18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ 8 EDİTÖR: ZEKİ TEZER DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURIYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 2.5980 0.7 kuruş düştü TASARIM: BARIŞ AKTAŞ 2.7950 0.2 kuruş düştü 8.77 0.4 puan arttı 81.209 362.5 puan arttı 668.98 4.28 lira arttı 100.30 75 kuruş arttı Perşembe 2 Nisan 2015 Kurun üzerinde köpük var Nakliyat emekçisine diğer sendikalardan da destek geldi. Nakliyatİş kıdemden D vazgeçmiyor İSK Konya İl Temsilciliği AKP’nin kıdem tazminatını fona devretmeyi amaçlayan yasayı protesto etmek için kitlesel bir basın açıklaması yaptı. DİSK/ Nakliyat İş Sendikası işyeri temsilcisi Mehmet Ünver, yaptığı basın açıklamasında kıdem tazminatının işçilerin en önemli iş güvencelerinden birisi olduğuna ve çocukların geleceği için buna sahip çıkılması gerektiğine dikkat çekti. Kıdem tazminatının fona devredilmesinin işçilerin ve çalışanların geleceklerinin karartılması anlamına geldiğini kaydeden Ünver, “Hükümet, herkesin kıdem tazminatı alabilmesi için gerçekten samimi ise mevcut yasada tek kelimelik değişiklik yapsın ve bir gün çalışana bile kıdem tazminatı ödenmesi sağlasın” dedi. Nakliyatİş üyelerinin yanı sıra Birleşik Metal İş Sendikası, Genelİş, EğitimSen, SES, Eğitim İş’in de destek verdiği eylemde “Kıdem tazminatımız gasp edilemez”, “AKP’nin kölesi olmayacağız” sloganları atıldı. DenizBank Genel Müdürü Ateş, TL’nin şu anda bulunması gereken seviyenin altında olduğunu belirterek “Kurun üzerinde köpük var” dedi. Spora 20 milyon dolar destek enizBank’ın spora verdiği destekle ilgili bilgi veren Hakan Ateş, banka olarak spora sponsorluk bedelleri ve bu yönde yürütülen çalışmalar dahil yıllık 20 milyon dolara yakın bir kaynak harcadıklarını anlattı. Ateş, CEV sponsorluğunun toplam olarak 5 milyon dolar civarında bir bütçe oluşturduğunu söyleyen Ateş, “Spor kulüplerinin yatırımlarına finansman sağlamanın yanı sıra Türkiye’nin 4 büyük takımının sermaye piyasası işlemlerini de biz gerçekleştiriyoruz” dedi. Ateş, şöyle devam etti: “Spor kulüpleri hep kısa vadeli finanse edildiği için çok ciddi faiz ve likidite yükleriyle karşılaşıyorlardı. Borçlanmalar kısa vadeli olduğu ve ödemesiz dönemleri de olmadığı için bu takımlar hiç spor tesisi yatırımına girişemediler.” D D Hükümet memuru üç yıldır oyalıyor MUSTAFA ÇAKIR enizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, “TL’nin bugünkü seviyesine baktığımızda bulunması gereken değerin altında olduğunu görüyorum. TL’nin biraz fazla devalue edildiğini ve bir ölçüde köpük olduğunu düşünüyorum” dedi. Türkiye’nin makroekonomik göstergelerinin TL’nin nispeten daha değerBERLİN li ve faizin daha düşük olmasını gerektirdiğine işaret eden Ateş, yılın ikinci PELİN yarısında TL’nin ÜNKER daha değerli hale geleceğini ve faizlerin de daha düşük olmasını beklediğini söyledi. Ateş, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) eylül ayında faizleri artıracağının konuşulduğunu belirterek “Bence faiz artışı aralık ayını da geçer. ABD’nin parası değerlendi. Bir de üzerine faizi yükseltirse dolar uçup gidecek. O nedenle Fed Başkanı Janet Yellen’in dikkatli ve muhafazakar davranmasını CEV DenizBank Voleybol Erkekler Şampiyonlar Ligi’nde Dörtlü Final heyecanı Berlin’de tamamlandı. Mutlu sona ulaşarak kupayı kaldıran takım ise Zenit Kazan oldu. İhracat artmazsa cari açık riskli teş, Türkiye’nin ihracat yaptığı çevre ülkelerinde sorunlar yaşandığına, AB, Rusya ve Ortadoğu’nun içinde bulunduğu üç bölgenin de ekonomik ve jeopolitik riskleri nedeniyle çok iyi durum A da olmadıklarına dikkat çekerek, “Türkiye’nin cari açığı 76 milyar dolarlara kadar yükselmişti. İhracatı ise 150 milyar dolara kadar çıkmıştı. Şimdi ihracat rakamında biraz düşüşler oldu ve 140 mil yar dolarlarda seyrediyor. İhracatımızda yeniden artış grafiğini yakalayamazsak, cari açık 40 milyar dolarların altına gelse bile bu düzeydeki cari açık da riskli olacaktır” dedi. mayacağını ifade eden Ateş, “Ancak Türkiye ekonomisi tasarruf üretemiyor. İç tasarruflar yeterince büyüyemiyor. Kredi/mevduat oranı yüzde 117’lere çıkmış durumda. Hiçbir banka ilanihaye sadece dışarıdan borçlanamaz” diye konuştu. bekleriz. Bu da bütün gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini etkiliyor” değerlendirmesini yaptı. Hakan Ateş, Denizbank’ın ana sponsoru olduğu CEV DenizBank Voleybol Erkekler Şampiyonlar Ligi dolayısıyla Berlin’de düzenlenen toplan tıda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Borçlanmada sorun yok Türkiye’nin yatırım yapılabilir notunun olumlu olduğu sürece bankaların dış borçlanmada sorun yaşa ükümet memurları oyalıyor. Kamu personelinin mali ve sosyal haklarının toplu sözleşme ile belirlenmeye başlandığı 2012’den bu yana memurların birçok talebi hükümet tarafından gözardı edildi. Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) toplantılarında üzerinde uzlaşmaya varılan maddelerin büyük bir bölümü hükümet tarafından yaşama geçirilmedi. KPDK, “Kamu Personeli Oyalama Kurulu’na” dönüştü. Bu yıl yeni toplu sözleşme yapılacak. Ancak 2013 toplu sözleşme döneminden kalan 16 maddeyle ilgili hiçbir adım atılmadı. 12 Eylül 2010’da gerçekleştirilen anayasa referandumunun ardından kamu personelinin mali ve sosyal hakları toplu sözleşme ile belirlenmeye başlamıştı. Memurlar bu yaz da hükümetle 3. kez toplu sözleşme masasına oturacak. Ancak geçen dönemden çözüm bekleyen 16 madde bulunuyor. KPDK toplantılarında üzerinde uzlaşmaya varılan konulardan bugüne kadar çok azı yaşama geçirilebildi. Bunlar da şöyle: “Sözleşmeli personelin bir kısmının kadroya geçirilmesi. KİT sözleşmeli personelin yıllık izinlerinin memurlarla paralel hale getirilmesi. Araştırmacıların sorunlarının çözümlenmesi. Adaylıkta uyarma veya kınama cezası alanların memuriyetten çıkarılması uygulamasına son verilmesi. Sümer Holding personelinden işsizlik sigortası kesilmemesi. Öğretim elemanlarının ücretlerinin iyileştirilmesi. İş ve meslek danışmanlarının kadroya geçirilmesi nedeniyle oluşan ücret düşüklüğünün giderilmesi.” l ANKARA H Faik Öztrak: Büyüme şişirmeye rağmen düştü ÜİK tarafından 2.9 olarak açıklanan büyüme rakamlarını değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, beklentilerin üzerinde büyüme getirebilmek için “özel bir çaba” gösterildiğini vurguladı. Son çeyrekteki 2.6’lık büyümenin yüzde 55’inin stok artışından geldiğine işa T ret eden Öztrak, “Kalan olarak hesaplanan bir rakamdır bu. Ekonomi stoka çalışmış. Bu böyle olmaz. Beklentilerin üzerinde büyüme getirebilmek için özel bir çaba var. Stoklara yüklenilmiş. Son çeyrekteki büyümenin yarısından fazlası stoklardaki artışlardan geliyorsa bunu izah etmek zordur” dedi. Böke: Paylaşım adaletsiz CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke de, ekonominin sinyal verdiğini, rakamların da “Türkiye’nin potansiyelini tıkayan AKP’yi gönderme çağrısı” olduğunu vurguladı. Kötü yönetilen ülkenin potansiyelinin yarısı kadar büyüyebildiğini dile getiren Böke, “Paylaşımda da adaletsiz bir noktada takılmış durumda” dedi. ülkenin hak ettiği büyemenin bu olmadığını dile getiren Böke, “Türkiye bunun iki katı büyüyebilmeli. Tüketim güven endeksi aşağılarda, reel üretim aşağılarda, parakende ticaret güven endeksi sürünüyor... Ekonomiye güvenin yüzde 15 azaldığı bir ülkede bundan daha düşük büyüme rakamları bekleniyor demektir.” 3 yılda bir arpa boyu yol Öztrak, tüm bu şişirme çabalarına karşın bir yıl önce 823 milyar dolar olan gayri safi yurtiçi hasılanın, 800 milyar dolara indiğini söyledi. Bir yılda 418 dolar düşen kişi başına gelirin de 2008 yılının altına indiğine dikkat çekti. Öztrak, “Türkiye ciddi bir durgunluk içinde. Böyle devam ederse bu hem işsizlikte artış, hem vatandaşın borç tuzağında ezilmesi demektir. Yurttaşın evinde, cebinde yangın var” diye konuştu. Bu yılın ilk çeyreğinde sanayi güven endekslerinde, kapasite kullanım oranlarında, imalat sanayinde gerileme olduğunu dile getiren Öztrak, “Bütün bunlara bakınca bu yavaşlamanın geçen seneye özgü olmadığını bu yılın ilk çeyreğinde de ekonominin yavaşlamasının sürdüğünü görüyoruz” dedi. l MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Uygulama ile kent bütçesine 30 milyon lira tasarruf sağlandı. Gaziantep ‘akıllı şehir’ olma yolunda adım attı entlerin teknoloji desteğiyle kalkınmasını ve kent hayatının zenginleştirilmesini hedefleyen “Akıllı Şehir” uygulamaları, Gaziantep’te hayat buldu. urkcell, “Akıllı Şehir” uygulamaları kapsamında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne sekiz ana başlık altında onlarca farklı teknolojik çözüm sunarken; bu projeyle Gaziantep’in bütçesinde yılda 30 milyon liralık tasarruf sağladı. Turkcell K T Kurumsal Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş, Turkcell olarak geliştirdikleri çözümlerin Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde yeni bir boyut kazandığını ifade etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise “Kurumsal kapasitemizi 1 yıllık dönemde artırdık. Bu başarı hikayesinin oluşumunda teknolojinin büyük payı var” dedi. l Ekonomi Servisi Belediye işçisine küresel destek K arşıyaka Belediyesi’nde temizlik işlerini yürüten taşeron firma Altaş bünyesinde örgütlenme çalışması yapan DİSK’e bağlı Nakliyat İş Sendikası’ndan işçilerin, işten atılmasından sonra Dünya Sendikalar Federasyonu, Karşıyaka Belediyesi işçilerinin düzenlediği eyleme destek mesajı gönderdi. Dünya Sendikalar Federasyonu, yayımladığı mesajda işverenin ve Karşıyaka Belediye Başkanının uyguladığı sendika düşmanı şantajları ve tehditleri kınarken; Nakliyatiş ve Nakliyatiş’e üye işçilerle sonuna kadar dayanışma içinde olduklarını ve mücadelelerini desteklediklerini ilan etti. u kapitalizm bu krizden çıkamaz!” başlığını ilk kez 09.07.2012’de kullanmıştım. Bu başlığın arkasında “Bu kapitalizm bu krizden ancak bir başka kapitalizme dönüşerek çıkabilir” savı yatıyordu. “Bu kapitalizm” 1970’lerde “yapısal” (kâr oranları düşme eğiliminin karşıt eğilimlerini düzenleyen sermaye birikimi rejimine ilişkin) bir krize girmişti. Bu krizin dışavurumu olan aşırı birikim (kapasite fazlası) sorunu 1980’lerde devreye giren neoliberal küreselleşme finansallaşma içinde birbirini izleyen kredi balonlarıyla yönetildi. Son balon da 2007’de patladı, neoliberal kriz yönetim modeli iflas etti. Böylece “uzun durgunluk”, depresyon kavramları ekonomi tartışmalarına girdi. Geçen hafta yayımlanan ekonomik veriler, tartışmalar hâlâ “bu kapitalizmin” ve onun krizinin içinde olduğumuzu gösteriyor. Financial Times’ın küresel ekonomi editörü Martin Wolf’ın, altını çizdiği gibi “depresyon, dep “B Bu Kapitalizm Bu Krizden Çıkamaz (II) resyondur başarıyla yönetiliyor olsa bile”... Bugün dünya ekonomisinin kaderini ABD, Çin, Avrupa ve “Yükselen Piyasalar Ekonomilerinin” performansları belirliyor. ABD ve Çin ekonomilerinin performansı özellikle önemli. ABD’de “büyük durgunluk” içinde bir ekonomik toparlanma başladığına ilişkin bir umut var. Çin ise yavaşlasa bile hâlâ dünyanın geri kalanına göre yük Dünyanın dört parçası sek büyüme oranları sergiliyor. Avrupa ekonomisinde bir toparlanma belirtisi yok. Gelişmekte olan ülkelerde de bir borç krizinin, özellikle “kırılgan üçlü” olarak tanımlanan “Brezilya, Türkiye ve Güney Afrika’da” mayalanmakta olduğu düşünülüyor. Bu genel manzara içinde, büyüme hızına, şirket kârlarına ilişkin son veriler hem ABD ekonomisindeki toparlanma umuduna gölge düşürdü, hem de analistlerde kaygı yaratan kimi “garipliklere” işaret etti. Financial Times’tan Gavyn Davies, ABD ekonomisinde, 2015 yılı ilk dört aylık dönemin büyüme hızı beklentisinin sert biçimde azaltılarak yüzde 1.4’e çekildiğini, Atlanta Fed’in ekonomideki en son büyüme hızını izleyen (Now GDP) verilerinin, yüzde 0.2’ye işaret ettiğini, son iki dört aylık dönemde ortalama büyüme hızının yüzde 1 düzeyinde kaldığını yazıyor (29/03). Business Insider başlıklı mali analiz sitesinin, geçen hafta “ekonomide garip bir şeyler oluyor” notuyla paylaştığı bir grafik, istihdam artarken talebin canlanmadığını, aksine perakende satışların hızla azalmakta olduğunu gösteriyordu. Bir başka grafik petrol fiyatlarındaki sert gerilemenin, hane halkının diğer mallara talebinde bir artış yaratmadığını gösteriyordu. Market Watch’dan Jeffery Bartash’in “şirket kârları 2008’den bu yana ilk kez düşüyor” başlıklı yazısı da yukarıdaki büyüme verilerini açıklıyor. Bu sırada, geçen hazirandan bu yana ortalama yüzde 12 değer kazanan dolar hem ABD ihracatını daraltarak büyüme oranları üzerine yüzde 1.2 dolayında bir eksilme yaratıyor, hem de Brezilya, Türkiye, Güney Afrika gibi ülkelerin ekonomilerinin borç ödeme kapasitelerini etkileyerek 1980’lerin başını anımsatan yeni bir borç krizi hazırlıyor. (The Guardian 30/03) Financial Times’tan Martin Wolf bu resmin arka planını oluşturan merkez bankalarının düşük faiz politikalarını tartışan yazısında (17/03), MB faiz oranlarının aslında ekonomik gelişmelerin arkasında gittiğini, şimdi bu noktada ise ne yöne gideceklerini bilemediklerini savunuyordu. Faizler düşük çünkü yatırımlar, talep düşük, “yönetiliyor olsa bile bir depresyon” var diyordu. Gerçekten de mali piyasaları izleyen analistler, esas sorunun ayırdına varmaya başladılar. Briton Ryle, son şirket gelirlerine, kârlarına ilişkin verileri değerlendiren yazısında (Wealth Daily, 30/03), faizler düşük çünkü talep yetersiz, savının eksik olduğunu, esas sorunun, çok fazla yatırım ve kapasiteden kaynaklanan “aşırı arz”dan kaynaklandığını vurguluyordu, diğer bir deyişle aşırı birikim sorunundan... “Bu kapitalizm” bu krizi 1980’den bu yana yönetmeye çalışıyor; 2008’den bu yana da artık yönetemiyor... C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle