28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 10 Ağustos 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 5 MHP’nin yeni logosu Yiğit Bulut gözden düştü mü? rtuğrul Özkök, CumhurbaşE kanı başdanışmanı Yiğit Bulut’un, Tayyip Erdoğan’ın gözünden düştüğü için Uzakdoğu uçağına alınmadığını yazdı. Yiğit Bulut ise “Geziye gidiyordum, bütün hazırlığımı yaptım. Fakat o gece sabaha kadar düşürülemeyen ‘yüksek tansiyon’ sorunu nedeniyle geziye katılamadım. Üstelik yaklaşık 15 gündür rahatsızlığım devam ediyor” dedi. Tabii bunu duyunca merak ettik. Acaba Kaçak Sarayımızın başdanışmanının tansiyonunu bu kadar yükselten ne ola ki? HP lideri BahM çeli esip gürlüyor ama her fırsatta AKP’ye payanda olmaktan vaçgeçmiyor. Bu yüzden seçimden bu yana 2 ay geçtiği halde AKP iktidar sayısını kaybetti mi, kaybetmedi mi anlamak zor. Çünkü TBMM’de muhalefet yüzde 60 olduğu halde, AKP’nin dedikleri oluyor. CHP’li Ahmet İsvan da MHP’ye yeni logo olarak bunu önerdi. AKP’nin ampulüne duy şeklinde. Haksız mı? Asıl mesele ‘İslam demokrasisi’ ündem o kadar yoğun ve yakıcı ki temel meselelerimizi tartışmaya vakit bulamıyoruz, oysa temel meselelerimizi tartışmadan yol almamız imkânsız. İktidar partisinin zihniyet dünyasının en önde gelen temsilcilerinden Hayrettin Karaman Hoca, uzunca bir zamandır, bir “temel mesele” üzerine yazıyor, ama “İslam demokrasisi” konusu doğru dürüst tartışma konusu olamıyor. Oysa, özellikle İslamcılar iktidar olduktan ve “muhafazakâr demokrat”lıktan tekrar İslamcılığa döndükten sonra, bu ülkede İslam ve demokrasi ve genel olarak siyasetten kimin ne anladığını konuşmadan hiçbir meselemizi çözemeyiz. önetiminde AKP Y kurucusu İbrahim Çağlar’ın bulundu İTO Başkanı: Ben kovmadım G İnternette başarının sırrı ünyanın en popüler En büyük konaklama şirketi D “Sosyal Medya” sitesi airbnb’un hiç mülkü yok. Facebook hiç içerik üretmiyor. En büyük ulaştırma işletmeFiyatı 250 milyar dolarlara ulaşan en kıymetli mağaza alibaba.com’un stokta malı yok. si Uber.com’un ise hiç aracı yok. Ona göre... nin uzatılmamasında siyasi bir etken yok. Öğretim üyeleri hakkında üniğu İstanbul Ticaret Üniversite bir değerlendirversitesi, Prof. Atilla me yapıyor. Burada baYayla’nın sözleşmesini şarı için 50’nin üzerinyenilemedi biliyorsunuz. de not gerekiyor. Prof. Eskiden koyu bir AKP Yayla 8 almış. 30’u aşdestekçisi olan Prof. kın öğretim üyesi daha Yayla, AKP karşıtı göİbrahim Çağlar bu engele takıldı, onlarüşler dile getirmeye rın da sözleşmesi uzabaşladığı için bu karar alındı detılmadı.” niliyordu. Prof. Yayla sınavda çakmış İddialar Duvar Yazıları’na kogörünüyor. nu olunca, İTO Başkanı İbrahim Ancak yine de AKP karşıÇağlar gazetemizi aradı, şöytı görüşler dile getirmek hâlâ le dedi: Türkiye’de işsiz kalma sebebi, “Prof. Yayla’nın sözleşmesiunutmayın. ‘Akrep değiliz ki taşın altına elimizi koyalım’ HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “MHP, AKP’nin koltuk değneğidir” sözlerine bu kez 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan “367 krizi”ni örnek göstererek sert çıktı. Bahçeli, partisinin genişletilmiş il istişare toplantılarında parti örgütlerine şu mesajları verdi: MHP darbe zihniyetlerine alet olmadı: Türkiye’nin önünü tıkayan, deSELDA mokrasiyi zafiGÜNEYSU yete uğratan, kaos ve krizlerle Türkiye’yi bir darbeler sürecine tekrar sokabilecek olan tıkaç, MHP’nin isteği üzerine çekilmiştir, demokrasinin önü açılmıştır. Bu böyle olmasaydı, Türkiye’de neyin olup biteceğini tahayyül bile edemezdiniz. Bazılarının gelip, TSK olarak, MHP’nin önüne siyah çelenk koymalarının altında yatanı bir hatırlayınız. Bunun için de 367 tıkacı çıkarılmıştır. Güneydoğu Anadolu’da mücadele veren kahramanlarımız dışında, 20042005 ve arkasından gelen süreç içinde, bazı darbe zihniyetlerine MHP alet olmamıştır, oldurulmamıştır. ‘Emekli generaller, elinizi MHP’den çekin’ dedim: O dö Derinlikli tartışma yok Doğrusu, bugüne kadar İslam, laiklik ve demokrasi üzerine çokça laf edildi ama bir türlü derinlikli bir tartışma gerçekleşemedi. Önceleri, laik çevre içinde İslam geçen hiçbir konuyu dinlemek, anlamak istemedi, duymazdan gelmeyi, dahası susturmayı seçti. Bu koşullar altında, İslami kesim karnından konuşmayı, düşünce ve taleplerini “demokrasi” adına kodlamaya başladı. AK Parti kurulurken hem bu nedenle hem de İslamcı söylem ile geniş kitlelere ulaşmanın imkânsız “muhafazakâr demokrat” olduklarını iddia ettiler, konu kapanmış gibi gözüktü. Şimdi durum farklı, AK Parti çevresi artık düz demokratlığı değil “İslam demokrasisi”ni referans alıyor ama yeterince güçlü oldukları halde, nedense hâlâ bunu açıkça ifade etmekten kaçınıyor. Karaman Hoca en açık sözlülerinden biri, o halde onun yazdıkları üzerinden konuşalım. O yazdıkça, bu ülkede laik kesim İslamdan ne kadar habersizse İslamcıların da demokrasi ve hatta modern zamanların siyaset anlayışından ne kadar habersiz olduğu anlaşılıyor. Oysa, “bize ne modern siyaset anlayışından, demokrasiden, biz Müslümanız, biz zaten bunları kabul edemeyiz” deme lüksleri yok, bir şeyi kabul etmemek başka, haberdar olmamak başka. Nitekim, Karaman başta olmak üzere, demokrasiye kuşku ile bakan İslamcıların pek çoğu demokrasi konusundaki itirazlarının, modern Batı siyaset kuramının “demokrasi” konusundaki sorgulama külliyatının çok gerisinde kaldığının farkında değil. Demokrasi anlayışları ne kadar sığsa, modern demokrasi konusundaki itirazları da o kadar sığ, tam tersi de doğru. Hadi bu derin mevzuyu, şimdilik bir yana bırakalım, neden modern siyaset kavramlarının bazıları MHP lideri Devlet Bahçeli, ‘Koalisyon için elinizi taşın altına koyun’ diyenlere ‘akrep’ ve ‘çiyan’ benzetmesi yaptı nı İslam adına reddettikleri halde bazılarına dört elle sarıldıkları da belli değil. Mesela, neden “seçim”lere, “milli irade”ye bu kadar önem verirler; neden doğrudan “İslam devleti” değil de “İslam demokrasisi?” “İslam demokrasisi” diye bir şeyden söz edilecekse, bunun en iyi örneği İran İslam Cumhuriyeti’ne itirazları, sadece Şii teolojisi temelli olması mı? Ben diyorum ki, Cumhurbaşkanı başta olmak üzere AK Partisi çevresi artık ülkede, modern bir demokratik düzen değil İslam demokrasisinin hâkim olmasının daha isabetli olduğu kanaatinde; söylediklerinden, yaptıklarından, kanaat önderlerinin tezlerinden anlaşılan bu. Koalisyon kurmak istememeleri, illa mutlak iktidar ve dahi devlet gücünü ellerinde bulundurma gayretlerinin nedeni bu. Öyleyse, neden açıkça bunu konuşmuyor, tartışmıyoruz? Benim arkamda değil devlet gücü, hiçbir güvence yok. Ben bu ülke için neyin daha iyi olacağını düşündüğümü açıkça söylemekten çekinmiyorum, koca iktidar neden çekinir? Toplumu korkutmaktan mı? O halde, korkacakları bir şeyi, münasip bir yolla topluma dayatmayı düşünüyorlar demektir. Yoksa kendileri Batı dünyasının tepkisinden mi korkuyor, o halde meydan okuduklarını iddia ettikleri Batı’dan tırsıyor olmuyorlar mı? M Devlet Bahçeli nemlerde Bursa’da genişletilmiş il divan toplantısı yapıyoruz. 7 il katılmış... Oradaki toplantılar sırasında, ikinci değerlendirme konuşmasını yaparken, “Emekli generaller MHP’den elinizi çekiniz” dedim. Türk siyasi hayatında bu kadar gür sesle söylenen ikinci bir cümle bulamazsınız. MHP’den elini çekmemekle ısrar edenler, içimizde her türlü tuzağı kurdular. Bunları da bir gün ayrıntılı bir şekilde konuşabiliriz. MHP’yi kendi iktidar heveslerinde bir unsur olarak kullanmaya çalışan irade Silivri’de oldu, MHP Meclis’te. Bu kadar açık. O bakımdan bazıları kendini bilecek. MHP’yi istediği zaman, istediği alanda, istediği şekilde kullanacağını zannetmeyecek. Akrep, çiyan değiliz ki? Bir cümle üretmişler, “Taşın altına elinizi ne zaman koyacaksınız?” Geçmişte bizimle beraber olan 3 kişiyi Akit gazetesine çıkarmışlar, onlarla milliyetçilere selam gönderiyorlar: “MHP, Türkiye’nin en zor şartlarına kayıtsız kalamaz, MHP şöyle, böyle olamaz...” 30 seneden beri MHP’de alakası kalmamış olan insanlar, bize bunu tavsiye ediyorlar. Sana ne? 30 yıldan beri acımızda, neşemizde yoksun, başka yerlerde bulunuyorsun, gelip bizden hesap sormaya kalkıyorsun. MHP, “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” diyen bir siyasi harekettir. Eğer Türkiye çok büyük bir krize doğru gidiyorsa, taşın altına elimizi değil, gövdemizi koyarız. Ama biz akrep çiyan değiliz ki taşın altına hemen kayalım. Bizim ilkelerimiz, kurallarımız, milletimiz ve milletimizle özdeşleşen yönlerimiz var. Gidemediğimiz sadece Topkapı Sarayı: Kaçak saraya da gideniniz var Dolmabahçe Sarayı’na da. Gidemediğiniz sadece Topkapı Sarayı. O da orada Osmanlı kuruldu. l ANKARA Her alana müdahale MHP Genel Başkan Yardımcısı Adan ‘Azınlık hükümetine bakan vermeyiz’ aşbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu koalisyon çalışmaları kapsamında bugün bir araya gelecekken, MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan’dan önemli açıklamalar geldi. Adan, “Ne azınlık hükümetinin yanında oluruz, ne de seçim hükümetine bakan veririz” dedi. Adan, CNN Türk’e yaptığı açıklamada, “MHP menfaatini ön plana çıkararak, bir koalisyon arayışı, hükümet arayışı içinde değil” dedi. Adan, şöyle konuştu: “Çözüm süreci bitmeli dedik. Ama bu çözüm süreci bitti ifadesiyle çözüm süreci ifadesi bitmez. Şimdi ikimiz gidip, Kandil’de teröristlerle görüşe B biliriz. Anayasal değişikliklerle bu suç olmaktan çıktı. Hiçbir şey olmamış gibi AKP iktidarının devamına bizim evet dememiz mümkün mü? Ne dedik biz? AKP normalleşmesi lazım. Bu normalleşmeyi de açacak olursak, kurumların yerli yerine oturduğu, yasal haklarına sahip çıktığı bir iklime doğru kendini çekmesi, Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluklarını yapmış olan kesimin yargı önüne çıkması. Bunları Türkiye için istedik. Biz, biz AKP’nin belirleyeceği, kendisine ait iradenin hiçbir yerinde olmayız. Ne azınlık hükümetinin yanında oluruz, ne seçim hükümetine bakan veririz.” l ANKARA / Cumhuriyet Ben kendi adıma açıkça söylüyorum; “İslam demokrasisi” fikrini fazlasıyla ürkütücü buluyorum. İslam demokrasisi demek, İslam adına devletin hayatımızın her alanına müdahale edebilmesi demek, birilerinin siyasi gücü, kendi din ve hayat anlayışları çerçevesinde dayatması, çıkarlarını din kılıfında daha da kolay meşrulaştırması demek. Daha önce de yazdım, şahsen ben böyle bir düzende yaşamak istemiyorum, isteyen de istemeyen de açıkça söylesin, önümüzü görelim. “Milli menfaat” konusu da milli menfaatin nasıl tanımlandığı ile belirlendiğine göre, kimsenin kimseyi ihanetle itham etmeye hakkı yok. Sizin ülkenin menfaatine dediğiniz şeyde ben menfaat görmüyorum; İslami devlet veya demokrasi istemiyorum; milliyetçi, çatışmacı, militarist iç ve dış siyasetin bu ülke için felaket olduğunu düşünüyorum; benim gibi düşünen milyonlarca insan var. Erken seçim, koalisyon, hatta Kürt meselesi hepsi bu temel tartışmanın uzantısı olan konular, asıl mesele açıkça konuşmaya niyetiniz var mı, yok mu? Aytekin Kotil anıldı ski İstanbul Belediye Başkanı ve eski CHP İstanbul Milletvekili Aytekin Kotil, ölümünün 23. yılında dün mezarı başında anıldı. Anma töreninde konuşan CHP İBB Grup Başkanvekili Ertuğrul Gülsever, Kotil’le aynı il yönetiminde çalıştığını ve ondan partili olma kültü Aytekin Kotil rünü öğrendiğini, Kotil’in naif ve kararlı bir kişiliğe sahip bir devlet adamı olduğunu söyledi. CHP eski İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi de, tarihte derin izler bırakan bir partili olan Kotil’in dünyanın en zarif en medeni ve en kararlı duruşuyla kendisini etkileyen bir partili olduğunu belirtti. Ekşi, Kotil’i çok erken kaybettiklerini dile getirdi. CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın da, geçmiş yıllarda onu seven bir kardeşi, bir hemşehrisi olarak katıldığı anma töreninde bu kez E İran’dan çifte gündemli ‘sıcak’ ziyaret ran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif, ABD ile Rusya arasında Suriye sorununa çözüm ve IŞİD’e karşı mücadele için yeni arayışların hızlandığı, Türkiye’nin PKK operasyonlarını İran sınırında yoğunlaştırdığı bir dönemde yarın Türkiye’ye geliyor. İran’dan seçimlerden sonra gerçekleşen ilk ziyaret öncesinde ise sınırda PKK’ye yönelik operasyonlar nedeniyle güvenlik uyarısı gelmişti. İran Dışişleri Bakanlığı, vatandaşlarına “Türkiye’nin doğusunda karayoluyla seyahat etmeyin” uyarısı İ yapmış ve “yolların güvensiz olduğu” gerekçesiyle zorunlu seyahatlerin hava yollarıyla yapılması tavsiyesinde bulunmuştu. Türkiye’nin PKK’ye yönelik operasyonlarının Ağrı dolaylarında ve İran sınırında yoğunlaşmasının ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani geçtiğimiz hafta telefonla görüşmüştü. Şartı’nın 51. maddesi uyarınca meşru müdafaa hakkını kullandığını belirtmişti. İran Cumhurbaşkanı ise görüş ayrılıkları olsa da ikili ilişkileri güçlendirmeye önem verdiklerini belirtti. Görüş ayrılıkları Zarif’in ziyareti sırasında da hem bu görüş ayrılıklarına odaklanılması hem de İran’ın vardığı nükleer mutabakatın ardından bölgenin iki rakip ülkesi Türkiye ve İran’ın, yarın gerçekleşecek ziyarette durum değerlendirmesi yapması bekleniyor. lANKARA / Cumhuriyet Türkiye’nin BM şartı Erdoğan, Ruhani’ye, PKK ve IŞİD operasyonları hakkında bilgi vermiş ve Türkiye’nin BM Cevat Zarif farklı bir kimlikle konuştuğunu belirterek, “İl başkanlığına atandığım günden bu yana Kotil’i farklı bir şekilde değerlendirme fırsatı buldum. Eski bir belediye başkanı olan Aytekin Kotil’in belediye başkanı olarak İstanbullulara yapmış olduğu hizmeti değerlendirme olanağı buldum. Hem yerel siyasetçi hem de ulusal ölçekte siyaset yapmış inanmış bir sosyal demokrat ve CHP’li olarak onun vermiş olduğu hizmletleri çok yönlü olarak değerlendirme durumundayız” diye konuştu. Kotil’i anma törenine eski bakanlardan Ali Topuz, CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, CHP eski İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi, CHP İBB Grup Başkanvekili Ertuğrul Gülsever, CHP İstanbul il yöneticileri, ailesi ve CHP 1980 öncesi Gençlik Kolları yöneticileri katıldı. l Haber Merkezi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle