15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 9 Kasım 2015 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ekonomi 9 Türkiye’nin tarım ürünlerine yönelik ithalatı her geçen yıl artarken; 13 yıllık AKP iktidarı döneminde farklı kalemlerdeki ithal tarım ürünlerine 75 milyar dolar ödendi ıllardır “tarım ülgeriledi, büyüme hızı kesi” olarak bilidüştü, zorlanan çiftçinin nen Türkiye artoprağını terk etmesiyle tık buğdaydan samana, işlenen araziler azaldı, tapamuktan muza, kuru rımsal üretim düştü. fasulyeden karpuza, elPINAR Bütçe aşıldı YILDIZ madan soğana, patetosten ceviziçine kadar birDevlet, 2014’te buğday çok ürünü ithal eder haüreticisine 760 milyon lile geldi. ra destekleme ödemesine karTürkiye İstatistik Kurumu veşın, ithal edilen 5.3 milyon ton rilerine göre, 2002 sonunda buğday için 1.5 milyar dolar (3.4 Türkiye’nin tarım ürünleri ithamilyar lira) ödedi. latı yıllık 1 milyar 693 milyon Yine aynı şekilde mısır üreticidolar iken; tarım ürünleri ithala sine yapılan 100 milyon destektı bu yılın sadece ilk altı ayında leme ödemesine karşın 1.4 mil2.5 milyar doları buldu. Gün geç yon ton mısır ithalatı için 332 tikçe artan tarım ürünlerinin itmilyon dolar (843 milyon lira), halatıyla geçen yıl tarım ürünle çeltik üreticisine yapılan 60 milrinde dış ticaret açığı 3.7 milyar yon lira destekleme ödemesine doları aşarken, tarımda istihdam karşın da 491 bin ton çeltik ve pirinç ithalatına ise 277 milyon dolar (361 milyon lira) ödeme yapıldı. Sadece bu üç ürünün ithalatına toplam 2.1 milyar dolar (4.6 milyar lira) ödenirken hayvancılık dahil tarımsal üretimin tümüne sadece 9.1 milyar lira destek verildi. Durum böyleyken; geçen yıl sadece 8 kalem üründe, buğday, arpa, mısır, pirinç, mercimek, pamuk, soya fasulyesi ve küspesi için ödenen ithalat bedelinin dahi tarım bütçesini aşarak 2015’in ilk 8 ayında bir5.7 milyar dolar olduğunu kayçok ürünle ithalat mikdeden Ziraat Mühendisleri Odatarının milyon tonları sı Başkanı Özden Güngör, 2015 geçtiğini söyleyen Öziçin öngörülen tarım bütçesinin den Güngör, o ürünle10.1 milyar lira olduğunun ve ri şöyle sıraladı: “Hubuyılın ilk altı ayında aynı ürünbat ithalatı 4.6 milyon ler için ödenen ithalat bedelinin tonu geçti; karşılığında 2.5 milyar dolara ulaştığının al1.3 milyar dolar ödendi. tını çizdi. Mısır ithalatı ilk 8 aylık dönemde 2014 bütüEkili alan daralıyor nündeki ithalat miktaTürkiye’nin giderek artan nürına ulaştı. 186 bin tona fusunu besleyebilmesi için taulaşan mercimek itharımsal üretimini mutlaka arlatı dikkat çekici. Soya tırması gerekirken, son çeyrek ithalatı 1.5 milyon toyüzyılda verimli tarım arazileri, nu geçti. ormanlar, meralar, kıyılar ve sit Pamuk ithalatı 500 bin alanlarının rant uğruna yapılaştonu aştı; karşılığında maya açıldığını kaydeden Gün850 milyon dolar dögör, 1990’dan bu yana toplam taviz ödendi. 4 milyon rım alanının 27.8 milyon hektonu aşan yağlı tohum tardan, 23.9 milyon hektara inve türevleri ithalatı için diğini yani 4 milyon hektar tade 2.7 milyar dolar dörım arazisinin kaybedildiğini diviz ödendi. le getirdi. Türkiye tarım ülkesi ama dışardan besleniyor 2002’DEN SONRA TTI İTHALAT AR HDP PKK ilişkisini konuşmalıyız ürt siyasi hareketinin HDP PKK ilişkisi, kanımca artık yönetilemez özellikler sergilemeye başlamıştır. Gerek, haziran ve kasım seçimlerinin sonuçları arasındaki çarpıcı fark, gerekse bu seçimlerin ardından başlayan tartışmalar, suçlamalar, tüm zorluklarına karşın HDPPKK ilişkisinin artık açıkça konuşulmasını gerektiriyor. Önce Duran Kalkan’ın, kasım seçimlerinden sonra Cemal Bayık’ın HDP’yi küçümseyen eleştirileri, kendilerine yönelik eleştirilere tepkileri bir başlangıç noktası oluşturabilir. K Y Belirsizlik uyumsuzluk artık sürdürülemez 8 AYDA ARTIŞ ransız ekonomi gazetesi “Les Echos”, Fransız Ulusal Tarım Bilimi Araştırmaları Enstitüsü’nün raporuna göre Türkiye’nin tarımda dışa bağımlılığı artıyor. Şu anda Türkiye’nin dışa bağımlılık oranı yüzde 10’lar civarında. 2050’de bu oran artacak. Türkiye’de üretim alanları yıldan yıla daralan, üretim azalırken; ithalatı artan tarım ürünlerinin başında 2050’DE DAHA KÖTÜ OLACAK F baklagiller geliyor. 19902013 döneminde bakliyat ürünleri üretimi yüzde 43 azaldı. Söz konusu dönemde ülke nüfusu yüzde 35 artarken, bakliyatta 1990’da 2 milyon 13 bin ton olan üretim 2013’te 1 milyon 148 bin tona düştü. Türkiye şu anda Mısır, Etiyopya, Bangladeş, Çin’den kuru fasulye, Kanada’dan nohut ve yeşil mercimek ithal ediyor. Bak liyat grubunda en yüksek ithalat mercimekte olurken; 2013’te 199 bin ton mercimek ithal edildi. ÇiftçiSen Başkanı Abdullah Aysu, baklagil fiyatlarını tüccarın tek taraflı belirlediğini kaydederek fiyat politikaları nedeniyle çiftçinin bu ürünleri ekmekten caydığını söyledi. Aysu “Ülkemizde baklagillerden ihracatçı iken ithalatçı konuma geriledi” dedi. “HDP ve PKK arasındaki ilişki nedir, nasıl çalışır” sorusunun cevabı belirsizliğini hep korudu. “Kürt açılımı”, “dağdan ovaya”, fantezileri sırasında, HDP’nin sunduğu olanaklar, iyimserlik ortamında, bu iki yapı arasındaki ilişkinin yarattığı gerginlik önem kazanmadı, yönetilebildi. Ancak, ilişkinin sorunlarının da çözülmeden bırakıldığını söylemek yanlış olmaz. “HDP neyi başardı?” başlıklı yazımda, Kürt siyasal hareketinin evrimini, iki kanadı arasındaki diyalektiğin almaya başladığı biçimin sorunlarını irdelemeye çalışırken, artık Kürt siyasal hareketi açısından bir değişim, bir sentez ve “sıçramanın” söz konusu olduğu sonucuna ulaşmıştım. Kaygılarımı, bu değişim ve sentez gerçekleşmediği takdirde, değişmeden devinmeye devam ederek sürecin “canavarlaşma” olasılığı gündeme gelecektir saptamalarıyla ifade etmiştim. Ne yazık ki hazirankasım seçimleri arasında yaşananlar, bu kaygıları kısmen de olsa doğruladı. Şimdi, onca insan öldükten, katliamlar yaşanarak unutulmaya terk edildikten, HDP zayıfladıktan, Kürt siyasi hareketini destekleyen, ona sempati ve anlayışla bakan kimi entelektüellerin, şimdi PKKKCK’nin seçim sürecindeki pratiğini açıkça eleştirmeye başlamasından sonra, Kürt siyasi hareketinin bir çıkmazla karşı karşıya olduğunu söyleyebiliriz. Bu Bayık’ın son saptamalarındaki (5 Kasım) kendi konumlarını savunma, açıklama çabalarının ortaya koyduğu mantıksal denklemlerle giderilebilecek bir durum değildir. Realitenin direngenliği şimdi, geçmişin başarılarına, düşmanın acımasızlığına yapılan göndermelerle aşılamaz. Kürt siyasi hareketinin iki kanadı arasındaki ilişkinin bu belirsiz ve uyumsuz durumu artık sürdürülemez. Barış sürecinin çökmesinden dolayı düş kırıklığı, canlı bomba katliamlarından, yoğunlaşan çatışmalardan dolayı öfkesi yükselen Kürt gençlerinin patlayıcı, kısmen “otonom” tepkilerinin, siyasal İslamın kararlı saldırılarının altında, KCKPKK’nin eylemlerinin ölçülerini ayarlamakta, HDP ve parlamenter dinamikler üzerindeki sonuçlarını hesaplamakta büyük zorluk çektiği, bu nedenle de devlet politikalarının şiddetine tabi olmaya, “araçlaştırılmaya” başladığı görülüyor. Kısacası, KCKPKK inisiyatifi kaybetmiştir. Bu inisiyatif kaybı sorunu daha yüksek bir çatışma düzeyine sıçrama çabalarıyla da aşılamaz. Gezi’den sonraki süreç HDP’yi, burjuvakapitalist öze sahip bir ulusal hareketin temsilcisi olmaktan daha öteye itmeye başlamıştı. Ülkede hak ve özgürlük taleplerinin önündeki en büyük engel neoliberalizm, siyasal İslamın projesi olduğu için de Kürt siyasi hareketi, genel haklar, özgürlükler mücadelesi içinde solsosyalist hareketle birçok noktada örtüşmeye, siyasal İslamın, AKP’nin projeleriyle giderek daha fazla çelişmeye başlamıştı. Şimdi, AKP’nin seçimleri adeta bir “kültür ve değerler savaşı” iklimi içinde kazanmış olması, HDP’yi bu kültür değerler savaşını kabullenmeye, laiklik ve aydınlanma geleneği mirasına da sahip çıkmaya zorluyor. Açıkçası, HDP’nin, Türkiye toplumunun, parlamenter demokratik dinamikler içinde eksikliğini çektiği, bir klasik (“III. Yol”, “Yeni” bilmem ne değil) sosyal demokrat partinin olması gereken yeri doldurmayı amaçlaması gerekiyor. Bu nedenlerle, Kürt siyasal hareketinin tarihsel evriminin bu aşaması, iki kanadı arasındaki ilişkinin, Türkiye politikasında, HDP’nin belirleyici, sorumlu merkez olmasına olanak verecek biçimde yeniden tanımlanarak uyumsuzluğun giderilmesini gerektiriyor. HDP esas olmalıdır Iraklı Kürtler en çok Türkiye’den ev alıyor Erbil’den yayın yapan Rudaw’ın haberine göre IŞİD ile savaş halinde olunan olduğu bir yılı aşkın dönemde Türkiye’de satılan konutların birçoğu, Kürdistan bölgesi yerleşiklerince satın alınıyor. raklı Kürt Yönetiminin IŞİD’le savaşmaya başladığı Ağustos 2014’dan bu yana Türkiye’de yabancılara satılan konutların kayda değer bir bölümünün Iraklı Kürtlerce alındığı vurgulanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre bu yılın ilk dokuz ayında yabancılara 16 bin 318 konut satıldı. En fazla konutu 2 bin 791 adetle Iraklılar aldı. Irak’ı bin 895 konutla Suudi Arabistanlılar ve bin 586 konutla Kuveytliler izledi. Rudaw’ın haberine göre “Yabancı alıcılar için Türkiye’de emlak satın almanın çekici yönlerinden biri, mülk sahiplerinin Türkiye’de oturma izni için başvurabilmesidir” sözlerini kullandı. Haberde “Gençler artan sayıda Kürdistan’dan ayrılıyor, bu durumdan, savaş, başkan I lık süresi konusunda siyasi partiler arasındaki görüş ayrılıkları ile Erbil’e ulusal bütçedeki payını ödemeyi reddeden Bağdat ile anlaşmazlıkların körüklediği finansal kaygılar sorumlu tutuluyor” denildi. Haberde değerlendirmelere yer verilen Türkiye’de emlak işini yapan Iraklı Kürt işadamı Hacı Selam da Erbil’in IŞİD’le savaşının başladığı Ağustos 2014’te bu yana “Türkiye’de sattığımız konuların en az yüzde 40’ı Kürdistan’dan kişilerce satın alındı” dedi. Türkiye’de yabancılara yapılan konut satışlarında, bu yılın eylül ayında ilk sırayı 561 konut satışıyla İstanbul aldı. Eylülde toplamda yabancılara bin 768 konut satışı gerçekleşti. l Ekonomi Servisi Scama tarafından inşa edilen Ford Trucks’ın 4S tesisinin açılışı Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Fikri Işık, Koç Holding Otomotiv Grup Başkanı Cenk Çimen, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün ve Ford Otosan Kamyon İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kınay tarafından yapıldı. Ford Otosan ağır ticaride Afrika’yı Fas’tan yönetecek HAKAN AKARSU rezilya’dan Çin’e mühendisliğiyle damgasını vuran Ford Otosan, büyük hızla devam ettiği Türkiye bayi yapılanmasını Ortadoğu’nun ardından Kuzey Afrika’ya da taşıyor. Ford Trucks, Kazablanka’da Ford’un 100 yıllık bayisi olan Auto Hall’un otomotiv distribütörü Scama ile işbirliğine gitti. Bu kapsamda açılan Ford Trucks bayisi, Afrika’nın yönetim mer B kezi olacak. Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün “2020’ye kadar 50 ülkeye ulaşma hedefimiz var. Afrika bu hedefte kilit rol oynuyor. Afrika’yı Fas’tan yöneteceğiz. Ford Trucks’ın bugün itibariyle 22 ülkede distribütörlük ve bayi ağı yapılanması bulunuyor” dedi. Kuzey Afrika pazarında hedeflerinin yıllık 20 bin ağır ticari araç satışı olduğunu da belirten Yenigün “Önümüzdeki dönemde Kuzey Afrika ağır ticari araç pazarın da ilk 3 marka arasına girerek yüksek bir pazar payı elde etmeyi hedefliyoruz” diye konuştu. İnönü fabrikasının yıllık 15 bin üretim kapasitesine sahip olduğunu belirten Yenigün “Üretimin yüzde 33’ünü ihraç ediyoruz. Yeni gireceğimiz ülkeler ile mutlaka kapasitemizi artıracağız. 4 yılda 1.5 milyar dolar yatırım yaptık. Hedeflenen büyümenin yakalanması için üretim yatırımı da gerekiyor” ifadesini kullandı. KAZABLANKA KISA... KISA l Baltık ülkelerinden Estonya’nın havayolu şirketi iflas etti. Star Alliance grubu içinde yer alan Estonya Hava Yolları dün itibari ile bütün uçuşlarını iptal etti. AB Rekabet Komisyonu haksız olarak devlet desteği aldığı gerekçesiyle bu paranın geri ödenmesi talebinde bulunmuştu. Bu miktarın 85 milyon Avro dolayında olduğu belirtildi. l Seyahat ve Konaklama rehberliğinde önde gelen otoritelerden Conde Nast Johansens, “Mükemmellik Ödülleri”nde Belek’te bulunan Cornelia Diamond Golf Resort Spa, 2016 için ‘Best For FamiliesEn İyi Aile Oteli’ dalında ödüle layık görüldü. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle