27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 9 Aralık 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, İtalyan Corriere della Sera gazetesine bir mülakat verdi. Gazete mülakatı, “Genç Erdoğan’ın savunması: Ofis inşa ediyorum, petrol satmıyorum” başlığıyla verdi. Erdoğan, “Kremlin sözcüsü, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu gemilerle Ceyhan limanından Japonya’ya kadar IŞİD petrolünü ihraç ediyor’ dedi ve tüm dünyadan gazetelerde bu şekilde haber oldum. Ama benim ne deniz sevkıyatıyla ne de Ceyhan’la alakam var” dedi. OFİS YAPIYORUZ “Bmz Ltd (Bilal Erdoğan’ın şirketi) deniz sevkıyatı işinde değil mi?” sorusuna ise, “BMZ bir inşaat şirketi. İstanbul’da ofis inşa ediyoruz. Rusya’da bir girişimci için gemiler, nehir tankerleri inşa etmek için bir sözleşme yaptık ama onları Bilal Erdoğan’ın restoran zinciri varmış IŞİD’LE PETROL I SIN TİCARETİ İDDİA İNLİĞİNİN NG YALANLADI, ZE ADI IKL KAYNAĞINI AÇ 6 C biz işletmiyoruz. Akdeniz’de, Suriye’de ya da Irak’ta iş yapmıyoruz” diye yanıt verdi. “Acaba kardeşiniz Burak’ın şirketini mi kastediyorlar?” sorusu üzerine de, “Onun bir kargosu var, ama petrol için kullanılamaz” dedi. KOÇLARA SORUN Bilal Erdoğan ayrıca, Rusya’nın gösterdiği haritalarda “Suriyeli Kürtlerin, IŞİD petrolünün Koç ailesine ait Tüpraş rafinerisine ulaştırılmasını sağladığı görüntüsünün oluştuğunu” belirterek “Koç ailesi ise yalnızca belgelenmiş kaynaklardan petrol satın aldıklarını söylüyor. Onlarınki hükümete ait bir rafineri değil, IŞİD’le çalışmadıklarını kanıtlamalarını onlardan isteyin” diye devam etti. İSVİÇRE’DE HESAP YOK Bilal Erdoğan, ailesinin İsviçre’de banka hesapları olduğu iddiasını da yalanladı. “Zenginliğinizin kaynağı nedir?” sorusuna ise “Amcam ve Devletler ‘Kahraman’ İnsanlar Kurban eniştemle ortak Bmz şirketinin dışında İstanbul’da 5 restoranım var” diye cevap verdi. TOLERE EDİLMEZ “Cumhuriyet’ten gazetecilerin yazdıkları şeyler için tutuklanmasını doğru buluyor musunuz?” sorusuna da, “Türk hükümetinin IŞİD’e silah gönderdiğini yazdılar. Hangi ülkede böyle bir şey tolere edilir?” yanıtı verdi. BURADA KONSANTRE OLUYORUM Gazetenin, “İtalya’ya kaçtığınızı söyleyenler var. Ülkeniz saldırı altındayken burada olmak size garip gelmiyor mu?” sorusu üzerine ise Bilal Erdoğan şöyle konuştu: “Ruslarla yaşanan bu olayları planlamadım. Ülkemde kalmak istiyorum ama o kadar çok insani yardım işim var ki Türkiye’de olursam dikkatimi dağıtan çok fazla şey oluyor. Ancak burada konsantre olabiliyorum.” l BBC Türkçe TÜPRAŞ yalanlamıştı Bilal Erdoğan’ın hedef gösterdiği TÜPRAŞ, Rus Savunma Bakanlığı’nın IŞİD’in kaçak petrolünün büyük kısmının Batman Rafinerisi’ne gönderildiği iddiasına 3 Aralık’ta tepki göstermişti. Açıklamada “Batman Rafinerisi’nde işlenen ham petrol TPAO’dan ve Türkiye’de ham petrol üretim lisansı olan üreticilerden tedarik edilmektedir. Diğer rafinerilerimizde de ham petrol uluslararası düzenlemelere uygun olarak temin edilmektedir” denilmişti. 17 Aralık’a günler kala operasyon 20’YE YAKIN ESKİ emniyet görevliSİNE 13 İLDE gözaltı stanbul merkezli 13 ilde, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu gerçekleştiren İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şubesi eski polislerine yönelik operasyon gerçekleştirildi. 17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı veren savcı Ekrem Aydıner’in yürüttüğü soruşturma kapsamında, daha önce 2 kez gözaltına alınarak serbest kalan Eski Mali Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu üçüncü kez gözaltına alındı. Yakalama kararı çıkarılanlar arasında Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nden sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hamza Tosun da yer alıyor. Operasyon kapsamında eski İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu ile eski başkomiser Mehmet Akif Üner’in de aralarında bulunduğu 20’ye yakın kişi gözaltına alındı. Topçu, “Neden gözaltına alındınız” sorusuna “Nedenini biliyorsunuz” yanı İ Çorlu’da 23 gözaltı orlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı ile Tekirdağ ve Çorlu Kaçakçılık Organize Suçlarla Mücadele ekipleri dün sabah erken saatlerde “paralel yapı” soruşturması kapsamında Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, Trakya Aktif Genç İşadamları Derneği üyelerine yönelik operas Eski Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanı Mehmet Yeşilkaya da (sol başta) İstanbul merkezli operasyonda gözaltına alındı. Ç yon düzenledi. Evlerinde gözaltına alınan, aralarında avukat ve işadamlarının da bulunduğu 23 kişi, Çorlu Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra ifadeleri için Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ne götürüldü. l DHA kanlıDışişleri Ba çakçılıa ğı petrol k bir gemli e n ö ’in İD IŞ ğının hâlâ lduğunu ve bu kao lir kaynağı ir kısmının Türkiye b ın ğ ılı bildiklerini çakç yapıldığını üzerinden D Dışişleri Bakanlığı B rk açıkladı. A hn Kirby, “IŞİD’in Tü Sözcüsü Jo desteğiyle Türkiin ” hükümetin n petrol kaçırdığına e rk d ü n T ri i. e z rd ü e e v y lara cevap n ilişkin soru IŞİD’in petrolünde in n ı ti rş e a m k ü a k n ü rı h dığı iddiala e çıkar sağla , bu konuda ellerind y b a ir ın K ığ n d a a ık ç ir bulgu olm herhangi b lerini tekrarladı. z yönelik sö rk hükümeti ile IŞİD Kirby, “Tü ol kaçakçılığı veetr arasında p i konusunda herhan ” z m ti ru e o rmüy ya tük nlaşma gö elsiz ola li iz g ir b gi m diaların te dedi. Bu id uladı. l CİHAN rg duğunu vu KİYE IŞİD’İN TÜR ÜSTÜNDEN PETROL I KAÇIRDIĞ K BİR GERÇE ABD tını verdi. Önceden İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görev yapan ardından da Van Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Ahmet Usta izinli geldiği Bursa’da gö ‘Ortadoğu’ya zihniyet devrimi gerek’ Süryaniler, Kürtler ve Araplarla kurdukları yapının üzerine titriyor Spor öğretmeni Söylenenler abartı olmak isterdim noktalarını paylaşıyorlar. SUTORO MİLİSLERİ İŞO GEWRİYE zaltına alındı. Usta, İstanbul’a götürüldü. Operasyon kapsamında Van’ın Bahçesaray ilçesinde ve Nevşehir de 2 polis gözaltına alınarak İstanbul’a gönderildi. l İSTANBUL üyüklerin” Ortadoğu’ya ilgisi eskinin eskisidir ama son ateşli projelerin taze olduğunu söylemek yanlış olmaz. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Kuzey Afrika’da kapışan, Osmanlı’dan arta kalan yerlere harita çizen emperyal güçler daha sonra soğuk savaşın diplomasisi ile idare eder olmuşlardı. O yıllarda Küba, Vietnam onları hem meşgul ediyor hem de hevesleri canlı tutmaya yarıyordu. Avrupa ise burnunun dibindeki sosyalizmin çekim gücünden duyduğu ürküntüyle bir parça telaş içindeydi. Bu çekim gücünün etkisiyle Avrupa’nın sosyal demokratları da liberal projelerden epeyce uzaktılar o yıllarda. HHH Şimdi durum başkadır. ReaganThatcher dönemini Bush’lar, onların savaşçı projeleri izledi. Yükselen bunalıma bulunan “neoliberal çare” kaçınılmaz olarak savaşmayı da gerektiriyordu. Dünya, yayılma eğilimi gösteren savaş tehlikesini, Yugoslavya’nın kanlı parçalanması, Irak’ın düşürülmesi dışında “hafif” atlattı. “Tarihin sonu” “kapitalizmin ebedi zaferi” böbürlenmesi de fazla uzun sürmedi. Aklı başında uzmanlar analizlerinde sosyalist blokun dağılmasının, sosyalizmin bir sistem olarak devreden çıkmasının kapitalizmin sorunları açısından bir başarı sayılmaması gerektiğini sık sık dile getirdiler. HHH Tamam, sosyalizm ürkütüyordu ama kapitalizmin bunalımı kendi içinden gelir. Bunalımın “çaresi” de son tahlilde savaştır. “Ne büyüklükte” sorusuna “bunalım kadar” gibi orantısal, yüzdeli bir yanıt veremeyiz. Ama ilişki tarihsel olarak kanıtlanmıştır; yakıcı bir şekilde günceldir. Savaş sanıldığı gibi Ortadoğu ülkeleri ya da teröristler arasında geçmiyor, büyükler de “çözücü, kurtarıcı” değil. Ortadoğu ülkelerinde halkların diktatörlere isyanına el koyarak, onu çalarak, yöneterek başlattığı “Arap Baharı”ndan sonuç alamayan büyükler, sonunda Suriye merkezli yeni bir müdahale ile işi büyütmeye karar verdiler. HHH Burada “büyüklerin” sarsak adımlarla, kendiliğinden gelişen süreçlere refleks yanıtlarla işi sürdürdüklerini de söylemek gerek. Hep böyle olur zaten; bunalımın, doğal olarak savaş halinin kendi doğası, denetlenemez bir karakteri var. Suriye açıklarında, karasında, havasında olağanüstü yığılmanın taşıdığı tehlike devreye yeni bir aktörün, Rusya’nın girmesiyle daha da çetrefil hale geldi. Şimdi ne yapacağız? İnsanlar yaşam hakları için ayağa kalkacak mı? Yoksa yeni ve daha tehlikeli, çünkü araçlar öncekilere benzemiyor, kanlı bir paylaşım savaşının kurbanı mı olacağız? Tehlike büyük. Dünyanın tüm barışçılarının hiç vakit ve zaman yitirmeden, anı boşa harcamadan, zamana hükmederek harekete geçmelerinde büyük yarar var. Çünkü bu denetlenemez çılgınlığı durdurabilecek başka bir güç yok ortada. Bu arada temel bir yanılgıya da bir kere daha dikkat çekelim; bu savaş İslamcı teröristlerle Batı dünyası arasında değildir; onlar işin eli kanlı figüranları. Savaşın asıl aktörleri silah tüketmek, enerji kaynaklarına el koymak, stratejik bölgelerde egemenlik kurmak “zorunda olan” büyükler. Ülkemizi, Türkiye’yi hiç sormayın, biz herkesin bildiği gibi yaklaşan tehlikenin “kahramanları” değil, kurbanları arasındayız. “B usaybin, Mardin hattının karşısındaki ovada dizi dizi köyleri sıralanmış. Kilometrelerce uzanan tarlalar arasındaki ağaçlıklı bu köylerin hepsinde kiliselerin çan kuleleri yükseliyor. Suriye’ye isimlerini veren Süryaniler (Syriac) bu toprakları Kürtlerle ve daha iç kesimlerde Sünni Araplarla paylaşıyor. ‘Rojava’ (Batı Kürdistan) isminin benimsenmesini dert etmiyorlar. Cezire kantonunun parlamento eşbaşkanı Nazira Gewriye “Pek çok ismimiz var, Mezopotamya, Rojava, Beyt Nahri (iki nehir arası)” diyor. Nüfuslarını bilmiyorlar, tıpkı diğerleri gibi. Savaş ortamında sayım yapmak imkânsız. Rivayet o ki, bir ara Şam’da iç muhalefetin bir toplantısında her kesim nüfusunu sayıp dökmüş. Araplar “bizimki şu kadar” demiş. Kürtler “biz şu kadarız”. Hıristiyanlar, “bizim de şu kadar”. Bir toplamışlar 23 milyonluk Suriye 40 milyo N nu bulmuş! Köklerine tutunmuşlar Süryanilerin nüfusu muhakkak daha az. Bu topraklara tarihleriyle tutunmuşlar. Akadlar’a uzanıyor. İlk alfabeyi yapan, şehircilik geliştiren, sulama kanallarını inşa edenlerin, Hamurabi kanunları, Palmira, Zennubia, Tedmur’un miraçılarıları. Süryani Birlik Partisi’nin lideri İşo (İsa) Gewriye, “Bir buraları kazın, bir de Arabistan’ın çöllerini, bakalım ne çıkacak” diyor. Türkiye’den sürülmenin acısını unutmamışken, 21. yy’daki IŞİD tehdidine karşı Cezire kantonunda Kürtler ve Araplarla kurdukları yapının üzerine titriyorlar. Kanton parlamentosunun eşbaşkan yardımcısı Nazi re Gewriye, “Dilimiz az biliniyor çünkü baskılanmış bir sistemde yaşadık. Şimdi dilimizi yaşattığımız, öğrettiğimiz okullarımız var. Çocuklarımız tarihlerini öğrenebiliyorlar. Araplar ve Kürtler de öyle. Bu bizim için bir gurur kaynağı” diyor. Sutoro, Sootoro IŞİD bölgenin yakınlarına geldiğinde erkekler silah kuşanmış, kadınlar güvenli bir yere geçmeyi reddetmiş. Şimdi Suriye Demokratik Güçleri’nden mutlular. Gewriye’nin İstanbul’da okurken tanıştığı Erzurumlu eşi Serpil Hanım, “Tehlike burnumuzun dibine kadar geldi” diyor. Kanton bünyesinde Sutoro asayiş güçleri var. Kürtlerin YPG/YPJ’si ve Arapların Sanadid’iyle kontrol İşo Gewriye, “Ortadoğu zihniyet değişimi yaşanmalı” görüşünde. Okullarda zorunlu Kürtçe eğitimi, kamu dairelerinde Kürtçe ve Arapça kullanımı için “Anayasada sorun yok, üç dilli. Kürtçe ise zorunlu dil olarak üç yıldır zaten var. Bu iddialar KDP, Türkiye ve rejimin yaygarası” diyor. “Güvensizlikleri” teslim etse de Kürt basınında iki dillilik (ArapçaKürtçe) telkinleri yapıldığını, araç plakalarında Süryanicenin sığmayacağı gerekçesiyle konulmak istenmediğini, kamu bildirilerinde bazen ihmalle iki dil kullanıldığını anlatıyor. Toprak ve mülkiyet konusunda bazı sahtekârların ortalığı karıştırdığını da söylüyor. Kürtler için “Hata yapıldığını gayet iyi biliyorlar, telafi edeceğiz diyorlar” diye ekliyor. 100 yıl önce Süryaniler Türkiye’den sürülürken Kürtlerle karşı karşıya kaldıklarını anlatırken, vurgusu uzlaşma: “Ama adamlar değişmiş, gel beraber çalışalım dedikten sonra ben ne yapacağım. Başka halk yok ki buralarda, mecburuz bir yolunu bulup birlikte yaşayacağız.” Geniş hali cumhuriyet.com.tr’de ezireli Süryaniler kendi savunmalarını kurmuş. Yönetimi destekleyen 500 kadar Sootoro milisinden söz edilirken, 1000’in üzerinde Sutoro gücü ise Cezire kantonunun resmi asayiş gücü. Süryani gençleri IŞİD tehdidine karşı kadınlı erkekli askeri eğitim alıyor. Kamışlı dışındaki Şehit Athro (Vatan) Akademisi’nde 45 kadın eğitili URMİ yor. Tırbesbiye köyünden 18 yaşındaki Urmi gibi. Akademiye ne zaman katıldın? Temmuzda. Bu mücadelede bir Süryani kadın olarak yer almak istedim. Kadınla C rın da yeri olduğunu göstermek istedim. IŞİD’lilerle ilgili düşüncen.. Daiş’in yıkımları ne insanlığa sığar ne de insan yaşamı için bir ortam bırakır. Biz de elimizden geldiğince mücadele edeceğiz, insanlık için de kendi halklarımız için de. Cepheye gittin mi? Gittim ama henüz çatışmaya katılmadım. Okula gitmiyor musun? Liseyi bitirdim. Şartlar yüzünden Haseke’deki üniversiteye gidemeyeceğim. Spor öğretmeni olmak isterdim.. Artık kendimi halkıma adadım. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle