19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 MART 2015 CUMA 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada ...Fakat 7 Haziran’daki genel seçim kadar iftira, yalan ve hiçbir cumhurbaşkanının bir partinin eş genel başkanı gibi seçim propagandasına katıldığı, muhalefet partilerine saldırdığı, medyanın bugünkü kadar AKP kaynaklı korku sağanağı altında sindiği, iktidarı kolladığı bir genel seçim yaşamadım. Batı demokrasilerinin alaya aldığı demokrasimizin düştüğü hallere bakınız... Bay RTE, bugün her biri anayasa suçu olan emir nitelikli açıklamalarla yetinmiyor. HHH Sözüm ona demokraside yaşıyoruz. Bir Cumhurbaşkanı var; halka kişisel ihtiraslarını doyuracak, yürütme ve yasamayı emrine alacak Türk işi bir başkanlık sistemi dayatıyor. Anayasal yetkilerini Kaçak Saray’a terk eden bir hükümet ve bir de başbakanı var. HHH CHP lideri Kılıçdaroğlu geçen akşam CNNTürk’te köşeye sıkıştırmaya çalışan gazetecilerin sorularına doyurucu yanıtlar verdiği programda; bu Başbakan’ın hiçbir şeyden haberi olmadığını örneklerle açıkladı. Sözü doların 2.57 üzerine tırmanışı şayet durdurulamazsa olası bir ekonomik krize getirdi. Çünkü Başbakan AD, Kaçak Saray’a anayasal sınırları aşarak Merkez Bankası’na faizleri indir emrini veremeyeceğini... ….zira bu ülkeyi siz değil ben yönetiyorum diyemiyor. HHH Bu ülke 7 Haziran seçimlerine hayırlara asla vesile olmayacak bir ortamda… …anayasal haddini bilmeyen bir cumhurbaşkanı, Kaçak Saray önünde aciz, görevini anımsatamayan bir başbakanla gidiyor. CHP’nin kapatılacağını öngören bir söylenti, günlerdir siyasal kulislerin konusu. Kılıçdaroğlu bu söylentiyi doğruladı. MİT’te dört kişiden oluşan bir kadronun partiyi kapatmayı tezgâhladığını söyledi. Bu söylenti Bay RTE’nin Fidan’ın izin vermediği halde MİT’in başından ayrılmasına hâlâ neden kırgın olduğunun ipuçlarını içeriyor akla gelen ilk olasılığa göre; çünkü MİT’in yasal gerçeği nedeniyle iç ve dış politikada gizli kapaklı işleri bu kurum kanalıyla uygulamaya koyabiliyordu. Fidan ayrılınca elinde kullanabildiği etkin bir silahı birden yitiriverdi. HHH MİT’te bir grubun CHP’yi kapatma tezgâhı… HDP’nin İç Güvenlik Yasası’nın ilk 16 maddesinin yeniden müzakere edileceği açıklamasını AKP’nin yalanlaması… Bay RTE’nin incelediğini söylediği İç Güvenlik Yasası’nın eksiği var ama fazlası yok açıklaması… sayesinde doların inanılmaz yükselişi ile ekonomik krizin kapıda olduğunu ima eden açıklamalar ve… ...AKP’nin seçim öncesi barışla ilgili birden parlayan umutlu beklentileri istismar ettiği kanısının giderek güçlenmesine neden oluyor. HHH İktidarı bırakmamaya kararlı AKP. Kişiye özel başkanlık dayatan Kaçak Saray’ın kişisel siyasal ikbal ihtirasıyla 7 Haziran seçimlerine kadar ve sonra… … her şey olabilir; ama RTE ve iktidarından kurtulmadıkça ne çare ülkeye gerçek demokrasi gelmeyecek! HABERLER 17 Aralık savcısı Celal Kara yazı dizisi için başlatılan soruşturmada Can Dündar aklandı Savcı röportajına takipsizlik CANAN COŞKUN Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın 17 Aralık savcısı Celal Kara ile röportajı sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şikâyeti ile başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Savcı Umut Tepe kararında, Dündar’ın, Kara’nın değerlendirmelerini ve görevi sırasında yaşadığı olayları haberleştirerek aktarmasının gazetecilik görevi olduğunun altını çizdi. 17 Aralık savcısıyken soruşturmadan el çektirilen Celal Kara ile ilgili 25 Ocak’ta başlayan yazı dizisi için Can Dündar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı. Savcılık tarafından verilen takipsizlik kararında, demokratik toplumlarda çok önemli bir göreve sahip olan basının toplumu ilgilendiren konularda bilgi vermekle yükümlü olduğu kaydedildi. Kararda, halkın bilgi alma hakkının bulunduğu vurgulanarak güncel ve gündemde olan olay hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi amacını taşıyan haberlerin yaCan pılmasında kamu yara Dündar rının bulunduğu aktarıldı. Kararda, röportajın tüm kamuoyunun yakından takip ettiği soruşturmalar ve onun sonucunda çıkan olaylar kapsamında olduğu belirtildi. nin suç sayılamayacağının belirtildiği kararda, gazetecinin görevinin engellenmesinin basına tanınan hakların engellenmesine yol açacağı ifade edildi. Aksi takdirde kamunun gözü kulağı olan basının hiçbir şekilde Celal Kara ödevlerini yerine getiremeyeceği anlatıldı. Röportajın eleştiri ve bilgi verme hakkı sınırları içerisinde kaldığı ve konunun okuyucuya aktarılması sırasında hukuka uygunluk çerçevesinin dışına çıkılmadığı belirtildi. Röportajın doğrudan veya dolaylı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sövme kastıyla haberleştirilmediği belirtilen kararda, yapılan röportajın Celal Kara’nın aktarımından ibaret olduğu, röportaja konu aktarımda küçültücü ve hakaret içeren bir sözün bulunmadığı vurgulandı. İfade özgürlüğünün yalnızca iyi karşılanan, rahatsız edici bulunmayan veya kayıtsız kalınan bilgi ve fikirler için değil, aynı zamanda saldırgan bulunan sarsıcı bir etki yaratan, rahatsız eden türdeki bilgi ve fikirler için de geçerliği olduğu vurgulandı. Demokratik toplumun vazgeçilmez özelliği olan çoğulculuğun açık fikirliliğin ve hoşgörünün gereği olduğu belirtilen kararda, ifade özgürlüğünün de bir dizi sınırlamaya tabi olduğu, bu istisnaların dar ve ikna edici olarak yorumlanması gerektiği kaydedildi. Kararda, basın için de bu sınırlamalar geçerli ise de kamu yararını ilgilendiren bilgi ve fikirlerin açıklanmasının basının görevi olduğu çünkü basının ‘kamunun gözü ve kulağı’ olduğu vurgulandı. Kararda, kamu merakını aydınlatmanın da basına yüklenen hak ve ödev olduğu ifade edildi. Kamunun gözü kulağı Bu olayların doğrudan muhatabı olan Celal Kara’nın değerlendirmelerini ve görevi sırasında yaşadığı olayları haberleştirerek aktarılmasının Dündar’ın gazetecilik görevi olduğunun altı çizildi. Basın özgürlüğü kapsamında bunu haberleştirmesi İfade özgürlüğü Bunlar hayvan da değil insan da Gezi avukatları davası l Sarısülük davasında polis Şahbaz’ın peruk taktığına gönderme yapan avukat Tolga Çakır, davanın müşteki polisi Ekemen’e ‘Belki kendini iyi hissedersin diye sana peruk getirdim’ dedi. Çakır, polislerin şikâyetçi veya sanık olduğu davalarda mahkemelerin adaletini ise ‘ana kucağına‘ benzetti. İstanbul Haber Servisi Gezi Parkı Direnişinde gözaltına alınan müvekkillerine yemek götürmek isterken polisler tarafından İstanbul Adliyesi’nde şiddete maruz kalan ve haklarında dava açılan dört avukatın yargılandığı davada sanık avukat Tolga Çakır savunmasında peruk kullandı. Çakır, Ethem Sarısülük davasında sanık polis Ahmet Şahbaz’ın tanınmamak için peruk taktığını anımsatarak davanın müşteki polisi Ramazan Ekemen’e “Belki kendini iyi hissedersin diye sana peruk getirdim” dedi ve elindeki peruğu Ekemene’e uzattı. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya haklarında “görevi yaptırmamak için direnmek” ve “hakaret” suçlamasıyla dava açılan avukatlar Elif Çalışkan, Tülay Odabaş, Sevinç Sarıkaya ve Tolga Çakır katıldı. Duruşmada müşteki hâkim Salih Cantürk ile o dönem Şişli TEM Güvenlik Büro Amiri müşteki Ramazan Ekemen de hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan sanık avukat Tolga Çakır, polislerin şikâyetçi veya sanık olduğu davalarda mahkemelerin adaletini ‘ana kucağına‘ benzetti. Çakır, yine heyete hitaben “Polislere karşı Hulusi Kentmen şefkatinde oluyorsunuz. Onlara karşı nezaketiniz had safhada” dedi. Duruşmada Gezi Direnişi sırasında İstan Niğde Barosu’nun atadığı avukatlar davadan çekildiklerini bu sözlerle açıkladı: l 3 IŞİD militanının Niğde saldırısı davasının ikinci duruşmasında avukatlar çekildi. Dava seçimden sonraya kaldı. Tahşiye davası Yargıtay’da n İstanbul Haber Servisi Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın da aralarında bulunduğu 31 kişinin gözaltına alındığı 14 Aralık operasyonuna gerekçe olarak gösterilen Tahşiye davasında mahkeme yetkisiz olduğuna hükmederek, yetkili mahkemenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay’a gönderilmesine karar verdi. Mehmet Doğan ve Mehmet Nuri Turan’ın aralarında bulunduğu toplam 40 sanığın “silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçlarından yargılandığı Tahşiye davası, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kapatılmasının ardından İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi ise patlayıcıların ele geçirildiği adresin orada olması nedeniyle dosyanın Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar vermişti. Tolga Çakır Önder Aytaç’a yakalama kararı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sosyal medyadaki paylaşımlarında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada ifade vermeye gitmeyen gazeteci Önder Aytaç hakkında yakalama kararı çıkarıldı. ‘Peruklu’ gönderme bul Adliyesi’nde avukatlara yönelik polis müdahalesine ilişkin görüntüler de izlendi. Görüntülerde müşteki polis Ekemen’in avukat Ali Rıza Dizdar’ın arkasından giderek tekme attığı görüldü. Sanık avukat Sevinç Sarıkaya ise “Gezi eylemcilerini savunduğumuz için hedef seçildik” diye konuştu. Müşteki polis Ramazan Ekemen avukatların ellerinde poşetlerle geldiğini kaydederek “Kontrol etmek istedik. Biz onlara vurmadık. Bize karşı direnerek 12 tane polisi darp ettiler” dedi. Müşteki hâkim Cantürk de iddianamede avukatların söylediği iddia edilen “Fethullah Gülen’in köpeklerisiniz” sözünü duymadığını kaydetti. Duruşma 9 Haziran’a ertelendi. NİĞDE (DHA) Ulukışla ilçesinde 20 Mart 2014’te yol kontrolü sırasında Jandarma Astsubay Üstçavuş Adil Kozanoğlu ile polis Adem Çoban’ı şehit edip, gasp ettikleri kamyonun şoförü Turan Yaşar’ı da öldürerek kaçan IŞİD terör örgütü üyesi Alman yurttaşı Benjamin X, İsviçre yurttaşı Çendrim R. ile Makedonyalı Muhammed Z’nin de aralarında bulunduğu 4’ü tutuklu 11 sanığın yargılandığı davaya Niğde Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün devam edildi. Niğde Barosu tarafından atanan avukatlar Hürriyet Toker, Nail Gündüz, Murat Turan davadan çekildiklerini belirterek salonu terk etti. Avukat Gündüz, duruşma sonunda gazetecilerin “Neden davadan çekildiniz” sorusuna, “Hayvanlar bile savunulur. Bunlar hayvan da değil insan da değil. Bu yüzden davadan çekildim” yanıtını verdi. Baronun görevlendirdiği 3 avukat da davadan çekilince sanıkların avukatı kalmadı. Davanın güvenlik gerekçesiyle başka ile nakledilmesi için dosyayı Adalet Bakanlığı’na gönderen Niğde Ağır Ceza Mahkemesi, Bakanlıktan gelen ret yanıtı üzerine dün davanın ikinci duruşmasını yaptı. İlk duruşmada olduğu gibi bu duruşmaya da emniyetin beklentisinin aksine olayda ölenlerin yakınları dışında katılım olmadı. 4 sanık duruşmaya bulundukları cezaevlerinden SEGBİS bağlantısı ile katıldılar. Sanıklar hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası isteniyor. Niğde’de cezaevinde bulu nan tutuklu sanıklardan Fuad Mövsümöv’ün silahlı terör örgütüne üye olmak ve resmi belgede sahtecilik; hakkında yakalama kararı çıkartılan ve 52 kişinin yaşamını yitirdiği Reyhanlı patlamasının da sorumlusu olduğu iddia edilen Heysem T. ile İsmayılov Q.’nın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan, Türk uyruklu M.A, K.Ö, H.Y, K.Y. ve A.Y. de bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmekle suçlanıyor. İlk duruşmada mahkeme başkanının avukat isteyip istemediği sorusuna “Benim avukatım Allah’tır” diye cevap vererek avukat istemediğini belirten IŞİD üyesi Benjamin X. Benjamin X, Çendrim R. ile Muhammed Z, mahkeme başkanının yönelttiği tüm soruları yanıtsız bıraktı. Savunma yapmayan 3 sanık, duruşma süresince hiç konuşmadı. Mahkeme başkanı, duruşmaya katılan şehitlerin yakınlarına şikâyetçi olup olmadıklarını sordu. Şikâyetçi olduklarını belirten yakınlardan Zeynep Yaşar ile Mediha Çetin sanıkların en ağır bir şekilde cezalandırılmasını istedi. Öte yandan kamyon şoförü Turan Yaşar’ın ailesinin avukatı Ali Çil ise, ekranda görüntülerin flu olması nedeniyle sanıkların bir sonraki duruşmada hazır bulundurulmasını talep etti. Duruşma sonunda mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, dosya üzerinde yeniden inceleme yapılmasına ve duruşmanın 17 Haziran’a ertelenmesine karar verdi. ‘Avukatım Allah’ 3’er kez müebbet En ağır cezayı istediler Hâkim duymamış Baba şüphelendi yanan kulübede oğlunun cesedini buldu n İSTANBUL (DHA) Üsküdar’da sabah “işe gidiyorum” diyerek evden çıkan 18 yaşındaki Furkan Şengül’den 12 gündür haber alınamıyordu. Baba Recep Şengül, oturduğu mahallede yanan bir barakadan çıkan cesedin oğluna ait olup olmadığının tespit edilmesi için DNA testi yaptırdı. Cesedin, DNA testi sonucunda oğluna ait olduğu anlaşıldı. Furkan Şengül’ün cenazesi dün Kirazlıtepe Merkez Camii’nde kılınan öğle namazının ardından, Ümraniye Ihlamurkuyu Mezarlığı’na defnedildi. “Ben yanmışım başkaları yanmasın” diyen Şengül, oğlunun tabutu başında durarak gözyaşlarına boğuldu ve asker kıyafetlerini öptü. Haber Merkezi Süper Loto oyununun bu haftaki çekilişinde 6 bilen çıkmayınca 2 milyon 451 bin lira haftaya devretti. Şanslı numaraların; 4, 7, 19, 21, 26 ve 54 olarak belirlendiği çekilişte, 5 bilenler 5 bin 57 lira, 4 bilenler 86 lira 5, 3 bilenler 7 lira ikramiye almaya hak kazandı. Süper Loto devretti İstanbul Haber Servisi “Balyoz” planı davasında yargılanan bazı sanıklara “kumpas” kurulduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturmada tutuklanan gazeteci Mehmet Baransu’nun eski eşi Esra Konur, evinde yapılan aramada el konulan klasörlerin Baransu’ya ait olup olmadığının belirlenmesi için ifade verdi. Polis ekipleri Baransu’nun eviyle eşzamanlı olarak, eski eşi Konur’un Kâğıthane’deki evinde de arama yaptı. Kömürlükte bulunan 3 klasöre el ko Baransu’nun eski eşine kömürlükteki evrak soruldu yan ve mühürleyip emniyete götüren ekipler, evrakların kime ait olduğunu tespit etmek için Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde, Konur’un ifadesine başvurdu. Konur’un avukatı Murat Sultansu, emniyetten ayrılırken gazetecilere söz konusu evrakın Mehmet Baransu ya da başka birine mi ait olduğu konusunda ifade için çağrıldıklarını dile getirdi. Sultansu, “İfade verdik. Fakat Baransu’nun avukatları açma işleminde bulunmadıklarından erteleme oldu” dedi. Sultansu, evrakın kime ait olduğu konusunda açıklama yapmayacağını belirtirken evrakı kendilerinin emniyete teslim ettiği yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine “Doğru değil” dedi. Twitter’da yazmıştı Eski eş Konur, geçen yıl aralıkta Twitter hesabından, Baransu hakkında çarpıcı iddialarda bulunmuştu. “Anılarımı anlatayım diyorum ne dersin? Ama kararsızım hangi süreçle başlasam; boşanmadan önceki mi? sonraki mi daha heyecanlıydı”, “Nafaka ödememek için gösterdiğin çabayı da ben açıklayacağım bilgine” diyen Konur, Baransu’nun 2.5 yıldır nafaka ödemediğini öne sürmüştü. Baransu’nun “dürüst numarası yapan bir profesyonel” olduğunu iddia eden Esra Konur, “Her şeyi paylaşacağım” demiş ve Baransu’ya “Önümde diz çökeceksin” diye seslenmişti. Esra Konur C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle