Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 ŞUBAT 2015 PERŞEMBE 12 DIŞ HABERLER [email protected] İntikam için asıyorlar El Ezher: Haça gerin, kolunu bacağını kesin Sünni İslamın en önemli kurumu, Mısır’ın en üst dini otoritesi El Ezher Üniversitesi’nin Şeyhi Ahmet Tayyip, IŞİD’e karşı intikam çağrılarına katıldı. Kesasibe videosunun ardından “İslam’de savaşta düşman bile olsa vücudu yakma ya da başka yollarla zarar vermebozmanın yasak olduğunu” vurgulayan El Ezher Şeyhi “IŞİD militanlarının Allah ve peygamber’e karşı savaştığını” söyleyerek ekledi: “Kuran’da bunun için öngörülen de öldürme, çarmıha germe ya da uzuvlarını kesme gibi cezalara çarptırmaktır.” Dış Haberler Servisi IŞİD’in kendisiyle savaşan uluslararası koalisyondan Ürdünlü pilot Muaz Kesasibe’yi diri diri yakarak öldürmesinin videosunu yayımlamasının ardından, Ürdün’de misilleme idamlar başladı. Dün sabah Iraklı kadın bombacı Sacide Rişavi ile Kaide militanı Ziyad Kerbuli asıldı. Başkent Amman’da 2005’te 3 otel bombalamasına kocasıyla birlikte katılan, kocası 38 can alırken, kendi üstündeki patlayıcılar infilak etmeyen Rişavi, IŞİD’in selefi Irak Kaidesi’nin lideri Musab Zerkavi’ye yakın bir kişiydi. Rişavi gibi Kerbuli de Ürdünlülerin öldürülmesi dahil terör saldırılarından 2007’de ölüme mahkum edilmişti. Bu arada Ürdün’ün 26 yaşındaki Kesasibe’nin 3 Ocak’ta öldürüldüğünü iddia etmesi akıllara 3 Ocak’ta Ürdünlü pilotun kurtarılması için Rakka’da başarısız bir operasyon düzenlendiği iddiasını getirdi. Videonun yayımlanmasının ardından Amman ve Kesasibe ailesinin yaşadığı Karak’ta IŞİD’i protesto eden ve intikam talep eden gösteriler düzenlendi. Babası Safi Kesasibe de Muaz’ın artık “tüm Ürdünlülerin evladı” olduğunu söyleyip ekledi: “İdamların devamını talep ediyorum. Hükümetten isteğim, Muaz’ın kanı için ağır bir intikam almasıdır. Koalisyon da bu suç örgütünü ortadan kaldırmak için acı verici saldırılar düzenlemelidir.” Ürdün’de intikam gösterileri düzenleniyor. Baba Kesasibe idamların sürmesini, Ürdün ve ABD’den de IŞİD’i yok etmelerini istedi. İntikam yeminleri eden Ürdün, IŞİD bağlantılı kadın militan Rişavi ile Kaideci Kerbuli’yi idam etti Podemos’un Kurucusu Monedero: Sosyal Öfkeyi Siyasi Öfkeye Dönüştürmek... Podemos’u bir yılda yoktan var eden, kamuoyu yoklamalarında mucizevi biçimde ilk parti konumuna yükselten farklı etmenler var… “Ekonomik kriz” ve Podemos liderlerinin “kast” diye nitelendirdiği halktan kopuk “siyasi sınıf” bu etmenlerin önde geleni... Solsağ siyasetin anlamını yitirmesi; merkez solsağ partilerin birbirlerinden ayırt edilemeyecek kertede benzeşmesi, yelpazenin bir kanadından diğerine iktidarın el değiştirmesinin artık fark yaratmaması; sağ ya da sol olsun mevcut partilerin hepsinin “neoliberal küresel düzen partileri”ne dönüşmesi, seçmenle demokrasi arasında bir boşluk yaratmış durumda. “Podemos”, bu boşluğu dolduruyor. Ama partinin Avrupa çapında ilgiyle izlenen göz kamaştırıcı başarısının biricik nedeni bunlar değil… Madrid Complutense Üniversitesi’nde hemen hepsi de “siyaset bilimcisi” akademisyenlerden oluşan iç çekirdek lider kadrosu, sol siyaset düşüncesinin özelikle Marx ve Gramsci kaynaklıaraçlarını da yetkin ve bilinçli biçimde kullanıyor… Önceki üç bölümde siyasiekonomik programının ayırt edici unsurlarını anlatan kurucu lider Juan Carlos Monedero ile bu bölümde “Podemos”un siyasi düşünce içeriğini konu alıyoruz… Neoliberal dünya görüşüne alternatif dayanışmacı yeni bir sol kimlik inşa etmeksizin başarının yakalanamayacağını ve sürdürülemeyeceğini belirten Monedero; bu “yeni alternatif kimliğin” yaratılması için Gramsci’nin “kültürel hegemonya” kavramına başvuruyor. Özetle ifade etmek gerekirse “hedef kitlenin yeryüzü duruşunu yeniden biçimlendirmek”ten söz ediyor. Bu bağlamda iletişime hangi kertede önem verdiklerini anlatıyor: Meğerse BAE koalisyonu terk etmiş IŞİD’e karşı savaşan ABD öncülüğündeki uluslararası kaolisyondan Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) çekildiği ortaya çıktı. Dün New York Times, Ürdünlü pilot Muaz Kesasibe’nin 24 Aralık’ta IŞİD’in eline geçmesinin hemen ardından BAE’nin koalisyona katılımı askıya aldığını yazdı. Ardından ABD’li yetkililer haberi doğruladı. Ama ABD ordusu Suriye’de hava saldırılarına katılan ülkeler arasında BAE’yi göstermeye devam ediyordu. Habere göre BAE, pilotlarının güvenliğini gerekçe gösterek koalisyondan çekildi. Pentagon’un aramakurtarma çalışmalarını iyileştirmesini, üslerini Kuveyt yerine Irak’ın kuzeyinde savaş alanına yakın yerde konuşlandırmasını isteyen BAE, koalisyona dönüş koşulu olarak da helikopter gibi inip kalkan ancak uçak gibi hareket eden Osprey’lerin kullanılmasını talep ediyor. BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid bin Sultan el Nahyan, ABD Büyükelçisi Barbara Leaf’e ABD’nin neden düşen pilotları kurtarmak için yeterli araçları sağlamadığı sorusunu yöneltmiş. Ürdün Kralı Abdullah, “çok ağır yanıt verme, amansızca savaşma” sözü verdi. Hükümet sözcüsü, koalisyonun işbirliğini artırarak IŞİD’e saldırıları tırmandırmasını istediklerini söyledi. Ürdünlü siyasi Muhammed Rusan TV’de “Biz de onların çocuklarını, kadınlarını yakalım” diye bağırdı. İslam ülkelerinden kınama yağdı. İran da yeni Suudi Kralı Selman da “tümüyle insanlık dışı, İslama aykırı” tepkisini verdi. BAE IŞİD’i “uygar toplumlardan kökü kazınması gereken salgına” benzetti. İhvan’ın akıl hoca ‘Çocuklarını yakalım’ ruz” diye açıklayan IŞİD, Kesasibe’nin nasıl öldürüleceğine Twitter’da anket yaparak karar vermiş. Binlerce IŞİD taraftarı, Arapçada “Domuz Ürdünlü Pilotun Nasıl Öldürüleceğine Dair Bir Yöntem Öner” etiketi açmış. “Buldozerle ezilmesi, bir tankın içinde ateşe verilmesi, yüzüne asitli iğneev ekranlar, Twitter’da anket ler batırılarak geri gönderilmesi” öne çıIŞİD bağlantılı din adamı Hüseyin bin kan önerileri arasında. Koalisyon saldırısınMahmud, halifelerin 7. yüzyılda dinden da oğlunu kaybeden bir anne olduğu iddiadönenleri yakarak cezalandırdığını, Kuran’a sıyla “vurulmasının merhametli olacağı” göre de düşmana aynen yanıt gerekçesiyle “kazığa geçirilerek yavaş verilmesi gerektiğini, koalisyavaş öldürülmesini” isteyen de var. yonun hava saldırıları Müslü22 dakikalık infaz videosunda manları yaktığından IŞİD’in Türkiye’nin adı 2 defa geçiyor. Ürdünde failleri yakması gerektiğini lü pilot, Körfez ülkelerinin IŞİD’e karsavundu. IŞİD’in Kesasibe’yi şı operasyonlardaki rolünü anlatırken diri diri yakma görüntülerini Türkiye’de bulunan ABD savaş uçakRakka’da kurduğu dev ekranlarının da havalandığını söylüyor. Batlardan tekrar tekrar izlettiği, man’daki hava üssünün uzaydan çekiçocukların gülerek seyrettiği len görüntüsü yansıtılıyor. Daha önbelirtildi. Diri diri yakmayı ce IŞİD’in dergisi Dabık’ta Kesasibe, “Şehrimize bomba yağdı Sacide Rişavi “Türkiye’de adını bilmediği bir üsranları böyle cezalandırıyo 44 yaşındaydı. sün de kullanıldığını” demişti. sı, Müslüman Âlimler Birliği Başkanı Yusuf Karadavi 5 sayfalık kınamasında bundan da Suriye lideri Beşşar Esad’ı sorumlu tuttu: “Halkını öldüren devlet başkanına uluslararası toplumun tepki vermemesi bu aşırılıkçı grupları yarattı.” D icdanları kazanmadan Kışlık Saray alınmaz!’ ‘V Meksika lideri Nieto kendisi, eşi ve maliye bakanının devletle iş yapan müteahhitlerden aldıkları evlerle ilgili bakanlık soruşturması başlattı. ‘Kaide’nin hamisi Suudiler’ itirafı Dış Haberler Servisi ABD’de 11 Eylül saldırılarına karışmaktan müebbet hapse çarptırılmış Zacarias Moussaoui, Kaide’nin hamisinin Suudi kraliyet ailesi olduğunu öne sürdü. 11 Eylül kurbanlarının yakınlarının Suudi Arabistan aleyhine açtığı davaya bakan yargıç George B. Daniels’e 100 sayfayı aşan mektup yazan ve önceki gün davaya ifadesi sunulan Moussaoui, Usame bin Ladin’in lider olduğu dönemde Kaide’ye bağış yapanların listesini tuttuğunu, başı dönemin istihbarat şefi Turki el Faysal, ABD Bü Moussaoui yükelçisi Bender bin Sultan ve milyarder yatırımcı Velid bin Talal gibi son derece meşhur Suudi prenslerin çektiğini aktardı. Suudi Arabistan’ın ABD elçiliğinden bir yetkiliyle Kandahar’da buluşup ABD Başkanlık uçağı “Air Force One”ı Stinger füzesiyle düşürme planı yaptıklarını anlattı. Dönemin veliaht prensi, bugünün kralı Selman ve diğer prenslerle biraraya gelip bin Ladin’in mektuplarını sunduğunu öne sürdü. 11 Eylül saldırganlarına katılamadan yakalanmış olan Moussaoui’nin iddialarını Riyad hemen reddetti. YPG: Kesasibe Kobani şehidi Uluslararası koalisyona bağlı uçakların havadan verdiği destek sayesinde Suriye’nin Kobani kentinden IŞİD’i kovan YPG, Ürdünlü pilot Muaz Kesasibe için saygı duruşunda bulundu ve başsağlığı mesajı yayımladı. YPG Genel Komutanlığı “Kesasibe’nin vahşice katledilmesini kınıyoruz. Kesasibe’yi Kobani şehidi olarak ele alıyoruz” dedi. Kendine soruşturma açtı Dış Haberler Servisi Meksika’da 43 öğrencinin katledilmesi üzerine başlayan protestolara hakkındaki yolsuzluk skandallarının eklenmesiyle köşeye sıkışan Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto görüntüyü kurtarma adına bir hamle yaptı. Nieto kendisi, eşi ve Maliye Bakanı Luis Videgaray’ın devletle iş yapan müteahhitlerden aldıkları evlerle ilgili soruşturma başlattı. Müteahhitlere ihale verilmesi karşılığında lüks evler edindiği suçlamaları reddeden Nieto, yeni kurduğu Kamu Hizmeti Bakanlığı’na getirdiği Virgilio Andrade Martinez’i yolsuzlukla mücadeleyle görevlendirdiğini ve uzmanlar paneli oluşturmasını istediğini duyurdu. “Şeffaflık ve hesap verebilirlik taahhüdüme uyarak, Kamu Hizmeti Bakanlığı’ndan çıkar amacı güdüp gütmediğimi soruşturmasını istedim” diyen Nieto, OECD’den de yardım istedi. Meksika lideri, etik komisyonu kurulması, kamu görevlilerinin her yıl tartışmalı konularda mal varlığı beyanlarını yenilemeleri gibi bir dizi önlem daha açıkladı. Ancak uzmanlar, Neto’nun soruşturmayı bir bakanlığa vermek yerine bağımsız bir soruşturma başlatması gerektiğini, Devlet Başkanı’nın kendini temize çıkarmak için manevra yaptığını savunuyorlar. Eski pembe dizi yıldızı olan first lady Angelica Rivera’nın, devletten ihale alan Grupo Higo inşaat şirketinden başkentte milyon dolarlar değerinde bir malikane aldığını basın ortaya çıkarmıştı. Nieto’nun haber çıkmadan birkaç gün önce Grupo Higo’nun da dahil olduğu ÇinMeksika konsorsiyumuna verilen 3.7 milyar dolarlık ihaleyi iptal etmesi şüpheleri artırmıştı. Ardından Videgaray aynı şirketten ev aldığını açıklamıştı. l Podemos’ta… Gramsci’den neyi aldınız? Her şeyi. Yeni bir “hegemonya” inşa etmenin kaçınılmazlığı ile vicdanları değiştirmeden “Kışlık Saray”a saldırmanın anlamsızlığı düşüncesini ondan aldık mesela. Siyaset alanını ele geçirmeden önce, insanları düşünsel planda kazanarak ilerlemek çok önemli. Aksi halde inşa ettiğiniz şey yalnız bürokratik yapılarla sınırlı kalıyor. Ülke gerçekliklerinin farklılıklarını gözetmek fikrini de gene Gramsci’den aldık. Sovyetler için iyi olan, İtalya için geçerli olmayabilir hikâyesi… Gramsci’den çok şey aldık. Çünkü Gramsci heterodoks/farklı. Biz heterodoksları severiz. l Marx’tan ne aldınız? Marx’tan kapitalist sistemin krizlerinin çözümlemesini aldık. Sistem her krizden, cevap verme yeteneği zayıflayarak çıkıyor. ’70’lerin krizine yanıt vermede kullanılan yöntemlerin bugün geçerliliği yok. Krizlerin yapısal, kapitalizmin miyop olduğunu, insani yüzlü bir kapitalizm olmayacağı düşüncesini Marx’tan aldık. Kapitalizmin mantığı “kâr” üzerine kurulu. Ekonominin yükselme/çıkış dönemlerinde kapitalist sistem dağıtımı yapabiliyor; ancak çıkış durduğunda (Macar düşünür) Karl Polanyi’nin dediği gibi insanlığın üçte ikisini “şeytanın değirmeninde” öğütmekten geri kalmıyor. Marx bize kapitalist sisteme eleştirel bakmayı öğretmiştir. ültürel hegemonya’ için medya şart ‘K Bağımsız olmalıydı Altın Şafak’a toptan yargılama Yunanistan, soruşturma açtığı ve bazı üst düzey isimlerini hapse attığı aşırı sağcı parti Altın Şafak’a aman vermiyor. Altın Şafak hakkında “kendisine siyasi parti görüntüsü veren bir suç örgütü olduğu” gerekçesiyle dava açılmasına karar verildi. Davada Altın Şafak’ın önceki parlamentoya soktuğu tüm milletvekilleri ve polis teşkilatındaki adamları dahil toplam 72 üyesi yargılanacak. Atina Temyiz Konseyi’nin 15 aylık soruşturmanın ardından verdiği karar uyarınca, suç örgütü kurmak, yönetmek, cinayet veya teşebbüsü ve ırkçı saldırıdan yargılanacaklar arasında parti lideri Nikos Mihalolyakos da var. Neo Nazi eğilimli Altın Şafak geçen ayki seçimde yüzde 6.9 oy alarak 3. parti oldu ve 17 milletvekili çıkardı. Mısır’da 230 laik devrimciye müebbet Dış Haberler Servisi Mısır’da Sisi yönetimi devrik Müslüman Kardeşler taraftarlarının çoğuna idam kararı çıkartmasının ardından 2011’deki halk ayaklanmasının laik katılımcılarını da hapse yolluyor. Dün başkent Kahire’deki mahkeme, 2011 ayaklanmasının liderlerinden Ahmed Doma’nın aralarında olduğu 230 laik muhalifi müebbet hapse çarptırdı. Gerekçe, Hüsnü Mübarek rejimini deviren gösteriler sırasında çatışmalara katılmak. Mısır yasalarına göre müebbet en fazla 25 yıl hapis demek. 26 yaşındaki Doma, karar okunurken alkışlayınca, mahkemeye hakaretten ayrıca 3 yıl daha ceza aldı. Diğer sanıklar gıyaplarında yargılanırken, kamu malına zarar vermekten milyonlarca dolarlık para cezasına da çarptırıldılar. 39 çocuğa 10’ar yıl hapis cezası da verildi. Böylece, 2011’den beri laik aktivistlere en ağır ceza kesilmiş oldu. Karar temyize götürülebilecek. Aralık 2011’de “Kabine Olayları” sırasında hükümet binası önünde oturma eylemi yapan göstericilerle güvenlik güçleri arasında çatışmalar patlak vermiş, 15 kişi ölmüş, yüzlercesi yaralanmıştı. Kütüphanede çıkan yangında eski eserler de yanmıştı. Hapiste olan Doma ve diğer iki aktivist 2013’te izinsiz Ahmed Doma gösteri yapmaktan 3 yıl ceza almışlardı. Dış Haberler Servisi Arjantin’de ölü bulunan savcı Alberto Nisman’ın oturduğu apartmandaki bir çöp tenekesinden Devlet Başkanı Cristina Kirchner hakkında düzenlenmiş “tutuklama emri” taslağı çıktı. 1994’te bir Yahudi merkezine düzenlenen ve 85 kişinin öldüğü saldırının İran’la bağlantılı olduğunu, Kirchner’in ticaret ve petrol anlaşmaları karşılığında bu bağlantıyı örtbas ettiğini öne süren Nisman, kongreye suçlamaları hakkında bilgi vermesine saatler kala ölü bulunmuştu. Nisman’ın önce intihar ettiği söylenmiş, ancak Kirchner, savcıyı kendisine komplo kurmak için kullananların öldürdüğünü iddia etmişti. Geçen ay, başından tek kurşunla vurulmuş bulunan Nisman’ın ölüm nedeni hâlâ belirlenebilmiş değil. Olayı soruşturan savcı Viviana Fein, bulunan 26 sayfalık tutuklama emrinin geçen haziranda yazıldığını duyurdu. Kirchner’i tek başına tutuklama yetkisine sahip olmayan Nisman, tutuklama emrini yargıç Ariel Lijo’ya göndermeyi planlıyordu. Arjantin lideri için tutuklama emri çıkaracakmış l Bugün iletişim Gramsci’nin söz ettiği “yeni kültürel hegemonya”yı yaratmakta büyük önem taşıyor. Bizzat siz ve ekibiniz çok iletişimcisiniz. Ama ana akım medyanın size dostane yaklaştığı söylenemez. Sosyal medya ve internet dışında, hangi “iletişim” şekillerini kullanıyorsunuz? Televizyonda (sol beyin fırtınası yapan) “La Tuerka” diye bir programımız var. Programı burada, sizinle şimdi konuştuğumuz internet gazetesi Público’nun stüdyosunda yapıyoruz. l Bu gazete sizin mi? Hayır, ama zaman zaman bizi eleştirmekten çekinmeyen dost bir gazete burası. l “Podemos’un yeni kültürel hegemonyası”nı gerçekleştirmek için ancak gene de galiba ağırlıkla internete dayanıyorsunuz… Öyle fakat ana akım medya da bize artık çok yer ayırıyor. Pablo Iglesias ulusal medyada çok sık yer alıyor. İletişimi ayrıca biz iyi bilen ve yapan insanlarız. İletişimin bire bir içindeyiz. (Üniversitede) Dersini veriyor ve yapıyoruz. İletişimin öneminin farkındayız. İletişim sayesinde insanlar bizim tespitlerimizle özdeşleşebiliyorlar. Var olan ve hissedilen sosyal öfke, bu şekilde siyasi öfkeye dönüşüyor. Podemos’un özü zaten budur. l İspanya’nın iki büyük sorunundan biri yolsuzluk, diğeri Katalan ayrılıkçılığı. Bu konudaki değerlendirmeleriniz neler? Yolsuzluk bağlamında alınması gereken önlemler konusunda öneriler hazırladık. Partilerin yasadışı finansmanı gibi bazı yolsuzluk türleri, İspanya’da suç değil. Onları suç kapsamına almak lazım. Yasada cezası hafif suçların cezalarını ağırlaştırmak gerekiyor. “Nüfuz ticareti”nin cezası örneğin ağırlaştırılmalı. Akçeli suçlardan hüküm giyen siyasiler affa uğramamalı. Akçeli suçta zamanaşımı olmamalı. Hırsızlık yapan siyasinin dokunulmazlığı kaldırılmalı. Yolsuzlukla ilgili olarak tüm müktesebat gözden geçirilmeli… olsuzluk yapan siyasetten atılmalı Y SÜRECEK. C M Y B