16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 9 Kasım 2015 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 12 Başkan Mars’tan gelmeyecek eçimin üstünden bir hafta geçti. Bir haftanın bilançosuna bakınca Selahattin Demirtaş’ın 7 Haziran seçimine damga vuran “Seni başkan yaptırmayacağız” sloganının ne kadar isabetli olduğu belli oluyor. 1 Kasım’dan bu yana, yani tam bir haftadır bu ülkenin tek ve temel sorunu “başkanlık sistemine geçilsin mi geçilmesin mi” sorusundan ibaretmiş gibi. Bu konu dışında dişe dokunur bir tartışmaya tanık değiliz. Meğer 7 Haziran seçiminin sonuçları başkanlığa yeşil ışık yakmadığı için çöpe atılmış ve 1 Kasım’dan beklenen de başkanlığa yeşil ışık elde etmekten ibaretmiş. Gel gör ki 317 milletvekiline rağmen AKP’nin en tepesindeki zatın (hani anayasada “bağımsız cumhurbaşkanı” olarak tanımlanan zatın) istediği başkanlık ışığı yemyeşil değil, yeşilimtırak. Yemyeşil için 14 milletvekili daha gerek. MHP’nin tepesindeki devletlu siyasetçi tepetaklak giderse, kendisinden arta kalan 39 milletvekilinden başkanlık için 14 milletvekili ayarlanabilir mi? Bence olabilir. Ama tersi de mümkün. Ama o zaman devletlu Devlet Bahçeli MHP’nin başına kazık kakar, 39 milliyetçi yiğit de onun eteğine sımsıkı yapışırsa Tayyip Erdoğan’ın başkanlık düşü ve tutkusu suya mı düşecek? Demek ki bir de HDP cephesini yoklamakta, oraya bir zoka atmakta yarar olsa gerek. Nitekim AKP’nin siyaset bezirgânları o oltayı sallamış ve zokayı yutturmuş olmalılar ki HDP saflarında tartışılacak başka konu kalmamış gibi “Başkanlık olmalı mı, olmamalı mı” sorusu tartışılmaya başladı. Kapıyı Dengir Mir Fırat ile Celal Doğan gibi Kürt siyasal hareketine sonradan eklemlenmiş iki siyasetçi açtı. Sanki derin araştırmalar yapmışçasına konuştular: “Meksika ve ABD başkanlık sistemi olursa olur, ama Türk tipi başkanlık sistemi olmaz.” HDP saflarında meraklısı çokmuş. Dengir Fırat’la Celal Doğan’ın açtığı kapıdan girenler art arda belirdi. Hele çiçeği burnunda HDP milletvekillerinden İmam Taşçıer adeta zekâmızı test etti. “Tayyip Erdoğan başkan olduğunda, Kürtlerin sorununu çözecekse, HDP neden onu desteklemesin? Yok eğer diktatör bir başkan olacaksa HDP onu neden desteklesin?” buyurdu… Yani “Haklarımızı vereceksin ve zinhar diktatör olmayacaksın” pazarlığı yapılacak. Pazarlıkta anlaşılırsa başkanlık için oy desteği verilecek… Bizlerden ve Kürt seçmenlerden de böyle bir pazarlığa güvenmeleri, inanmaları beklenecek. HHH Bu tartışmaları izleyenler Türkiye’den değil, soyut bir ülkeden söz edildiğini sanacaklar. Anlaşılan başkanın kim olacağı da ancak anayasa değiştirilip, başkanlık sistemi kabul edildikten sonra çıkacak adaylarla belli olacak… Bunları ileri sürenlerin, bizim de bunları kabul edeceğimizi düşünenlerin budala mı, kurnaz mı olduğunu bilemem. Ama her ihtimale karşı ben haber vereyim: Beyler sizin başkanlık sistemi falan filan dediğiniz aslında Tayyip Erdoğan’ın başkan olmasıdır. Başkan Mars’tan filan gelmeyecek. Adayı hazır ve belli ve kesin: Recep Tayyip Erdoğan. Siz buna razı olabilirsiniz. Bize sorarsanız… Sormayın daha iyi. Üzülürsünüz… S ski İstanbul’un kalbi “tarihi yarımadayı” imara açan AKP’li Fatih Belediyesi, CHP’yi karıştırdı. CHP’li Meclis Üyesi Fazıl Uğur Soylu, ‘mahkeme kararı kendisinden saklandığı ve bu nedenle tarihi yarımadada imar yasağını kaldıran karara 7 günlük yasal süre içerisinde itiraz hakkının elinden alındığı’ iddiasıyla iki üst düzey CHP’liyi savcılığa şikâyet etti. Fatih Belediyesi CHP Meclis Grup Başkanvekili Soner Özimer ile Fatih İlçe Başkanı Bülent Aykut a y a Sülek hakkında savcık k küçü lığa suç duyurusunda bulunan Soylu, şikâyet dilekçesine CHP grubunun karar defterine düşülen ‘Mahkeme kararı gruba getirildi. Görüşüldü. Tebliğ tarihi tartışıldı. Tebliğ tarihi muğlak’ şerhini ekledi. Özimer ise itiraz süresini atlayan ismin kendilerini şikayet eden Soylu olduğunu öne sürdü. Yarımada kavgası E Tarihi yarımadayı imara açan düzenlemeye yasal süre içinde itiraz edemeyen CHP’de kavga başladı. CHP’li Soylu, itiraz etmesini engelledikleri iddiasıyla Fatih’teki parti yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Fatih Belediyesi CHP Meclis Grup Başkanvekili Özimer ise Soylu’yu suçladı SOYlu: Halk kaybetti İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne yasal süresi içinde itiraz edebilse idik, İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin yürütmenin durdurulması ara kararı gereği kurumlar arası yazışmalar en az 810 ay gibi bir süre tutacağından, bu zaman içerisinde kamu zararı önlenmiş olacaktı. Süresi içerisinde verilemeyen itirazın reddedilmesinin ilk faturası fatih halkına çıktı. ÖzİMER: uyduruk iddia Suç duyurusunu sizden öğrendim. Böyle bir şey varsa savcı olayda herhangi eksikliğim olmadığını fark ettiğinden beni çağırma gereği duymamıştır. Soylu, ilçe başkanı ve ilçede bulunan biri hakkında CHP İl Disiplini’ne şikâyette bulunmuştu. Yapılan incelemede, Soylu’nun tamamen tarafımı yıpratmaya yönelik ve uyduruk iddiaları görülmüş ve olay kapatılmıştır. 1. CHP DAvAYI kAzAnDI, İMAR PlAnlARI İPTAl EDİlDİ: İstanbul 2. İdare Mahkemesi, eski İstanbul’un kalbi tarihi yarımadayı ilgilendiren 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama pla ADIM ADIM YAŞANANLAR: nının iptali istemiyle açılan davada, 61 konu başlığından 37’sine yürütmeyi durdurma, 7’sine ise kısmen yürütmeyi durdurma karar verdi. İmar planı Yedikule Bostanları ve Kumkapı’ya kadar olan alanın daha fazla imara açılmasına izin veriyordu. 2. AkP Bu kARARA İTİRAz ETTİ, kAzAnDI: Fatih Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmenin durdurulması kararına itiraz etti. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi tarihi yarımada ve sahil yolunu değiştirecek olan imar planını iptal eden karara yapılan itirazı kabul etti. 3. CHP ‘YASAl SüREDE İTİRAz’ EDEMEDİğİ İçİn kAYBETTİ: İşte bu karar sonrasındaki gelişmeler CHP’yi karıştırdı. CHP’nin bu karara yaptığı itiraz ‘7 günlük yasal süresi içinde yapılmadığı’ için reddedildi. Fatih Beledie Meclisi’nin CHP’li üyesi Fazıl Uğur Soylu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvuruda üst düzey iki CHP’linin mahkeme kararını kendisinden sakladığını iddia etti ve bu nedenle itiraz hakkının elinden alındığını öne sürdü. 4. AkP TARİHİ fIRSATI DEğERlEnDİRDİ, YARIMADA İMARA AçIlDI: Fatih Belediyesi, CHP’nin itiraz hakkını kaybetmesinin ardından yeni bilirkişi heyetinin raporunu ve bu rapora göre karar verecek mahkemeyi beklemeden eline geçen “tarihi fırsatı” değerlendirdi. 8 Eylül 2015 tarihinde “imar plan notlarında koruma kurullarını devre dışı bırakan” teklif hazırlandı. AKP’lilerin oylarıyla kabul edilen teklifle “1. derecede tarihi eserler dışındaki 2 ve 3. derece tarihi eserlerin kendileri, bitişik ve karşı parsellerindeki yapılaşma izni için koruma kurulları” devre dışı bırakıldı. vEDAT ARIk İstanbul’un silüetini bozan 16.9 kulelerinin yıkılması bekleniyor İstanbul’un silüetini bozan 16.9 kuleleri büyük tartışma yaratmıştı. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, kulelere tepki göstermiş, mahkeme bazı katların traşlanmasına karar vermişti. Başkanın akşam çayına para var, tıraşa yok Bu lobi zEYTİnBuRnu’nun İlGİnç BüTçESİ Zeytinburnu Belediyesi, İstanbul’un siluetini bozan 16.9 gökdelenini ‘bütçesi yetmediği’ için tıraşlayamadığını açıklarken bütçede ‘başkanla akşam çayı’, ‘belediye ile lobi faaliyeti gibi’ gider kalemlerinin olması dikkat çekti arihi yarımadanın siluetine hançer gibi saplanan 16.9 gökdelenleri için verilen tıraşlama kararını uygulamayan Zeytinburnu Belediyesi yetkilileri hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşma tutanağına göre AKP’li Zeytinburnu Belediyesi’nin üst düzey yetkilileri “16.9 gökdelenlerini tıraşlamama gerekçesi olarak kamulaştırma için belediyenin bütçesinin yetmediği” yönünde savunma yaptı. Zeytinburnu Belediyesi’nin 2016 HAZAL bütçesinde “makama geOCAK len önemli en az 500 kişiye hediye verilmesine” 120 bin lira ve belediye başkanı ile akşam çayına 50 bin lira bütçe ayrılması dikkat çekti. İstanbul 4. İdare Mahkemesi, 16.9 gökdelenlerinin tarihi yarımadanın siluetini bozan kısmının yıkılmasına karar vermişti. Danıştay 14. Dairesi kararı onamıştı. Ancak yargı kararları uygulanmamış ve binalar tıraşlanmamıştı. C.B isimli yurttaş, geçen yıl Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na Davutoğlu’ndan şehircilik mesajı aşbakan Ahmet Davutoğlu, şehircilik günü dolasıyla yayımladığı mesajda, “İnsanın hayat hakkını en mukaddes hak olarak gördüğümüz gibi, şehirlerin hayat hakkı da bize göre korunması gereken mukaddes bir haktır” dedi. Başbakan Davutoğlu, yayımladığı mesajla “Dünya Şehircilik Günü”nü kutladı. Şehirlerin geçmişi geleceğe bağlayan köprüler olduğunu, köprülerin kadim medeniyetlerle, modern şehir yapıları arasında maddi ve manevi bağların kurulmasını sağladığını belirten Davutoğlu, “Kentsel dönüşüm projelerimiz bu anlayış ve istikamet üzere bugün hızla devam ederken, şehirlerimizin tarihi ve kültürel dokusuyla uyumlu bir yapılanmanın gerçekleştirilmesi birinci önceliğimizdir. İnsanın hayat hakkını en mukaddes hak olarak gördüğümüz gibi, şehirlerin hayat hakkı da bize göre korunması gereken mukaddes bir haktır” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet Şehirlerin hayat hakkı korunmalı B T Erdoğan arkadaşına küsmüştü stanbul’un tarihi yarımadasının siluetini bozan 16.9 gökdelenleriyle ilgili 2013 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da konuşmuştu. Erdoğan, gökdelenleri görünce “kahrolduğunu” belirterek imam hatipten arkadaşı olan Mesut Toprak’tan tıraşlamasını rica ettiğibaşvurarak mahkeme kararını uygulamayan Zeytinburnu Belediye Başkanlığı yetkilileri hakkında görevi kötüye kullanma iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Zeytinburnu Kaymakamlığı, Zeytinburnu Belediye Başkan yardımcıları Semih Demirci, Zafer Alsaç, Fen İşleri Müdürü Engin Köklü, İmar ve Şehircilik Müdürü Hatice Küçükakyüz hakkında soruşturma izni vermemişti. Kaymakamlığın kararına itiraz eden C.B isimli yurttaş, Bölge İdare Mahkemesi tarafından haklı bulunmuş, mahkeme kararı bozmuştu. Bu gelişmele İ ni, bunu yapmadığı için de onunla konuşmadığını söylemişti. Erdoğan’ın küstüğü Toprak, birlikte okudukları İHL’yi yıkarak yerine yenisini yapmak üzere İBB Başkanı Kadir Topbaş’la protokol imzalamış, bu anlamlı bağış ikili arasındaki küslüğün sona erdiği şeklinde yorumlanmıştı. rin ardından açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanıklar savunma yaptı. Tüm sanıklar 16.9 gökdelenlerinin belediye ekipmanlarınca yıkılabilecek nitelikte olmadığını belirterek binanın yıkımı için ihale yaptıklarını fakat kimsenin ihaleye katılmadığını belirtti. Suçlamaları kabul etmeyen sanıklar savunmasında “ilçe belediyesinin yerel imkânlarıyla ve bütçesiyle bu yerin yıkılması ve kamulaştırılması mümkün değildir” dedi. Kaymakamlığın kararını bozan mahkeme yıkım kararının İBB’den yardım alınarak da uygulanabileceğine dikkat çekmişti. l İSTANBUL İhaleye giren olmadı 4 Belediye faaliyetleriyle ilgili kamuoyu algı çalışmaları: 300 bin lira 4 Makama gelen önemli en az 500 kişiye verilecek hediyeler: 120 bin lira. 4 Belediye başkanı ile akşam çayı: 50 bin lira. 4 Başkanla yurttaşın iletişimini sağlama: 80 bin lira. 4 vatandaşlarla gönül bağı kuracak organizasyonlar ve programlar: 600 bin lira. 4 Belediye hizmetlerini vatandaşa duyurma: 800 bin lira. 4 İşyeri açılışı, düğün, nikâh, sünnet, hastalık gibi özel günlerde ilgililere başkan adına çiçek gönderilmesi: 80 bin lira. 4 zeytinburnu Belediyesi’nin projeleri için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile yürüteceği lobi faaliyetlerine: 180 bin lira Bütçeye tepki gösteren Zeytinburnu Belediyesi’nin CHP’li meclis üyesi Esin Hacıalioğlu, “Bütçede ayrıca açılan bölümler var. İBB ile görüşmelere neden pay ayrılıyor? Zaten Zeytinburnu Belediyesi’nden çok sayıda meclis üyesi İBB’de” dedi. neyin lobisi C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle