27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 22 Nisan 2015 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: EBRU ADALI Paralel emeklilik! ‘İşe uygunluk’ kriteri AKPCemaat kavgasının faturası vatandaşın cebinden çıkacak. Resen emekli edilen 1786 polise yaş haddini beklerken emekli maaşının yanı sıra 8281130 lira arası kadrosuzluk tazminatı verilecek. Polisler ‘çalışıyor’ gibi para alacak. ç Güvenlik Paketi kapsamında “paralel yapı” ile bağlantısı olduğu öne sürülerek resen emekli edilen 1786 polis arasında emeklilik için yaş haddini bekleyenlerin emekli maaşının yanı sıra kadrosuzluk tazminatı da alacağı öğrenildi. Emekliliğe ayrılanların büyük bir oranının yaş haddini geçmediği ifade ediliyor. Polislerde emeklilik hakkı erkeklerde 20 yıl, kadınlarda 16 yılda elde edilebiliyor. Ancak bir polis kendi isteği ile Polislere resen emeklilik sistemi ve kadrosuzluk tazminatı ilk kez İç Güvenlik Paketi ile yürürlüğe girdi. Kanunun gerekçesinde ihtiyaç duyulmayan rütbelerdeki aşırı yığılmalar gösterildi. Kanunun daha önce terfi ile ilgili olan 55. maddesine kadrosuzluk tazminatı da eklenirken, terfi için bekletırmıştı. Emniyet’te 1786 kişilik emeklilik operasyonun yolu 5 Nisan’da PELİN yürürlüğe giÜNKER ren ve kamuoyunda İç Güvenlik Paketi olarak bilinen 6638 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile açıldı. İç Güvenlik Paketi’nde belirleme süreleri de azaltıldı. Bekleme süresi birinci, üçüncü, dördüncü sınıf Emniyet müdürleri ve Emniyet amirleri için birer yıl, ikinci sınıf Emniyet müdürleri için ise ikişer yıl düşürüldü. Yeni kanuna göre bekleme süresi içinde terfisi yapılmayanlar kadrosuzluk tazminatı alarak resen emekli olabiliyor. Diğer nen esaslara göre kadrosuzluk tazminatı ve emekli maaşı toplamı, aynı kadroda olan emsaline mali haklar kapsamında yapılan ödemeye kadar olacak. Ödeme Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından üç ayda bir Hazine’den tahsil edilecek. Emekliye sevk edilenlere, 60 yaşına kadar emekliye sevk edildikleri tarihi takip eden ay başından itibaren ek gösterge daihl en yüksek devlet memuru aylığının Emniyet amirlerine yüzde 110’u, 4. sınıf Emniyet yandan kanunda yapılan değişiklikle liyakate dayalı bir terfi sistemi getirildi. Buna göre terfi, kıdeme göre değil “işe uygunluk” kriterine bağlı olacak. Kanunda yapılan değişiklikten önce bir üst rütbeye terfide bu rütbedeki fiili çalışma süresi esas alınıyordu. Yığılmalara gerekçe olarak bu sistem gösterildi ve terfi için yazılı ve sözlü sınav şartı getirildi. müdürlerine yüzde 120’si, 3. sınıf Emniyet müdürlerine yüzde 130’u, 2. sınıf Emniyet müdürlerine yüzde 140’ı, 1. sınıf Emniyet müdürlerine yüzde 150’si oranında kadrosuzluk tazminatı ödenecek. Resen emekliye sevk edilen bir emniyet amiri 828.76 lira, 4. sınıf Emniyet müdürü 904.111 lira, 3. sınıf emniyet müdürü 979.453 lira, 2. sınıf Emniyet müdürü 1054.796 lira, 1. sınıf Emniyet müdürü 1130.139 lira kadrosuzluk tazminatı alacak. ekonomi 9 Hoşça Kal ‘İyi Futbol Dilencisi’ eçen hafta dünya edebiyatının çok önemli iki “bilim” insanını art arda kaybettik: Eduardo Galeano ve Günter Grass. Her iki düşünür de 20. yüzyılın en şiddet dolu dönemeçlerine tanıklık etmişlerdi. Günter Grass’ın Teneke Trampet’i savaş yıllarının Avrupa’sındaki şiddeti bir çocuğun gözlerinden anlatıyordu; Galeano ise günümüzün en şiddetli buluşmasını, futboldaki toplumsallaştırılmış şiddeti bizlere aktarıyor. (*) Günümüzde spor giderek endüstriyel bir sektöre dönüştürülür iken, şiddet de futbol endüstrisinin kaçınılmaz bir unsuru haline geldi. Galeano’ya göre de zaten “futbolun öyküsü, zevkten zorunluluğa uzanan hüzünlü” bir öyküdür. Bu dönemeçte “profesyonel sporun teknokratları, futbolu sırf sürate ve güce dayalı, mutluluğa boşvermiş, fantezinin gelişemediği bir spor dalı haline getirdiler.” Çünkü “futbol artık kâr sağlamayan her öğeyi reddetmektedir; kâr getirmeyen her öğe de ‘işe yaramaz’ kabul edilmektedir.” HHH Kapitalizm İkinci Dünya Savaşı sonrasında yeni bir küreselleşme aşamasından geçiyor. Amerikan ekonomisinin hegemonik gücü altındaki bu yeni küreselleşme bir yandan teknolojide yepyeni atılımlar gerçekleştirirken diğer yandan da ülkelerin siyasi, kültürel ve sosyal ilişkilerinde yepyeni dönüşümler gerçekleştirdi. “İdeolojilerin Sonu”, “Medeniyetler Çatışması” “alt kimlik üst kimlik” gibi kavramlar, iktisat dünyasının teknik terimlerinin yanında yer almaya başladı. 20. yüzyılın son küreselleşme dalgası ile birlikte sertleşen rekabet koşulları çokuluslu şirketleri artık daha ucuza işçi çalıştırabileceği yeni üretim merkezleri aramaya itti. Dünyanın fabrikaları giderek dünyanın ucuz emek cennetlerine, Çin’e, Hindistan’a ve Latin Amerika ülkelerine kaydı. Bu süreçte 19. yüzyılın İngiltere odaklı kapitalizminin ayırt edici unsuru olan sanayi işçisi, yerini artık taşeronlaştırılmış, marjinalleşmiş ve çoğunlukla da çocuk işçiliğine dayalı “enformel/ esnek” üretim biçimlerine bıraktı. Böylece Batılı sanayileşmiş ülkelerde G İ 60 yaşına kadar çalışabileceği için bu yaştan önce emekli edilenlere kadrosuzluk tazminatı veriliyor. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Celalettin Lekesiz başkanlığındaki Yüksek Değerlendirme Kurulu, 17 Nisan’da 1142’si 1. sınıf Emniyet müdürü, 269’u 2. sınıf Emniyet müdürü, 184’ü 3. sınıf Emniyet müdürü 181’i 4. sınıf emniyet müdürü, 10’u Emniyet amiri olmak üzere 1786 polis şefinin resen emekli edilmesini kararlaş ‘Devrim muhafızları gibi’ Eski Mali Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yüzlerce polis için aldığı emeklilik kararını değerlendirdi. Emeklilik kararlarının sadece “cemaate yönelik olmadığı” değerlendirmesini yapan Topçu, “1725 Aralık’tan sonra çok sayıda yolsuzluk dosyası bekletiliyor. Emekli edilenler tam donanımlı, yaşananları çok iyi değerlendirebilecek, tam donanımlı polisler. Amaç, muhalif veya muhalif olma potansiyeli olan emniyetçileri barındırmamak. Emniyet’te muhalif ama kabuğuna çekilen çok sayıda polis vardı. Şimdi bir potansiyel olduğu düşüncesiyle onları da tasfiye ettiler. Bunun amacı parti polisi yaratmak. İran’daki Devrim Muhafızları gibi” dedi.l ANKARA TOMA’dan sonra ‘Vuran’ geliyor SERTAÇ EŞ Emniyet’e 12.4 Bir hafta içinde milyar TL bütçe kesinleşecek Kadro derecesi 8/1 olan en düşük rütbeli polis memurun maaşı Ocak 2015’te 3 bin 24 lira olarak belirlendi. Orta Vadeli Mali Plan’da Emniyet Genel Müdürlüğü’ne (EGM) ayrılan bütçe 2014’e göre16 milyar 557 milyon13 binden 17 milyar 623 milyon 719 bin liraya, personel giderleri ise 11 milyar 796 milyon 622 binden 12 milyar 386 milyon 867 bin liraya çıkarılmıştı. EmniyetSen’den gazetemize yapılan açıklamada, “Hakedişlerini alacaklar mı belli değil. Bir hafta içinde EGM’den açıklama bekliyoruz. Emekli edilen memurların çoğu yaş haddini geçmedi. Akademide okudukları süre görevden sayıldığı için bir Emniyet amiri 13 yıllık devlet memurudur. 20 yılın üzerinde çalışmış kendi rızasıyla emekli olan Emniyet müdürü olsaydı emekli maaşı düşecekti” denildi. ezi Parkı eylemlerinin ardından toplumsal olaylara müdahalede kullanmak amacıyla TOMA sayısını artıran Emniyet Genel Müdürlüğü, çok sayıda yeni hafif zırhlı araç da aldı. Emniyet, İç Güvenlik Paketi’nin çıkmasının ardından da envanterindeki V150 ve Dragon zırhlı araçlarını, yeni nesil zırhlı araçlarıyla yenilemek için Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) aracılığıyla ihaleye çıkmaya hazırlanıyor. Bu yıl ve gelecek yıl G İçişleri Bakanlığı envanterine 145 Kobra marka taktik tekerlekli zırhlı aracın girmesi planlanıyor. Patlamayan lastik ve “V şeklindeki” tasarımı nedeniyle piyade tüfeği mermisinin yanı sıra belirli düzeydeki patlayıcılara karşı koruma sağlayan Kobra, toplumsal olaylarda kullanılıyor. Türkiye’de üretilen Kobra, çok sayıda ülkeye de ihraç ediliyor. Emniyet, ayrıca Otokar’ın ürettiği son taktik tekerlekli zırhlı araç olan Ural’dan da 2013’te 10 adet alarak performansını denedi. Özellikle doğu illerindeki denemelerden olumlu sonuçların alınmasının ardından aynı firmadan 120 adet daha alınması kararlaştırıldı. Bu kapsamda 60 taktik tekerlekli zırhlı aracın da Birleşik Arap Emirlikleri merkezli International Armoured Grup Turkey’den karşılanması planlanıyor. Firma Bursa Serbest Bölgesi’ndeki fabrikasında Nisan 2014’te üretime başladı. EGM daha önce TOMA alımı yaptığı BMC ile de yeni anlaşma yaptı. Bu kapsamda şirketin ürettiği “Vuran” marka 4x4 taktik tekerlekli zırhlı araçlardan önce 50, daha sonra anlaşma yapılan revizyonla 60 adet alınması kararlaştırıldı. Kurum, Nurol’dan da benzer özellikleri taşıyan 60 “Ejder Yalçın” markalı araç da alacak. Kurum envanterine 1974’te giren 124 V150 ile terörle mücadelenin yoğun olarak yaşandığı 199398 yılları arasında giren 310 Dragon marka aracın yerine 200 adet yeni nesil hafif zırhlı araç alımı yapılacak. l ANKARA işsizlik giderek daha büyük bir toplumsal sorun haline dönüşürken, azgelişmiş ülkelerde asgari geçimlik düzeyinde çalıştırılan ve her an işini kaybetme korkusu yaşayan milyonlarca yeni iş merkezleri yaratıldı. Bu dönemeçte futbol da artık “endüstriyel” bir piyasa yatırımına dönüştü. “Forma renkleri” yerini giderek çıkar dünyasının parasal renklerine bıraktı. Rakip takımlar arası transferler “profesyonellik gereği” olağan karşılanırken, futbol liglerinin adları da sponsor firmaların şirket adları ile anılır oldu. Bir yandan da futbolun (ve her sporun) özünde olan dostça rekabetin yerini işsiz, umutsuz ve dışlanmış kitlelerin tepkilerini dışavurabileceği kitlesel arenalar almaya başladı. Futbolda son yıllarda gittikçe yükselen şiddet eğilimini açıklayan unsurlar doğrudan doğruya günümüzün çarpık sanayileşme ve giderek bozulan gelir dağılımının bir yansıması olarak ortaya çıktı. Galeano, bu dönüşümün ayrılmaz parçası olan fanatikleri ve şiddetin beslendiği fanatizmi de kıyasıya betimlemekte: Günümüzde fanatizm denilen gerçekleri görmezden gelme hastalığı en sonunda öylesine bir hal almıştır ki, sağduyu yok olmuştur. Bu yok oluştan geriye ise sağa sola saldıran bir öfke yumağı kalmıştır. Fanatik “hiçbir zaman yalnız değildir; kızgınların safına geçer... aşağılananlar bir anda aşağılayanlar, korkaklar da korku salanlar haline gelirler.” Fanatiklerin derdi tribünlerdir. Zira, orası onun savaş alanıdır. Burada, her zaman suçlu olan düşmanlar, boyunlarının koparılmasını fazlasıyla hak ederler. Fanatik, her zaman tetikte olmalıdır, çünkü düşman dört bir yanı sarmıştır. Eduardo Galeano kendisini basit bir futbol dilencisi olarak tanıtıyor. Dünyanın dört bir yanını gezen bu dilenci, stadyumlarda yalvardığını söylüyor: “Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen.” Eduardo’ya döner bıçaklarını, maç dönüşü kurşunlanan futbolcuları, pasoligleri... nasıl anlatırız bilmem ki? (*) Gölgede ve Güneşte Futbol, Can Yayınları, Çev. Ertuğrul Önalp ve M. Necati Kutlu C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle