19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 28 MART 2015 haber EDİTÖR: CANER ÖZTÜRK TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 4 AKP’de HDP korkusu Hepimiz Aslı Değil miyiz? Aslı Hanım kızımız, Selçuk Yöntem’in sunduğu “Kim Milyoner Olmak İster?” adlı program ile bir anda şöhrete erişiverdi. Yanlış anlaşılmasın! Milyoner olduğundan ya da son ana kadar bütün sorulara yanıt verip, engin bilgisi ve kültürüyle değil, cahilliğiyle şöhret oldu Aslı Hanım. Doğrusu günümüzün cehalet ummanı içinde yüzen Türkiyesi’nde bilgisizliğiyle sivrilmek, öyle kolay küçümsenmeyecek bir başarı. Amacım, haziranda neyi seçeceğimizi bilmeyen, genç kızımızı bilgisizliği dolayısıyla küçümsemek değil. Zaten izleyicilerin de yüzde 55’i sorunun doğru yanıtı bilememişler. Eh o zaman genç kızımızı muaheze etmeden esefle haykırabiliriz: Aslında hepimiz Aslıyız be abi! Gerçekten de izleyicilerin yüzde 55’i haziran ayında neyi seçeceklerini bilmediklerine göre, durum vahimdir. Ayrıca neyi seçeceğini bilmeyenler kadar, bilenlerin de büyük bölümü yanılıyor olabilir. Öyle ya onların verdiği “milletvekillerini seçeceğiz” yanıtı doğru varsayılıyor. Resmen de öyle. Ama acaba gerçekten öyle mi? Örneğin sürekli anayasayı çiğneyerek seçim nutukları atan ve seçmenden AKP için 400 milletvekili isteyen Tayyip Erdoğan’a 7 Haziran’da neyi seçeceğiz sorusunu sorsak, alacağımız hangi cevap acaba doğru olurdu? HHH Olaya yakından baktığımız zaman, hiç değilse kimileri açısından, 7 Haziran oylaması fiili alaturka başkanlık düzeninin, resmen alaturka başkanlık sistemine dönüşme sürecinin ilk adımı değil mi? İsterseniz hukuk veya siyaset uzmanı olun, bu oylamanın kesinlikle bir parlamenter seçim olduğunu, bir şahsın kişisel ihtirasının önünün oylama yöntemiyle açılması gibi bir amacı olmadığını kesinlikle söyleyebilir misiniz? Şöyle dönüp geçmişe bir göz atalım ve kaç kez yanıldığımızı görelim. Kimi referandum dediğimiz oylamalar, aslında daha çok diktalarda revaçta olan plebisitler değiller miydi? Sandık başına giderken, yapılan oylamanın niteliğini bilmiyorduk da içeriğini biliyor muyduk dersiniz? Örneğin 12 Eylül 2010 referandumununa giderken, ana slogan şuydu: 12 Eylül vesayetini yıkmaya gidiyoruz! Oysa 12 Eylül 2010 referandumunun getirdiği en belli başlı yenilik, yeni HSYK düzenlemesiyle, siyasi iktidarın yargı üzerindeki vesayetini artırmasıydı. Vesayetin giysisinin değişmesi yok olması demek olmadığı gibi, yeni vesayet eskisinden daha da bunaltıcıydı. Ama bir sürü aklı başında sanılan, solcu oldukları varsayılan kişi “yetmez ama evet” diye, yel yepelek yelken kürek sandıklara koştular. Bunların aslında Aslı’dan ne farkları vardı ki? HHH Tabii bu korkunç cehalet durumu, bir de meşruiyet sorunu doğuruyor Öyle ya! Neyi oyladığını bile bilmeyenlerin oyları, hangi eyleme, hangi kuruma, hangi kişiye, ne tür bir demokratik meşruiyet sağlayabilir ki? Neye ve neden verildiği bilinmeyen oy, meşruiyetin kaynağı olabilir mi? Burada, başka ciddi bir sorunla daha karşı karşıyayız: Bilmemek konumunda bilmediğini biliyorum sanmakla, bilmediğini bilmek durumları arasında bir fark var mıdır? Varsa (ikisi de iyisi olmayacağına göre) hangisi daha kötüdür? Aslı’nın kahramanı olduğu olayda, sistemimizde neyi bilmediğimizi öğrendik: Neye oy verdiğimizi çoğunlukla bilmiyoruz. Ama unutmayalım, bir de olayın öbür yanı var. Bildiğimizi sandığımız ve aslında bilmediğimiz daha neler var, neler! Onları şimdilik bilmememiz ve belki de hiçbir zaman bilmeyecek olmamız nafile teselli yerine bile geçemez. Arınç, HDP’nin oy oranının yüzde 9 olduğunu ancak yüzde 12’ye çıkabileceğini söyledi aşbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, 7 Haziran seçiminDoğAn de HDP’nin yüzSATMIŞ de 10 barajını aşması ve AKP’nin milletvekili sayısının, umduklarının altında çıkması ihtilaminden sözetti ve “Korkuyoruz” dedi. Arınç, şu anda anketlerde HDP’nin oy oranının yüzde 9 göründüğünü, Alevilerin de HDP’ye destek açıkladığını anlattı ve HDP’nin alabileceği oy oranı için yüzde 12’den söz etti. İstanbul’da önceki gece Gayrettepe Point Otel’de Babıâli Toplantıları’na katıp, bir grup işadamı, bilim adamı ve gazeteci önünde açıklamalar yapan Arınç, Melih Gökçek’le ilgili suçlamalarını sürdürdü. Daha önce, Gökçek’in “Bir yerlere yaranmak” için kendisine saldırdığını söyleyen Arınç, bu kez Gökçek’in yaranmak istediği kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu açıkça ifade etti. Arınç, “Tüm Türkiye, sizden Gökçek’le ilgili açıklama bekliyor, bir şey diyecek misiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Bu adamcağız (Gökçek) hiç bir haddi ve hakkı olmadan, bana çekil git diyor. Özel hayatımı, eşimi, kızımı, damadımı çe B Arınç’ın Babıâli Toplantısı’nda yaptığı konuşmanın oturumunu gazeteci Mustafa Sağlamer yönetti. rez edemem. İftirayı, yalanı hoş karşılayamam. Gökçek, cemaat desteğiyle seçildi. 2009’da ve 2014’te Demirel gibi 25 yıl oldu başımızdan gitmedi dedim, adaylığına karşı çıktım. 2009’da cemaat adına Hüseyin Gülerce geldi, 2014’te de Cemil Koçak ve arkadaşları geldi, Gökçek’e destek olmamı istedi. Bu adam, Palalel Yapı’ya okul yerleri verdi. Sayın Cumhurbaşkanımıza yaranmak istiyor. Biz kimseye, paralelci diye haksızlık yapamayız. Bu partiyi, haksızlık ve zulüm batırır. Hukuk içinde kalmak zorundayız. Allah hesabını sorar. Neyse ki Gökçek parti disiplinini hatırladı, artık konuşmayacağını söyledi. O gün konuşmayacaktım ama kalbim konuşmamı söyledi, sözler çıktı. Edilmiş söz sıkılmış kurşun gibidir, geri dönmez.” “Sayın Cumhurbaşkanı halktan 400 vekil istiyor, ben 399’a razıyım ancak son durum farklı bir tablo gündeme getirebilir. Ben Selahaattin Demirtaş’ın bir proje olduğunu daha önce söylemiştim. HDP’nin yüzde 12 alması ihtimal dahilinde. Eğer böyle olursa, HDP bugüne kadar CHP ve MHP’nin yapamadığını yapmış olur, Ak Parti, umduğu vekil sayısının altında kalabilir. Bugüne kadar 330’ların altına hiç inmedik, bu durumda bu sayının altında kalmış olabiliriz. Bu da yıpranmamıza yol açabilir. Korkuyoruz. Halen HDP anketlerde yüzde 9 gözüküyor. Ancak Aleviler HDP’yi tercih edeceklerini söylüyorlar. Bu da ciddi bir katılım sağlar HDP’ye. Demirtaş projesinin temeli budur, bence bu gerçekleşmez ama bir ihtimaldir.” rinci turda almış bir cumhurbaşkanı var. Güçlü bir cumhurbaşkanıdır, adeta ilan edilmemiş bir başkanlık gibidir’. Anayasadaki yetkileri de Meclis’ten seçilen cumhurbaşkanının yetkilerinin aynısı... Seçilme modeli değişti ama yetkiler değişmedi. ‘Bu yetkileri artık sen kullanamazsın’ veya ‘Bu yetkiler varken sen bu başkanlık sistemini düşünemezsin’ demek, eğer bu bir çelişkiyse, bu çelişkinin sorumlusu biz değiliz. Anayasaya göre seçilen, anayasada var olan yetkileri de bir başkan gibi kullanmaya çalışan, ‘Ben farklı bir cumhurbaşkanı olacağım’ diyen birisi Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda oturuyor. Eğer bu bir çelişkiyse, yeni anayasa yapmak lazım.” Bu arada sözlerinin bir bölümü, dün medyada ve internet sitelerinde yer alınca, Arınç, akşam saatlerinde bir açıklama yaparak, “Gökçek hesabını verecek, “HDP yüzde 1112 başlığı” ile ilgili sözlerini yalanladı. Arınç şöyle dedi: “Bu konuşmaların içinde, HDP’nin barajı aşabileceğine ihtimal vermedim. Ancak farklı anket sonuçlarına göre değerlendirdim. Gökçek’i itham eden bir sözüm olmadı. Mahremiyeti olan bir haberin ifşa edilmesi sebebiyle üzgünüm.” Açıklama yaptı ‘Ben farklı olacağım diyen biri Saray’da’ “’Halkın yüzde 52 oyunu bi Barajı geçmezlerse kıyamet kopmaz aşbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, çözüm sürecinin orkestra şefinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirterek, HDP’nin barajı geçmemesi durumunda kıyamet kopmayacağını söyledi. Bazı yapıların “süreci nasıl bozabiliriz” arayışında olduğunu kaydeden Akdoğan, “Burada eller tekrar tetiğe yönelirse, ‘bu ateşe nasıl benzin dökebiliriz’ diye bir çaba olursa bu ateşi yakanlar yanarlar” dedi. Bazı gazete ve televizyonların Vuslateri’ye Erdoğan davası Tiyatro ve dizi oyuncusu Gonca Vuslateri hakkında (30), Twitter paylaşımlarıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle dava açıldı. Ankara Cumhuriyet Savcısı Adem Can tarafından hazırlanan iddianamede, Vuslateri’nin, Erdoğan hakkındaki paylaşımları nedeniyle 1 yıldan 2 yıla kadar hapsi istendi. Vuslateri savunmasında suçlamaları reddederken, avukatı da müvekkilinin komedi oyuncusu olduğunu belirtip bir mizah dergisinde yer alan karikatürü paylaştığını ifade etti. l Haber Merkezi Akdoğan HDP için ‘siyasetin tek yolu meclis’te olmak değil’ dedi Ankara temsilcileriyle biraraya gelen Akdoğan, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve süreçle ilgili zaman zaman negatif açıklamalarının uygun olmadığını kaydeden Akdoğan, çözüm sürecine desteğin yüzde 68 oranında olduğunu söyledi. Akdoğan, bu desteğin HDP’ye ve Demirtaş’a olan güvenle ortaya çıkmadığını dile getirerek, “Öyle olsaydı onların oyu 78’lerde kalmazdı. Bu büyük bir siyasi hareketin, yüzde 52 ile seçilen bir Cumhurbaşkanı’nın topluma verdiği güvenle oluşmuş destektir” Çözüm sürecinin sadece bir hükümet politikası değil devlet politikası olduğunu vurgulayan Akdoğan, “Erdoğan, sürecin orkestra şefidir” dedi. Akdoğan HDP için ‘Siyaset yapmanın tek yolu da Meclis’te olmak değil’ dedi. l ANKARA B Baluken’den ‘İzleme Heyeti’ tepkisi Cumhurbaşkanı ile hükümet arasında izleme kurulu üzerinden alevlenen gerilimin ardından izleme kuruluyla ilgili kamuoyunda yeni bir tartışma başlarken; HDP İmralı Heyeti üyesi İdris Baluken, Türkiye’nin Filipinler ile Moro İslami Kurtuluş Cephesi arasında barışla sonuçlanan görüşmelerde üçüncü göz olarak görev yaptığını anımsatıp, “Şimdi başka bir ülkede üçüncü göz olarak görev yapan Türkiye, kendi ülkesinde bırakın üçüncü gözü, yurt içinde bağımsız bir izleme kuruluna bile aynı tavrı sergiliyor” dedi. l MAHMUT LICALI Yasayı uygularız çişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı hakkında yargıya yansıyan şikâyetlerle ilgili olarak soruşturma izni verilmesi konusunda ilgili yasaya göre işlem yapacaklarını söyledi. Öztürk, Meclis’teki görüşmeler sırasında milletvekillerinin sorularını sözlü olarak yanıtladı. Melih Gökçek ile ilgili bir soru üzerine Öztürk, şunları söyledi: “Yargıda şu anda birtakım şikâyetler üzerine bir işlem devam ediyor. O işlemin sonucu, muhtemelen, eğer devam ederse, bize gelecektir ve onunla ilgili olarak idari yönden de 4483’e göre işlem yapacağımız açıktır.” Gökçek, Davutoğlu’nun isteğiyle Arınç’la arasındaki kavgaya nokta koymasından itibaren hıncını muhalefetten alıyor. Gökçek sosyal medya üzerinden emeklilerle ilgili projesiyle ilgili olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik “Atıyorsunuz sayın KK...” diye yazdı. Gökçek, CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’ya da çattı. Kiraladığı otobüse para vermediği iddia edilen Nazlıaka’wya, “Seni 7 bin 500 TL için rezil ettirmeyiz. CHP’li delegelere söyle. Melih arkamda. Sırtım yere gelmez de... Seni ne edip yeniden milletvekili edecez” dedi. İçİşlerİ BAkAnı’nDAn tArtışılAn İsİm Gökçek’le İlGİlİ AçıklAmA Makam aracına tükürdün cezası Başbakan olduğu dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın makam aracına tükürdüğü iddiasıyla yargılanan Fatih Koçkesen (28), “kamu görevlisine karşı hakaret suçunu işlediği” gerekçesiyle para cezasına çarptırıldı. İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti 7 bin 600 liralık adli para cezasını erteledi. Koçkesen’in Soma’da meydana gelen maden faciasından Başbakan ve hükümeti sorumlu gördüğünden tepki olması açısından araca tükürdüğünü kabul ettiği kaydedildi. l Haber Merkezi İ Erdoğan Karabük’te halka seslendi. Economist: AKP’de çatlaklar var Gökçek’in hıncı Paralelle mücadelede sıkıntı görürsem müdahale ederim Karabük’te toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önemli mesajlar verdi. Çözüm sürecinin arkasında olduğunu belirten Erdoğan ”Elinde silah olanlar, eğer çözüm süreci konusunda samimiyseler IRA gibi onlar da silahlarını betona gömsünler” dedi. Erdoğan, cemaatle ilgili olarak hükümete de mesaj vererek “Paralel yapılanmayla en büyük mücadeleyi yürüten birisiyim. Burada da bir sıkıntı görürsem elbette gerekli müdahaleyi yaparım” dedi. Meydanda toplananlar sık sık “İşte ordu işte komutan” sloganları attı. Bu arada Erdoğan'ın uçak kazasının ardından Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ı arayarak başsağlığı dilediği açıklandı. l Yurt Haberler İngiliz Economist dergisi, yayımlanan yeni sayısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç arasında yaşanan tartışmaya dikkat çekerek “AKP içinde çatlaklar olduğunu” belirtti. Dergi’deki analizde Arınç’ın “daha önce hiçbir AKP yetkilisinin yapmadığı şekilde açıktan açığa Türkiye’nin otokratik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdiği” ifade edildi.Ortadaki anlaşmazlığın “hızlı bir şekilde herkesin katıldığı bir kavgayı ortaya çıkardığını” belirten dergi, Arınç ile Gökçek’in kavgasını hatırlattı. l Haber Merkezi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle