Katalog

Çarşamba 29 Temmuz 2015 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 7 Gazi Cemevi’nin polis ablukasında geçirdiği üç günden sonra insanlarda neler kırılıp döküldü? Şu cümleler her şeyi özetliyor: Dağdaki hayvanlar bizden rahat aş, toprak Vedat ARIK gazı öyle emmiş ki, dün sabah Gazi Cemevi hâlâ biber gazı kokuyordu. Kimi camlar kırılmış, suınar yun tazyiğiyle de P nç mir dökme kapılar ÖĞü esnemiş, elektrik gidip geliyor. Geçen cuma Bağcılar’da yapılan operasyonda bir evde polisin 16 kurşunuyla ölen, avukatlarının sağ gözaltına alınabileceği halde kasten infaz edildiğini söylediği Günay Özarslan’ın cenazesi Gazi Mahallesi’nde yapılacaktı. Adli Tıp’tan cenazenin alınması uzun sürdü, cemevinde hazırlıklar yapılırken polisin saldırısı sonrası Gazi Cemevi üç günü ablukada geçirdi. Mahalle savaştan çıkmış... Pazartesi akşamüstü cenaze ancak gömülebildi. Dün sabah itibarıyla 35 yıldır böylesini görmediklerini söyleyen esnaf kepenklerini açıyor, barikatların olduğu sokaklar temizleniyor, kırık camlar, kapılar onarılıyordu. Ama bu üç gün insanlarda nasıl bir iz bırakmıştı? Gazi Cemevi Başkanı, Alevi dedesi Veli Gülsoy, cemevini gezdirirken 300400 kişinin nasıl mahsur kaldığını anlatıyor: “Osmanlı’dan beri bildiğimiz cebri, bir Kerbela yaşadık biz. Sabırlı davranmasaydık, iki tarafın da sakin olması için uğ Avukat Ali Baba. raşmasaydık, burası 1995’teki Gazi’ye veya Sivas’a dönerdi.” bizzat aramış ama üç gün deği‘Dünya yıkılmaz’ şen bir şey olmuyor. “ZannediGülsoy, teferruatlı anlattığın yoruz ki tepede bir emir vardı. da yaşananların ardında bir tür Cenazenin Alevi olması şart dekararlılık seziyorsunuz. “Cena ğil, başka inançtandır, mezheptendir demez, hizmetini yaparız. zede neden yüzümüzü kapatalım ki?” diyenler için, bu gerek Dört sloganla dünya yıkılmaz, dört bayrakla Türkiye’yi teslim çeyle cumartesi yapılan ilk poalmazlar. Burası cemevi, bir silis müdahalesi bir muamma. Kitlenin bilhassa cemevi tarafı yasi kurumun emrinde değil. na yönlendirilişi, cemevinin et Ama gelen cenazenin siyasi düşüncesini sorgulayacak hakkım rafında bir polis ablukası kuda yok benim. Devlet unsurları rulduğu ve saatlerce kesintisiz süren gaz anlatılıyor. Bunun da buna saygı duymalı. Cumartesi 3’te cenaze hazırlandığınyanında Gülsoy elinden geleni yapmaya çalışan kaymakam da müsaade verselerdi, ne kimAli Uslanmaz’dan, valiyle yaptı se zahmet çekerdi, ne de o genç ğı görüşmelerden söz ediyor. Pa polis hayatını kaybederdi” diyor zar günü çalıştaylardan tanıştı inanç önderi. Olaylarda öldürülen polis memuru Muhammet ğı Çalışma Bakanı Faruk Çelik ‘IŞİD saldıracak diye cemevlerine gidemiyorlar’ GAZİ’DEN İZLENİMLER T ‘Hayvanlar oksijen alıyor en azından’ Cemevinin etrafındaki apartmanlardan camları inmiş bir daireye girdiğimizde, hapsolmuş yoğun gaz karşılıyor. Gece vardiyasında çalışan bir tekstil işçisi uyumak zorunda olmasa evde duramayacağını söylüyor. Çevrede çocuklu kadınlar dört gün boyunca ekmek, su dahi alamadıklarını anlatıyor. Üç çocuklu bir kadın “Dağdaki hayvanlar daha rahat yaşıyordur bizden, en azından oksijen alıyorlar” diyor öfkeyle, “suçlu bunların olmasına izin verendir.” Hayır, bu mahallede kimse adını vererek konuşmuyor. ba, polisin tavrının şimdiye kadarkinden farklı olduğunu da düşünüyor. Doğrudan bir ibadethanenin hedef alınmasının dışında, geniş bir alanda camdan bakana dahi gaz atıldığını söylüyor. Biri şikâyet için karakolu aramış ve “Camdan bakarak örgütlere şakşakçılık yaptıkları” gerekçesini duymuş örneğin. Avukat Baba, tıpkı gaz kokusu gibi mahalleliye yapışan bir korkudan da söz ediyor. Bu olayın iki gün öncesinde Suruç’taki canlı bomba saldırısında hayatıMahalleli TOMA’nın yıktığı taksi durağını onaracak. nı kaybeden üç kişinin cenazesi yapılmıştı. Parçalanmış halleBaba, 25 yıldır mahallede yaşırini görenler olmuş bir de. “HerFatih Sivri hakkında bu görüş konuştuğumuz esnaftan, ev ka yor, “Öğrenciliğime döndüm bir kes rahatsız. Kendi sokağımkaç günde” diyor. Özarslan’ın dan üç ailenin bu son olaylardınlarına çok kişide hâkim. dan sonra kaçtığını biliyorum. Öldürülen Özarslan’ın da üye ailesiyle görüşmüş, olayı takip İnsanlar korkuyor, IŞİD gelip bisi olduğu örgütten görüştükleri eden bir avukat olarak yargızi öldürecek, diyor. Erken seçimizse dört gün süren “irade ça sız infaz olmasına dair bilgiler tışmasının” ardından cenazenin paylaşıyor: “Kız bir akrabasının me kurban edilme endişesi var. devrimci geleneklere göre yapı Bağcılar’daki evinde. Polis bas Alevilere saldırı prim kazandırıyor çünkü. İnanır mısınız insanlabilmesini zafer olarak nitelen kın düzenliyor, ‘izin verin üslar IŞİD saldırır diye cemevleridiriyor. Seçim sonrası girilen ça tümü giyeyim’ diyor. Aileyi bir tışma ortamını soruyoruz: “Gazi odaya kilitleyip salonda kıza 16 ne gidemiyor. Gidin bakın, işte değilse herkes evindedir. Suruç Mahallesi’ne çözüm süreci zaten kurşun sıkıyorlar”. Baba, iki kızıyla cemevinsaldırısından sonra arttı korku. hiç gelmedi. Türkiye’de faşizm de iki gün mahsur kalanlardan, Cenazelerimizi gömdürmemelehâkim ve faşizmin geriletilmeri gerçekten zorumuza gitti. Dün si seçimlerle olmaz. Yaşadıkları HDP’li, CHP’li vekillerin mahalleye gelmesi için emek sarf kızlarımı Almanya’ya göndermız bunu kanıtlıyor.” edenlerden. Vekillerin varlığı dim. Ben de yolunu bulup kaçaSuruç’tan sonra süreçte etkili olmuş. cağım bu ülkeden” diyor gözleTaştan molotofa geçildiğinde ri dolarak. Kırılan cam çerçeve Demokratik Alevi Dernekleri üyesi Muş Vartolu avukat Ali duydukları endişeyi anlatan Ba onarılabiliyor ama her şey değil. Yaşar Abi tepki gösterdi ‘Bakırköylük’ yaptılar İşkencede akıl sağlığını kaybeden Yaşar Öztemel SGDF’li öğrencilere polis müdahalesine tepki gösterince hakkında 2011’de verilen mahkeme kararı birden devreye sokuldu evlet”, 12 Eylül döneminde avukatlık yaparken gözaltına alınan, görALİCAN düğü işkenceULUDAĞ ler nedeniyle “akıl sağlığını” yitiren, günlerini Ankara’nın muhalif sokağı Yüksel Caddesi’nde geçiren Yaşar Öztemel’e (55) SGDF üyelerine yönelik pazartesi günkü polis müdahalesine tepki gösterince “resmen el koydu.” Hakkında Yüksel’deki bu tür polis şiddetine karşı çıktığı için 10 ayrı dava açılan ve mahkemeye gitmediği için 10 ayrı yakalama kararı çıkarıldığı anlaşılan Öztemel, dün Ankara Adliyesi’nde mahkeme mahkeme dolaştırılarak ifade verdi. İfadeler bittiğinde Yaşar Öztemel serbest bırakılmadı. Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nin bir kararını gerekçe gösteren polisler, Öztemel’i Bakırköy’e götürme kararı aldı. Alınan bilgiye göre 19. Asliye Ceza Mahkemesi, Öztemel hakkında açılan polise direnme davası kapsamında 14 Aralık 2011 tarihinde akli me Toplumsal patlamayı Alevi örgütleri önledi ALİ AÇAR “D lekelerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle ceza tayinine yer olmadığına karar vermiş. Mahkeme, bu nedenle Öztemel’in “yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına” hükmetmiş. Polisler, bu karar uyarınca Öztemel’i dün Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne götürdü. Bu karara tepki gösteren Öztemel, savunmasında “Benim aklım yerimde. Akli melekelerimin yerinde olmadığı yönündeki iddia devlet ile mahkeme arasındaki bir sorun. Ben dava konusu olaylarda direnme hakkımı kullandım. Bu ülkede hapishaneler akıl hastanelerinden iyidir” diyerek götürülmeye itiraz etti. Ancak Öztemel, Bakırköy’e giderken bile vücudunda yeni polis şiddeti yaralarıyla yola çıktı. Yüksel’deki gözaltı sırasında darp edilen Öztemel’in vücudundaki yaralar dün tazeydi. Öztemel’in yüzü, kolu ve bacağındaki darp izleri dikkat çekti. Yine polisler, müdahale sırasında Yaşar Öztemel’i saçlarını kopardı. Bir avuç dolusu kopmuş saçı yanında taşıyan Öztemel, bunları avukatı Mu Yaşar Öztemel Öztemel tartaklandı. rat Yılmaz’a verdi. Devlet, şimdi 12 Eylül döneminde işkence ederek ruh sağlığını bozduğu Yaşar Öztemel’in akıl sağlığını düzeltmeye çalışacak! l ANKARA ağcılar’da polis tarafından öldürülen Günay Özarslan’ın cenazesinin örgüt üyeleri tarafından gösteriye dönüştürüleceği gerekçesiyle yasaklanmasının ardından Gazi Mahallesi’nde yaşanan çatışmalar ve polisin cemevine yönelik tutumu Alevi örgütlerinin temsilcileri, CHP ve HDP milletvekillerinin girişimiyle sona erdi. İstanbul Valiliği’nde ABF Başkanı Baki Düzgün, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, Hacı Bektaş Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve gazeteci Vedat Kara, CHP milletvekilleri Aykut Erdoğdu, Hilmi Yarayıcı, HDP milletvekilleri Turgut Öker ve Ali Kenanoğlu’ndan oluşan heyet 1,5 saat boyunca iki vali yardımcısı ile görüştü. Detayları Cumhuriyet’e anlatan Vedat Kara, ilk başlarda vali yardımcılarının geri adım atmaya yanaşmadığını söyledi. Alevi örgüt temsilcilerinin olayların büyüyeceği yönünde uyarıları olduğunun altını çizen Kara,“ Vali yardımcılarına cemevine yönelik bir saldırı olduğunu bunun bir an önce durdurulmasını ve cenazenin Alevi inancına göre bir an önce toprağa verilmesi için izin verilmesi söylen B di. Yine vali yardımcılarına cemevi ve derneklerin ayaklandığı olayın örgütten ziyade inanç merkezine yönelik bir girişim olarak algılanmasından dolayı hızla toplumsal bir sorun haline geldiği belirtildi. Vali yardımcıları da örgütler konusunda teminat istedi. Kurum temsilcileri de kendilerinin örgüt temsilcisi olarak görüşmede yer almadıklarını ve Alevi inancının temsilcileri olduğunu söyleyerek toplumsal patlamanın yaşanmaması için görev üstlendiklerini söyledi. Bunun üzerine de vali yardımcılarında yumuşama belirtileri başladı” dedi. ehlike büyüdü; siyasette sıkışıklığı yönetebileceğini, bundan amacına uygun sonuçlar çıkartabileceğini düşünen, planlayan bir siyasetçi var. Seçim sonuçlarını kabul etmeyen siyasetçi sonuçların uygulanmamasını, en azından yeni bir seçime kadar askıda tutulmasını istiyor. Seçilmiş Meclis’in kapalı olmasını da ustaca kullanıyor. O zamana kadar tek yetkili olarak geri alınması zor kararlar, geri dönülmesi zor adımlar atarak emrivakilerle yeni bir durum yaratma peşindedir. Silahların sustuğu, neredeyse hiç çatışmanın olmadığı, ölümlerin, siyasi cinayetlerin yaşanmadığı dönem bir çırpıda çöpe gitti. HHH Sınır ötesi hevesleri hep vardı; Büyük Osmanlı projesi ne kadar kof olursa olsun, sıkı yasalarla pekiştirilmiş başkanlık sistemi planına uyuyor, ona hizmet ediyordu. Seçim sonuçları, HDP’nin 80 kişilik bir grupla Meclis’te temsil hakkını kazanması, bütün planları bozdu. Şimdi geriye tek bir çıkış yolu kalmıştır: Takvimi Fransızların devrim takvimine çevirmek. Twitter’da sık sık şakası yapılıyor; koşulları ve ilişkileri iyi değerlendirerek parlamentoyu fesheden Küçük Napolyon günlerinde, 18 Brumaire’deyiz sanki. Bu benzetme arka plandaki sınıflar arası ilişkilerin yarattığı koşullar ve uygun siyasi parametreler unutulmazsa işe yarayabilir. Nihayet verili ilişkiler yumağının sonucu olarak bir tür benzer projeyi, girişimi konuşuyor Türkiye. HHH Özetlemenin yararı var: Seçilmiş parlamento kapalıdır. Ülkeyi istifa etmiş hükümet yönetiyor. Bu hükümet seçimde tek başına iktidar olma yetkisini, çoğunluğu yitirmiş bir partiye dayanıyor. Seçimlerde o parti için mitingler yapmış, konuşmuş, oy istemiş olan Cumhurbaşkanı amacına ulaşamamıştır. Daha önce nedenleri uzun uzun tartışılabilecek bir sonuçla kazandığı seçimle elde ettiği konumu, fiili başkanlık olarak kullanmakta kararlı olduğu anlaşılıyor. Seçimlerden Meclis’in açılacağı güne kadar olan süreyi kendisinin doldurduğu bir boşluk olarak yorumlama, kullanma eğilimindedir. HHH Bir erken seçime ya da Cumhurbaşkanı’nın ifadesiyle “tekrarlanacak seçimlere” kadar geçecek sürede atılan, çözüm sürecini bitirmek, savaşa girişmek, ülke çapında sıkı yönetim uygulamalarını yaygınlaştırmak gibi adımlar, bundan sonrası için ipucu sayılmalıdır. Yasalardaki boşlukları, sınıflar arasındaki nesnel konumlanmanın yarattığı ilişkileri ve koşulları siyasetin kendiliğindenci diline ustaca çevirerek değerlendiren lider, istediği sonucu elde edebilir. Üstelik uluslararası politik güçleri ikna edebilecek geri dönüşleri hızla yapabilecek oportünite yeteneğine de sahip görünüyor. HHH Tehlike büyüktür. Kazanılmış ne varsa uçurumdan aşağı yuvarlanmak üzeredir. Ana muhalefet partisi “iktidar partisi” ile koalisyon yapma ihtimalinin kendisini hareketsizleştirdiğinin farkında görünmüyor. Sokak ise küçük esnafın karakterini iyi bildiği anlaşılan, HDP’yi baskı altına alarak Güneydoğu’yu yeniden kazanma, köylülükten büyük destek alma umudunu her anlamda koruyan tek adamın saldırısı altındadır. Artık sistemin tümü rejim değişikliğinin arifesindedir. Türkiye’nin önünde iki üç aylık bir süre kaldı. Brumairecilerin kazanması da durdurulması ya da geriletilmesi de bu aylara sığacaktır. Kuşkusuz “saf ve temiz kalmak” da mümkündür... 18 Brumaire’e Doğru T Sorumluluk Vali’nin Aykut Erdoğdu’nun devletin esnek olması gerektiği aksi halde facia yaşanacağı yönünde uyarıları olduğunu anlatan Kara, “Turgut Öker, cenazeyi gömmek istediklerini ve onun dışındaki olayların kendilerini ilgilendirmediğini söyledi. Ali Kenanoğlu da ‘Onu bunu bırakın 2 saat verin cenazeyi olaylar büyümeden toprağa verelim. Onun dışında devlet zaten operasyonlarını yapıyor. Bu cenaze gömülmez ise yaşananların sorumluluğu valiliğe aittir’ diye konuştu. Bu tepkilerin ardından 2 Vali yardımcısı da ayrı ayrı olarak Vali Vasip Şahin ile görüştükten sonra ortak iradeyle cenazeye izin verdi” açıklamasını yaptı. ahçelievler’de önceki gün 2 Alevi ailenin yaşadığı apartmana gelen 2 kişi apartman sakinlerinden Alevi Güner Akyüz ve Taylan Bayram’ı tehdit etti. Binada Alevi olduğu öğrenilen diğer sakinlerden Ali Akyüz’ün de adını söyleyerek tehdit eden 2 kişi olay yerinden ayrılırken, aileler suç duyurusunda bulundu. Ailelerin evi de sarı tebeşirle işaretlendi. Akyüz, gelenlerin askeri kıyafetli ve uzun sakallı olduğunu dile getirdi. Gelen kişilerin ilk kapısını çaldığı Alevi yurttaş Taylan Bayram da “Bu olay Alevi halkına yapılmıştır. Tedirginiz” dedi. İşaretlenen binaların yan sokağında, yaklaşık 150 metre uzağında yer alan Adıyaman Menzillerinin dergâhı bulunuyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet Alevi ailelerin evlerine işaret B C M Y B