19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Pazar 26 Nisan 2015 EDİTÖR: MEHMET KESKİN Andrew Lloyd Webber İstanbul’dan geçti Andrew Lloyd Webber Besteci Andrew Lloyd Webber önceki akşam imzasını attığı “Operadaki Hayalet”i izledi. “Cats”, “Evita” ve “Jesus Christ Superstar” gibi efsane müzikallerin bestecisi de olan Webber, eşi ve kızıyla geldiği İstanbul’da müzikali izleyip daha sonra oyuncularla sohbet etti. Zorlu PSM’de sahnelenen müzikal bugüne kadar 40 ülkede 65 bin performans sergiledi. TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Salon’da tek başına Amerikalı usta caz müzisyeni Marc Ribot, İKSV Salon’da tek başına sunduğu sıkı performansla mekânın atmosferini değiştirdi. MUraT Beşer 25 ‘Marigold Oteli’nde Hayatımın Tatili 2” filminden bir kare 22 Nisan akşamı alternatif müzik camiasında bir derbiye sahne oldu. Marc Ribot (IKSV Salon) ile Thurston Moore (Babylon) arasındaki maç, tıpkı bir gece önce Tom Harrell ile (İşSanat) ile Marilyn Mazur (Aksanat) konserlerinin çakışması gibi aynı potansiyeli taşıyan izleyiciyi ikiye böldü. Ben ilkini, yani gönlümde daha evvel taht kurmuş olanını, Amerikalı gitarcı Ribot’yu tercih ettim, zira bu bir daha tekrarı olmayacak çok özel bir projeydi. Tom Waits’ten Elvis Costello’ya, John Zorn’a kadar sayısız yerde dinlediğimiz efsane gitarcı Ribot, Avusturya asıllı Amerikalı yönetmen Josef von Sternberg’in 1928 yapımı sessiz siyahbeyaz “Docks of New York” filmini solo gitarıyla müziklendiriyordu. Yıllar evvel gitarcı Bill Frisell’da, Buster Keaton ve Bill Morrison filmlerine yaptığı müzikleri benzer bir biçimde sahneye taşımıştı. Ancak ikisi arasında temel bir fark vardı; Frisell’ın projesi müzik odaklıydı, Ribot ise filme odaklanmıştı. Biz Stenberg’i en çok Marlene Dietrich’in oynadığı “Mavi Melek” filmiyle tanıyoruz. Bir gemiciyle fahişe arasındaki zor ilişkiyi konu edinen groteskmelodrama tik film “Docks of New York” ise vefa, fedakârlık, terk, pişmanlık, namus ve sonsuzluk temaları etrafında dönüyor. Batakhanede yaşanan kırık, ama mutlu sonla biten bir aşk hikâyesi bu. Sorunlarını sigara dumanına boğularak anlatan, hayallerini Arjantin bardaklarda köpüklü bira içerek kuran, yoksulluklarını iskambil masasında unutan işçi sınıfı portreleri; Jack London romanlarından fırlamışçasına... Kanlı canlı, terli alt tabaka insan manzaraları arasında. Konuşmalar yazıyla geçiyor, Türkçesi yok. Sahnenin tamamını kaplayan sinema perdesinin solundaki tabureye çökmüş Ribot; kucağında saz, klasik gitar ve banço arasında tınlayan elektrik gitarı, burnunun ucuna dek düşmüş gözlükleriyle karanlığa gizlenmiş, tek tabanca. Karakterlerin duygu ve reflekslerini çok iyi eşliyor müziğiyle Ribot, sinemayla müziğin dilini eş duygulara tahvil ediyor. Yüzü perdeye dönük, gözleri sahnenin ritmine ve oyuncuların ifadelerine kilitlenmiş. Oturmalı sistemde iç içe geçmiş sandalyelerin tepesinde kafasını bir sağa bir sola çevire çevire öndekinin perdelemesinden kurtulmaya çalışan insan kalabalığı, çıkışta festival zamanı kapıya yönelen festival izleyicilerini andırıyor. Marc Ribot’ya plak ve CD imzalatmak isteyen bir avuç insan onları seyrediyor... Yaşam serüvendir Haftanın önemli filmleri Büyük Britanya’dan: ‘Kara Deniz’, ‘Marigold Oteli’nde Hayatımın Tatili 2’ ve ‘Kuzular Firarda’. “E Marc Ribot Fazıl Say’dan ‘Katar konseri’ tepkisi iyanist ve besteci Faniz var; son 70 yıl kanuha fazlasını talep etmesi yasal dezıl Say, Cumhuriyet’te nu (1945 öncesi tüm eser ğildir. Mümkün değildir. Etse bile 20 Nisan günü kaleme aldıler telif dışıdır,) şimdi; uygulanmaz. Bestecinin bu cüzi rağı ‘Türk Diplomasisine Yatüm eserler ile ilgili ; Beskamı hiç talep etmemesi de mesezık’ başlıklı yazısı üzerine, estecilerin yayınevleri ( bela mümkün değildir. Bunun kuralı ki Türkiye Büyükelçisi Punimki Alman Schott Yayıbu. / 3 Katar’da konser iptal sebelat Tacar’ın kendisine verdinevi) orkestra eserlerinin bini de ben uyduruyor değilim. Neği yanıta cevaben, dün yeni baskı nota materyalleri ki den yapayım? Bizzat orkestra menabir açıklamada daha bulundu. Fazıl Say rasını orkestralardan alır jerliği ve konseri yönetecek olan şef Say, Tacar’ın Katar’daki eselar. (Birkaç yüz Avro’dur Rengim Gökmen, bana anlattı. Bürinin çalınacağı konseri için çok pa yaklaşık.) Onun dışında, telif havuyükelçiliğin kulisi ile, Katar Kültür ra istemesinden ötürü iptal edildiği zuna düşen son derece cüzî bir ücBakanlığı orkestraya eseri kaldırtyönündeki iddiasına tepki gösterdi. ret ( o da birkaç yüz Avro) besteciye tırmış. Durum bu.” l Kültür Servisi Sanatçı, bu iddiaya “Katar’da konverilir. Bestecinin bu ücretten daser iptal sebebini de ben uyduruyor değilim. Neden [email protected] yım? Bizzat orkestra menajerliği ve konseri yönetecek Şef Rengim Gökmen bunu bana anlattı. Büyükelçiliğin ‘kulis’i Kaset Zamanları Ulan ‘Dua Tarlası’ ile, Katar Kültür Bakanlığı, orkestraya eseri kaldırttırmış” (Gar Müzik Yapım) (Sony Music) sözleriyle yanıt verdi. Fazıl Say, Tacar’a yanıtıAdını gündelik hayatta (kadınlı Güven Erkin Erkal dediğin bir denı şu üç madde ile sıraladı: 1erkekli ortamlarda fazla ileri gitmeli oğlan, avcılık ve toplayıcılıkla geKatar’da kendimin çalmadıden) başvurabileceğimiz futbolcu çinir. Topladığı da demo, afiş, posğı, gitnediğim bir konserden için kırmızı karta mal olan, politikater, dergi vs; bizim rock toplulukla“çok para” istemem mümkün cı kullandığı zaman çıt çıkmayanrımızın maalesef gereğince ciddiye değildir. Katar Senfoni Orkesten masum küfürden alan, iki kişilik alınmayan tarihine dair. Bir de parası, benim solist olarak olmabir topluluk Ulan. Çiçeği burnunda, so tavla oynar, dığım bir konserde, eserim İs2014 yazında kurulmuş, gitar çalıp şayet arada bir tanbul Senfonisi’ni programışarkı söyleyen Volkan Diyaroğlu ve fırsat bulursa na almış anons etmiş ve konbas çalıp şarkı söyleyen Ziya Levent rahat durmazsere bir hafta kala da, gerekAybay tarafından. kitap derler, alçesiz iptal etmiştir. / 2 Telif İlk albümleri “Dua Tarlası” mobüm projelerikonusunda hayli bilgi eksiğidern bir hüviyete sahip. Albümün ne girişir. Yapım koorhalısı iki ayrı ülkenin şehri (İstandinatörlüğünü bulValencia) arasında seyreden üstlendiği derleme albüm “Kaset mekikle dokunmuş. 65 dakikaya yaZamanları”, memleketin zor şartlar yılan toplam 13 şarkıdan biri hariç altında müzik yapılan karanlık döhepsi aynı zanemine seksenli ve doksanlı yıllamanda ressam rına fener tutuyor. Bir tarafıyla alolan Diyaroğlu bümde bestesi bulunan o devrin tarafından imkuşağına, genç müzisyenlerin duyzalanmış; saduğu saygı ve sevginin belgesi oladece “Hafriyat” rak da görebiliriz “Kaset ZamanlaAybay’a ait. Ali Ekber Çiçek rı” albümünü. Müzikal açı“Akacak Kan Yerinde Durmaz” dan özellikleÇiçek için bir aradalar (Barlas Erinç), “Götürelim Abi” (Veri gitar arpejleri, riffleri, homurtulu Ozan Ali Ekber Çiçek’in ölümüdat Sakman), “Babaanne” (Whisky) bas soundu itibarıyla U2’nun “Josnün dokuzuncu yılı sebebiyle bugibi sadece kasetlerde yayımlandıhua Tree” albümündeki hissiyata gün 19.30’da Bostancı Gösteğı için unutulmuş, gözden kaçmış yakın. Siyaseten de çok uzak değil; ri Merkezi’nde özel bir gece düya da hak ettiği değeri bulamamış çok aykırı talepleri olmamasına rağzenlendi. Geceye, Arif Sağ, Aybazı şarkılar, yanı sıra bunların gümen, temel hak ve özgürlüklerin olsun Gültekin, Arzu Şahin, Belkıs zel yorumları bir yana... Yorumlamadığı bir dünyanın anarşistleri giAkkale, Berrin Sulari, Cahit Bernan 12 şarkıdan niye üçü Bulutsuzbi görünüyorlar. kay, Derya Petek, Ebru Çiçek, luk Özlemi ya da neden bilmem kiŞarkılarda ahım şahım bir vokal Emre Saltık, Erdal Erzincan, Ermin şarkısı yok diyebilir; hatta sayok, ama derdini anlatmaya yetiyor. doğan Eskimez, Güler Duman, yısız benzer serzenişi dillendirebiÇünkü nadiren satır aralarında bir Hüseyin Turan, Sabahat Akkiraz, lirsiniz. İyisi mi boş verin; gençlegörünüp bir kaybolsa da, aşk şarkıTaner Özdemir, Tolga Sağ gibi rin bayrağı devralırcasına emaneları yazmıyor Ulan. Bu müzikte küsanatçılar katılacak. ti omuzladığı uzun bir yolda misresel dünyanın çamur güreşinden Gecede Nebil Özgentürk’ün imyoner ruhuyla atılmış bu adımların bireysel bir kaçış ve sonsuz bir huzasını taşıyan “Ali Ekber Çiçek’in keyfini çıkarın... zur arayışı var. Öyküsü” adlı belgesel de gösterilecek.l Kültür Servisi P ylül’de Bir Gün”le belgesel Oscar’ını alan, “İskoçya’nın Son Kralı”, “Devlet Oyunları”yla diktatörlerin, devletin erkini sorgulayan Kevin Macdonald, “Kara Deniz”de 70’lerin gerilimlerine saygıda bulunarak izleyiciye bol karakterli geleneksel bir serüven sunuyor. Hep sömürülenlerin yanında olan yönetmen büyük şirketlerin kurbanı olan işçi sınıfına odaklanıyor. 30 yıllık denizaltı kaptanı Robinson (Jude Law) 11 yıldır çalıştığı şirketinden kovulur. İşiyle birlikte ailesini de yitiren kaptan büyük paralar kazanmanın yollarını arar. 2. Dünya Savaşı’nda içi altınla dolu bir Alman denizaltısının 70 yıldır Gürcü karasularında denizin altında yattığını öğrenen Robinson, gizemli bir sponsorun yardımıyla İngiliz ve Ruslardan oluşan bir ekip kurar. Kendileri gibi hurdaya çıkartılmış bir Rus denizaltısıyla yola çıkan ya şam yorgunu bu ekibin tek bir düşü vardır: Eve zengin dönmek. İkilem ve ASLI iletişimsizlik SELÇUK içerisindeki bu karakterler acımasız bir yaşamda kalma savaşımı verirler. Macdonald, daracık, boğucu tek bir mekânda, korku, öfke, tehdit, umut duygularını izleyiciye bire bir yetkinlikle geçirir. Romantik komedi “Marigold Oteli’nde Hayatımın Tatili”nde emekli İngilizler ikinci baharlarını Hindistan’da yaşamak için bir otel açmışlardı. Filmin ikinci bölümünde emekli kâhya Muriel’le (Maggie Smith) enerjik yardımcısı Sonny (Dev Patel) ikinci bir otel için girişimde bulunurlar. Başarının kurbanı Kendi başarılarının kurbanı olan yaşlı İngilizler yazgılarını denetlemeyi, her şeyi akışına bıraktıklarında zamanın en güzel armağan olduğunu, asıl eğlencenin yeni başladı ğını ayrımsarlar. Yaşamın en güzel gizemli yanıysa şaşırtıcı olaylara gebe olmasıdır. Ondan vazgeçilmediği sürece yaşam her yaşta büyük bir serüvendir. Filmin ikincisinde İngiliz oyuncular M. Smith, Judi Dench, Bill Nighy’ye Amerikalı Richard Gere de katıldı. İkinci bölümü de “Âşık Şekspir”le en iyi film Oscar’ını alan John Madden yönetiyor. “Kuzular Firarda” (Richard Starzak, Mark Burton) ünlü İngiliz Aardman Stüdyoları’nın bir animasyon başyapıtı. Kısa film Oscar’ını alan Wallace ve Gromit’in yanında ilk kez beliren akıllı koyun Shaun, 2007’den beri TV dizisinin baş kahramanı. Shaun ve arkadaşları çiftlikte her gün çalışmaktan bıkıp haftada bir gün tatil yapmak isteyince hepsi kendilerini büyük kentte buluverirler. Şarlo’nun sessiz komedilerine saygıda bulunan, zeki esprilerle dolu “Kuzular Firarda” her yaşta izleyiciye seslenen, benzersiz bir mücevher parçası. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle