Yarım pansiyon” sisteminde fiyatların, her şey dahile göre daha ucuz olacağını, bu şekilde fiyat avantajının yeniden kazanılabileceğini ve turist sayısının artabileceğini savunan Palandöken, alternatif turizmin geliştirilmesi gerektiğini de belirtti. l Ekonomi Servisi lanma dönemi borç kriziyle duvara çarptı. Sermaye hareketleri frene bastı. Sermaye merkeze dönmeye başladı. Örneğin, Barclays, HSBC gibi dev bankalar, riskli piyasalardan çıkmaya başladılar. Geçen yıl, finansal “deglobalizasyon” örnekleri çok tartışıldı, ben de aktardım. Geçen hafta da Financial Times’da Wiggleworth & Moore’un araştırmaları, borç piyasalarında “süper cycle” denen sürecin sonuna gelindiğini, FED politikasının değişmek üzere olduğunu, piyasalarda “sinirlerin bozulmaya başladığını” gösteriyordu. Sinirlerin bozulması doğaldır: Mali krizden bu yana spekülasyon, kısa bir duraklamadan sonra yeniden hızlandı, kriz öncesi 8001000 trilyon dolar civarında olduğu hesaplanan, sonra 600 triyona gerilediği varsayılan türev piyasasının hacmi yeniden artarak yaklaşık 1500 trilyon dolara ulaşmış (Holter, Global Research, 26/07/2015) Küreselleşmenin ikinci ayağı dünya ticareti de 2009’da aniden çöktükten sonra bir daha eski düzeyine ulaşamadı, 2010’dan D Ege Sigorta fona devredildi Hazine Müsteşarlığı Ege Sigorta’ya el koydu. Edinilen bilgiye göre geçen cuma Ege Sigorta’ya Hazine el koydu. Şirket güvence hesabına devredildi. Hazine yönetim oluşturdu. Tasfiye sürecinin dün başladığı belirtiyor. Ege Sigorta’dan poliçe satın alanlar mağdur olmayacak. Çünkü Güvence Hesabı sigorta yaptıranların hasarlarını ödeyecek. Şimdilik tek mağdurun Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) olacağı sanılıyor. 31 Aralık 2014 itibarıyla şirketin sigortacılık faaliyetleri kapsamında tedavi giderlerine ilişkin ödenmesi gereken 47 milyon lira borcu bulunuyor. Ege Sigorta’nın Kıbrıs’taki bir şirketten 78 milyon lira alacağı olduğu, tahsili için girişimde bulunmadığı şirketin bağımsız denetim raporunda yazıyordu. ‘Küreselleşme’den... Bu kavram “küre gibi sınırsız ve mükemmel bir yüzey oluşturma” anlamında dünya ekonomisinin, uluslararası mali sermayenin kullanımına en uygun biçimde yeniden düzenlenmesi anlamına geliyordu. Bu düzenleme, ilk önce 1980’lerin başında, borçlu ülkelerin ödeme kriziyle başladı. Bu ülkeler, yeniden borçlanabilmek için IMF’nin dayattığı, ticareti, sermaye hareketlerini serbestleştirme, kamu mallarını satışa hazırlama, sert bir devalüasyonla bunların fiyatlarını düşürme, ihracatı teşvik etme, tüm kaynakları öncelikle borç ödemeye yönlendirme koşullarını kabul ettiler. Böylece, dünya ekonomisi merkez sermayenin çevreye doğru “avlanma alanlarını” genişletme gereksinimlerine göre şekillenmeye, “küreselleşmeye” başladı Doğu Bloku yıkılınca, Çin eko Yavaşlarken parçalanıyor (II) nomisi hariç tüm sınırlar geçirgenleşti. Artık “küreselleşme kavramı” literatüre hakkıyla girebilir, “yükselen piyasalar” yükselmeye başlayabilirdi. Uluslararası sermaye hareketleri, dünya ticaretinin büyümesi hızlandı. Bu hızlanmayı da desteklemek üzere, bono (borç) piyasasında “süper cycle” olarak adlandırılacak olan uzun genişleme süreci başladı. Internet, iletişim alanında gelişmelerde bu hızlanma ve genişlemenin teknolojik altyapısını oluşturdu. Lafı daha fazla uzatmadan, hemen bu sürecin çarptığı mali kriz duvarına gelelim. ‘Küreselleşme’ye... Önce mali piyasalar bozuldu. “Super cycle” denen kolay borç bu yana gerilemeye devam ediyor. Son veriler ticaretin büyüme hızının gerisinde kaldığını, “yükselen piyasaların” ihracatının 2009’dan bu yana en düşük düzeye, çeşitli alanlarda, küresel ticaret hacimlerinin 1990’ların altına indiğini gösteriyor (Wall Street Journal, 05/08/2015). AsyaAvrupa deniz ticaretinde konteyner fiyatları indeksi de (BDI) talep yetersizliğinden, geçen hafta aniden yüzde 22 çöktü. Bu sırada, önceki yazılarımda değindiğim gibi korumacılık eğilimleri, serbest ticaret anlaşmalarına direnç gittikçe artıyor. Dünya Ticaret Örgütü kapsamı dışında, ikili, çoklu ticaret anlaşmaları, hem dünya ticaretinde parçalanma, hem de birbiriyle rekabet halinde olan gruplar oluşturma eğilimlerini güçlendiriyor. Bitirirken, küreselleşme eğiliminin bir boyutunun da özgür ve açık internet olduğunu anımsayalım. Geçen hafta Las Vegas’ta başlayan yıllık Bilgisayar Güvenlik Konferansı’nda, “denetleme, yasaklama, sansür ve kötü yasalardan dolayı serbest ve açık internet rüyası ölüyor” saptaması ana temayı oluşturmuş.. Ben, kendi hesabıma, sonunda küreselleşmeden geriye yalnızca “küresel terörizm”, göçmen dalgası, küresel siber savaşlar, küresel hızlı askeri erişim kalırsa şaşırmayacağım... C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle