19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MART 2015 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 Bu ülkenin aydınlık yüzleri daha çok ERK ACARER Bir çocuğu eller üzerinde taşıdık. Türkiye tarihinin gördüğü en kalabalık cenazelerden biriydi. Hava çok soğuktu! Sonra... Bahar da yaz da sanki hiç gelmedi. Daha fazla çocuk öldürdüler çünkü! Biz hep cenazelerde karşılaştık. Bu toprakta düşmüş insanların anmalarında, acılarda! Vurulalı 628 gün olan Berkin’in ailesi daima en ön saflardaydı. Şimdi... Bir çocuğun gidişinin ardından, onun ölüm yıldönümü olan 11 Mart 2014’ten yaklaşık bir yıl sonra, Gülsüm ve Sami Elvan’la bir araya geliyoruz. Ailenin, kötü anıları temize çekmek için taşındıkları yeni evlerindeyiz. Berkin Elvan o evde de yaşıyor! Hatta bir odası var. Fotoğrafları, eşyaları, hastanedeyken farklı takım taraftarları tarafından getirilen flamaları öylece dolabında duruyor. Anıların üzerine yenileri eklenmeyecek! Yitip gitmiş bir çocuğa ait kullanılmamış bir ayakkabı görseniz ne hissedersiniz? İlk aşka yazılmış bir not... Bir kere giyilmiş afili bir mezuniyet kıyafeti... Ders kitapları... Kurşun gibi ağır bir odada, söyleyecek tek sözümüz var: Oğullarının ölüm yıldönümünde Berkin’in ailesinden çağrı: Vicdanda birleşelim Sanık kızlar, karakola tabancayla gitti. Polisler, kızların söylediği adreste barmen Demir’in cesedini buldu. Çocukları örnek alsanız yeter Anne Gülsüm Elvan ise, iki cümleyle yeni bir hayat önerisi sunuyor: “Benim oğlum güneşe gitti. Bizi yaralayanlar, öldürenler, toplumu kutuplaştıranlar çocuklara baksalar yeter. Alevisi, Kürt’ü, Lazı, Çerkesi evinden çıkar, dönene kadar, okulda ve sokakta bir olur. ‘Birbirlerine sen kimsin’ diye sormazlar. Ayrımcılık yoktur. Birbirlerinden çalmayı, birbirlerine zarar vermeyi düşünmezler. Çocuklar mesaj verir. ‘Hiçbir şey yapamıyorsanız, çocukları örnek alın diyeceğim’ ama...” Kız kardeşler öldürüp teslim oldu İZMİR (DHA) İzmir’de, 19 ve 18 yaşındaki iki kız kardeş, aynı evde kaldıkları barmen Ferit Demir’i (33) tabancayla öldürdü. Kız kardeşler, olaydan bir gün sonra ellerinde bir tabancayla polise giderek, cinayeti itiraf etti. Kız kardeşlerin belirttiği adrese giden polisler, Demir’in cesedini buldu. Olay dün sabaha karşı merkez Bayraklı ilçesi Sevgi Yolu 46 numaralı apartmanın ikinci katında meydana geldi. Bornova’daki bir barda barmenlik yapan Ferit Demir, aynı yerde çalışan 19 yaşındaki H.D. ile bir süre önce Bayraklı’daki dairede birlikte kalmaya başladı. Anne ve babası ayrı olan H.D, bir süre sonra kız kardeşi 18 yaşındaki G.D’yi de yanına aldı. Evde tartışma çıktı. İddiaÖldürülen barmen ya göre tartışFerit Demir ma büyüyünce kız kardeşlerin evden ayrılma isteğine Demir karşı çıktı. H.D., kendilerine engel olan Ferit Demir’i, kendisine ait olduğu belirtilen ruhsatsız tabancayla vurarak öldürdü. H.D. ve kardeşi G.D, dün öğleden sonra olayın meydana geldiği apartmanın yaklaşık 150 metre uzağındaki Bayraklı Polis Merkezi’ne suç aleti tabancayla gelip polislere teslim oldu. H.D’nin cinayet işlediği yolundaki ifadesi üzerine adrese giden polisler, Demir’in cesedini buldu. Berkin Elvan’ın odasının maketi çıkarıldı. Maket üzerinde eşyaları uygun bir şekilde düzenlenecek. Aileyi ziyaret eden misafirler sergi salonuna dönüşen odayı bu şekliyle görebilecek. Berkin’in kıyafetleri ve alıp da hiç giyemediği ayakkabısı da sergilenecek. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) Her şeye rağmen bir umut işte, “o” odada “çocukların öldürülmediği bir ülke” üzerine konuşuyoruz. İç Güvenlik Paketi, korunan katiller, çalınan yaşam hakları, hukuksuzluklar... Hepsini içeriğe iliştirirken Sami Elvan’ın anlamlı çağrısının altını kalın puntoyla çiziyoruz: “Bölündük, vicdan temelinde birleşelim.” Berkin’in yaşamını yitirdiği günden bu yana ne değişti? Babası Sami Elvan anlatıyor: “Belki yüzümüz gülüyor ama... Hayatımızda hiçbir şey değişmedi. 9 ay, doktorların ağzından çıkacak bir sözü beklemiştik. Evimiz hastaneydi. Postalarımız bile oraya geliyordu. Çocuğumuzun yarası çok ağırdı. Olmadı işte! Vuruldu masum yerimizden vurdunuz bizi... En ğu gün olan 16 Haziran 2013’ten beri hayatımız bir dram içinde geçiyor.” Sami Elvan, “Oğlumuz bir, biz birden çok kere öldük” diye sürdürüyor. Söz, saklanan katillere geliyor: “Oğlumuzun hayatını çaldılar, bizim ise umutlarımızı. Onu nasıl katlettikleri aşikâr. Benim çocuğumu duvar dibine saklanarak, pusu kurarak, nişan alarak öldürdüler. Katillerin hangi güçler tarafından saklandığını bildiğimiz için hem dönemin valisi hem de emniyet müdürü hakkında suç duyurusunda bulunduk. Katiller, hâlâ görev başındalar. Bizim asıl katilimiz ise bellidir. Türkiye’nin en üst makamında oturuyor. Kendi geleceğinden korktuğu için maşalarını saklamaya devam ediyor. Ama bu devran günün birinde dönecek. Bu ülkenin kaderi değişecek!” Baba Elvan, yeni güvenlik paketini de “Yeni Berkin’lerin ölümüne davetiye çıkarmak” sözleriyle değerlendiriyor: “Bu yasa, muktedirin kendini koruma çabası. AKP vekilleri içinde bile yasayı içlerine sindiremeyenler var. Ama ilkokul çocukları gibi parmak kaldırıyorlar, hepsini kınıyorum.” kaları gibi’ gayri resmi işlerimiz olmadı. Kimseye haksızlık etmedik. Hırsızlık yapmadık. İncitmedik, ayrıştırmadık.” Ailenin hâlâ göz hapsinde tutulduğunu aktaran Sami Elvan, “Telefonlarımızın dinlendiğini de biliyoruz” derken, nereye saplanacağı belli olan bıçak gibi sözler savuruyor: “Kimseden korkumuz yok. Çünkü hiçbir zaman ‘baş T elefonlarımız dinleniyor... Baba Elvan, Berkin’in ölüm yıldönümü olan 11 Mart yaklaşırken, 7 Mart Cumartesi günü düzenlenecek anma öncesinde de önemli bir çağrı yapıyor: “En değer verdiğimiz şey özgürlük ve vicdan. Aslında bu ülkenin aydınlık yüzleri daha çok. İnsanların cezaevlerinde işkence görmesini ve sokakta darp edilmesini önlemek adına bir araya gelelim. Kürt, Türk, Alevi, Sünni diye bir ayrım istemiyoruz. Çok bölündük, aynı siyasi çatılarda değilse bile aynı fikirler üzerinde ve vicdan temelinde birleşelim. İstisnalar hariç, bugün Doğu’da yerde çocuk ölmesin... Hiçbir ve Güneydoğu’da ölen Kürt çocuklarının adlarını bile duymuyoruz. 12 yaşındaki bir çocuğun, Nihat Kazanhan’ın ne suçu vardı? Sırf sokağa çıktı diye, bir çocuğun kafasına nasıl kurşun sıkabilirsiniz? Vicdanınız nasıl elveriyor? Artık bu coğrafyanın hiçbir yerinde çocuk ölümü istemiyoruz. Tahammülümüz kalmadı.” Verem artıyor ama aşısı yok İKLİM ÖNGEL ANKARA Bebeklere ilk 2 ayda vurulması gereken verem aşısının Türkiye genelinde bulunmadığı ortaya çıktı. Verem aşılarının bulunmasında yılbaşından bu yana sıkıntı yaşandığı, son zamanlarda da hiç bulunamadığı belirtildi. Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Doktor İlknur Çabuk, “Şu an aşı tamamen tükenmiş durumda” dedi. Veremin Türkiye’de son birkaç yıldır tekrar yükselişe geçtiğini vurgulayan Çabuk, bebekleri verem savaş dispanserlerine gönderdiklerini ancak aşının oralarda da bulunmadığını kaydetti. TTB Merkez Konseyi üyesi Hüseyin Demirdizen ise “Aşının geç yapılması büyük risk” diye konuştu. Bebeklerine aşı bulamayan aileler ise sosyal medya üzerinden Bakan Mehmet Müezzinoğlu’na isyan etti: l Bolu’da iki haftadır bebeğimize verem aşısı yaptıramıyoruz. l 3 ayımız doluyor ve verem aşısı yapılmıyor. Şimdi biri akıl versin. l İstanbul Pendik’teyim. 2 aylık bebeğimiz var. Sağlık ocaklarında ve verem savaşlarda aşı yok. Hırsızlık suçlaması öldürdü kullandı. Şikayette bulunduklarını AĞRI (Cumhuriyet) Diyadile getiren baba Yalçın, “kızının din ilçesinde 12 yaşındaki Ebru okulda şiddet gördüğünü, dışlanYalçın’ın öğretmenleri tarafından dığını ve ölüme sebebiyet vere“kitap hırsızlığıyla” suçlanmasınin öğretmen olduğunu” ileri sürnın ardından intihar ettiği iddiası dü. Ağabey Şenol Yalçın (24) ise üzerine soruşturma başlatıldı. kardeşinin yoğun baskı nedeniyle İlçeye bağlı Taşbasamak köyünintihar ettiğini iddia de yaşayan ve Taşbaederek, öğretmenlesamak Ortaokulu’nda rin kardeşini kitapları 6’ncı sınıfa giden Eb“sen çalmışsın” diru, iddiaya göre 20 ye suçladıklarını idŞubat’ta akşam saatledia etti. Kardeşini rinde evlerinin ahırın“Babanı jandarmada intihar etti. Yalçın’ın ya vereceğiz, seni olay yerinde hayatını disipline verip okulkaybetmesi üzerine aidan attıracağız” dilesi durumu jandarmayerek tehdit ettikleriya bildirdi. Küçük kızın ni öne süren Yalçın, cenazesi yapılan inceleEbru Yalçın “Kardeşim de gumelerin ardından erteruruna yediremesi gün köy mezarlığına miş ve hiç kimseye defnedildi. Baba Hudemeden gelmiş indeyda Yalçın (50) gatihar etmiş. Haberizetecilere yaptığı açıkmiz yoktu. Cenaze lamada, “Kızım, intiEbru Yalçın’ın ailesi, Di töreninde sınıf arhar ettiği gün, öğret yadin ilçe merkezine üzemenlerinin kaybolan rinde, “Ebru Yalçın öğret kadaşları anlattı” kitaplardan kendisini menlerinin yoğun baskı şeklinde konuştu. sorumlu tutması nesı sonucunda kendisini ğretmeniple asarak intihar etmişdeniyle hayatına son tir. Başka Ebru’ların ölme lere verdi” dedi. mesi için tüm halkımızı ve soruşturma Ailevi hiçbir sorunla duyarlı kamuoyunu bizlerının olmadığına belir re destek olmaya çağırıOlay sonrası ten baba Yalçın, “Ön yoruz” yazılı pankart astı Ebru’yu hırsızlıkla ce neden böyle yaptıve el ilanları dağıttı. suçlayan 3 öğretmen ğını bilemedik. Sonra hakkında soruşturarkadaşlarının anlattığına göre, ma açılınca görev yerleri değiştirilokulda kitap hırsızlığı meselesi di. Ebru Yalçın’ın intiharına ilişkin olmuş. Öğretmenleri sınıfa girip Cumhuriyet Savcılığı’nca adli ve çocukların içinde kızıma kitapla Valilik tarafından idari soruşturma rı çalmışsın demişler” ifadelerini başlatıldığı belirtildi. 12 yaşındaki Ebru’nun öğretmenleri tarafından kitap çalmakla suçlandığı için intihar ettiği öne sürüldü YÜREK BURKAN NOTLAR Gamze Akbaş, uygun ilik arama sürecinde “Oğlum Atakan için yaşamak istiyorum” çağrısıyla ülke gündemine gelmişti. İtalya’dan bulunan donörden alınan ilikle yaşama tutunan Gamze Akbaş, sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine Facebook hesabından son olarak, “Üç gün oldu, yavrumla kucaklaşalı. Gecesine acil ve yatış. Akşam telefonda ‘Annecim bu sefer tam iyileş’. Ahh yavrum benim en çok istediğim bu. Ayakta durmak. Başka şans bırakılmadı” mesajını paylaşmıştı. Akbaş’ın oğluna yazdığı bir diğer notta ise şu sözler vardı: “İsteğim şudur üç kişilik hayatta paylaştığımız anlar evdeki kahkahalar. Atakan’ın verdiği neşeye ortak olmak çok mu? Daha Cuma günü taburcu olmadım mı? Yine yatırdılar. Soframız, oğlumla paylaşımlar, evimiz. Yine ayrıldım. Hissettiğim duygu kötü. Çıkarken söz verdim inan ki sadece tedaviye gidiyorum söz gelicem. Yine tutamadım. İnan ben istemedim bee annem inan ki en büyük hayalim en mükemmel anne olmaktı. Özür dilerim. Onu da yapamadım. Sonsuz kere senden çaldığım her an için özür dilerim. Can oğlum, koca yürekli oğlum.” Aile destek bekliyor Okulda domuz gribi iddiası İstanbul Haber Servisi Üsküdar İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nde geçen hafta hastaneye kaldırılan bir anasınıfı öğrencisinin raporunda iddiaya göre domuz gribi teşhisi yer aldı. Okul yönetimi, velilere çocuklarını sağlık kontrolünden geçirme çağrısında bulundu. Konuyla ilgili açıklama yapan okul yönetimi, domuz gribi iddiasını doğrularken kontrole giden diğer çocuklarda herhangi bir virüs tespit edilmediğini söyledi. Ö Türkiye’yi ağlattı, gitti İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Lösemiye karşı verdiği mücadeleyle Türkiye gündeminde yer alan ancak yaşam savaşını önceki gün yitiren Gamze Akbaş, dün İzmir’de son yolculuğuna uğurlandı. Karşıyaka Hacı Ali Gültekin Camii’nde düzenlenen törende konuşan eşi Emrah Akbaş, oğulları Atakan’a da annesinin öldüğünü söylediğini belirterek, “Oğlum da güzel şeyler söyledi. Bana ‘Annem Atatürk’ün yanına gitti. İyi insanlar cennete gider’ dedi” yorumunu yaptı. Ege Ordu Komutanlığı’nda görevli Yüzbaşı Emrah Akbaş’ı, Ege Ordusu Harekat Kurmay Başkanı Tuğgeneral Yılmaz Yıldırım, silah arkadaşları da acılı gününde yalnız bırakmadı. Cenaze namazı öncesinde kayınbabası İbrahim Cansever ile birlikte açıklama yapan Emrah Akbaş, “Beş yıldır verdiğimiz savaşı kaybettik. Bize destek olan herkese teşekkür ediyoruz. Haklarını helal etsinler. Ama binlerce hasta ilik nakli bekliyor. İlik arıyor. Kemik iliği bankasının bir an önce kurulmasını istiyorum” dedi. Akbaş’ın cenazesi, öğle namazının ardından Doğançay Mezarlığı’nda toprağa verildi. Yaz saati 29 Mart’ta İstanbul Haber Servisi Yaz saati uygulaması; 28 Mart Cumartesi’yi pazara bağlayan gece başlıyor. Saatler bir saat ileri alınacak. İstanbul Valiliği 30 Mart’tan itibaren memurların mesai saatinin 08.3012.00 ile 13.0017.00 arasında olacağını duyurdu. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle