23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
WASHINGTON, DC ABD’nin siyaset ve tarih başkenti VAKİT AYIRIN Georgetown Washington’da görmeden dönmeyeceğiniz tek bir yer varsa o da Georgetown. 1751 yılında kurulan kasaba bugün zenginlerin iki katlı rengârenk evlerine ve birbirinden lüks mağazalara ev sahipliği yapıyor. Washington’u “fazla gri, fazla başkent” bulan herkes Georgetown’a geldikten sonra fikir değiştiriyor. Zaten Apple Store başta olmak üzere en ünlü Amerikan markalarının mağazaları burada olduğu için tüm turistler ister istemez Georgetown’a geliyor. Ancak alışverişle yetinmeyin. Georgetown’un arka sokaklarında kısa bir yürüyüş yapmadan dönmeyin. Tuna’nın yıldızı tobüsümüz Prag’dan Budapeşte’ye doğru yol alırken bu kadar renkli bir kentin bizi beklediğini tahmin bile edemezdim. Bir süredir mültecilerin Avrupa’ya geçiş güzergâhında en önemli duraklarından birisi olan Macaristan’ın başkenti Tuna’nın iki yakasına yayılmış bir yıldız gibi parlıyordu... Akşamüstü saatlerinde otobüsümüz şehre girdiğinde Tuna’nın iki yakasına dizilmiş tarihi yapılar yavaş yavaş kendisini göstermeye başlamıştı. Öyle ki güneş kenti tamamen terk ettiğinde tarihi yapılar Budapeşte’yi gündüz gibi aydınlatıyordu. O ışıklar altında biz uykuya dalarken, güneşin doğmasıyla Budapeşte ve biz sanki bir rüyadan uyanıyorduk!.. Kenti gündüz gözüyle görmek için GelAYKUT lert Tepesi’ne çıkıyoKÜÇÜKKAYA ruz. Hepinizin bildiği gibi Tuna’nın ikiye böldüğü Budapeşte adını, nehrin iki kıyısından alıyor: Tuna Nehri’nin batı kıyısı “Buda”, doğu kıyısı ise “Peşte” olarak adlandırılıyor. Biz de Buda tarafından kenti gezmeye başlıyoruz. Gellert Tepesi’ne çıkıp 235 metre yükseklikten Tuna’ya bakarken nehrin üzerine kurulan her biri sanat eseri gibi duran köprülerin güzelliği insanı etkiliyor. Ve burada sizi kentin her yerinden görülebilen Özgürlük Heykeli karşılıyor. II. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden Sovyet askerleri anısına yaptırılan yaklaşık 40 metrelik heykelin önünde elimizde zeytin dalıyla tüm insanlık için barış dileğinde bulunuyoruz. Kraliyet Macaristan’ın başkenti Budapeşte, Tuna’nın iki yakasına yayılmış bir yıldız gibi ışıklar içinde parlıyor... VAKİT HARCAMAYIN ABD’nin birçok kentinde olduğu gibi Washigton’da da bir Çin mahallesi var. Fakat görkemli bir tak ve birkaç restoran dışında burada Çin kültürüne ait hiçbir şey yok. Ancak bu bölgeye illa yolunuz düşerse Amerikan Sanat Müzesi’ne gidin. Müzeyi gezmeye vaktiniz yoksa bile avlusunda bir kahve için. Koşturmacayla geçen bir turist programında huzur dolu bir mola olacak. ashington’da ne işimiz var?” diyenleri duyar gibiyim. Malum Türkiye’den ABD’ye gelenler için ilk duraklar genelde New York, Las Vegas, Los Angeles oluyor. Ama dünyanın en etkili ülkesinin başkenti özelPINAR ERSOY likle tarih, siyaset ve sanat meraklıları için diğer üç şehrin asla sunamayacağı hazinelerle dolu. Eğer ABD gezinizde Washington’a bir gün de olsa ayırmaya ikna olduysanız şehirde hemen her şeyi görmenizi sağlayacak bir rota çizdik. Şehri deneyimlemeniz için birkaç ipucu eklemeyi de unutmadık. Chinatown O “W SABAH İlk hedef Lincoln Anıtı. Havaalanından şehri girerken gördüğünüz bu görkemli anıtı filmlerden de tanıyorsunuz. ABD’de iç savaşı bitirerek köleliği kaldıran başkan olarak tarihe geçen Abraham Lincoln’ün 57 basamakla tırmanılan heykeline ulaştığınızda şehre 1963 yılında burada “Bir hayalim var” konuşmasını yapan yurttaşlık hakları savunucusu Marthin Luther King Jr ile aynı noktadan bakıyor olacaksınız. Hemen karşınızda Vietnam Savaşı sırasında on binlerce kişinin katıldığı protesto gösterilerine ev sahipliği yapan alan var. Forest Gump filminde Tom len dokuzuncu müzesi birbirinden ünlü ve kıyHanks’in koştuğu havuzun ardında şehrin falmetli eserlere ev sahipliği yapıyor. Amerikan talik simgesi Washington Anıtı, onun hemen rihini merak edenlerin mutlaka uğraması gerearkasında da Kongre görülüyor. ken adres ise Ulusal Arşiv binası. Zira burada ülWashington’da geçireceğiniz bu bir günde kenin üç kurucu metninin (Bağımsızlık Bildirgehedefiniz Lincoln Anıtı’ndan Kongre binasına si, Anayasa ve İnsan Hakları Bildirisi) orijinallekadarki üç kilometreyi gezmek olacak. Linrini görmek mümkün. Kuyruk uzun, yazılar nerecoln Anıtı’ndan yürümeye başladığınızda sıdeyse silinmiş ama meraklıysanız değer. Eğer mürasıyla Kore, Vietnam ve İkinci Dünya Savaşı için yapılan anıtları göreceksiniz. Bu rotadaki zeleri gezip Ulusal Arşiv’e kadar geldiyseniz bu binanın hemen önündeki Heymuhteşem peyzajda huzur dolu bir kel Bahçesi’nin içindeki Paviyürüyüş yapacaksınız. Fakat haABD’nin başkenti lion Cafe’de tatlınızı yiyip kahtırlatalım, yolun ilk yarısında yiyeve içebilirseniz. Eğer hâlâ takacek, içecek, tuvalet ve toplu taşıma Washington, DC, varsa son bir kuvvetle ABD imkânı kısıtlı. Yani Beyaz Saray’a Virginia ve Maryland tiniz Kongresi’ne kadar yürümeyi deulaşana kadar çıkış yok. eyaletleri arasında neyin. Yolun müzelerle beze169 metrelik Washington Anıtı’na geldiğinizde ise mola ar176 kilometrekareye li bu ikinci yarısında otobüs seferlerinden faydalanabileceğinizi tık çok yakın. Buradan Beyaz yayılıyor. 1790’da unutmayın. Saray’ın önce güney bahçesinin kurulan şehrin nüfusu önünde fotoğraf çektireceksiniz. Kuzey cephesine yürüdüğünüzde 658 bin. Ancak çevrede AKŞAM Saat 17.00. Hava kararmış olmuhtemel ki yerli yabancı turist yaşayanlarla bu sayı malı. Ayaklarınız ağrıyor. Tek istegrupların yanı sıra protestocularla karşılaşacaksınız. Yılmayın, bi6 milyonu buluyor. diğiniz yatıp dinlenmek. Ama büyük ihtimalle Washington’a bir daraz bekleyip fotoğraf çektirin. Şimha gelmeyeceksiniz. O halde istidi öğlen yemeği yiyebilirsiniz. Bekamet 14’üncü cadde. Şehrin son yıllarda hızla deyaz Saray’a iki blok mesafedeki Farragut Meydağişen ve birbirinden popüler restoranlarla dolan nı’ndaki kafeler iyi bir adres olabilir. Gerçek bir bu caddesinde bir şeyler içip akşam yemeği yiyebirestoranda yemeyi tercih ediyorsanız 15’inci cadlirsiniz. Georgetown daha meşhur olabilir ama akdadeki Old Ebbit Grill’in tarihi atmosferi ve lezşam yemeği için 14’üncü cadde hem daha fazla sezetli yemekleri şahane. çenek sunuyor hem de turistler yerine şehrin yerÖĞLEDEN SONRA lileriyle yemek yeme imkanı... Akşam yemeği için Adams Morgan’a gitmenizi tavsiye edenler olacakGünün ikinci yarısında hedef Smithsonian Mütır. Ancak 1990’lı yıllarda gece hayatının en yozeleri. Washington Anıtı’ndan Kongre’ye giden yolda karşılıklı 11 müze var. Giriş ücretsiz. Hepğun yaşandığı bu cadde artık kalitesi tartışılır ressini birden gezmeniz tabii ki mümkün değil. Antoranlar ve yalnızca üniversite öğrencilerinin uğcak bunların bir kısmının yetişkinlerden çok çoradığı barlara ev sahipliği yapıyor. Georgetown cukları tatmin edecek şekilde tasarlandığını hatırya da 14. Cadde’den vazgeçmeyin. 14. Caddeden latalım. Önceden yapacağınız bir çalışmayla size sonra U Street’teki barlardan birine geçebilirsien uygun iki üç müzeyi seçmenizde fayda niz. Olur da gece uzarsa içki sonrası son durağınız var. Ancak Ulusal Sanat Galerisi’ni Washington’un tarihi büfesi Ben’s Chili Bowl olamutlaka görmenizi tavsiye bilir. Amerikan başkanları dahil şehri ziyaret eden ederim. Dünyanın en herkesin uğradığı büfeden şehrin ünlü “half smoçok ziyaret ediked hot dog”larından yemeden ayrılmayın. Sarayı’nın güneyinde yer alan tepe, gerçekten Budapeşte’yi seyredebileceğiniz en güzel noktalardan birisi. Tarihi eserlerin cirit attığı yer Kale bölgesindeyiz. Kraliyet Sarayı turistlerle hınca hınç dolu. Sarayın hemen yanında Balıkçılar Burcu ve Matyas Kilisesi tüm ihtişamıyla bizi karşılıyor. 7 ayrı burçtan, kubbeler ve bunları birbirine bağlayan kemerlerden oluşan Balıkçılar Burcu, 1988’de UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmış. Matyas Kilisesi ise kentin sembol yapılarından. Tarihi yapıları gezerken oğlum Poyraz söylenip duruyor: “Hadi artık adaya gidelim!” Yürümekten hem sıkılan hem yorulan oğlumuz için bizde rotamızı Margit Adası’na çeviriyoruz. Ada şehrin tam ortasında. Kentin göbeğinde bir vaha gibi duran ada bana birden Gezi Parkı’nı anımsatıyor. Aklıma bizim yöneticiler geliyor, birden “aman” diyorum. “Sakın yeşili görmesinler, burayı da ranta çevirirler!” Yanıma ehliyetimi almadığım için adada akülü araba kiralayamıyorum. Pedala kuvvet, iki kişilik bisikletle adayı turlamaya başlıyoruz. Poyraz yoruluyor, annesi arkamızda kalıyor. Dinlenmek için geldiğimiz adada, iki saat pedal çevirince ailecek yorgunluktan bitiyoruz. Kendimizi çimenlerin üzerine atıyoruz... Buda’dan Peşte’ye geçmek için Tuna Nehri üzerinde 6 farklı köprü var. Kenti birbirine bağlayan köprülerin ilki ve en ünlüsü Zincir Köprüsü. Gellert Tepesi’nden yeşillikler arasından yürüyerek bu köprüye ulaşıp, Peşte’ye geçebilirsiniz. Yukarıda da anlattığım gibi biz biraz uzun olanı yapıp, Margit Köprüsü’nden Peşte’ye geçiyoruz. Peşte kıyısında Parlamento Binası ve St. Istvan Bazilikası tüm ihtişamıyla karşınıza dikiliyor. Kahramanlar Meydanı her daim canlı. Peşte’nin tarihi yerlerini sizin yapacağınız geziye bırakarak, ben oğlum ve eşimle Tuna’da tekne turuna çıkıyorum. Işıklar içinde bizi karşılayan kent yine ışıklar içinde bize veda ediyor. Hafif bir rüzgâr esiyor. Kraliyet Sarayı, Parlamento Binası ve tarihi yapılar ışıklandırmayla Tuna’yı bir kez daha gündüze çeviriyor. Her bir sokağı, caddesiyle sizi sarmalayan Budapeşte’yi görmediyseniz, gidin. Ben bir kez daha gidersem bu kez Poyraz’la “Pal Sokağı Çocukları”na inat elime bir top alıp, o güzel caddelerinde top oynayacağım!.. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle