19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 28 MART 2015 yorum EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 20 stanbul’un çok eski, köklü ve dünyada ekol yaratmış mimarisi var. Osmanlı camileri 1500 yüzyıllık Ayasofya’dan esinlenerek inşa edildi, ancak Ayasofya’nın güzelliğini de geçerek bugünkü “şahane” formuna kavuştu. Osmanlı mimarisinin ne kadar etkili olduğunu, Türkiye’de görmek tabii ki mümkündür ancak Edirne’den yurtdışına çıkıp, taa Viyana kapılarına kadar karayolu ile gidince, bu ekolün gücünü ve görkemini daha iyi anlar insan. Osmanlı Hanedan mensuplarının, “İstanbul’a bakın, ne kadar güzel bina varsa, bizim atalarımız yapmış” diyerek böbürlenmeleri boşuna değildir. Gerçekten de bu kenti İstanbul yapan tüm yapılar, Osmanlı döneminden kalmadır. Topkapı Sarayı’ndan Dolmabahçe’ye, Selimiye Kışlası’ndan Kuleli’ye, camilerden Yıldız Sarayı’na tümü Osmanlı’dır. Son yıllarda yapılan gökdelenlerle AVM’lerin, çirkinlik anıtı plazaların, tarihi silueti hançerleyen 16 9’ların bu kadim kente vurduğu estetik darbeyi anlatmaya kelimeler yetmez. Neredeyse her gün yükselen gökdelenleri görünce, yıllar önce Gökkafes için yaptığımız tartışmaların “orantısız eleş İ ‘BİJİM APO’ ıllardır kimi zaman verilen görev gereği, kimi zaman para karşılığı, kimi zaman kin yüzünden yazıyla, çiziyle, filmle, belgeselle, makaleyle, yayınla, kitapla sinsi sinsi yürütülen toplum mühendisliğinin kurguladığı büyük dümenin usanç verici nağmesi belliydi: Atatürk diktatördü. Atatürk korkaktı. Atatürk zalimdi. Atatürk soykırımcıydı. Atatürk din düşmanıydı. Atatürk ayyaştı. Atatürk ırkçıydı... Vardığımız nokta ortadadır. Atatürk’ün kurumlarından bile o ses yükselir oldu: “Bijim Apo.” “Bijim Apo”, Yunanistan’dan Suriye’ye, ABD’den Rusya’ya birçok ülkenin istihbarat servislerinin oyuncağı olmuş. Gelin Y İstanbul’un Tarihi Mimarisi ve Metrodaki Mimari Felaketler tiri” sayılabileceğini düşünmeye başladım. Ve ne yazık ki, tüm bu yeni binalar “hukuksuz” diye Gökkafes’i veto edip yıllarca gitmeyen Erdoğan döneminde ortaya çıktı. pide yürüyeceksiniz. Bir çocuğa sorsanız, size köprünün iki ucuna durak koymak gerektiğini şak diye söyler. Köprü çok kısa, iki istasyon gereksiz masraf olur demeyin, çünkü örneğin Londra’da ünlü Piccadilly Circus ile Leicester Square istasyonları arasındaki mesafeyi kontrol ettim, 800 metreden az. Üstelik, arada öyle deniz meniz de yok, dümdüz cadde ve dükkânlar var, buna rağmen 800 metreye iki durak koymuşlar. AVM yürüyen merdiveni Bir tuhaflık da Vezneciler Metro İstasyonu’nda var. İstasyona inen yürüyen merdivenler, 4 kat. Ancak, her merdiven, diğerinin bittiği yerden başlamıyor, katı tümüyle dolaştırıyor. Yukarı çıkmak dakikalar, inmek dakikalar alıyor, bu yüzden herkes tek asansöre hücum ediyor. Bu merdiveni anlattığım bir işadamı garabeti hemen fark etti: “Bu tür merdivenleri AVM’lerde yaparlar ki, insanlar dükkânları dolaşarak çıkıp insin.” Meğer yapan AVM mimarıymış, bravo. Hiç düşünmemiştim, çünkü bu istasyonda dükkân yok. Bir başka tuhaflık da Taksim İstasyonu’nda. Tesadüfen bir görme özürlü, yardım isteyince fark ettim ki, görme özürlüler için herhangi bir özel yol yapılmamış. Yerde kabartma taşlar kısmen var ama bunlar göstermelik. Görmeyenlerin üzerinde yürüyüp metroyu kullanmasını kolaylaştırması beklenen bu taşlar, hiçbir işe yaramıyor. Üstelik, istasyonda Taksim Meydanı’na çıkış olan düzlükte sanki görmeyen gelip çarpsın veya düşsün diye birkaç basamak bile var. Oysa, böyle mekânlarda basamak olmaması bir mimari şart. Ve tüm bunlar, “Aman belediye başkanı kızmasın”, “Aman AKP’liler alınmasın” diye otosansür ortalıkta kol gezdiği için, ne yazık ki, hiç gündeme bile getirilmedi. Artık iş işten geçtiği için, buralardan geçenler onlarca yıl mimarların kulaklarını çınlatacak. Herhalde Mimar Sinan’ın kemikleri sızlıyordur ve Süleymaniye’deki mezarından “Boynuzlu Köprü”ye bakıp bakıp, “AVM mimarlarına” şöyle diyordur: Yahu hiç mi eserlerime bakıp ders almadınız? Metro mimarisi Size İstanbul Metrosu’ndaki mimari felaketlerden söz etmek istiyorum. Metro için Haliç’te yapılan “Boynuzlu Köprü”yü biliyorsunuz, yıllarca “silueti bozuyor” diye tartışıldı. UNICEF bile müdahil oldu. Ancak Boynuzlu Köprü’nün görün ki; şakşakçılarca “önder” gibi, “özgürlük ve barış simgesi” gibi sunuluyor! Dahası, Türkiye’nin geleceği sanki İmralı’daki “Bijim Apo” ile Kandil’deki “Bijim Cemil”in elinde biçimlenecekmiş gibi bir sanal ortam yaratılıyor. Olur mu? Tutar mı? Yer mi? bir başka yönü var ki, mimarlık tarihine “tuhaflık şampiyonu” olarak geçebilir. Köprünün üzerinde, denizin tam ortasında metro istasyonu var. Yani metro sizi Haliç’in üzerinde, denizin ortasında indiriyor. Yaklaşık 900 metrelik köprü düşünün, tam ortasında inip önce sahile yürümeniz, sonra da hangi yönü isterseniz, oraya gitmeniz gerekiyor. Durak insanların ulaşmak isteyeceği 4 noktaya (Eminönü, Karaköy, Unkapanı ve Şişhane) en uzak yerde. Ve tabii kötü havayı da hesaba katın; yağmurda, karda, [email protected] ChP’yi Dışlama Dolduruşu Demokrasinin gereği, seçime katılma hakkı kazanmış her partinin oy oranı düzeyinde Meclis’te temsil edilmesini savunuyoruz. Ancak, haziran seçimlerine doğru birilerinin HDP’nin mutlaka barajı geçmesi için olağanüstü bir çaba içine girmelerine de anlam veremiyoruz. HDP seçimlerde barajı geçerse nasıl bir tablo ile karşı karşıya kalınacak? Ülke, AKPHDP koalisyonu ya da AKPMHP koalisyonu seçenekleri arasında sıkışacak. Dincilik yine esas oğlan olacak yani. Egemenler, hangi etnikçiliğin yardımcı oyuncu olacağını da duruma göre belirleyecekler. CHP’den oy kaydırmak için yürütülen dolduruşa seçmenlerin dikkat etmeleri gerekiyor. KİM KİME DUM DUMA BEhİç Ak İttifaklar çatlarken “Ben, ben, ben, özetle yalnızca ben” tutumu, tepeden buyrukçu yetke, üstünde durduğu zemini çatırdatıyor. Önce, kin duyduğu Cumhuriyet devrimi kazanımlarını yok etmek için ortaklık kurduğu ABD’ye sığınmış Cemaat ile yetki anlaşmazlığına düştü. Şimdi de “birlikte yürüdük biz bu yollarda” şarkısına eşlik edenlerle kapıştı. Doğal bir süreç... Kendisini yetkilendirdikçe yalnızlaşıyor. Yalnızlaştıkça hırçınlaşıyor. Diğerleri de, “Hani bana, hani bana?” diye ağlaşıyor. İttifaklar çatladı. Bu demektir ki, yeni ittifaklar gözüküyor ufukta. ÇİZGİLİK kAMİl MASARACI [email protected] Dönüşün nedeni Gelişmeleri yakından izleyen kaynaklar benzer yorumlarda birleşiyorlar: Çeşitli partilere bilgi ve veri sunan araştırma şirketlerinin çalışmalarına göre, “çözüm süreci” denen şeyle doğru işler yapıldığına toplumun çoğunluğu inanmıyor. Bu konuda, bir toplumsal uzlaşı yaratılamadı. Kamuoyu, süreci kaldırmıyor. Örneğin, Öcalan’ın serbest bırakılmasına karşı. Ancak toplum, ayrışmanın üstesinden gelinmesini içtenlikle istiyor. Bu ayrışmanın sosyal ve ekonomik yanlarının göz önüne alınmadığı kanısında. Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e tüm ülkede, illerde, ilçelerde ve mahallelerde gerçek bir kaynaşma için gerekli koşullar sağlanmadan kapalı kapılar ardında, hukuka dayanmayan kirli pazarlıklarla birtakım “siyasi” dayatmalar yapılmasından hoşnutsuz. Recep Sultan Saray, kendisine çok güvenen kitlenin bile bu konuda rahatsız olduğunu biliyor. Seçim öncesi bu duygunun giderek “başkancı” sistem tasarımına zarar vereceğini de gördü. Sürecin kontrolden çıktığının ayırdına vardı. “Bu iş giderek bir iç çatışma ile sonuçlanabilir” diye uyarıldı ve ciddi bir dönüş yaptı. Daha önce yaptığı gibi. Çünkü, ayağı bir tökezledi mi, siyasi sonunun ne olacağını seziyor. HARBİ SEMİh POROy Yazarımızın yazısı elimize ulaşmadığından yayımlayamıyoruz. İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORhAn ERİnç İcra Kurulu Başkanı AkIn ATAlAy Genel Yayın Yönetmeni CAn DünDAR Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven ChP’nin kampanyası CHP, ekonomik ve toplumsal sorunları ana eksen alarak seçim kampanyasını yürütecek. Demokrasinin yıpratılmasını da sürekli işleme eğiliminde. Ekonomik ve toplumsal sorun deyince, hiç kuşkusuz, öncelik işsizlik ve sosyal güvencesizlik geliyor. CHP, iddialı bir sosyal devlet programı ile ortaya çıkacak. Bunun çatısını da daha öncesi seçimlerde de işlediği “aile sigortası” oluşturacak. CHP’nin hedefi, toplumun en çok ezilen ve refahtan neredeyse hiç pay alamayan yüzde 2025’lik bölümünün yoksulluk ve dışlanmışlık zincirini kırmak olacak. T.C. ANKARA (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU’NA İZAFETEN T.C. ANKARA 22. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/253 SATIŞ Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAŞINMAZIN ÖZELLİKLERİ: Ankara ili, Mamak ilçesi, Çiğiltepe Mahallesi, 38053 ada, 8 parselde kayıtlı 1.327 m2 yüzölçümlü arsa cinsi taşınmazdır. Taşınmaz imar parseli olup, arsa vasfındadır. Etrafında yapılaşma 3 katlı sanayi yapıları şeklinde devam etmektedir. Bölgede her türlü belediye hizmeti mevcuttur. Parselin 29/05/1998 tarih ve 114 sayılı belediye meclis kararı ile onanan Islah İmar Planı kapsamında, sanayi parseli olarak ayrıldığı, yola mesafesinin 10,00 m arka komşu mesafesinin 5 m, saçak seviyesinin Hmax: 10.50 olduğu belirtilmiştir. Taşınmaz üzerinde toplam alanı 184 m2 olup, 140 m2’si parsel içinde kalan 8 kapı No’lu metruk yapı bulunmaktadır. Özellikleri yazılı taşınmaz taralar arasındaki ortaklığın giderilmesi için açık arttırma suretiyle satılacaktır. Adresi: Çiğiltepe PTT Evleri Mah. 1545. Sokak Üzerinde 44 No’lu Form Laminantın Solundaki 8 Kapı No’lu Metruk Yapı Bulunan Arsa. Mamak /ANKARA Yüzölçümü: 1327 m2 Kıymeti: 1.136.770,00 TL KDV Oranı: %18 1. Satış Günü: 11/05/2015 günü 10.00 10.10 arası 2. Satış Günü: 11/06/2015 günü 10.00 10.10 arası Satış Yeri: Ankara Adliyesi 2 No’lu Mezat Salonu Sıhhiye/Ankara Satış Şartları 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masraları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İlas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve keilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/253 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 11/03/2015 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 50039) Haber Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürü Ayşe yıldırım Başlangıç Sorumlu Müdür Abbas yalçın Görsel Yönetmen hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. nazende körükçü Reklam Grup Koordinatörü hakan çankaya Rezervasyon Yönetmeni Onur Tunalı Haber Merkezi Müdürü: Aykut küçükkaya Dış Haberler: Ceyda karan l Ekonomi: Olcay Büyüktaş Kültür: Celâl üster l Spor: Arif kızılyalın Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner Grafik: Ahmet Sungur l Fotoğraf: Uğur Demir Düzeltme: Mustafa çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül İzmir Temsilcisi: Serdar kızık Halit Ziya Bulvarı 1352 S. 2/3 Ahmet Rasim Sok. No: 14 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, hikmet çetinkaya, Emre kongar, Şükran Soner, Mustafa Balbay, hakan kara. Mali İşler Müdürü: Bülent yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca çinkaya yayımlayan ve yönetim yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam yönetimi: Cumhuriyet Caddesi Beşler Apartmanı No: 44 Kat:3 Daire:4 34367 Elmadağ/İstanbul Tel: (0212) 251 98 74 75 81 82 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. Parsel Parsel CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, yaklaşık 15 yıldır Melih Gökçek’in uygulamalarının peşinde. Gök, yaklaşık 15 yıldır “Melih Gökçek parsel parsel Ankara’yı satıyor” dedi, ne oldu? Akay kavşağı ihalesinden tutun, Melih Gökçek’in yarım bıraktığı metro ihalesine; sık sık değiştirilen kaldırımlardan tutun CHP’ye oy veren semtlerin otobüs güzergâhlarının değiştirilmesine değin birçok konuda savcılığa sunduğu onlarca suç duyurusunun sonucu belli. İçişleri Bakanlığı soruşturma izni vermediği için Melih Gökçek tümünden sıyırdı. Levent Gök diyor ki: “Bülent Arınç’ın yaptığı ‘Melih Gökçek Ankara’yı parsel parsel satmıştır’ açıklaması, baraj kapağının patlatması anlamına gelir. Bugüne değin AKP iktidarının himayesinde belediye başkanlığı yapan Melih Gökçek’in yaptığı bütün ihalelerin hangi çıkar ağları ile bağdaştığı ortaya çıkarılmalıdır.” Çıkarılır mı? Çıkarılmaz. Gökçek’in dediği gibi, “Emir, demiri keser”. Bugüne değin emirle yapılan işler hiç faş edilir mi ortaya? nAMAZ VAkİTlERİ İmsak Güneş İstanbul 04.20 05.48 Ankara 04.06 05.33 İzmir 04.32 05.56 Öğle 12.16 12.01 12.24 İkindi 15.45 15.29 15.52 Akşam 18.32 18.18 18.39 Yatsı 19.53 19.36 19.56 C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle