12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA 10 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ‘Türk şirketine çalışıyor’ Ukrayna lideri Petro Paraşenko’nun danışmanı ve Odesa Valisi atadığı eski Gürcistan lideri Mihail Saakaşvili hakkında bir Türk şirketinin çıkarlarını savunduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. TASARIM: BETÜL BERİŞE Dempsey: Obama gider ama Esad kalabilir ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, Başkan Barack Obama’nın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın ani devrilmesini kaosa yol açacağı için istemediğini belirtti. Esad giderken devletin çökmesini istemediklerini dile getiren Dempsey “Ocak 2017’de Obama görevi bırakırken Esad gitmiş yada devrilmiş olur mu, bilemem” dedi. EDİTÖR: GÜLRİZ ERGÖZ Perşembe 9 Temmuz 2015 Srebrenitsa’yı Rusya veto etti İncirlik’te yeni sayfa İncirlik’i kullanma talebiyle gelen ABD heyetiyle görüşmelerde Ankara Suriye’deki muhaliflerin desteklenmesi şartını öne sürdü DUYGU GÜVENÇ [email protected] Bosna içsavaşındaki Srebrenitsa katliamının 20. yıldönümünde “soykırım” olarak tanınmasına yönelik tasarıyı BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) daimi üyesi Rusya veto etti. Britanya’nın sunduğu tasarının oylanması sırasında 15 üyeli BMGK’de Çin, Venezula, Angola, Nijerya çekimser kaldı. Sırbistan’ın talebiyle vetoyu kullanan Rusya’nın BM Temsilcisi Vitali Çurkin, bunu tasarının “çatışmacı, siyasi ve yapıcı olmamasıyla” gerekçelendirdi. Bosnalı Sırpların da diğerleri kadar acı çektiğini savunan Çurkin, bu meselenin tarihçilere bırakılması gerektiğini savundu. Britanya Temsilcisi Peter Wilson ise Sırp güçlerinin 8 bin 372 Boşnak erkeğini katletmesinin “soykırım olmasının siyasi bir yargı değil, yasal bir olgu olduğunu” dile getirdi. Rus vetosuna Sırbistan Devlet Başkanı Tomislav Nikoliç “Sırbistan için büyük bir gün” diye sevindi. Pek çok Boşnak “Şaşmadık, Rusya evletlarımızı öldüren suçluları hep desteklemiştir” dedi. Srebrenica’dan kaçan 13 bin kişinin anısına dün “Ölüm Yolu”nda başlayan Brış Yürüyüşü (Marş Mira) 10 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’na ulaşacak. BD yönetimi, IŞİD’e karşı savaşta yeni sayfa açma hazırlığına Ankara’dan başladı. ABD’nin IŞİD’e karşı İncirlik Üssü’nü kullanma talebi ile Suriye’de tampon bölge talebini devam ettiren Ankara’nın Suriyeli muhaliflerin Halep ve AzezMare hattında desteklenmesine yönelik ek talebi birlikte ele alındı. İncirlik’in başta Halep olmak üzere Suriyeli muhalifleri rahatlatacak şekilde kullanımı masaya konuldu. İncirlik için yeni bir mutabakat muhtırası benzeri anlaşma için görüşmeler devam edecek. Ankara’yı ziyaret eden ABD Başkanı Barack Obama’nın IŞİD’le Küresel Savaş Özel Temsilcisi John Allen, Savunma Bakanlığı Müsteşarı Christine Wormuth, Dışişleri Müsteşarı Brett McGurk başkanlığındaki heyetle önceki gün 8 saati aşan görüşme dün 2 saat daha devam etti. TSK’den teknik yetkililer de katıldı. ABD’nin Suriyeli muhalifleri kazanmak için adım atması gerektiğini söyleyen Türk tarafı, buna kanıt olarak, eğitdonatta Suriye muhalefetinin ABD’ye güvenmediğini, ama ABD’nin son günlerde Halep ve AzezMara hattına yaptığı operasyonların olumlu karşılandığını aktardı. IŞİD’in yeniden saldırıya geçtiği Tel Abyad başta olmak üzere ABD’nin Halep, Rakka ve Kobani’deki operasyonları ele alındı. Ankara, eğitdonata Suriye muhalefetinden daha fazla destek bulmanın ve IŞİD’in durdurmak için muhalefetin desteklenmesinin öneminde ısrar etti. Bu mesajın gerisinde, eğitdonata seçilen 1000’den fazla muhalifin, Esad’la savaşı öngörmediğinden programa katılmayı reddetmesi yatıyor. Türkiye’nin tek taraflı bir girişimde bulunmayacağını, uluslararası koalisyonla birlikte hareket etme kararlılığını ileten Ankara, milyonlarca Suriyeli mülteciye ev sahipli A IŞİD Suriye’de hükümet güçlerine saldırılarının yeni görüntülerini yayımladı. ği yaptığını, başta İncirlik’in kullanımı olmak üzere olası bir operasyonda maddi yük üstlenmeyeceğini belirtti. Sağlanan ilerlemeye karşın, nihai karar için siyasi otoritelere danışılması benimsenirken Dışişleri kaynakları şöyle konuştu: “IŞİD’le savaşta devam eden çalışmaların daha da derinleştirilmesi, işbirliği ve eşgüdümün daha da kuvvetlendirilmesi nde görüş alışverişinde bulunuldu. İşbirliğinin daha da pekiştirilmesi seçenekleri, bölgedeki son güncel gelişmeler ışığında ele alındı. Tabiatıyla, çalışmalar devam edecek.” Önceki gün ABD Savunma Bakanı Ash Carter’ın bugüne dek 7 bin Suriyeli muhalifi taramadan geçirip sadece 60’ını eğittikleri açıklaması bomba etkisi yaratmıştı. Ankara’daki görüşmelerde bu ay sonunda Türkiye’de eğitdonatı tamamlayacak 50 kişilik grubun en kısa sürede sahaya dönmesi benimsendi. Bunların sahada nasıl korunacağı da ele alındı. Bu aşamada Ankara’nın havadan koruma talebini ABD benimsemedi. Ancak sürekli ve havadan da takip ele alındı. Eğitdonatın gelecek dönemde hızlandırılmasında ilk grubun sahaya dönüşünün etkili olacağı konuşuldu. Ankara’nın PYD tutumu da ele alındı. PYD ile görüşülebileceğini belirten Türk tarafı, başta Tel Abyad’a geri dönüşlerin hızlandırılmasının önemine işaret etti. Sinirlioğlu, Tel Abyad’da yönetimin Arap ve Türkmenleri de kapsayacak şekilde oluşturulmasının önemini vurguladı. ABD heyeti ise, Suriye’nin toprak güvenliğinin korunması konusunda Türkiye’nin hassasiyetlerini paylaşırken, PYD konusunda “Bizim için önemli olan IŞİD’le savaş ve PYD bu konuda çok etkili” mesajını verdi. PYD’yle görüşme 50 muhalif sahaya! AzezMara vurgusu u köşenin sürekli okurları, Tolga Tanrıkorur ve Engin Demiriz… Yunanistan’daki son halkoylaması arifesinde yaptığım “Podemos, SYRİZA referandumuna mesafe koydu” yorumumu neye dayandırdığımı soruyor. Bir başka okur da Podemos lideri Pablo Iglesias’ın, Çipras’ın “Hayır” zaferinin ardından atmış olduğu kutlama tweet’ine atıfla “Peki bu ne” diye soruyor. Dün El Pais’te çıkan bir köşe yazısıyla söze girelim: Yazı, “Podemos: Üçüncü evre” başlığını taşıyor ve “Popülizmde ideolojik tutarlılıktan çok iktidara ulaşmak önemlidir!” diyerek lafa başlıyor: “(İspanya’da mayıs ayındaki) son yerel seçimlerden sonra Podemos üçüncü evresine girdi ki.. bu geçirmiş olduğu evrelerin sonuncusu olmayacak. (2014 Mayısı’nın) Avrupa Parlamentosu seçimlerinde gördüğümüz ilk evrede; Podemos sistem, kapitalizm ve küreselleşme karşıtı bir partiydi. Sonra güz aylarında 2. evreye girdi. Tam konumunu belirlemeksizin daha ılımlı bir pozisyon aldı. (Başlangıç dönemlerindeki) tabandan yukarıya doğru örgütlenmenin yerini (partinin) merkeziyetçi tutumu aldı. Bu son pozisyon ve Pablo Iglesias’ın abanılan liderliğiyle (“hiperliderazgo”) parti, (bir buçuk ay öncesinin) yerel seçimlerde büyük başarı kazandı. Şimdi Podemos’un 3. evresi başlıyor. Bu 3. evre acaba nasıl olacak?” Böyle “kervan yolda düzülür” hesabı, gidişata göre pozisyon belirleyen bir parti Podemos. Bir gün Marx, Engels, Lenin’den dem vuruyor, başka gün “Biz sosyal demokratız. Bugün söylediklerimizi yirmi yıl önce sosyal demokrat partiler söylüyordu!” diyor. İspanya’da bu kış bizzat Podemos yöneticileriyle görüştüğümde parti, tam bu Marx, Engels, Lenin bagajından sıyrılıp; “Bizden korkmayınız. Biz aslında sosyal demokratız!” söylemine geçmekteydi... Diyeceğim o ki Podemos civa gibi, ele gelmiyor ve bırakılan yerde durmuyor. Klasik partilerden bu bağlamda çok farklı. SYRİZA referandumunda da “referendum öncesi” ve “sonrası” tutumları farklı oldu. SYRİZA’yı işbaşına getiren “2015 Ocak” seçimlerinde “ruh ikizi parti” için damardan kampanya yapan ve Çipras’a oy istemek için Atina’ya giden Podemos lideri Iglesias; bu kez evet “mesafe aldı” ve 5 Temmuz tarihli yazımda belirttiğim gibi; “referendum maratonundan uzak durdu!” Troykaya ve kemer sıkma politikalarına daima karşı olmakla birlikte Podemos liderliği, “Çipras’ın hayır kampı”na açıkça taraf olmamaya özen gösterdi. “Çipras’ın hayır cephesini destekliyor musunuz” şeklindeki doğrudan sorulara verilen yanıtlar “ ‘Hayır’cıyız!” netliğinde bir saf belirlemekten ziyade “Bizim tarafımız Yunan halkının tarafıdır. Yunan halkı ne derse o!” tarzı topu taca atan yaklaşımdaydı. Referandum öncesi Podemos liderleri Atina ve Madrid arasında büyük farklar olduğunu hatırlatmakta; bunu “İspanya, Yunanistan değildir!” söylemiyle dile getirmekteydiler. Kasım ayındaki genel seçimler için artık kampanya iklimi yaşayan İspanya’da bu ihtiyatlı duruş medyaya şöyle yorumlarla yansımaktaydı: “Podemos seçim sathında. Syriza’ya (altı ay öncesinde) alkış tutmaktan, ‘İspanya, Yunanistan değildir’ moduna geçti. Sandıkta kaderi, önemli oranda ‘kardeş’ SYRIZA’nın Yunan krizini nasıl yöneteceğine bağlı. Bu sebeple (Yunan referandumunda) Çipras’ı izlerken Podemos ‘saldırı’dan, ‘savunma’ düzlemine terfi etti.”(El Confidencial, 2 Temmuz) “Hayır” ların Yunanistan’daki yüzde 61’lik oyuyla, Podemos’un şimdi çok kaygan olan seçim sathında yeniden “Çipras’a alkışlar” yükseliyor. “Referandum sonrası tweet” kutlamasının ardından Iglesias bir kez daha Çipras’a övgüler düzüyor. Ama bu övgülerin nerde duracağı ve hangi kertede kalıcı olacağını, Yunan krizinin alacağı yön belirleyecek. “Grexit”in ufukta belirmesiyle Iglesias’ın alkışları aniden tekrar kesilebilir. Podemos, SYRİZA ve okurlar... B ‘Öncesi’, ‘sonrası’ farkı AFGANİSTAN Erdoğan’ın eski dostu IŞİD’e destek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Refah Parti yöneticiliği dönemde dizlerinin dibinde poz verdiği ünlü Afgan cihatçı Gülbeddin Hikmetyar, kurucusu ve lideri olduğu Hizbi İslami örgütünün Taliban’a karşı IŞİD’e destek vereceğini duyurdu. Ancak ABD, IŞİD’i Afganistan’da da vurmaya başladı. 6 Temmuz’da İHA saldırısında öldürülen 49 militan arasında IŞİD’in Afganistan’daki 2 numarası Gul Zaman da var. Afgan hükümeti ve Taliban arasında önceki gün Pakistan’da başlayan ilk doğrudan barış görüşmelerinden ise somut sonuç çıkmadı. Ankara’nın ABD ile yürüttüğü temaslarda IŞİD’e karşı İncirlik Üssü’nün daha etkin kullanımı konusunda daha net tutum sergilediği öğrenildi. ABD’nin İncirlik’te konuşlandırdığı altı Predatör tipi insansız hava aracının silahlı olan ikisini kullanmasına Ankara’nın izin verdiği dile getirildi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Silahlı Predatörlere izin Çavuşoğlu, 30 Haziran’da A Haber’de Predatörler için “Gerektiği zaman diğer amaçla da kullanılabilecek ama daha çok bilgi paylaşımı için kullanılıyor. Zaten ikisi de silahlı. Silahlı olması da doğal. Şu anda ABD ile işbirliğimiz var” demişti. IŞİD’e karşı kullanımı konusunda anlaşmaya varıldığı ifade edildi. ABD’nin Diyarbakır ve Batman’daki askeri üslerin lojistik amaçlı kullanımı için de talepte bulunduğu belirtildi. Üslerin acil inişler veya bakım amaçlı kullanımı görüşmelerinde belli bir aşamaya gelindi, ancak karara varılmadı. l ANKARA / Cumhuriyet Diyarbakır ve Batman masada Dün 2 silahlı Predator’ün ABD IŞİD’e karşı Suriye’deki aşiret liderleriyle flörtte uriye’de yeni kurulan bir aşiret koalisyonu hem BM’nin Suriye Temsilcisi Staffan de Mistura hem de ABD’nin IŞİD’le Küresel Savaş Temsilcisi John Allen ile görüştü. “Suriye Aşiret ve Kabileleri Koalisyonu”nu kuran liderlerin görüşme yürüttükleri arasında Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerinden bakanlar da var. Yakında Ürdün Kralı Abdullah ile de biraraya gelecekler. Rejim karşıtı aşiret liderlerinden 11’i Cenevre’de Mistura ile görüştüklerinde Suriye hükümetiyle barış anlaş Kaygan seçim sathı S İRAN Rafsancani: ABD ile tabuları yıktık Suriye’deki aşiretler genelde Esad yönetimi yanlısı. masına varılmasında rol üstlenmeleri talebiyle karşılaştı. Allen, aşiret savaşçılarının IŞİD’le savaşa gönderilmesi ve “ılımlı” isyancılardan işe yarar bir savaş gücü oluşturulmasını talep etti. ABD’nin amacı, Irak işgali sırasında Kaide’yle savaşın gidişatını değiştiren Sünni aşiretlerin milis gücü “Uyanış Konseyleri”nin bir benzerini Suriye’de yaratmak. Suud liderliğinde Körfez ise IŞİD’in yanısıra Esad güçleriyle de savaşmalarını istedi. Ürdün Kralı, eğitdonat kamplarına aşiret savaşçılarını davet etti. İran ve 5+1 arasında nihai nükleer anlaşmaya yarın varmak için müzakereler tüm hararetiyle sürerken, eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani Batı medyasına nadir mülakatlarından birini verdi. Ilımlı kanadın en güçlü isimlerinden Rafsancani, ABD ile doğrudan görüşerek “bir tabuyu yıktıklarını” söyledi. Guardian’a konuşan Rafsancani, ABD’nin İran’a onlarca yıllık düşmanlığın ardından yaptırımları kaldırması halinde “dev bir adım” atılacağını belirtti. “İran ölümüne ciddi, diğer taraflar da öyleyse anlaşmaya varırız” diyen Rafsancani, ABD’nin Tahran’da büyükelçilik açmasının “imkansız olmadığını” söyledi. Türkiye’deki Patriotlar ‘hack’lendi Suriye sınırına konuşlandırılan Alman Patriot sistemlerinin kısa bir süre için hackerların açıklanamayan komutlarını yerine getirdiği iddia edildi ahramanmaraş’a konuşlandırılan Alman Patriot Birliği’ne bağlı füzelerin kısa süreliğine “hacker” kontrolüne geçtiği iddia edildi. Behörden Spiegel dergisine göre, 6 roketatar ve 2 radardan oluşan füze sistemi “açıklanamayan” komutları yerine getirdi. Komutların nereden ve hangi amaçla gönderildiği saptanamadı. Alman Savunma Ba Hollanda’daki yolsuzluk Türkiye’ye uzandı K kanlığı sözcüsü ise haberi yalanlayarak “temel dayanağı olmadığını” savundu. Türkiye’nin NATO’dan talebi üzerine 2013’te Adana, Kahramanmaraş ve Gaziantep’e konuşlandırılan Patriot hava savunma sistemleri 30 aydır aktif çalışıyor. Almanya geçen ay Patriot füzelerini ABD, İtalya ve Almanya’nın ortak geliştirdiği MEADS sistemiyle değiştireceğini duyurmuştu. İlkin ABD ordusunun 30 yıl önce kullandığı sistemin iki zayıf noktası olduğu belirtiliyor. Biri fü ze kontrol sistemi ve ateşleyici arasında gerçek zamanlı iletişim sağlayan “Ortak Operasyon Vurucu Sensörü”, diğeri ise füzeyi yönlendirmeyi sağlayan bilgisayar çipleri. Ancak asıl risk, sistemin yazılım güncellemeleri sırasında internete bağlanmasıyla doğuyor. Amatör grupların askeri sistemlere sızması zor. Patriot’ları hedef alanların yabancı istihbarat teşkilatları olabileceği belirtiliyor. Hollanda Vergi Dairesi’nin bir memur tarafından 20 milyon Avro dolandırıldığı ortaya çıktı. Arnhem Vergi Dairesi’nde çalışan 52 yaşındaki Türkiye kökenli bir memurun, geçen yıl güvenlik ve kontrol açığından yararlanıp, 19.5 milyon Avro’yu zimmetine geçirdiği belirtildi. Bu parayı 1 ay içinde Duiven kentinde otel işleten Türkiye kökenli arkadaşının hesabına aktardı. Otel işletmecisi de paranın bir bölümünü Türkiye’deki kayınbiraderinin iki hesabına havale etti. Kayınbirader, 1.3 milyon Avro’yu nakit çekti, 1 milyon Avro ile de altın aldı. Ama Vergi Denetleme Kurumu yolsuzluğu ortaya çıkardı. Vergi Dairesi, Türkiye kökenli zanlıların hesabındaki geri kalan paraya el koydu ve dolandırıcılık davası açtı. Para transferini gerçekleştirilen Rabobank da eleştirilerin hedefinde. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle