23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 26 Mayıs 2015 TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 13 Koalisyon hesapları HDP’nin barajı geçmesi halinde AKP tabanı dahil koalisyon seçeneklerinin ciddi şekilde düşünülebileceği belirtildi HDP’ye oy vermeye eli gitmemenin anlamı Haziran seçimleri öncesinde ortamın bu kadar gerilmesinin birbirine bağlı iki nedeni var. Birincisi, Tayyip Erdoğan’ın bu seçimleri başkanlık rejimi amaçlı anayasa değişikliğinin ilk turuna dönüştürmesi ve bu amaçla partisine üçte iki Meclis çoğunluğu hedefi koyması. Halbuki 13 yıllık tek başına iktidar olmuş bir partinin, yeniden yüzde 4045 arasında oy alması dünyanın her yerinde büyük başarı olarak algılanırdı. Ama Tayyip Erdoğan’ın partisine dayattığı başkanlık rejimi hedefi, AKP’yi kırılgan hale getirdi. Gerginliğin ikinci nedeni, HDP’nin seçimlere bağımsız adaylar yerine, parti olarak girme kararı alması oldu. Bağımsız adaylarla girse, HDP’nin destekleyeceği adayların 2011 seçimlerinde elde ettiği 36 milletvekilinden birkaç fazla veya birkaç eksik parlamentoda yerlerini almaları yüzde yüze yakın kesinlikte olacaktı. Bu durumda AKP’nin fazladan elde edebileceği milletvekili sayısı da 15’i geçmeyecekti. HDP’nin seçimlere parti olarak girme kararı almasıyla birlikte, AKP için denklem değişti. Alacağı oy oranından çok daha güçlü değişken kazanacağı milletvekili sayısı oldu. Bunun esas nedeni, HDP’nin kitlesel oy desteğinin olduğu seçim bölgelerinin hemen hepsinde anlamlı oy alabilen diğer partinin sadece AKP olması. HDP barajı geçemezse, bu partinin hak etttiği milletvekillerinin takriben yüzde 90’ına AKP adayları el koyacak. Radar Politik Analiz sitesinde 21 Mayıs’ta yayımlanan seçim sonuçlarının milletvekili sayısına yansıması simülasyonu, durumu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. AKP’nin yüzde 44, CHP’nin yüzde 25, MHP’nin yüzde 16 aldığı, HDP’nin yüzde 9.5’te kaldığı bir seçim sonucunda, AKP’nin alacağı milletvekili sayısı 333 olabilir. HDP barajı geçerse, yani yüzde 9.5 değil, yüzde 10 oy alırsa, yüzde 44 oy almış AKP’nin milletvekili sayısı 282’ye düşüyor! HDP’nin barajı geçmemesi durumunda CHP’nin payına ilaveten altı milletvekili düşüyor. MHP’ye ise sadece bir. Bu simülasyonu yapanlar, HDP’nin barajı geçememesi durumunda dokuz seçim bölgesinde bağımsız adayı destekleyen HÜDAPAR’ın birkaç milletvekiliyle Meclis’e girme şansının çok artacak olmasını dikkate almamışlar. Kısacası bugün farklı anketlere göre barajın biraz üstünde veya biraz altında olduğu tahmin edilen HDP’nin oy oranının yüzde 0.5 değişmesi, başka hiçbir partinin oy oranının Yüzde 0.5 azalması veya artmasıyla kıyaslanması mümkün olmayan sonuçlar doğruyor. AKP’nin yüzde 44’ten biraz daha az oy alması ve HDP’nin yüzde10 barajını geçmesi durumunda, AKP’nin parlamentodaki milletvekili sayısı Meclis çoğunluğu için gerekli olan 276 sınırına yaklaşıyor. Yüzde 4041 oy oranı ise AKP’nin 275’ten az milletvekiliyle seçimden çıkması anlamına geliyor. Buna karşılık HDP’nin yüzde 9.8 oy alması ve barajı geçememesi durumunda, yüzde 41 oy almış bir AKP 320 milletvekiline sahip oluyor. Görüldüğü gibi, 7 Haziran seçimlerinde HDP’ye verilen veya çeşitli nedenlerle eli son anda gitmediği için HDP’ye verilmeyen oyların seçim sonrası Türkiye siyasal manzarasını belirleme gücü son derece yüksek olacak. HDP, başkanlık rejimi merkezli bir anayasa değişikliği için AKP’ye Meclis’te destek vermeyeceğini açıkça ve ısrarla ilan etti. Tayyip Erdoğan’ın amacının gerçekleşmesi için AKP’nin hem en az yüzde 44 oy alması hem HDP’nin yüzde 10’un altında kalması gerekiyor. HDP’ye verilen her oy, AKP’nin üçte iki Meclis çoğunluğuna sahip olması şansını azaltıyor. Diğer konu, Meclis’te 55 veya 60 milletvekiline sahip olan HDP grubunun, 275’e varamamış AKP’nin azınlık hükümetini, güçlü pazarlık sonrası dışarıdan desteklemesi ihtimali. Böyle bir olasılığın hem AKP hem HDP meclis gruplarında büyük kırılmalar yaratacak olması ihtimali çok güçlü. Ayrıca bugün HDP sözcüleri de böyle bir desteğin söz konusu olmayacağını, tek başına hükümeti kurarsa AKP ile Kürt sorununu müzakere etmek için masaya oturmakla AKP’nin hükümet kurmasına dışarından destek vermenin apayrı şeyler olduğunu haklı olarak vurguluyorlar. Şu açık ki HDP’nin AKP’yi destekleyeceği bahanesiyle HDP’ye oy vermekten son anda caymanın anlamı, AKP’nin Meclis’te 50 civarında koltuğa el koymasını kolaylaştırmak olacak. 2002’de Genç Parti, esas olarak DYP, MHP ve ANAP seçmenlerinde oy almış, bu üç partiyi barajın altına itmiş ama kendi de barajı geçemediği için AKP’nin yüzde 34 oyla Meclis’te üçte iki çoğunluğa sahip olmasına yol açmıştı. HDP’ye oy verme konusunda ikircikli olanlara hatırlatırız. 7 Haziran seçimine 2 hafta kala, partilerin oy oranlarına yönelik tahminler de hızlandı. Yapılan tahminlere göre, HDP’nin barajı aşması halinde, AKP’nin 276 sandalyelik iktidar sayısına ulaşması zor görünüyor. Bu yüzden koalisyon seçenekleri yoğun şekilde tartışılıyor. AKP’ye yakın isimlerden Habertürk gazetesi yazarı Fehmi Koru, dün köşesine bu konuyu ayırdı ve HDP’nin barajı geçmemesi halinde, AKP’nin tek başına iktidarını pekiştirirek başkanlık dahil AKP’nin istediği pek çok konuda referanduma götürmek için 330 milletvekili sayısını yakalayacağını yazdı. Koru, HDP’nin barajı geçmesi halindeyse AKP tabanı dahil koalisyon seçeneklerinin ciddi şekilde düşünülebileceğini belirtti. CHP, MHP ve HDP’nin koalisyon seçeneklerini ciddi şekilde düşündüğünü belirten Koru, AKP’nin de artık bu seçenek üzerinde düşünmek zorunda kaldığını belirtti. HDP’nin barajı aşmaması halinde çıkarabileceği önemli miktarda milletvekilinin çoğu yerlerini adaylarına bırakacağı için AKP’nin referandum çoğunluğuna (330) erişebileceğini belirten Koru, HDP’nin barajı geçmesi halinde ise AKP’nin oylarının 7 da azalacağını ifade etti. Koru AKP’yi ANAP gibi düşüş sürecinin bekleyebileceğini belirterek yüzde 42’nin altına düşüşün parti tabanında koalisyon şeklinde yansımaları olacağını kaydetti. El Cezire’nin partilerin oy oranları ve olası sandalye hesaplamalarında da oy geçişkenliğinin daha çok AKP ile MHP arasında ve CHP ile HDP arasında olacağı öngörüsüyle bu partiler arasında ters orantı kurulacağı yer almıştı. El Cezire’de 2015 genel seçim sonuçları için olası senaryolar hazırlanmıştı. 1 yıL SonRA ERKEn SEÇİM oLAbİLİR Seçimlere 13 gün kala son anketini açıklayan SONAR Araştırma Şirketi Başkanı Hakan Bayrakçı, mevcut şartlarda hiçbir partinin tek başına hükümeti kurmaya yetecek çoğunluğa ulaşamadığını kaydederek, 1 yıl içerisinde erken seçim olabileceğini savundu. CNN Türk’e değerlendirmelerde bulunan Bayrakçı, “HDP barajı aşarsa 276 milletvekili sayısını bulan bir parti çıkmayacak” dedi. Yandaş medyada ‘çatlak’ ğinden tartışmalı bir şekilde ayrılan Mustafa Karaalioğlu’dan geldi. Karaalioğlu sahibi olduğu karar. com sitesinde “AK Partili ‘kararsız seçmen’ kararsızlıkta karar kılarsa 8 Haziran’da koalisyona uyanacağız” adlı bir yazı yazarak “Bütün anketler aynı zamanda seçime üç hafta kalmasına rağmen kararsız seçmenin oranını yüzde 20 ile 24 arasında gösteriyor. Yani, olağanüstü yüksek bir kararsız kitle var. Dahası, o kararsızların büyük çoğunluğunu son seçimde AK Parti’ye oy vermiş seçmen oluşturuyor. Bir başka ifadeyle AK Parti’nin yüzde 50 civarındaki Mustafa Karaalioğlu “rezerv oy”un parçası olan yüzde 78’lik bir kesim kenara ayrılmış suratını asarak duruyor. Yani... AK Partili seçmen şu veya bu sebepten dolayı mutsuz ve kızgın” dedi. Seçmenin AKP’ye büyük bir önem atfettiğini ve ne olursa olsun iktidarda kalacağına inandığını düşündüğünü belirten Karaalioğlu, “7 Haziran’da seçmenin AK Parti’yi hem ikaz edip hem de ‘tek başına iktidarı’ devam ettirme maharetini görebilecek miyiz? Galiba asıl büyük sürpriz bu bileşeni sağlamak olacak” diye yazdı. AKP seçmeni mutsuz ve kızgın ir başka eleştiri yazısı Ethem B Sancak’ın sahibi olduğu Star gazetesi genel yayın yönetmenli KARAALİoğLU: Seçimlere sayılı günler kala, yandaş medyada yazan yazarların, AKP’ye yönelik eleştirel yazıları da yer almaya başladı. AKP iktidarını her dönem öven, politikalarını destekleyen yazarların farklı AKP yazıları yayımlanması, AKP’nin iktidar blokunda da çatlakların gün yüzüne çıkmaya başladığı şekilde yorumlandı. ‘Evet iki tabanca var ama namluları Erdoğan’a çevrili’ KP’ye yakın Yeni Şafak gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, “Yarın geç olmadan uyarayım istedim” başlıklı dünkü köşe yazısında AKP’yi kızdıracak uyarılarda bulundu. Seçim startı verildiğinde kararsızların oy oranının yüzde 15 olduğunu, son düzlüğe girildiğinde bu oranın yüzde 5 seviyesine gerilediğini söyleyen Selvi, bu kez kararsızların önemli bir kısmını AKP seçmeninin oluşturduğunu ve yüzde 14 civarında olduğunu iddia etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sürprizlerle dolu bir seçim olacak” derken buna işaret ettiğini yazan Selvi’ye göre, AKP’nin oylarında düşüş var ve HDP barajı aşıyor. “Önceki seçimlerde AKP’ye oy veren ama A Abdülkadir Selvi şimdi partisiyle ilişkisini sorgulayan kitle yeniden kazanılmazsa, Türkiye 8 Haziran sabahı koalisyon hükümetine uyanma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir” diyerek ibrenin tersine döndüğünü savundu. Uludere, Kobani ve “Kürt sorunu yoktur” söylemiyle, batıdaki Kürtlerde duygusal bir kopuşun başladığını ileri süren Selvi, edep dışı bulduğu, Erdoğan için Ethem Sancak’ın söylediği “Ona; anam, babam, eşim çocuklarım feda olsun” ve “Solculuk dönemimde Mevlânâ ile Şems’in arasındaki aşka anlam veremiyordum. Tanıdıktan sonra gördüm ki, böyle bir ilahi aşk iki erkek arasında olabiliyor” sözlerini eleştirdi. Bu tür açıklamaların gönül köprülerine zarar verdiğini yazan Selvi, isim vermeden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı Yiğit Bulut’un söylediği “İki tabancam var. Bolca da mermim var. Ben ölmeden, beni vurmadan, ben asılmadan bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına kimse elini süremez” sözlerine değinerek yazısını uyarılarda bulunarak tamamladı: “Evet iki tabanca var. Ama namluları Erdoğan’a çevrilmiş durumda. Ayağı tökezlediğinde Erdoğan’ı ilk terk edecek olanlar da bunlardır. Özal’da, Çiller’de görmedik mi? Yeni efendiler bulunca sırtından hançerlediler. Lütfen küçük menfaatleriniz uğruna Erdoğan’a kıymayın efendiler! Yarın geç olmadan uyarayım istedim.” Doğan: Gecekondu işadamı değilim, çizgimiz değişmez oğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan da, dün toplanan Doğan Yayın İlkeleri Kurulu toplantısının ardından yayımladığı mesajda, grubuna yönelik iktidar ve medyası tarafından yapılan saldırılara yanıtlar verdi. Seçimin partiler arasında bir yarış olduğunun altını çizen Doğan, “Biz parti değiliz ve bu yarışta yokuz. Bizi taraf olarak göstermek ve düşman ilan etmek inandırıcı değildir. Her partiye eşit mesafedeki duruşumuzu, hiçbir partiyi düşman olarak görmeyen tarafsız yayıncılığımızı sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Seçim süreci başladığından bu yana, gruplarının her tür TRT artık DHA abonesi değil! umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümet üyelerinin Doğan Medya Grubu’nu hedef alan açıklama ve yayınlarından sonra, devletin resmi kanalı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu TRT, Doğan Medya Grubu bünyesindeki Doğan Haber Ajansı (DHA) ile olan abonelik sözleşmesini sona erdirdi. TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanvekili Nasuhi Güngör imzasıyla kurum çalışanlarına bir yazı gönderilerek, “Doğan Haber Ajansı ile haber alım hizmeti 20.05.2015 tarihi itibari sona erdirilmiştir” denildi. D C lü suçlamaya maruz kaldığını belirten Doğan, “Terörist bile ilan edildik. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın alçakça ve haince öldürülmesinin faturasını bize çıkarmaya çalıştılar” ifadelerini kullanarak, “Yayıncı olarak, seçim kampanyasının bir tarafı veya aktörü olarak gösterilmekten rahatsızlık duyuyoruz. İstedikleri kadar gayret etsinler, tarafsız, hakkaniyetli, her görüşe yer veren yayıncılık çizgimizin değişmesini başaramayacaklar” şeklinde konuştu. işadamı değilim. 36 yıldır yayıncılık yapıyorum. Hayatımın her sayfasının, her fotoğraf karesinin hesabını alnım açık bir şekilde vermeye hazırım” diyen Doğan her partiye eşit uzaklıkta olduklarını da belirterek, tarafsız yayıncılığı sürdüreceklerini belirtti. l Haber Merkezi Elif Çakır’dan tepki 36 yıldır yayıncıyım “40 yıldır Türkiye’de yüksek seviyede vergi verenler arasındayım. Yani gecekondu Elif Çakır, “Erdoğan’ı tanıdıkça âşık oldum” diyen Sancak ve “İki silahım yüzlerce mermim var, ben ölmeden kimse Erdoğan’a dokunamaz” açıklaması ile tartışmaya yol açan Yiğit Bulut’a tepki gösterdi. Çakır twitter’da “Aşktı, mermiydi... Bütün bu şuursuzluklar bir kâbus olsun Allah’ım.. Uyanalım ve kötü kâbustu diyelim...” ifadelerini kullandı. AKP’ye yakın Yeni Şafak gazetesi yazarı Fatma Barbarosoğlu da 20 Mayıs’ta yayımlanan köşe yazısında, AKP’deki abartılı bu durumu ele aldı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle