Katalog

Salı 10 Mart 2015 EDİTÖR: ASLAN YILDIZ TASARIM: YALÇIN ERZAN haber 5 ine tüm televizyon kanallarının altı “kırmızı kırmızı” yanmakta. “Hakan Fidan milletvekilliği adaylığından yazılı açıklamayla vazgeçti. Başbakan Fidan’’ı yeniden MİT Müsteşarlığı’na atadı.” Sürpriz mi? Bana değil. 7 Şubat’ta adaylığını; Başbakan Ahmet Davutoğlu’na güvenip Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a rağmen açıkladığı zaman “Onun için sonu hayırlı olmayacak” demiştim. Bu iş sadece demekle olmaz; yazmıştım da. Tabii taraflara yakın kaynaklarla konuşarak. Dünkü durumun birkaç açıdan önemi var aslında. Ortaya çıkan durum özetle şu: 1 Erdoğan “partinin sahibi benim, bakmayın cumhurbaşkanı olduğuma, ne diyorsam o” dedi. 2 Davutoğlu parti üzerinde zaten zayıf olan liderlik gücünü iyice zedeledi. Bakanları ‘Saray’da ikinci kez toplayan Erdoğan, Davutoğlu’nun en kritik aday hamlesini “kabinenin gözü önünde” bitirdi. Aslında mart başında, umrede, Erdoğan ile Fidan görüşmüş, Fidan “Siz hangi görevi tevdi ederseniz, onu yaparım” demişti. Ancak aradan bir hafta geçti. Açıklama dün geldi. Fidan’ın geçen hafta pazar günü Erdoğan’la ve dün Davutoğlu ile görüştüğünü eklemeliyim. 3 Dün akşam itibarıyla hem kabinede, hem parti içinde şaşkınlık ve kaos hâkimdi. Abdullah Gül’ün AKP’ye “bu Y ‘Okçu’ umrede döndü, en kısa zamanda İmralı’da... dağınıklığı toparlamak için gelmesi gerektiği yolundaki istek” çoğaldı. 4 Fidan’ın dönüşü Kürt siyasi hareketi ve Öcalan için aslında sevindirici bir gelişmeydi. Her ne kadar Kamu Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu İmralı’ya gidip gelmeye başladıysa da kimi tıkanıklıklarda eski hızın yakalanamadığı eleştirileri vardı. Kürt hareketinin 5 Nisan’da Meclis kapanmadan önce hükümetle PKK arasında Dolmabahçe’deki sözlü mutabakatı yazılı hale çevirme isteği süreçte sıkıntı yaratmıştı. (Bu konuda ayrıntılı haber için ANF’de Amed Dicle’nin yazısı okunabilir.) Bir diğer konu Öcalan’ın 21 Mart 2015 Nevruzu’nda alandaki topluluğa görüntülü seslenme isteği. Tüm zorlu alanlar için Fidan’a ihtiyaç olduğu konuşuluyor. 5 Fidan’ın en kısa zamanda İmralı’ya gideceğini de dün akşam sıcağı sıcağına konuştuğum kaynak iletti. 6 Hakan Fidan’nın AKP aday adaylığından, parti binalarından, temayül yoklamalarından çıkıp 30 gün sonra MİT gibi kritik bir göreve geri dönmesi tartışılacak. Zaten MİT ile ilgili var olan “iktidarlaErdoğan”la fazla yakın ilişki görüntüsü son yaşananlarla iyice tescillenmiş oldu. Artık Türkiye’nin değil, Erdoğan’ın istihbarat örgütü söylemini daha sık duyacağız. Bu konudaki tartışmalar uzun süre devam edecek. Dün akşam Meclis’te bunun ilk örneklerini gördük. Erdoğan’ın Fidan ayrıldığında yakın çevresine yaptığı benzetmeyle “Uhud Savaşı’nda yerini terk eden “okçu” geri getirildi, ama hem iktidar partisinde, hem muhalefette büyük tartışmalarla birlikte. Sonunu beraber göreceğiz. Yazıyı Cansu Çamlıbel’in dün Hürriyet’te yayımlanan önemli söyleşisi ile bitiriyorum: Kuzey İrlanda sorununun çözümünde Türkiye’deki çözüm sürecinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ınkine benzer bir görev üstlenen Jonathan Powell, Fidan sorusuna şu yanıtı verdi: Hakan Fidan ile Öcalan’ın da bahsettiğiniz türden bir güven ilişkisi geliştirdiğini anlıyoruz. Fidan artık sürecin aktörü değilse ne olur? Başkalarının işine müdahale etmek istemem ama barış süreçleri yürütülen diğer yerlere baktığınızda, aynı karakterleri aynı görevlerde olabildiğince uzun süre tutmanın önemi ortada. Martin McGuinness ve Gerry Adams tam 8 İngiliz başbakanı gördüler. Bizim başarılı olmamızın sebeplerinden biri 10 yıl boyunca devam edebilmemizdi. Tony Blair de, ben de, Bertie Ahern de 10 yıl boyunca oradaydık. Karakterlerin devamlılığı hayati önemdedir. Teröristler daima aynı personelle devam eder. Hükümetler de bunu yapabilse iyi olur. Umudun Adı: Berkin!.. Gezi Direnişi sırasında polisin gaz fişeğiyle yaralanan, 269 günlük yaşam savaşımında yenik düşen Berkin Elvan... Öldüğü zaman 15 yaşındaydı, yaşasaydı 16 yaşlarında olacaktı. O artık umudun, direnişin çocuğu olacak hep! Yüreğimizde onun umutları kök salıp çiçeklenecek. O küçük Berkin için havuz medyasının yazıp çizdikleri bitmedi. Devleti yönetenler, Berkin’i terörist olarak yaftaladılar ve hâlâ öyle görüyorlar. 15 yaşındaki bir çocuk nasıl olur da terörist olabilir?.. Benim ülkemde bal gibi olur ve destek de görür... Taş atan 12 yaşındaki çocuğu Cizre’de alnından beylik silahıyla vurup öldüren polis kendini nasıl savunmuştu: “Beni öldürecek sandım ve silahımı kullandım!” Hayatla ölüm arasında gidip gelen o çizgi, ülkemin mizansız ölüler cenneti olması... Darbenin 35. yılında bile darbe anayasasıyla ayakta kalmaya çalışan bir ülkede, Uğur Kaymaz, Berkin Elvan ölse ne yazar! Uğur babasıyla birlikte Mardin Kızıltepe’deki evinin önünde 13 mermiyle, Berkin 15 yaşında ekmek alıp evine dönerken gaz fişeğiyle... Ölen ölür kalan sağlar bizimdir nasıl olsa! HHH Memleketimin çocukları ister Güneydoğu’da, ister İstanbul, Ankara, Izmir, Adana... İster Mersin, Edirne, Trabzon, Konya’da okusunlar... Okul kitaplarında Cengiz Han’dan Attila’ya, İskender’den Sezar’a değin nice “cihangir”in neden ordularının başına geçip yer yuvarlağını ele geçirmek için savaştıklarını büyüdüğümde bile anlamamış, hep kendi kendime sormuştum: “Neden dünyayı ele geçirmek için savaşır bu koca koca insanlar?” Bu sorunun yanıtını aradıkça bir insanın bilinçlendiğini fark ettim. Savaşların, kıyımların arkasında hangi nedenlerin yattığını öğrendim. Savaşların, kıyımların iyi bir şey olmadığını anladığımda zaten iş işten geçmiş, çıkar, ayakta kalabilmenin adının otoriterlik olduğunu kavrayabilmiştim. Emperyalizmin ahtapotu andıran kolları çoktan ülkemi kuşatmış, NATO gladyosu bu halkın çocuklarını karşı karşıya getirmeyi başarmıştı. HHH Yıllar önce İlhan Selçuk’un bir yazısında okumuştum... İlhan Ağabey, Aristoteles’in İskender’i olgun bir insan olarak yetiştirebildiği kanısında değildi. Söylencelerde şöyle yazar bu sav... Savaş alanlarında ölüler arasında dolaşan İskender, öğretmenine sorar: “Aristo bu nedir?” Bilge Aristo yanıt verir: “Zafer ya da hiç!” Savaş, kıyım bir hiçtir bana sorarsanız... Eflatun’un bir sözünü aktarmadan geçemem bu arada: “Ancak krallar filozof ya da filozoflar kral olursa toplumlar, devletler mutlu olabilir...” Belki mutsuzluğumuz bu yüzden bizim... Berkin Elvan’ı ölüm yıldönümünde böyle anmak istedim biraz gecikerek. Cumhuriyet’in daha çok gülümseyen yüzüyle ikinci kez karşınıza çıkıyorum... Emeği geçen herkese bu gazetenin çok eski bir emekçisi olarak teşekkür ediyorum... En başta Can Dündar’a ve Ali Acar’a... Isterdim cumartesi akşamı çatı katımızda sizlerin de olmanızı... Aydın Engin, Önder Çelik’in peşine bir muzip çocuk gibi takılıp matbaaya gitmişti... İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, lahmacunları çoktan hazırlatmıştı. Cumhuriyet Vakfı adına imtiyaz sahibi Orhan Erinç, gripten bir haftadır evden çıkmasa da telefonla harmanı izliyor, mutluluğumuzu bizlerle paylaşıyordu. HHH Karışık bir yazı mı oldu yoksa? Bugünlük idare edin beni! Umudun peşinde koşmak, onu yakalamak; güneşi zincirlerle çekip yüreğimizi ısıtmak, o denli kolay olmuyor! Fidan yaşken eğildi! Cumhurbaşkanı Erdoğan emretti Fidan adaylıktan çekildi, MİT’e yeniden atandı SERTAÇ EŞ umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tüm itirazlarına karşın MİT Müsteşarlığı’ndan istifa ederek AKP’den milletvekili olmak isteyen Hakan Fidan, adaylıktan çekildi. Fidan’ın bu açıklamasının üzerinden 3 saat bile geçmeden Erdoğan’ın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu sonrasında açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fidan’ın yeniden MİT Müsteşarlığı’na atanacağı bildirdi. AKP’den milletvekili adayı olmak için 27 gün önce görevinden istifa eden Fidan, yaptığı açıklamada “Gördüğüm lüzum üzerine, bugün itibariyle milletvekili genel seçimleri aday adaylığı başvurumu geri çekmiş bulunuyorum” dedi. Edinilen bilgiye göre Fidan’ın istifasını geri alma süreci geçtiğimiz pazar gününden bu yana başladı. Fidan, geçen pazar günü ilk olarak Erdoğan ile görüştü. Fidan, dün de Davutoğlu’na giderek, Erdoğan’ın kendisinin görevden ayrılmasına ilişkin açıklamalarına “çok üzüldüğünü” dile getirdi ve adaylık kararından vazgeçebileceğini iletti. Fidan’ın adaylığını başından beri destekleyen Davutoğlu, görüşmenin ardından durumu Erdoğan’a anlatmak üzere Saray’a gitti. Davutoğlu, Bakanlar Kurulu başlamadan önce konuyu Erdoğan’a aktardı. Erdoğan ve Davutoğlu, görüşme sonucunda Fidan’ın aday adaylığından çekilmesi ve yeniden MİT Müsteşarlığına atanması konusunda anlaştılar. Durumun Fidan’a iletilmesinin ardından kendisi kısa açıklamayı yaptı. Saray’da yapılan Bakanlar Kurulu’nun ardından Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç Fidan’la ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Cumhurbaşkanımız aday adaylığını olumlu karşılamadığını söyledi. Bugün itibarıyla sayın MİT Müsteşarı kararından vazgeçtiğini Başbakanımıza iletti. Başbakanımız, Fidan’ı tekrar MİT Müsteşarlığı’nda görevlendirmiştir, bu onay itibarıyla kendileri yakın zamanda MİT Müsteşarlığı’nda göreve başlayacaktır.” Öte yandanBaşbakanlık Devlet Personel Başkanlığı’nın hazırladığı rehbere göre, Fidan’ın milletvekili aday listelerinin kesinleşeceği 24 Nisan’dan önce MİT’i dönmesi mümkün değil. C Hakan Fidan 23 Şubat’ta AKP Ankara il başkanlığını ziyaret etmişti. ‘Geri dönemez’ Fidan’ın yeniden MİT Müsteşarı olarak atanmasına karşı çıkan muhalefet ‘Hukuka aykırı. Tarafsızlığını yitirdi’ dedi Eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın milletvekilliği adaylığı için AKP’ye yaptığı başvuruyu geri çekmesine ve yeniden MİT Müsteşarı olarak getirilmesini muhalefet sert tepki gösterdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, milletvekili aday adaylığını geri çektiğini duyuran Hakan Fidan ile ilgili, “Bir siyasi partiye üye olan Fidan yeniden MİT Müsteşarlığına getirilemez ve getirilmemelidir” dedi. MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, Fidan’ın görevinden resmi olarak istifa ettiğini anımsatarak, Fidan’ın sahip olduğu bilgilerin bir siyasi partide yer almasını önleyici bilgiler olduğuna dikkat çekti. Halaçoğlu, Fidan’ın yeniden MİT Müsteşarlığı’na getirildiğini açıklamasının da “hukuka aykırı” olduğuna vurgu yaptı. Fidan’ın yeniden MİT Müsteşarı olarak getirilmesinin Seçim Yasası’nın 19. maddesine aykırı olduğunu belirten Halaçoğlu, “Fidan aday adaylığı sürecinde bir siyasi parti ile ilgili rengini belli etti. Şimdi diğer siyasi partiler hakkında nasıl objektif davranacak” görüşünü dile getirdi. Halaçoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun istifa etmesi gerektiğini de söyledi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da Fidan’ın geri dönmesinin “hukuki olmadığına” vurgu yaptı. Vural, “siyasi tercih yapmış birinin MİT Müsteşarlığı’na geri dönemeyeceğinin” altını çizdi. Vural “Acaba siyasi partilere MİT aracılığıyla bir tezgâh mı yapılacak seçimler öncesi? Fidan bu yüzden mi yeniden MİT Müsteşarlığı’na getirildi” diye sordu. l ANKARA/Cumhuriyet Öndeki eylemci daha çok tazminat ödeyecek SİBEL BAHÇETEPE ‘Fidan göreve başlayacak’ İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı genelge ile şiddet içeren protestolarda kamu zararı oluşması halinde öndeki eylemcinin daha fazla tazminat ödemek zorunda kalmasına, hukukçular tepki gösterdi. Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Başar Yaltı, genelgenin Anayasaya, Borçlar Kanunu ile Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na aykırı olduğunu vurgulayarak “İfade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü, sanki ahlaksız bir davranışmış gibi gösterilmek isteniyor” diyerek tepkisini dile getirdi. Avukat Efkan Bolaç da genelgenin yok hükmünde olduğunu belirterek “İç Güvenlik Paketi ile cezalar verilmek istenirken, genelge ile ‘toplantı ve gösterilere katılırsanız cezanın yanında bir de size maddi külfet getiririz’ deniliyor” dedi. İçişleri Bakanı Efkan Ala imzası ile 16 Şubat’ta yürürlüğe giren genelgede, eylemlerde mallara zarar veren kişiler tespit edilecek. Bu kişilere dava açılacak, zarara neden olan eylemi yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile “ahlaka aykırı” bir fiille zarar vermekten hakkında işlem yapılabilecek. Grubun önünde olana daha fazla geride olanına daha az miktar ödetilecek. l İstanbul Erdoğan dediğini yaptı Erdoğan, ‘sır küpüm’ dediği Fidan’ın MİT Müsteşarlığı’ndan istifa ederek milletvekili olmak istemesine başından beri karşı çıktı. Fidan’la ilgili süreç şöyle: Fidan’ın adaylığını Davutoğlu kabul etti. Erdoğan, başından bu yana isteğe karşı çıktı. “Benim de bir fikrim var. Bunu Başbakan’a söyledim” dedi. Fidan’ın adaylığı için istifa etmesinin ardından Erdoğan “Ben kendisine açık ve net olarak ‘ayrılmanı doğru bulmuyorum’ dedim” açıklaması yaptı. Fidan’ın, kendisiyle görüşebilmek için Erdoğan’ın ardından Suudi Arabistan’a gittiği ortaya çıktı. Erdoğan, dönüş yolunda, “Fidan’a kırgın olduğunu” dile getirdi. Cevat Öneş: Dönüşü kuruma zarar verir Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Fidan’ın MİT Müsteşarlığı’na dönmesinin kuruma zarar vereceğini söyledi. Cumhuriyet’e konuşan Öneş, “MİT Müsteşarı’nın siyasi polemiklerin içine çekilmesini doğru bulmuyorum. Farklı siyasi kulvarlarda yer alması tarafsızlığını gölgeler. Kuruma zarar verir. MİT Müsteşarları, taraflı görüntü vermemeli. Siyasetle özdeşlenen birinin tekrar atanmasını doğru bulmuyorum” dedi. Meclis’te Hakan Fidan gerginliği TBMM’de İç Güvenlik paketinin görüşmeleri sırasında Fidan’ın tekrar MİT Müsteşarlığı görevine atanması tartışma yarattı. Yerinden söz alan CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, AKP ile içli dışlı olan Fidan’ın tekrar atanmasının resmen kepazelik olduğunu belirtti. AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, “İstifa eden bürokratlar aday adayı yapılmadıklarında tekrardan görevlerine iade edildiklerinde biz buna kepazelik mi diyoruz?” dedi. Balyoz davasındaki kumpas di. İddiaya dayanak olarak iddialarına ilişkin soruşturma ise Baransu’nun hapse girmekapsamında “devletin güvenden önce haberdar.com’a verliğine ilişkin belgeleri diği röportaj gösteriltahrip etme ve gizli beldi. Röportaj’a Baransu geleri temin etme” suçla“Taraf’tan ayrıldınız mı?” rından tutuklanan Taraf sorusuna “Ayrılmışım Gazetesi yazarı Mehmet haberim yok. Onu da patBaransu’nun avukatları ronla konuşacağım” yamüvekkillerinin tutuklunıtını vermişti. Edinilen Baransu luğuna itiraz etti. bilgiye göre Baransu cezaevine girmeden önce ‘Kovuldu’ iddiası muhabirlikten yazarlığa alınÖte yandan Baransu’nun ga dı ancak kadrosu yapılmadı. l İSTANBUL/Cumhuriyet zeteden kovulduğu iddia edil Mehmet Baransu’nun tutukluluğuna itiraz C M Y B