25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 11 Nisan 2015 haber EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 4 İmzaladığı yasayı unuttu Fethullahçı Terör Örgütü erşembe akşamı TV’de “Fethullahçı terör örgütü” haberini izlerken dalıp gittim. Çocukluğumda, “komünist” vardı. Komünist günahın, vatana ihanetin, velhasıl bütün kötülüklerin simgesiydi. Komünist, kaynağını Osmanlı’nın geleneksel düşmanı Çarlık Rusyası’ndan alan Moskoflukla kol kola gider, bu sıfatlardan birisi öbürünü şeddelemekte kullanılırdı. Gerçi, Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal Lenin ittifakı ile, Moskof komünistleri Türkiye’ye para ve silah yardımında bulunmuşlardı ve kısa bir süre için Bolşeviklik pek revaçta olmuş, hatta devlet öncülüğünde komünist parti bile kurulmuştu. Daha sonraları, bu zihniyeti tek parti döneminin ünlü Ankara Valisi Nevzat Tandoğan şu sözlerle dile getirecekti: Memlekete komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Memlekete komünizm gerekmedi, hatta kısa süre içinde bütün kötülüklerin anası olarak görüldü. Oraya buraya “Komünizm her görüldüğü yerde ezilmelidir” yazıldı. HHH 1889 tarihli İtalyan Zanardelli kanunundan iktibas edilen Türk Ceza Kanunu’na Mussolini’nin ilavesi olan ünlü maddeler de eklenerek TCK’nin ünlü 141. 142. maddeleri getirilerek, bir sosyal sınıfın diğerleri üzerine tahakkümünü tesise teşebbüs eden “komünistler”in hayatları karartıldı. Yazar, çizer, düşünür birçok Türk aydını bu maddelerden takip edildi, hüküm giydi, hapis yattı. Son derece muğlak bir ifadeyle kaleme alınmış olan ve çok partli rejime geçişte kaldırılacağı vaat edilmişken, DP tarafından, hem ceza miktarı hem de içerik olarak daha da ağırlaştırılan TCK. 141142. maddeleriyle suçlanmak son derecede kolaydı. Gel zaman git zaman, komünist suçlamaları eski etkinliğini yitirir oldu. Artık “gomonist” prototipinin yerine yeni bir şey gerekiyordu. 12 Eylül sürecinde, “komünist”in yerini anarşist aldı. Bir süre “anarşist” ile idare ettik. HHH 12 Eylül askeri vesayet rejimi geride kalıp, Tayyibist İslami vesayet rejimi yürürlüğe girince, artık modaları geçmiş olan komünist ve anarşist kavramları rafa kaldırılıp yerine terörist kondu. Yeni dönemde moda “terörist”ti. Türkiye’nin Genelkurmay Başkanı bile terörist örgüt lideri olarak yargılandı. Türkiye’de büyük tasfiyelerin Ergenekon ve Balyoz davalarında da insanlar terörist damgasıyla suçlanıp yargılandılar ve mahkum edildiler. Şimdi hukukun kurallarını ayaklar altına alarak, Ergenekon ve Balyoz davalarını komediyle çevirenler de terörist olarak suçlanıyorlar. Top tüfek kullanmayan Fethullahçıları terör örgütü olarak suçlamak teknik olarak mümkün mü? Bu örgütler cebir ve şiddetle sindirme yoluna başvurmuşlar mı? Bütün bunlara ilk bakışta verilecek yanıt “hayır”dır. Suç işlemek için örgüt kurulmuş olabilir, ama terör öğesini buraya katmak ilk bakışta güç görünmektedir. Ama devletin erklerine sızarak, hukuku bir sindirme aracı haline getirip, hukuksuzluğun aleti, zulüm aracı haline sokmanın bir terör olarak algılanması mümkündür. Burada söz konusu olan manevi cebir unsurudur. Ama o zaman şöyle bir soru sormak gerek: Bu Fethullahçı örgütlerin eline devletin erkini vermek, onlara yasaları birer zulüm aracı olarak kullanma olanağını sağlamak kimin işidir? Hukuku zulüm aracı haline sokup, onu sindirme ve yok etme silahı olarak kullanacak olan teröristlerin ellerine teslim edenler kimler? Bunları ortaya çıkarıp, suç ortağı, daha doğrusu, azmettirici olarak yargılamak gerek. Fethullahçı terör örgütü davasının iddianamesi mahkeme tarafından kabul edildi. Söyleyin bakayım bana şimdi: Kim kimi yargılatıyor? Kim kimi yargılayacak? Polis Haftası nedeniyle polislere seslenen Erdoğan, İç Güvenlik Yasası’nı onaylayacağını söyledi P umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan polis haftası nedeniyle Saray’da polislere seslenirken geçen hafta, 3 Nisan’da onayladığı “İç Güvenlik Paketi”ni kastederek, “İş Güvenliği Yasası çıkıyor. Niye rahatsız oldular? Bugün büyük ihtimalle imzalayacağım. Tek dertleri var. Polis güvencede olmasın” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın bu açıklaması “İmzaladığı yasayı unuttu mu?” sorusuna yol açınca, Saray’dan, onay bekleyen “İş Güvenliği Yasası’nı kastetti” açıklaması geldi. Ancak İş Güvenliği Yasası’nda polislere dönük herhangi bir düzenleme yer almıyor. Erdoğan, Polis Haftası dolayısıyla 400 polis memuru ile bir araya geldi. Erdoğan, Emniyet teşkilatı içindeki cemaat yapılanması iddialarına işaret ederek “Biz imamları camide biliyorduk, kurumların içinde de imamlar olduğunu ilk kez gördük” dedi. Polis teşkilatının bölünmeye çalışıldığını söyleyen Erdoğan, “Bu teşkilat bölündüğü anda millet bölünür, devlet bölünür, Allah göstermesin vatan elden gider. Ülkesine ve milletine ihanet edecek kadar şuurunu kaybetmiş birtakım densizler yüzünden hiçbir polisimizin haksız yere rencide edilmesine asla razı olamam. Ama maalesef kurunun yanında yaş da yanıyor” dedi. Polislere “Müsterih olun, sizin arkanızda millet var, devlet var, hükümet ve Cumhurbaşkanı var” sözleri ile seslenen Erdoğan; hukuka, vicdana ve ahlaka uygun şekilde görev yapan tüm polislerin kendi kardeşi, evladı olduğunu söyledi. l ANKARA C Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ OsmanlıSelçuklu polisleri karşıladı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Koruma Dairesi personeli ve çocuklarını makamda kabul etti. Polislere: Arkanızdayım Yeni Türkiye’nin marşı da oldu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gölbaşı’nda Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi’nin açılışına katıldı. Törende güftesi ve bestesi Yeni Türkiye Merkezi’nin başkanı eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel’e ait “Yeni Türkiye Marşı” çalındı. Marşta, “Küresel güç olma yarışındayız/Kızıl elmamızdır yeni Türkiye/Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan/Gücümüz daima Allah’tan alan”, “Gazi Atatürk’tür devleti kuran/Milletin adamı Tayyip Erdoğan/Allah’ın adını biz yayacağız/Peygamber yolundan hiç ayrılmadan/Yeni Türkiye’yi biz kuracağız” ve “Türk milleti sana bağlı Erdoğan/Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan” ifadeleri yer aldı. Erdoğan’ın konuşmasında “Yeni Türkiye mücadelemiz, bizim kızıl elmamız” ifadelerini kullanması dikkat çekti. Emniyet teşkilatının kuruluşunun 170. yıldönümünde Polis Akademisi’nde tören düzenlendi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı törende gösterilen filmde, “Suçu ispatlanana kadar hiç kimseyi suçlu saymayız”, “Tüm oklar üzerimize gelse de arkamızı dönüp gitmeyiz. Sizden helallik almadan mezara dahi gidemeyiz” ifadeleri kullanıldı. Tören için Osmanlı ve Selçuklu dönemi polis kıyafetlerini giyen polislerce karşılanan Davutoğlu, Emniyet’i “gözbebeğimiz” diye tanımlarken 263 kişiye bir polis düştüğünü bildirdi. Erdoğan listesini dikte etti aşbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Aday listesine karışmadı” dediği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, listelerin YSK’ye tesEMİNE lim edilmesinden bir KAPLAN gün önce görüştüğü Davutoğlu’na bazı milletvekili adaylarının hangi sıraya yazılacağını bile söylediği öğrenildi. Bazı adaylarla ilgili talepleri karşılanmayan Erdoğan’ın, bunları tek tek “not ettiği” kaydedildi. Başbakanlık ile Saray arasında yaşanan liste trafiği ve yoğunluk nedeniyle 78 milletvekilinin listeye yazılmasının unutulduğu belir AKP’nin milletvekili aday listesi Saray’a defalarca gitti geldi. Her gidiş dönüşte değişiklik oldu. Bazı istekleri karşılanmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunu ‘not ettiği’ öğrenildi B tilirken, Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu’nun bir arkadaşının da seçilebilecek sırada aday yapıldığı dile getirildi. Listelerde Erdoğan’ın danışmanı eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın avukatı ve özel kalem müdürü de seçilebilecek yerden aday gösterildi. AKP’nin aday belirleme süreci ile ilgili kulislere yansıyan ilginç ayrıntılar şöyle: 78 milletvekili unutuldu: Aday belirleme sürecinde Davutoğlu’nun 8 dolayında milletvekilinin seçim bölgelerinin değiştirilmesi ve başka illerden seçilebilecek sıralara konulması için not aldığı, ancak yaşanan trafik sırasında söz konusu milletvekillerinin aday listelerine yazılmasının unutulduğu belirtildi. Bu isimlerden birinin de Çankırı Milletvekili İdris Şahin olduğu ifade edildi. Eşe kontenjan: Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu’nun bir doktor arkadaşının seçilebilecek sıradan aday gösterildiği öğrenilirken Erdoğan’ın danışmanı Binali Yıldırım’ın avukatı Serkan Bayram, Erzincan 2. sıradan, bakanlığı döneminde özel kalem müdürlüğünü yapan Selim Dursun, Sivas 3. sıradan aday gösterildi. Başvurmayan 4 isim de aday: Davutoğlu’nun başkanlığını yaptığı üst kurulun aday belirleme çalışmaları sırasında, partiye aday adaylık başvurusunda bulunmayan 4 isme adaylık önerisi götürüldü. Edirne 1. sıradan aday gösterilen Şemsettin Emir ile İzmir’den aday gösterilen eski Buca Belediye Başkanı Cemil Şeboy bu isimler arasında yer aldı. Aday gösterilmeyenler değerlendirilecek: AKP yöneticileri, liste dışında kalan milletvekillerinden bazılarının bakan yardımcılığı, genel merkez ve bazı kurumların yönetim kurullarında görevlendirileceğini belirtti. l ANKARA Politika Atalay’ın kalbini yordu Eski Basın İlan Kurumu Müdürü Atalay, AKP’den vekil olmak için görevinden ayrılmış ancak aday gösterilmemişti. ‘AKP, eski Türkiye’yi tasfiye etti’ AKP Genel Merkezi’nde “İl Başkanları Toplantısı” yapıldı. Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, “AK Parti’nin iktidarda olduğu süreç, eski Türkiye’nin tasfiyesi süreciydi” dedi. Sandıktan AKPCHP koalisyonu çıkar mı? AYŞE SAYIN/EMİNE KAPLAN ‘Oturma odasını dolarla düzdüm’ Borsa İstanbul’un başından ayrılarak AKP’nin İzmir 1. sıra milletvekili adayı olan İbrahim Turhan, iş dünyası temsilcilerine ekonoİ.Turhan mik krizden “oturma odasını düzerek” çıktığını söyledi. Önceki gün Ege Sanayici ve İşadamları Derneği üyeleriyle bir araya gelen 2. bölge adayı Turhan, 1994 yılında evlilik hazırlığı yaparken birikimini dolara yatırdığını anlattı. Turhan, “1994 yılında evlilik arifesindeydim. Paramın tamamıyla döviz aldım. O sayede oturma odasını rahatlıkla alabildik” diye konuştu. l HAKAN DİRİK İZMİR HDP’nin barajı aşma beklentisi, koalisyon senaryolarını alevlendirdi. AKP’de hesaplar büyük ölçüde HDP’nin barajı aşamayacağı üzerine yapılıyor. HDP’nin yüzde 56 gibi bir oy oranıyla baraj altında kalması halinde bu sonucun, AKP kadar, CHP ve MHP’ye de yarayacağı ifade ediliyor. Kulislerde, HDP’nin barajı geçmesi halinde AKP ve CHP’de “koalisyon” seçenekleri, “olasılık dahilinde” değerlendirilmesine karşın, kimse sonuçları görmeden bunu seslendirmiyor. AKP “iktidarını kaybediyor” algısından çekinirken, CHP ise geçmiş yıllarda seçimler öncesinde “MHP ile koalisyon yapacaklar” söyleminin sandıkta aleyhlerine yansımasından endişeli. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Hayali senaryolar var. Yaptığımız anketler sonucunda 2011’deki oy oranımızı yakalayacağımız şeklinde. Tek başına iktidarı hedefliyoruz” diye konuştu. CHP’li Erdoğan Toprak da “koalisyon” seçeneklerini bu aşamada hiçbir şekilde tartışmayacaklarını söyledi. Toprak, “Şu anda hızla çözülen bir AKP iktidarı var, 2 ay içinde göstereceğimiz performansla CHP’nin iktidar ipini göğüsleyeceğine inanıyorum” dedi. l ANKARA Basın İlan Kurumu (BİK) eski da memleketi olan Trabzon’da çaGenel Müdürü Mehmet Atalay, lışmalarını sürdürmüştü. kalp krizi geçirdi. Halkalı AcıAdaylık sürecinde yoğun bir badem Hastanesi’ne kaldırılan tempo yaşayan, ancak partinin Atalay, ilk tanının ardından açık kendisini aday göstermemesine kalp ameliyatına alındı. içerleyen Atalay, perşembeyi cu5 saatlik operasyon sonrası yomaya bağlayan gece yarısı İstanğun bakım ünitesinde tedavi edibul’daki evinde rahatsızlandı. len Atalay’ın durumunun iyi olYakınları tarafından hastaneMehmet duğu açıklandı. ye kaldırılan Atalay’a spazm ve çoklu Atalay Spor Yazarlığı ile adını duyudamar tıkanıklığı tanısı kondu. Dokran Atalay, ardından, Recep Tayyip tor heyetinin ani kararı ile ameliyata alıErdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Beledinan Atalay’ın 5 kalp daması birden deye Başkanlığı döneminde Spor A.Ş. Genel ğiştirildi. Müdürlüğü’nü üstlenmişti. 2000’li yıllarTSYD, TMOK, TGC üyesi olan Mehmet da da Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ma Atalay’ın rahatsızlığını duyan çok sayıda kamında bulunan Mehmet Atalay, kısa bürokrat ve spor adamı Halkalı’daki hasbir süre öncesine kadar Basın İlan Kuru taneyi ziyaret etti. mu Genel Müdürlüğü görevini sürdürüCumhurbaşkanı Recep Tayyip yordu. AKP’den milletvekili aday adayı Erdoğan’ın da, hem hastane yetkililerinolmak için görevinden isitfa eden Atalay, den hem de yakınlarından Atalay ile ilgiadayların açıklandığı hafta başına kadar li bilgi aldığı öğrenildi. Economist: Yasaklar rutin oldu İngiliz Economist Dergisi son sayısında, Türkiye’de hafta başı uygulanan sosyal medya yasağından yola çıkarak, bu tarz yasakların Erdoğan yönetiminde “rutin” hale geldiğini ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “başkanlık saplantısı”nın ülkede kaygıya neden olduğunu yaz dı. Erdoğan’ın “Sosyal medya toplumların baş belasıdır” sözlerini de hatırlatan dergide “İslamcı cumhurbaşkanı, bazen sosyal medyanın, kendisini ve AKP yönetimini hedef alan uluslararası bir tezgâh tarafından manipüle edildiğini iddia ediyor” ifadeleri yer aldı. l Haber Merkezi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle