19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ŞUBAT 2015 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 Tayyip Erdoğan, her gittiği yerde Rabia işareti yapıyordu, parmaklarıyla “dört” gösteriyordu. Neydi bu işaretin manası? Mısır’daki Müslüman Kardeşler örgütünün sembolüydü. Askeri darbeyle devrilen dinci cumhurbaşkanı Mursi’nin taraftarları, Rabiatü’l Adeviyye Meydanı’nda toplanıyordu. Rabia, 1200 sene önce Basra’da yaşamış kadın sufiydi, hayatını dine adamıştı. Ailesinin dördüncü çocuğuydu ve Rabia kelimesi, Arapça dördüncü manasına geliyordu. Mursi’ye karşı olanlar ise Tahrir Meydanı’nda toplanıyor, iki parmaklarıyla zafer işareti yapıyorlardı. Tayyip Erdoğan, hem Müslüman Kardeşler taraftarıydı, hem de Mısır’daki askeri darbeye karşı çıkıyorum ayağıyla, demokrat pozu veriyordu. El işaretleri, Türk siyasetinin geleneğinde vardı. Devrimciler sol yumruklarını havaya kaldırırken, ülkücüler bozkurt işareti yapıyordu. Kürtçüler zafer işaretini benimsemişti. Turgut Özal, kollarını kaldırarak başının üstünde birleştirirdi. Erbakan, başparmağıyla pilotların “tamam” işaretini yapardı. AKP’nin işareti yoktu. 2011’den itibaren Rabia’yı kullanıyorlardı. İzmir’deki “el işareti” gündeme bomba gibi düştü! Tayyip Erdoğan, miting için Gündoğdu Meydanı’na giderken, seçim otobüsünü zınk diye durdurdu, korumalarına bir balkonu işaret etti, korumalar koşturdu, o balkondaki kadını “kol işareti” yaptığı iddiasıyla gözaltına aldı. HHH AKP konvoyu biraz ilerledi, gene zınk diye durdu, Tayyip Erdoğan bu defa bir kafede oturan kadını işaret etti, korumalar koştu, kafede oturan kadını “kol işareti” yaptığı iddiasıyla gözaltına aldı. 2002’den beri hep aynı manzaraydı. hakikaten mahşeri kalabalıktı. Küçük bi pürüz vardı… Orası İzmir’di ama 2007 senesinde çekilmişti, Cumhuriyet Mitingi’nin fotoğrafıydı. Binali Yıldırım kısa süre önce de, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ne kadar başarısız olduğunu göstermek için, İzmir’den sel fotoğrafı yayınlamıştı. Küçük bi pürüz vardı… O fotoğraf Çin’de çekilmişti. HHH “Sıfırlama” trafiği belgelendi. CHP milletvekili Umut Oran, 17 Aralık günü, Tayyip Erdoğan’la kızı Sümeyye ve oğlu Bilal arasında yapılan cep telefonu görüşmelerinin “sinyal kayıtlarını” ortaya çıkardı. TBMM’de önerge vererek sordu: “Tayyip Erdoğan, paraların sıfırlanmasına yardımcı olması için, kızı Sümeyye’yi acilen İstanbul’a gönderdi mi? Sümeyye Erdoğan, koruma polisiyle birlikte THY uçağıyla İstanbul’a gitti mi? İstanbul Başsavcılığı, 15 Aralık 2013 ve sonrasındaki telefon dinlemeizlemesinyal kayıtlarını yok etmek talimatını neden verdi? Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı üzerinden üç GSM şirketine sinyal kayıtlarının silinmesi talimatı verildi mi? CHP bu soruların cevaplarını beklerken… Diyanet İşleri Başkanlığı “helal hayvanlar” fetvası verdi. Kanguru etinin sakıncası olmadığını, çekirgenin helal olduğunu, porsuk yemenin ise caiz olmadığını açıkladı. Çünkü… Milletin orasına koymuşlar, orospu bahşişi vermişler, memleketi yiye yiye bitirmişler filan, hikâyeydi. Sayın ahalimiz hâlâ “porsuk eti helal mi?” diye merak ediyordu.* *YILMAZ ÖZDİL’in Beraber Yürüttük Biz Bu Yollarda (Kırmızı Kedi Yayınları, 2015) araştırma kitabından alıntıdır. “Ölüler utanç duymaz, ama berbat kokarlar.” ANTON ÇEHOV Yılmaz Özdil’in okuduğunuz alıntıyı yaptığım son kitabı, 2013’ten 2015’e yaşananları alt alta sıralayınca kendiliğinden ortaya çıkan hem trajik, hem de komik, ama her haliyle korkunç bir Türkiye güncesi. Beraber Yürüttük Biz Bu Yollarda, eğer bir gün, bu ülke siyasaldan toplumsala yayılan bu mankurtlaşmanın üstesinden gelebilirse, bir daha hiç olmasın diye elimizin altında bulunması gereken bir araştırma değerinde. Kıssadan hissesi, yozlaşmanın cehaleti, cehaletin yozlaşmayı besleyerek bir mankurt toplumu yarattığı. İşte bu yüzdendir ki, eğitimin bitirildiği yerde, insanların doğru kitaplar okumasını sağlamalı ve aşağıdaki mektubun yazarı gibi gençlere destek olmalıyız: “Adım Serdar. Aydın’da yaşıyorum. Açıköğretim Yerel Yönetimler okumaktayım. Kitap okumayı çok seviyorum. Çocukluğumdan bu yana kitaplar, benim kardeşlerim gibi. Maddi durumumdan ötürü kitap temin etmekte zorlanıyorum. Sağ gözümde yıllar önce yaşadığım bir sorundan dolayı mercek kayması var. Tek arkadaş ve aile olarak kitapları kendime yoldaş edindim. Çalışmamın karşılığında aldığım 600 TL maaş, kıt kanaat yaşatıyor. Siz değerli büyüğümden, ev kütüphaneme kitap desteğinde bulunmanızı rica ediyorum. Roman, siyasal araştırma, kişisel gelişim, psikoloji ve daha pek çok türden kitap ilgi alanım dahilindedir. Baktığım bir ailem olmasaydı, aylığımın tamamını kitaplara harcardım. Kitap aşkımın kütüphanesine destek vereceğinizi umut ve şimdiden teşekkür ediyorum. Şafağınız aydınlık olsun. Saygılarımla.” SERDAR ARIKAN Adres: Osman Yozgatlı Mahallesi Yozgatlı Cad. No: 5/2 EFELER / AYDIN Beraber Döşedik Biz Bu Yolları… Fotoğraf: KİTAP KAPAĞI Cumhurbaşkanı Yolda Koşan, koşarken terleyen fakat asla yorulmayan Cumhurbaşkanımızın Latin Amerika gezisinde ilk durağı Kolombiya; oradan Küba’ya, oradan da Meksika’ya geçecek. Kendisine kalabalık bir bakan, bürokrat, işadamı ve gazeteci grubu eşlik ediyor. Bilindiği gibi Cumhurbaşkanımızın attığı hiçbir adım nedensiz değildir. Bu gezi de öyle; yola çıkmadan önce yaptığı basın toplantısında, Latin Amerika Açılım Stratejisi’nin artık bir olgunluğa ulaştığını belirtmiş, “Bundan sonra bir yandan ülkedeki stratejik ortaklarımız ve geleneksel partnerlerimiz ile işbirliğimizi derinleştirecek, diğer yandan da bugüne kadar ilişkilerimizin sınırlı kaldığı Orta Amerika ve Karayipler bölgelerine ağırlık vereceğiz” demişti. HHH Madem bölgemizde “paralellerin” ve “dış mihrakların” çomaklamalarıyla “komşularımızla sıfır sorun” politikamız duvara toslayıp “sıfır komşu” noktasına gelmişti, o halde uzak kıtalarda komşu aramamız kadar doğal bir şey olamazdı. Haberi atlayanlar için yazıyorum, Kolombiya Devlet Başkanı Santos 2011 yılında Türkiye’yi ziyaret etmişti. Dolayısıyla bir iadei ziyaret farzdı. Ayrıca bu ülkeyle benzerliklerimiz de vardı; bizim ekonomimiz büyüklük açısından dünyada 18., Kolombiya ise 25. idi. Ne var ki bizde kişi başına düşen ortalama yıllık gelir altı yıldır 10 bin doların üzerine çıkamazken, onlarınki 13 bin 458 dolara yükselmişti. Bu nasıl oluyordu? Meksika ise bizim “stratejik ortağımızdı”. Ekonomisi dünyada 11. sırada, kişi başına yıllık ortalama gelir ise 14 bin 534 dolardı. Bu nasıl olmuştu? Kısacası konuşacak çok şey vardı. Hiçbir şey konuşulmasa bile Kolombiyalıların ve Meksikalıların Cumhurbaşkanımızın uçağını görüp hayran kalacaklarını bilmek bile bu geziyi haklı, gerekli ve kaçınılmaz kılıyordu. HHH Küba’ya gelince… Bu ülke bizim için hem Kolombiya’dan hem de Meksika’dan çok daha önemliydi. Müslümanların, Kristof Kolomb’un Amerika kıtasına ayak basmasından çok daha önce bu kıtayı keşfettiklerini ve Küba’da bir dağın tepesine bir cami inşa ettiklerini söylemişti Cumhurbaşkanımız. Ne var ki kimi gafiller bu gerçeği kabullenmemişlerdi. Bu durumda Cumhurun Başkan’ının onca yolu gidip cumhurun topuna gerçeği yerinde göstermesi tarihselkültürel bir sorumluluktu. “Küba, ABD arasında tarihi husumetin bir tarafa bırakılarak ilişkilerin normalizasyonu noktasında bazı adımların atıldığı, yavaş yavaş yeni bir dönemin ilk işaretlerinin verildiği bir süreci yaşıyor. Bu sürece paralel olarak Küba’daki yatırım ve iş imkânlarının da artmasını, gelişmesini ve çeşitlenmesini bekliyoruz. Ziyaretimiz sırasında sayın devlet başkanlarıyla inşallah hem bu konuları hem de ikili meselelerimizi tafsilatlı bir şekilde ele alacağız” diyerek yola çıkan Cumhurbaşkanımız, Havana’da Başkan Raúl Castro ile yapacağı görüşmede, sözü mutlaka o dağın tepesindeki camiye getirecek ve aynı yere çok daha görkemlisinin yapılması konusunda Kübalıları ikna edecektir. Geçen yılın sonunda İstanbul’da düzenlenen Latin Amerika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi’nde “Ben şimdi Kübalı kardeşimle konuşurum. O dağın tepesine bir cami bugün de yakışır” dememiş miydi? HHH Bunca memleket meselesi varken bu gezi de ne, diye münafıklık yapan o haset taifesine inat, bu seyahat hem Türkiye hem de İslam âlemi için hayırlara vesile olacak, Cumhurbaşkanımız cebinde birçok siyasi, ticari, tarihsel ve kültürel kazanımla memlekete avdet edecektir. İnşallah… İzmir, Tayyip Erdoğan’ı asla sevmedi. Kol işareti yapanları tek tek toplamaya devam etseydi, mitinge yetişebilmesi mümkün değildi. İzmir Emniyeti devreye girdi. Alsancak’ta yol boyunca balkonlara tazyikli su sıkıldı. 6’ncı, 7’nci katlara bile TOMA’lardan su sıktılar. Tayyip Erdoğan’ın İzmir mitingi baştan sona komedi filmi gibiydi. AKP’liler mitingin ne kadar kalabalık olduğunu göstermek için, internette bir fotoğraf yayımladılar, “İşte Kordon, işte İzmir” yazdılar, hakikaten mahşeri kalabalıktı. Küçük bi pürüz vardı… Orası İzmir değildi. Rod Steward’ın Rio Copacabana Plajı’ndaki yılbaşı konserinin fotoğrafıydı. AKP’nin İzmir büyükşehir adayı Binali Yıldırım, Twitter hesabından mitingin fotoğrafını yayımladı, Diyarbakır hava üssündeki bayrağı indiren sanık: Miştenur’da karargâh kararı misilleme olarak yorumlandı Peşmergenin Kobani hamlesi Miştenur Tepesi’ne karargâh kuracağını açıkladı. Barzani’nin bu hamlesi hem PKK’ye hem de Kobani’de yönetimi elinde bulunduran PYD’ye misilleme olarak yorumlandı. Kürt Bölgesel Yönetimi’nin yarı resmi haber ajansı Rudaw’da yer alan habere göre, Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, 26 Ocak’ta IŞİD’den temizlenen Kobani’den ayrılmayacaklarını, peşmergenin Kobani’nin en stratejik noktalarından Miştenur tepesine karargâh kuracağını açıkladı. Kobani’deki Peşmerge Güçleri komutanlarından Muslih Zebari, Kobani’ye G NOKTASI MAHMUT ORAL DİYARBAKIR PKK’nin Şengal’deki Ezidiler için kanton kurulması önerisi ve Ezidilerin meclis oluşturmasıyla PKK ile Kürt Bölgesel Yönetimi arasında başlayan gerilim karşılıklı açıklamalarla siyasi satranca dünüştü. PKK yöneticilerinden Murat Karayılan ile KCK’nin, Musul, Kerkük, Şengal’den güçlerini çekmeyi tartıştıkları yönündeki açıklamaların ardından, Kürt Bölgesel Yönetimi YPG’ye destek için Kobani’ye giden peşmergenin kentin en stratejik noktalarından Bayrak hepimizin DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’ın Lice ilçesinde geçen yılki karakol protestoları sırasında güvenlik güçlerinin müdahalesi sırasında öldürülen Ramazan Baran’ın cenaze töreninin ardından Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Komutanlığı’ndaki bayrağı indiren Ömer Mutlu’nun yargılanmasına başlandı. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya “Askeri yasak bölgelere girme”, “toplantı ve yürüyüşlere silahlı ve benzeri aletlerle katılma”, “Silahlı terör örgütüne üye olma” ve “Devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama” suçlarından 26 yıla kadar hapis cezası istenen sanık Ömer Mutlu ve avukatı katıldı. Tercüman aracılığıyla Kürtçe savunma yapan sanık Mutlu, “Bu hepimizin bayrağıdır. Tümü şehitlerimizin kanıyla oluşan bir bayraktır. Sadece o an gözüm karardı ve ne yaptığımı bilmeden yaptım. Ramazan’ın ailesini görünce dayanamayıp bayrağı indirdim. Ne bayrakla, ne devletle, ne askerle alıp veremediğim yoktur. 15 ay devlete askerlik yaptım” dedi. Bayrağı yere atmadığını söyleyen Mutlu, “Kaydım, düştü” dedi. Savcı, soruşturmanın genişletilmesi istemi olmadığını belirterek, sanığın ilgili suçlardan cezalandırılmasını istedi. gönderilen 150 kişilik 4. peşmerge biriliğinin önümüzdeki hafta görevi devralacağını belirtti. Oysa Kürt yetkililer, peşmergenin Kobani’den geri döneceğini açıklamışlardı. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Silahlı Kuvvetler Komutanlığı Sözcüsü ve Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri Cabbar Yaver, 21 Ekim’de gazetemize yaptığı açıklamlada, “Peşmergeler Kobani’nin savunmasından sonra silahlarıyla birlikte geri dönecek. Çünkü onlar Peşmerge Bakanlığı’nın personelleri” demişti. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN ırı Diyarbakır’da polise sald çlik ve PKK’nin gen DİYARBAKIR (DHA) Diyarbakır’da üyeleri, akşam H YDG n rtile asayiş birimi olduğu beli caddelere çıkarak saatlerinde birçok yerde sokak ve saldırı düzenledi. a ılarl ayıc patl se yolları kapattı, poli Abdullah Öcalan’ın n inde Sosyal medya hesapları üzer Şubat sebebiyle 15 olan mü önü yıld ın yakalanmasın leri, Sur ilçesinde üye t örgü nan eylem çağrısında bulu Dört Ayaklı Minave silahlı yürüyüş yaptı. Mardinkapı ayıcı ve molotof patl ımı yap el se poli da re Sokağı’nda polis müdahale a, grub yen enle bombalarıyla saldırı düz otof ve el yamol da etti. Müdahaleden sonra çok sayı nildi. Yenişehir ilöğre iği irild geç ele pımı patlayıcının ürlüğü’ne patlayıcı çesinde Diyarbakır Milli Eğitim Müd ra dağıldı. akla sok ara ra son a dah lar atan grup ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaracı@gmail.com AVM’ye bomba iddiası Mahkeme iki genci ilk duruşmada tahliye etti İstanbul Haber Servisi Gaziosmanpaşa’da AVM’ye patlayıcı maddeyle girmek isterken, Emniyet ve MİT’in ortak operasyonuyla yakalandıkları iddia edilen 2 genç ilk duruşmada tahliye edildi. Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcısı Mustafa Alıcıoğlu’nun hazırladığı iddianamede, 9 Ocak günü iki polis memurunun iki kişiyi davranışlarından şüphelenerek, takip etmeye başladığı belirtildi. Bir minibüsten Kalkandelen Sokağı’na girdiklerinde durdurulan iki kişiden birinin elindeki siyah poşetten “el yapımı, basınç etkili fitil ateşlemeli bomba” çıktığı öne sürüldü. Bombanın etkisiz hale getirildiği belirtildi. Bombayı taşıdığı iddia edilen kişi 16 yaşındaki İ.Y. savunmasında, poşeti Karayolları Mahallesi’nde bindikleri minibüsün arka koltuğunda bulduklarını, içinde ayakkabı olduğunu zannettiklerini söyledi. Arkadaşı 17 yaşındaki D.O. da bu doğrultuda konuştu. İki çocuk hakkında “tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak” suçlamasıyla dava açıldı. Dün ilk duruşmada mahkeme, delillerin toplandığını belirterek, iki gencin tahliyesine karar verdi. HARBİ SEMİH POROY 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ 1870’te Teo 1 dor Kasap tara 2 fından yayımlanan, ilk Türkçe 3 mizah gazetesi. 4 2/ Kişinin top 5 lumsal ve uğ6 raşsal konumu... Azerbaycan’ın 7 plaka imi. 3/ Bir 8 ilimiz... Mani 9 sa’daki “Ağlayan Kaya”nın 1 2 3 4 5 6 7 8 9 o olduğuna inanı 1 Ş İ Ş E R T M E lan, doğurganlığıy 2 İ R O N İ O L E la ünlü Frigya krali 3 V İ P M A D İ K çesi. 4/ Oyunda ce 4 E N A N İ Y E T zalı çocuk... Ticaret R E N R Ç mallarını saklamak 5 Y Ş İ N A S İ için rıhtımda yapılan 6 D O O T A Ğ büyük depo. 5/ Kö 7 İ C A T O B İ pek... Soyundan ge 8 Z A F E R linen kimse. 6/ Göv 9 K İ R E N A T de heykeli... Toplum yaşamına giren geçici yenilik. 7/ Bir nota... İçinde diri balık saklanan, denizden ayrılmış havuz. 8/ Sarımsaklı yoğurtla yapılan bir meze. 9/ Sınır nişanı... “Çok sarhoş” anlamında argo sözcük. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Manisa’nın Kula ilçesinde yer alan, dik yamaçlı çok genç volkan konilerine verilen ad... Derviş selamı. 2/ Verme, ödeme... Dürülerek boru biçimi verilmiş deri ya da kâğıt. 3/ Metin Eloğlu’nun bir şiir kitabı... İkiyüzlülük. 4/ Yön göstermek için belli yerlere konulan işaret... En kalın erkek sesi. 5/ Hafif mavimsi olan postu manto ve yaka yapımında kullanılan memeli bir hayvan... Mikroskop camı. 6/ Hitit... Osmanlı döneminde yüksek devlet görevlisi Ermenilere verilen ad. 7/ Ateş... RizeErzurum karayolunda bir dağ ve geçit. 8/ Bir deniz teknesinin, başka bir tekneye ya da iskeleye yanını vererek yanaşması. 9/ Merkez... Divan şiirinin ölçüsü. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle