28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 10 Nisan 2015 EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: BARIŞ AKTAŞ haber 5 Türkiye’ye zafer armağan edeceğiz HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş Diyarbakır’a giderek anne babasının elini öptü DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmalarına başlamadan önce Diyarbakır’da anne ve babasının elini öperek hayır dualarını aldı. Demirtaş, “HDP uzun süredir söylemiyle, politikasıyla Türkiye’de ciddi bir umut ve heyecan oluşturmuş durumda. Demokrasi, barış ve özgürlük konusunda Türkiye’nin önünü açacak bir zaferi bütün Türkiye’ye armağan etmek için hazırlanıyoruz” dedi. Seçim çalışmalarına başlayan Demirtaş, Diyarbakır’da annesi Sadiye, babasını Tahir Demirtaş’ı evlerinde ziyaret etti. Eşi Başak, annesi, babası, kardeşleri Süleyman, Bahar, Şadiye, Nurcan, Aygül Demirtaş ile birlikte aile fotoğrafı çektiren Demirtaş, uzun süredir annesini ve babası ziyaret edemediğini ifade ederek “İnşallah tüm annelerin, babaların dualarıyla yola çıktığımızda başarılı olacağız” dedi. HDP’de eş genel başkanlık olduğu için diğer partilere göre avantajlı olduklarını belirten Demirtaş, “Çünkü bizde iki genel başkan var. Ben ve Figen Hanım, hedef olarak Türkiye’nin 81 iline ve birçok ilçesine gitmeyi planlıyoruz” diye konuştu. Türkiye’yi kucaklamak istediklerini vurgulayan Demirtaş, “HDP uzun süredir söylemiyle, politikasıyla Türkiye’de ciddi bir umut ve heyecan oluşturmuş durumda. ‘Durmak Yok, Yola Devam!’ eçen hafta savcı Selim Kiraz’ın öldürülmesi ile sonuçlanan vahim olay, karanlık bir iş. Karanlık kalmaması için olayın gürültüye boğulmayıp aydınlatılması gerekiyor. Karanlık olmayan bir ülkede iktidarın yapması gereken, bu türden olayları aydınlatmaktır, ‘kim kime terörist dedi, demedi’ mugalatası, bu tür olayların üstünü örtmekten başka işe yaramaz. Veya, daha doğrusu yarar yaramasına da böylesi karanlık rejimlerin değirmenine su taşımaya yarar, Türkiye’de olan budur. Bu olay bahane edilerek, muhalif (veya muhalefet yapmaya mecali olmasa bile iktidarın hoşlanmadığı) çevreler, şahıslar ‘zan altına’ sokuldu. Dahası, Berkin Elvan, Gezi olaylarının ve muhalefet söyleminin sembollerinden biri olduğu için bir karalama kampanyasının çerçevesi içine sokuldu. ‘GeziterörsolAlevilikmuhalefet’ birlikte kodlanmaya başlandı. İktidar yanlısı gazetelerden birinin ekinde ‘Plaza devrimcilerinin çiçek çocukları terörist çıktı’ diye manşet atıldı, iktidar yanlısı kalemler karalama kampanyasının kompozisyon birinciliğine oynadı, oynuyor. Oysa DHKPC örgütüne destek vermekle suçladıkları çevre ve şahısların, bu örgütle uzaktan yakından alakası ve sempatisi olmadığını hepsi biliyor. İşte otoriter rejimlerin en önemli özelliklerinden biri budur; bir iktidarın, bir siyasi çevre tarafından, gerçekleri göz göre göre çarpıtma gücünü kullanıp ortalığı terörize etmesi, söz söyletmemesi, soru sordurmaması, itiraz edeni korkutup, yıldırıp, cezalandırmaya girişmesi. Cumhurbaşkanı, İran’dan döner dönmez 6. muhtarlar buluşmasında, son karalama kampanyasına devam etmekle kalmayıp, bu vesile ile bir kez daha başkanlık sistemi çağrısı yaptı. Dahası, bu olay üzerinden, İstanbul Barosu Başkanı’nın arabuluculuk çabasını tartışma konusu yaptı. Demek ki, arabuluculuk yapmak gi H G Babasının dükkânında Anne ve babasından hayır duasını aldıktan sonra evden ayrılan Demirtaş, daha sonra kendisinin de yaklaşık 10 yıl çalıştığı babası Tahir Demirtaş’a ait olan tesisatçı dükkânını ziyaret etti. Demirtaş (önde), annesi, babası ve eşi, arkada ise kardeşleriyle. Batıdan çok olumlu tepkiler ve çok olumlu referanslar alıyoruz. Demokrasi, barış ve özgürlük konusunda Türkiye’nin önünü açacak bir zaferi bütün Türkiye’ye armağan etmek için hazırlanıyoruz” dedi. Yüzde 10’luk seçim barajını aşacaklarını ifade eden Demirtaş, “AKP’de de çok ciddi bir düşüş olduğuna inanıyoruz. Yani AKP tam da iktidardan, hükümetten düşmenin sınırında. Biz de barajı aşmanın sınırındayız. Bu ikisi birbiriyle ters orantılı olarak ilerliyor. Biz artıkça AKP düşüyor. HDP’nin bu geniş vizyonu, barışçı vizyonu iyi anlatılırsa baraj sorununun ortadan kalkacağına inanıyorum” dedi. Demirtaş, eski DTP Genel Başkanı olan ağabeyi Nurettin Demirtaş’ın ömrünün yarısını cezaevinde geçirdiğini, bir daha cezaevine girmemek için Erbil’de sürgün hayatı yaşadığını söyledi. “Sadece o değil, 10 binlerce insan sürgünde yaşamak zorunda kalıyor. Her biri benim için burukluk ve yaradır. 7 Haziran’dan sonra iyi bir sonuç ortaya çıkarırsak bu problemi çözme adına, önemli fırsatlar yakalamış olacağız” dedi. l DİYARBAKIR HDP adaylarını bugün tanıtıyor HDP, kesinleşen milletvekili adaylarını bugün düzenlenecek toplantıyla tanıtarak seçim kampanyasını da başlatmış olacak. Toplantıya Abdullah Öcalan’ın yeğeni olan Şanlıurfa adayı 28 yaşındaki Dilek Öcalan ile Kemal Pir’in yeğeni olan Diyarbakır adayı Ziya Pir’in de katılması bekleniyor. HDP, “Yeni yaşam” sloganı üzerine kurduğu seçim kampanyasını da tanıtacak. l MAHMUT LICALI Umut oluşturduk Ağabeyim sürgünde AKP düşüyor bi iyi niyetli bir çaba bile, iktidarın denetimi dışında kalan yargı çevresini sorgulatmak için vesile olabiliyormuş. Demek ki, iktidar bloku içinde olmayan herkes, her an zanlı, hedef haline gelebiliyor. Demek ki, tablo gerçekten çok ama çok karanlık. Diğer taraftan, otoriter rejimler, karanlık dönemler sadece bir zihniyetin ve bir siyasi heyetin eseri değil, ‘yüz kızartıcı kolektif suç’tur, şakşakçısı, fırsatçısı, korkağı, utanmazı, böylesi bir gidişe doğrudan dolaylı destek olmazsa ayakta duramaz. Yaşadığımız olaylar giderek daha vahim noktalara varırken, işin bu yanı da giderek daha utanç verici bir hal alıyor. Bakın, hâlâ laf cambazlığı marifetiyle, belirsiz ifadeler üzerinden bu değirmene su taşıyan bir ‘demokrat’, “DHKPC’nin solculuktan radikal bir Alevi siyasallaşmasına, terörden taşeronluğa uzanan iç içe geçmiş türlü yüzleri var” diye yazıyor. Aleviliği terör ile birlikte anmanın uç boyutlara ulaştığı bir dönemde, DHKPC ve Aleviliği bir cümlede kullanmak bile, en hafif deyimle büyük bir aymazlıktır ve umarım sadece aymazlıktır. Bu arada, iktidar yanlısı medya Gezicileri ‘çiçek çocukları’ diye adlandırmışken ister istemez dikkatimi çekti; iktidar yanlısı bir emekli çiçek çocuğu da, aynı olay üzerinden sol siyasete veryansın ediyor. Ege sahilleri romantiği, eski bir magazin karakterinin sol uzmanlığı ve de nefreti nereden gelir anlamak zor, ama o da büyük gayret içinde. Daha neler neler, kimler kimler var! İşte otoriter dönemler, böyle bir düşünce kirliliği dönemleridir ve asıl mesele şahıslar değil, onları bazen öne, bazen açığa çıkaran ortamlardır. ‘Durmak yok, yola devam!’ diyorlar, onlar durmuyor, yollarına devam ediyorlar. Zorbalığa, karanlığa, kirliliğe karşı çıkanlar da aynısını yapmalı; özgürlükçü ve demokratik bir toplum ve siyaset özlemi duyanların da durmak gibi bir lüksü yok, yola devam! C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle