27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 21 MART 2015 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: EBRU ADALI 176 bin işçi pazarlık masasına oturacak Hükümet ile Türkİş arasında 176 bin kamu işçisini kapsayan toplu iş sözleşmesi için pazarlık başlıyor. İşçi, vergiye giden 500 lirayı istiyor. aziranda yapılacak genel seçimler öncesinde Türkİş ile hükümet, kamudaki 176 bin işçinin zam pazarlığı için masaMUSTAFA ÇAKIR ya oturuyor. Pazarlıkta, işçi kesimi, vergiler nedeniyler ücretlerdeki yıllık 500600 liraya ulaşan kaybın giderilmesini isteyecek. Vergi oranının yüzde 20’den yüzde 27’ye yükseltilmesi nedeniyle daha fazla vergi ödemek zorunda kaldığına dikkat çeken işçi kesimi, “Ücretteki artış vergiye gidiyor. Ocakta aldığımız ücreti, nisan, mayıstan sonra alamıyoruz. Vergi oranlarını düşürün” vurgusu yapacak. 20152017 dönemi için bağıtlanacak kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri hazırlık toplantısı Türkİş’te gerçekleştirildi. Toplantıya Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu üyesi sendika genel başkanları ile Türkİş yöneticileri katıldı. Toplantıda, izlenecek strateji üzerinde duruldu. Zam oranının sonraki toplantıya bırakıldığı görüşmede, ücretlerdeki vergi yükü gündeme geldi. Bu konuda Türkİş’in değerlendirmeleri şöyle: Gelir ve kazanç üzerinden alınan ekonomi 9 Hangi işyerinde kaç işçi sözleşme bekliyor? Kamu kesiminde toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin yürütüleceği bazı iş yerleriyle buralarda çalışan işçi sayıları da şöyle: l 79 İl Özel İdaresi: 21 bin 931 l Milli Savunma Bakanlığı 19 bin 589 l TCDD ve bağlı ortaklıkları: 12 bin 500 l Türkiye Şeker Fabrikaları: 11 bin 260 l Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü: 11 bin 591 l Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı: 11 bin 219 l Türkiye Taş Kömürü Kurumu: 10 bin 43 l EÜAŞ: 6 bin 111 l Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu: 4 bin 887 l TPAO: 3 bin 921 l TEİAŞ: 3 bin 455 l MKEK: 2 bin 253 l TÜBİTAK: 3 bin l Sağlık Bakanlığı: 3 bin Barış Umudu Savaşın Dehşetinden.. özüm sürecinde önemli dönemeç noktalarından biri olarak ilan edilmiş Diyarbakır Nevroz kutlamalarına saatler kalmışken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelen, İmralı’ya gidecek heyetin genişletilmesini reddeden açıklama soğuk duş etkisi yarattı.. “Haberim yok, gazetelerden okuyorum, olumlu bulmuyorum” sözleriyle, “izleme heyetinin” sadece medyada adları dolaşan üyelerine değil, oluşumun varlığının işe yararlılığına itiraz ediyor.. Hızla yaygınlaşan medya yorumlarında, gelişmelere farklı eksenlerden bakanlar, yeni bir Hakan Fidan olayı ile yüz yüze kalındığı değerlendirmesinde buluşuyorlar.. Genel kanı, Erdoğan’ın kamuoyuna dönük itirazlarının tüm sonuçlarında görüldüğü üzere, sonunda onay vereceği bir çerçevede uzlaşmaya varılması zorunluluğunun doğduğu.. Seçimlere kadar, seçimleri başkanlık sistemine geçiş aracı olarak gören Cumhurbaşkanı ile anayasal ve yasal düzene göre seçimlerin tarafı AKP ile Hükümet’nin konumları arasındaki derin çelişkinin örtbas edilebilmesi yolunda bulunacak uzlaşma formülünün, İktidarlarının medyatik makyajı ile olabildiğince gerçeklerden kopuk olacağı da ortada.. Zaten seçime giderken, gerçekten çok sıkışılmış bir dönemeç noktasında, seçmenin oyunu kapmaya yönelik kirli siyasette oynanan kirli oyunlarla, kimin elinin kimin cebinde olduğu öylesine çarpıtılmış, tersyüz edilmiş boyutlarda pazarlanabiliyor ki.. Bugün Diyarbakır’da büyük kalabalıklar önünde yapılacak açıklamalar, Apo’dan gelen çağrıların, vitrindeki çözüm süreci açısından “barış umudu” mesajı bir yanda.. Siyaseten son birkaç gün içinde AKP İktidarları ile Kürt siyasetçilerinin tersine sert çıkışlarının “süreci ret, çökertme” anlamına gelen ağır açıklamalarının çelişkilerinin sonucu öte yanda.. Gerçek nerede, barış umudu var, gelişiyor mu? Kırılıyor mu? Yaşanan bu çelişkilerin değiştirmeyeceği gibi bir garip sonuç yaklaşım, algı da söz konusu.. Dünün zıt siyasi kutuplarının, odakların, tarafsız sayılabilecek analizcilerin ortaklaşan değerlendirmelerine göre, son günlerin cepheleşmeyi, çatışmacılığı tırmandıran en sert eylem ve söylemleri dahi, seçim sonuna kadar genel dengeleri değiştirmeyecek.. Demirtaş’ın son zehir zemberek seçim çıkışı, “Seni başkan yapmayacağız, hiçbir kirli anlaşmanın içinde olmayacağız..” resti de, Erdoğan’ın “Kürt sorunu yok, kalmadı..” noktalamasıyla, Davutoğlu’nun, gerekli adımların atılması sonrası silahları bırakma açıklamasının beklendiği vurgulamaları.. Gerilimi daha da tırmandırabilecek, “emperyalizmin sözcüleri”, “çözüm sürecini, barışı dinamitleme”.. ağır suçlama, hakaret sözcüklerinin havalarda uçuştuğu, kitlelerin daha da akıldışı cepheleştirilme, karşıt güdülenmeleri.. seçim cilveleri, sıkışıklıkta oy kapma siyasi hesapları.. Seçimler sonrası ortaya çıkacak Meclis tablosunda siyasi odakların uygulayacakları siyasetlerle uzaktan yakından bir ilgisi yok. Elbette çözüm sürecine ilişkin de siyasi odakların bugünlerde söylediklerine bakarak, seçim sonrasına ilişkin sonuç çıkarma, seçmen açısından da “güvenilirlik” diye bir umut yok.. Zaten dünün en serinkanlı analizlerinde bile, barış sürecinin iki yıl öncesi ile bugün gelinen nokta arasında yaşanmışlıklara, gelişmelere ilişkin anlamlı gelişmelerden, somut adımlardan söz edebilen çıkmadı.. Türkçesi iki yılın somut adımları olarak, İktidarları, Kürt siyasi hareketi, PKK, İmralı, Kandil’den o sözü edilen ana uzlaşma noktalarına ilişkin, ister on madde, isterse ateşkes çerçeveli net gelişmelerden kimseler söz edemiyor. Siyasal çözüm ilkeleri, silahların bırakılmasına ilişkin net uzlaşma konuları olabilmişse de siyaseten değişen beklentiler, çıkarlar hesaplarında dillendirilemiyor. Barış umudu sadece ve sadece çatışmaların yaşanmaması, çocukların öldürülmemesi odaklı geçirilebilen yıllardan besleniyor.. Sınırın öte yakalarında yaşanan çok kirli, kanlı savaşların dehşetinden, bataklık kaosundan kaçış güdüsüyle güçleniyor.. H verginin yaklaşık üçte ikisini ücretliler ödüyor. Toplam vergi gelirleri içinde yüzde 70’lere ulaşan dolaylı vergiler çalışanların vergi yükünü daha da artırıyor. İşçiler üzerindeki vergi baskısı, 2004’te vergi tarifesinin teke indirilmesi ve çalışanların üçüncü dilimdeki gelir vergisi tarifesine uygulanan vergi oranının yüzde 20’den yüzde 27’ye yükseltilmesi gibi nedenlerle arttı. 2006 öncesinde ücretlilerin ilk vergi oranı yüzde 15, ücret dışı gelirlerin oranı yüzde 20’den başlarken, ücretliler lehine olan “ayrım ilkesi” ortadan kaldırıldı. Ücret ile ücret dışı gelir sahipleri yüzde 15 oranında eşitlendi. Vergi oranı ücretliler dışında olanlar için 5 puan iyileştirildi. Zam 5 ayda eriyor Ücretli çalışanlar işverenler ile aynı oranlarda ve tarifede vergilendirildi. Ayrıca yüzde 25 oranı yüzde 27 olarak düzenlenerek ücretliler daha fazla gelir vergisi ödemek durumunda kaldı. Vergi kesintileri nedeniyle işçi ocak ayında aldığı net ücreti nisan, mayıstan sonra alamıyor. İşçinin ocak ayındaki net ücreti ile aralık ayındaki net ücreti arasında büyük fark olu şuyor. Ücretler büyük oranda düşüyor. Vergiler nedeniyle işçinin yıl içerisindeki kayıpları 500600 liraya kadar ulaşıyor. Asgari ücret almakta olan bekar bir işçi bile aralık ayında bir üst vergi oranından vergi ödemek zorunda kalıyor. Ücreti yüksek olanların kayıpları daha da büyüyor. Pazarlık masasında işçi kesimi, “Vergi yapısındaki çarpıklık nedeniyle bağıtlanan toplu iş sözleşmeleriyle belirlenen ücret zammı anlamını yitiriyor. Ücret artışının çoğu ilerleyen aylarda vergi artışına gidiyor. Ç Vergi oranları ücrete yapılan zamları aşındırıyor. Bu uygulamanın kabul edilebilir yanı kalmamıştır, adalet duygusunu zedelemektedir. Bunun sürdürülmesi iş barışını ve giderek sosyal barışı daha fazla bozacaktır” vurgusu yapacak. “Ocak ayındaki ücreti aralık ayında da almak istiyoruz” diyen işçi kesimi, asgari geçim indiriminin asgari ücret seviyesine getirilmesi, işçiler için gelir vergisi tariferisindeki oranların düşürülmesini isteyecek. Lufthansa’da bir kez daha grev var Lufthansa pilotları binlerce yolcunun planlarını altüst etme potansiyeli taşıyan bir eylem kararı aldı. Karar uyarınca, çarşamba günü bir planlı eylem ardından perşembe günü ikinci kez greve gidilecek. Çarşamba günkü eylem kısa ve orta mesafeli uçuşları etkileyecek. Perşembe günkü grev ise uzun mesafe uçuşlar için geçerli olacak. Lufthansa halen 80.000 yolcuyu etkileyen, 750 uçuşu iptal etmiş durumda. Lufthansa birimleri Germanwings ve Eurowings ise grevden etkilenmeyecek. Pilotların grev nedenin emeklilik tartışmaları oluşturuyor. Pilotlar, emeklilik yaşının 65’e çıkarlımasına karşı çıkarıyor. Önerilen, 55 yaşında emekli olup, yasal emeklilik yaşı olan 65’e gelene kadar ödemelerinin yüzde 60’ına kadar alınmasını öngören programa da sıcak bakmıyor. 1.5 milyar liralık senet protesto edildi MİKTAR YÜZDE 17 ARTTI u yılın ocakşubat döneminde tutarı 1,5 milyar lira olan 158 bin adet senet protesto edildi. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin yaptığı açıklamaya göre, OcakŞubat 2015 döneminde protesto edilen 158 bin adet senedin toplam parasal tutarı 1,5 milyar lira oldu. Protesto edilen senet adedi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 azalırken, tutarı ise yüzde 17 arttı. OcakŞubat 2015 döneminde adet olarak en fazla senedin protesto edildiği illerde, İstanbul, Ankara, İzmir, Konya ve Bursa ilk sıralarda yer aldı. Tutar bazında Türkiye genelinde protesto edilen senetlerin yüzde 25’ini İstanbul, yüzde 12’sini Ankara, yüzde 7’sini İçel, yüzde 5’ini Gaziantep ve yüzde 5’ini İzmir’dekiler oluşturdu. Tutar olarak en düşük iller ise Siirt, Bayburt ve Tunceli oldu. HHH B Şubatta kurulan şirket sayısı yüzde 15 düştü urulan şirket ve kooperatif sayısı, yılın ilk 2 ayında 11 bin 980 olarak gerçekleşti. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), şubat ayına ilişkin kurulan ve kapanan şirket istatistiklerini açıkladı. Buna göre, şubatta kurulan şirket sayısı bir önceki aya göre yüzde 15.48, gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 30.78 azaldı. Kooperatif sayısı ise yüzde 36.84 artış gösterdi. Kapanan şirketler bir önceki aya göre yüzde 59.03, kooperatifler yüzde 68.94, gerçek kişi ticari işletmeleri yüzde 37.74 azaldı. Böylece şubat K Alacaklar, Ziraat’e yatırılacak Tasfiye halindeki şirketlerin, bilinen alacaklıları ile ulaşılamayan ortaklarının peşin ödenmesi gereken alacaklarının depo edileceği banka, Ziraat Bankası olarak belirlendi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığının “Sermaye Şirketlerinin Tasfiyesinde Şirket Alacaklılarının Yatırılacağı Bankanın Belirlenmesine İlişkin Tebliğ” dün yürürlüğe girdi. Tebliğ ile tasfiye halinde bulunan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin, bilinen alacaklılarıyla, ulaşılamayan ortaklarının peşin ödenmesi gereken veya hakkında uyuşmazlık bulunmayan alacaklarının depo edileceği banka ve depo edilmesi ile banka hesabına yatırılan tutarın hak sahiplerine ödenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlendi. l Ekonomi Servisi ta 4 bin 676 şirket kuruldu, bin 99 şirket kapandı. 2015 Şubat ayında sadece Bartın’da şirket kuruluşu gerçekleşmedi. Şubat ayında kurulan toplam 5 bin 509 şirket ve kooperatifin yüzde 79.85’i limited şirket, yüzde 18.22’si anonim şirket, yüzde 1.89’u ise kooperatif oldu. Şirket ve kooperatiflerin yüzde 36.74’ü İstanbul, yüzde 12.71’i Ankara, yüzde 6,’sı İzmir’de kuruldu. Geçen ay kurulan 390 yabancı ortak sermayeli şirketin 138’i Suriye, 32’si Irak, 28’i Alman ortaklı oldu. l Ekonomi Servisi HTC’de üst yönetici görevden alındı nde gelen cep telefonu üreticisi HTC’nin üç kurucusundan biri olan Peter Chou dün görevden alınırken, yerine şirketin bir diğer kurucusu olan Cher Wang getirildi. Uzun zamandır üst düzey yönetici (CEO) görevini yürüten Peter Chou’nun görevden alınmasına, şirketin çok güvendiği telefonu One M8’de istenen satış rakamının yakalanamamasının, One M9’un da tasarım bazında One M8’den farklı olmamasının yol açtığı bildiriliyor. Ö Koç, Kalamış Yat Limanı için imarla ilgili işlemlerin uzaması nedeniyle imzadan vazgeçti. Kadıköy Belediyesi işin takipçisi olacağını açıklarken ÖİB yeni planı hemen onayladı. ŞEHRİBAN KIRAÇ FenerbahçeKalamış’ta imar bilmecesi oç Holding’in bağlı ortaklığı TekArt, geçen yıl ihalesi yapılan FenerbahçeKalamış Yat Limanı için imar planı ile ilgili yürütmeyi durdurma kararının kalkmaması nedeniyle devir hakkı sözleşmesini imzalamaktan vazgeçtiğini duyurdu. 198488 yılları arasında Kadıköy Belediyesi tarafından yapılan söz konusu limanlar özelleştirme süreci boyunca Kadıköy Belediyesi’nin itirazlarına ve davalarına konu olmuştu. Bin 500 yatın bağlanabildiği Kalamış’ın geçen yıl ma K yısta yapılan ihalesine 7 grup teklif vermişti. TekArt, 664 milyon dolara ihaleyi kazanmıştı. Ancak aradan geçen sürede Kadıköy Belediyesi’nin açtığı davalar nedeniyle imar sorunu çözülemedi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) ihale döneminde açıkladığı imar planında otelin bulunduğu alanın büyütülmesi ve deniz üstündeki alanın emsal olarak hesaplanması sözkonusuyken Kadıköy Belediyesi bu alanlarla ilgili dava açmıştı. Davaların uzaması nedeniyle Koç Holding önceki gün Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yapığı açıklamada “İmar Planı ile ilgili yürütmeyi dur durma kararının kalkmaması nedeniyle, Tek Art Kalamış’ın işletme hakkı devri sözleşmesinin imzalanmasından vazgeçmiştir” denildi. Kadıköy’ün Eski Belediye Başkanı Selami Öztük “Yat bağlama alanına bir itirazımız yoktu. Asıl itirazımız denizdeki dolgu alanınaydı İhaleyi kazandığı dönemde Koç’un buraya çok para verdi demiştim” dedi. Kadıköy Belediyesi yetkilileri de ÖİB’in onayladığı yeni imar planı bilgilerinin kendilerine ulaşmadığını, incelemelerden sonra tekrar dava açmayı gündeme getirebileceklerini açıkladı. ÖİB kararı Resmi Gazete’de Resmi Gazete’de yer alan ÖİB tebliğinde, “Türkiye Denizcilik İşletmeleri adına kayıtlı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanları kapsayan Fenerbahçe Kalamış Yat Limanına yönelik ÖİB tarafından hazırlanan Yat Limanı ve Balıkçı Barınağı kullanım kararlarını getiren 1/5.000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı, 1/1.000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı ve Plan Açıklama Raporunun onaylanmasına karar verilmiştir” denildi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle